Alemdar Mustafa paşa — A HN isyan şiddetlenmiş tı Serdengeçtiler er ordusu gittikçe büyümüş, saray duvarlarına kadar dayanmıştı dar ve muavenet dar - yeniçerilere karşı pusudan cenketmeğe karar verdi. Alemdar mahzende iyice tahassün etmişti, yaklaşmak | enleri korşunla karşılıyordu. Sabaha karşı Babıâli civa- rında atılan tüfek ve tabanca sesleri ahaliyi fena halde ürkütmye kâfi gelmişti. Babilli civarında oturanlar yanğını gözlerile görüyorlardı. Fahat mahalle bekçileri (yan- gın var... ) diye bağinp haykırmıyorlardı. Tabii olarak halkın merakı artıyordu, sabaha karşı evle- 5 savaşi- yörlardı, Yeniçeriler civardaki sokak başlarını tutmuşlardı; kapısını. açıp sorana: m bu zın yangın değildir. , hemen rahatınızda olun, Cevabım veriyorlardı; aha- den açık göz olanlardan bazı çabulcuların silâhını kapıp) sokağa oğradığı görülüyordu. Bunlar yeniçeri yoldaşlara Üthak ediyorlardı. Sabah olüp şafak meye kadar cemiyet sür'atle deleşi. Serden © geç iler ordusunun bir ucu: Sultan Beyazitte, öteki ucu da ta... L duvarlarında 2. çeriler için © Alemd. şimdi yanan B. kaçırmak varı Babıâlideki e; ( Yanmasın altında kalmasın. ) Diyerek GE eb âliden mal ayaklar Alemdarın tabassün (ettiği o mahzeni | her tarafından sardılar, & başladılar. Buraya kadar işler yolunda gitmi Bundan sonr iz sı için Alem- bir ayak m aptılar. Evvela; Alemdarın adamla- nnı elde etmeyi düşündüler. Bu, nisbeten kolay ola Sekbanlar zaten şu burada dağınık ve perakende bir halde bulunıyorlardı. İstiyenleri ocak himayesine alıp yeniçeri kışlalarına misa- fir edeceklerdi. Arzu edene de «kale» kapılarını açıp serbestçe memleketine gitmesine mü- Saade edeceklerdi. Bundan sonra <Rusçuk» yaranın temizleyip Ortadan kaldırmağa sıra gelecekti. Yoldaşlar (o birkaç Okola ayrıldılar; Her kolu iki üç aşçı ustası idare ediyordu. Bilapeşleye uğradı İOrada bir kaç gün kalacağı! baber veriliyor ih | Vasif B. Büdapeşle, 12 (A.A) kovadan - Ankaraya olan Vasıl Bey Budapeşteye inu- daki samimi mü eden Türk - Macar doslluk muabedesinin akdinden dolayi Bunlar, Rusçuk yaranından| demiştir Refik, Tahsin, Galip ve Behiç eferdilerin konakların basa- rak kârlarını göreceklerdi Ötede beride lırkar el kişilik © küşük © müfrezeler halinde © bulunan o Rumeli askerine yeniçeri ortalarından elçiler gönderildi. Elçiler tam O zamanında yetiştilerdi; bir çok yerlerde Rumeli askerini ellerinde silâhile harekete hazırlanmış buldular. (1) — « Sizler bizim başımız beraberi yoldaşımız ve tariki bektaşiyede o hempomızsız, kışlalarımıza buyurun. hemen er anmişi tamam oldu yoldaşım.» Dediler. Rumeli silâşorları yanlarına rakullukçulara katıldı. İbtilâldilerin ya yol vi vuk Alemdar m nina i tarafinda | be mıştı Öteden Rusçuk yaranını en aşçı ustaları, Galip idi. elli ie I de ndi — Müahedehame Avrupanın sükünü moktal hazarından büylük bir ehemmiyeti haizdir. Macaristanın saadeti içir dilen büyük messiyi bir ile takip etmektedir. Vasıl “Bey birkaç gün bura- da kalacı ürkye are alâka Hasara uğ uğrayan fener Katadenizdeki Solina Je neri fırtıca yüzünden “hasara uğramış yakı LA Şa Tevkifanede . Trapyan Mevkuflar hakkında şehadet etti Mevkullar hakkındaki tahki- kata dün tevkifanede sa- bahtan al kadar devam ahit silatüe Kadıköyüs- doktor Arapyan di dinlenilmiştir. altı saat kadar te ral silin Bu esma Son günle şahitler o arasında müdürlerinden Azmi ardır, Ressam Ali Rıza Bey tevkifa- heye #ğelerek ailesile görüş müştür. Mevkufların ihtilattan memnu Vâziyelie kalmalarma şündiki balde lüzum görülme- diğinden, aileleri mensupları ile meki a 10 memur Komisyon tarafından tasfiye edildi Dün vilâyet tasfiye komisyonu içtima ede- rek 10 memur hak- kında ademi istihdam kararı vermiştir. Bu memurlardan o ikisi defterdarlık diğerleri tuz Şinhisarı memur- larındandır. dilemin Emden kruvazörü Din birin ailen erendan iy mas edildi Emdeni ziyazet edenlerden bir grup geminin güvertesinde Limanımızda bulunan Emden kruvâzörü dün bahriye zabitle tarafından ziyaret edilmiştir. Emden kumandanı dün Alman mekte- bini ziyaret etmiş, talebe tarafından kendisine milli şiirler okunamuştu Bundan çok mütahassis olan kumandan talim heyetine gemiye ait mühira bir kitap hediye etmiştir. Gemi zabitan ve talebesi dün şehre çıkarak bazı yerleri gezmiş- Kokotla Muharrıri: Hüseyin Rahmi — Davanız, zevce- niz hanım efendinin iffetini müdafa ait ise çenemizi yormıya değmez. Acirım size.. — Ne demek çene- nizi yorduğumuza değ- ifetini el- betle müdafaa edece- ğim.. Şehnaz sözlerindeki “i gösterir bir 1s- rarla başım tavana doğ- ru yükseltip billür ger- danımı seyrettirerek: — Olmuyan bir şe- müdafaa e dediniz?.. Bir daha. söyleyiniz. — Sizin karınızda iffetin noktası yoktur. Bir daha da söylerim, on defa da söylerim,yüz | bahindi gibi defa da söylerim, Her yerde ve daima böyle terzilen teşnian karının aley- hinde bulundunuz. — Bulundum. Fakat atmadım.. haki- ledim. Karınız a tabirlerile ifade olunamıyacak bir sukutla rezaletin esle- line inmiştir. — Bir kocaya karşı karısı aleyhinde buka- dar teşniatta nasıl bu- lunuyorsunuz ? — Çünkü o zavallı koca fahişe karısının efendini müdafaa et- mek hamakatında bu- lunuyor.. Mazlum Ulyi Bey ba- kabara kabara kıp kırmızı | kesilerek — Bilir misin ben a- dama ne yaparım? — Hic birsey yapa- mazsın. Sende bir; yapabilmek iktidarı 0- aydı karınla başeder- din. Perranın âlemin gözü önünde yaplığı fahişeliği müdafaa et- mek için buraya gel- mek zilletinde bulnn- mazdın. Mazlum OÜlvi Bey pantalonunun arka ce- binden bir ruvelver çıkararak : — Sözüne istiğfar et, yoksa şimdi bey- nini parçalarım. Şel- naz, zevci Husrev Beyin elinde hasma mukabe- leten “tevbih edilmiş Aukara TÜst tara 1 inci sahilamızdadır) Diğer birine bakıyorum: Yirmi yirmi iki yaşlarında bir genç, eskipüskü bir elbise içinde, simsiyah kesilmiş nasırlı parmak- ları ile o da gene yanlışuz dene- cek derecede yazıyor, ona soruyorum: yeni — yazımızı Oğlum senin san'atın ne? — Ben demirciyim efendim . — Ne vakıttan beri bu ders lere geliyorsun ? — İlk başladığı günden beri. İşte burada bu suretle okuyup yazmak öğrenenlerin hepisi başka bir iş ile hayallarım kazanan genç ve azçok yaşlı halk kalaba- ğını teşkil bunlar içinde bakkal, hamal, hallaç, odacı, kapıcı, şelör, arabacı, manav, fırıncı, kasap ve saire ile bütün bu muhtelif esnaf tabake- larının çıraklar vardı, ve hepel de on beş yirmi gün zarfında yeni yazının şekillerini, okuyup yazma usullerini kavramışlardı; diğer şayanı dıkkat bir nokta akşam sant yedi buçuk ile dokuz buçuk ona kadar süren gece derslerine erkeklerle birlikte bir takım ka- dınların da devam etmesi idi; bu zavallı kadınların bazası resmi dairelerde odası, bazın hususü müesseselerde hizmetçi imiş, yal- nız kadınlar için öğleden sonra 4221 üçte başlıyan gündüz ders- lerine © gelemiyorlarmış, “onun için erkeklere mahsus olmak üzre gece gösterilen derslere devam ediyorlamış! Gazi mektebinde girdiğimiz her dersinede hemen manzara ile karşılaştim. Gazi mektebinden sonra İn- ü mektebine ginik; bu mektep genç bir hanım tar fından idare ediliyor; müdür hanım ayal zamanda halk ders- ediyordu; ayni leri için muallimlik © yapıyor; biz mektebe vardığımız zaman muhtelif esnaf ve işçi taba asından mürkkep talebelere ders veriyordu. suretile tetkik yansı le yazdıkları dikie yazıl Talebenin yazdıkları aitim? el satırları okuttum; hemen ekse- risi tereddütsüz olarak yazdık. larını okudular, Gözlerim o Ankaranın bir mektep dersanesi içindeki bu manzaraya bakarken muhayyilem on dört milyon nüfuslu yeni inkılâp “Türkiyesinin her tarafını ş namlu ka buka kandil kandil kahkahalar — salıvere- rek: — Sözüme mi edeceğim? / ledim. Senin karın s0- kak orospularından da aşağıdır. (Elindeki fo- toğrafiyi uzatarak) al bak.. çrilçıplak Şu rezalet tablosunu teş- kil eden hayasızları tanıyor musun? Göz- lerin karardise ben söyleyim. Birisi ifleti- ni müdafaayı o vazife bildiğiniz Perran ha- öteki de kızınıza koca olmak için. intihap ettiğiniz Hurrem Lutfi Bey efendi. Gözleri faltaşı istiğfar Kuyruklu yl Perdan gün bu kıtayı bir valisi I ii bulunan asd: hademe fi sahilelik birşey neşretimi çalınınış şeylerdi. Bö; tayyibenin cemi telkinine razi olmamı n İ kıt'ayı & İ Kıt'adan evel şunu bey İğ manlar nefyedilen erbabı bir alçaklı, asıl Eşref — olvakit Je” cehennemi dan içinde b Şurmal bilmem yani ser le bir habii hamiyetin yegine düşmami Kıta Menbat zehrü denaet mi dimağın yoksa, O mukaddes yüreğin şeytana hizmetçi midiri Müslüman kisvesi al da v kalpaklı nefer, Yıktığın hanelerin üstüne nevbetçi midir. Yokardaki juraalden balada yılan gibi kiram nefyolumuyorlardı. Ben Kâmil paşanın okuduğu korktuğumdan İ tahırii Gelmiş şöyle okumuş öyle yazımışlını, | Mukaddermiş bu di | Bu cevaoa karşı mahat Ş. | niyor. Hiddetinden ölüyor, tarafında eski yazımızı rabuyap | yazmaktan mahrum olan yüz binlerce kadın ve erkek vatan- daşın halk dersanelerinde allabe öğrenmeleri hayalimde canlanı- yordu. yalvı. Ankaranın halk dersa - nelerinde bu gün yirmi binden fazla kadın erkek vatandaş yeni harflerimizle okuyup yazma öğ » rTenmektedir. Daha evel bilumum memurlar bu yazıyı öğrenmiş - lerdir ; bundan başka kendi © yeni harflerle okuyup #renip de imtihan olan ve vesika alan kimselerin tiktarı iki bini geçmiştir ; bu vaziyet az çok fark ile şüphesiz memleketin her tarafına kabili tatbiktir. Unutamamak lâzımdır ki halk mekteplerine devam eden tale- benin hemen hepisi bütün gün olan esnaf ve ameleden larını kazanmak için çalışan bu insanlar ancak gecenin bir kaç ilet mekteplerinde bir önünde yeni yazıyı öğrenmeğe tahsis edebilmektedir; böyle olduğu halde nihayet yirmi yirmi beş gün içinde hepisi de veni harfler ile okuyup yazacak bir hale gelmektedir. ye kekeleyere Karımla Hurrem çıplak, kucak ko: — Aferin Beyfendi tanıdınız.. pazı hem okuyor hem benden soruyordu. Ş... karşıdan. bakıyordu. Ogünde bizim Bu himinetin çogu Ş.. um, VW âmil paşada sana teycih ettiğimiz o elinizdeki rüvelyeri şimdi beyninize çevi- rip sıkımz, Evelki kırmızılığı şim- di bir ölü sarılığına dönen o Mazlum Ulvi Bey silâhım yavaşça- cık yere bırakarak: — Hayır .. Hayır.. Hayır... İntikam... in- tikam... Zavallı adam bu ke- limeleri tespih gibi çe- ke çeke büsbütün 60- lan başını koltuğun yıldıza müteallik olan HA pap rürekay paşa kıtanın belâyı — istibdati im olduğunu ikrar etmekle beraher dördü ileri bir varakpar* nın harabisi o yıldızdan | paşa homür bomür hörü! lüyordu. bat iklibme Tak mil için me büyük bir im. hazırlamakla olduğu kobi takdir. edilebilir. Mehmet Asi) > İrtihal Ankarada levazım ili Mehmet Ali beyin karin deri, “ Diydöbekir ki inhisarı müdürü AN > tar beyle babriye abileri den Zeki beyin yağa Basra evkâf müdürlüğü! mürekalt bacı al 10 as m güni kaldırılarak o civ arak i beret mahsusasına deli miştir. Merhumun ailesine bEf taziyet olunur. 'VAKIT TA Şubat 18 si * Eğirme vali denle Paşa hazretleri şümendö Edime istasyonuna vusulleri Rus idarei atkeriyssi tarafın” bilasyona iki tabur askeri banda mutıka gönderilip memurini mülkiye dahi bulunduğu o halde feskelik here vi olunmu; mahsusa ile arkalığına dayar, kel” dinden geçer.. pl gi Husrev Nizami onu öyle ayva rel de hareketsiz görü” karısına dönerek * —İleri vardın $ naz. —İleri mi vardı ni Hayır pek geri ! 0 kaldım, Ben adam İf? ölmek, karısının oi puluğunu müdafa# ii meklen çok haj — Fakat bizim $İ” insani o vazifemiz adamı ayılımakl — Öyle fasit bir va ile iahdiden evi HM ze gelerek bir dak evel bana silâh €€ | bu herif ister “ yer