MM. e a Cinai Roman Duz Merkez komiseri gelince mutbahta- ki maktulün cesedi kaldırılacaktı — Bari gösterdiği ii elle din! m iie şüphe etmiyoru! — Hay ve Kartvizite. a bakamadım şimdi aklıma lr kâğıdı gayet eski idi. Çapkın, bunu a kimbilir nereden tedarik e ya; rl mösyö tam mim için buzur me direktörü sordu: — Herifi bir daha göre- cek olursan tanıyabilecek misin?. — Evet, evet buna zerre adar şüpheniz olmasın.Göz- lerinin içini bile tesbit et- sesini m ir. Ben çekiresimden dai e esi, yacak ve hatıra Gilieeik bir > idi? ütü bunlar, K an içinde emniyet direktö, > hav- salasında dola, 7 ve durdu nihayet hiddetini teskine se- ugün KÂMİ ORAL Nakili: beb oldu. Direktör, ayakta duran ve hicabından başını | z kaldırmak istemiyen Piye- doş'un yüzüne baktı ve de- di ki: — Söyliyeceğim sözü iyice | nı dinle Piyedoş! Böyle bir hal, senin Deyi ilk defa geç- | bi miş tir. yi bir memuru, e göstereceği tek bir kusurdan dolayı e etmezler. Bir de ben, sen yüzünden e sem ım. iye direktörü devam — Saniyi en, budalaca vaki Yatoleeiiği tamir et- görmeden nda ma, Pen olacağından emin olu- nuz Bin mniyet direktörü, tama men sükünet bulmuş değildi. Fakat hayli (Oyumuşamıştı. Piyedoş'un bu: sözlerine şu | şi emirle muka belede bulundu: » Diğ di arkadaşın "hala erki dedir. Beki mi vet, tayin edildikleri 04 bir tarafa kımılda- mamışlardır. — Arkası var — eri den sen ötedenberi sak!, ehane dizi len boyacılar çil yavrusu Es defa defa gözü . Adamın içine giren e nin pabucunu pusat duru- yor Gen ündü.. Ke- amlar seiyorlam > bir boy i? ö (Ulusal Birlik) “Boyacılık sanatı da öldü bay.. Artık pabucuna meraklı müşteri kalmadı,, Bir boyacı dert yanıyor: “İşler kesat mı kesat!..Omu- zuna sandukayı takan boyacı oldu; piyasa tepe takla paraya pabuç boyuyorlar.... gitti. 60 Elbet sizin de gözünü- e çarpmıştır. Ka Jabalık caddelerden veya işlek bir n geç telek artık ulağınıza bir a fırçası- ın ile v — Boy: ia Yüz para ayım.. "Parlak alım. Sesleri gelmez oldi Belediye, boyacılarıncad - “Böyle yerler- Ul di kında ikale tak çed KYA göremez (o ol- kelime bile söylemiyeceksin. duk. lhassa Piyedoş hemen ceva Şi A salya ve eğ — Bu hususta emin olabi- ka i köş ye il lirsiniz. o Zaten söylersem, yaka daki Park kendi ahmaklığımı ilân etmiş caddenin olaca “kögüzine, kahvı dibine ki deb- ı elden .. Şimdi ellerinde r sanduka, sokak ak gi gırtlaklarını yırtarcasına bağırıyor, müş- öl sallan a caddeyi çerken şöyle bir gün içinde ele Pi a kontrol a Belediye Hafiye Piyedoş, Emniyet | çavuşu gördülermi; hemen direktörünün söylediklerini | sıvışıyorlar. dikkatle dinlemişti. Uz Karşıyaka'daki Mu uzadıya Sy nmeğe lüzum bl biri bir mağaza anlaşmış, vitrinin içine pi nra en ufak seli, sandukasını önüne, bir, arena ateşe ae hi Se mavi boncuklu ta- bir memurunuz varsa o mıda yanına (sermiş, gigniz ei pek yakın bir müylerier iğ fakat ğa muvaf- | ayakları abul ede- rek id ki “Bu vaziyet ilk me uzaktan biri ağını in m! Yaklı nx vitrininin müşterisi- ınca gördü ben bedava boyayıvereyim. EE fon - Tayyare Sineması Tez AŞK - HIRS - HEYECAN - POLETIKA - CASUSLUK - MUCADELE miş gibi peşimize düşüyor lar. Halbu- ki köşelerine. sığınıb”'müşteri fbekliyen ( boyacılarla:) sokakları Mari en Elini, ayağını öpeyim bey; yoksa yandım.. Bir haftalık kazancı belediyeciye | yatır- mak lâzım. Çavuş geliyor. Doğrusu ya; evvelâ birşey anlamamıştım; fakat belediye avuşu (yanımıza Ye da boyacının ona hita g U S0- ca! radım ve gülere yacı ile birlikte, yan ein getirmeğe cbur oldu m > boyuğr y. Eskiden herke: e Rİ MR kesad!.. on senelerde, eski meral aklı le dl de kalma- dı. Vaktile öyleleri vardı ki, ei aşında papu- unu boyatırken gözlerini hirs adan ayırmaz. “Şurasını parlak. z Bu- raya biraz cilâ ii Diye bizi ie ser Keş ke üye da gene ti- tizlik y e?. a ia ered. Aksi gibi belediye de bir kanun ye - karar diye- cek - kahvehanelere göemli yoruz. Gnsöiiar kedi gir ei 17 İkinci Kânun CUMA günü saat 21, 15. ten irili e mer roriei DESPARBES'in şah. eser romanından iktibas edilen senenin en heye el film Kartalların ecanlı, en güze! ölümü dalgın ki, |kundurasının to- zunu, çamurunu (görmüyor bile. Bizim boyacının o çenesi eo Durmadan söyül- — “Bir de pazarlık derdi varya! Son zamanlar da ko- luna sandukayı takan, işi kiye ve Lal . Birk. ab fırlatırdı. beşliği Hattâ bunlar isine on ku- ruş bile veren — ara,? yor« Sakın ya- din ila, me ha.. Yoksi müşterinin yerinde yeller eser.. — Kolay ederiz bayım, hele boyayalım da.. Diye yanına yaklaş. Bir kere ayağını tezgâhın üze- rine attımı, artık korkma, vi olsa yüz parayi kıvı- Sila da ra var- Es ve rlığı altmı dan r, iki kuru; ir ene iş Ne Ze. çar m boyar, bu parayı alı- VS zamanlarda bayanlar vi pazarlığa başladılar. Iç- inde: — Benim pabucum, ufa- ali ne iş boya gidecek, vallahi yüz paradan fazla vermem.. Diye inad edenleri eksik değil. Mp onlarla pazarlık pek zor oluyor. İnsanın yüzü ne Ne verirsen 20 Ikinci Kânun gg Bulgal İBaşbakanının # him diyevi “ — Balkanlarda” ei G z te # 288 — E ği il eğ Bul risi EY denilebili daha bir sene evvelsin fu mitecil Bulgaristanı dahilen ted etm ve icende anarşist yüvası halinde gi termekte idi. Hükümetl€! tesiri heman heman hiç *sabesinde idi. İktidar Bf kiine ge er ük Al nmek ve onlar etmek maeeburiyel eleyin ordu. Komitecilik, artık Bulgi ni işleri bakanı (Köse İvat diyor ki: ll dost mı 4m sahifede > Kemer Sali gara — Kazancın nasıl, sordum; Başını kaldırdı; acı sırıttı : — Ne olacak a Bay; vaziyeti anlattık ya.. Bu e kazanc ne olurr gü de 25-30 kuruş a öpüp başımıza kerimi Ben, adına buhran de! şu ai Lis »Ei ç —Devamı 3 üs sahifii OYNIYANLAR: IN Filminin o kıymetli sanatkârlarından Constant REMY - Pierre RENOIR Maliye Ü Eaieinden: 1 — 2257 no.lu madeni ufaklık para kanununa teyit | devlet kaşağı 54 kuruştan alınmakta olan beher | çe ve ini ümüş fiatının tenezzülü hesabile kırk A MİKİ TAMAMEN REKLİ KARİKATÜR di ilmi; u fiat üzerinden kabul edilmesi İ yrıca FOKS TÜRKÇE SÖZLÜ DÜNYA HABERLERİ makamdır rel ze pim ştar » , ii . . an ına A ta Seans saatleri : Hergün 15 -17- VW - 21,15 Cumartesi 13-15 talebe seansı. Pazargünü 13 de am on gram Mermi e ilâve seansı vardır. meskük s gümüş dema yirmi iki kuruşa satin iomiğir 0 7