Çok eski zamanlarda, küçük bir ” ÖMentte, fakir bir ana ile bir oğul ie eğin ma, gece gündüz deme- dai ağir çarp ürer; ağu ipi, çarşıd rd salar; ek min tuz, getirir. bal yağı, ll, tn ml ie Çocuk, gönlü iyi emek zama ii anacığım, biz de olaydık; ballar, bakla mutfağımızdan eksik olmuyay- » der, içindekileri dışarı verirmiş. ye ah çekip duruyorsun okul, Gl dünya bu! Yarından kesilmez. Bir gün gelir. fakirler zengin attan inip eşe. eşekten inip ata binenler, ia özne ik kulamayın va ze mi Biz e gerekli Şeyleri ali- iğ lar, gönlünü hoş ediyor- gün çarşıdan bir torba çitli Mevsim baharmıs. ye b e im içenin toprağı pitek nb suyu, iki - Yahu “> öyle, lm. Oradan Şer > 2 eneralayı gibi? Kavaklık De gay si Yıldızları Sihirli fasulye ile sihirli baston Anlatan: M. SİNANOĞLU nuna koymak dilemiş. Uzanınış, Kem ele ai . tutamamış, Sonra len — Yıldızlar, bize çok uzaktalar.. Ağ açık, yıldızların birbirine dokunmadan © sessiz sessiz dö- nüp dolaştığını seyrederken, Ay ile akşamyıldızlarının şöyle ko- emi keki Ar; e Ben erkeğim, erkekler kadınlardan gözeldir. Onun için ben senden güzelim. Akşamyaldızı: — Hayır, kadın. lar erkeklerden güzeldir. Ben sen- den güzelim. Yıldızla Ay'ın böyle tartıştığını duyan çocuk, koltuğundan onla a bağırmış Hey” Durun, durun! Döğüş- meyin. vu güzelliğinizi | anlıya- Boşuna birbirinizi in. Bana sorun, bana! - — Söyle güzel çocuk, gözlerini körpanşi Biçen Bak hele de gi Çocuk $: enlem — Yıldız, sen güzelsin! Yeryü- zündeki bütün güzellere yıldız de. m var, Sakın ha, dön değirmenim dön, deme! diye sıkı sıkı tembih- Çocuk değirmenle birlikte yere miş. Daha eve varmadan, merak çeşit çeşit yemekler, ”, tatlılar çı. rmağa başlamış. > Çocuk, tıka e bu yemeklerden yemiş. Son- a: — Dur değirmenim, dem Değirmen durmuş. (Ark si var) ermiş. », dönerken de Tuz gölü Ankara ile Konya'nın Am vanın Orta yerinde Tuz Gölü. Koçhisar'ın beyaz güli Mer mevsimde benzi uçuk Binalliyüz. yim ar Kilometre yüzü, Pırıl pırıl yanar gözü. Derince değildir suyu Yaz gelince olur buğu. Suyu “uçar, kalır tam Belirir tozdan bir Kışm su dolu, yazın tuz! Kaşın mor, yarın ak bale Gts Kaşın canli, tuz Bir yanda toz, bir yanda Herşeyle hoş. A Meh hmet Necati ÖNGAY Küçük hikâye: Kardeş sevgisi Sn e R. Erkunt eg erimli “iki kardeş var Bini ılmadan ler. ali iie ardeşin dört çocuğu 1d leş babalarının. ölümün. ila e 20) m ayları apn il ik okuyucularımız, resm > her asılan yağımı AKİ | gaye Ra i Evlerine | Jar, Biz de bülümelzin, çe ver öndlikleri zaman akşam olmuş, | hafta yeni a YE ra ardeş de yorgun, argın | cak örneği vermeğe çalıçıyorıZ arma uzanmışlardı. e şimdi do bir kamçı dopac at büyük kardeşin dek ve top örneği veriyo ml dink bir yle © dalmış, Bir türlü İçi rahat etmemiş karak bı töre dx Çilize: dedi. Bu düşünce uyarak doğruca Tp Dep Kel. 0 Ge taşıyabil- '— Buğdayları iki eşit parçaya bölmek doğru ya ii? ocuğu var, iy pilin dört kal ii ak dl kadar ağda diğer Kümeye İmei ledi, me ve beri Keldikleri Ertesi e eğri ma kamu Eörerek Küçük k; de hen Damara mami sein kapi heri Miray dali öndü Bu sevgi hisleriyle dolu İl harleş yola srtları ik karşılaş 2 saman Dük iy andığı anlıyarak: sevlag güe” yaşları m bir daha Biühceye kad dik yi Yüklü çı bize yardım. retişecel ecek- der. Elbu” ağabeyinin evlhtları yok; hem o benden daha zayıf ye yağlıdır. Benim. buğdayımdan m bir ayırmak iyi olur, Tarih'te ve takvimde bu ay; Bu ayın adı evvelce kânunuevvel idi ve aslen niceden alınmıştı. 31 gün süren ve yılm son ay'ı ia resi yi pazartesi pa Ez iL e miki b DAT yl da som gm "ın halk arasındaki adı kazakıştır. Harakışın (Aralık) #4 iade kaş evim haşladığı hakle, karın goğu zamaşı. ae yağması dolayısiyle, halk kış karada, zemheri arada, ille Şubat, hele mart” demiştir. Aral yağmazan da havanın da yüzl hiç gülmez; bulutlu, “Fikri hür, vedanı ie ir, yatında yeni bir çığır ret > bü ayda GA ertik kret, a do mel sana Ay Şairimiz: “Dene ür yaşadım, hür yaşarım Han, s7 ik deyin mış şaşarım” diyen İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Air de, bu. ayda (a1 aralık 1098) ir kıta alalım: rmış bulunan büyük gal aralı 1867) doğmuştur. ai e huylarını di iyi şeyle. irun, daha sağlık, eşe ve Iyiliklerle, kolkola girin çocuklar! TAKVİMCİ rın hiç yarısı Şa. mi kardeşinin payına ilâve vin ni birbirlerine bir şey e haşladı ve yoruluncıya Ve işlerdi. pir Bir kap sl eni ağabeysi gibi O devam etti. Niha; diri : Çocuklara coğrafya siner | İZZZ, iii Önül) yancal) Gk EZ Bayel algınlık << im on, “di. K mi 7 : ama gal e maki in ia gun, DÜN de sz dalgınmıla ana beliğ orsa NDAN âfat vk dedi, band, yanlışlıkla bakır ia En eN memnun olmaş- bu kadar dürüst all ei Nİ inci bir altın trat.. ni et, şöne eki Se bep ile iki kaç eder vana a bay aran veriyorum, am. üni ie e here br olana ele olur? — Sekiz efendim! kü eş tavşan, — Evet efendim, tam sekiz te şan olur. Çünkü bir tavşan'da ev- de var. Acımak Mete, annesin. den iki kuruş istemişti, Annesi ona sordu: . — Dünkü pa- yaları me yap, rı, fa. kir Sir alma verdim iyi yavrum. Al sana iki kuruş daha. Fakat bu kadına niçin bu Kadar yakınlı gönteriyorsun? — Çünkü O, şeker satıyordu kimi Türkçeye çeviren: Doktor Ağabey Di ge lm Dn 10 emar gil gri De elma be iş değil ya, bazan kediler de böyle güzel 'poz alabilirler. vE 1 4 — Dev All ile Boncuk Ömer; bu de- ney iri, kalbleri çarparak ve elleri titriye- rek heyecanla takip ediyorlardı. Fakat, 110 — Halbuki, yerlerinde altın. bulun heyhat! Çatal hiç titremiyordu. memleketin birok O—oyı yuyordu. Nitekim, bir ğok altın arayıcılar, dere akin ik Gi — Cin Veli'nin elinde sihirli çatal, Birazda bilgi : z Çağlayanda bir gezinti Öğretmen, “çocuk! amil ga dei e söyleyin Ye Ve eklerini alan eğ am sevini Bağ Ban Sik da re VaR b Ey ve ver daki hin kaperabilnisni Se bilmek İçin heyecanla, yollari Koşarak: tüketmeğe çahsıyordu h adar geç oldu ki Annemin hazırladığı paketi ali gibi erkenden okulun» şlarımın yen den daha — Sıraya girin de biran evvel ğini di selendi, nel irer olüverdik.. Sonra larak gebtin, laklı et Çağlayan'ın bulunduğu Uludağ” Say ERME al m yatlar #öyiiyor, bem de Öğretmenimizin anlattıklarım. dinliyorduk... cık yollardan ; geçerek bir boyunca giye zi gir eler döner an onu e b ikseklerden gürül Taverdik. rü) beyaz köpükler yaparak düşan suların bu manzarasi "Karşısında sarıklık. Çağlayan'a iyice yakla muştak... Bir seslerini du- vamıyorduk. İrem Jale. da- vanamıyarak bağırdı: —Ne kadar büyük değil mi c0- suklar?!! de: verde ii Öğretmen gi tütmeyin, dedi. ün. nüzde Bu ufacık bir Mağasanlın da bundan üz defa dah lanları varı İnat talak Zaten inanmamış olduğumuzu sezen öğretmenimiz de: İnanmadınız. değil mi, dedi: biraz gerilere gidelim de Simi ni dinleyin ve ondan, a Çağla rana gene bakar: Dan e tik Bees gü n duyulmadığı | Bir YA de öğretmenlerimizin gizeline dar ve olarak oturduk. . Öğretme söze başladı: — Çocuklar, dı e çağlayan — il pik dar sayan, böyle Sükan sını ilk defa — hay- öl .No. 51- daki gi Em rnk pi yüzünün “vet DE lay Si ala va hr mmm Gi > Bak doğru olarak bi ade ni vekeeii GELİ ceğimiz değerli ar- Nolu yfada bulacaksınız. gün 9 uncu daha bir çok yerlerde... a ğpa'da cağtiyanlar ki ÇANGA ette kaldınız. Demin arkadaşınız Ayla, dünyada bunun kadar bÜrük olamayacağını söyledi. Ben mke a ediyorum, Dünyada ban dan yüz defa daha büyük Fem layanlar yardır. M Birleşik D. sındaki yi e im mak misiniz onun nasıl bu Hepimiz birde! — Anlatın, anlatın! deyivermis siz, yp sağlayan, diyo öğretmeni, miz d i, Davit Livingstone miş Ve yerlileri bir tir. Yerliler, “Sos çıkaran duma” dedikleri biz seyden bahsediyorlardı.. LİNER. Şıkaran di li tone, bu, “ses m çıkaran “duman” diyorlarmış. Liz vingstone, bu çağlaya 3 Ki kı- raliçesinin adı olan Vaklarya adını 'urdu ni bil le unda, Antalya'da; Bünya is, kö vi Meali Hm derler» se ilmek çim yaka akn Lv yen ale edilebil İn de simdi böyle yapıyoruz, * © © Öğretmenimiz sözünü “ki Buraya gezmeğe gelmiştik, Hadi pek dağılmayan, gezin > yün'o Haci air akğama dar gezdik We oyunlar oynadık. m Ve döndüğüm zaman bu gezintiden Gok, memnundum. ir gece, eryel prkaşuzdum, bükün de yoruldür in hemen "yatıverdim, Manzum hikâye : “Bu önemli seçime sı Xa olan Tilki ile si Oyun sona erince onu kıral s. am dediler, Maymun kıral olunca elk Maymundan öç almakçin tilki içmişti. p Tilki bir gün mrs bir et gördü kapanda ru hatırladı o anda u kıskandı yuldum bir hazine lr '— Başkanı Bizim gibi kulların öyle e şey neyine? Ancak sana yakışır bu değerli parçalar Kümeslere eya iie bir ei ie Doyururum karı Aç kalsam da günlerci Maymun buna inandı, eli a Yakalanmıştı ve “çabuk yardım et bana” Dedi maymun tilkiye. Tilki dedi: ei yapana Birkaç defa sıyrıldı bein yedi Akılsızdım o zaman, inmeden gi ni Kudretini iyi bil, ser KİM Seli;