Lala Bir varmış, bir yokmuş, Evvel e ime, kalbur eid icle de bir Veli çoban varmış. Veli çobanı, bir gün, sürüsünü Tenyeşil bir dağın yamacına sal- Müş. Kendisi de bir emi Harak kaval çalıp vakit Üe başlamış. “Güz Büyü imiş, Yaprâki altında altın sarısı gibi pi Fil parıldıyor. rüzgâr serin serin #siyormuş. Çok geçmeden Veli ço bana aklı başına gelmiş, bu1s- Si yerde sürünün başma bir fe- lâket gelmesi ihtimalini düşünmüş. Kavalını bırakmış, Mr doğ- Tularak sürüyü di gözleme- ie EE kten bir kartal Be ir derek nil birini Kapabilir. Yahut da yeşil arasından bir yılan çıkabili otların raz sonra, Veli ç yar ik Kinmış o sırada rüz yormuş, “Acaba bu, diye bakınıp ii miş. leme > esmi si İnce birdi tün yılanı Tek İaybolmuşlar. Kay: larından kapanmış. Vel im önce, leri pek inaamamıış. RÜYA görüyorum Sanarak ER uğuştarmuş. Hayır, bu, rüya değilmiş. Kendi kendi AM. AZ a .i El 4 z No. 31 e HARFLİ BİR e mi arflerim kışı 3 harfterim kumbaraniza, tığımız. şey; 6,23, harflerim tav- € da bölünür; mA Martin bir milletin adı; 16,05 harflerim küçük , koyün; ri Miri ex miz; 423,1 harflerim Belediy rin” yaptırdı harnerim bahçeleri, baslanları ym layca su ın 23,42 hal leşi; 126, eski adıdır. pek sevdi bili al Yukarı bulmacayı doğru olarak vie m gönderenler. arasında ad çekeceğiz. Kazanan 200 oku- y yerli “ armağanlar larımız gerek esimi, e gerek Bulmaca s nl iç da de bn me doğru Veli, da bir radyo var, ada ıssız değildir. Seslerin geldiği yi gidelim.” X arkadaşlarma dedi ki: Günün doğacağını üz on İki sak e 7 ar verir, Gece de alin kadi Anlat, ER nd ioğarken Zaman saat içinde — Aman yarabbi, demiş şaşıla- alulle Tıkır tıkır tıkırdar, cak şey. Bu nasıl oldu böler A çaba kayaya ben de bir otla ver. $ Gü doğar gündüz başlar; (| Bir çözülmez bilmece, e Gün batar gece olar Ak gün, karanlık gece. Merakım yenemiyerel lenemeğe karar vermiş. Siya Dera saban köye Düny Tatil Şiirleri; KÖYDE ZAMAN hep gece ol Halimiz nice olur ! Mehmet Necati ÖNGAY Bırarak: Bana bak Çomar, demiş, bi yokken sürüye iyi Köyler rı, kuzuları kurttan, kuştan koru- ma Sonra, bir parmış, yı mi yan De ii Fakat, hayret! Kaya niyormuş. Kamaşan gözlerini yum muş, uğuşturmuş. Gö tek- Tar eirafin taha açtığı zaman dikkatle süzmeğe başi Mi gümüş kaplamalı, öne da ren imis, Ma tıyormuş, Yerde tahtın etrafında bir sürü yılan yatıyormuş. rü yılan uyuyormuş. Bunları yeter derecede seyret- Ke a Veli çoban, kendi dine: — Artık gitmeliyi geriye dönerek mağat yapsa kapıyı açamıyacağını e Sırtındaki Tepeneki. ye atıp uyumakta başka re sererek are bulamamış. (arkası var) BUNDAN ŞUNDA Kan ve demir İtalyan doktorlarından Mangi- e ge ea milk ir De e Demir. karın ezioelobin denen kirm ini eni ta emir o miktarı ilin ellik yil DA ar lir. Meselâ, fazla sebze yenirse, ka demir miktarı artar, Ma- i mi meciklerinde, ir zehirli yi zehir bezin- den, genel olarak, dört damla 20 hir elde edilebilir. Bu zehir çok ar İl hastalıklara karşı serom olarak kullanı Hayvanları tanıyalım. Ördekler arasında Kardeş çeğini im “bir sana, Küçük ördekler badi badi yü- rürler, Parmakları arasında de- riden birer an güşlükle ve Tana sallana annele, > dan koşarlar, Yalnız, ka tarafları onlara .pı ANE bir kuyruklar zerine islemiyezik, otururlar, abuk perde bulunan kısa a- sal yinmiştir. Üzerinde, çizgili, ke Hire tekeli ei DE ardır. hsettiğimiz. bizim küçük rdekeler, birkaç günlük olmakla beraber, oldukça gürbüz- düzler, Kabarık ve karışık. söy leri altındaki küçük, fakat sağlam lanan ulke GE sedilir ağırlıktadır. Ördek anne bu dev iştahlı yav- ruları tam bir ay yumurta içinde . Yumurtadan çıkar, öyle obur olmuşlardır ki, la bera runi lüle değillerdir. Bi tu gibi ye mekler önlerine kondu mu, artk eeliyorlar ama merak etmeyin, e sonra, , bir bana” diye paylaşacaklai ARİ payı telâşım yaklaş bizim küçük ördekleri gör melisiniz. Yanik maf seçme olmakla beraber, pek te ince bir zevke sahip değillerdi. << a G Ik günler, bizim minik ördekle- Oyuncak köşesi: 4 kördeşler iü ir yömizin tüyleri suya pek dayanık. iş olamadıkları bayanı bunları nde sabaha larken seyi Fakat mer, Turku” a zel onlar da anne ve babaları gibi suya £i receklerdir. ün gelmiştir. Ark id Özdek 5 Şulazlarımı gör ibi ber yak suya, dalmak, gagayı sahilde- un içine sokarak suyu Ki akırdatarak yem arzmak ve baş İarmı suya daldırarak arka taraf- e keyi kaldırmak pek zevkli Bu ilk banyo sırası bala riyle de tanışmış aldalar. Bizle palazlar. babalarını. pek yakışıklı Boyı ve geni u güzel ve ruğundaki Palazların til rtık epeyce boy atmış olan ö ağlar Bİ sün — EEE yle, varlak ve kivi Henri. süslülyec len do- layı daha şimdiden er dila Ke kardeşleri ie, Tantan onlara bağaşlamığ. olduğu sade kasti ve bir gün anneleri gib irk ördekler ba kaçaklar üşmerek; ağabeyleri sevinmektedirler. 1 Bafta 4 tene kolay 6- veriyoruz. Bunların dör. A $u dördü de bir tiyat- vi alanı Li açoluk yapar- lar, hayatlarını kazanırlar, imdi nları güzelde hir et- el Tarı geriye doği min bu dört kardeş hep ayakta racaklar ve emrinizi bekliyecek- bir iş gibi daldık da bi tir. Ama pek zor ve İlke ve meleke Dalgıç olacak bir insanın kaman mağlin va moi e gerektir. Sonra, denizlerin a beklenmedik * tehlikelerle barla her zaman kaabildir vi a kocaman nda do- rda, dalı reket, etmesi isini > komimsan, yabh€ da gata düşmanını öldürmesi lâ ir işe benzemiyor değil mami Sade AVDik Gipi- ei izlere minatirliğe eN Böyle Yer remttnn SUE bir sürü yiy da karnım yecek ku il geçmi zorl KöpEüyil enler ga gli Bi yeri iyi , Gül, Can, “Galip Ağaber alk e için hazırlandılar. istif te. Galip Ağabey 5 am in ümiyeralede okuyan | karde Ne tilini geçirmek üzere çiftliğe işti. sepetin — içine Ek arnit RİR nz acıkır. Sonra orada yi- Dr gay de bulamazsınız. en yanlarına bir rd, sel bir ağaç dibi sanki on- Yemekten kalktıkları vakit, ço- çaları m m a re iştall ğer Kar. acıkmış” diyorlar” Galip Ağabey balık tutmağa de- vam eler alar #9üyle Bir de aşalım” dediler. Derenin bir yeri pek daren idi. Karşıya geçmek i- gin, lar, köyulm tuluy du. Galip Ağabey sün” diyerek Ateş'i bırakta, ” m Mt. Akşam sofraya oturulduğu za- man, herkesin tabağına bir ba- hık düştü. En neşeli Ateş'i. Tut tuğu balığın küçüklüğünü düşün- miyerek “Sofrada benim zum var” diyordu. KISIM: VEL İKİZLER HASADA YADIM EDİYORLAR Çiftlikte herkes meşguldü. Ha- şad bapladığı çin sabahın erken kadar çalışılıyordu. hazer yeni gü? «e gözlerini hasad mal sesleriyle açıyorla, sesiyle durmadan ekinleri biçiyor- iş vi GüL ve Ateş kahvaltıların etikten sonra he süratle giyinip, yapabileceği b ağa seriye el e yaklaştırmıyor- kinesinin yanma, da ğe olur, ve, gn. tiye davranmah. Bir kaza © çıkabilir” ir tarla faresi, - ölmüştü. A: Brdüğünü. im ilemi yordu. Zi e. tuğak ve hileleri anlaya- bilecek zeki, tecrübeli ni Karla çok Bazıl kederden bazıları de. yaman öldüğünü — söylü- Zavallıcık; tarlanın ortasında &- Dn alanı ee e rdu. Öz Sürer bütün gün, dostları da öğleye kadar ından bazıları, bu- sanda Bileği SEE sy gittiler. Ertesi gün, köyde farenin açık kalan ağzında, Kara sineklerin yu- murtalarım . bıraktıkları dolaşmaya başladı. Bunun. üzer. ne, hiç kim: allıyı gömmek çin yanına, gidemedi. Aynı tarlamın tam ortasında, bir spprnk yağını yardı. Yağının altın. “Nekrofor” (*) ailesi kuruyordu. BU aile DüLMU geçim- lerini mezarcılık yaparak sağlar- ın için de birbirlerine sokulm e MA ii yil a ormanın ortasında, ga 2 İnn ın önünde, , şu hal — Biraz yürüdükten sonra, vilâ gördük e ip kayi ça genişçe b bar iğ ie D pek sevimli, Siz beni kendisiyle görü — Cin Veli, arkadaşlarına dönerek: “Beki b alam ba adanan cal Sü yla; ben var) Farenin ölümünün üstünden çi İmei Tümseklerinin. e e bir sal m »kroforlar- arkadaş- Arkadaşlar, dere yönünde gala gömülecek bir ölü fare var, üçüklerden biri söze | karışa- — Bir fare mi dedi, katiyen, bu olsa olsa bir köstebektir. Uzun tartışmalardan soncu, «bütün all hep beraber ölünün bulunduğu ye gile, dan en yaşlısı, dikkatle inceliyen > mmm, parası çok taşlı. Fareyi > gömmemize yok Başka yere götürün görmek ilmin. Hepiliz törenin “alba gi bütün girerek eye başladı. toprağı i rin, dedi. Bu sö; böcekler, kal ldırdlar ve götürm if p Bir kaç mdnin sonra, katla dür. maya veriş bir toprak lie kn. ürün eki çağ ii me ladı. Küçüklerden vir. tamest Far nin kulağına girerek © gadıkladı. bir hareket olmayınca fare: yor, arka “aya) toprakları böcekler Tabağı öm tek üdy: yordu. - Böylece aradan t zi Küçükler iyice yorulmuşlardı a. ma Büy mr korktuk. ME çilarmıyormi- Cârkası var) (>) “Nekrofor' may) sonra bunları irtalarını bırakan kırmızı öcektir. Yum: eğlenin göm renkte bir mevi b mazi bir kaç” e f