18 Aralık 1943 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

18 Aralık 1943 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

FUBEBFABT Rar BAKİN » kl ER EZER vi ı8T?Y? NB SETRA Mazi — 2.71? g 9 SENE?E ei EETEP TT TE DİDEROT Aktörlük hakkında aykırı ilgin Prot. Sabri pin “Siyavuş Maarif Vekliliği yp ından FİYATI 6 No. 32 Bizim tiyatromuz Yaa tiyatral derken gi sini pek fazla se elir. İlk tiyatro in başlamasındaki unsur- yukarı, bugünkü ei ümmi da yaz Meli ikpaşa tiyat- Tosu kurulurken ve yeyi verecek bir şirket kurulmuş, ve İri ai ii alış - mış zengin bir artist — drosu var- miş, bir yakn binası yapılmış, z 3 E z E El E RE ağ Z ği ımip görünüyor. — rn e zamanın. urları bu yani taye e de la ge teşebiüzin | ünde o. ve tuğrul t Bi yakini Ertuğ- Tul Sadi Tek tiyatrosu, Bunlardan başka bir de ancak birkaç yaşında olan ve daha tam bir tiyatro te - şekkülü sayılmasına imkân bulun- irler teli, ei karim e piyı riyorlar. İyi sayılacak hasiyle yani miyabilecek: erkek iyenlerimiz var; ba ln hüviyet vee “derin bir tiyatro, kültürüni 2 öğe Me see Fakat herhangi bir tiyatroda, he paniği BEP Diye KEMAN m. çağı senim e Tuk duyamıyoruz. Acab: Bence bu ayrı ayrı rel )melerinin hasılası tam iie le da- yor 1) Tiyatro eseri meselesi. B: tercüme ve adaptasyonun aleyhin- de değilim. harpten eri dü bunli lerdi, başka beğenilecek tiyatro e- Beri de yoktu. Böylelikle bu mem - leketleri öğrenmiş olduk. Yaban- cı memleketlerin birçok genç ti- a göre hiç DİE ye kendinden Gaza, o söyliye - Knk Dee? dul mİ sanatkâr, > Kia ik, imagine va daha olgu &ibi sararak dinlendirecek birçok «l sürülmemiş konular bulunduğu- nu e daki Ali Suha Delilbaşı gi EN ; $ ediyorum. Reşat Nuri Güntekin Sanli la mo - dernlik hastalığına dair yazımı olduğu “Yaprak Dökümü” rom nm Ser. Tiyetin pi olark adaş Yakında oyi yes m demek, el e ne de yanlış vak için kuvvet- . vi a Bige sahip olmak lâ- diği kadar, pı ha 3) Sanatkâr meselesi. Sanat kârlık Allah vergisidir d iyii Bu söz ancak şu bakımdan doğru Belli bir istidatla doğmuş sama. e a vu bu ktldatln a analarındı rm arı gbi iç ir şey okuyup öğrenime: dei Büyü sana kA olpogem kli ie. dü Ma erin, Luci yil Klürlerine amak gerçekten m Oynıyacağı amli bala aa ea ir edebilir iniz? Halbuk bağ A yi in mânasını anlamaktan iba- ret değildir, zavallı müellifin sözle- da bii- ha acı bir şey olamaz. M: emily > komedi al ağlatır, tar, di güldürür der. Oz İki a edeyl ia KR kusurlarının en bü - tiyatronu, Mizamgeldiğini be yiye a gr ve ve iyatro heni tiyatrosu, denildiği ka- a, g > nin orta kıymete tiyatrolariyle ferah ferah boy ölçülşecek bir sah- dır; sayısı pek az olmakla beraber iyi yetişmiş artistleri var- dır, birçok garp eserlerini adapte ve tercüme etmek suretiyle bu sah- neyi hi an larını heyecanla karşılıyan anla Yışlı bir pübliği vardır. Fakat ha- Zindir ki orijinal piyes yazan fesyonel müellifi yoktur, “Tiyatro var fükat olan müellif yok” demek lik re kışta bir tezada benzerse de de - gildir. Bir memleketin “tiyatrom, vardır” “diye lar, bütün şartlarına sahne hayatını uzun zaman idar pişiren Mim Re ği yük eğildir. lim Bü ebiyatçı değildi; Siya ar Efendisi “Bahanı e ş E Gitar mış hemen he- ii yerli vir e Bican efendi, avukat Sebati efendi, Kamalı Be- kir ve daha niceleri. beğ ei etin tiyatrosu denen şey bunla- ütünüdür. Yanlış anlaşılmamal rada bir noktayı bilekli? Mide buyana rağbet etmemiştir mi Kemal'den iy an iya, Yakup Kadri gibi büyük şöh- Tetleri geğerek - Necip Fazıl'a ka- dar en katkısız edebiyat ve sanat iamlarımız. ara sıra bi »iyes yazmış ve oyfatmışlardır. Fakat yalnız ara sıra; bir hevesin deva mi müddetince; asıl ana yollarının meraklı bir patikasına sapıp dö- Türkçeyi göz göre baltalatmak için güzel bir Türkçe yazmağa bü- inü harcamak! * N> profesyonel tiyatro müellifi © yetiştiremiyoruz? Toprağımızın cevheri buna müsa- müellift, bi yare a el meme: ketleri iyatrolarına gündelil mel ln Sıradan şöh retlerdir ki böylelerinin bizde çı mıyâcağını kimse iddia a Ancak şu var ki şimdiye kadar çıkmamıştır ve yakın ep ei da çıkacağa benzemez. Benim fik- Müellif eki ermeyleimzin se- beplerinden ikisini kısaca gözden geçireceğim. Ee e biri şudur ki t- © güç bir sanattır. Roman ve pir, asıl Sy etin materyalinin te- izliğinden alır. Tiyatro için bu san değildir; onun aynca teknik Z- El ULUS UZEL SANATLAR TIYATISÖ SAYISI VELLİF YOR? yen hakiki sanatkârı ileriye ait ümitlerinden vazgeçirebilir? Benim şartlar dediğim büsbü - yemesine Yazan: tün başka şeylerdir: bir kere her : vi > şeyden evvel hava, değilse i bile hiç olmazsa birkaç tiyatrosu, 5 Reşat Nuri GÜNTEKİN £ ine zem ba er İs i v ve Ee mi Mira bu sahneye çi- m e çk mem denen bir baş belâsı, kronometre ni of ei ambiance'i. gibi nazik ve karışık bir ruajı var. du ir. Roman ve şiir teknikle terbi- leri tama mill a kali lerini pekâlâ dinletebilen güzel Vee gr Yaknt yayda ml ka her şey fi e İşlenmiş ve yerli yerine yeneriz ola- caktır. Bir eksiği olur: işle- mez ve ll yle. Lr hangi madenden yam sor - garümliyof, dök ba Meselâ romancı olmayı kafası. na koymuş ve şöyle böyle bir ro- man yazmış genç için bütün me- sele eserini basacak bir gazete ya- hut kitapçı bulmaktır. Bulamazsa alık bir ro) ok babi abii başka kimse- YA pm al olur; başta yabut yarıda bı Kayla Gin ml rak elinden atan olur. Nasıl ki hiç ir döne kanl ila tı numara veren di Fakat kitap vardır; Simakllrlı en imiş 0- e alei temel ta- Ş1 vazifesi İYATRO milellifi olacak gen- ge gelncer, sahada ME e ve nie gi ce evvel garp ğini vetli en a adap- rl e ie ven er Be nu İstem. yüz vi ni “miş halk için e - Boyalı keramn ii iği korkunç Aröne'de si- zin hangi devlerle boğu: ii zu dlyünmeke o me geldikçe yen hükmünü, sahi şi De de daim nn oralar ika aya niyetleri bulunmamasıdır. hin attırmağa. muktedir ere Baal Ne - altan — okulu yoktur * DELİM ikinci sebebe: bir ç adam tasavvur ediniz yl büyük ayy sayesinde bu birinci engeli aşmış, bir ve hattâ ol darda pankna da genç adamı kesecek ve ona yolunu dej cektir. Bu ikinci engel, birinelsi gibi, iyat »Biştirte- y şekilde hükmünü yü- tan bir kaşımılmaz umumi ke - Bun: sarf bi a ln romuza has. ne Hihsizliktir. Mesele şu: kabiliyetli genç ada- minizım kendini e BE ya — vermesi ve ondan başka bl lara Her şeyden evvel dedim, — şeyden yi tiyat- e Ma ME e #meğe sayıda bedir Bizim Şehir Tiyatrosundan iba- EL e ne vvetli artist hiç bir pe kn taneyi geçmemiş- tir. “İyi düzenlenmiş. bir ensem- ble içinde gerçi bu da epeyce bir şeydir; hatta çok şeydir. Fakat kendini tiyatroya vakfetmek İsti- iş uzun aktörü durm liz lordu, Fransız uşağı, İstanbul veya Ana- Aktörünü edilmiş ve tu- ölme el) mii Same veba gibi korkuyor ve a yeni bir ses vermeğe ei Ve onun hep aymı ban va taramaya GöNAlBLML gör” mek; yazacağınız tipleri mutlaka filan veya filan ie rn tasavvur meğe a si es ve Ez birkaç eser hayat h yürüyen müellif ile dur: arasındaki me- safe gü çoğalacak iç yıl içinde müelif kendine başk Dir iy aramağa mecbar ola aşi caktır. Nihayet şunu da unutma- alır kl siya bikac Mle; midir. Orada dargınlıklar, ayrılıp birleşmeler hiç eksik olmaz. Ar - m e in değil inçince ve day da uzlaşı ozaman: alel) enaz ein. Müelit, rejisör. ve ktörler çok kere aynı rolü şk allik ğe yi elk ir şey - Sanat için belki lüzumlu bi ir de. Ancak kendini mai başka bir işe yaramıyacak (hal getirmiş profesyonel — mülellifiniz, tek tiyatrosu olan bir memleket - te, böyle bir anlaşmazlık zama ında nereye gidecekti ukarda bahsettiğim büyük uyruklu yıldızlar için ne söz, ne de zama ekân vardır. Ara netice vermiyeci e - lardır. Serhri RM birinci: işime! "imes si yaş maş”, şağıdan yukarı 45 inci genele erim” kelimesi 8, yanlışlıkla “varim iye sakınıp. ur. Özür diler, diler, düzeltiriz.. vi Dy meselesi

Bu sayıdan diğer sayfalar: