Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Günün mevzuları HİNDİSTAN'IN TEK YOLU KAFKASLARDAN GEÇER Buzgtn rus topraklarında cere- yan etmekte olan harp Hindistanın emniyetini doğrudan doğruya İlgi- lendirmektedir. Kafkasların çok u- zak olmakla beraber, geçilmesi çok güç bir set teşkil ettiği dağ geçit- leri Hint kara yolu Üzerindeki esas- h engelleri teşkil ederler. Bugün Ru«, Gürcü, Ermeni, Kürt, Tatar, The İllustrated Weekly of İndia Dergisinden Çeviren : Nüzhet BABA Kazak ve Kırgız gibi birçok ırkla- rın müdafaa etmekte oldukları Kafkaslar acaba nasıl bir memle. kettir? Rostof'tan cenuba doğru ilerle - dikçe Don ve Küban denilen Ka- zak topraklarına girilir, Buraları tankların harekâtı için ideal yer- - lderdir. Tren yolunun her iki tara- fı da ufka kadar dümdüz ve arı- zasızdır. Buraları Rusya'nın buğ- day yetiştiren topraklarıdır. Ma-- kâneli ziraat usulleriyle Rusya bu- radan mühim miktarlarda mahsul almaktadır. Gerek askerti gerekse ziral ihtl. yaçlara karşılık petrol ise biri Şi- mal Kafkasya'da Grozny diğeri de Hazardenizi kenarında Bakü'da çı- kar. Kafkaslar maden kaynakları bakımından da zengindir. Maverayı Kafkas büyük ölcüde yemiş memleketidir. Karadeniz kı- yılarında da çay yetişir. Kafkas üzümleri ile de meşhurdur. Bilhas- sa şaraplık ve şampanyalık Üzüm- ler çok boldur. Burada yalnız bir kombinanın senede bir milyon şişe şampanya imal ettiği söyleniyor. Kafkas dağ silsilesi arkasında Rus- ya'nın üç Asya Cumhuriyet! var- dıir; Gürcistan Ermenistan ve A- zerbaycan. Bunlar arkalarını İran hududuna dayamışlardır. Burada ingiliz, hintli ve rus askerlerinden mürekkep ve Hindistan'ı muhafa. zaya memur edilen ordular var- dır. Fakat bütün bunlardan daha büyük maddi hall, bizzat Kafkas- ların kendileridir. Hiç bir nokta- sında düzlük araziye münkalip ol- mıyan bu dağ silsilesi Karadeniz- den Hazardenizi'ne kadar 600 mil imtidadında ve yüksek dağlariyle tabii bir sed halindedir. Bu dağ sil- silesinin her iki deniz kenarında kâin dar sahil ovaları hariç hiç bir yerinde geçit yahut gedik yoktur; iki istisna ile: Gürcistan askeri yo- lu ve Ossetlan askeri yolu adları- nı taşıyan büyük dağ geçitlerini takibeden şöselerdir. Dağlık arazi Terek nehrinin kö. pürmeğe başladığı Ordjonikidze ka- sabasından başlar. Esasen şimendi- fer yolu da gene bu kasabada so- na erer. Burada başlıyan Gürcis- tan askeri yolu, Tiflis'e kadar 130 mil uzunluğundadır. Bu yol bazı noktalarında deniz sathından 2500 metre yüksekliktedir. 1808-1818 se- neleri arasında inşa olunan bu yol eski çarlara karşı zaman zaman İs- yan eden Kafkas kabiylelerini ten- kil için yapılmıştır. Bu yol boyun. ca Kafkası fethe gelecek müstevli- yi pek az askerle durdurmak ka- bildir. Yukarda ismi geçen üç cumhu- riyet, Sovyet Sosyalist Cumhuri- yetlerine 1923 te iltihak etmekle beraber, on sene kadar gerek ara- larında ve gerekse ruslarla uyuşa- madılar. Fakat 1938 de bu mem- lJeketlerden geçen bir yolcu bura- larda sulh ve sükünun tamamiyle İiade edildiğine ve normal hayatın avdet -ettiğine şahit oluyordu. Zaâ. müanla değişen bu yerlerde artık kadınlar bile tamamiyle hüriyetle- rine kavuşmuş, peçeyi bir tarafa atmışlardır. Mektepler, hastaneler açılmış ve memleketin tabil kay- nakları işletilmeğe — başlanmıştır. Geçilmez ve aşılmaz bir dağ silsile- si olan Kafkaslardan Hindistan'a varmak için evvelâ İran'a ulaşmak Tâzımdır. Bu yoldan maada Hindis- tan'ın diğer bir yolu da Hazardeni- zi'nin şimalinden ve Astrakan'dan geçer, Fakat bu çok uzundur. ve Afganistan ile Bülücistan cenubun- dan geçmek meselesi üzün zama- na mütevakkıf bir iştir. döndürücü etek- lerinin altındaki geçitleri takibet. mekle de iş bitmez. Cünkü bunlar bilâhare 2500 Hlâ 3000 metre irti- falara kadar yükselirler ve yük- seldikçe bunlar üzerinde nakliyat © derece güçleşir. Bu yollar boyun- ca eski zamandan kalma küçük kalecikler, şimdi metrük bir hal- dedir. Bütün bunlar göz önüne ge- tirilince Hindistan'a tek yolu teş- kil eden Kafkasların geçilmesi ve aşılması hakikaten zor bir dağ sil- silesi olduğunu kabul etmek lü- zımgelir. Haffa konuşmaları : Ömrümün kitabından Jimnasti ğin kız mekteplerine girişi açtım. İstanbul ilk okullarının Öğ- bayanlarından yüz kadarı- nın bu derslere devamını temin et- tim. Yaşı otuzla sayılan genç bir erkek öğretmenin bayanlara cim- nastik dersi vermesi - kadınların erkeklerden kaçtığı bir devirde - hayli dedikoduya sebep oldu. Şey. hülislâm efendi Maarif Nazırına sarıklı hocaların bu bid'ati iyi kar- Yazan: Selim Sırrı Tarcan re müessesatı vakfiye müdürü Nail ve muavini Ali beylerle — (şimdi Kocaeli Mebusu) bu hususu görüş- memi tavsiye etti. Bu iki münev- ver zatın himmetiyle bir hafta son- ra şöyle bir tezkere âldım: İzzetlü efendim hazretleri Medresetül vaizin sınıflarına haf- tada iki saat Idman dersine (jim- nastik dememek için) zatiâlinizin intihap ve tayini tasvib-i samli ne. zaretpenahiye iktiran eylemiş oOl- duğu müessesatı âlkyel vakfiye mü- n mü: bu işten vaz geçilmesini söylemiş. Nazır da kendisine bir gün gidip bizzat tef- tiş ederim, ahlâka uymıyan bir şey görürsem tabli dersi tatil ederim. demiş. Ben er geç başıma geleceği evvelden tahmin ettiğim için der- se gelen hanımlara siyah yeldir- me, siyah çorap giymelerini ten- bih etmiş ve kalın baş örtülerle saçlarının bir kılını meydanda bi- Taktırmamıştım. Bir cuma günü ben ders verir- ken nazır geldi ve benim bu işe kendimi nasıl verdiğimi gördükten sonra bana gülerek: — Bu acayip kıyafetlerle nasıl Gimnastik yaptırıyorsun? dediği za- man, ne yapayım! dedikodudan kor. kuyorum! cevabını verdim. ©O zaman nazır bana Şeyhülislâm efendinin endişesini anlattı. Ben de kendisine buna en İyi çare cıı_?. düri d bu kere müdüriyete tebliğ olunmuş olmakla muharre- mülharamın birinden itibaren der- se başlanacağı tebliğ olunur efen- dim hazretleri. 27 eylül 330. Medresetül vaizin müdürü (Fehmi) C.HP. Dumlupunar Nahiyesi İstiklâl Ocağı taplantısı C. H. P. Dumlupınar Nahiyesi İs- tiklâl Ocağı Partilileri dün saat 15 te Halkevimizde canlı ve mânalı bir top- lantı yapmışlardır. Ocağın değerli Reisi Dr. Rifat kısa ve özlü bir konuşma yaparak davetlilerini selâm- ladıktan sonra nahiye idare heyeti â- zasından Halil Sezal Erkut, dünya- nın bugünkü şartları içinde ve Milli Şef'imizin son nutuklarındaki — yüce direktiflerde işaret buyurulan esaslı ödevlerimizi birer birer sayarak, bu- günkü mesut durumumuzun devamı- ni mümkün kılan üstün varlıklarımı. zın başında, Milli Şef'in İleriyi en kyi gören yüksek irade ve idaresi oldu- ğunu heyecanlı bir ifade ile belirte- rek, milli birlik ve beraberlik duygüu- larımızım, sıkıntı karşısında şahlanan hususiyetlerini ve kahraman ordumu- zun yenilmez gücünü tebarüz ettir- miş, bu yüksek vasıflarımızla içinde bulunduğumuz geçim — zorluklarını yenmenin milletimiz için güç olmadı- ğını söylemiş ve Hükümetin — aldığı yerinde tedbirleri — överek, piyasayı yükşeltenlere karşı alınan yeni mü- eyyideleri izah etmiştir. İlgi ile din- lenen bu konuşma, Milli Şef'imiz'e ve hükümetimize bağlılık ve elbirli- ü1 and ve tezahürlerine vesile ver- miştir. dan sonra, ocak d şair Ahmet Ertem, konu ile ilgili gü- zel bir şiirini okumuş, ve heyecan ya- ratmıştır. Daha sonra, Halkevimiz temsil ko- lu gençlerinin büyük bir başarı ile oy- nadıkları güzel bir temsil takdirlerle ve alkışlarla seyredilmiş ve toplantı geç vakit sona ermiştir. Adana, (Hususi) — Çukurova'da Gülekboğazı methalinde Çamalan kö- yünün yakınında asfalt yol inşaatın. da yol kenarı düzeltilirken büyük bir tunç heykel meydana çıkarılmıştır. Bu heykelin Roma imptratorlarından birine ait olduğu ıamlıy;r. anuıi;;; lara göre, imparator Konstans marledgo da bu bölgede ölmüş- Hasan Fehmi Bin Hüsey 'Tezkereyi aldığımın ertesi günü medreseye koştum. Yaşları yirmi ile otuz arasında kırk kadar sarık- h hoca ile karşılaştım. Kendileri- ne jimnastiğin ne olduğunu, ne faydalar temin ettiğini anlattıktan sonra: — Haydı cübbelerinizi sarıkları. nızı çıkarın da mektebin önündeki açıklıktâ karşıma dizilin! dedim. Beş dakikâ geçmeden bu hocalar mektep çocukları gibi karşıma di- zildiler.. Yalnız, baktım sarıklar balatinda idi. nastiği evvelâ tar! dedim. Ertesi gün sabahleyin Şeyhülis- âm kapısına gittim — ve Şeyhülis- Jâm efendiye medreselerde yaşıyan hocaların İimnastikle — vücutlarını terbiye edersek daha çevik, daha canlı olacaklarını, halbuki Umumi- yetle sarıklı hocaların yağlı, — sis- man, sırtları müdevver olduğunu üuzun uzun anlattım. anlatmak de- gil âdeta kendisine konferans ver- dim. ü Efendi hazretleri başını salladı, siz bu işten vaz geçiniz. Medrese. ler böyle yeniliklere müsait değil- dir, dedi ve istihzalı bir eda ile: — Nasıl hanımların dersi Merli- yor mu? dedi. Ben gayet ciddi bir tavurla: — Türk kadını çok istidatlıdır. Az vakitte elde ettiğim neticeden k memnunum. Fal mMmuvafık ;’sru hoca efendilere de bu faydalı dersi tallm etmek emelinde- yim! dedim. * Gene gülerek: — İlerde himmetinizle o da olur, dedi ve ayrıldık. v Oradan doğru Evkaf Nezaretine 7 Il?azırğnayrl efendi merhum #miyeden, gayet uyanık, açık fikir- H'bir zat idi. Kendisine kız mek- tiğin tamimi için ride jimnasit '&'::"M zorlukları anlattım. Bu- ü kh hoca- na çare olmak üzere sarı mnastik yi istediği. İçlerinden biri yanıma geldi: — Müsaade buyurursanız başı- mızı açmıyalım! dediler. Ben hiç İitiraz etmedim. Hay, hay! Nasıl isterseniz! dedim. Fakat ikinci, üçüncü derste şid- det ve süratli eğilip kalkmalar, sıçramalar — başlayınca sarıklar kendiliğinden yuvarlandı ve gene bana geldiler: — BSarıkları çıkarmağa, karar verdik! dediler. Böylece medrese- ye giren jimnastik kafes arkasına n irdi. ee di Bi a yetiştirdiğim jJimnastik öğretme- ni bayanları Çapa'da Kız Muallim mektebinden başlıyarak kız lisele- rine ve orta mekteplere tayin et- tirdim. Jimnastik kızların ders programına girdi. Dedikodular da sona erdi. tür. Eser, tetkikler yapılmak Üzere Adana müzesine getirilmiştir. Bu heykelin boyu Üç metredir. — ÇAĞRI * Divanı Muhasebat Encümeni bugün Umumi Heyetten sonra top - lanacaktır. * Maliye Encümeni bugün Umumi Heyetten sonra toplanacaktır. vr Dahiliye Encümeni bugün U. mumi Heyetten sonra toplanacak - tır. ** Adliye Encümeni bugln Umu. mi Heyetten sonra toplanacaktır. *r Nafıa Encümeni bugün Umumi Heyetten sonra toplanucaktır. *Yr Sihhat ve İçtimaf —Muavenet Encümeni bugün Umumi Heyetten sonra toplanacaktır. müracaatı. — Z— — BİRKAÇ SATIRLA Su testisi su yolunda kırılır ! Eğlence yerlerinin de belirli bir — saatte sona ermesi kararlaşmıştır. Artık barın çılgın müziği gece yarıların- dan sonralara kadar, yundun köşe bu- cağında sinirlerimizi — bozmıyacaktır. Vurguncu ve — soyguncuların — sarhoş naralarına belli bir saate kadar ta- bammül edeceğiz. * Bar, bizde oldum olası vurgun ve soygun yeridir. Orada her şey, her şey bu ga- GÖ M L Bikar'ü WTLLTİ BİBLİYOGRAFYA £ . Türke doğru Yazan: lsmatl Hakkı Baltacıoğlu. Basan ve yayan: Yeni Adam. İstanbul: Ankara caddesi Adalet ha- ni fiyatı 100 kuruş. 183 sayfa. Profesör İsmall Hakkı — Baltacıoğlu son neşrettiği “Türke Doğru,, adlı ese- rinde şu bahisleri incelemektedir. Türke Doğru, Türnk nedir? Problemler, — değer buhranı, anane, ananecilik ve muhafa- zakârlık, milliyetçiliğim, hayranlık, in- saniyet, wk ve milliyet, bunlardan son- ra muharrir şu mevzularda Türke Doğ- ru gidişin tahlillerini yapmaktadır: ah- lakta, hukukta, muaserette, dilde, —ye- mekte, edebiyatta, romanda — tiyatroda, mlmarlde, evde, bahçede, mobilyada, re- simde, dekorda, şehircilikte — modada, y düzönl miş, ic! Ka- dansta, felsi dınların sahte — cilvelerinden — tutun, a terbiyede, Pedagojide, maarif. müziğin gicıkl ka - dar hepsi cebimize hitabeder! Onu boşalımıya çalışır!.. Sirkeci ve Galata batakhanelerinden, Be- | tiyatro Türke Doğru gidişin me- selâ tiyatro kısmında ayrıca $ü mevzu- ları inceliyor: Tiyatromuz yoklur, müll! yoğlunun en lüks barlarına kadar hep- sinde gaye eğlenmektir, bu gaye uğ- runda her şey fedadır, bara giren âdeta, “son meteliğime kadar!” andı- nı içmiştir. Uzun lüfin kısası, daha t 5 HONT Ü YÜY gP gildir! Soyulmamak için enerjilerini toplarlar, eski tecrübelerinden — fay- dalanmıya kalkarlar... İşin tuhafı, bü- tün bu zorlamaların boş olduğunu bi- le bile yaparlar, oynak elektrik, kıv- rak müzik, çıplak kadın, çıldırtan al- kol hepsi birden taarruza — geçerler. Bu topyekün harp karşısında zavallı irade ne yapsın, çoğu teslim olur gi- der! Bu hücumlara rağmen dimdik ayakta düran profesyonel bar müşte- rileri de yok değildir. Bugünkü durum içinde de barların bu vazifeleri değişmemiştir. Değişen şey, müşterilerdir. Barların yeni mitrasye- dileri, şa fevkalide günleri sömüre- rek, vurgun yapanlardır. Bunların içinde her sınıftan hovarnda vardır, çoğu yeni zengindir. Bunların eğlen- ce ve bar tecrübeleri de yoktur, Pa- rayı alınteri kazanmış - lardır. Körpe, toy fakat paralı hovar- dalardır, daha çabuk teslim olurlar!. Normal günlerin barlarına, alınterlerini TAĞRT e Ka bucünü barlarına sosyal bir vazife görüyor, içümai adaleti — gerçekleştiriyor! da diyebilirler. Öyle ya vurulanlar vurguncular ve soy- gunculardır! Su destisi su yolunda kırılır!.. * milli tiyatro nasıl dö- mğar?.... Sayın Profesör mimar! bahsin- de mimaride Türklük, heykel bahsinde Fatihin heykeli mevzularına temastan sonra müstakil olarak şunları — tetkik ediyor: Din ve milliyet, ata gözleri, el saneye kıyma, Türk rejimi, fliml salâhi- Fakat bazı inatçı müşteriler de yok — de- | yeb Baltacıoğlu'nun tahlil ettiği mevzu- lar eser üzerinde herkesin dikkatini çe- kecek mahiyettedir. Salâhiyetle — bütün memleket meselelerini içine alan de - gerli eseri okuyucularımıza tavsiye e- ederiz. Düzce Halkevi dikiş - kursu sona erdi Düzce, 22 a.a. — Düzce Halkevi Di . kiş kursunun birinci devresi sona etmiş ve mezunlara törenle diplomaları veril- miştir. Mezunlatın hazırladıkları zengin çeşitli serği Vali, Parti Müfettişi ve bir- çok davetlilerin huzuriyle açılmış, Cum- huriyetimizin Türk kad verdiği ehemmiyet şükranla anılmış ve Yüce Milli Şefimize bu vesile ile halkımızın şükran, minnet duyguları ve bağlılıkları tekrarnlanmıştır. İstanbul'da ekmek kartları üzerinde dalavere yapanlar İstanbul, 22 (Telefonla) — Arnavut. köyünde Ali adında bir adamın üzerin- de fazla miktarda ekmek karnesi bulun- muş ve tahkikata başlanmış, Küçükpa - zar'da bir köftecinin üzeninde de fazla Fakat büyük bir yığının zonlukları pa - hasına topl larl: l tir. Millt korunma projesindeki son Jeğisiklikler de k 1 Tinirk da karne buli yapılan tah - kikatta bunları kahveci Mehmet adında birisinden 650 şer kuruşa satın alkdığı an- laşılmış ve hepsi hakkında takibata baş- ve yılışık vurguncu kahkahalarını hiç duymaz olacağız.. Sabaheddin SÖNMEZ Yurtta depremler Aldığımız haberlere göre evvelki gün saat 17 de Boyabat'ta 3 saniye, Erbaa'da 10 saniye, Tokat'ta 20 saniye süren çok şiddetli. İnebolu'da 3 saniye süren hafif yer sarsıntıları olmuştur. Hasar yok - tur, (aa.) Bir ceset bulundu İstanbul, 22 (Telefonla) — Topkapı- tkmuu.Cuedm' üzerinde yaralar var- Çukurova'da tünç bir heykel y Bir tavzih meydana çıkarıldı ÖznlKERLA telıği Bön Yisıniş olt “Zafer” gemisinin bir vapur aşağı bir motor Ruhsatsız benzin satanlar İstanbul, 22 (Telefonla) — Vasil, Hasan, Hakkı ve Kâmil adında dört ben- zinci ruhsatsız benzin sattıkları için Mij. Rus esirleri faşıyan bir Alman şilebi batırıldı Stokholm, 22 aa, — Bir sovyet denizaltısı dün Fin körfezi yakının. da 8 bin tonilâtoluk 1 alman şilebini torpillemiştir. Şilepte alman kampla, rından Abo yakınlarındaki bir - fin kampına gönderilmekte olan bin ka. dar sövyet esiri bulunmakta idi. Tor, pil gemiye su kesiminin altında isabet ettiğinden geminin derhal — battığı sanılıyor. Bununla beraber 800 ka. dar esirin kurtarılması ve civarda bulunan balıkçı genlerine ve diğer gemilere nakle'ilmesi mümkün ol. muştur. İnfilâk anında ölen ve boğu. lan esirler miktarının 50 kadar ol. duğu tahmin edilmektedir. Zekâ, hiç bir GÖLGESİ zaman ”Herşey,, değildir. Kmhdzt.y.hınıuııuııık hp işletilmedikleri için, şeytanlık ve zevk alırız. On- kurnazlık basamaklarında kalmış, ve, hrh.agwuhüıduhl : “Gayet kasa soygunculuğundan veya para vur- ahmak - fakat Çür luğundan gayri yerde işe yara- < Bütün tehlike, zekiyi gaye di vamı olacaktır: “... Fakat onlar başka bir şey değildir ve çalışma yo- Bgibi çalışmayız!” banda sahibini aydınlatmaktan gayri Çalışmayız, çünkü, zekânın “her — beş paralık değeri de yoktur. rayış ve intibak melekesi veren zekâyı İstembi el i *Yr Arzuhal Encümeni bugün Umu- Rahat ve tembel bir uykud hedesiiin mi Heyetten sonra toplanacaktır. ra tavşan ;,. koşacak - zekânın, .îı: irkımın zekâsından vâphı')ı-ııı'iş_o ıı:'.“ı:î e P . | hamle edişte, ağır fakat'sebatlı kap - — yonum. Sahiden çok zekiyizdi: Bulunmuş ekmek karnesi | lumbağayı gene gerilerde bırak bikde öcür cti B Lm k dır. Ki dir" di ladı ğ &| S Atıfbey mahallesi dördüncü Halk 1z milletler de bilirler. Fa- Dağıtma Birliğinden alman 94981 nu- “““MMM'WW' kat bu bilgi onları hiç de yıldırmış maralı ekmek karnesi bulunmuştur. : uzun sürer, ve gülme bak- — değildir. inin nüfus le Yenişe- | Kt budala ğ Her mektebin her duvarına âki cüm- hir'de Ulus Sineması yanında Radyo Fakat dikkat edilirse, başkasından — Teyi yazdırıp asmak yeter: bunlardan Teknik Evinde Bay Vehbi Reyal'a | zeki olduğı derk bizi, Acatüsk'ün dünya kuculd ilimdir.” Öteki de, inkılâbın ilk ve değerli bir ilim ocağının, Atıkara Hukuk Fa- kültesinin birinci yıldı llkdü İnt, nü'nün söylediği şa sözlerdir: “Bizim yeni prensiplerimizde, bil- lüyorum, bizim prensiplerimizde çok zeki, çok akıllı olmak birinci derece- de basta değildir. Birinci derecede aradığımız nokta ölünciye kadar yo- rulmaksızm çalışmıya kudret ve beve- si olmasıdır." İşte gerçek meziyetler ve her Türk Kemal Zeki Gencosman li Korunma Mahkemesine verilmişlerdir. | k: Topyekün propaganda , Söylevler, söylevlere cevaplar, id- lar, idkiaları çürütmeler, şayialar, Şayiaları yalanlamalar, aslı olan veya f’lm_iruı vesikalar ve bunlar üzerinde ileti geri mütalcalar, hikâyeler... Üze- ü.DBdux ediyor .P n haline ”uy;:ım çağın dini, ima- lerine bedava kumaş — verilmesi, şüphesiz, büyük bir yardım olacakli Bu yardımın daha tesirli olabilif? si için aklımıza gelen bir başka © birden bahsetmek istiyoruz. Yaptığı şeylerden birçoğunu * halinde yapıp ucuza mal eden Amefi karlı alacaklara racaat etmeleri, mü- 2 — Kartsız şehir ve lenlerin geldikleri şehir ve 4 b(:î diyeleri le köy soyahat vesikası getirmeleri birer, mıvmıwnuw.».:e e7 rafsızlıktır. İsviçre başka bürün devlet na karşı tarafsızlığını ve istiklâlini hafaza etmek azmindedir. Mütecaviz olunı. olsun memleketimizi müdafaa yacağız. Büyük ve küçük bütün millet ı“'__îüflq altında yer verecek bir i bal ümidediyorum. Her iki muharip pun hakkımızdaki hüsnüniyetine inafii yoruz. Ve karşılıklı iyi leceğini ümidedi Tarafsız ve asılları ile birlikte 19 Mayıs Stadyo - mundaki misafir — bürosuna etmeleri, Mmüracant 8 — Bir defadam fazla misafir kartı alkibilmek için misafir oldukları evin aöle reksi veya otel sahtbi rudan doğruya harbe girmemiş bir büyük bir ehemmiyeti olacaktır. devletlerin karşılıklı mnefaatlerinin 4 — Mahalli Belediyelenden alınmış :“'* kartları veya seyahat vesikaları nüfus hüviyet eüzdanlarını İbraz etmiyenlere misafir kartı vertimtyeceği Sağyan helka tebiiğ olumur. — Gıs2 , Gaz satışı A'.*.. Valiliğinden : kuz sayıli kupon karşileği bir — küae | niyetin nitwı mi n İsviçre'ye havale etmeleri dtıv K bakaşar aa " ADT e | NBE e SADD b 'a b Eğ Ka l H . ai 'en serni îüğ" eğlentiler, oyunlar, danslar, mu- | — ebiseleştirilmesi, acaba, bizde de Mosj n üzde yüz şıklık da eğer iğı e rayaedıeri ya kay ti yatı / pahalılaştırıyoma - ondan da ŞÜÇ Bi hatırlar mısınız, savaş halinde bulunan fodak, ktu iki KYŞT l n veya çok Arlik etmek neden ll İ iq.dm* alala birisinde bı::ıl:ıs gelmesin? ı::lı k.ıq:dıhı- __“ş'i; d'd.m' o Wı EEE Piyasada gittikçe pahalılaşan İ birtisinin ismini “Unml Roürl nız kumaş, yıgmz den değildir. Ti 2: w de şöyle idi: NB Drneğr gün geçtikçe ateşi B Nbı.ı Bic adm ileri, üç adım geri Hai AR y ada Böş bir gününüzde, yahut işsiz bir ü i ae yazala A gecenizde rad Haa Hüet İ S DA L SE Sikt'ir mı yerde Madam Baterflay'dan parçalar | Ş merkezlerde dikimhaneler er açmsi| v Aim duyarsınız. Emin olunuz ki bu par - | — acaba, yerinde bir tedbir olamaz el | Xattu için .dm Puçini'nin sanatını vermek Mw etleacu Jıp;nyı'ı'ı: lehinde — ve **kk :_'“u 'nın aleyhinde propaganda e . irler yapmak. için çalınmaktadır. Lüksten sadeliğe ! Bütleri G _'":“h 'nin Ayda'sı dâ Afrika ve Mi- | aA 'elem l__ı_ıy;.)ıwımde Propaganda vazifesi gö- Dün akşam radyoda komuşan L Ve lklu ğ bayan, kadın elbiselerinden, | çei eti İspanya'nın — sempatisini bahsederken önemli bir noktaya haf WE' B için neden çalınmasın? mumu yapıştındı. ele savaşarı memleketlerin radyo- — Kadın elbiselerindeki modalet| , Bu wizü dinlediğimiz iskeçler, piyesler artık kendi zevkimize, kendi Lî"'i Tüpy*;kzmıudı hizmetindedir. ramıza doğru yönelmektedir. l n p Dü içinde bulı A "' | bü sonra içinde ; ”'x::;lı:, i:ı;;şı!m_ & günkü şartlar, milletlerarası moda # î:“;ı'î* ün gelip insanların tanatını yavaş yavaş ortadan kaldift * | kiy, 'ç:l"_':xg" banrış için varları yokları ile | yor. Hom yerliliğe, hem de Mİ gölle stıklarını görebilecek miyiz? doğru gidebiliriz. İrindni Yatdımsevenler Cemiyetinin evtt | Vrlar egi *kkk ki günkü kongresinde bir - bayan #| tt v ikimhaneler ihtiyacı ! gaa Södlenisi yağan '*———-;—_......__________,_,_ — Lüksle mücadele edelim. .l: .:'ker azeteler, pat: b e zamsuz şeyleri giyiyoruz . Başta a Kab gağmia : inısıı“eîb"c.v* ”*_ bundan vazgeçelim. Hem biz bilelift| y için Hükümetin hazır * kü Bükücane el hem de herkese öğretelim ki Türk &İ? y7 Biyim <i sabit gelirli vatandaşların 'dam için en yüksek küks, sadeliktir Ülsem, ihtiyacını önlemek için kendi- 7 İt d F Yüğ Ti u —| bir n î;n'-_n.— Douylu) D Y « Binla enı keğlik D ü Rabat ısıntılar ve :. ö ülze S'lkl.ıklu—ran kuvvetlerinin karaya i Fasi'ndı akıyîı:âı:m hb=d de, Fransız H kl“Mı lanti k şahridir, Rabat, At- t r İsntik denizi naan goe a| LASAYrUurlai ç- Pi a aas Wmağı, Rabat'ı Sale şeh- Haba Tn &vî“âı]:ııı.îshm EĞİŞDEN (Başı 1. inci sayfada) Ü we mi arı halde, u-|ceğiz. Kömürü i İ b,,':_’"ğ;îte'_â karıştırilır. Rabat'ta 20-30 | sarruf edeceği "vhm : kıkf'" vardır. © ise 15 bin kadar nüfus tandaşl gl:; bi -y“t': Bu € K REMİAR UKU sıkmtısı BE iki işiz şehri gezenler, lk ba- |hiç kimsenin menfaatlenmesiti “tu SRĞMNAWV ayrılığı ıafkeöîîrlîr: hoş görmiyeceğiz. Sh*çu]d _ı-k“ e 4 TASı * gi jerir; ü sil g;î"rlsîe: bir mazi âlemini tem- Wrgluncvlıı',del_ı.kı t'_ııccırlh; Ve dc Tik Rnba'uîde Ükryet heruli yok. ıkıl_ larına gelmiyen âkıbetlef'le, | Güscel Yard vlıe. birkaç endüstri mü- |uğrıyacaklardır. Vatandaşlaf' lârın Dar. Burada, « eârx]r:ğmlu(e üücaret a yüklediğimiz — mahrumiyetl? Pilm; yâni alf; Çilik, hasırcılık, a arttığ k.dd sır dok:mîî—.nf N nebattan yapılan ha. ı:rfodıknrhkılm- TeT Ç Ş:::ııl1 (sahtiyancımldı. eğercilik, —tabaklık 'a pazarcılara karşı biş ir. Kadaşlık) oldukça Heri gitmiş İmız azalacaktır. y S dnığu,q,.,_ ar, €v tezgâhlarında kilim| Hükümetin ancak 'l:ık, ga. ÇERTETOE ehti detin olmadığı | aI Yapacağmı, ve kendisl, K rakmı alı bir denizin rahat bi- e isti Ka e mıhr_ nda ticaret ookn ,:Kc hakkımız olmadığını dwı*îll barvirac, Va Cok gemi girip İceğiz. Görümüz önünden î,';: Rabat dir, Atlmar“::u': düvarları iki katlı- M ışf'*“ tek şey, "lq lede 160 tak denizi dimdik duran ka- |V© istiklâlimiz. zedi | san kalesi Açıda Sörülmektedir. Ha- |zin, bu korkunç faciayı a! Sişk yüksektir ve Seyp ilâreli kule, çok|maktır. Buna muvaffak ol! Kti Sma benzer. Rabak Yainin Giralda-İsak, bütün çektiklerimizif| yöz mi 3 nda ku- n ? rupablanız Söllrdir. Yah dırşda ku-(haşka milletlerin ödediklef üj © tış cok ağındır. . “tmakta ise de, ar- yanımda sıfır olduğunu g €| halıj eli ğiz. İş, bu hakikatları iyice af t BB Y :mımı:ktı. fikirle, hisle ve *81 a onların — isi üne | 2 .k"ı ve Yaımın maktadır. iı:ı* K 4 D H'ıh ahire Ye geldiler Falih Riikı AT A (& : N | *Yle K_dııfı.nı_.__ I i 'ındu' H n ŞAİ 22 a .| — İsviçre'nin durumu — « Ahmet Emin Yal, Mn Cahit Yalçın ve ir hire'ye gelaışalman dün öğle vakti Ka e Amerika ve İngiliz maşeriye. Elçisi ile *A z çi dan karşılanmış, eri tarafın- hak sışlardır. Yalçın bu — sabal anlı bDır î."d K D.a;af'r'ığ“' a m““: :uı örzürmee| tarafsızlık « —0 uzatmışlardır. dün Mı : Bor, 22 aâ. — Federal rrw:îj lsa ir ekmek Maliye Nazırı M, Wetter Zurich kamtd| d ııundı. Üster'de söylediği bir nutukta Tek miştir ki: Kel — İsviçre'nin tarafsızlığı artık t6 | Hu mamen pasif değildir. Bu, silâhh bir * 1 B