YENİ KELİMELER KARŞISINDA o KAFİYE Yazan: Yusuf Ziya ORTAÇ ven Türkçeye dönüş, bir nazım sıkıntısı doğurdu: si zarma al dilinin açık p giren her yab ydi mi i biti u (leyl) ile ? (veyl, meyl, vaveyl) kalemini- iş e iltifatımı beklemekte m u (gece) ile mi bitiyor? İşte ilham perisi (peçe)yi aç- Muş size e Süller İşte Gnğbeği) bi lk rmuş size uzatıyor Ve İşte cananmız (deriçe)yi açmış size bakr Mevzuunuza hangisi daha yakınsa, bu katiyelekina birini seçmek- t, kullanmakt serbestsiniz. © * Fakai, bund. irmi beş yıl şi Ziya Gökele; i Güzel dil Türe İ Başka oi gece en ize. dei konuşması, e İnce bizel ebeler âtiye kadar gelip giden şairlerin bütün haz rl kimi papağmı giyip İran, kimi akelini Arabistan y yolunu tuttular. Yüzyılların işlediği nazı lerini atmca, “nn nesli, bu k, deyince, divan ed. sarıp i, böyle bir silkinişte Kl iğreti süs- li değmemiş ham bir külçe kaldı. etinden sonraki kafiye Eni için- iirinin hanların açı m çalışmıştır. ım d saman e lim. uğraşanlara sorunuz. Size, sanatın şu gizli sırrını mısra, kafiyeye b ark yükseli; , Propos littöraire'inde: (Kafiye olmasaydı, şiir en len mahrum kalırdı.) . ki Türk şiirine, muh- ırladığını görmekle ie m, bölge, ül yazı, tün kelimelerle, enin. yalnız e Türk şiiri de, mısralarınm soni : m yıldızlarını takarak, göz alıcı ışıltılarla doğa- ruz. diline giren Türke dili değil Pil kelimeleri Bakr, Güzel olursa olsun, her m kafa ve ruhun. es Akı tâbiri, ifade ettiği cevher İ veren bir varlık olmak yazar Ahlâk kel - | le, kiymet hükümleri karşısı ileri tayin karı Hiti ibeEeii e me kez di di mecbur eden bir namuslu olmağa mecbur eder. Hiç süphe yo di sanat ahlâkından Kaş! Nurettin Ergüven: orman Resim sanalı üzerinde düşünceler : i VE tı boyunda dalma am San: biz le insanlar arası duyan, gören v. Baki ganaların hanet bölümüne bağlı insan oğlumu güzele götürmek icin e emenliğini belirten iki ana cevher var- niamında kültür ve sanat ahlakı, inne nan bütün bir sanat haya- Ve Insan olguları karşısin- uyanık ve anlayışı bü-| O sanat ahlikı, anleğığ milet, , parazitlerinden ir kültür hasılasının üzerine kurulur. pia ahi siner a. ei ae pia 1) Halbuki sanat kaseti ımiyetin. tarihine ve Ni mu nazara alma: uygularına iki lame zötüemantız İmei nat ahlâkı, bir sanatkâra, za- at ahlâkı, sanatitârı herhangi bir dâ-| zan ne ahlakın ne de alk ali va ve anlayış uğrunda tahditçi ve ana 2 kat ondan yalnız bir şey olmağa mecbur'eden klâsik ahlâk ve ideal oki ni kendi geniş dı telâkkisini keri e la dalresi içine almis Dune, Genakepenre Gecme, Basnanan kı "sanat, sanat içindir., arila- opar. e Vinci v.8.. hep bu ra emri Si A etmez. Onün birlele © endicesi, | altında yasamadım m? peticedir. Belki de düşünüşün kendisidir. gi un “ji li deformasyon sanatkârın tabi- A K / atla wünasebetinden doğan tabii bir neti- V ARY M olmalıdır. Taklit ve görenek olerak trük olarak ve sırf aslı değiştirmiş ol- ak için yapılan © deformasyonlar, çi ere, sanatkâr gülünç ve acayip netice- i, lere götürmekten başka bir işe yaramaz. Beni Ahmet Muhip DRANAS Deformasyonun bir mübalağa ve şişir- ilg, “sündüren balıkları bir yana bi-/yüzüne bir yakl iş Mv me olduğunu da inkâr edemeyiz. Ama nı Büma fakat biz insan oğulları a. pi çıkar! Güzelin ezeli kanunları yazılı ki aile arzum içinde deği raki dani doğrudan doğruya, | tabın sayfalarındaki sırları ve yüzleri bi Ha eke e ie tabinti desi EM kli ei maria ödevini üzerine almış | ça ar oldu akde seyrettiğimiz ri her * | Deformasyon hiç bir zaman zorakilik de-| artistin, onları bize biraz da ek, gi bn ğundan farklı gör ei bean eserde | sirerek tanıtmasından sevinmeliyiz! Re bağışı 9A2 şekilleri di eri i i ü- | teğmı: eri imei en pe Zİ | b ğe Şi Ca elemi de hareket ve doğuran elem. Ze kolayca kabil iken, tefsir Man ki; bu bir cesarettir, di ümüzden ötürü, tabiatle ara. vi i, il işti yapan bir dir, Mi erikin da tabii bir neticesi .| EVet! Deformasyon düşünüşü Yap. hay tec i Bü çeş sare gibi bu cesaret de iyidi Mana ite elbette, en ileri gidecek İpe kitirder Onan deformasyonlarına tig 2: bilmem ? Neden ressam da ii LR ? Deniz veya Ak - “al me veya atölye. bunlar isa, vi ei rde ve renk - bilim bakımından değişmez ger- mu ii Bi; küçük le buna şahit 2 ii, ini ml iin i Mim, Kn Mz e ire İz mese Misi, yem akim Mİ Di Sanat sosyal ve insani Seç Pina beli bir gerçekten alıyor; haya- Mi Böre pı$lü. Sanatkâr, bu kıvrak ger. av ia m öz mah olmıya: Mn tib, KİL eden şekil ve renkle ee ir de, eserinin ve ese- Magi Yetim ie ve zorladığı gi- a Ve çor. Haa ir, belki de, May “kler yele eki değişmez ve kanunlu Ye 28 kayı saba Bona Hive Mi remeyanların hakikatte bilemedikleri Kl e leri &erçekler bir kaç böyle iş Ve İmar Can çekişme anında, şe- yoruz ie masıl bir görünüş alır, e F balığın Mn Gibi ki de se e ei Sri daha yal ün bile ös vi olar ie - ! Böylece, belki de, Habiatın ig et ve hayatı Te Yeri Hakim, bir Fotoğraf Aletişle delormanyan j i onu daha is riyor. ni a iyi ve güzeli övüyor. sek le def, Samed. mantıki vel de- sahip Diniz sai pi zile mirasçısı 0i- ayıklanmış Ahlâkı öl gi Me an akar öalMlk BUM lan güzelin ve iyinin emret- “İİ uDansöz “Cemal Tollu 1899” liği SU Vedat Nedim TÖR 'Denize giden atlılar,, şehi tırlatan bu isim, aynı zaman, Türk lebiyatndak ve dayet y “mi le a'daki yiz ve milli sanat ruh ve hamlesinin baş mahsu biri doğuştaki eses köylü lerine a iştik: münev ağız £ olduk”, “ezeli g gerçek vie biz birer iğreti yalan Asıl Türi in yle ısınmadan kay- ilk nie e başlayınca, şema sean girec: Güzel sanatlar alanmda da bu se şit ısınmalar ve kaynamalar gö: dereceye yakla Gir ne verilen ve bu sene tekrarlanan, e ven Mai Km iL ii ei nl lez. ane kondu. e dad a İ dokunmağı > harıl dönen ve Devlet Operası aadet İkesus'un Aİ İste i, ısınma devrinden kaynar levrine geçişin en tâze bir nan'ı Dai bes- telerini pi Haber alıyoruz ki, Ulvi Cemal Erkin, in çekçe süiti, Necil Kâzm Ak Mai gz mar senfonisi küle Devlet Konservatuarının musiki bölümünde bir yandan folklor bir yandan sik mizin ders İni > lari alınmı Mi emiya ri yetişen Ünmekr e a bu rakların ari rini ermeni ba- çok e 2 Ki ye- im Selelın bir erini ve ler resim b bir araplırmanın boyama. merdan e biz” cinsinden evlet Konservatuarı, y ü z | “ti gö: m Radyoda, Almanya” sansının | el ii ii akim ye eserler, imi bir vi a aşla; il yüzünde küçi çük barcıkları içten Üçten emldanılar (lere açılmıyan ve çok şükür kon harike sever. Ve bi irem ak | dı ve biz yeli bazılarına uğra mağa, köpürmeğ Ze, a ep aş ve bir temiz havaya gir. Bu ısmmadan mağa Zeçik| ii. ii gre birinkrlâptır. “Dervişin diri iz bütün yaşayış | demezler mi?: bir iki ir er si lediğimiz şiirde, her iz ğımı z mas kalede, ber yaptığımız de a yi ve görüşleri belirtir olmuş. “tai efsanelerinde, halk dı Ein - larında, halk rakıslarında.. el mız için hazneler yatıyor” kzn Diyorduk ki: bu toprağı sür mi güzel! #. altındaki eşsiz ve a 'k sanatı, ancak halk kay « ri beslenip me: gel e milli ve insani olal bilir vean- k bu sayede milletlerarası bir iti - bei kazanabilir. Türk hümanizmasının, Türk röne « yolu ve çaresi bulur Her let, uzak ve yak m mazi - miri eyi az çok er mem yapmıştır. nun en yenisi, malümudur. ve İrlanda misali, en programlısı ve € ve si :B gibi. aşi bie edebiğal etüdü olan içe düz 7 arkadaşla Tımızı - eni sanat dâvamızın yollarını kai ki pg © anı mlesinden, bu Celtic Twi- Bine e mi haberler vermiye dâ- vet e ———— — sanat diyarına açılan kapı” seli ia sıraladığımız bu Step dünyamızın ve Srabikin Mi suretiyle HİR. miri si Behçet Kemal ÇAĞLAR illerin -