Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
$ D -L>UrS İktısadi meseleler : İhtiyaçtan hububata el koyma kararı Dün neşrolunan. 107 numaralı koordinas- yon:kararı ile hükümet on yedi vilâyetteki ve bunlar haricindeki bazı vilâyetlerin de on yedi muhtelif & daki den el- lerinde bulunan buğday, çavdar, arpa ve yu- laflarını bildirmelerini istemekte ve muay - yen esaslar, dahilinde tesbit edilecek ihtiyaç- lardan fazla kalan hububata el koymakta - dır. El konan maddeler değer pahasiyle ve peşin para ile satın alınacaktır. Hatırlardadır ki 6 kânunu evel 1940 Şrol 76 numaralı k riyle de, muayyen Şehirlerde ve ta on kara - hallerde fazla olan Hâzim Âtıf KUYUCAK buriyetindedir. Müstahsil ile Ofis arasında teslim edilen hububatın evsafı ve binnetice fiyatı hakkın- da ihtilâf çıkacak olursa bu ihtilâfta nümu- neler üzerinde tetkikat yapacak olan Ticaret Vekâletine arzedilecektir. Fakat mühim olan nokta ihtilâf olsa dahi Ofisin köylüye para- sını vermiye mecbur olmasıdır. Kararname beyanname doldurma işinde de köylüye kolaylık göstermiş ve vilâyet, hu- susi idare memurlarını, ziraat müdür ve me- murlarını, Ziraant Bankası Mmemurlarını ilk zahire ticaretiyle uğraşamıyan müstahsiller- den gayri bilumum hakikt ve hükmt şahıslar- dan aynı suretle buğday ve çavdar satın a- lınmıştı. Yeni kararın tatbik olunacağı sahalar, e- sas itibariyle memleketimizin hububat müs- tahsili olarak tanınan yerleridir. Bu yerlerin asıl mümeyyiz vasfı da daima ihtiyaçların - dan fazla yetiştirmekte olmalarıdır. Demek ki hükümet hiç bir suretle istihlâki azalta - cak bir tedbir almamış belki iİstihsal fazlası- nı ele geçirmeyi düşünmüştür. Bundan baş- ka müstahsilin mahalli ihtiyaçları azami had- ler dahilinde göz önünde tutulmuş ve mese- JA çocuklar da, dahil olduğu halde ekmeklik ve yemeklik olmak üzere nüfus başına ayda 80 kilo buğday ve çavdar ve koşum hayvan- ları için de günde beş kilo arpa veya yulaf gibi yüksek miktarlar kaubul olunmuştur. Takdir olunur ki bu miktarlar bugün bilfiil istihlâk olunanın çok fevkindedir. Müstahsil beyannamesinde elindeki hu - bubat miktarını ve tesbit edilen esaslara gö- re hasat kadar olan ekmeklik, ve klik, yemlik ve l ihtiyaçlarını hesaplıyarak yazacaktır. Aradaki farkı an - €ak hükümeti temsil eden Toprak Mahsulle- ri Ofisine satabilecektir. Ofise sattığı zaman da mahsullerini kendi vasıtalariyle naklet - miye mecbur tutulmuştur ve eğer nakil va- sıtaları yoksa Toprak Ofisin ödiyeceği be- delden nakil ücreti düşülecek ve nakliyatı hükümet yaptıracaktır. Bu mükellefiyetler tahlil edilecek olursa köylüye tahmil olunan yegâne zahmetin bir beyanname doldurmaktan ibaret kaldığı an- laşılır. Çünkü tabil şartlar altında ve sulh za- l da da köylü ü pazara ken- di vasıtalariyle indirir ve satar. Ve hiç bir zgaman kararnamede ihtiyaç olarak tesbit e- dilen miktarlardan fazlasını İstihlâk etmez.. Diğer taraftan Toprak Ofis de, bu mal'- ların “nakil zamanlarını, ve şekillerini mal Bahipleri için en kolay ve en az zahmetli ol- mak üzere”' tesbit etmiye mecbur tutulmuş- tur. Yani köylü kendi l ihti - okul öğrü lerini ve eğitmenleri bu işe me- mur eylemiştir. Yeni karar dikkatle tetkik ol gö - (oüuün GÖLGESİ ) Bu da onlar için... Hükümet, memleket müdafaası için ordu hizmetine çağrılan çiftçi- lerimizin Ziraat Bankasına olan borçlarının tecilini temin edecek bir kanun projesi hazırlamıştır. Bu haberin şehrili okuyucuda bı- rakacağı intibaı ben şimdiden söyli- yebilirim: : *“Hükümet yerinde, zamanında, lüzumlu, isabetli bir kanun hazırla- mıştır. Çiftçi borcunu ekerek, biçe- rek, kazanarak ödiyecekti. Ona im- kân bulamadığı zamanlarda, banka borcunu istememekle pek âlicenaba- ne bir iş yapmış oluyor. Güzel!,, Fakat, gelin sizinle, hudut boyun- da bir çadıra girelim ve bu kısacık havadisi o çadır havası içindeki köy delikanlılarının aynasından seyre- delim. Onlar, köy meydanında adları o- d k ğu çantalarını omuzla- rülürki müstahsilden fazla bir fedakârlık is- tenmemekte ve belki tabil zamanlardaki esas- lar dairesinde bir mübayaa yapılmaktadır. Yalnız iki noktada tahdit vardır ki bunlar - dan biri satışın ancak Toprak Ofise yapıla- bileceği diğeri de mübayaa fiyatlarının 2/14711 numaralı kararname ile tesbit edil- miş bulunmasıdır. Bununla beraber bu fiyat- ların esasen yükseltilmiş bulunan mübayan fiyaştları olması ve Toprak Ofis teşkilâtının bulunmadığı yerlerde köylünün mahdut ve fakat âcil para ihtiyaçlarını karşılamak için pazarda satış y d d dil İ rına takan, kol kola giren ve “dü- ğüne gider gibi,, talım mpeydanına, hazır öl! kumandasına koşanlardır. Çiftleri — çubukları arkalarında kaldı. Kimi ihtiyar babasına, kimi ilkokul çağındaki çocuğuna güveni- yor. Fakat içindeki şu endişeyi de bir türlü söküp atamamaktadır: ya, işin hakkını veremezlerse ve borcu- muzu - ödiyemezlerse... Türk köylüsü, ahlâk. fazilet, na- mus duygusu dipdiri olan insandır. Sözünün eridir. Borcunu zamanında son iki tahdidin de büyük bir fedakârlığı is- tilzam etmediğini göstermektedir. Köylüye hemen hiç bir fedakârlık tahmil etmiyen bu kararname her şeyden evel, dün- yanın bu karışık zamanlarında memleketin gıda stokları hakkında hükümete doğru bir fikir verebilecektir. Bundan başka bu stok- lardan mühim bir kısmının muntazam teşki- lâtı olan Toprak Mahsuülleri Ofisinin anbar ve silolarına nakli de müstehlikin emniyeti bakımından çok hayırlı olacaktır. Memleketimiz, bu harbin başındanberi bilhassa gıda maddesi bakımından çok mü- sait bir vaziyette bulunmaktadır. Fakat harp uzadıkça ve iktısadi tesirleri kendini göster- dikçe ilerdeki bütün ihtimallare göz önünde tutmak ve buna göre tedbirler almak lâzım- dır. İşte yeni karar bu tedbirlerden biridir. Hükümetin bu hususta almayı kararlaştır- dığı diğer Bir tedbir de hariçten buğday ve un calep ve ithal eylemektir. Bu suretle esa- sen kuvetli olan gıda vaziyetimiz bir kat da- ha kuvetlenmiş olacaktır. Ayvrupa'da ziraf olarak tanınan ve gıda maddeleri ihraç eden memleketlerde bile stokların tesbit olunduğuna ve hattâ bazıla - rında istihlâkın tahdit edildiğine ve müsteh- lik elinde fazla gıda maddeleri bulunmasının menedildiğine şâhit olduğumuz bir devirde yacı olduğu zamanlar da kendisine nakil külfeti tahmil olunmıyacaktır. Bundan baş - ka li tabil is - le himaye et- mekle beraber memleketin umumi ve milli müdafaa bakımından iktısadi kudretini art - tırmağa yarıyacağına emin olduğumuz bu Ofisin teşki mevcut takdirde Ofis bu istasyonlara ekip gönder - mek suretiyle malları tesellüm” etmek mec- isabeti herkesin takdir edeceği ve tatbikinde muvaffakiyet dileyeceği şüphesiz- dir. Türk Hava Kurumuna yapılan yardımlar Türk Hava Kurumuna yapılan yardımla- ra dair aldığımız haberler Keskin'in Delice ve Çelebi nahiyeleri ile bu nahiyelere bağlı köyler halkı Kuruma 11720 lira, Ayancık'ta Cangal ormanı memur ve işçileri 168, şarki Karahisar halkı 910, Terme halkı 850, Erbaa merkez ve köyleri halkı da 80386 lira teber - ruda bulunmuşlardır. İstanbul'da da Salti Franko Kurum'a 2.150, Ahmet Hamdi Toptaş ile Çuhacıoğlu İsak Kohen bin beşer yüz, İsak Danon Bd - vard ve Gustav Hanui, Ardaş Çiçek biner, Rovetesve 750, Moris ve Abraham Şayo be- Şşer yüz, Hacı Yasef Karakaşoğlu mahdum - ları, Serkis Giridliyan Kanburoğlu, 300, Ri - fat Ciritoğlu ve Rıza Eral ikişer yüz, Hasan Er de 180 lira teberru etmişlerdir. (a.a.) Maltepe'de bir kooperatif mahallesi kurulacak İstanbul, 14 (Telefonla) Ankara Bahçeli evler kooperatifi plâjlı, bir say - fiye mahallesi yapmak için Maltepe'de 700 dönüm arazi almıştır. İstanbul'da ilk okul talebeleri için daimi bir kamp yapılıyor İstanbul, 14 (Telefonla) — Prost, ilk okul talebelrei için Florya'da yapılacak daimi kampın projesini hazırladı, Tale - beler, bu kamptan ayda 15 lira mukabi - linde istifade edeceklerdir. İnhisarlar Cibali fabrikasında bir ihtilâs meydana çıkarıldı $ AM 14 (Telefonla) — İnhisarl Cibali fabrikası veznedarı Ahmet defter- leri tahrif suertiyle zimmetine 5000 lira geçirmiş, evi aranarak paranın bir kısmı istirdat edilmiş ve kendisi mahkeme ka- rarı ile tevkif edilmiştir. B. Hopkins Nevyork'a hareket - etti Nevyork; 14. aa. — B. Ruzvelt'in hu - susi mümessili B. Hopkins, Portekiz Kine. sinde kâin Lama'dan bir Clipper Transat. lantik tayyaresiyle Nevyork'a hareket et- Toprak mahsulleri ofisi un sfoku yapacak İcra Vekilleri Heyeti, Koordinasyon he- yetinin yeni bir kararını kabul etmiştir. Bu karar ile Toprak Mahsulleri Ofisi mem- leket ihtiyatı olarak un stokları vücude ge- tirmeğe ve bunları fevkalâde hallerin ica- bettirdiği şekil ve mahallerde — muhafaza ve idare etmeğe memur edilriektedir. Muğla Tarım ve Kredi Kooperatifinin yıllık toplantısı Muğla, 14 a.a. — Muğla tarım ve kredi kooperatifi yıllık köngresini dün — yapmış kooperatifin yıllık mesal raporu ile bilân- çosunu tasvip eylemiştir. Mürefte'de tohumluk dağıtıldı Mürefte, 14 a.a. — Ziraat Bankasının Şar- köy şubesi çiftliklere 40 ton tohumluk buğ- ödeme de, sözüne er olan insanların, sert namus telâkkisinin emridir. Ni- tekim onun bu hüzünlü endişesinde, aç kalırsam veya kalırlarsa, gölge- si yoktur. Ona göre aç kalmak ko- lay, borçlu kalmak, daha doğrusu taahhüdünü zamanında yapama- mak zor ve ağır! Bu kısacık haberin hudut boyla- rındaki Mehmetlerin sıcak, sıcak gönüllerinden alacağı cevap kısa- dır: — Allah devlete, millete zeval vermesin! Bizi düşünüyor. İ p Ben bu yazıya, onların gözlerin- deki minnet ve teşekkür . saçan © DIŞ TİCARET Kliı:ing bakiye hesapları Türkiye Ci et Merkez dan alınan hesap hülâsalarına göre 8.2. 1941 tarihindeki kliring hesapları bakiye- leri, CETVEL :1 — Türkiye C! et Merkez daki kliring hesapları borçlu bakiyeleri : Memleket Miktar T.L. Almanya A hesaplarındaki borcumuz 'T.L. Almanya B hesabındaki alacağımız T.L. 1.905.400 Almanya D hesaplarındaki alacağımız T.L. 617.800 Belçika Çekoslovakya Estonya Hollanda İspanya İsveç D. hesahındaki borcumuz Tn İsveç A hesabındaki alacağımız e G, İtalya A hesabındaki borcumuz D, L İtalya B hesabındaki alacağımız a Lehistan hususi Letonya Macaristan Rusya CETVEL : 2 — Muhtelif memleketlerin Merkez Banka- larında tutulan kliring hesaplarındaki &la- caklarımız : Memleket 14.098.000 11.574.800 667.900 843.300 13.500 402.600 279.400 2.523.200 2.029.600 67.100 — 1.962.500 885.900 119.400 766.500 235.000 445.600 11.300 70.000 Miktar T.L. yaşlı parıltmın bu tercü- man olmak için başlamıştım. Fakaış öyle bitiremiyorum. Onların sözünü şöylece değiştirmek lüzumunu duyu- yorum: N — Allah tarlanım ve hududun bü- yük adamlarma zeval vermesin! Kemal Zeki GENCOSMAN Dün akşamki viyolonsel konseri. Bn. Feyha Talay, dün akşam saat 21 de Ankara Halkevinde bir viyolonsel könseri vermiştir. Sayın Bayan İnönü'nün yüksek himayelerindeki Yardımsevenler Cemiyeti menfaatine verilmiş ölan bu konser, Anka- ra halkı için cidden bedil bir ziyafet olmuş, Halkevi salonu başta Sayın Bayan İnönü olmak üzere şehrimizin güzideleri — tara- fından tamamen doldurulmuş — bulunuyor- du. Alkışlar arasında sahneye gelen Bn. Fey- ha Talay ve piyanoda akompanye etmek üzere kendisini takip eden Bn. Heygel şid- detle alkışlanmışlardır. Zateh zengin bir şekilde tertip — edilmiş olan konser programı büyük muvaffakiyet- le ikmal olunmuş ve hemen her parçada genç türk sanatkârı dinleyiciler tarafından hararetle alkışlanmıştır. v Proğramda, Bach'ın, Höndel'in, Haydn'ın, Wagner'in, Rubinstein'in, Faur6'nin, Boisdeffre'in, Tshaikovsky'nin ve Popper'in İ geĞ eseri dı. Daha çok genç denilebilecek bir yaşta iken, bu çok parlak muvaffakiyetine şahit olduğumuz sanatkâr Feyha Talay'ı sami- miyetle tebrik ederiz. Bir ecset bulundu İstanbul, 14 (Telefonla) Kahveci Kâzım adında biri, Zincirlikuyu'da su dolu bir çukurun içinde ölü olarak bu - lunmuş, cesedi morga kaldırılmış ve Kâ- zımın, sarhoşlukla çukura düşerek bo - day dağıtmıştır. Finlandiya 942.800 İsviçre alacağımız: İsviçre mali alacaklarının münakalesine tahsisen ya- pilmiş ihracat: D Li 24.000 İsviçre * hususi 95 1,50 T.L. — 33.900 İsviçre hususi » 8,50 'T,L. — 192.300 İsviçre borcumuz Litvanya Norveç Rumen petrol hesabı T.L. 196.000 Rumen global hesap T.D. 851.800 Rumen muvakkat T.L. 96.300 Yugoslavya Yunanistan A. hesabı T. L. 25.000 Yunanistan B. hesabı T.L. 76.200 101.200 NOT: Rumen kliringine avans olarak it- hal edilip henüz rumen malları 250.200 10.200 —— 240.000 41.800 83.100 644.100 192.800 mânalıdır: birincisi, başta sayın askeri Erzürum, (Hususi) — 1 şubatta şehrimizde verilmiş olan yerli kostümlü hl;ıii gok güzel olmuştur. Erzurum halkının hâlâ unutamadığı bu balo iki itibarla Ka refıkll*î' ğ ve mülki kânın sayın refikalarını göstermektedir. olduğu halde, bütün ileri gelen Erzurumlu Bayanların zarif ve zengin milli fetleriyle bu baloya iştirâk etmiş olmalarıdır. Bu, yurdun doğudaki büyük Mi lerinden biri olan Erzurum'da içtimai hayat seviyesinin günden güne inkişaf bâriz üstünlüğünü göstermektedir. Diğeri de, askere gitmiş olan yiğit di arkada bıraktıkları çoluk çocukları menfaatine tertip edilmiş olan bu baloyâ: ,V' zurumluların daha derin bir alâka göstermiş bulunmalarındaki göz “yaşartıci sasiyettir. Gönderdiğim fotoğraf, Erzurum bayanları arasında, mülki ve j-!k“ı Z “gi MW v | — İstanbul'da Et ve peynir fiyatları tespit edildi un uzun danberi bir türlü halledilmemiş bulunan iki şehir derdi var- dı: Peynir meselesi, et meselesi.. Zaman zaman birçok kararlar alınmış, fakat bu kararlar aynı zamanda hem alıcıyı, hem sa- tıcıyı hoşnut bırakmaktan uzak — kalmıştır. Nihayet Ticaret vekâletinin: müdahalesi ve yerinde bir karariyle bu iki mesele de ta- mamen halledilmiş bulunmaktadır. Aldığımız l göre, İ 'dan gelen da yapılan Evelki gece iki feci — kaza oldu Kazalar neficesinde | iki kişi öldü! — * Evelki gece şehrimizde iki vıtınd“:.ı,_ lümiyle neticelenen feci bir otobüs ve yon kazası olmuştur, Hâdise şöyle cert” etmiştir: n'( Evelki akşam 20.30 sularında Ulus Keçiören'e giden 66 numaralı * Pi bir toplantıda peynir fiyatları tespit olun- muştur. Peynirin toptan kilosu 45, büs, harici nokta denilen dörtyol ağzınâ * de fiyatı 50 kuruştur. Bu fiyatlar, hem pey- nir satıcılarını hem de İstanbul — halkını memnun bırakacak vaziyettedir. ha v bir şahıs çık! Atıf ismini taşıyan ve mutadı olduğu o gece de sarhoş olduğu anlaşılan bü şoförün korna çalmak — suretiyle İ gelince, İ: sı ticaret müdürü B. Sait Rauf ve Fiyat Murakabe komisyonu reisi B. Muhsin Baç'ın ticaret vekâletiyle yaptığı temaslar bir türlü kulak asmamiş Ve d faltın ortalık yerinden yürümekte isrff y miştir. Şoför, otobüsü sağa kırarak Y? 4 geçmek istemiş, fakat bu sefer Atıf & net. un bu derdi de kati olarak hal yoluna girmiştir. Et ihtilâfı, malüm olduğu üzere İstanbul idi. K lar da belediyenin münasip gördüğü fiyattan sat- mağa razı oluyor, ancak l fiyat önüne Bu va de kazanın önünü alamıyan şoför, nin çok kısa olması yüzünden durmak kânını da bulamamıştır. Böylece Atif büsün altına yuvarlanmış ve bir mü” tereffüüne sebep olduklarını söylüyorlardı. Ticaret vı son celep- tekeri da süründükten karşıki elektrik direğine çarparak © ler için de satış fiyatları tespiti takarrür etmiş ve et fiyatları tespit edilerek alâkalı- lara tebliğ olunmuştur. Lâstik buhranı kalmadı Haber göre mize girmiyen: T.L. 679.800 HAŞİYE: Macarlarla yapılan röpor mu- amelesinden ihracatçılarımız lehine kabili istimal T.L. 574.700 Halkevi'nde İngilizce kursları Halkevi Reisliğinden: İncili g kurslar fevkalâde bir rağbete mazhar olduğu ci- hetle birçok talebeler istifade edememek zarureti hasıl olmuştur. Bu kere ikinci bir İngilizce muallimi temin edildiği cihetle yeniden ingilizçe sınıflar açılacaktır. Bu sınıflar hiç bilmi- yenler, az bilenler ve nisbeten ilerlemiş olanlara mahsus olmak üzere üç derece- de olacaktır. Bu derslere iştirâk etmek istiyenler (bugün) saat 16 da Halkevinde bulunma- ğulduğu tesbit edilmiştir. 8.000 lâstiği Malüm oldu- Kaza arasında kaza — çe Bu hâdise müddelumumiliğe habef (p rilmiştir. Önce nöbetçi bulunan müd€ 4 mumt muavini B. Fuat Börekçi derhâl p za yerine gitmiştir. Müddeijumumiye © zaren polis, tahkikata yarıyacak izlerif bol için yolun iki tarafında © | Bu üzere, son Avrupa yüzün- den piyasada lâstik azalmış ve bu yüzden fiyatlar mühim miktarda yükseltilmiş bulu- nuyordu. Bu gelen mallarla bugün için lâs- tik önüne Bu lâstiklerle önce resmi müesseselerin ih- tiyaçları karşılanacak, cüzü olan bu mik- tar çıkarıldıktan sonra da kalan lâstikler piyasaya çıkarılacaktır. İstanbul şehir meclisinin verdiği kararlar İstanbul, 14 (Telefonla) — Şehir mecli - si bugünkü toplantısında Taksim'den Top - haneye giden yolun genişletilmesine, süt ni- neler, hizmetçiler ve mürebbiyeler — dahil halkla temas eden küçük esnafın mecburi sıhf muayenelerine, belediyeye kayıtlarına ve birer ehliyet vesikası almalarına karar ları bildirilir. vermiştir. tedbirleri almış ve karşıdan gelecek | vasıtalarını kazanın olduğu yola sokn üzere iki tarafa birer de bekçi yokm' Müddeiumumi, tahkikatla meşgul * ken Keçiören yolundan bir müteahhidt bir kamyon gelmiş, yoldan geçmek İst” tir. Bu semtin bekçisi olan ve vazife a raya dikilmiş bulunan bekçi önce © çalarak, sonra el kaldırarak kamyor' teki yoldan geçmesini işaret etmiştir: şoför Necip bu işaretlere rağmen d! ve yoluna devam etmiştir. İkinci işte bu emir hilâfına geçiş eşnasındaâ ve kendisine verilen vazifeyi yapmı hşan zavallı bekçi Hakkı'nın fect biT ” ü k M miştif" Biraz ileride diğer kazanın tahk! meşgul bulunan adliye ve zabıta merf? derhal bu kazaya da el koymuşlardir " Börekçi evelki gece ve dün hâdise YE” keşif yapmış Anafartalar polis da tahkikatla meşgul olmuştur. Fermene kelimesi İstanbul'un fikra muharrirlerin - den birisi, hem de kaleme, dile ve üsluba en çok sahip olanlarından birisi fermene kelimesinin ne mâ - naya geldiğini kitaplarda bulama - mış. Bereket versin, Yeşilköy'de o- turan bir zat, rumen lügatlarının dütfuna müracaat ederek mânayı bulmuş ve muharrire bildirmiş. * Bir taraftan kelimenin mânasını etraflıca öğrenerek sevindiği, bir YANKILA sini ufukta görünce coşkunca hay - kıracağız : “— Lügat! lügat!,, İnönü Ansikiopedisi için yazılan sözler, gerçekten güzel. Fakat Ana- dolu'nun ve Rumeli'nin bir çok yer- lerinde bugün de yaşıyan fermene taraftan da çöllerdeki harekât ve A- merika'daki yardım lâyihası ile zih- nen meşgul olduğu anlaşılan mu - harrir, güzel ifadesiyle coşuyor : “Ah Jügat! sen lisan çölünde so - luğu kesilmişlerin imdadına bir pi- nar gibi yetişeceksin ve ey g v sen de tâb ve takattan düşenleri bu pınarın etrafındaki hurma ormanı gibi gölgelendireceksin. Nerdesin lügat ? Christophe Colomb'un tayfaları, ilk toprak parçasını görünce nasıl sevinçle; “Kara! kara!,, diye bağır- miştir. mışlarsa biz de İnönü Ansiklopedi- keli, k, için Yeşilköy tarikiyle Romanya lügat kitaplarının lütfuna baş vurmıya ne- den lüzum duyulmuş? onu anlıya - madım. Bu kelime için ilk lâgat kitabımız sayılabilen “Lehcei Osmani” de Ah- met Vefik Paşa (Sayfa: 573) şunla: rı söyler: “Aslı kaytanlı bükme na- kışlı çuha ve aba,, Şemsettin Sami Beyin “Kamusu Türki” sinin 992 nci sayfasında da şu izahat görülebilir “1 — Harçla işlenmiş dar ve yu: varlak yanlı yelek, 2 — Harçla iş - lenmiş esnaf ve saire takımına mah- sus her nevi elbise.,, Üstadımız Velet İzbudak'ın “Türk dili,, lügatinin 2289 uncu sayfasın- da verilen mâna da şudur “Harçla işlenmiş dar, yuvarlak yanlı yelek.,, Ali Seydi Beyin “Kamusu Osma- ni” sinde de (Sayfa: 731) “Harçla işlenmiş bir nevi dar yelek,, denili « yor. 25 M. Baha'nın “Yeni Türkçe Lü - gati” de (Sayfa: 507) kelime için şu izahlarda bulunuyor : “Harçla işlenmiş dar ve yuvarlak yanlı yelek. Harçla işlenmiş esnaf ve saireye mahsus elbise; fermeneci — Harçlı elbise diken terzi.,, Bunlar kâfi gelmezse J. Red - house'ın “Kitabı maanii Lehçe” i - simli türkçeden ingilizceye lügati - nin 1379 uncu sayfasına baş vurula- bilir ve orada şu ingilizce izahat görülebilirdi : “1 — A short jacket rounded in front and decorated with braid. 2 — Anybraided cloth or garment.,, Belki diyeceksiniz ki : — Bütün bt kitaplarda fermene kelimesi eski arap harfleriyle yazıl- mıştır; onlara bakılamazdı. Bu mazereti kabul de etsek ge - ne cevap vermemiz imkânsız olmaz. Çünkü İbrahim Alaettin'in yeni harflerle basılmış olan “Yeni Türk Lügati” nin 275 nci sayfasında fer- mene aynı sözlerle izah edilmiştir. Afrika çöllerinden Amerika sa - hillerine kadar uzanan zengin bir muhayyileye yeni çıkacak ansiklo- pediye dair mensur bir kaside ilham ettiği için bu fermene kelimesine teşekkür edelim. Fakat kendi talim ve terbiyesi için yabancı memleket- lerden ordular getiren bir memle - ketin lütfuna muhtaç olmadan da bu müşkülümüzü halletmemiz - gö- rüyorsunuz ya » işten değildi. Bekçiyi çiğniyen şoför Necib'in te lik yü d verdiği ; rülerek dün kendisi meşhut suçlar r na tevfikan ağır ceza mahkemesin? miştir. Şoför mahküm olarak geç VM ÂN kif edilmiştir. İlk kazayı yapan otobüs şoförü hak” ki tahkikat henüz ikmal edll.memmw förün tedbirsizliği bulunup — bulun? hakkında buğün bir karar verilebile€ Hukuk İlmini Yayma — — Kurumunun serbest # kürsü dersleri Hukuk İlmini Yayma Kurumunu? için açtığı serbest kürsü derslerin€ Ankara Dil, Tarih, Coğrafya Fakü' g devam edilmiştir. Profesör Vasfi Raşit | vig kalabalık bir dinleyici * kütlesi “Devlet müesseseleri” mevzulu defâ:';ı, ğ miştir. Profesörün bu dersi büyük dinlenmiştir. Urfa P. T. T. merkez müdürlüğü P.T.T. adli tebligat işleri müdür B. Şerif Tiyanşan Urfa P.'T.T. mer” VŞU dürlüğüne naklen tayin edilmiştir.