v e PYT YS POLİTİKA |Ecil'in izahı " Pödmn Ya'ya anlaşmak için li ;_“'P bekliyor. Hit- "?ıl.,muml'Yı verilecek M SA d: kararlaştırmak O eki; SöTüsüyorlar. İşte in- Ççil böyle tarihi k vam Kamarasının / .'_lı::-lk.““ söylemiştir. Nu- im ı tavzihi, diğeri de y . l_’oıitikumm iza- A Gi . Oi kısma — ayrılır. * izah ederken, İngilte- Mı:'_l_lnıdnkî ihtilâfın bi Z ettirmektedir. tr bj in sözlerinden an- h ." Ypten evel Fran- Tiasmıya göre, İngil- - on dört fırka ÇAHlam lagilizler harp Pa bu fırkaları sevk- N Mağlaj t Flandre muhare- Mı Yet üzerine ingi- Ş kıtalarından kur- 8eri çekmişler ve Tuhar, ud'nun “Fransa b lı":dbe'l" admı verdiği ÜÜker 1ği zaman, ancak "th h:oı_ı*_ml!lardır. Çör- TDinin kaybolmasın- dasını mesul tut- hati A NL Hnra h —';'ı Flnnı_h-e bozgu- ğ İll.. iltere'nin Fransa- e k::kol:kâr gönderme- B adar açık söy- İ ;' T, bu harbin kay- da Cön vaziyetin İngil- brrar doğruya bir istilâ ' “dg $ bulunduğu ve buna karşı hazırlık- nepi Sburiyetinde olduğu: K çitedir * Esasen evelce iki An ihtilâf, İngiltere'- ,.:d n muharebesine” hı'i.m—ı—dl bulunmaktan bütün büyümüş ve 4 teşebbüsüne sev- * I::ı:'!kmnîn sözlerinde İ ol'_'h bir nokta da , Pr Müteakip söylediği hmt 'nın askeri zâfı Yapm ı Te'nin yalnız başı- İMap, Mtimalini ileri sür- ÇSi «p "dlf. Demek olu - _ıl' P Tansa harbi” başla- YTansa'nın döğüş ka- 4, Sok ümidini kesmiş y "k"înîn sözlerinde, ' © yapılan sulh te - ni n:" bir serzeniş mâ- İ Nr. Hattâ bir iğbirar * Çörçil Fransa'nın D, * Üiyor tında bulunduğunu 4Ş ha.. * Ve ilâve ediyor: Süh y" fedakârlıktan sonra y kla bir fırsat ka- ! Taber, biz müca- z B*h_"l’l devam edece - bllı: zanırsak, bu za- ü Sızlar da istifade e- şrîî:“'hm karşılaştığı MK İn ,Meydan muhare- Mıt"o meydan mu- le y Üzeredir” yolun- ıh';î-eu bir surette ifa- l'lîlıl: Başvekili, Al- :e’yi istilâya te- adaj ©© emindir. Fakat .'.=';“" müdafaa ede- 'a *den €i yoktur, Bu iti- K k'_—'Vetler üç kısma : .ü'f“lyoıı iki yüz bin k"îh altına alınacak €riyle dominyon- Kü & DÜNYA HABERLERİ ÇÖRÇİL DİYOR Kİ: (Başı 1, inci sayfada) ma yerine haftalara mütevakkıf bulunuyordu. Bu haftaların ilk iki tanesi zarfında ise Fransa muharebhe- sinin mağlübiyetle neticelenmesine kifa - yet etmiştir. Fransa'daki ingiliz askerleri Fransız ordusunun kahramanca müuka- vemeti nazarı dikkate alınırsa en iyi as- kerlerden terekküp eden bu yirmi beş fır- kanın teraziyi bizim tarafımıza indirebi - leceği tahmin edilebilirdi. Halbuki cephe- de yalnız üç ingiliz fırkası kalmıştı. Bun- lar birçok ıstırap çekmişler ve fakat iyi harp etmişlerdir. Biz muktedir olduğumuz derecede gilratle teçhizatlarını ve nakille- rini temin ederek Fransaya kabil olduğu kadar asker gönderdik. Bu noktayı tenkit etmek mânasız ve hattâ muzır olur. Zaten bunu söylemekten maksadım yalnız bu muazzam muharebede 12 veya 14 fırkaya mukabil neden yalnız Üç ingiliz fırkasının iştirâk etmiş olduğunu anlatmaktır. İngiliz kabinesi B. Çörçil bundan sonra ingiliz kabine - sinin teşekkül tarzı hakkındaki münakaşa- lara şiddetle hücum etmiş vedemiştir ki: Bu kabine her iki meclisin tam itimadı- na mazhar olmuştur. Kabine âzası biribiri- ne âzamı derecede muzahirdir. Eğer avam kamarasının muynfakatine mazhar olur - sak bir taraftan sıemleketlerimizi idareye, bir taraftan da harp yapmıya devam- ede- ceğiz. Şiddetle alkışlanan bu sözlerden sonra B. Çörçil bu husustaki müzakerelerin ge- lecek perşembe günü hafi celseye tâlik e- dilmesini teklif eylemiştir. Askeri hâdiseler sonra yeniden askeri sözü nakleden B, Çörçil iki hafta evel yap- tığı bir ihtarı tahattur ettirmiş ve demiş- tir ki: O vakit Fransa'da her ne olursa olsun İngiltere'nin ve Britanya imparatorluğu- nun kati azmi muharebeye devam etmek ve icap ederse bu harbi yalnız başımıza senelerce imtidat ettirmektir,, demiştim. Bu husustaki azmimiz hiç bir tebeddüle mâruz kalmıyacaktır. B. Çörçil nutkuna şu suretle devam et- miştir: Bu son günler zarfında Fransa ile olan münakale yollarımız üzerinde bulunan a5 - kerlerimizden büyük bir kısmı yani har- nt Fransa meydan muharebesi bilmiştir İngillere muharebesi başlamak üzeredir Çörçi! harbe devam kararını tekrar ediyor derhal haberdar olacağı ve vapurlarım daha tahliyeye teşebbüs etmeden evel parça par- ça edileceği şüpheden varestedir. Mayn tarlaları B. Çörçil, mayn tarlalarının faydaların - dan da bahsetmiştir. Amiralirk, demiştir, yeni istilâ metodlarının da neler olabilece- ğini tetkik etmektedir. ü Bilâhare, B. Çörçil, bir havadan istilâ imkânlarını nazarı itibare almıştır. Büyük mesele şudur: Hitler'in hava'or - dusunu kırabilir miyiz? İngiliz tayyare tip- leri düşmana karşı faikiyetlerini isbat et - mişlerdir. İngiltere'yi müdafaa mevzuu ba- his olunca, ingilizler için şerait kendi za - yiatının üç mislini almatılara verdirmiş ol- düğu Dunkergue'dekinden müsait olacaktır. Bombardıman tayyareleri , Fransa'daki muharebeden sonra, almanla- ra müthiş zayiat verdiren ingiliz avcı tay - yarelerinin faaliyeti nisbeten artmıştı. Al- manların bombardıman tayyare kuvetleri adetçe faiktir, Fakat, Almanya'daki askeri hedefleri durmadan dövmek için kullana - cağımız çok kuvetli bombardıman tayyare- lerimiz vardır. Harbe devam etmek için sarsılmaz kararımızı istinat ettirdiğimiz sağlam ve pratik prensipler hakkında bazı tafsilat verdim. Teknik — müşavirlerimizin hepsi, bu usullerin tatbikını tavsiye hüusu- sunda müttefiktirler. Nihat zaferi kazanacağımıza büyük ümit- ler, makul ümitler vardır. Bütün domin - yonları vaziyetten mufassalan haberdar et- tik ve onlarla müşaveer ettik: dominyon - lar başvekilleri bana en heyecanlı ifadele- riyle mesajlar göndermişler, ve kararımı- zt tasvip etmişler, mukadderatımızı pay - laşmıya hazır bulunduklarını ve sonuna ka- dar bizimle sebat edeceklerini beyan et - mişlerdir. - B. Çörçil harbin başlangıcındanberi as- keri kazanç ve zayiat bilânçosunu yaparak şunları ilâve etmiştir: “Müteyakkız olmak ve kesif gayretler yapmak içn güzel sebepler görüyorum. Fa- kat bunların hiç biri paniğe ve ümitsizliğe L değildir. ( a bin bidayı K h 400 bin kişinin takriben 350 bini geri çekil- miş bulunuyor. Üst tarafı fransızlarla beraber mevzil muvaffakiyetler kazanarak müuharebeye devam etmektedirler. Bunlardan başka, tüfek, mühimmat ve saire gibi son dokuz ay zarfında Fransada toplanmış olan harp malzemesini de İn- giltereye aldık. B. Çörçil bunu müışakip düşman istilâsına mukıvemethicîn u;ıgll- İngiltere ve Fransa Fransa'da ne olacağını henüz bilmiyoruz. Muahede teahhüdatı- na tevfikan harbe devam etme- diği takdirde, fransız hükümeti istikbalini israf edecek ve büyük 1 geriye atacaktır. İşbu te- terenin ne gibi kuvetleri lile başlamış ve demiştir ki: İngiltere'nin elindeki kuvetler ahhütlerden F ransa'yı ibra etmek vaziyetinde olmadığımıza hük- mettik. İngiliz ve fransız tesanüt h Bugün elimizde pek büyük | l mev- cuttur. Bunlar bizim en iyi talim görmüş askerlerimizdir. Yekünlarını bir milyon 250 bin olarak gösterebiliriz. Bu miktar a- di üdafaa için kaydol olan gönüllüler dahil değildir. Bu sonuncu kısma eline silâh teslim edebileceğimiz herkesi ithal etmiş bulunuyoruz. Kuvetle- rimizin çok yakın bir istikbalde mühim sü- rette artmasımna intizar ediyoruz. 'Talim için silâh altına yeniden pek çok insan celbede- ceğiz. Ü A başka dominyonl iki mü - kemmel askeri kıta da İngiltere'de bulun- maktadır. Bunlar da anâvatanın müdafaası- na iştirâk edeceklerdir. Şürasını sarih bir surette söylemek isterim ki, memleketimiz dahili için teşkil ve talim edilen fırkalar - dan başka ecnebi memleketlerde lurbştmd: üzere yalnız 12 fırkamız teslih edilmiş bu- l Bu miktarda harbin dok &- HK Kitala, n n e bi ar. | , hiç H h"fe bulunan in- Çüncüsü de al- B.,:' nazaran daha İ 'i“_b"ı Amerika'nın Bu Kikçe kuvetlenen ? ker £ kuvetle İngilte- y Mi müdafaa et - 'îîı'pâ Almanya'yı mağ | '_ Ümit mevcut ol - ha. , 0 Fakat burada 'af vardır: Çörçil, itel harbin kaza - y Fün asını Fran - %Atkledi'- Bu olsa ol- 3 Ya ve İtalya ile » h"ı"ml bir'iyma Müng h “qhq:::t' sulh şartları y MAğla — itler'le Musolini, ' Meydan okuyan Ya ğr:;f!l. fransız , H an doğruya, bi l:u iyle kullınılığııa:ın; *re'nin girişmek [imucldelede elin- olan ablukayı Tansa'nın yar- ç _ACıbn Fransa, için, dünkü müt- “cek mi? Bu dü - ':lılı:lliltu'e hü - 9 , Dirl; yapmamak b'_;'—'k_ teklif etmişti. liz zaferin - Mî_t olacağı- ; I “ dan şamimi bir” yında Fransa'ya izamı teahhüt etmiş oldu- İngiltere'ye hücum olursa AŞ Bundan sonra Çörçil İngiltere'ye hücum etmek istiyeri bir düşmanın maruz kıla'cı - &e müşkülâtı tahlile başlamış ve demiştir ki: “Düşman deniz tarikiyle pek mühim kü- vetler nakletmek ve bunları daimi bir harp halinde tutmak mecburiyetindedir. Unu - tulmamak icabeder ki biz de bit kahriye - ye malikiz. Musolini'ye, Cebelüttarık bo - ğazmdan serbest mürür hakkı vererek ke- mali tehalükle oynamak istediği rolü ifa $ ydan bırak kla pek mesut olurduk. Çünkü donanmamızın öğrenmek istediği bir nokta vardır: o da, italyanla - rın sön harbı umum?t esnasındaki derecele- ri aynı halde mi kalmıştır. Yoksa daha mı aşağı düşmüştür.” B. Çörçil, Büyük Britanya'nın bugün de- niz tarikiyle vukubulacak bir hücuma mu- kavemet için harbrumumiye ve hattâ bu « günkü harbin ilk aylarma nazaran daha çok iyi bir vaziyette bulunduğunu söylemiş ve sözlerine şu suretle devam etmiştir: “Donanmamız beş altı bin kişinin gece veya sisli bir havada İngiltere sahillerinin her hanği bir noktasma ihracımna mani ola - bilmek iddiasıtıda değiliz. Fakat, hafif teç- hizatla beş fırkanın nakli 200 veya 250 va- purla temin olunabilir, Böyle bir kuvetin nakline teşebbüs halinde ise donanmanın ğumuz miktara tamamiyle mütabıktir. 4 ini hatırlatan B. Çör- çil şöyle demiştir: Biz, bu adada ve Britanya imparator- luğunda, fransız milletiyle arkadaşlık his- lerimizi hiç bir zaman kaybetmiyeceğiz. Şayet, Fransa'nın çektiği ıstırapları çek - mekliğimiz lâzım gelirse onun cesaretine erişmeğe gayret edeceğiz ve eğer nihal za- fer gayretlerimizi mükâAfatlandırırsa, ka - iştirâk edecektir. (alkışlar) Evet, hepsi hüriyetlerine yeniden kavuşa- caklardır. (alkışlar) Haklı olan talepleri- mizin hiç birinden vazgeçmiyeceğiz. Çek- ler, Polonyalılar, Norvecliler, Hollandalı- lar, Belçikalılar, dâvalarını bizimkiyle birleştirmiş olanların hepsi hüriyetlerine kavuşacaklardır. ' İngiltere muharebesi başlamak üzeredir Weygand “Fransa muharebesi,, ismini verdiği muharçbe bitmiştir. “İngiltere mu- harebesi,, başlamak üzeredir. Hıristiyan medeniyetinin yaşaması onunla beraber bütün müesseselerin idamesi, bütün ingiliz hayatı, imparatorluğun hayatı hep ona bağlıdır. Hitler, bizi bu adada öldürmek veya harbi kaybetmek lâzım olduğunu bi- Tiyor. Ona karşı koymağa muvaffak olur- sak bütün Avrupa hür olacak, dünya yaşi- yacak, güneş arz üzerinde parlıyacaktır, Düşersek, Amerika da dahil olduğu halde dünya, ve bütün Gsevdiklerimiz yeni bir korkunç kar devrinin uçur yuvarlanacaktır. Belki de bu karanlıklar, ifsat edilmiş bir fennin şimşekleriyle daha menfur olacaktır. Vazifebaşına geçelim ve bilelim ki, do- minyonlar ve imparatorluk bin sene sürer- se, böşeriyet şu saatin en parlak saat ol- duğunu söyliyecektir.,, Amerikan devletlerinin ihracatını fanzim Vaşington, 18 a.a, — Meseleyi diğer a - merikan hükümetlerine tevdi etmek üzere, nazırlar arası komitesi, garp dünyasına ih- racat fazlalarını en müsait şartlarla ve müs- bet bir şekilde satabilmeleri çareleri hak - kinda bir karar alacaktır. , Henüz tafsilât verilmemekle beraber, Birleşik Amerika'nın, amerikan cümhuri - yetlerini birleştirip, buğday, pamuk, öküz, kahve ve bakır gibi maddelerin fiyatlarını kontrol etmek üzere bir kartel teşkili için teşebbüs edeceğine dair emareler mev - cuttur, bey Sovyet işgali esnasında Riga'da bazı hâdiseler oldu Londra, 18 aa.*“— Estonya'de ve Litvanyadaki Sovyet garnizonlarının takviyesi hadisesizce ikmal edilmiş gibi görülmekte iken, D. N, B. ajansı Riga'da tezahürat olduğunu ve po - lisin müdahale ettiğini haber veriyor. Polisin istasyon, posta ve emniyet ö- nünde toplanan halka ateş açması ü- zerine bir çok insan öldü ve yaralan- dı, . Kıtaatın, tank ve zırhlı teşekülerin de polise yardım ettiğini bildiriyor. D. N. B. nin verdiği malümata na- zaran Öktiobrskaya Revolutim saf harp gemisi de dahil olmak üzere Sov yet harp gemileri Tallin limanına de- mirlemiştir. Romanya'da (Başı 1. inci sa'yfıda) tiği anda yeni bir kabine teşkil ede- bilecektir. - Yeni teşekkül edecek olan kabine- nin kimlerden terekküp edeceği hu- susu pek gizli tutulmaktadır, Kabinenin -toplantısı Bükreş, 18 aa. — Rador ajansı bildiriyor: Salı sabahı toplanmış olan nazırlar meclisi huzurunda, başvekil B. Tata- resko son beynelmilel — hâdiselerin doğurduğu umümi vaziyet hakkında izahatta bulunmuş ve bütün bu müd- det zarfında siyaseti, cenup şarki Av- rupasında sulhun idamesini ve milli menafiin müdafaasını istihdaf eden Romanya'nın vaziyetini tayin etmiş- tir. Meclis gelecek içtimammı Bukov- nia'da Esrnazi'de yapacaktır. İkinci Münih (Başı 1. inci sayfada) trop, Kont Ciano,italyan genelkurmay başkan vekili ve alman genelkurmay başkanı general Keitei de BB. Hitler ve Mussolini'yi takip etmişlerdir. Halk B. Mussolini'yi şiddetle alkış- lamıştır. p Führer - Duçe mülâkatı dolayısiyle merkez istasyonu, alman ve italyan bayraklariyle süslenmiştir. Bütün şe - hir de donanmış bulunmaktadır. Bu - gün bütün mağazalar kapalıdır. Münih; 18.aa.—D.N. B. ajansı bil. diriyor ; Saat 16 da Duçe refakatinde Kont Ciano ve von Ribbentrop olduğu halde Prince Charles sarayından hareket e- derek Flace Royale'de kâin Führer'in ikametgâhına gitmiştir. İkametgâhın kapısında Führer tarâfından karşılan- miştir. Müzakerat, B. Hitler'in iş odasında derhal başlamıştır. İki hükümet mutabık Mün'h; 18.aa, — D.N. B, ajansı tetliğ ediyor : Müuin'teki müzakereleri esnasında, Führer ve Duçe, ftansız mütareke ta - lebi hakkında, iki müttefik hükümetin alaca;,: vaziyet hakkında mutabık kal- mişla: dir. Füher ve Duçe müzakereleri bitir- miş Clduklarından Münih'i terketmiş - lerdir. DS Kararlar serttir Dün gece Amerika R. C. A, radyo istasyonunun verdiği malümata göre bu karar serttir. Şartlar kabul edil- mezse, Almanya ve İtalya, son dar- beyi vurmağı kararlaştırmışlardır. Roma radyosu, Münih'te tespit e- dilem şartların ağır olduğunu fakat Fransa'nın şerefiyle telif edilmez bir şey olmadığını kaydetmiştir. 4 milyar dolarlık harp filosu ! Vaşington, 18 a.a. — Bahri harekât şe- fi amiral Start bugün, Amerika'ya hiç gö- rülmemiş derece muazzam bir deniz kuye- ti temin edecek olan dört milyar dolarlık harp filosunun inkişafına dair kongreye bir program teklif ederek beklenilmiyen hir tavsiyede bulunmuştur. Urguay'ı zaptetmek için askeri komplo Montevideo, 18 a.a. — Royter he diriyor: ine l Münih mülâkatı itler ve Musolini, ıey.h.ııı et- H tikleri zaman daima tayya- reyi kullandıkları halde, Petain'in bir sulha tarmak hususundaki soh- dajlarından sonra, trenle Münih'e gelmişler ve dün saat 16 da birle- şerek akşam geç vakte, 19.30 a ka- dar müzakerelerde bulunmuşlar- dır. İşlerin bu kadar ağır alınma- sındaki sebep, şüphesiz, Fransa- daki alman ordularının daha çok ilerlemesine fırsat vermek ve ondan sonra şartları daha kolay- lıkla dikte etmek olsa gerektir. Hitler - Musolini mülâkatından sonra neşredilen tebliğ iki devlet adamı arasmda teklif edilecek şartlar hakkında tam bir mutaba- kat olduğunu bildirmektedir.Roma radyosuna göre bu şartlar ağırdır. Fakat Fransa'nım şerefiyle telif edilemez değildir. Nevyork rad- yosuna göre de eğer Fransa şart- ları kabul etmezse, Almanya ve İtalya ona son bir darbe daha vurmağı kararlaştırmışlardır. * ediyor Harp devam u tebliğden çok sonra aldığı- B mız haberler, mütarekenin aktedilmediğini, hattâ, Weygand- ın, ordularına muharebeye devam etmek emrini verdiğini bildiriyor- du. Dün akşam cephelerde fran- sız mükavemeti bütün şiddetiyle devam etmiştir. Demek Hitler - Musolini tebliğinden sonra Fran- sa, bu şartları, Mareşal Petain'in telâkkisine göre, kendi şerefiyle üt ip gör iştir. O halde harp devam edecektir. Çünkü Fransa, ancak fransız hariciye na- zırı Beaudouin'n da söylediği veçhile, fransız bayrağının şerefi- ni kurtaracak bir sulha rıza gös- terecektir. Eğer muharebe bugün de devam edecek olursa, bu tak- dirde, Verdun kahramanı ihtiyar mareşal Petain'in, alman hücu- mundan çekindiği için değil, ken- disini ve hükümetini dünya tari- hi karşısında mesuliyetten kurtar- mak için, Almanya'ya son bir ü- mit olarak müracaat ettiği daha çok anlaşılır. Çemberleyn ve Da- ladiye'nin Münih'i, bu sefer de sulhu kurtarmıyacak mı? Çörçil'in nufku ransa'daki harp etrafında F son aldığımız haberlerden çıkarabildiğimiz mâna budur. Ne- tekim bunu vakayi de teyit etmek- tedir. Bütün cephelerde fransız mukavemeti artmıştır. Gerek Loi- re'da, ve gerek şarkta Gray mın- takasında fransızlar alman hü- cumlarına karşı şiddetle karşı koymaktadırlar. Bu takdirde Çör- çil'in dünkü nutkunda, Fransa i- çin gösterdiği endişeler ortada kalmıyacaktır. Filhakika ingi- liz Başvekili dün Avam Kamara- sında verdiği beyanatta, Fransa- ya yapılan son birlik teklifini an- latmış ve demiştir ki:; — “Fransa'da ne olacağını henüz bilmiyoruz. Muahede teahhüda- .tıma tevfikan harbe devam etme- diği fakdirde, fransız hükümeti “İstikbalini feda edecek ve büyük şansları geriye atacaktır. İşbu te- ahhütlerden Fransa'yı ibra etmek vaziyetinde olmadığımıza hük- mettik!” _Çörçil bundan sonra Büyük Britanya, mücadeleye yalnız ola- rak devam etmek mecburiyetinde alırsa bundan diğer istilâya uğ- ramış devletler gibi Fransa'nın da istifade edeceğini söylemiştir. Flandres ricatı örçil'in nutkundan yeni bir hakikat daha öğreniyoruz: o da Flandres meydan muharebe- sinde ve bunu takip eden ricatte, yalnız almanların kahir ve üstün kuvetlerle muharebe etmeleri â- mil olmamış, belki, Sedan gediği idık £ n sonra f El Plata gazetesi, ileri gelen al: - rın tevkiflerinden bahsederek, dahiliye na- zırının tekzibine rağmen, Uruguay'ı zap- tetmek için yapılan askeri komplo hak- kındaki şayiaların doğru olduğuna İnan - bir lisanla ifade etmiştir. Bu gazete demiştir ki: “dün Fransa ile birlik- te muharebe ediyorduk. Yarın Fran- Mıa'içı'n yalnız olarak ıııür;ıdqle ede- AY İT KĞ A Salâhiyettar mehafilin verdiği malümata | mak için sebepler mevcuttur demek nazaran, bütün ih: ç leketlerin his- sedar olacağı ve en fazla sermayesi Bir - | hassa Almanya'nın, takas usulü üzerine leşik Amerika tarafından verilmek üzere, | müsteni karşı mücadele et - “Amerikalar arası korporasyonu” şeklinde | mektir. bir teşekkül vücuda getirilecektir. Bu te-| Bu kor y ğ lel şekkül, her hangi bir ikan hükümetin- | rin ekserisinde zararla karşıl ği pek den havayici ıı;ıîn ddelerini alıp | muhtemel aleyh bu plân, Birleşik da heyeti Flandres'daki askerleri geri çekmemekle bir' hataya sap-* mıştır. İngiliz Başvekili bu söz- leri, fransız meydan muharebesi- ne niçin çok az, yani aşağı yuka- rı 3 ingiliz fırkasınım iştirâk etti- ğini anlatmak için söylemiştir. Yoksa, Çörçil'in sözlerinde hiç bir iğbirar hissi görülmemekte ve o, “şimdi olan oldu, istikbale baka- m” diyerek mesuliyet ee İkinci Münih'ten sonra harp devam ediyor in Flandres muharebeleri hal-' kmdaki bu mütalealarını, kıral Leopold'ün teslimiyeti günü söy- lediği sözlerle karşılaştırırsak, iki hükümet arasında tâ o zamandan- beri ufak anlasmazlıklar olduğu- nu görürüz. Filhakika Reynaud- nun, kıral Leopold'ü ihanetle it. ham ettiği gün, Çörçil bu hususta bir fikir serdetmek için vaktin daha çok erken olduğunu söylü. yordu. p K Ingiltere'nin azmi S imdi vaziyet odur ki, İngil- tere, Fransasız da olsa har« be devam edecektir. Çörçil yeni başlıyacak olan Büyük Britanya "meydan muharebesi için her şeyin hazır olduğunu söylemektedir. İn« giltere'nin büyük bir bahriyesi vardır. Ve almanlar İngiltere'ye asker çıkarmak teşebbüsünde bue « lunurlarsa, bu en şiddetli muka. — Büyük — vi . lerini almış bulunmaktadır. Çöre î b vemetle karşılaşacaktır. Britanya bu hususta biitün tedbire çil İngiltere'nin azmini şu cümle- lerle hulâsa ediyor: “Şayet Fransa'nın çektiği ıstı« rabı çekmekliğimiz lâzımgelirse, onun cesaretine erişmeğe gayret edeceğiz!” Çörçil'in nutkundan sonra harp« te yeni bir devrenin başlıyacağına şahit olacağız! ; Macarisfan'da ütün bu hâdiseler olup biter. B ken, orta Avrupa'da tesak düf edilen bazı kımıldamalara işaret etmeden geçmiyelim: Ma- car hükümet partisine mensup bir heyet Peşte'de Almanya ve İtalya elçilerini ziyaret etmiş ve bu mü«- nasebetle mihverin bütün cıvata« larını ellerinden geldiği kadar, güçlerinin yettiği kadar yağlama« ğa gayret etmiştir. Heyet namıma söz söyliyen bir zat, Macaris. tan hakkında “gayrimuharip” sıe 'fatmr kullanmıştır. Macarların gayrimuharip olduklarını söyle« meleri yeni bir hâdisedir. Çünkü — gayri muhariplik bitaraflıktan muharipliğe giden yol üzerinde bir soluk alma mevkiidir. Macar heyeti reisi Versay'ın yırtıldığın. dan bahsederken Trianon mua« hedesinin de aynı âkrbete uğrıya- b n 4 | | | 4 &. j j cağından emin olduklarını söyles — miştir. Alman elçisi cevabında, Avrupa nizammın, macar milleti- ne de yarıyacağı ümidini ızhar et« miştir. Macaristan'a yarıyacak nedir? Macarların istekleri ne- dir? Transilvanya! Bulgarisfan'da .u mesele ile alâkadar iki ha« vadis daha kaydedelim: Bulgar hariciye nazırı Popof İtal- ya'nın Sofya elçisini kabul ederek, demiştir ki: “Bulgar hükümeti ve bütün millet Duçe'nin çok defa beyan ettiği veçhile, beynelmilel adalet prensiplerine müstenit bir Avru- pa'nınm sinesinden doğacak olan dünya vaziyetinin bugünkü tari- hi istihalesini derin bir sempati ve hudutsuz bir itimatla takip et- mektedirler.” Romanya'da € imdi bütün bunlarla alâka- kadar olarak başka bir hâ- diseye bakalım: o da rumen ka- binesinin istifa etmiş vaziyette bu- lunmasıdır. Zaten mareşal Petains in sulh tekliflerini yaptığı gün na- zırlar, tarihsiz bir istifa vermişler ve bu suretle kırala bu karışık dünya vaziyetinde daha serbestçe hareket imkânları temin etmişler- dir. Şimdi bu istifa kâğıtlarına ta- rtih atmak kalmıştır. Hatırlardadır ki, bundan bir müddet evel de, baba tarafından bir iskoç ailesine mensup olan Ga- fenko, sıhi sebepler dolayısiyle hariciye nazırlığından istifa et- miş, sonra kendisinin başka mü- - him bir yere tayin edileceğinden bahsolunmuştu. Halbuki Gafenko bir yere tayin edilmedi. Ve kabi- ne, Almanya'ya daha müteveccih bir şekilde kaldı. Şimdi yeni te- rengi ve şekli, Rom ki rengini ve istikamı decektir. 3 yak l Yi