25 Aralık 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

ULUS 25 - 12 - 1939 HAYAT VE SIHAT ] Ticaret Vekilimiz Her şey her şeye bağlıdır Birkaç gün oluyor, bir ilândan il- ham alarak burada sığır eti üzerine yazdığım yazıyı okumak lütfunda bulunan bir zat, üşenmeden evime ce yazdığım sporculara sağlık yazı- sını okudunuzsa — elbette şüphe e- demezsiniz... Masa, raf v.s. yaptırı- lacakmış: insanın boyuna uygun ol- kadar bir mektup göndermiş. Bir | mıyan bir masa önünde oturmakla ilâmadan şür ve iki ile kamb olacağını, boyundan uzun karışık sıhat yazısı çıkardığım için alay ettikten sonra: — Galiba, o günkü y bir bir rafa yetişmek için uzandıkça ©- muz mafsalında nasıl ağrılar hasıl mevzu bulamamıştınız... Diyor. Yazı yazanların arada sı- rada mevzu bulamadıkları olur. Fa- kat bu, gerçekten mevzu kıtlığın- dan değil, yazı yazanın o anda zih- ninde bir tembellikten dolayı etra- fını görmek yahud düşünmek iste- memesindendir. Yoksa, insan gör- mek ve düşünmek isteyince her tür- lü yazı için mevzu daima vardır. Tabit hayatta da, içtimai hayat- ta da her şey her şeye bağlıdır. Ya- zı yazan için mesele o bağları göre- bilmektedir. O bağları görpbilince, insan hangi bahis üzerine yazıyor- sa, her şeyden kendisine bir mevzu çıkarabilir. Malet önd l zah Snel bul sayın zat gazete ilânınd mevzu çıkardığıma hayret ettiğin- den, bunda şaşılacak bir şey olma- dığını kendisine ve onun gibi düşü- nebilecek başka zatlara göstermek üzere o mektubla birlikte elime ge- len Ulus nüshasındaki ilânlarla in- l ğlığı daki bağları görmiye çalışacağım. Son sayfada kocaman bir elek- trik lâmbaları ilânı, onun altında terzi, sucuk fabrikası, boş rakı şi- şeleri, hazır ilâçlar, sinema ilânları. Bunlarla sağlık arasındaki münase- betleri görmek için alışık göze bile Jüzum yoktur... Münhal memuriyet- lere ve stajyerlik imtihanlarına da- ir ilânların sağlık bahsi ile münase- betlerinden şüpheniz olursa her mes lek erbabınım sağlığı için epeyce hu- susi sağlık şartları bulunduğ ha- lacağını tah etmek güç değil- dir... On kalem ilâç alınacak habe - rinde durmıya tabii lüzum yoktur. _ Fakat teknik okulunda kurslara girmek üzere imtihana çağrılan- ların su, yol, yahud yapı teknisiye- ni olabilmek için sağlık şartları hay lıca uzun bir bahis teşkil eder... Şu kadar telefon direği alınacakmış : telefoncuların kendilerine mahsus sinir hastalıkları hekimliğin en me- raklı bahislerinden biridir... Elek- trik pilleri, elektrik tesisatı ile in- sanın sağlığı arasındaki münasebet- ler pek açıktır: Beyin bir elektrik pili, sinirlerimiz elektrik cereyanı nakleden teller demek. En yeni he- kimlik fikirlerine göre bütün hayat bir elektrik kuvetinden ibarettir. Hele hayatımızı devam ettiren gı- dalarımızda elektrik iyonları çıka- ran madenler gayet meraklı bir sağ- lık bahsi. Çam tomruklarına — geliyorum. Çam ağacı, çam kokusu ile tedavi hekimliğin en eski ve en yeni, her vakit pek ehemiyetli bir bahsi... Ekmekle, bulgurun ve kuru fasul- ya ile yedi kalem sebzenin sağlıkla alâkasından hiç kimse şüphe etme- miştir. Bu iki sayfa ilânlar arasında, be- nim geçtiğim birkaç tanesi, var. Fa- kat bu da onların sağlık bahsi ile bağları olmamasından değil o bağ- ları benim göremediğimdendir. Ta- biatte her şey her şeye bağlı olduğu için onların da sağlıkla münasebeti olduğu şüph lir. Ancak o betleri bilecek göz ister... tıra getirmeniz yetişir... i gör ilânları- alınan fedbirleri ' anlaflı (Başı 1. inci sayfada) temin k ve piyasa du daima talebin fevkinde tutulacaktır. Bu arada ehemiyetli tedbirlerimizden biri de kaput bezi Üüzerinde mevzu gümrük resminin tenzili olacaktır. Deri: Kösele ve umumiyetle mamul deri ü- zerindeki fiyat tereituları, büğım'hl- riçten ham derinin getirilmemesi ve ima- Kadınlık âleminde : Gene harp Geçenlerde yazdığımız bir makale - de, umumi dikkati şu mevzu üzerine çekmiştik: Harp ve Kadın. Demiştik ki, bugünkü ileri medeniyet âleminde iş bölümü mefhumu pek yeni telâkki- ler kazanmıştır. O sebeple kadının ha- yattaki rolü eski zamanlarda olduğu kadar bir dar çerçeve içinde - kısilıp latta lâzım olan kimyevi ddelerin fık- danına veya fıyatlarının yükselmiş olma- sına atfolunuyordu. Buna göre aldığımız teabirler şuniardır : â Ham deri itnalini temin — maksadiyle deri tabrikaları emrine 75 bin inzıli:_rlı- ralık akreditif imkâanı verilmiştir. Diğer kimyevi maddeler için sıkıntımız olmiya- caktır. Çünkü bu deta gedmrükten çıkacak alman menşeli mallar arasında bu madde- ler mevcut olduğu gibi, İngiltere, Fransa, Isviçre, Belçika ve Holandadan celbedile- cek olaniar ıçin lâzım gelen akreditif em- re âmâdedir. İ Bu hususta diğer bir noktaya daha işa- ret edeyim, Mamul deriler üzerindeki gümrük resimleri geniş bir nisbet dahilin- de tenzil edileceği gibi deri sanayii ile kundura sanayii üzerindeki muamele ver- |gisi de yeniden tetkik olunacaktır. | Kahve: Bugün elimizde 4000 çuval kahvemiz vardır. Ikincikâ birinci haf da yirmi bin, şubatın on beşine kadar _dı ayrıca otüuz bin çuval gelecektir. Bu mik- dar memleketin dokuz aylık ihtiyacını karşılar. Bu kadar geniş bir stok esasen spekülâsyona imkân vermiyecek derecede fazladır. Esasen alâkadarlar, bu vaziyeti öğre- |nince, spekülâsyon durmuş ve bugün kah- iveye kilosu 110 kuruşa dahi talip kalma- mıştır. * Çay: b xeni ithalât için icap eden akreditif, ithalâtçıların emrine âmâde — kılınmıştır. Yakın da fiyatların nor- malleşeceği tabiidir. Demir: lek K l M azalmış demirin süratle ve ihtiyaç nisbetinde cel- bi için demircilerin istedikleri bütün ko- laylıklar temin — edilmiştir. Bir taraftan yakın zamanda athal edilecek — demirler için akreditifler açılmış bulunuyor, diğer taraitan Karabük fabrikamızın piyasada luzum görülen haddelenmiş demiri mart- tan itibaren istihsale başlaması, demir fi- yatlarının da yakında normlleşmesini te- miü edecektir. Piysadaki SYT şim-, diden zail olmüş ve fiyatlar tenezzüle Sayın okuyucuya gazet nı ok bilhassa tavsiye ede- Sayfayı çeviriniz. Bir kamyon a- I kmış. Bir kamyon şoförünün yahat yapmış ve benzin ko- d yanmd bir olmasanız bile o sıcak rim. Hangi meslekte ise, o ilânlarla kendi mesleği arasındaki münase- betleri düşündükçe gayet iyi bir zi- kulu kutu içerisinde yaşıyan sağlığını tasavvur edebilirsiniz... Tı- mar fırçası ile insan sıhati arasında- ki münasebetten — bir iki hafta ön- hin esesi yapmış olur, hem de okur eğlenir ki başkalariyle alay etmiye vakit bulamaz... G A. İngiliz sahillerinde emniyet tedbirleri (Başı 1. inci sayfada) gemilerinden bir çoğuna hafif toplar ve tayyareye karşı mitralyözler konul- muştur. Bü teslihat, serseri maynları tahrip etmeğe, bu gemilerin halıkçı kayıklarına refakat etmesine, ve kara sularında Belçika'nin hukukuna ria- yet edilmesine medar olacaktır. Bir ingiliz vapuru battı Londra, 24 a.a. — 1500 tonluk Lon- gship ismindeki ingiliz vapuru İngil- terenin garp sahillerinde kayalıklara çarparak batmıştır. Vepurun müret- tebatı kurtarılmıştır. Alman gemisirin yaptığı araştırma 'Tallin, 24 aa. — Bir alman harp gemisi, Baltık denizinde Narssara a- dındaki bir Estonya vapurunda araş- tırmalar yapmıştır. Alman harp gemi- si, Goteborg'dan İngiltere'ye gitmek- te olan bu vapuru beraberine alarak bir atlman limanına götürmüştür. İsveç vapurunda 38 kişi öldü Oslo, 24 a.a. — Kömür yüklü ola- rak İngiltereden İsveçe hareket et- miş olan Carl Henkel ve Mais adın- daki İsveç vapurlarının uğramış ol- dukları kaza neticesinde mürettebat- larından 38 kisi telef olmustur. Mais mürettebatından sağ kalan yedi kişi dün gece bir limanda karaya çıkarıl- mış'ardır. Bunlar Mais'in bir mayne çarpmış olduğunu, imdadına koşmuş ve kazazedeleri almıs olan Carl Hen- kel'in de keza bir mayne çarptığını söylemektedirler. Mürettebat, talıli- siye sandallrını denize indirmeğe va- kit bul şlardır. Geminin enkazı- na yapışıp kalmış olan bu yedi kişi- yi bir Norveç vanuru kurtarmıştır. Bir vapur daha mayne çarptı — Londra, 24 a.a. — Old Hulk vapu - ru bir mayne carpmış ve 4 dakikada batmıştır. Yedi kişilik mürettebatı kurtarılmıştır. Alman - Sovyet tren nakliyatı dün açıldı Moskova, 24 aa. — Alman ve Sov- yet hükümetleri arasında yapılan mü- zakereler neticesinde Rusya ile Al- Bursa'da C. H. P. kaza konresi Bursa, 24 aa. — C.H.P. kaza kon - gresi saat 9 da Parti müfettişi Zühtü- nün mürakabesi ve reis Tevfik'in baş- kanlığında açıldı. Yüzden fazla halk ve köylünün hazır bulunduğu kongre de vilâyetin iktisadi, içtimai ve kül - meyleti " Çuval: lhtiyacımızı karşılıyacak kadar yeni mal celbi için akreditifler açılmış, sipa- rişler yapılmıştır. Diğer taraftan çuval ve kanaviçenin gümrük resimlerinde çok ge- niş imbette tenzilât yapılarak indirilmesi yoruna gidilecektir. Muvakkat kabul üsu- iünü de kaldıracağız. Bugünkü vaziyetin sebepleri: Bugun memleketimizin ithalat bakı- mından Dir sıkinti. geçirmiş olduğu mey - dandadır, ancak bu hal, ithalâtımızı kar- şilryacak tediye vasıtalarımızın olmamasın- daan degil, itmalât tacirlerimizin - eylülden beri tanassul eden yeni vaziyete kolay- likla intıbak ed ind doğ Taxas limitedin bugün elinde İngilterede $ bla” ada eee kalmaktan kurtulmuş ve kadınla er - kek; hayat dediğimiz bu çetin yolcu- lukta, biribirine tam mânasiyle yar - dım edecek iki arkadaş haline gelmiş- tir. Nihayet bu fikri daha ileri götü- rerek, buğünün yalnız barış değil, harp faaliyetinde de kadının günden güne, lüzum ve ehemiyeti artan bir rTol aldığını da söylemiştik. ığneriye sürdüğümüz bu mülâhazanın, türk ba- sın muhitinde, ümit verici akisler yap tığını, hattâ, Cümhuriyet arkadaşı - mızın bir başmakale ile aynı mevzua temas ettiğini memnuniyetle gördük. Bu mevzu etrafında ileri sürülen fikir ;c mütalealar bundan ibaret de değil- âr. Malümdur ki, başvekilimiz muhte - rem Refik Saydam'ın, tasarruf hafta- sı münasebetiyle, irat ettikleri nutuk, memleketin bütün dikkatini kendi üze rinde topladığı gibi kadının iktisadi rolünü de bizim zihnimizde canlan - dırmıştır. Bilhassa bir akşam evel sa- yın Hariciye Vekilinin radyoda da dinlediğimiz beyanatı içinde rastladı- ğımız şu cümleler dikkat ve alâkamı- zı büsbütün şiddetlendirmiştir: “Bizde alelumum aylıklı adamların karıları ile bütün ömürlerinde, köyle- rimizin erkek ve kadınları da kış gün lerinde hiç bir şey istihsâl etmiyorlar denecek kadar az çalışıyorlar. İçtimat ve iktisadi bünyemize tetabük edecek islerle bu kolları bir an evel süslemek lTâzımdır. Hep beraber bu işleri bul - mağa calısalım.., Bizim geçenlerde Ulus sütunların- da biraz tereddütle arzetmek istediği- miz bu hususu, en salâhiyettar resmi bir lisanın bu kadar intibaha dâvet e- den bir samimiyet ve sarahatle ortaya koyması bizim için yeni bir . teşvik kaynağı teşkil etmiştir. Ondan dola- yıdır ki gene bu sütunlara aynı dâva ile geliyoruz: geçen yazımızda harp ve kadın unvanını vermiştik, kanaati- mize sadakat göstermek için bugün de tekrar ediyoruz: gene harp, gene kadın! Esasen sonsuz bir mücadele - den başka bir şey olmıyan şu varlık SUU bin, ““inter den sitnalât için 400 bın ve diğer memle- getlerde de takriben 100 bin şterling ki bDİr milyon Ssterlinge yakın bir mevcudu vardır. Son tatbik mevkiine giren karar- name ile hububat ve canlı hayvan ihra- catı serbestisi, ihracatımıza yeni bir ge- işl h i ver bundan sonra tediye müşkülâtının büsbütün gayri varit olacağı âşikârdır. Bu arada maden tür işlerine dair çok 1 ve alâka- li görüşmeler yapıldı. Kongre dilek- leri arasında en ziyade ziraat ve maa- rife müteallik işler göze çarpıyordu. Kongre faaliyeti akşam saat 11 e& ka- dar devam etti. Memleket menafiine dair mühim kararlar alındı. Kongrede hazır bulunan vilâyet erkânı, halk ve köylü dileklerine karşı tatminkâr i - zahlarda bulunmuştur. Bilhassa dün - kü idare ile inkilâbın doğurduğu bu- günkü halk idaresinin yüksek fazile- tini belirten sözler umumi, candan al- kışlar topladı. Ziraat Bankasının zeytincilere yardımı İzmir, 24 aa. — Ziraat bankası İz- mir bölgesinde zeytinlik tesis edecek lere bir tesis ve donatma kredisi açma- ğa karar vermiştir. Bankanın İzmir şubesi bunun için lâzım gelen hazırlıklara başlamış ve şeraiti de ilân etmiştir. Karamürsel hükümet konağında yangın çıktı Karamürsel, 24 a.a. — Saat 18 de hükümet konağında yangın çıkmış va- ridat odasının sobasından çıktığı an- laşılan yangın odanın döşemesini tu- tuşturmuş ve yetişen halk, jandarma ve memurların kovalarla taşıdıkları su ile kısa bir zamanda etrafa sirayet etmeden söndürülmüştür. manya arasında doğrudan doğruya de miryolları münakalâtı bugün açılmış- tır. Aynı zamanda iki memleket arasın- da ticaret mübadelesine ait mukavele de bugün meriyete girmiş ve Alman- yaya Soyyet sevikaytı ve bilhassa pet- rol ve buğday sevikaytı başlamıştır. ihr hiç nazarı itibare almıyorum. Amerika'dan vaktiyle ithalâtta bulunmuş olan ve hâlen altı buçuk milyon dolar dö- vize ihtiyacı bulunan ithalâtçılarımızın maruz bulunduğu müşkülât, alâkadarlara zarar vermeden halledilecek bir şekle in- kılâp etmiş bulunmaktadır. Spekülâsyonun bir kısım malların mev- cudunu gizlemiş olmasına rağmen, stok- larımız normal zamanlara nazaran endişe verecek derecede tenakus etmiş değildir. Bundan sonra bu piyasanım ihtiyacı bu- lanan bil öY ithalâtında en ge- niş mikyasta kolaylıklar gösterilmek ve buğünkü imkâ ımızla lin biraz fevkinde mal getirtilmek suretiyle mem- leket içinde hiç bir malın yoksuzluk teh- likesine maruz kalmadığı ve kalmıyacağı isbat olunacaktır. Alınan ve alınacak tedbirler: Aldığımız ve bundan sonra alacağımız tedbirler şu şekilde hülâsa edilebilir: İthalâtın ihtiyaç gösterdiği döviz itha- lâtçıların emrine âmâde bulundurulacak ve ihtiyaç görüldükçe peşin tediye makamın- da olan akreditif kolaylıkları — gösterile- cektir. Bunun mukabilinde ithalâtımız, devlet murakabesi altında alâkadarların vücuda getireceği teşekküller vasıtasiyle yapıla- cağından perakende fiyatların âzamilerini tesbit etmek imkânı elde edilmiş buluna- caktır. Çünkü bu suretle ithalât ile pera- kende Aarasına girecek spekülâtörlerin gizlenmesine meydan verilmemiş olacak- tır. Yakın bir zamanda kaput bezi, kösele ve mamul deri, çuval gümrük resimleri tenzil edilecektir. Bir taraftan talebi karşılıyacak arz temin olunmak ve piyasa Zorluklarını gi - dermek gibi ticari tedbirler alınırken di- ğer taraftan çok yakın zamanda çıkacak salâhiyet kanunundan sonra daha şiddet- lenmek üzere kuvetli bir fiyat murakabe- si ve devamlı bir kontrol her zaman pi- yasada kendisini gösterecektir. Tuttuğumuz yolda neticeden emin o- larak yürürken, maksadımızı ve hedefle- rimizi çok iyi kavramış olduklarını kabul ettiğim ithalât tacirlerimizin ve peraken- decilerin hükümetle iş birliği yapmamağı arzu ve şiddetli tedbirlere lüzum göster- miyecek şekilde hareket edeceklerinden şuelıe etmek istemiyorum... Ticaret Vekilimiz bugün geliyor İstanbul; 24 ( Telefonla ) — Şeh- rimizde bulunmakta olan Ticaret Ve- kilimiz B. Nazmi Topçuoğlu, bu ak- şam, eksprese bağlanan hususi bir va- gonla Ankara'ya hareket etmiştir. B. Nazmi Topçuoğlu, muhtelif müessese- savaşında, kadın, yoldaşı olan erkek- ten, erkek hemşiresi bulunan kadın - dan vaz geçmediği gibi, mevcudiyeti- nin, muharebe gibi büsbütün ehemi - yetli bir safhasında bu iki unsur biri- birinden ayrılmamak lâzımdır. Esasen, ileri medeniyet ve teknik - te bulunan milletlerin bugünkü kadın lık âlemini; yarın her tarafı - sarmak ihtimali bulunan harp tehlikesi kar- şısında, vazife başına gelmiş buluyo- ruz, Şu saatte ingiliz, fransız kadın - ları tarafından bir takım ameli ders - lerden başka, mensup oldukları mem- leketler askerine, yaralılarına, müh - taçlarına faydalı olacak bir işler hazırlandığını işitip durmakta değil miyiz? Acaba asil ve fedakâr türk kadını daha mı himmetsizdir? Bunun ceva- bını hepimiz bir saniyede veririz. Fa- kat biz başka bir şey söyliyecek deği- liz: Türk kadınının harpte dahi ne - lere kadir olduğunu görmek için U - lus meydanındaki zafer âbidemize bakmak yeter; evet, oraya bir kere göz gezdiriniz. Hemen göreceksi - niz ki, türk kadını vefakâr, afif omuz- ları üzerinde yalnız ailenin birçok yü- künü değil, kahraman ordusunun gül- lelerini de taşır ve onları da tâ zafer gününe kadar canla, başla taşımaktan da yılmaz. Netice diye mi soracaksınız?.. Ne- tice şudur: Ana, kardeş, zevce, me - mur, avukat, doktor, mebus olarak bu günkü türklük camiasının yükselme - sine çalışan unsur, Türkiye için ga - yet mühim bir iktisat unsurudur.. Bizzat kendisi istihsâl etmek, müs - tahsil olmaktan uzak kalanların yeri- ni tutmak, istihlâki tanzim etmek, faydalı ve semereli kılmak, ve sair hu- susların her birinde türk kadının - dan istifade olunabilir. Meselş bu zen- gin sermayeyi istifade ediletek bir organizasyona mazhar kılmaktır. A- zim, metot ve ümitle hareket etmek şartiyle. Bugünkü türk kadınını, köyde, ka- sabada, şehirde olmak iizere, evelâ e- saslı üç sınıfa ayırmak kabildir. İ Ondan sonra büu sınıflardan her lere bağlı şahsiyetlerle ileri gelenleribirine mensup vatandaşların, zamanı- ve dostları tarafından uğurlanmıştır. |nı boş yere öldürmemesi, ve yurdun gene kadın Esma NAYMAN hayatı ile yurttaşın refahını yüksel - tecek faaliyetlere alıştırılmasını yal- nız bir milli terbiye değil, aynı za - manda bir de millti müdafaa meselesi sayarız, ve bunda da yenilemiyecek hiç bir zorluk görmeyiz. Belki, ilk şebbüsl olabilir; fakat ne ehemiyeti var? Şimdiye ka- dar bunca engelleri devirmiş olan e- nerjimiz, bu kadar küçük bir mesele- yi muvaffakiyetle başarmaktan âciz mi kalacaktır?. İşte, sayın Hariciye Vekilinin dâ - vetine bir türk kadını sıfatiyle cevap veriyoruz: “Biz kardeşlerimizle bera- ber çalışmaktan hiç kaçınmıyan hem- şireleriz; onun için resmi ve gayri T A Ç de senc ıî RADYO ) ü & ü yi ef & RADYO DİFÜZYON POSTALARI TÜRKLIYE Kadyosu — ANKARA Radyosu 1648 m. 182 Kcs/120 - 31,70 m. 9465 Kcs/20 Kw, Kw. T.A.P, Pazartesi, 25, 12. 1939 12.30 Proğram, ve memleket saat ayarı, 12.35 Ajans ve meteoroloji haberleri. 12.50 Turk müziği (Pi.) 13.30 » 14.00 Muzi& : HMafif müzik (PL) 18.00 Program. 18.05 Memleket saat ayarı, Ajans ve müe- teoroloji haberleri. 18.25 Muzik : Radyo caz orkestrası. 19.00 Konuşma : (Ormanlarımızı tanıya- lım ve koruyalım). 1915 'Türk Müziği Çalanlar : Vecihe, Fahiree Fersan, Reşat Krer, Cevdet Kozan. 1 — Okuyan : Semahat Özdenses 1 - Bimen Şen - Bestenigâr şarkı : (Dere dimi ummana döktüm) 2 - Şevki Bey - Hicaz şarkı : (Af eyle suçum) 3 - Refik Fersan - Hicaz şarkı : (Ey be- nim gonca gülüm) Ü b ca Bi Hicaz şarkı : (İndim yârin bahçesine) 2 — Okuyan : Radife Erten — 1- ...- Şehnaz şarkı : (Açıldı nev. bahar bir gonca gül) 2 - Sadettin —Kaynak »- Şehnaz şarkı : ğDıâdı bir ishak öter) resmi bir çok milli türk kadınının faaliyet ve verimini imiz, tensik edici projeler yapsın ve bu hu- susta gerek maarif, gerek iktisat ve gerek milli müdafaa vekâletleri elle- rinden gelecek hiç bir yardımı esir - gemesin, Bu suüretle türk toprağı, 0o- nun maddi ve mânevi müdafaasına, bütün canı ile bağlı bir de hemşire or- dusu temin etmiş olur. Son söz olarak gene tekrar edece - ğiz: Türk kadını, Türk erkeği ile sulhta olduğu gibi, harpte de yanyana ve beraber bulunmak emelindedir. Askeri liseler arasında hentbol müsabakası İstanbul; 24. a.a, — Şeref stadında yapılan askeri liseler arasındaki hend- bol müsabakasında Deniz lisesi Mal- tepe'yi 6 - mağlüp ederek askeri lise- ler hendbol şampiyonası ikincisi oldu. Yeşilay Kurumunun yıllık kongresi İstanbul; 24. aa. — Ana Yeşilay ve Gençlik Kurumu köngresi bügün sa- at 9.30 da İstanbul Halkevi konferans salonunda Dr. Mazhar Osman ve Pro- fesör Fahrettin Kerim riyasetinde a- çildı. Kurüm âzası bir ağızdan istik- lâl marşı söylemiştir. Bunu müteakip Prof. Mazhar Osman tarafından eroin ve işret hakkında filimler gösterile - rek izahat verilmiştir. Bayan Safiye Hüseyin ve Dr. İbra- him Zati de alkol aleyhinde ilmi ko- nuşmalar yapmışlardır. Bundan sonra kurumun yeni idare heyeti intihap edilmiş ve bu vesile ile Milli Şefimize, Büyük Millet Meclisi reisine, Başvekil'e, Sıhat ve Maarif vekillerine, Parti Genel Sekreterliği- ne, Müstakil Grup reis vekili Ali Ra- na Tarhan'a, İstanbul valisi Lütfü Kırdar'a tâzim telgrafları çekilmesi - ne alkışlarla karar verilerek toplantı- ya nihayet verilmiştir. Almunyo'nıh "Sarı Kitap,, a cevâbı Berlin, 24 a.a. — Fransa tarafından neşredilen sarı kitaba cevap veren res mi bir notada bu kitabın hakikate uy- mıyan, tezadlar ve noksanlar dolu ve- sikaları ihtiva ettiği ve Londra ile Paris'in Almanya'yı harekete geçme- ğe icbar ederek bu suretle kendilerine bir harp çıkarmak fırsatını vermesi maksadiyle — Polonyada Almanyaya karşı aşırı bir milliyetperverlik gös- terilmesine müsamaha etikleri kayde- dilmektedir. Notada mavi kitap gibi sarı kitahın da harp mesuliyetini — müttefiklere yükleten bir vesika teşkil ettiği ilâve edilmektedir. Ziya - Hicaz şarkı : (Kim seni) !” 4 - Şemsettin Ziya - Şehnaz şarkı : (De- nizin dalgasını bekliyorum) 3 — Okuyan : Muzaffer İlkar 1 Ferehnâk peşrevi 2 - Zekâi Dede - Ferehnak beste : (Söy- letme beni canım efendim) 3-Lemi - Ferehnâk şarkı: (Lerzan edi- yor) 4-M. İlkar - Ferehnâk şarkı: (Gözle- rim kan ağlıyor) $ -Şakir Ağa - Ferehnâk yürük semai : âBı)r dilbere dil düşdüki mahbubu dilim- ir. 20.15 Konuşma : (Terbiye) 20.30 Türk müziği : Fasıl heyeti 21.15 Müzik : Küçük orkestra (Şef Necip Aşkın) 1 - Morena : Potpuri 2 - Moussorgsky : İran dansı 3-Anton Rubinstein; Feramors opera- sından bir parça 4 - Czernik : Rakseden kalpler 5 » Rebikofi : Romans 6 - Supe& ; Maça kızı operasının uvertü- rü. 22.00 Memleket saat ayarı, Ajans haber- leri, ziraat, esham - tahvilât, kambiyo - nukut borsası (fiyat) 22.20 Müzik : Küçük orkestra (yukardaki Pproğramın devamı) 22.35 Müzik : Schubert - Bitmemiş senfo- ni (PI.) 23.00 Müzik : Cazband (PL) 23.25 - 23.30 Yarınki proğram, ve Kapanış, Pamuklarımız bu yıl çok revaçtadır Dir çok yabancı firmalar, 2iraat bankasına müracat ederek pamuk al- mak istemişlerdir. Banka, bu taleple- ri tetkik edilmek üzere Ticaret Vekâ- letine göndermiştir. Bu senenin re - koltesi, daha evel de haber verdiği - miz gibi mükemmel ve fiyatlar pamuk üstahsilini decek derece- de yüksektir. Diğer taraftan banka, pamuk ekimiyle uğraşan köylümüzün gelecek yıl daha verimli neticeler el« de edebilmesi için şimdiden hazırlık- lara başlamış bulunuyor. İslâh edil - miş iyi cins klevland ve akala tohu - mu temin olunarak pamuk müstahsil- lerine dağıtılmak işine haşlanmıştır. Muhasibin kitabı Yazan: Divanı Muhasebatta Murakıp Yusuf Kenan Ünsal Resmi ve husust bilümum muhasipleri, ikinci derece âmiri itaları ve masraf ta- hakkuk, lise hesap, levazım memurlarını mesuliyetlerden — kurtaracak olan — yeni Barem — ve Maaş — Kanunlarını ve izahnamelerini ve tediyeyi ilgi- lendiren bütün masraf kanunlarını ve vergilerin sureti hesabı hakkında tatbiki misalleri ve maaş, tekaüd, dul ve yetim larını, ücret, gündelik htelif ikra- miye ve tazminat, huzur hakkı ve müteah. hitlere yapılan tediyat, aidatı be'iye ve saireyi ihtiva eden ve evelce Divanı — Muhasebat reisliği tarafından bastırılıp Heyeti Mürakabeye tevzi olunan UMUMİ TEVKİFAT CETVELLERİ neşredilmiştir 607 sayfa, Fiatı 3 İiradır. Posta Kutusu No. 366 ya müracaat JEAN GABİN-VİVİANE ROMANCE - CHARLES VANEL gibi fransız sinema sanatının 3 büyük artisti birleşerek çevirdikleri en güzel şaheseri SON ŞANS “La belle eguipe” TT Büyük aşk ve ihtiras filmi Bugün matinelerden itibaren ULUS Sinemasında başlıyor Ayrıca: Metro Jurnal en son dünya haberleri Akşam için yerlerinizi lütfen evelden kapatınız. Tel 6294