11 Aralık 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S <— ea ç —- — AA Ge e —— ——— -— 'belli olur: telkin edilen kimseye CEL/ gel UL US T HAYAT VE SIHAT î ) Finler Rusların taarruzuna En doğru saat gün a- Haai Ankara radyosunun her Jans haberlerinden önce Saat makinesinin icadı bize za- man mefl haylice kaybettir- saat ayarını bildirmesi, saatlerinin doğruyu göstermesine merakı olan- lar için şüphesiz bir iyiliktir... 1s- tanbul telefon idaresinin yeni koy- durduğu ve evinde telefonu bulu- nan herkese, kibar bir bayan sesiy- le zamanı saniyesine kadar haber veren cihaz da, doğrusu, pek zarif bir düşünce mahsulüdür. Bunların ikisinin de — eski za- mandaki kadı kızı gibi — bir tek kusuru var: Herkesin istifade ede- memesi... Radyolar, sesinden sıkı- lanları rahatsız edecek kadar ço- ğalmışsa da şahsi bütçelerinde onun taksitlerini ve vergisini verecek, he- le telefonun abone bedelini ödiye- cek kadar “tahsisat” ayırabilenler henüz pek azdır. Onun için memle- ketteki saatlerin en çoğu bozuk a- yarla ve her biri kendi havasına göre işliyorlar. Ankara'da, terek onun gösterdiği zaman elek- trik cereyaniyle tekmil memleket- teki saat levhalarına verilinciye ka- dar, kendi kendilerine işliyen saat- ler arasında tam uygunluk buluna- maması zaruridir. Onun da ne ka- dar zamanda ve ne kadar milyonla D a e » a y Ü ğ ” Sameli d yetin en mühim muvaffakiyetlerinden biri diye sayarlar. Bağdat halifesinin garp imparatoruna hediye ettiği kumlu saatin de deniyet tarihin- de parlak bir yeri vardır. İcadın bü- yüklüğünü tanımamak mümkün de- gilse de insanlara verdiği büyük bir zararı da unutmamak lâzımdır: Sa- atin icadı insanın kendisinde bulu- nan ve en doğru saati bildiren za- man mefh h h büs- bütün kaybettirmiştir. Şuur yaş, saatler- de bu zaman mefhumu pek az bel- li olursa da şuurun uyuduğu zaman- larda o mefhum pek iyi meydana çıkar. Meselâ sabahleyin falan sa- âtte uyanmak istiyenler — serhoş olup da yatmış değillerse — istedik- leri saatte kendi kendilerine uyanır- lar. Kendilerinin içindeki saate em- niyet edemiyerek çıngıraklı saati kurup yatanlar arasında istedikleri saatte çıngırak vurmadan önce u- yananlar çoktur... Telkin hâdisesin- de zaman mefhumu daha ziyade falan saatte falan işi görmesini ten- bih ederler, saate bakmadan tam istenilen zamanda tenbih edilen işi görür... Uykuda gezenler ve gezdik- lerini bilmiyenler de zaman mefhu- miş olmakla beraber içimizde o mef humun bulunması tabii bir şeydir: bütün tabiat saatle işler... Güneşin saatle döndüğünü, gökteki cisimle- rin hep saatle devirlerini yaptıkla- rını, bizim dünyanın da saatle dön- düğünü elbette inkâr edemeyiz. İn- san da tabiatin bir parçasıdır, haya- ti saatle cereyan eder. Çocuk, ilk hücrenin teşekkülünden başlıyarak dokuz ayı dolduracak kadar saat geçmeden dünyaya gelemez. Doğ- duktan sonra da bütün uzuvlarının hep saatle işledikleri gün geçtikte daha ziyade anlaşılmaktadır. Kara- ciğer falan saat falan işi görür... 1- çimizde işliyen bu saatin sesini yü- bütün | memleket için yalnız bir saat işle- sayıda vurmak için kurulmuştur: | Pattındaki bütün mevzilerini 32 kilo- mMmunu pek iyi meydana çıkarırlar. reğimiz verir. Bazı sinirli bayanlar, yüreğe saat gibi vuruyor, derler. Değil, saat makinesi yürek gibi ses çıkarır... İşin daha meraklı tarafı: her hayvanın yüreği muayyen bir dakikada şu kadar vuracak ve en son şu kadar vurabilecek. Hayvan ne kadar küçük olur ve ne kadar az yaşarsa yüreği o kadar sık vurur, fakat hiç bir hayvanın yüreğinin vurması bütün ömründe bir milyar- dan ziyade olmaz. Yalnız insan müs- tesna gibi görünür: insanın kalbi altı milyar defaya kadar vurur... İçimizde işliyen saatle makineli saatler arasında pek iyi hissettiği- miz, fakat inanmak istemediğimiz büyük bir fark vardır: İçimizdeki saat insanın yaşma göre işler. Mese- lâ insanm derisinde bir yer kesildi- ği vakit orasının kapanması bir za- man işidir. Lüzumu kadar zaman geçmeyince yara kapanamaz. Fa- kat bu zaman on yaşındaki bir ço- cukta bir gün ise elli yaşındaki bir adamda beş gün olur. Demek ki ta- bit hayatta ayni işi insan on yaşın- da iken elli yaşımda yapılabileceğin- den beş defa daha çabuk görür. Zaman mefhumunun böyle yaşa göre farklı olması neticesiyledir ki zaman gençlikte pek yavaş, yaşlı- lıkta da aksine, pek çabuk geçer.. İnsanın icadı olan saatlerin hepsi ancak itibari bir zaman gösterirler. En doğru saat içimizdeki saattir. O- nun vakit vakit ayar edilmeğe ihti- yacı da yoktur. Kendi kendine dai- ma doğru gider. Fakat makineli sa- at o tabii saatin gösterdiği zamanı hissetmek kudretini uyuşturmuş ol- duğundan makineli saat kullanmak şiddetle mukabele edecekler (Başı 1 inci sayfada) etrarımdaki vasi mıntakada kayak müf rezeleri mücadeleye devam ediyorlar. İki taraf müfrezeleri karlı ormanlar içinde biribirlerini araştırmakta ve çe- virmeye çalışmaktadırlar. Finlândiya- hlar Sovyetler'e karşı şiddetli muha- rebeler vererek pek ender olan yolları tahrip ve torpil dökerek çekilmekte - dir. Petsamo cephesinde harp miıntaka- sı, Salmijervi'ye doğru yerini değiş- tirmiştir. Petsamo'ya yeniden Sovyet kıtaatı çıkarılmıştır. Diğer bir takım Sovyet kıtatı da bu şehrin cenubuna doğru ilerlemektedir. basını işgal eden Sovyet kıtaatı Ki- velaküre istikametinde — ilerlemekte- dir. Kareli berzahında Sovyet kıtatı Finlandiyalıların esas müdafaa hattı- nı Tarpaleenjoki nehri mıntakasında yardıktan sonra muharebe — ederek Keksolm istikametinde ilerlemekte- dir. Finlandiya parlâmentosunun toplantıları Helsinki, 10 a.a. — Finlandiya hü- kümeti parlâmentosu, her gün içtima mahallerini değiştirmek üzere Hel- sinki'de toplanmaktadır. Finlandiya yüksek kumanda heyeti, )Ruslarm Mannerheim hattını arkadan | vurmak için Ladoga gölü şimalindeki mıntakada yapmış oldukları teşebbü- sün akamete uğramış olduğunu bildir- mektedir. Diğer taraftan Karali'deki ! Finlandiya ordusunun Mannerheim metre derinliğinde takviye etmiş ol- duğu istihbar edilmiştir. Finlandiyalıların Kuchmanieme mıntakasında Finlandiyanın merke- zinden başlamak suretiyle yapmış ol- dukları kısmi bir taarruz hududa ka- dar zayi edilmiş olan araziyi geri al- malarıyle neticelendi. Rus askerlerinin vaziyeti Ruslar, merkezi Asya'nın buzluk o- valarında büyümüş ve en çetin hayat şartlarına alışmış askerlerden mürek- kep müfrezeleri bu sahada kullan- maktadır. Bu askerler Finlandiya as- kerlerinin mukavemetini haiz iseler de modern harp tabiyesini Finlandi - yalılar derecesinde bilmediklerinden ve kayakta da o kadar mahir olmadık- larından Finlandiyalılar asyalı muha- sımlarına her hususta tefevvuk et- mektedir, Fin siyasi mahafilin fikri Helsinki'de bulunan siyasi mahfiller Sovyet donanmasının bitaraf gemile- rin Finlandiya limanlarına gitmeleri ihtimalini selb etmesinden tevellüd edecek neticeler ile meşgul olmakta- dır. Finlandiya, İsveçle olan hava ve deniz münakalâtını Bontni körfezinin şimal mıntakası yolu ile takviye et- meğe başlamıştır. Büyük meydan muharebelerine doğru Londra, 10 a.a. — Finlandiya - Sov- yetler mut hakkında muhtelif şimdi bir zarurettir. Zaten medeni: yette herkes kendi saatine göre ya- şıyamaz. İtibari olsa da bütün dün- yanın tanıdığı saatin ayarına uy- mak zaruridir, * G. A, Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından tertip edilen milli kostümlü balo- nün Ankara Palas salonlarında verildiğini yazmıştık. Yukarıdaki resim!erde baloya milli kıyafetlerle iştirâk eden Türk Bayanlarını görüyorsunuz, “|kızaklar, ellerinde otomatik silâhlar | |çok seyyal ve çevik küçük Finlandi- kaynaklardan gelen malümata göre, kızılordu kıtalarının Finlandiya'da halen olduğu yerde sayması, hem sov- yet ordusunun prestijini azaltmakta hem de hava şartları gittikçe fena- laşması sebebiyle vaziyeti güçleştir - mektedir. Bu iki sebep dolayısiyle, Moskova, hakiki kış tamamiyle gelme- den evel Finlandiya — mukavemetini kırmağa karar vermiş gibidir. Önü - müzdeki hafta içinde, Kareli berza - hında ve şimalde kati muharebelerin vukua gelmesi beklenmektedir. Kareli berzahında, kızılordu ve Fin- landiya ordusu o tarzda hatları işgal etmiş bulunuyorlar ki bunların ilk bü- yük Finlandiya meydan muharebesi- ne hazırlandıkları söylenebilir. Sov - yet kıtaları göllerle dolu berzah mın- takasına yaklaşmıştır. — Berzahın bu mıntakasında karadan ziyade su var- dır. Ve finlandiyalılar, işte bu mınta- kada, esaslı istihkâmlarının bulun- duğu yerlerde, düşmanı beklemekte- dir. Şimdiki halde, büyük kütleler ha- linde ve biribirini müteakip hamle- lerle ilerliyen Sovyetlere, ayaklarında bir taraftan bir tarafa koşan ve rusla- rin beklemedikleri anlarda hırpalayan ya kıtaları arasında münferit çarpış - malar vukua gelmektedir. * Sovyetler sahile asker ' çıkaramadılar T'elsinki, 10 a.a, — Sovyetler, Fin- landiyanın cenup sahiline asker çıkar- mağa teşebbüs etmişlerse de, bu te- şebbüsler her defa Finlandiya deniz kuvetleri ve sahil muhafaza batarya- ları ve kıtaları tarafından muvaffaki- yetle püskürtülmüştür. Rus tebliği Moskova, 10 a.a. — Leningraa aske- ri mıntakası erkânı harbiyesinin teb- liği: Murmansk istikametinde: 9 kânunu evelde Sovyet kıtaları Petsamo'nun 50 kilometre cenubunda bulunan isti- nat noktalarını ve mukavemet mer- kezlerini tahrip ile meşgul olmuştur. Petsamo limanı maynlardan tamamiy- le temizlenmiştir. Petrozavodsk istikametinde: Sov- yet kıtaatı hududun garbında 70/80 ki Finlandiya'nın dünyaya hitabı Umumi heyet halinde toplanan Finlan- diya parlâmentosu bütün dünyaya hitabe- den bir beyanname neşretmiştir, Beyannamede ezcümle deniliyor ki: Bize büyük sempatisini göstermiş bu « lunan medeni dünyanın adetce faik bir düş- KSona karşı mücadelemizde bizi yalnız bı- rakmıyacağını zannediyoruz, Garp medeniyetinin ön karakolu olmak itibariyle vaziyetimiz bütün medeni mil - letlerden fili bir yardım beklemekliğimi - ze hak kazandırmaktadır. Finlandiya mil - leti bütün bu milletlere müracaatta bu - lunmaktadır. Almanya Finlandiyaya silâh safmamış Berlin, 10 a.a. — D.N.B, bildiriyor: Bazı İsveç gazeteleri Almanya'nın Fin- landiya'ya silâh ve tayyare verdiğini ve Almanya'dan Finlandiya'ya silâh ve tay - yare transitini de teshil eylediğini heye - canlı başlıklarla yazmışlardır. Salâhiyetli alman mahfilleri alman - rus münasebetlerini bozmak mksdiyle çıkarı- lan bu haberlerin katiyen uydurma oldu - ğunu ve Finlandiya - Sovyet ihtilâfından beri ne Almanyadan ne de transit sureti - le Finlandiya'ya hiç bir harp malzemesi gitmediğini bildirmektedirler. Batan veya batrılan vapurlar Nevyork, 10 a.a. — Radyoya naza - ran, 7400 tonluk ingiliz San Abberto Kargosu İngiltere'de Landsend açık- larında torpillenmiştir. Belçikanın Alexandre petrol gemisi kaza yerinde bulunmaktadır Bir Hollanda gemisi battı 'Amsterdam, 10 a.a. — İmmingham ismindeki Hollanda vapuru bu sabah Hollanda'nın şimal sahilinde Callant- sooğ civarında bir mayne çarpmıştır. Vapurdakiler Hollanda bahriye teşki- Jâtı tarafından tamamen kurtarılmış- tır. Çarpişan vapurlar Londra, 10 a.a, — Dinard ismindeki 525 tonluk fransız sahil gemisi cuma gün İngiltere'nin doğu cenup sahilin- de bir gemiye çarparak batmıştır. Mü rettebat kurtarılmıştır. Diğer cihetten, aynı sahilde karaya oturan Belçikanın Kabinada vapuru ikiye ayrılmış ve romorkörle kurta - rılması için yapılan bütün gayretlere rağmen batmıştır. Mürettebat tama - men ve eşya kısmen kurtarılmıştır. Japonya Sovyeflerle ademi fecavüz paklı akfedecek mi? Tokyo, 10 a.a. — Japonya, Sovyet ler birliği ile bir ademitecavüz paktı imzalamak tasavvurunda mıdir? Tok- yo'da, bunun muhtemel olduğu ve ö- nüne geçilemiyeceği zannedilmekte, fakat önce, Sakkalin şimalindeki ja- pon hukuku için, harici Mogolistan, Mançuko hududu için bir anlaşma ya- pılması, sonra da bir ticaret mukave- lesi akdi icabettiği söylenilmektedir. Nişi - Nişi - Şimbun gazetesi, tica- ret anlaşmalarının kânunusani orta- sında başlıyacağını haber vermekte - dir. Molotov ve Japonya'nın Mosko- va elçisi, Japonya ile Sovyetler bir- liği arasındaki münasebetlerin tanzi- mi tarzları üzerinde açıkça görüşmüş- lerdir. İzmir'de zelzele İzmir, 10 a.a. — Dün sabah 15 de Dikili'de sekiz saniye süren yeni bir lometre ilerlemiştir. Sumusalmi kasa- zelzele daha olmuştur. Hasar yoktur, Götürü harp (Başı 1 iİnci sayfada) turmak gibi neticeler elde ettikleri zaman, mukavemet imkânlarını a- zaltmakta ve harbin kısalmasında müessir olmaktadırlar. Fakat bom- balar bir âbide devirdiği, yuva yak- tığı, sokakları çocuk ve kadın ceset- leri ile doldurduğu vakit, milli mu- kavemet dahi götürü bir kin ve inti- kam şiddeti bağlıyor. Daha fenası, nihayet sulh devri geldiğinde, harp- te karşılıklı yiğitlik hatıralarının iki düşmanı biribirine yaklaştırmağa bile yaradığı halde, zulüm hatıra- larımım bilâkis, harbetmiş olanlar arasında söndürülmez bir hımç bı- rakmakta olmasıdır. Her millet, or- dusu döğüşene hak veriyor: çocuk- larmı ve kadınlarını kesenleri affet- miyor. Bu kinler birkaç sene değil, bazan asırlarca devam ediyor., Zu - lüm korkusu, milletleri büyük isti- lâlara boyun eğmeğe cebredebilmiş olsaydı, birçok eski hâkimiyetlerin zeval bulmaması lâzımgelirdi. Götürü harpçılık nazariyelerinin dahi harp gayeleri ile faydasız zu- lüm arasında bir fark gözetmesine, ve bu suretle medeniyetimizin yal- nız maddi kazançları olan mâmure- leri değil, mânevi kazançlarını da tahripten masun tutmasına imkân vardır. Falih Rıfkı ATAY İsveçte vaziyet vahim TELÂKKİ EDİLİYOR İsveç te harp tehlikesine karşı tedbirler alındı (Başı 1 inci sayfada) genel kurmayı ihdasi suretiyle tensik edilmiş ve o zaman bir harp veya harp tehlikesi anında genel kurmay reisi - nin -yâni buğglün için general Toer - nell'in- başkumandan tayin edilece - ğini karar altına almıştı. Bu tedbir ancak harp veya harp tehlikesi halin- de tatbik edileceğinden buğün için vaziyetin vahimleştiği anlaşılır. General Thoernel orduya hitaben aşağıdaki emiryevmiyi neşretmiştir : Bugüntü şartlar içinde, vatan hür- riyetinin ve kendi vararında kı i - 11121939 RADY ( a . 0 B Krndb gl B RADYO DİFÜZYON POSTALARI TÜRKİYE ANKA: Radyosu Radyosü PAZARTESİ: 11.12.1939 12.30 Program, ve memleket saat ayarı, 12,35 Ajans ve meteoroloji haberleri. 12.50 Türk müziği (PI.). 13,30-14.00 Müzik (hafif müzik - PI.), 18.00 Program. 18.05 Memleket saat ayarı, ajans ve mf| teoroloji haberleri Müzik (radyo caz orkestrası). Konuşma (Ankara'nın iklimi hakkif| da), | 18,25 19,00 1915 Türk müziği Çalanlar: Ruşen Karfi Cevdet, Reşat Erer, İzzettin Olcte Z . I — Okuyan: Semahat Özdenses. t 1 — Lemi - hicaz şarkı: (So! 7 T « sın bana yesim). 2 — Hayri - hüzzam şarkı: (ÖN sem yazıktır sana 'N j * 3 — Lemi - karcığar şarkı: (Bir gö - — ge ol beni peşinden koştur). , 4 — Şemsettin Ziya - Kürdilihicaf| * kâr garkı: (Bıktım elinden), | ! TI — Okuyna: Necmi Riza Ahıskâ$| 1 — Neva peşrevi. | * 2 — Dedenin bayati şarkısı: (Nidf| bir aşkınla). 3 — Rifat bey - Uşşak şarkı: (Düf' tüm yine bir afeti meşhuru cihanaâ)| »- 4 — Mahmut Celâlettin Pş, - Uf şak şarkı: (Mecnun gibi ben), 5 — Suphi Ziya - uşşak şarkı: (Gü' cendi biraz sözlerime). 6 — Uşşak saz semaisi, III — Radife Erten. - 1 — İsfahan şarkı: (Kim demiş af <“* lim alan). <* 2 — Lemi - karcığar şarkı: (Hür nüne etvarı nazik şan senin), « 3 — Refik Fersan - Muhayyer şaf” . kı:'(Her güzel bağından). 4 — Muhayyer saz semaisi, Konuşma (ormanlarımızı tanıyalıfi ve koruyalım). Türk müziği fasıl heyeti. Müzik (küçük orkestra - şef: Necif Aşkın). 1 — Fritz Recktenwald: Viyana mü' « zikleri, -- 2 — Hans Zander: Polka. anschmann Na a # ) 0 3—H * Andalusia (İspat” * yol valsı). - 4 — Rio Gebhardt: Maskarad (kon ser valsi). 5 — Gangiberger: “Benim küçük & yım Teddy” (Saksofon solo). 6 — Emmerich Kalman: Ah, sefk sen! (Vals), 7 — Awubert: Göbekliler resmi - ge çidi. 8 — Gustav Lindner: Şarap ilahi Baküs şerefine dans, Memleket saat ayarı, ajans haberler Tüş ı:ki"alî'o esham - tahvilât, kambiyö - nukut borsası (fiyat). Müzik (küçük orkestra - yukardaki Programın ). 22,3S Müzik (solistler - PL), 23.00 Müzik cazband - PI.) 23.25 -23.30 Yarınki program, ve kapanış, 22.00 22.20 İzmir'in bir haftalık ihracat vaziyeti İzmir'den şehrimize gelen malümata gö* re bu ayın ilk haftası içindeki ihracat mik* tarımız çok dolgun rakamlarla kapanmış” tır. Dört gün içindeki tütün satış yekünü 9.350.000 kiloyu bulmuştur. Fiyatlar sağlamdır. Ticaret vekâleti, Ege mahsullerinin bq’ hassa tütiinünl satış veziyetini günü günü“ nin hâktın olmasi haxkının müdafaes: vazifesi önünde diğer bütün düşünce- ler silinmiştir. Memleketin emniyeti vazifeye sada- katimize ve azmimizin kuvetine da - yanmaktadır. ,, Çin——J_cıpon) harbi ne alemde ? Çinliler iki şehri geri aldılar seğşi " : Japonların 2000 ölü verdikleri AD bildiriliyor Çunking, 10 a.a. — Fuşov'dan bil- dirildiğine göre, Çin kıtaatı Svatov civarında kâin Çaoçu ile Çaona'yı ja- ponlardan geri almıştır. Nanking şimalindeki Çin kıtaları japonları ağır zayiata maruz kalarak mevzilerini terke mecbur etmişlerdir. Patang çinliler tarafından istirdat e- dilmiştir. Kanton bölgesinde japonlar Sam- sui'de muvaffakiyetsizliğe uğramış- lardır. Şansi'nin cenubunda Çuntiaşana karşı japonlar tarafından yapılan bir taarruz Çinliler tarafından durdurul- muştur, Muharebede japonların 2000 ölü verdikleri anlaşılmaktadır. Bir Sovyet gazelesinin yazısı ve Romanya Bükreş, 10 a.a. — Moskova'da çı - kan enternasyonal komünist gazete- sinin Romanya hakkındaki neşriyatı- na dair Romanya ajansı şu tebliği neş- | retmektedir: Romen siyast mahafili, Tas ajansı vasıtasiyle muttali olduğu sovyet ha- riciye komiserliği matbuat bürosunun tavzihini memnuniyetle karşılamıştır. ne takip Daday'da yatılı okul Daday, 10. a.a. — İnşaatı ikmâl edi- len 100 yataklı Daday ilk yatılı okulu dün açılmıştır. Bu münasebetle yapı" lan merasimde valimiz ile burada bu- lunan mebuslar, maarif mensupları ve kalabalık bir dâvetli hazır bulunmuş* tur. Kastamonu valisi Avni Doğan kor- delâyı kesmiştir. Zagrab'te işçilerin yaptığı tezahürler Zagrep, 10 a.a. — Bu sabah Zagrep- te işçi tezahürleri vukubulmuştur. İş- çiler iki mitingin yasak edilmiş olma” sını protesto için alay halinde sokak- lardan geçmişlerdir. . Polis ve Maçek partisinin milis teş- kilâtı müdahale etmiştir. İki tezahü- ratçı yaralanmıştır. a KÜÇÜK DIŞ HABERLER X Roma — Gazeteler, bir Macaf askeri heyetinin Roma'ya gelmiş oldu ğunu haber vermektedir. X Atina — 1928 - 1935 sınıflarına mensup olup haziran ayındaki askerf talimlerden muaf tutulmuş olan hü “ kümet memurları, 4 kânunusanide si“ lâh altına davet edilecektir. X Vaşington — Ticaret nezareti * nin istatistiklerine göre, Amerika'nın teşrinieveldeki ihracatı 332 milyon dolara baliğ olmuştur. Geçen sene ay“ nı aydaki ihracat 267.668.000 dolar İ“ di. X Roma — Popolo di Roma gazet? si, Romaya gelmiş olan askeri macar heyetinin hava işleri mütehassısların- dan mürekkep olduğunu yazmakta “ dır. X Roma — Alman ve İtalyan ama- törleri arasında bir boks turnovası ya” pılmıştır. İtalyan ekibi, altıya karşi onla galip gelmiştir

Bu sayıdan diğer sayfalar: