4 Aralık 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

4 Aralık 1939 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

U Us — İnsan ve küllür: amara Ulus'un bu ay tarihli sayısmda, Nurullah Ataç'ın “mekteplerde e- debiyat” başlığı altında çıkan yazı- sı, zahiren edebiyat krizimizi fakat Edebiyat ! ' Herkes müttefiktir ki, osmanlıca- yı, osmanlı düşüncesini ve divan e- debiyatını yaratmış olan kültür hâ- di avdet etmeğe, hele O: hakikatte fikir ve kültür krizimizi, bir kere daha ifade eden yazılardan bir diğeri ve bir yenisidir. Filvaki, Türkiye, Tanzimat'tan- beri bir fikir ve kültür krizi içinde- dir ve bundan henüz çıkamamıştır. Ve bunun en büyük sebebi, Tanzi- mat'tanberi, bu memlekete lâzım birçok iyi şeyler hakkında esaslı gayretler ve bir o kadar esaslı fe- fikir hayatını bir defada ve ikinci bir araştırma ve karara lüzum kal- mıyacak şekilde yoluna — koyacak bir teşebbüse . bir türlü girişilme- miş olmasıdır. Bugünkü maarifimiz, bugüne ka- darkinden iyi değil midir? İnsanflr cuklarının okumasını ayıp sayan ve $- bi Ş yanyana yaşatmakta görmiyen bir devrin mektep ve ma- arif politikası ile, mekteplerine, bi- na, hoca ve tedris vasıtası yetiştire- miyecek kadar kız ve erkek talebe hücumu yani öğrenme aşkı karşı- sında kalan bir devrin mektep ve maarif politi/cası arasında, her şey- — den önce bir “kemiyet” farkı mev- — cut olduğunu kabul etmek lâzım- dır. Ki, gene bugünkü mektep ve maarif politikamız lehine kaydedil- mesi lâzım büyük bir “keyfiyet” farkı bulunduğunu da itiraz ede- ceklere isbat etmek kolaydır. Buna rağmen halbuki, içinde de belendiğimiz fikir ve kültür kri - — zine esaslı bir devâ bulunmuş değil- dir. Zira, ne maarif ne de mek- — gil, vasıtalarıdır. Edebiyat'ı, ede . biyat dersleri değil, dil'in inkişafı ve ustalar elinde güzelleşmesi ya- par. Ayni edebiyatı, ortada hayat — ile felsefenin biribirini zaman ve mekân içinde tedvin etmesi ameli- yesi yoksa, aramak çocukluk olur. Nurullah Ataç'ın mahiyeti itiba- riyle güzelce tarif ve bugünkü rolü itibariyle, merhametsizce de olsa doğru ve haklı olarak tahdit ettiği “Divan edebiyatı”, ilk kademede — osmanlıcanın ve osmanlı düşüncesi- — min fakat aslında, osmanlıca ile oş- — manlı düşüncesine imkân veren da- ha derinde ve daha köklü bir kül- , tür hâdisesinin mahsulüdür, ğ dakârlıklar yapıldığı halde, türk | pees ; olursak, hayır diyemeyiz. Kız ço- tıi” neresinde? ayni zamanda Medrese ile mekte- | kültür bakımından, bu millet, şark mahzur Samiası ile olan münasebctlerinin | tep, fikir ve kültür'ün kendisi de- d h imparatorluğunun bütün politik, sosyal ve historik mebnaları aşınıp gittikten sonra, imkân yoktur. O halde ne olacaktır? O halde ne zaman, bizde de, fikir ve kültür ha- yatı, bünyevi bir krizden kurtula- caktır? Tanzimat'tanberi yüz sene geçti. Arkamızda bir alay türk fi- kir ve edebiyat adamı bıraktık ki, bugünkü nesil bunlardan birini, ne özde ne de şekilde anlıyabiliyor. |Bazısını anlayıp sevmek icin “Kısa- sı E_nbı'vu", “Gülistan”, “Mesnevi” gibi şeyleri bilmek lâzım. Diğerle- rını. ise, fransız edebiyatı kütüpha- nesine tefsir ettirmek — temayülü var. Bunun türk fikir ve kültür ha- yatı “türkçe” dili ve “türk edebiya- Tanzimat'n. ilk günündenberi tasfiyesine ve ğgarp camiası ile ©- lan münasebetlerinin gittikçe daha geniş bir ölçüde tesisi cihetine git- miştir. Bütün Atatürk hâdisesi, bu hu- sustaki tereddüdlerin paydosu ve bu işte yapılacak - sabotajların ka- nun dışı ilân olunmasıdır. O halde ne duruyoruz ve neden dövünüp sızlanmaktan başka bir şey yapmıyoruz. Hiç bir millet, garp kültürünün ve garp fikir hayatımın kalp nahi- yesine, esaslı bir “renaissance” ve klassik tahsil merhalesinden geç- medikçe ulaşamaz. Garbin kabuk- larından birine yapışıp kalır. Ve garbin pek çok ve hepsi biribirin- en cazip kabukları vardır: İktı- sad, teknik, güzel sanatlar, sahne hayatı, ürbanizm, higyen, turizm v.s. gibi. Mekteplerde çalışma rejimi Elde edilen neticeler memnuniyet vericidir Maarif vekilliği, bu ders yılı başın- dan itibaren tatbikine başlanılan ça- Iışma rejiminden elde edilen neticele- ri müfettişleri vasıtasiyle yakından takip etmektedir. Maarif Vekilimiz B. Hasan - Âli Yücel'in aşağıya aynen koyduğumuz bir tamiminde de işaret edildiği veç- kile bu neticeler umumiyetle iyi ve memnuniyet vericidir. Maarif vekilliği bu ciheti teşkilâ- tına bildirirken bu hususta alınması icap eden tedbirleri ve muallimlerin vazifelerini kayıt ve işaret eylemek- tedir. Tamim şudur: “Müfettişlerimizden ve diğer maa- rif makamlarından aldığım raporlar- la kendi yaptığım teftişlerden edin- diğim kanaat, bu ders yılı başından i- tibaren tatbikine başlanılan çalışma rejiminin iyetle iyi ve niyet verici mahiyette olduğu merke- zindedir. Talebelerimizin sıhi ve aile- lerinin kitisadi durumlarını göz ö- nünde tutarak en verimli bir şekilde çalışmaları ve aldıklari dersleri be * nimsemeleri gayesine doğru ilk adım muvaffakiyetle atılmış sayılabilir. Va zifelerini tam yapan meslektaşlarıma bilhassa teşekkür ederim, Her başlangıçta olduğu gibi bunda da bazı aksaklıklar göze çarpmıştır. Bunların ihmalden mütevellit olanla- rı, ihmal &denlerin ikazı süretiyle, tashih edilmiştir. Ayni yolda harekete devam olunacağı da tabiidir. İleri nesilleri vatana ve cümhuriyete ya- rarlı ve hayırlı kılmak için, meslek şuürunun, türk hocalarını daima u - yanık tutacağına büyük bir, emniyet taşımaktayım. Bizler için vazifeden başka gaye ve hizmetten gayri emel olmayışı tuttuğumuz işlerin beheme- hal muvaffak olacağına kâfi delildir. Böyle düşü bütün lektaşl mı daima artan bir hızla, sırf vazife ge Tam bir “renaissance” ile kuvet- | li bir klassik lise tahsilini, her garp- | li millete, hümanizm rahlesi önün- de geçirdiği çalışkan ve sabırlı çı- raklık devresi temin etmiştir. Hiç bir zaman bu çıraklık devresi, bir a- sırdan az sürmemistir. Yani dört nesil! Hiç bir şey değil. Hele, baş-| lanırsa. Başlanmadığı zamandır ki, | bu devre, bir türlü tükenmek bil- mez, O halde, neden hâlâ başlamı- yoruz?. « Burhan BELGE ; Kırklarelinde C. H. P. kongresi Kırklareli, 3 aa. — Cümhuriyet Halk partisi Kırklareli merkez kaza kongresi dün vilâyet idare heyeti re- isinin iştirâkiyle toplanmış ve nahi- yerlerden gelen dilekler üzerinde mü zakerelerde bulunarak vilâyeti alâ- kadar eden hususat hakkında faydalı kararlar almıştır. Kongre yeni idare heyetini seçerek merasime — nihayet vermiştir. Akhisar'da Akhisar, 3 a.a. — Cümhuriyet Halk Partisi kaza kongresi bugün toplan - mıştır. Kongre meszasine başlârken Ebedi Şef Atatürk'ün hatrıası taziz edilmiş ve Milli Şef İnönün'e karı bağlılık sevgi hislerini izhar eylemiştir. Bun- Afyon'da pasif korunma tecrübesi Afyon, 3 a.a. — Dün şehrimizde sa- at 11 de başlıyan ve takriben bir saat süren bir pasif korunma tecrübesi ya- pılmıştır. Vali ile alâkadar bütün me- murların yakından takip eyledikleri bu korunma tecrübesi büyük bir inti- zam içinde geçmiş ve korunma teşki- lâtında vazifedar bütün teşeküller va- zifelerini dikkatle yapmışlardır. Halk alârm işareti verilir verilmez sükü - netle sığınaklara iltica eylemişlerdir. Dünkü nüshamızda Acıklı bir ölüm Serlevhası altındaki, emekli topçu adamı olarak görmek; kendini onlar- dan hiç bir zaman ayrımamış ve ayır- miyacak olan benim için başkasını a- ratmıyacak bir bahtiyarlıktır. İşlerimizin aksamadan yürüyebil- mesi için alınan vazifeler arasında kıymet ve derece farkı görmeksizin çalışı küçü en gümüze kadar tam bir ihtimam gös- termemiz lâzımdır. Kendindeki kusur ları görüp tashih edecek yerde başka- larının hatalariyle vakit geçirmek u- mumi muvaffakiyetlere en büyük en- geldir. Gelecek nesilleri terbiye et - mek gibi mesuliyetli bir işin sahip- leri olduğumuzdan bir an gafil olmı- yarak el birliğiyle ve elimizden en çok gelenle gayret sarfına mecbur ol- duğumuzu unutmamalarını büyük va- zife arkadaşlarımdan rica ederim.” Afyon'da Namık Kemâl için tören Afyon, 3 aa. Dün akşam Afyon Halkevinde büyük vatanperver şair Namık Kemal'in ölümünün 57 iİnci yıldönümü münasebetiyle bir Namık Kemal gecei yapılmıştır. Lise edebiyat öğretmeni Zekeriya Gökaytaç verdiği konferansta büyük şairin hayatını eserlerini ve şahsiye- tini tebarüz ettirmiştir. Bu konferan- sı müteakiben lise talebeleri f Albayı Samsu' 1 Remzi İncenin ö- lüm ilânında merhumun, Balkan, İ- talyan ve büyük harbe iştirâki yazıl- miş bu meyanda İstiklâl harbinin ba- şından sonuna kadar bulunduğu ya- zılmamıştır. Tashih olunur. dan şairin muhtelif eserlerinden seç- me parçalar okunmuş ve şairin hatıra- sına hürmeten bir dakika ayakta sü - Kayseride köylünün mahsulü salın alınıyor Kayseri, 3 aa. — Kayseri merkez kazasiyle Sarıoğlan nahiyesinde açıl- mış olan toprak mahsulleri ofisi mü- bayaa merkezi köylünün fazla mahsu- lünü değeri pahasına almıya devam etmektedir. Bugüne kadar — Kayseri mübayaa merkezinin topladığı buğ- day miktarı bir milyon kiloyu teca- vüz etmiştir. Köylü mahsulünün güç- lük çekmeden değeri pahasına sattı- ği için Cümhuriyetin bu nimet ve muavenetini iyetle anmakta- diır, Diğer taraftan köylüye tohumluk ve çift hayvanı tevziatının arkası a- lınmış bu meyanda yalnız merkez ka- zaşında yapılan tohumluk ve çift hay vanatı tevziatınin değeri iki yüz bin lirayı bulmuştur. Diğer kazalardaki tevziat da bu miktara yakındır, Kağnı yerine dört tekerli araba, sa- pan yerine de pulluk kullanılması için köylüye Ziraat bankasından u. zun vadeli kredi temin edilmiştir. İzmir Çocuk Esirgeme Kurumunun çalışmaları İzmir, 3 a.a. — Şehrimiz çocuk esir- göme kurumunun teşrin ayı sarfında ki faaliyeti bilânçosuna göre çocuk bakımevinde 190 çocuk meccanen mu- a_yene ve tedavi edilmiştir. 15 çocu - Bun yiyecek, giyecek ve sair ihtiyaç- ları temin olunmuştur, Bayram tmüna- sebetiyle muhtaç çocuklara 350 lira kıymetinde giyecek eşyası tevzi e- dilmiştir. 15 mektep talebesinin de ki- tapları alınmıştır. Bugünkü Meslis Riyaset divanının heyeti umumiye- ye maruzatı. Sayın üyelerden bazılarına izin verilmesi hakkında Büyük Millet Meclisi riyaseti tezkeresi. Dahili nizamname mucibince bir defa müzakereye tabi olan maddeler Evkaf umum müdürlüğü 1935 yılı hesabı katisine ait mutabakat beyan - namesinin sunulduğuna dair Divanı muhasebat riyaseti tezkeresiyle Va- kıflar umum müdürlüğü 1935 yılı he- sabı katisi hakkında kanüun lâyihası ve Divanı muhasebat encümeni maz - batası, Yüksek mühendis mektebi 1935 yi h hesabı katisine ait muüutabakat be- yannamesinin sunulduğuna dalir Di - vanı muhasebat riyaseti tezkeresiyle Yüksek mühendis mektebinin 1935 yılı hesabı katisi hakkında kanun lâ- yihası ve Divanı muhasebat enciüme- ni mazbatası. Çağrı X Memurin kanunu muvakkat enciümeni buşün heyeti umumiyeden sonra toplana - caktır. X Millt Müdafaa Encümeni bugün he - yeti umumiyeden şonra toplanacaktır. X Arzuhal Encümeni bugün heyeti umu- miyeden sonra toplanacaktır. X Dahiliye encümeni bugün umumi he - yet i sonra topli k İsparta'ya gönderilen selektörler faaliyette İsparta, 3 aa. — Tohumların islâhı için Ziraat Vekâletince vilâyetimize gönderilen dört selektör eylül başın- dan itibaren vilâyetin muhtelif mın- takalarında faaliyete geçirilmiş ve ki- sa bir müddet içinde 299 bin 510 kilo $ Htile hukh Ç| 'ı :". Çiit' çi bu makinelerden istifade etmek i- çin açılan istasyonlara büyük bir te - halük ile koşmakta ve kışlık tohum - temi küt edilerek törene nihayet verilmiş- tir. larını temizlemektedir. | yukarı gu Harp Ekonomisi : Cephe gerisi harbi ! Son harbın cereyan safhası — şim- diye kadar — ne gördüklerimize, ne de okuduklarımıza uyuyor. Meydan muharebeleri, kale hücumları, ku - mandan esirleri gibi cenk menkıbele- rini 1939 tarihi. yazmadı. Bu gidişile de — daha epey zaman — yazmıya - cak. Cephe tebliğleri: tarafeynin is- tikşaf mübadelesinde musır!... Siper ardından mermi teatisinde tecrübe a- tışlarındaki çeğingenlik var. Bir man- ga asker ile bir küçük zabitin esirliği Mazurka bataklığı meydan muharebe- si kadar nadir askeri zaferler arasına karıştı. Ama beri taraftan harp ilerli - yor, şiddetini arttırıyor.. Beşerin kı- tal bilânçosuna yeni, yeni kurbanlar giriyor. Şimal denizinin soğuk dal - galarında kaybolan hayat cephe faci- alarının noksanlığını gidertecek ka- dar çoğalmağa başladı. Artık deniz yolculuğu bir cephe kahramanlığı ka- dar tehlikeli ve korkunç mahiyet aldı. Bu silâhsız fedailer asrımızdaki cephe gerisi harbının ön safı ve onun elim tecellisi hu Bugünkü harpte cephe gerisi yeni ve mühim bir hükümet teşkilâtı mev- zuu oldu. Bir muharip devlet - kendi dahilf ihtiyacını, halkın hayatını ve gidasını temin etmekle mükellef ol - duğu kadar karşısındakine de engel olmak ile muvazzaf ... İaşe ve iktisadi abluka nezaretleri bu muazzam ve yeni başarıların siklet merkezini teş- kil ediyor. Karşı tarafın gıda ve ham madde vaziyetini gösteren hakiki bir istatistik cetveli bir harp plânı kadar kıymetli esrardan!.. Muharip, bita - raf ülkeler askeri casuslar gibi ikti- sadi casusların da gizli, vakür ve fe- dakâr faaliyetlerine saha oldu. Karşı tarafın yedek ham madde mevcudu - nu, umumi stok yaziyetini bildir - mek, bitaraflar nezdindeki mübayaa- sına mani olmak, tediye imkânlarını, nakil şartlarını vaktinde ihbar, müba- yaa edilmiş malın sevkini ihlâl etmek iktisadt casusların esas vazifeleri, ki hakikaten bugünkü harbın seyrinde ve neticesinde müessir malümat Ve tedbirlerdir. Geçenlerde gazete havadisi olarak okuduk: İngiltere Avam kamarasın- Yazan: Sadrettin Envor tahavvül ve tehalüfzediyor ki, bir İ-2- re saha itibariyle muharip safları a- şıyor, tâ en hücra bitaraf köşelere ka- dar yayılıyor. Yaşadığımız, alıştığı - mız bütün bir dünya şirazesi bozulü- yor. Bunun elim örneğini üumumi harp- te ve onun neticelerinde bulabiliyo -« ruz, 1914 de başlıyan silâh şakırtıları, mermi gürültüleri — cephe gerisi bozgunu ile — 1918 de sustu, Mütare- ke, sulh aktedildi. Bundan sonra da teakup eden yillar — ümitler hilâfı - na — insanlığı “1913” den evelki re | fah seviyesine de eriştiremedi. Bilâ- kis, arzımızın dört butağında yer;yer iğtişaşlar, ıstıraplar kanat gerdi, asır- ların kurduğu dünya tesanüdü, İkti- sadi makanizma, muvazene bo: tu. Bu hal bahusus 1929 krizinden sonra daha ayan ve beyan bir şekli aldı. İşte son yılİlardaki dünya tica- retindeki bu muvazenesizliği ve kays bını adetlerle ölçelim: (1929 yılında dünya umumt ticare < ti: 100 olduğuna göre) li Altın Miktar Seneler İtibariyle — itibariyle 1931 68 854 . 1932 53 741 1933 T4 751 1934 44 72.2 1935 42.5 81.8 1936 y 43.5 85.9 1937 48.1 96.2 1938 454 88,7 1939 “ilk Gayı” 43 91.5 Yukarıki cetvelin tetkikinde iki mühim noktaya temas ediyoruz. Dün- ya umumi ticareti hacim ve miktar itibariyle korkunç bir azalış kaydet- miyor. Fakat kıymet itibariyle nısfın- dan çok aşağıya düşmüştür. Yani bu muvazenesizlikten çıkarılacak netice çok mal vermilmiş, mukabili az alın- mıştır. Eşya altına nazaran kıymeti- ni kaybetmiştir. Unutmamalı ki, eş- yanın bugünkü altın fiyatiyle hakikt altın kıymeti arasında da ayrıca bir fark vardır. Eğer 1938 de ticaret hac- mini altın kıymetiyle ölçecek olursak yukarıdaki altın fiyatı nisbetinden de daha aşağıya düşer, ancak (100) yeri- ne (40.2) olur. Görülüyor ki umumi harbın neticesi olarak devam edege - da bir mebus ticaret nazirıni — aşağı — Romanya'da alman mübayaaları- na mani olmak için hükümet ne gibi tedbir almıştır?.. Onların alacak - ları mallar evelceden kapatılmış mı- dır?.. Nazır mukabeleten bu suale cevap vermenin memleketin yüksek menfa- atlerine uygun olmıyacağını bildirdi. Her an hesap vermekle mükellef ol- duğu umumi efkâr ve müekkilleri mu vacehesinde bu süküt ve istinkâf per- desinin altında modern harbın kıy - metli sırları saklandığı şüphesiz ! Asrımızda cephe gerisi harbının e- hemiyetini gösteren şu rakamları da ajans servislerinden öğreniyoruzı İn- giltere hükümetinin 1939 da kabul et- tiği harp bütçesi “2” milyar sterlin!.. Fakat bu tahsisatın kifayet etmeyip "4" milyarı bulacağı tahmin ediliyor- muş. Bu miktardan da askeri ihtiyaç- lar haçici — yani cephe gerisi sarfi - yatı — “700” milyon ingiliz lirası.. A- kıllara hayret verecek bir yekün! Evet, mutlak olan bir nokta, cephe gerisi harbının şümul ve mahiyeti çok genişlemiştir. Askeri harpte cepheler — ne kadar vüsatli olursa olsun — ni- hayet kilometrelerle ölçülebiliyor, muayyen bir hedef ve zamanla tahdit ediliyor. Cephe gerisi harbına gelin- ce: bunun zemin ve zamanı o kadar dan sonra dilekler üzerinde ı rede bulunulmuş ve kongre mesalisine niyhayet verirken de tütün piyasası- nin tanzimi hususunda alınan tedbir- €en duyulan Şşükranın başvekil ve Varti genel sekreterliğine bildirilme- ci karar altına alınmmştır. Kütahya'da Kütahya, 3 a.a. — Cümhuriyet Halk Partisinin kaza kongresi bügün top- lanmıştır. Müteakip günlerde de Ge. diz, Simav, Uşak, Kütahya kaza kon- greleri toplanacaktır. 3'allıhan'da ına nihayet v deyici olarak bulunmuşlardır. Siyasâl Bilgiler okulunda #iyasal bilgiler okulunun (Mülkiyenin) Nallıhan, 3 aa, — C. H. Partisi Toydili, Çayırlıhan ve merkez nahi- ye ocakları kongreleri toplanmış ve halkımızın muhtelif işler üzerindeki dileklerini tetkik ve tesbit ederek ça- 1 Bu top Jantılarda hemen bütün Partililer din 80 inci y :iuylle birincikânunun dördüncü — pazartesi Su istilâsı mı ? Amsterdam'dan gelen bir telgraf diyor ki: “Bir kaç gündenberi Holanda'da yağmakta olan yağmurlar, nehirle- rin sularını pek ziyade kabartmış- tır. Sular yükselmeğe devam ettiği takdirde büyük bir felâket vukua gelmesi muhtemeldir.” Almanya tarafından gelecek her hangi bir taarruz ve istilâ hareketi- ne karşı holandalılar: — Su bizim müttefikimizdir! Diyorlardı. Yukarıki telgrafı o- kuduktan sonra insanın:; “Şimdide müttefiki mi Holan- da'yı istilâya kalkıştı?” diyeceği geliyor. : Yelk Mesut bir izdivaç! İstanbul matbuat cemiyetinin Basınbirliğine iltihakını karikatü- rist ve mizah muharriri Cemal Na- dir, “mesut bir izdivaç,, diye tas - -sında bir toplantı yapacaktır, günü saat 17 de Cebecideki mektep bina - vir ediyor. YANKILAR İstanbul matbuat cemiyeti, evli barklı bir gelin olduğuna göre bu izdivacın saadet getireceğine biz de kanaat getirebiliriz. *& * Otobüslerde öğretmenlere tenzilât “Necati bey iIk okulu öğretmen- lerinden Kemal Aydoğan” imzâasiy- le bir mektup aldım. Bu zat, tatil aylarında talebe gibi öğretmenlere de tenzilâtlı tarife tatbik eden dev- let demir ve denizyollarını misal getirerek mekteplerin açık bulun- duğu günlerde her sabah dersleri- ne yetişebilmek için otobüslere bin- mek mecburiyetinde bulunan öğret- menlere de — gene talebeye olduğu gibi — belediyemizin tenzilât yap- masını rica ediyor. Bir ilk mektep öğretmeninin mü- tevazi bütçesinde bu yol parasının mühim bir yer tuttuğuna ve yapı- lacak tenzilâtın, bu sebeple, fayda-- li olacağına biz de kaniiz. Onun için bir öğretmen okuru- muzun bu ricasını sayın belediye reisimize sunmak için bir fıkta- mızı tahsis ediyoruz. &** Muhacir kuşlar! Yugoslavya'nın Hırvatistan kıs- mına bir çok kuşlat akına başlamış, Kırlangıçtan kartala kadar içinde her türlüsü bulunan bu muhacir kuşlar — kafilesinin — Lehistan'dan kaçtığını da söylüyorlar. Son aylar içinde Lehistam'a ker- van göçmediğini biliyoruz. Bu mu- hacerete bakarak hükmedebilirsi - niz ki kuşlar da üuçamamaktadır. Yavuz hırsız! İstanbul'da yakalanan yavuz Dır hırsız, meğerse şimdiye kadar tam on beş hırsızlık vakasının faili i- miş; yalnız şu var ki bu on beş suçtan on bir tanesini itiraf ediyor, geriye kalan dört tanesini üzerine almıyormuş. On bir sabıkada bir adama ya- vuz hırsız demek için i değil midir, dakı Kelem ve çekiç! İkdam gazetesi muharrir ve me- bus dostumuz Abidin Daver'in bun- dan böyle İkdam başmuharririliği- ni yapacağını ilân ediyor. Daver'in yazılarını okuyan ve bundan zevk duyan bir dostumuz sordu: — Peki, Cümhuriyet'te yazmaya devam etmiyecek mi? Bir başkası cevap verdi: — Bana kalırsa kalemini İkdam'a klediyor. Çekici Cümhuriyet'te kalacak! ' ver M aS Dır Kayıptır ki beşe 4 rin umüumf refah eeei eat t12 Sdnn < mektedir. v Son harbın, cephe gerisinin aldı- ğı mahiyet ayni muvazenesizlikleri, kötülükleri doğurma istidadındadır. Halen her yerde eşya fiyatı artıyor, artmak mecburiyetinde de... Eşya fi- yatının artması paranın iştira kabili- yetinin azalması demektir. Bu da piya sa mübadeleşindeki eşya ile pâra ara- daki mü mı in bozul- masıdır, ki para ve gelirin çoğalması- nı istilzam ettirir; çoğalacaktır da. Hükümetler bir taraftan harp mas- raflarını ve diğer taraftan da bu pi: yasa denksizliğini nasıl karşılıyacak- tır?.. İlk zamanlardan başlıyacak su- ni tedbirler sırasiyle: piyasaya ucuz faizli, az komisyonlu para arzı, halk iştirasının tahdidi, yeni vergi ihdasi, dahil? istikraz akdi nihayet enflâsyo- na dayanır. Bununda aksi tesirleri hem daha çok, hem pek çok uzun za- man sürüyor, hem de maalesef yalnız muhariplere değil medeniyetle bağla- nan bütün ülkelere şamil oluyor. Şehrimizde hawa çok bulutlu geçli Dün şehrimizde hava çok bulutlu, hafif sisli ve durgun geçmiştir. En yüksek sıcaklık 10 derece kaydedil'- miştir. Yurtta hava, Kocaeli, Ege böl- gesi ve orta Anadolunun, Akdeniz sa- hillerinin garp kısımlarında açık, Ka- radeniz sahillerinde çok bulutlu ve yer yer bulutlu geçmiştir. 24 saat i- çindeki yağışların kare metreye bı - raktığı su miktarları Sivas'ta 17, Kas- tamonu ve Bolu'da l1, Yozgat'ta 7, Turhal'da 5, Siirt'te 10 Mardin'de ö, Malatya ve Van'da 5, Hopa'da 14, Ri- ze ve Gerze'de 7, diğer yağışlı yerler de 1 - 4 kilogram arasındadır. Karla örtülü yerlerde karın kalınlığı Erzu- rum'da 24, Ardahan'da 10, Kars'ta 3 santimetredir. Rüzgârlar bütün mımn- takalarda mütehavvil olmak üzere sa- niyede en çok 5 metre kadar hızla es- miştir. En yüksek sıcaklıklar İzmir - de 18, Bodrum ve İskenderun'da 19, Antalya ve Adanad'a 20 derecedir. aati l

Bu sayıdan diğer sayfalar: