26 Şubat 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 8

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ULUS kadar Franko'ya teslim — olmaları muhtemel! — Çemberleyn yarın nutuk verecek, İngiltere Franko hükümetini hukukan tanıyacak Fransız delegesi Berard'ın Burgos temasları neticelendi (Başı 1 inci sayfada) hasamata nihayet verildiğini ve cüm. huriyetçilerin teslim olduğunu bildir. 'ınesi ihtimali de vardır. Bunun için — de Madrit hükümetinin Franko'nun şartlarını kabul etmesi lâzımdır. İngil. tere'ye tevdi ettiği bir notada Franko, cümhuriyetçiler derhal ve hiç bir şart dermeyan etmeden teslim oldukları |— takdirde onlara karşı merhametkâr |— davranacağını vâdetmiştir. Bu nota, İspanya'nın Londra sefiri Azcarate p wasıtasiyle Madrit'e gönderilmiş ve — Befir, hükümetine notarim kabul edil- |— Mesini tavsiye etmiştir. onü vukua gelecek tazınmasını — Mmeyzuu eden Pöti Pariziyen diyor ki: Öğrenildiğine göre İngiltere hükü. meti, cü iyetçiler mücadeleye ka- — Tar verdikleri takdirde Azcarte'in dip- - komatik ajanı sıfatiyle Londra'da kal- ip görmüştür. Cümhuri- ğ yetçiler, teslim oldukları takdirde se- fir altı haftalık muvakkat bir müddet zarfında diplomatik masuniyetinden istifade edecektir. Madrit'ten alıman son haberlere gö- re cümhuriyet liderleri mukavemete devam hususunda tereddüt etmektedir kr. ; Amele partisi mensuplariyle libe- raller tarafından verilmesi kuvetle muhtemel olan muhalif takrire rağmen Çemberleyn'in pazartesi günü Burgo- 8'u tanıması lehinde büyük bir ekseri- yet kazanacağı parlâmento mahfille- rinde söylenmektedir. Fransa ile yapılan anlaşma Paris, 25 a.â, — Franko hükümtü - nin pek muhtemel olarak pazartesi gü- bahis “Bir buçuk saat süren yeni bir gö- |— rüşmeden sonra, Berar ve Jordana, |— Fransa ile İspanya arasında munta - zam diplomatik münasebetlerin tesisi ile alâkadar muhtelif meseleler üze - rinde kati surette anlaşmışlardır. Ya - pılan anlaşmalar arasında, sandığımı - za göre, bir iyi komşuluk paktı ve ayrıca, posta, telgraf ve telefon mü - nasebatı, demiryolu münakalâts, Fran. sa'daki ispanyol malları ve mülteciler meselesi gibi işleri alâkadar eden mü- teaddit mukavelenameler vardır. An - laşma, yalnız Paris ve Burgos'un bile- ceği metin üzerinde tesbit olunmuş - tur. Sanıldığına göre, bu metin neşre- dilmiyecektir. Muhasemata nihayet verilmesi Jur gazetesi diyor ki: “Umumiyetle sanıldığına göre, in- giliz - fransız diplomasisi, bu hafta tatil da, müh derhal nihayet verilmesinin en makul ve en insani hal suretini teşkil ettiği bah - sinde Madrid zimamdarları nezdinde teşebbüsler yapacaktır. Ordre diyor ki: Burgos üzerindeki İtâlyan - Alman ipoteki kaldırılmadıkça, Burgos'ta bir fransız büyük elçisinin bulunması, B. Daladiye'nin en esaslı delil olarak ele aldığı gibi, acaba üçüncü hududumu. zun üzerinden ağırlığı izale edebile- cek midir? Populaire gazetesinde Blum diyor Demek, dün, 1936 mayısı mebusanı, halkçı cephemebusanı, 60 rey ekseri- yetle Franko'yu tanıdı, hem de ispan- yol cümhuriyeti hâlâ mevcut iken Bar selon sokaklarındaki alaylarda italyan fırkaları ön safta yürürken, tethişçi- lere karşi herhangi bir garanti elde e- dilmemiş iken tanıdı. Bu tanıma ile, Fransa, Frankist İspanya'nın totaliter devletlere karşı istiklâlini muhafaza ve binnetice imparatorluk yollarımı. zın emniyetini garanti için her türlü hareket v 1 da kaybet- © miştir. İngiliz gazetelerinin yazdıkları Londra, 25 a.a. — İngiliz gazeteleri, Daladiye'nin Franko'yu tanıma hak- kındaki beyanatını ve_'Puiı’u alınan L Temps gazetesinin diplomatik mu. habiri diyor ki: Dün öğrenildiğine göre, Franko, yakında muhakkak neşredilecek olan bir nota ile, politik misilleme hareket- lerinde bulunmıyacağını ve İspanya"- nın istiklâlini idame ettireceğini ingi. liz hükümetine bildirmiştir. 'Temps gazetesi, başmakalesinde de Fransa ve İngiltere'nin, Burgos hükü. metini pazartesi günü tanryacaklarını söylemektedir. Muhafazakâr Deyli Telegraf gaze- tesinin diplomatik muhabiri ile Libe- ral ve işçi partisine mensup gazete- lerin diplomatik muhabirleri, tanın - ma keyfiyetinin muharip taraf huku- kunu ihtiva etmiyeceğini tasrih eyle- mektedir. Deyli Meyl gazetesi, başmakalesin- de, Franko hükümetinin Fransa ve İngiltere tarafından tanınmasının ilâ- nı, herkese geniş bir nefes aldıracak- tır. diyor. Diğer taraftan aynı gazetenin Sa- int - Jean - de - Luz'daki muhabiri, şu telgrafı çekmiştir: General Franko bugün kendiliğin- den, cümhuriyetçilerin derhal silâhı bırakmaları takdirinde, tam bir umu- mi af ilân edeceğini cümhuriyetçile- re vâdetmiştir. Liberal Nevs Kronikl gazetesinde Vernon Harlett diyor ki: Merkezi İspanya mevcut kaldıkça, cümhuriyet hükümetinin halen Lon- dradaki büyük elçisi, diplomatik ma- suniyeti haiz olmakta devam edecek- tir. Madrid'de nazırlar meclisi toplantısı Madrid, 25 a.a. — Dün öğleden son- ra toplanan nazırlar meclisi, B. Neg- rin'in umum? vaziyet hakkındaki iza- hatı ile cümhuriyetçi ordunun muka- vemet kabiliyetini arttırmak bahsinde alınan tedbirlerin tatbiki hakkındaki beyanatını dinlemiştir. Azana istifa edecek Paris, 25 aa. — Cümhuriyetçi İs- panyol mahfillerinden öğrenildiğine göre, Reisicümhur Azana, fransız ve ingiliz hükümetlerinin Franko hükü- metini tanımaları üzerine, hemen der- hal istifa edecek ve Parisi' terkeyli- yecektir. Alınan esirler Burgos, 25 a.a. — Resmi bir tebliğe göre, nasyonalist ordular, Katalonya harekâtı esnasında 110,236 esir almış- tır. 8000 kadar yaralı esir, muhtelif hast e sevkol ştur. h 1 Madrid'de bir mukavemet imkânı görülmüyor Parisı 25 a.a. — Havas ajansı bildiri yor; Ispanya cümhurreisi B. Azana"- nın yarın İspanyol büyük elçiliğini terkederek, dostlarından birinin mali- kânesine gideceği ve bu suretle vazife- Kont Ciano Varşovayı resmen ziyaret ederken Lehistan'da Almanya aleyhine Danzigde de Lehistan aleyhine Nümayişler yapılıyor ! Varşova, 25 a.a. — Bugün öğleden sonra Almanya büyük elçiliği önünde yeni tezahürler vukubulmuş ve elçi - lik binası taşlanmıştır. Bir cam kırıl- mıştır. Polis nümayişçileri dağıtmış - tir, D Dün âkşam hariciye bakanlığı hu- susi kalem dirçktörü Almanya elçili- ğine giderek hâdiselerden dolayı hü - kümetinin teessür ve teessüflerini bü- yük elçiye bildirmiştir. Danzig'deki nümayişler Danzig, 25 a.a. — Yüzlerce alman üniversite talebesi leh talebe yurduna hücüm ederek: “Danzigi yahudi haşe- ratından nasıl temizledikse lehli ha - şerattan da öyle temizliyeceğiz,, diye lehli talebe yaral, ştır, L Danzigteki umumit? kamiseri bu hâdi- seleri dinde pr etmiş tir ve bir leh tebliğine göre, senato a- sayişin muhafaza edileceği bakkında iştir. ş et Lvov'daki telebenin nümayişi Varşova, 25 aa. — Lvov'daki lehli talebe de Danzig aleyhinde nümayiş - ler tertip ve politeknik mektebinde toplanarak Danzig aleyhinde karar su retleri kabul etmiştir. ** * Kont Ciano'nun Varşova seyahatı Varşova, 25 a.a, — Kont ve Kontes Ciano, bugün öğle üzeri buraya gel - miş ve istasyonda, Hariciye Nazırı B. Bek ile refikası, Almanya büyük el - çisi, Macaristan, Yugoslavya ve Çe - koslovakya elçileri ve . daha birçok yüksek zevat tarafından karşılanmış - tır. Ziyaretin akisleri Kont Ciano'nun ziyareti matbuat sütunlarını doldurmaktadır. Gazete - ler, Polonya — İtalya dostluğundan, faşist İtalyanın vücude getirdiğfi eser- lerden bahsetmekte ve İtalya kıralı ile Musolini ve Cianonun hal tercümele « rini ve resimlerini "neşretmektedirler. Gazeta Polska, Kont Ciano'nun haykırmışlardır. Çıkan kavgada altı| kan Bükreş toplantısında.. (Başı 1 inci sayfada) Yarımada'nın her biri küçük ©- lan devletlerine bir büyük dev- let olmak, ve yeni muvazene he- saplarına sayılı kuvetlerden biri olarak katılmak fırsatını vere- cektir. Balkan milletleri bu aşikâr ha- kikatleri düşünmiyecek ve parça- lanmış oldukları zamanların acı ve feci hatıralarından ders almı- yacak kadar saf değildirler. Aradan geçen beş sene, onlara toplu ve bir bulunmanın fayda- srnı öğretmiştir. En eski devir- lerden bugüne kadar, Balkanlar, antant devrinde olduğu kadar, maddi ve mânevi huzur ve istik- rar görmemişlerdir. Beynelmilel vaziyetler bin tür- lü intibakları icabettirebilir. Bal- kan antantının hususiyetlerin- den biri, esas dâva sağlam kal- mak şartı ile, onu terkip eden devletlerin dış politikalarına ver- miş olduğu uysallık imkânları dır. Her birimizin emniyet ve ku- vetini artıran her şey, bizzat an- tant için de bir kazançtır. Bizim biribirimizden hiç bir şüphemiz yoktur: bizler hesabına başkala- rrmnın tereddüt ve endişe duyma- larını ise hiç de lüzumlu telâkki etmiyoruz. Bükreş toplantısı dahi, Bal- antantı üzerine yorulan kö- tü fikir ve tahminleri haksız çı - karmıştır. Bir yeni içtima, başka türlü netice verecek değildir: zira bizzat Balkan milletlerin- den, biri veya birkaçı, bizzat kendi milli menfaatlerine hiya- net etmedikçe, antanta hiyanet edemezler. F. R. ATAY Hitlerin biIı nufku Münih, 25 aa a, — Hofbrau'da söy- lediği nutukta “ecnebi yaygaracıları- nın harbe teşviklerinden” bahseden Hitler, bilhassa demiştir ki: “— Hiç tanınmamış olduğu halde birkaç arkadaşiyle birlikte mücadele- ye başlıyarak bir imparatorluğu feth ve inanılmıyacak derecede çetin bir yolu kateden bir adamın iktidar mev- kiinde bulunduğu şu sırada başkala - rının savurduğu tehditlerden korka- bileceğine nasıl inanılabilir? Mazide korkunun ne olduğunu bil- miyordum. Onun ne olduğunu bilsey- dim, kendimden utanır ve kendimi al- man milletinin Führer'liğine lâyık görmezdim. Bizi tehditle yıldıramı - yacaklardır. Fakat bu adamlar bir Bir kaç gündenberi ingiliz parlâ- mnetosunda yapılmakta olan “milli müdafaa,, müzakereleri yeni bir kanua lâyihasının meclise tevdiiyle başla - mıştır. Bu lâyiha kanun olduğu zaman hükümetin silâhlanma için ikraz salâ- hiyeti 800 milyon isterline çıkacaktır. Malümdur ki 1937 senesinde İngil- tere hükümeti beş senelik bir müda - faa programı tanzim etmiş ve bunun vergilerle temin edilemiyen kısmı için 400 milyon isterline kadar istikraz ak. detmek salâhiyetini almıştı, ve gene hatırlardadır ki, o zamanki müzakere- ler esnasında hükümet bu miktarın i. cabında artırrlacağını da sarahaten i - fade etmişti. Milli müdafaa için 1937 mali sene- sinde 262 ve 1938 senesinde de 388 milyon yani ceman 650 harcandığı hal- de ancak 187 milyon istiktaz olundu. Halbuki 1 nisanda başlıyacak olan 1939 - 40. mali yılımda, hava müdafaa tertibatı ve sivil halka yardım masraf ları da dahil olduğu halde tam 580 mil yon isterlin harcanacaktır. Maliye Nezareti mevcut vergilerin 1939 - 40 daki hasılatrar tahmin etmiş ve milli müdafaa için 580 milyon har. candığı takdirde önümüzdeki mali se- ne için 340 milyon isterlinlik bir açık kalacağını tesbit eylemiştir. Halbuki eldeki istikraz salâhiyeti ancak 203 milyon kaldığından yeniden salâhiyet almak mecburiyeti hasıl olmuştur. Görülüyor ki geçen iki sene ile önü - müzdeki bir sene zarfında İngiltere . nin silâhlanma masrafları 1 milyar 173 milyon isterlini bulacaktır. Tahmin edildiğine göre, hükümet gelecek bütçe senesindeki 340 milyon- luk açığı tamamiyle istikrazla kapa- mıyacak, bir miktarmı — belki 70 - 80 milyonunu — vergileri artırmak suretiyle temin edecektir. Bugünkü siyasi vaziyet karşısında her memleketin silâhlanma mecburi - yeti münakaşa kabul etmiyen bir key fiyettir. Esasen gerek Maliye Nazırı " İngiltere'nin yeni silâhlanma finansman! ,, H. A. KUYUCAKR kika milletler, birden bire vaziy kavrıyarak, silâhlanma faaliyetine hayet verecek olsalar birçok san gruplarında derhal bir gerileme gö lecek bu da tabit bütün dünya eko misi üzerinde tesirini gösterecek Fakat diğer bir mütaleaya göre bu şin ancak sathi bir tetkikidir. Çür ne doğrudan doğruya ve ne de bil sıta ihtiyaçları tatmin etmiyen e istihsalinin faydalı olduğu iddia e lemez, Şu halde silâhlanma faaliy durdurulduğu takdirde küçük bir b: ran hasıl olsa bile sây ve sermaye! daha müsmir yollarda kullanılması ticesinde hem ihtiyaçları tatmin v sıtaları artacak hem de bunları aln için iştira kuveti mevcut bulunacak Silâhlanmanın, İngilterenin krsn yaptığı gibi istikrazla yapılması ikinci bir mesele doğurmaktadır k da müsmir olmıyan maksatlar için : nan borcun sonradan ödenmesi mü kül olacağı düşüncesidir. Bu düşül iledir ki silâhlanmanın istikrazla y pılmasına muhalif olanlar çoktur. hakika, demiryolu, liman ve fabri gibi memleket istihsalini artırmıya rıyan işler için yapılan istikrazlar tan istihsal ile kolayca ödenebild halde istihsali hiç bir surette artır iyan maksatlar için yapılan istikraz rın hangi istihsalle ödeneceği soru maktadır. Bu suale İngilterede verilen cev basittir: “Silâhlanma bir maksatla | pılıyor. Bunun hulusü için en kısa zamanda netice almak lâzımdır. da ancak istikrazla olur. Çünkü | günkü vergileri bütün — silâhlan: programımı yapacak derecede arttı mak milletin iktısadi hayatmı kırm demektir.,, Görülüyor ki kısmen vergilerd ve kısmende istikrazlardan temin | len paralarla tatbik olunan ingiliz lâhlanma programı bu son iki muha fikrin mümkün mertebe ortasını bu mak süretiyle tatbik edilmektedir. 1 ve gerek Başvekil parl daki nu. tuklarında buna işaret etmişlerdir. Fakat Maliye Nazırı John Simon ay - nı zamanda demiştir ki: “Bu derece muazzam miktarda paranın harp leva. zımı imâline sarfedilmesini cidden te- essüfle karşılamak lâzımdır.,, Görünüşte, silâhlanan her memle . ket müdafaa tedbirleri aldığını iddia etmekte ve muayyen diğer bazı devlet ler silâhlanmıyacak olsa kendisinin de silâhlanmıya lüzum — görmiyeceğini dermeyan eylemektedir. İngilizler ise, gün milletleri harbe sürükl ğe mu- vaffak olurlarsa, biz boyun eğmiye- ceğiz. 1918 senesi Almanya tarihinde hiç bir zaman tekerrür etmiyecektir. Polonyayı ziyareti iyle hu- susi sürette gönderdiği — muhabirine Musolini tarafından yapılan beyanatı italyanca ve lehçe olarak neşretmek - tedir. Bu beyanatında Musolini, Polon yanımı teceddüd yolunda attığı adım - lardan ve memleketin inkişafından si- tayişle bahsetmekte ve bu sayede bü- yük devletler arasında Polonyaya hak- kt olan bu vaziyeti temin eden siyasi ve askeri bir rejim kurulmuş olduğu- nu ve Polonyanın cografi ve askeri vaziyeti dolayısiyle Avrupada mühim bir rol oynadığını kaydeylemektedir. Bugün Pomanyanın yardımı temin e- dilmeden Avrupada siyasi muvazene ve milletlerin geçinmesi meselelerini sinden ayrılacağı teeyyüt etmektedir. Bundan başka Madrid'den iyi malü- mat alan mahfillere gelen malümat cümhuriyet bölgesinin mühim mahfil- lerinde artık bir mukavemet ihtimali derpiş edilmemekte olduğunu ve Mad rid siyasi ve askeri mahfilleri arasın- da ayrılık mevcut olduğunu göster- mektedir. General Miaja'nın şimdiye kadar haiz olduğu mühim rolü bu su- retle terkettiği, albay Zuluzta'nın pa- saportunu istediği ve şimdiye kadar Madrid'de kalmış olan siyasi şahsiyet lerin de şehirden ayrılmak istedikleri kaydediliyor . Siyasi sahneden çekiliyorlar Paris, 25 a.a. — Paris Soir gazetesi, B. Azana'nın ve muhtemel olarak B. Negrin'in yakında siyasi sahneden Ççe- kileceklerini bildiriyor. Bu gazetenin öğrendiğine göre, B. Azana en geç pazartesi istifasını ve- recek ve bu münasebetle İspanyol mil- letine hitaben bir beyanname neşrede- cektir. " Burgos, 25 aa. — BB. Jordana ve erar, F halletmenin imkânı yoktur. İki memleket arasında siyasi sahada benzerlik Mareşal Pilsudski ile sadık halef- lerinin vücude getirdikleri eserin bü- tün şümuliyle bu şekilde tezahür etti- ğini söyliyen Musolini netice olarak Polonyanın teceddüd — hareketleriyle faşist İtalyanın kuruluşu arasımnda bir benzerlik bulunduğunu kaydederek beyanatına nihayet vermiştir. krs [ Ş Ankara Borsası 25 Şubat 1939 Fiyatları ÇEKLER Açılış F. Kapanış F —. .—. Londra 5,93 5.93 Nevyork 126.45 126.45 Paris 3.35 3.35 Milâno 6.6525 6.6525 Cenevre 28.7225 — 28.7225 Amsterdam 67.2825 — 67.2825 Berlin 50.7275 — 50.7275 Brşikıel 21.2725 — 21.2725 Atina 1.0825 1.0825 Sofya 1.56 1,56 Prag 4.33 4.33 Madrid 5.93 5.93 Varşova 23.845 23.845 Bl!dlmte 24.9675 — 24.9675 Bükreş 0.905 0.905 Belgrad 2.8375 2.8375 Yokohama » 34.62 34.62 Stokholm 30.5325 — 30.5325 Moskova 23.7975 — 23.7975 ESHAM VE TAHVİLAT Sivas — Erzurum Hattı İs. I. 19.20 — 19.20 V) bahis ettiğimiz bu ları- son kanun iyle, nı daha sarih bir şekilde ifade ederek ne kadar çabuk silahlanırlarsa dünya. da sulhu temin etme ihtimalinin o ka- dar fazla olduğunu söylemektedirler: Silâhlanan memleketler ricalinin ifade ettikleri mucip sebeplerin siyasi kıymetleri ayrıca tetkik olunabilir, fa. kat bütün dünyanın büyük bir süratle silahlanmakta olduğu acı fakat kati bir hakikattir ve bu yarışın dünya e- konomisi üzerinde ne tesir bırakaca- ğını düşünmekte cazip bir fikir ameli yesi olür. İktısadi bakımdan silahlanma, mem. leketin istihsal kabiliyetini, günlük ihtiyaçları tatmin etmiyen ve yeniden istihsale yaramıyan eşya ve levazım tedarikinde kullanmaktan başka bir şey değildir. Filhakika bugünkü mil . letlerin milyarlar sarfederek yaptıkla rı ve yapacakları harp gemileri, tay. yareler, bombalar, tarıklar ve saire ne insanların doğrudan doğruya hayat ih tiyaçlarını tatmin etmekte ve'ne de bilvasıta bu gayeye hizmet eylemekte. dir. Yani harp malzemesi ne istihlâk eşyasından ne de istihsal eşyasından sayılamaz. Şu halde dünya bakımın . dan silâhlanma, harp kadar olmasa bi. le, oldukça zararlı bir iktısadi israf. tır. Fakat mesele milli bakımdan tet kik olunursa, iktısadi faaliyetlerin e. sası leketin emniyeti olduğun . Gazeta Bolska, başmakal Polonya hükümetiyle efkârı umumi- yesinin faşist İtalya nazırını dost bir dev!_etin mümessili sıfatiyle büyük bir âmmlyeth selâmladığını yazmakta- ır. Kont Ciano'nun beraberinde 16 italyan gazetecisi var İtalyan hariciye nazırının maiye. tinde Virgino Gayda'dan maada on beş gazetecinin bulunması hariciye nazırının Polonya'ya yapacağı beş gün lük ziyarete İtalya'nın verdiği ehemi- 'nin j Tahmin edildiğine göre, İteli Polonya'nın ittihaz edeceği tarzı ha- rekete müzakereler esnasında geniş bir yer ayrılacaktır. Polonya'nın İtal- ya'ya bu hususta teminat vermesi mu- kabilinde Kont Ciano'nun Polonya'. nım sömürgeler taleplerine İtalya'nın muzaharetini vâdetmesi siyasi mahfil- lerde hiç bir hayret uyandırmıyacak - tır. Bununla beraber hasıl olan intıbaa göre, Beck Roma - Berlin mihverinin siyasetine muzaharet etmeği taahhüt etmek istemiyecektir. ğ Bilhassa Polonya yüksek tahsil gençliğinin dünkü tezahiüratı üzerine dan, her türlü silâhlanma masrafları da bilvasıta istihsale yarar ve lüzum. lu olunabilir. F İşte bu iki muhtelif bakımdan va- kedebilir: Dünya silâhlanmakta de - vam ederse iktısadi vaziyet ne olacak- tır? Buna verilen cevaplar da iki tür. lüdür. Silâhlanmanın lehinde olanlar bu suretle istihsalin artmakta devam edeceğini söylemekte ve silâhlanma fafaaliyeti durdurulacak olursa büyük bir buhran çikacağını iddia eylemek - tedirler, Silâhlanma faaliyetinden isti- fade eden husust şahısların ve mües. seselerin görüş moktasını ifale eden rılan iki zıt mütalea bizi şu suale sev. | kat h herkesçe kabul edilen fil şudür ki, ne suüretle temin deilirse | dilsin silâhlanma masrafları ingiliz konomisi üzerinde menfi tesirini gi termekte gecikmiyecektir. İrak Başvekili Londra'dan dönüyol Londra, 25 aa, — Irak Başvek Nuri Said paşa, Bağdad'a dönmek zere bu akşam Londra'dan hareket « decektir. Daha dün akşam gitmek niyetin olan Nuri Said paşa, hareketini, kır Gazi'den, Londra'da ikametini lüzu lu telâkki ettiği müddetçe devam « tirmesi hakkında aldığı bir telgraf zerine tehir eylemişti. Fakat, ari mahfillerinden öğrenildiğine göl halen Nuri Said paşa, Filistin konf ransında hasıl olan dostane havadi ve ezcümle kendisinin teşebbüsü ( başlayıp önümüzdeki hafta içinde d vam edecek bulunan ingiliz - yahud arap temaslarından sonra şahsen Lo dra'da bulunmasının artık lüzum olmadığı kanaatindedir. a Falih Rıfkı ATAY'ın Bu sene basılan eserleri | — Zeytindağı Yeni ilâvelerle ikinci ve kati tabı 2 — Tuna kıyılar En eski zamanlarından bu- güne kadar Yugoslavya ta- rihine bir bakış — Yugoslav: ya içinde bir seyahat. 3 — Denizaşırı Türkçe seyahat edebiyatı- nın başlıca eseri olan bu ki- tabm ikinci ve kati tabı neşrolunmuştur. Hepsi Remzi kütürhanesinde * - bulunmaktadır

Bu sayıdan diğer sayfalar: