Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
—) İSTANBULDAKİ P .0 YA LİK MAÇLARINDA Vefa Süleymaniyeyi 4-0, Beşiktaş Beykoz'u 4-2 mağlüp etti Galatasaray - Fenerbahçe 1-1 berabere kaldılar İstanbul, 19 a.a. — Lig maçlarına bu hafta da devam edildi. Ilk maç Vefa - Süleymaniye arasında yapıldı. Takım- lar Şazi Tezcan'ın idaresinde, şu kad- rolarla oyuna başladılar : VEFA İhsan Saim Vahit Süleyman Lütfi Sefer Zühtü Abduş Mehmet Şükrü Garo SÜLEYMANİYE Halit Ruhi Daniş Burhan İbrahim Naim Süleyman Muzaffer İbrahim Nedret Süreya İlk devrede hâkim bir oyun çıkaran vefalılar, Abduşun ayağiyle bir, Meh- metin ayağiyle iki gol çıkararak dev - reyi 3 - O bitirdiler. İkinci devrede oyun daha ziyade mütevazin bir cereyan takip etti. Vfa ü falrlar ilk devredeki hâkimiyetlerini ikinci devrede tesis edemediler ve an- cak devrenin sonlarına doğru Şükrü vasıtasiyle bir gol yapabildiler. — | Neticede oyun 4 - 0 Vefanın lehine bitti. Beşiktaş - Beykoz İkinci maç, hemen Fener- Galatasa. ray kadâr mühim olan Beşiktaş - Bev - koz maçı haftanın en büyük spor ha - reketlerinden biri bulunuyordu. Muayyen saatta takımlar şu kadro - larla sahaya çıktılar: hi BEŞİKT. brkçi Hüsnü — Taci Hüseyin Bedii Feyzi Hayati Rıdvan Suldur - Şeref Eşref BEYKOZ Sefa Burhan Mehmet Galip Şehap — Bahadır Halit Mustafa Turhan — Sait İsmail Maçı İzzettin Apak idare ediyordu. Oyun Beşiktaşın hücumu ile başla - dı. Beykozlular on dakika kadar* bu hücumları karşılamakla uğraştılar ve bu müddetin hitamında onların da şah. Bi bir kaç hücumu görüldü. z Devrenin yarısına kadar bu şekilde devam eden oyunun 28 inci dakika_sm— da beşiktaşlıların bir hücumu netice - sinde Rıdvan plâse bir şütle siyah - be- yazlıların ilk sayısını yaptı. Hücum - larını devam ettiren beşiktaşlılar 35 inci dakikada Hayati vasıtasiyle ikin- ci göllerini de yaptılar ve devre bu şe- kilde bitti. i İkinci devrede, iki takım da seri ve sıkı bir oyun çıkarmıya başladılar. İlk dakikalarda gayretli oynryan beykoz_- lular 6 ıncı dakikada Bahadırın ayaği- le ilk gollerini attılar. Beykozlulafın sıkı hücumları 10 da- kika devam etti. Fakat 25 inci dakika- da Rıdvanın bir kafa vuruşiyle beşik- taşlılar üçüncü sayılarını çıkardılar. Beykoz yedinci dakikada Şahap vası- tasiyle bu gole mukabele etti ve oyun 3 - 2 vaziyete girdi. Fakat beşiktaşlı- lar 42 inci dakikada Hayatinin bir ka- fa vuruşiyle dördüncü gollerini yap- tılar ve maçı 4 - 2 kazandılar. Fener - Galatasaray Bugün oynanan maçlar içinde en mühimi Taksim stadında yapılan Fe- ner - Galatasaray maçı idi. 7.000 kişi - den fazla bir kalabalık önünde cere - yan eden bu maça fenerliler şu kadro ile çıkmışlardı : Hüsamettin Yaşar Muzaffer Aytan Reşat Fazıl Esat —AliRıza — Basri Naci Lebip Galatasaray da şu takım ile oynu - yordu ; Osman Lütfi — Cemil Musa Nubar Ekrem Necdet Süleyman Bedii Boduri Sarafin ağır bastığını görüyoruz. Top ilk an - larda Galatasaray kalesi önünde yer - leşir gibi oldu. Ve ikinci dakikada Na- cinin bir ortalayışını kafasiyle tamam- lıyan Ali Rıza, takımının ilk sayısını ağlara takmiya muvaffak oldu. Bu gol fenerlileri daha canlı oyna - mıya teşvik mahiyetinde oldu. Sarı - lâcivertliler kaptanları Fiktetten mah rum olmalarına rağmen, çok canlı hü- cumlar yâpıyorlar. Galatasaray takımı, iki iç muhaci - mi de muavin gibi oynatarak bu hü - cum sağnaklarını savuşturmaya çalı - şıyor. 3 üncü dakikadan sonra oyun mü - savi bir manzara göstermiye başladı. Sarafin iki cenahtan tehlikeli hücum- lar sürüklüyorlar. Fener müdafaasıl Bilhassa Lebip çok muvaffakiyetli bir oyun çıkarıyor. 'Galatasaray 15 inci dakikada yeniden tehlikeli vaziyetle - re düşmiye başladı, Ali Rıza ve Basri, sayı ile neticelenmesi mümkün vazi - yetlerde topu iyi idare edemiyorlar. Şütler zayıf ve kontrolsuz. Galatasa - ray 26 ıncı dakikada güzel bir hücum yaptı. Necdetin ortaladığı top Süley- mandan Bediiye geçti ve Bedii 18 çiz- gisi içinden sıkı bir şütle topu ağlara taktı. Oyun berabere vaziyete girince iki takım da daha canlı oynamıya başladı- lar. Fenerliler de, galatasaraylılar da, faikiyeti kendi taraflarına çevirecek gol için, bütün enerjilerini sarfedi - yorlar. Çetin ve gayet süratli bir o - yun, Fakat fenerliler bu mücadelede daha ağır basmıya başladılar, Top, he- men daima Galatasaray nısıf sahasın - da ve kale önünde dolaşıyor. Osman iki defa tehlikeli vaziyetlerde müda - hale mecburiyetinde kaldı. Mamafih, devre sonuna kadar vaziyet değişme - di ve iki takım da birer sayı ile mü - savi vaziyette devreyi bitirdiler. İkinci devre tamamen golsüz geçti. Bu devrenin iki esaslı hâdisesi şudur: 1 — Birinci devrede Fenerin ağır basmasına mukabil galatasaraylılar da ikinci devrede daha üstün bir oyun çı- kardılar. 2 - 13 üncü dakikada Yaşarın eline değdiği için, Galatasaraylıların lehi - ne verilen penaltıyı Nubar fena bir vu- ruşla kalecinin eline verdiği için mu - hakkak bir fırsat kaçtı. Galatasaraylılar ikinci devrede faik oynadıkları halde, fenerlilerin birin - ci devrede kazandıkları sayı fırsatları- nı hazırlıyamadılar. Fener müdafaası- nın çok dikkatli oynaması sayılık fır - satların zuhuruna mâni cldu. 1- 1 beraberlikle biten müsabakanın umumi çehresi tam bir müsavat ifade etmekte idi. Bu cihetle netice tama - men tabii bir netice sayılabilir. Bulgar takımı Beyoğlusporu 2-1mağlıp etti İstanbul, 19 a.a. — Şehrimizde bulu- nan Sofyanım - 23 A, E. « takımı ikin- ci maçını saat 11 de, Taksim stadyo- munda Beyoğlu Sporla yaptı. Stadyomda 5000 den fazla bir kala - balık toplanmıştı. Oyun hakem Adnan Akın'ın idare - sinde başladı. Bulgarlar, oyuna sıkr — hücumlarla başladılar. Top, sofyalı muüuhacimle - rin temp altında diyen teh- likeli vaziyetlerde Beyoğlusporun ka- lesi civarında dolaşıyor. Beşinci dakikada, sol iç sıkı bir plâ- se ile ilk golü yaptı. Bu sayıyı takibe - den dakikalarda — beyoğlusporluların sıkı hücumlarını görüyoruz. Fakat, bulgarların müdafaası, bir gün evelki oyuna nazaran daha canlı ve daha mu- vaffakiyetli oynuyor. Bulgarlar, 28 inci dakikada bir kor- ner vuruşu sıralarında ikinci göllerini de sağ içlerinin mükemmel bir kafa vuruşiyle kaydettiler. Beyoğlusporlu- ların güzel iki hücumu, biraz da şan - sızlık yüzünden neticesiz kaldı ve mi- safirler birinci devreyi 2 - O galip va. ziyette bitirdiler. Bulgarlar ikinci devreye yorgun çık tılar. Bu yorgunluk bir gün evelki ma- çın neticesi idi. devrenin ilk dakikala- rında hep bulgarların yarı sahasında oynandı. Fakat onlar yavaş yavaş ge- ne hâkimiyeti ellerine aldılar. Oyu - nun bir aralık sert bir cereyan alması halkın protestolarına vesile — oldu ve hakem sert ceza kararlariyle buna mâ- ni oldu. Netekim Beyoğlu spor oyun - cularında bir müdafi, misafir oyuncu- lara tekme vurduğu için sahadan çı - karıldı. Devrenin son dakikalarında Beyoğ- lüspor Muradın ayağiyle şeref sayısı- nır çıkardı. Bu suretle misafirler ikin- ci maçlarını da 2 - 1 kazanmış oldu - lar, Flâman nasyonalistleri muhtariyet istiyorlar Brüksel, 19 a.a. — Mebusan ve âyan meclislerindeki nasyonalist — flaman grupları kabul ettikleri müşterek bir karar suretinde Belçika'nın flamanla- ra idare muhtariyeti temin edecek su- rette federasyon haline getirilmesini istemekte ve bütün flamanların idare ayrılığını elde etmek için tek bir cep- hede-bğrleşmelerğ anının geldığinğ Hapisanede camı çerçeveyi kıran mahkümler İstanbul, 19 (Telefonla) — Galata postanesi veznedarı Hüseyin Hüsnü- yü öldürmek suçundan ağır ceza mah- kemesince 24 sene ağır hapse mahküm edilen Abdullah hakkındaki hüküm kesbi katiyet ettiği cihetle, İstanbul hapisanesindeki mahkümlar diğer vi . lâyetler hapisanelerine gönderilirken kendisi de Bursa hapisanesine nakle . dilmiştir. Abdullah'ın İstanbul'da başka bir suçtan dolayı muhakemesi olduğun - dan bir kaç gün evel İstanbul'a geti - rilmiş ve gene aynı şekilde Tekirdağı hapisanesinden gelen Maksut adında diğer bir cinayet mahkümiyle beraber İstanbul hapisanesinde bir odaya ko. nulmuşlardır. Abdullah ile Maksüud hapisanenin bu odasını beğenmiyerek kendilerinin buradan çıkarılmalarını istemişler ve sözlerini dinletemeyince de oadnım on camını kırıp çerçevelerini de parçala - mışlardır. Bu iki mahküm haklarında hapis - hanenin inzibat ve asayişini ihlâl et - mek suçundan dolayı evrak tanzim 0- lunarak mahkemeye verilmiş, dün as- liye birinci ceza mahkemesinde muha- kemelerine başlanmıştır. Mahkemede maznunların ikisi de şu ifadeyi ver - mişlerdir: — Hapisanede bizi koydukları oda karanlık, pis, fena kokulu ve pire do- lu idi. Burada uzun müddet durunca hastalanacaktık. Bizi başka bir odaya götürmeleri için seslendik, gardiyan - lar duymadılar. Bu vaziyet karşısında pencereden başımızı uzatıp gardiyanı çağırmak istedik, odanın üst tarafın - daki pençereyi açmak isterken camlar kırıldı. Bunları biz kasden kırmadık. Şahit olarak dinlenen gardiyan Hüsnü, bunların ikisi de azılı mah - kümlardan oldukları cihetle — diğer mahkümlarla temas etmemeleri için ayrı bir odaya konulduklarını ve ikisi bir olup camları kırmak süretiyle yir- mi lira kadar zarar ika ettiklerini söy- ledi. Mahkeme kararııı vermek üzere muhakemeyi başka bir güne bıraktı Balkan basın kongresi toplanıyor İstanbul, 19 (Telefonla) — Bük- reş'te toplanacak Balkan Basın kon - gresinde memleketimizi temsil ede - cek olan Başmuharririmiz B. Falih Rifkı Atay ile diğer zevattan mürek- Kayakçılar müsabaka yerine giderlerken Sporçular neşe içinde ilerliyorlar Elmadağındaki kayak müsabakaları Dün mukavemet, iniş ve slalum müsabakaları çok heyecanlı gecti Otomobil karlar arasında sporcuların yardımiyle yürüyor Ankara bölgesi dağcılık ve kayakçılık ajanlığının tertip ettiği kayak spor müsabakaları dün Elmadağında büyük bir seyirci önünde muvaffakiyetle yapıldı. Müsabakalara iştirâk edenlerin sayısı geçen haftaya nazaran daha fazla idi. İlk müsabaka mukavemet, program veçhile,tam saat 9 da baş hakem mül- kiye mektebi beden terbiyesi mualli . mi B. Mehmedin bir işareti ile başladı. Müsabıklar üçer dakika fasıla ile ha - rekete geçtiler. Bu müsabakada ilk numarayı çekmek büyük bir talihsiz - liktir. Fakat bugünkü müsabakanın ilk numarasını taşıyan Gençlerbirli . ğinden Nazım — Küçükarslan kurban bayramında Uludağ'da yapılan 18 ki- lometrelik hakiki mukavemette ikin . ciliği kazanmış iyi bir mukavemetçi olduğundan bu talihsizliği yüksek e- nerjisiyle yenerek neticede 51 dakika da birinciliği aynı ayarda olan meş - hür futbolcu Gençlerbirliğinden Ra- sim Akın 52 dakika 45 saniyede ikin. ciliği, üçüncülüğü Gençlerbirliğinden Keşfi Tarlan 1 saat 1 dakika 52 sani- yede, dördncülüğü coğrafya fakülte. sinden Alâettin, beşinciliği Demirsi- por kulübünden Nüri, altıncılığı An. karagücünden Mithat | şlardır. İkinci müsabaka iniş, öğleden son- ra saat 14 de yapıldı. Neticede birinci. liği Gençlerbirliğinden Münir Özku - ral 25.6 saniyede, ikinciliği Gençler- birliğinden Asım Kurd 26.5 saniyede, üçüncülüğü Gençlerbirliğinden Rasim Akın 26.7 saniyede, dördüncülüğü Gençlerbirliğinden Nazım Küçükas - lan 27.2 saniyede, beşinciliği Gençler. birliğinden Nazım Altınkaya 36.4 sa- niyede, altıncılığı Galatasaraydan Ali Çorakçı 43.6 saniyede kazanmışlardır. Üçüncü ve son müsabaka da sla- lum saat 15 de yapıldı. Slalum kayak sporunun en zevkli ve teknik tarafı - dır, Bu müsabaka dik bir yamaçtarı zikzaklı dikilen birçok bayrakların a. rasından süratle geçmek suretiyle ya- pılır. Kayakçılar bu slalumda malik oldukları bütün bilgilerini dökerler . Dünkü slalum müsabakası su depo- sunun üzerinde bulunan gayet dix Di: Y çta yapıldı. Neticede birinciliği Gençlerbirliğinden Asım Kurt 30.6 saniyede, ikinciliği Gençlerbirliğin - den Rasim Akın 37.9 saniyede, üçün - cülüğü Gençlerbirliğinden Nazım Kü- çükaslan 42.6 saniyede kazanmışlar - dır. Müsabakalardan sonra Elmadağına gelen kayakçılar otobüslerinin bulun - duğu Yakupaptal köyüne kayarak gel. diler. Burada hazır bulunan otomobil ve otobüslerine binerek şehre saat tam 19 da avdet ettiler. Önümüzdeki hafta gene Elmada - ğında bu sefer resmi Ankara birinci - liği müsabakaları yapılacaktır. Bu mü- sabakalara ancak kulüplerde mukay - yet ve lisansiye olanları iştirak edebi. leceklerdir. İniş müsabakası birincisi Münir (Gençlerbirliği) Slalom birincisi Asım Kurt (Gençlerbirliği) Mukavemet birincisi Nazım kep heyet_ hug_ünki_l_ BATAKEİ A t ğ vapurla Bükreş'e | Küçükarslan (Gençlerbirliği) Üi y ea B l DA # .|ne aldığı Başvekilin nutku (Başı 1 inci sayfada) Halkevleri Atatürk inkılâbının çok karakteristik ve orijinal bir müesse- sesidir. Bir memleketin siyasi mukad- derat ve mesuliyetini üzerine alarak onu kendi programı içinde inkişaf ettirmek için, hukuki devlet telâkki- si içinde yürüyen partilerin biricik yolu ona göre kanunlar yaparak bu - nu devlet organları vasıtasiyle tahak- kuk ettirmeğe çalışmaktır. Bizim de Yyolumuz budur. Ancak bizim gibi yıl- lar içinde asırlar atlamağa çalışan milletler için yalnız bu klâsik tarz kifayet etmiyor. Milletlerin iç hüvi - yeti ve kültürel olgunluğu bir zaman ve mesafe meselesidir. Bu mesafeyi kesmek ve zaman: kısaltmak için, hu- kuki devlet vasfını tamamiyle muha- faza etmekle beraber, milleti tama- miyle normal şartlar içinde kendili - ğinden kaldırmak için böyle toplu bir müessese vücuda getirilmesi hakika- ten Kemalizmin karaktşristik bir bu- luşudur. Milli Şef 1932 de Halkevinde ver- diği kıymetli nutkunda bu ciheti e- hemiyetle aydınlatmış ve Halkevleri- ni, Cümhuriyet Halk Partisinin pren- siplerinin halka nasıl tatbik edildiği- ni öğretmek, bakımından çok ehemi- yetli bulmuştu. Bunun içindir ki Halkevleri Cümhuriyet Halk Partisi prensiplerinin inan ocağıdır. Bu ocak larla halka yeni hayatın ve yeni dü- şüncenin akidelerini telkin ediyoruz. Halkevi imtiyazsız, snıfsız halkr« mızı, kendi varlığımızın mukaddes o- larak tanıdığı mefhumların etrafın - da bir vücut olarak kütleleştirmeğe sevkeden bir mekteptir. Milli Şef bu- nu 1932 denberi Halkevlerinin yıldö- nümlerinde irat ettiği nutuklarda bu eras noktayı daima direktif olarak tebarüz ettirmiştir. Memleketin siyasi mesuliyetini eli- gündenberi Cümhuriyet Halk Partisi prensiplerini aynı hara- ; ret ve hızla tahakkuk ettirmeğe çalı- şan sayın Başvekil, partimizin inkı lâpçı vasfını, kendisine mahsus ağır ve vakur lisaniyle şöyle ifade ediyor: “İnkılâpçı vasf:mızın mânası her yaptığımız inkılâbi. korumaktır. Ve ilerde başka inkılâpları yapmağı da tereddüt etmiyeceğiz.,, Başvekilin bu çok ciddi ifadesi ve sonra az zaman zarfında türk mille- tini kendi kahiliyet ve YeWdadiyle yükseltmek hususundaki azminin bü- tün inkılâpçı türk münevverliği üze- rinde çok mesut bir tesir vücuda ge- tirdiğinde şüphe yoktur. Daima ide- ale bağlı olan türk milleti, hükümetin en yüksek otoritesinin ağzından çı- kan bu sözlerden aldığı ilham ile kendi yolunda, daha geniş adımlarla ve daha büyük bir sevinç ve iman i- çinde ülküye doğru koşacaktır. Baş- vekil bu tarihi nutkiyle hem Halkev- cilerine bir direktif vermiş, ve hem de herkese sosyal politikamızın ana hatlarını bir daha tebarüz ettirmiş ol- du. KÜÇÜK DIŞ HABERLER X Berlin — Siyasi ve iktısadi mah -| filler, ingiliz ve alman endüstri teşek külleri arasında yakında yapılacak o lan müzakerelere büyük bir ehemiyet atfetmektedirler. X Cezayir — Şiddetle yağan yağ yanlar husule getirmiştir. Tren müna kalâtı birkaç noktada inkıtaa uğramış tır. Arba'da yerli ahaliden dört kişi bo Bulmuştur. X Paris — Ticari itilâflar idaresi direktörü Alfan, Berlin'den Paris'e |dönmüştür. Salâhiyetli mahfillerde söylendiğine göre, Fransız — Alman müzakereleri memnuniyete şayan bir şekilde devam etmektedir. X Prag — Karpat Ukranyasının es ki başvekili Bordi, ümumi aftan istifa | caristana gitmiştir. X Laypzig — 5 martta aç lacak olan |enternasyonal fuar için bu sene de |birçok hususi trenler tertip edilmiş tit X Paris — Havas ajansının Berlin muhabiri, alma nmakamlarının ihtiyat hububat tedarikine devam ettiklerini bildirmektedir. X Kahire — Vaft partisi liderleri Nahas paşa ile Mükrim Ubeyt paşa bulunmak üzere 1 martta Hindistan'a hareket edeceklerdir. a X Moskova — Kolkhozların ve sovk Kozlarım büyük — muvaffakiyetlerini ||halka göstermek için hükümet 1 ağus tos 1939 tarihinde Moskova'da Sovyet — |ler Birliği için bir ziraat sergisi açmı ya karar vermiştir. X Belgrat — İngiltere ile Yugos lavya arasında yeni bir ticaret anlaş ması akti için önümüzdeki ayın başla rında Londra'da müz, g KĞ Ü de ederek hapisaneden çıkmış ve Ma aK ÇEŞİEE BağlUra mütenasip bir medeniyet seviyesine murlar, Cezayir öovalarında mühim tuğ — Hint müslümanları kongresinde hazır —