Saltanat kârlı EŞKİY “ mesleği ,, devrinin ALIK! Eski eşkiyalar simdi ellerine silâh almaktan korkuyorlar ce 1ci'nın ismini cumhüriyet ço- cukları bilmezler. Bütün Ege ha- sıp kavuran bu azılı eş Yazan: Samih Tiryakioğlu nun için ben tekrar dağa çıkıyo - tum! civarma kurarak osmanlı hüki ine göndermiş: — Ben karargâhımı filân yerde ku Mama ei Jütfen in “taviz”de de bu- Juni gift ve m 1 ii Tanı a kıymağa dev izin veriy: Arkasından a tehditkâr bir tavırla ilâve ei vergi tahsildarından baş- — Akde: niz'de ve ıt eden vap! mamış. Marifetlerinden ei o kadar meşhur — siri kârı yarım asır oralarda eği E anlatı! a Meselâ 1318 bi. tin aczi ve Çakıcı'nın sl bazılarını da selâ ketmiş. M. Tire'ı e ilerisinde- ki Urfalı çiftliği sah a” ii para vermemeğe azmetmi ri gibi — Çakıcı'nın maiyetine bir dde girit jandarma vermişler, pe Günün ii şimdi “İlk kur- şun” ismini & an yer civarında bir binbaşı, yanında yirmi dskerle birlikte Çaktcr' ka” sına dahil olmuş. Etraftakiler. onu ikaz etmişler: Beyim, Wa Sea v2 23 - 10 - 1938 | Edebi mesleklerden: Senbolizm B. rinciteşrin tarihli kerimi iel liyle tekrar koyuyoruz. İdealizmin şiirde ie akay Senli şt vukua va ii izmi ni m ifadesi dir. Senbolizmin in deilerini e parnasyen r yaza ri e ikizi a Pil rasında Belç Grit in k ort ee er. Şiire “Yenal çilekleri r ürperiş getiren yaratıcısını, 1875 vi ei Rep ia ikalı G. Radanack, E R. — rikalı e el, Ki sali 8) bil . Merril E T, Yrd RİSE) — H. di gi G. Kahn gibi ali Wii şairlerini de içine alan Senbolizm, kozmopolit bir hare- ket olarak görünüyor. v. Senbolik şiir sanatını, — tesiri RADYO Ankara ile ve akşam neşriyatı tecrübe mii Ki ete alarak yeni SEMyezi | e le Neşriyatı: ii bi dağ 12.30 Müzik Çeürkl sik lem mik on, ar Ti isanlarla. imar ven m ik ünlemi yükar) 19.15 Müzil eti ER 1000 Kon 2-L.Bi 'derweki | re Maritan; ir ve sanat nesli, kendisine tistad tanı. dı. Meşhur GE yandances manzu- mesi de Senbolizmin in besli- yen tükenmez bir kaynak oldu. Uzun zaman iki sanat kazazedesi — ma tleme şairler — i bu tarihte Huysmans'ın A. Rebours'u da Mal ml ismini bu a tanıt. ilmini İleri e iyi Ti bir isim ifad edemez. Rimbayd'nun enluminüres (nakış, zyin; e kullandığı bu kelimeyi çi çen (visions) lar in kalan Senbolist şiiri tarif etmiş Senbolizm, 1880 seneleri: ğ iMha- diğer Mei ta ir nn in lee tesirinde kalmıştır. De eetivisme dalan Senbolis Zibi peğiiyak sesiniz Di iyonu çalışmayacaktır. NASIL Gülersiniz? GÜLÜŞ Ve karekter Heidi Emeği konağı onları, yeni bir sanati ucu ALMAK in ii seri mizacını ine, Kartiye şan Verla- Kahvaerinde ibi iplinli bir hayi mz Malların her salı akşamı Rome e inde Sü- İ me kül bozucu menşurundan temaşaya daldılar. vi 'arnasyenler vazıh çevrel Kemmel şekili mı öi üne bakaraktı Ky yi abilik olduğunu söy“ lemektedirler. er'nn ağı siz kafalı mr biri Ça- ıc1'nınmış ve kadıncağız kocasını, göğelmdeki içni lil. e siz o havaliyi kasıp armak da- ân fi Z hayiemi n hikâye Belki merak edersiniz: — Elbette o zamandanberi sağ $ eşkiyalar vardır. B ikiye kadar, alâka ve heyt e bik aki Galli Eg m sitrmı anlatmağa çalıştılar. Bu gefin gate toplanan şairlere in il ağ ei mi verildi. Fak: 5 e ın Morâas'ın or- e attığı Sen h edildi ve parnassizmi takip eden şir telâkkisine Senbolizm denildi. Takriben 1902 ye kadar devam &- edebiyatında bütün © bakışlar gevrilmiş ve dışarıdan içe een parıltıların temaşasına, dalmıştı. Bu el e pe yl vi ve nihaye iceye var” | mışları Ha Hal diye gülenler, açık kali lapli m kelimesi ter- a a, ae İran açık bir İisan- her Mefa her hisse elverişli olan kalıplanmış kelimelerle ifade o- lunamazdı. Bu parıltılariçin gayri ji i fısıltıya EE Hil Hi! diye gülenler, zayıf, üre n lafa değil doğ doğ a hi unlar a- di ne yaparlar? t, içelerinden bir çoğu hâlâ a ek, çekingen ve kararsız insanlar- al tap eden musrâlar, gölge dolu senbol- ma kurşuniyle ölen “kızan”ların kafasını kesip beraber götürürler: iş yaptı. Gelin biz — a m Jan ıkiya arasında Jaşalım da bu adamla iz çarpışma ai si yadan ğe İm... dar bulunursa, çete mensuplarının, ei b gid :k cesetleri mua - i Demiş. Ça- edecek değil ya... Galiba siz korku- yorsunuz da böyle söylüyorsunuz. yulmuş. “Çalı çırpıların, tepelerin özcüler, binbaşı ve maiyetinin “mintaka"ya Çakıcı'nın şımardığını gören hü- kü t, İ dibi nesiyle beraber sıkıştırmış. Jandar- ra eşkiyaların sığındıkları yete git. Meslekleri” eşkiyalık lan bu adamları şimdi neyle geçi- misel A e reyim; Ek kiyalıkları samanında vi riktirdikleri paralarla deği tü haydan gelen huya gider. Onlar da, o havalideki herkes gibi çiftle- Biyorlar, de asayişin mükmmel e Osmanlı hükümetinin yüzlerce Salda Me üm yak hn di idareine si dev Bütün bir şair nesli, yeni bir şi par e geldilerse, bular silâhila kar- © çoğ Bunlardan birtanesi geçenler müjdeliyen bu üç büyük sanatkârın e Si eğimi ei iie m iy ölümü mü daya Şan, © — Evimde cskibir tabanca var. İnan ele cereyana mensup şair- | d Bu ise mz ii a ee mİ eek : ağa bunlar insancıldır. İnsanlardan efe ndan ole sa me abin sağı bir devrin hatırası dme. ğa mil LR beki eş i z BAE EE Ki aleme e yadını belki hatırlarsınız ii sk derler snr başıma laştığı bug le mkü vari baktığımız gibi Kâbuslu bir | Miykud #inde bir uyanıklığı geşiş ir ve daha yanlış değildir. Her okuyucu örelim: Melankolik olanlar Hi! Hi! diye az kabiliyetine ni ee si bile demek gü: güler. Sert tabiatlı olanlar He! Hel diye gül ri Eğkiyilirik etrafımda daima bir yi Ho! Hi ye gü kahramanlık ve fedakârlık “hale”- ve yü yar. Senbolik. giirde e ler, ini ğ Iki hi , mümkün du-İ Yukarıdaki satırları okuyanlar bir Jarsınız: yaşların zengin yememek kere Pei kendisini inin ne tabiatta dermiş... Falan efe yalnız zenginle- i ri yapam. V. 8. gibi... zehabınızı te ie tün anlatılanlar, gene o adamların veya onların “ 1) lari PE malarından il ib; Bütün bunların karartmak, silmekle olur. Bu aydın - gölge, sen - t | yecanları uyandıracaktır. Böylece sen- bolistler yalnız aynı duygu (sens) ya melerin mutat arak, gra ler tesis etmekle kal ıdılar, muhtelif tedâileri bozarak elde edilir. Senbelit- leler (correspondances) de tı | ler. Bu suretle kokuyu, di hen İk, etrafı kaplamıya başladı. Yirminci di Da “kızan"lariyle beraber, her setlerle karşılaşmışlar.. i.E Gökçen efe. Çakıcı” n habersiz. ilerliyen. kügük i i ğ inci ill mücade- 1 faydası da, istihsalin art 1 i me grupları, haiz oldukları mânadan ve askerleri şehit etmiş. şi Artık orada herkes, eşkiya kor - | hit iş'ten Tire'ye gi- | müstaki i kıymeti al kümete gene bir haber göndermiş: — Siz anlaşmayı bozdunuz. ları il Mi etmiyeceğim. Ri li nı tr daha ti Se ta lar. O an tiz bir hadın çığlığı işitilmiş. Herkes bu ryadın geldiği tarafa doğru se - is Onten adi asırda, bu b ve mazgal deliklerine şimdi geçmiş, uzak ve unutulmuş d derken, bir düm ayan gz ve şirin köyü de biliyor, elbet ki msrâ yalnız ile, mânadan müstakil olarak - sür he. silini Henri de Rögnier'nin şahsında buluyoru: 3 ğ şmon bekli siyah saçlı, sr- Kamilla ertesi sabah si Yüzü sararmıştı, ve | R e al çişi mi çe se ik ai yk İ dekan idi. Soğuk rüzgâr yanaklarını kızartmış- — Nen var ni ona doğru koşarak, sordu: i emir BN ie Yazan: Knut pimi diz Çeviren: Nasuhi BAYDAR — Uşüdünüz mü zannetme ki bir şeyim var, ve yorum. eğleneceğim... J les, beni dinle: Be- Ve hemen Johannes'e doğru koşup koluna gi- Bek: DE ei silmiyeceğz. Oraya e beraber gelirse vin iyi diş olursun, Zira rerek: 1. idinci onu gündenberi gö; — de üşüyüp üşümediğini sormadığım ordu. Orada onun umduğundan faz! r. cağımı bilmiyorum... Bilmiyorum. Belki aşağıda di, ve onu her gün biraz e fazla iy baş. için kusuruma bakma. Pardesün üzerinde değil. Kğ LE bakıyo: — Yüzüme e öyle vir ni biri beklemektedir. Vallahi, m öyle... ladım. Ne Sen dahi ; ne yapaca- Gizli almamız ister misin? İstemiyor musun?... Fa- kıyorsun? Onun adını ağam almadım, Ne yalan- birden bire, gözlerinden y: şanarak, ke- ğımı söyler i getir. kat, ini ilikle, cı şey; bana rai yalanlar attı. Biz Lon. sik kesik devam etti; bekliyor. Şim. Böyle diyerek i kendisi düğ- dra'ya gimiyece) a, yalançısm, dedim. Böyle dememeli di belki d üşümüştür. me mı ediyorsun, meledi. e ona a Dikkati fazlalaştı. Düşün- öyle demek benim ii 1. O bana dahammer? va temin ederim ki öpmedim; O Johannes elini Rişmon'a uzattı. Acayip bir — yalan söylemedi. Bilâkis... Salı günü misafirleri- a inan, Ona yalnız o gülü atdlm Nepal bana gınlık kimde. Denilebilir. ki olup bitenler Elayın, dadli böl miz gelecek. O gelmiyecek. Fakat, sen geleceksin, e cevap vermiyor sun, Johannes?... Ne yapmam pek alâ ıyordu. Gülümsem eğ — Değil mi? Kisir ya limezti sil hakkın. değil mi?... Bana bunu vadedi; ? Herne lâzm geldiğini söyle ba bana; zira artık tahammül mırıldı aki m Kn mı? Onlar beni bilsen olsun onun Yali bir şey söylememeli edemiyorum. — lar döken yörülüğüniden dolayı pek memnu- N iti idim... Kimbilir halıkımda ne düşünürsün, Johan- e ekemleinde oturmakta olan Johannes onu scs. num, efendim. ln onu hürmetle selâmladı. Johannes'i gör- Johannes cevap verdi: MB vmak ova yok, dedi. düğü ei Ür memnun olmuş le idi. İş Koyu pembe — Seni anlamağa başlıyorum, — Teşekkür ederim; aziz Johannes'im ti am hali hiç larını nasıl hâlâ hatırlıyorum. zamanlı - — Kamilla onun boynuna atıldı il titriye- ederim! kızmadığın için cidden naziksin. raya sık sık gelmedim; fakat, bundan sonra her rek ve mahcup, pi Gi iaşe Ve gözlerini silerek devam etti: ün gelip y Şal bitirip ein iğini görece | — Evet, Başka bi Fakat seni sevmediğimi zannetme. Oh! Evet, im. Johannes onun hallerini tetkike devam ederek: — Yakındı lacağım, dedi , fakat İniz koydum. On- bi Ji di DE verdi. EE e e ii ii