— — — m KISA DALGA STÜDYOSUNDA Sesimizi dünyaya yayanlar seslerini yandaki odadan nekadar titizce kıskanıyorlar! Mesut tesadüf: Dil Bayramının yıl dönümünde Stüdyomuz da tecrübe ediliyor Din radyos e eyl akşamından itibaren ge- ede a de tecrübe neşriyatına başlı- 1 ife b dl genç ses sanatkârları Yazan: Kemal Zeki - GENCOSMAN Yin , evelki istasyonumuz “e unutuyorum. Be: n belki m cağım; fakat ilk geceki teci beler naya- tında yepyeni bir devir açılmıştır; ge mukayesesi bile güç bir ink gecenin tecrübelerinde mü- #amahakâr bir müsaade ile bizim de hulundüğumuz yeni Ankara radyo ewinde gördüklerimiz — ve tabit b ka bir âlemden hayırlı haberler ver- di.. Daha ilk adımındayız, yol uzun ve yorucu... ae an olan binanın vee ceki meri bir şeye benz meğe çalışı: Fakat, sağır dilsizler mektebin le bile enkei tıkırdısı vi Zemi ın paspaslarla mi ko ardan geşerken, iii zanıyor, şahadet maker a dudaklarıma; ın susun, aman daha yavaş yün, işareti veriyorlar. Biz, kendimizin güç duyduğumuz aya seslerimizden dolayı mahçup, ka- fısıltı ile talimât veriliyor: — İçeride orkestra çalıyor. Ka- piyı fevkalâde itina ile açacak, ge- öyle kapiyacaksınız. Hemen ora- daki koltuklara oturun ve sakın. Sonrası malüm: — > ii gürültü etmeyin... Hele şükür, cü. ri ilk def gür ve ferah bir se duyduk, Or! ei stra... Geniş ve ferah koltuklar er ie din- ia er çin konmuştur. re doyurucu bir salo- şiki sanatkârlardadır. Onlar, geniş ve serbest hareketlerle yaylarını eker, nefeslerini üflerken biz ök- sürmekten, — mübalağalı oluyor ama — doya doya nefes bi- le ğedilmiğ bulunuyo: S ef Hasan Ferit, kollarını ba- n üzerinden aşırdıktan sonra b önünde kavuşturur Şu mütevazı ve sade binanın içinde bilmediğimiz bir âlem var ka müzik kısmının gibi yaptı. li ki konser bitti. Salon bir Ma büyük ahi- o, burası Ankara radyo- su, dedi ba akşamki orkestra kon- rapça neşriya- r musunuz, seslerini dün- yaln alanıyla ik oda- e kadar titizce bi Karşılarında natkârları bekliyorlar. e tarafr ince delikli, yumruk Jüğündeki mikrofon vazife- gibi — ii erimi bunlar yyen — yumruklarını vura, başını bayan n omuzuna bıraktı, deli olacağım, ir takım dyosunda, en mü- birinin — milli türk müziğinin — şefidir. Ortada, arkadaşlarına son tav Tl yade Mn le ordunuza son defa baktınız mi, diği kâh eş ç erkek es sa- natkârmın arasında — Aman işüretiere dikkat, diye — hassas ve titiz — biraz sonraya hazırlanıyor. v.. Bilmem içinizde bu türlü kapı tokmağı gören var mı? Tokmak de- gil, koca bir manive ü zi Açıldı ve ince ve ürkek bir genç kız elinde bir tomar Yağa içeri gir: Mesut Cemil; Payam Bansi demini konuş di. Bunun mânasını yalnız büy Bel anladı ve: — Küçük bir teknik hata, dedi, g İN ö x 5 5 z 5 iz 3 E ar zik başlıyacak ve Anka nun yeni spikeri Bayan Emel, gür raerletanı, gu demi ida fonun önünden bunu ilân edecek ve sonra bitişik odaya geçerek sesin kontroliyle ve parçaları dipleyici- iretlet Alaturka saz heyeti başlamıya hazırdır , Heyecanlı an geld imdi Kem. tak iğ nz musikisinden Kad £ Niyazi'nin bir a 16 inci asır türk ri efendinin ağır Semaisini dinliyeceksiniz, o ayy a başında bekliyenleri r etmek istiyo- rum. Kimi bilir alonu, makineleri 5 Gahütklpiei ği GİLEİM rından başka türlü düştneceklerdir, diyo- rum, Ve Ki üç yabancı lisan ta- kip ediyo İci Tadio A nk Ey Arun Calling. — Hier ist Ankara o Dört dile t akküm eden irk kızı konuştu ve sonra kendi küba başıma geçti. Ş imdi küçücük komanına ö kat, tabii kemaniyle konuşuyor. Mi Burada şar- . rk müstesna başka Tâ vur, içün m inci asrın a e üs Biz, programı gayet soğukkanlı bekliyoruz. Fakat ee iye bizim kadar alâkasız olamı — Bayan , diye “kar pan ei a yap- - Mikrofon açıkken çıkacak- 'Günlerdenberi kendisini meşgul eden radyo işleri arasında, belki, saçlarını bile muntazamca taramıya ulamamış olan iri prova- ra geçiyor, kapının ayip — tokmağı çeviriyor, A sonra tekrar giriyor: — Fakat hafifçe “tık” etti duy- 'dunuz m in ya üğduk, ya duymadık, fa- t “trk” a da çare bulundu. tadı, K diler ai evinin pi üci sında, e yaşadılar m gönülden — Belki de ere kavu — takdir ve hay- smalığı RL işik salondan, okunan v 8es'ten, Semahat Özdenses'den çok güzel bir ahenk içinde çok ir al dinledik. e samimi hisler, genç sanat- asrın ağır ve mistik a başladılar ve kâh yol ve geçit ve miyen sarp dağlardan, a serin En eme kr ke dar geldiler. Biz bir daha gördük ve bir garip münakaşa içinde adla- ç li vie Içinde aşağ mia ve yan fakat yabancı kal ığımız b âlem keşfedilmiş oldu rum olduğunu iddia da o kadar #- çık şekilde gülünç olur. MiMt tarih gibi, milli dil gibi, başi akat şe- Türk dil yıldönümü, Ankara » e 2 z 5 E 8 3? tr yaşı bir goc: ım da, bir yavru daha... O da büyüye- cek, o da muvaffak olacak. Ve türk | | diliyle türk müziği, tarihin 'kârların dile geldiler, O. gece, ; radyolermı Ankara'ya ayarlamış olanlar 18 inci bi, yarın Liz kol kola ve yan yana olacaklar. Sanatkâr Necip Yakup ve orkestradan bir kısım