26 Ağustos 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(llma Ulus Basımevi 26 Çankırı caddesi, Ankara Köylü için ilâvemiz Telgraf: Ulus - Ankara AĞUSTOS TELEFON 1936 ( gezeamin z 5 KURUŞ î;:şeıgâgürıüğüıooz_iâğî ADIMIZ ANDIMIZDIRM Tafsilât 3.üncü sayfamızdadır tölye BAŞVEKİLİMİZ MALATYA VE ELÂZIĞ'DA CÇOŞSKUN TEZAHÜRLERLE KARŞILANDI Celal Bayar Malatya bez fabrikasını tetkik etfi Askerlerimiz manevralarda çok büyük fedakârlık gösteriyorlar Doğuda büyük manevralar başladı Elâzığ, 25 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Baş- vekil Celâl Bayar, tefakatinde bulunan zevatla birlik- te bu sabah saat 12 de Malatya'ya vasıl olmuş, halk ta- rafından tezahüratla karşıl ştır, Başvekil, şimdiden büyük bir mamuriyet manzarası arzeden iplik fabrikasının bitmiş olan kısımlariyle, meskenlerin bir kısmını ziyaret etmiştir. Fabrika martın son haftasında bütün tesisatiyle iş- liyecek ve 3000 amele çalıştıracaktır. Taahhütlerini vaktiyle ifa etmiyen bazı ecnebi müteahhitlerin bu te- ahhurundan dolayı vaki olan gecikme Başvekilin na- zarı dikkatini celbetmiştir. Bu hususlar hakkında izahat almış ve direktifler verilmiştir. Müteakiben Elâzığ'a hareket eden başvekil, Malat- ya halkı tarafından coşkun tezahüratla uğurlanmış ve yolda Tunceli umum müfettişi korgeneral Abdullâh Alptoğan tarafından istikbal edilmiştir. Korgeneral mintakası hakkında izahat vermiştir. Yolçatı istasyonunda Başvekilimizi bekliyen Er- gani bakır madeni umum müdürü, Başvekile, maden tesisatının büyük bir süratle tamam- İZMİR | F.R. ATAY ı İzmir EBagmuhaırı'rîmizden] — — Şimdi İzmir müzesi müdürü Kantarağası Salâhattin, çocuk- en mezarlık yanlarında top oy- nardı. Bir gün top bir çukura kaç- tı, Salâhattin arkasından koştu, çukur, yeraltı mahzenlerine çı- kıyordu: Sağda solda taş kemer- li dehlizler seçiliyordu. Korktu, Yyukarı kaçtı. Müze müdürü olduğu zaman, bu mezarlığı kazmak onda sabit bir fikir haline geldi. Didindi, uğraştı, nihayet pek az bir para ile çalışmağa koyuldu. Bugüne kadar buraya henüz 2500 lira sarfedilmiştir. ve sütunları ke- merleri, kaldırımları, mağazaları ile bir şehir parçası meydana çı- karılmıştır. Ziyaret esnasında be- nimle beraber bulunan bir ame- rikalı, İzmir'in inbatsız öğlş sı- cağına rağmen, zevkinden indi, çıktı, taşlar üstünde dolaştı, ve eğer bir milyonu olsaydı, hemen arkeologlara hediye edeceğine şüphe yoktu. İzmir'in bir istikbali de altın- da'dır, demekle mübaleğa etti- ğimi şüphesiz zannetmezsiniz. Geçen kış İzmir turistik yo_l- ları hakkında Kamutay'da bir kanun kabul etmiştik. Vilâyet, —a *'f ve ARKASI İzmir Valisi B. Fazlı Güleç dim. Senelerdenberi şikâyet etti- ğimiz, ve ihracat tüccarlarının çaresini bulmak değil, aramağı bile hatırından geçirmedikleri meseleler halledilmiştir. Burada üzüm, el dokunmaksızın, bütün muamelelerini görerek, kutuları- na girmektedir. Eskiden böyle malları satın almak için bin tür- lü şart ileri süren yabancı firma- lar, artık sadece sipariş vermek- tedirler. ü Birliğin taze yemiş sevkı_yatı için giriştiği teşebbüs, şimdiden lanmakta olduğunu ve cumhuriyet bayramında ilk bakırın çıkarılması için şevk ile çalışılmakta olduğunu söylemiş ve izahat vermiştir. Başvekil, beraberinde Abdullâh Alptoğan olduğu halde saat 17.15 te Elâzığ'a muvasalât etmiş ve istasyon- da Milli Müdafaa Vekili GI. Kâzım Özalp, üçüncü umumi! müfettiş Tahsin Üzer, Diyarbakır ve Elâzığ valileri, ordu erkânı ve istasyonu dolduran binlerce halk tarafından istikbal edil- miştir. B. Celâl Bayar istasyon yolunu ya- ya olarak yürümüş ve iki tarafı doldu- ran halk kendisini coşkunca alkışla- mışlardır. Manevralar Tunceli manevraları dün sabahtan itibaren başlamış bulunmaktadır. Ma- vi ve kırmızı ordular vazifelerini bi- hakkın kavramış ve manevranın ilk günü iki taraf da parlak neticeler al- mışlardır. Bu büyük askeri harekâtı örgeneral Kâzım Orbay idare etmek- tedir. Manevralar çok heyecanlı l Ankara mebusu ve Türkiye İş Bankası Genel Direktörü B. Muammer Eriş Türkiye İş Bankası Bugün 14 yaşını T. Hava Kurumu Başkanı Bayan Gökçen'le beraber İnönü kampını teftiş etti B. Fuat Bulca'nın gençlere hitabı | Türk Hava Kurumu Başkanı B. Fuat * Bulca ile beraber tayyare ile İnönü havacılık kampına giden Türkkuşu baş öğretmeni Bayan Sabiha Gökçen çalışma odasında l İnönü kampı (Hususi surette giden arkadaşımız yazıyor) — İki aya yakın bir zamandanberi üçüncü çalışma yılını büyük mu- vaffakiyetlerle devam ettiren İnönü yüksek yelken uçuş kampı, en güzel günlerinden birini yaşadı: bitirdi iİ5 ine bastı Türkiye İş ankası bugün on dört yaşını tamamlamaktadır, 26 ağustos 1924 te istasyona uzanan caddenin so- luna tesadüf eden küçük ve mütevazi bir hinada kurulan banka bugün yur- dun her tarafında sağlam ve mütekâ - mil bir itibar müessesesi olarak nam ve yer almıştır. Bu değerli kredi müessesemizin 14 faaliyet yılında yurdun ekonomi ala- nında başardığı büyük işler, ortaya koyduğu eserler ve yaptığı hizmetler hakkında okurlarımız bugün altincı ve yedinci sayfalarımızda geniş tafsi- lât ve malümat bulacaklardır. “Ulus”, memleketimizde modern bankacılığı kuran Türkiye İş Bankasına daha par- lak ve bahtlı yıllar temenni eylerken onu bugünkü ehemiyeti geniş inkişaf haddine vardıran kıymetli idarecileri- ni candan tebrik eder, Türkiye İş Bankası umumi merkez binası Sabah saat yedi buçukta Âta- türk kızı Bayan Gökçen'in idare- sindeki tayyare ile kampa gelen Türk Hava Kurumu Başkanı B. Fuat Bulca kampı teftiş etti ve takdirlerini bildirdi. Başkana, ayrı bir tayyare ile, Türkkuşu Genel Direktörü B. Osman Nuri Baykal refakat ediyordu. (Sonu 8. inci sayfada) 26 A—ğ_ı—ıstos On altı sene evelki 25 ağustos ta - rihine tesadüf eden salı gününün akşamı, birkaç saat sonra büyük ta - arruzun başlıyacağından haberdar olanlardan kaç tanesi, ertesi sabah Afyon'da aralanacak olan felâh ka- göstermektedir. İki taraf askerimizin neticeyi lehlerine çevirmek için canla başla çalıştıkları görülüyor. Şu küçük hâdise bunu ne güzel gösteriyor: Keşif ve muharebe vazifesi alan sü- vari kuvetleri müteaddit kollar halin- de Murat nehriyle Hazer gölü arasın- dan ilerliyorlardı. Motörize tabur da birkaç dakika içinde kamyonlarla ile- rideki bir köprüye hareket ettirilmiş- ti. Kırmızı taraf köprüyü tıkamıya çalışıyordu. Fakat bu sırada mavi ta- raf hiç tereddüt etmeden köprünün üst tarafından suya daldı ve suyu geç ti. Askerlerimizin bu geçişi çok heye- canlı oldu; bellerine kadar suyun — İ- çindeydiler. Bu geçiş kırmızı tarafı (Sonu 8. inci sayfada) (Sonu 8. inci sayfada) şehri en mühim iç merkl e bağlıyan asfalt yollar şebekesi - nin programını — hazırlamıştır. Hattâ bütün işi toptan yapmağa azır müteahhitler de varmış. — Birinci devredeki turistik yoll_ar — 332 kilometredir: Bu şebeke ile g Koruk * Â zmir Çeşme'ye, Kuşadası'na, Bergama'ya ve bu güzergâhtaki tarihi merkezlere bağlanmış ola- caktır. 138 kilometre tutacak 0- lan ikinci şebeke, Kuşadası yo - lundan Gölcük, ve Bergama'dan Kozak sayfiyelerine doğru uzan- maktadır. İzmir arkasının bu yollarla do- nandığını ve, bilhassa, seyrise- fer zorluklarının hafiflendiği ta- sSavvur ediniz: İzmir'in, Akde- niz'de belli başlı cazibe merkezi olacağına şüphe eder misiniz? Kkk İki gün kalmış olmamıza rağ- | men, İzmir'in ticari müessesele- H el an l - j Mieğa İpft Hülera v Ki a D İ PİENE frEN Bica rinden bazılarına uğr. doğru olmazdı. Bilhassa henüz üç yaşını bitiren satış koopera- l — tifleri birliğ_inin atölyelerini gez- İi Bergaria 1 Çundarlı fe Reşadiye ; y İi saklı Tn Tinci derece Turistik Yollar j 335ke “mran Dinci derece Türistik Yollar ; 138 K "e — zi zz dd İ İzmir turistik yollarını göı(erir harita İstihsallerimiz Memnuniyel vericidir İktısat Vekilimizin beyanatı İstanbul, 25 a.a. — İktısat Vekilimiz B. Şakir Kesebir, bugün Anadolu Ajansına aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: © - Karadeniz'in kuraklıktan müteessir olan bazı mıntakaları ile Trakya, Marmara, yayla mıntakalarında gene kuraklığa mâ- ruz kalan yazlık zeriyat hariç tutulursa, bu sene umumiyetle is- tihsalâtımız gerek kalite, gerek mıktar itibariyle memnuniyet ve- rici olmuştur. Ankara'dan İzmir'e giderken ziya- ret ettiğim Eskişehir ve Afyon hava- lisiyle Ege mıntakasının Gediz vadi- si ve Karaburun istikameti — başlıca mahsullerinde bu farkı gösteriyordu. İzmir'de alâkadarlarla yaptığımız - te- maslar üzüm rekoltesinin geçen sene- ye nazaran hemen iki misli — fazla olacağını incirin geçen — seneden az fazla olmakla beraber iyi kalite bekle- nildiğini, tütünün miktarca geçen se- neden yüzde 25 noksan olmasına mu- kabil büyük kısmımın geçen seneden daha yüksek kalitede olmak itibariyle kıymetçe geçen seneki rekolteye teka- bül edebileceğini, pamuğun hem mık- tarca yüzde 20 fazla, hem kalite itiba- riyle geçen seneden çok iyi olduğunu, hububat, palamut gibi mahsullerin ge- çen senenin iki mislini —bulacağını, zeytin mahsulünün berekeli görüldü- ğünü tesbite imkân verdi. —Muhtelif memleketlerle olan ticaret anlaşması- nın satışı teshil edeceğini nazarı iti- bare alan ihracatçılarımız yeni faali- (Sonu 8, inci sayfada) Üa MslBziği Y Bo P ERN ç - Yarın 32 Sayfa ilâvemiz Taymis'in Türkiye fevkalâde sayısının türkçe nüshası he P g kil ve mesut Türkiye'ye açılmakta olduğunu tah- min edebilmiştir?. — Bir kişi , Ve ona inanan, onun gibi düşünen arkadaşları. O inan ve o düşünce, bize 26 ağus- tos 1938 gününü de idrâk ettiriyor; elbette seviniriz, O gün ve onu takip eden birkaç gün içinde daima iftihar edeceğimi birçok zaferler kazandık. Fakat ka- zanmış olduğumuz en büyük zafer kendi talihimize karşıdır.Eşsiz Şef'in idaresinde ve on altı sene içinde he- men her gün bir Afyon taarruzuna giriştik ve onun kadar çetin her te - şebbüsümü. icesinde de geniş u- fuklu başka başka Akdeniz kıyıları- na vardık. Bu teşebbüslerimizi kim sırasiyle sayabilir? Bu on altı yıl içinde hangi sahada dev adımları- mızla yüz altmış senelik yol alma- dık? Yolumuzu tıkamıya kalkışan hangi engeli devirmedik? Fakat, 26 ağustos taarruzları ni - hayet bulmuş mudur? Aslâ! Ata- türk'ün istikbal için gösterdiği bü- tün direktifler kulaklarımızda, göz- Türimle eli kolblirimiadelir Memlek, izi imar etmek, milleti - mizi müreffeh kılmak, medeniyetin en yüksek seviyesine erişmek ve o- nun nimetlerinden — faydalanmak, sulh ve sükün içinde sulh ve sükün âmili olarak yaşamak için her gün bir 26 ağustos taarruzuna hazırız. Ve o taarruz günlerinin havası için- deyiz. Varlık sebeplerini her gün daha ziyade çoğaltmak azminde olan bir milletin kendine güvenini ifade e- .| den 26 ağustosu kutlarken unutmu- yacağımız iki şey vardır; 26 ağus- tos 1922 gününden evelki halimizl! Firdür " » k ve FY k kıy y ye'yi yaratan Büyük tan yeni Türki Kurtarıcıyı minnetle anmak., Nasuhi BAYDAR I

Bu sayıdan diğer sayfalar: