8-8-1938 ULUS Bir kadın seyyahın not defterinden A P AMELRIND niş i .000 insan mii ş e geçen doğru e tren ayi bu köyü mer- e eder. pt Konfor lu bir yataklı-vagon içinde bir gece, bir de bütün bir sab: van alırken geniş Arjantin ova- Ja ilk ei Me ui ârızalı memlkelrde yaşıyanlar için, in, alyan kopup gelen ve lamadığı şiddetli sigar fara yığar. Şimdi artık dr hayvani rin ir, yor. atlıyan sürüler den korü- e, tında, temiz havalı topraklarda kamp hayatının n b lrlığ şahit olu; az Ma geçirilen gümüş veya ba be > mâdenden yapıl- mış bir tüple mayi halinde ç atenin ehemmiyeti milli bir içki olmasında- dır. Çünkü Arjantin'de hiç bir aile ze te içmesin ve misafirine mate ikrâm etmesin. En zengini uz da peon denen bir ile bir hançerinden başka bir şeyi olmıyan sekirine içki n eksik arşılar ve ikrâm edilen mateyi içtikten ha kapıda k ierâm sonrg içeri girebilirsiniz, isterseniz yalnız bir yu- dum için. He pi en meraklı ve insanı en heyecanlar Arjantinli erkek, parasını ii ii müdafaa etmeyi ço İnsan, bu uçsuz bucaksız ovaların genişliğinden âdetâ korku duyar Güneş, bir kızıl balon gibi ovanın nihayetinde batınca, berrak gecelerin güzelliğine doyum olmaz YAZAN im Anita Nötinger Türkçeye çeviren: Cahit BEĞEN, Arjantin hrrirez yerlilerin söyledikleri | şarkılarda teessürlü bir ır tangoların rinin Gan çıkmış olukların li Mn sıla e vardır. En kalır fakat itaat büz ii Maki a ki rm berlikini ddeta yapıyı ederlerken slam eladeki ke mendi hayvanın önüne doğru m halat büyük bir daire şeklinde açılır ve hayvanın boy- nundan geçer. Bu sefer kendi süratini EZ ak halatı çekime halat vahşi atın boynunu sıkar ve at yere yuvarlar eniş ovalarda sayısız sürüler Ri e bir Ere r ka; v Göken mez olur. Bu plâkayı büyüyüniye kadar dananm burnundan çıkarmazlar. e 'de vahşi atları alıştırmak ve tetbiye etmek enteresandır. Bu geni ipi onlu nde kyn Bunların arasında bir de mandarina denen ene bir başka hâdiseye şahit oldum: Binici üzerine biner binmez at kendisini arka ü üs- eki adi > k epsini bir- İ tırısa Yeni hayvan ötekilerin a- altına alınmış ol Arjantin za ai ve pek güzel olur. Gr büyük bir kızıl balon im nihayet tar. Alaca rnk her şey az ni gece birdenbire çöker. Buraların mavi ve yıldızlı ibi e belaiii. Güne; 52 ç'r denen yıldız mta İn emri e r kiii çiftçiler pi veli ineğ ile tüyü ile kebap yapıldığını aylar e ye an My et ue mms; izımdir. Uyku “gelmesin yk gitara sr e diylmizi, Hi oynarlar ve hep mate içer- B“ bir kebap âlemi yapılan yere ben de ittim, fakat akşamdan değil, e karşı, başı Mesut şırıltılarla akan gümüş dere © m BREMEN MA ORMANA a beraber. Oraya doğru klaşırken gece iş koltuğundan kalk- i, Elimi şü ank gok besen; daha ben gözümü açıp kapamadan önümüzdeki muazzam keba; kenivermişti. Arjantin çiftçileri çok et yerlermiş ii Size oraların güzel e e başka bir sah- ir gece eski bir Ford'a bi- sık sık maruz kalıyorlarmış. Biz de nerede İse ay- nr akibete uğrıyacaktık. Fakat çiftçilerden biri bir küme palmiye ağacına ateş verdi, bu tle onla- rın şerinden de kurtulmuş oldu veya aman sonra hissediliyor. Bunlar geceleri ışığa pek geli- yor. Bundan başka sinekten de başımızı kaldşramı- yoruz ki. Arjantin'de insanın bir e tuhafıma gidiyor. o da El almazen dedikleri k fakat iptidai ma- azalardır. de bulunur, Bu mağazaların izbe tarla ai sakal tutunuz da Pari Tori geçer, ve yol > il ZA yollar pek nadir bulunur. tjantin'de tahsil mecburf e va. larda atların üzerine ikisi üçü birden tüne- iden ak ilm Bunlar orlardır. Mektebin, mak La a bir sürü kazıklar bulunur. Arjani i yerlilerin gitara ile söy- idiler alara ein sıla hasreti imei meri tmiş olanların şarkıları pirbizlerini diz ve YatığlEr, Yerliler neşeli, esiz, yarını düşünmeden yaşarlar. Bununla be- raber misafir sever 5 cömert kimselerdir. Fakat pek kumarbaz adamlardır da. Bürün ği. 7 altun ve gümüş Farlar kuşaklarındı fakat paralarını müdafaa etmesini pek iyi bizle 1 Yalnız şunu ilâve edeyim ki, Arjantin'deki | telif Avrupa ırkı temsil edilmemiştir; yi e ia olduğu ayırabilir. gibi meziyet ve eüsarliğiyis de Benim bu yaptığım târif belki ma fakat tışık arkiyle, Çünkü bu karışık ırk uymasını ve i ir. ında çocuklar flüt çalarak eski masallar anlatan ihtiyarı merakla dinlerler