bere F. W. von Herbert Neferlerden bir tanesi yavaş bir sesle fısıldadı: Düşman göründü! , lık yavaşça neferlerden birisi bir e ! İşte bu “— Affedersiniz; Monsicur “İkme,, siz misiniz? Evet... vet. “— Sizi, sabah sabah rahatsız ediyorum. Beni ki... Lâkin, belki, ze , ce, Hotel gi Midi'ye gittim, Ai oradan öğ- rendim. e İstanbuldan im bi mektubu geti- Ee ağzma e elmişti. ğını e Herif imi alam elimi a 20 loğru iğilmiş duru- — — Gren mi ? : şar — Ha; yemesi buyurun. dedi. Faki Çeimi izi bu piti kabul etmekten lak um, “— Anlıyorum, Bekârlık miz ayni yoldan geçtik. rasat ben ki, hâlâ bir i “boheme,, im : Bir “chambre i mek olduğunu herkesten iyi bilirim, iyaretçi lenerek odaya girdi. i. yesini lavabonı astı. Şapkası di linde, bir sand kenarına ilişti. Bu, zaif, u- fak tefek bir adamdı. Alnından tepesi AMZ .| | ileten Bir Çeviren: Nurettin ARTAM Aradan birakaç dakika ULUS SP ER | (Sonu var) Lik maçlarının üçüncü haftası Bayram günleri mevsimin heyecanlı maçları yapılıyor Bugün < karşılaşı Hüsnü - Saffet, Ahmed, Salih - - Ali Rıza - İzzet - Naci. - Güvençspor Yarın ikinci maç Ankara acak olan Harbiye İdman May ve Muhafız Gücü kapt anları Rıza ve Haş ODA MUSİKİSİ: 18.10 Münih, gerek validenizi hayli merak ve endişy düşürdü. 'akat hamdolsun, müjdei selâmetinizi alınca mize bir serpildi. i, mübaadetinizin te- B İ R ÜR ÜN zaufu bizim için çok elim bir keyfiyet olmakla ber yeni vazi hakkınızda daha hayırlı ola- cağı mülâhazasile teselli bul yız. Bahusus, mektubunuzda, Paris'te bulunduuğnuz müddetçe mesleğinizde ilerlemek cihetine sarfı gayret edece- YAKUB KADRİ iniz haberi istikbalmiz noktai na ndan bizi fe ten ği sevişiriz. Parise her gelişinde ilk ziya- sığmıyordu. Hani, kendisine bir mektub getirdiğin. kalâde memnun etmiştir. İnşaallâh, o ret ettiği ev benim dir, ve elleri her vakit, ço- den en bahsetmişti? nel ka, o kadar fe- cuk! için hediyeleri dolu gelir. Nefis şekerle- bir türlü ce - “ höbi kmâl ömüz mü melerinizi, güzel kokulu sigaralarınızı ailece onun — binden ei bir türlü ona vermeğe cesaret — sizinle fahrederiz. Ancak valideniz, orada sayesinde dık ve mavi semanızın aşkını, has ha, Zaten, bu küçük a. , odaya gir. ediz size diye kaygılı ta ve * retini ondan öğrendik. Her iki yılda bir, Parise SE gi İrem beri, muttasıl, ürkek gözlerle etrafına rk yüzünden zaten nahif olan sıhatınızın bü kaç hafta geçirmeğe gelir. Daha fazla kalamaz. armı, doktor , hiç hayıra yormamıştı, muhtel olmasından korkmaktadır. yeme bulun De yüreğinde bir Istanbul nostalijisidir . baş- ai tatsmadi duğunuz sırada hiç değilse, arada bir sizi lar. bir gene burada idi. “— Bir mek hsetmiştiniz? TE uçuk ay evvel mi ? Demek ben buraya (© O vakit Tessierin kuzeni kendine Supla “İyordu. Şimdi buna inklin kalendı diye hağflai* geldiğim seralarda o henüz burada bulunuyordu. nr iki dizi arasına sıkıştırarak elini ski ceb- makta bittabi haklıdır. Malâm a, ebeveyn nazarın * yal eğime m ei iy i li hita“ “.- Evet, bi dn ediyor. Fakat nereden haber poleni Dekar sm ih ğa çabi tiniz di d yormi gene yi nutku ede iz deki Hikmet e sie süren m süküt fasılası esnasında, şu mektubu okuyabildi “— Aziz evlâdim ef adi; Parislnk | elledi uz Ge Da Fakat, kuzenimin kısa ve müpl mektub bizim elimize epeyce uzun bir teahhürle rinizden ve iştiyakla öperiz evlâdı İn verdiği malümat sizin maceranız. hakkmda vasıl. ld Bunun sebebi ise tevassutuna müraca- efendim. b pe dırdı. Ba, sa bir Il bir küçük hâmiş : “Akçe aieikiz benlu; bint kik Ida bul d ihti l bize yazmaktan yi tizar etmek lâzım gelmiş. Bu esnada uzun müddet niz, O, böyle söylenirken, doktor Hikmetin içi içine sıhat ve âfiyetinizden habersiz kalmak gerek beni, (Sonu var), e