20 Ağustos 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

20 Ağustos 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20 -8 -1937 Kara sularımızda Bir vapur torpillendi (Başı I. inci sayfada) 'Toyo gemiye oldukça yakın bir mesafede bir denizaltı gemisi gör- müş ve zaten uyanık bulunduğun- 'dan gemiyi karasularımız içine doğru sevketmiştir. Gemi torpil yiyor k Gemi bu korkunç anları yaşarken Gdenizaltı gemisi fazla sürati sayesinde şpilebe yaklaşmış ve onun karasularımız içine girdiğine aldırış etmiyerek bir torpil atmıştır. Torpili yiyen gemi San- gak tarafından yaralanmış, bordası da parçalanmıştır. Açılan deliklerden içe- riye su dolmağa başlamış, gemi sağ ta- rafa yatmıştır. Vapur battı Süvari Bozcaadaya iltica İçin ma- kinelere tam yol vermiş, fakat maki- ne dairelerini su basınca tayfalar ken- dilerini denize atmışlar, bu sırada gemi karaya oturarak muvazenesini kaybet- miş ve Bozcaadaya 200 metre mesafede Panaya mevkiinde batmıştır. Bu sırada limandaki tahlisiye ve gümrük muha- faza motorları yardıma koşmuşlar ve bu sırada oradan geçmekte olan Kemal va- puruyle beraber batan geminin 37 kişi- den ibaret olan mürettebatını kurtar- mışlardır. Şu dakikada geminin yalnız direkleri su üstündedir. C.3 denizaltı gemisi Franko bayrağını çekiyor C.3 işaretini ve Franko bayrağını taşıyan denizaltı gemisi, şilebi batırdık- tan sonra suya dalıp kaybolmuştur. Kaptan karaya çıktıktan sonra telgraf- la İstanbul gemi kurtarma şirketine müracaat etmiş, bunun üzerine Alem- dar tahlisiye gemisi vaka yerine gön- derilmiştir. Alemdar gemisi Bc d ya giderek batan geminin bulunduğu yere varmış, kurtarma mütehassısları rahneleri çok büyük olan şilebin yüzdü- rülmesine imkân olmadığını söylemiş- lerdir. İstanbul - Ayvalık seferini yapmak- ta olan Kemal vapurunun kaptanı da bu hâdise hakkında alâkadarlara bir telgraf göndermiştir. Kaptan bu tel- Btafında şilebi batarken imdada koş- tuğunu ve mürettebatının kurtarıldığı- nı, kendi vapurunun da Ayvalığa doğ- Tu yoluna devam ettiğini bildirmekte- dir. Son iki hâdise münasebetiyle İs- panya hükümetinin Ankara maslahat- güzarı B. Rikardo Begonay Kalderon bize şunları söyledi: “— Birinci hâdiseyi öğrendiğimiz zaman bunu feci ve müessif bir macera gibi telâkki etmek istemiştik. Fakat a- radan iki gün geçer geçmez ikinci bir ispanyol gemisinin de gene Akdenizde kahpece bir tecavüze uğraması bizi meseleyle daha yakından meşgul olma- ya icbar etti. İlk önce batan geminin Buvarisi Krançesko kendisine Üüç yüz metre kadar sokulan denizaltı gemisini iyice görmüştü. Birlikte bütün ispan- yol donanmasını gösteren kataloga baktık. Süvari kendi gemisini batrran meçhul denizaltı gemisinin benzerini bulamadı. Denizaltı gemisi ne Frankonun ne de hükümetçilerindir Gayet sarih olarak söyliyebilirim ki ilk hâdiseyi yapan denizaltı gemisi ne âsi Frankoya, ne de meşru İspanya hükümetine aid değildir ve olamaz da... Bu denizaltı gemisinin hangi devlete aid olduğu hakkında hiçbir fikrim yok- tur, İkinci hâdise hakkında fazla bir Şey bilmiyorum. Bu feci tecavüzü aynı Meçhul denizaltı gemisi mi, yoksa bir başkası mı yapmış olduğu hakkında he- Nüz kati malümatım yoktur. Bunu an- tak son defa batan geminin tayfaları ğ:“nbuh geldikten sonra anlayabilece- Z. İkinci hâdise türk karasuları içinde Beçmiştir. Bu itibarla türk hükümeti- nin de bununla meşgul olacağı — tabit- dir. Bugün hâdise üzerinde türk hükü- Metiyle temas için teşebbüslerde bulun- dum, Hükümet erkânı manevralarda bu- lunuyorlar .İlk fırsatta kendileriyle hü- Ümetim namımna bu müessif hâdiseler kında resmen temaslarda bulunaca- &im, Bu hususta hükümet merkezime de - telgrafla malümat verdim. Maamafih türk hükümetinin karasularr dahilinde Bereyan eden hâdise münasebetiyle icah ULUS ir milyon Çinli asker Şanghay üzerine yürüyecek Lizbon ve Prag arasında siyasi münasebat kesildi Lizbon, 19 (A.A.) — Royter bildiri- yor: Portekiz hükümeti Çekoslovakya ile olan diplomatik münasebetleri kes- meye karar vermiştir. Hükümet çıkar- mış olduğu bir tebliğde bu münasebet- leri kesme keyfiyetini, Çeskoslovenska - Zebrokjovka fabrikalarına yapılmış olan büyük bir mitralyöz siparişini, Çekoslovakya hükümetinin müdahalesi üzerine, bu fabrikaların ifa etmemiş ol- masından ileri gelmiş olduğu suretinde izah etmektedir. İki hükümet arasında birçok notalar teati edildikten sonra ve, tebliğin id- diasına göre, Çekoslovak hükümeti bu notalarda haksızca bir yol tutmuş ol- masına binaen Portekiz, Çekoslovakya- nm hareketinin hakikt manâsını anla- mış, yani bu hareketin üçüncü bir dev- letin ağır basması üzerine ittihaz edil- miş olduğunun farkına varmış, bunun üzerine diplomasi münasebetlerini kes- meğe ve dün Prağ'daki portekiz elçisi- ile elçilik memurlarına Portekiz mena- fiinin himayesini italyan sefirine bıra- karak Çekoslovak hükümet merkezini terketmeleri için talimat göndermeğe karar vermiştir. Çekoslovakya basın bürosunun tebliği Prag, 19 (A.A.) — Çekoslovak mat- buat bürosu, bu sabah aşağıdaki tebliği neşretmiştir; Portekiz hükümeti, son zamanlarda bir çekoslovak silah fabrikası ile silâh satın almak pazarlıklarında bulunmuş- tur, Mezkür hükümet, hükümetin mu- vafakatini almak üzere dış bakanlığı- na müracaat etmiştir. Bu fabrikanın e- velce çekoslovak ordusuna karşı giriş- miş bulunduğu teahhüdleri yerine ge- tirmeğe uğraşmakta olduğu — görüldü- ğünden ve istenilen tipte silahların ta- yin edilen mühlet zarfında teslim edi- lemiyeceği anlaşıldığından Portekiz hükümetine Çekoslovak ordusunda kul- lanılmakta olan başka bir tip silâh için siparişte bulunması bildirilmiştir. Portekiz hükümeti, ilk tip silâh ü- zerinde ısrar etmiş, yeni teklifi, red ce- vabı addederek Pragdaki elçisini geri çağırmıştır. Çekoslovakya ile Portekiz hükümeti arasında siyasi veya diplo- matik bir güna anlaşmazlık mevcud ol- madığını biliyoruz. Bu sebebden dola- yı, ticari müzakerelerin diplomasi mü- nasebetlerini bir taraflı olarak resmen katetmeğe sevketmesi beynelmilel mü- nasebetler tarihinde yegâne bir hâdise- dir., ö Berlin, 19 ÇA.A.) — Havas ajansı muhabirinden, Çekoslovakya ile Portekiz arasında- ki diplomasi münasebatının inkıtar, al- man politik mahfillerinde büyük bir heyecan uyandırmıştır. Bu mahfiller, dost diye tavsif ettikleri Portekiz hü- kümetinin görüşünü Almanyanın pek iyi anlamakta olduğunu ve Portekizin milli müdafaasını teminden başka bir gaye peşinde koşmamakta bulunduğu- nu bildirmektedirler. eden her şeyi yapmaya kudretli oldu- ğundan ve yapacağından eminim. İkinci hâdisenin vukuu Akdenizde ispanyol gemilerine hayat hakkı olma- dığını gösteriyor. Yapılan tecavüzler pek feci oluyor. Batan gemilerin ikisi de İspanyada binlerce kişiye yiyecek götürürken insanlık hisleriyle telifi ka- bil olmayan bir tecavüze uğradılar. İ- kinci hâdise bu gibi hâdiselerin devam edeceğini gösteriyor. Bu itibarla bura- dan İspanyaya gitmek üzere bulunan gemilerimizi vaziyet düzelinceye kadar Akdenize çıkmaktan menedeceğim. E- sasen şu anda Karadenizde pek de faz- la gemimiz yoktur. Hükümetimden bu günlerde bu hâdiselere aid talimat bek- liyorum.,, t Gemilerin batırılması üzerine tadırlar. Şantungda General Hanguşu- nun Mareşal Çang Kay Şek'in em- riyle şimal cephesine göndermek üzere birçok fırkaları seferber et- miş olduğu haber verilmektedir. Dün japon müfrezelerine mü- him miktarda takviye kıtaları gön- derilmiştir. Dün çinliler tarafından altı japon gemisinin batırılmasına karşılık olarak japonlar da Çinin en eski ve büyük va- pur kumpanyalarından birine aid olan Şark rıhtımını - zaptetmişlerdir. Altı geminin batırılması yüzünden bunların sahibi olan japon kumpanyasının uğra- dığı zarararın 100 milyon yen olduğu tahmin edilmektedir. Şanghaydaki ja- pon ataşenavallik bürosu, Japonyanın bu mesele üzerine bütün tedbirleri ala- cağını bildirmektedir. Dün Çin tayyareleri Şanghayda gö- rünmemişlerdir. Japon tayyareleri muh- telif yerlerde hava hücumlarına devam etmişlerdir. Japon topçuları kısa bir mitralyöz ateşinden Sonra gece yeni- den Putung ve Natao'yu bombardıman etmişlerdir, Şafakla beraber tayyare ve topçu faaliyeti şiddetlenmiştir. Çin ve japon kıtalarının hareketleri Çin kıtaları Şanghaydaki B Tuklar rına devam etmişler ve bir parkla bir bahçeyi işgal etmişlerdir. Japonlar da- ha geride hazırladıkları mevzilere doğ: ru ağır ağır çekilmekt_edir. Bugün Çin tayyareleri Vosungda japon harb el lerini bombardıman etmişlerdir. İki gambot ve bir denizaltı gemisinde P giın çıkmıştır. Japon taarruzları Japonlar, biri tayyare Zemiği. o lan birçok çin gemilerinin bulünmak: ta olduğu Kaoçiao civarını tayyareler- le bombardıman etmişlerdir. Tapon ke taları Kiangvan'ı Vosuünğg'a bağlayaf küvvetlere taarruz ettiklerini ve ilerle- mekte olduklarını bildirmektedirler. Öteki cephelerde Japon kaynaklarından - bildirildiği- ne göre Nankovu müdafaa etmekte o- lan Çin hatlarının gerileri jiapon Bi yareleri tarafından bombardıman edil- miştir. Çinliler Şahar yakınındaki Şangtu- yu zaptetmişlerdir. Çin krıtaları Pekin ve Tiyençini hedef ittihaz ederek baş- ladıkları harekâta devam etmektedirler. Japon kaynakları Pekin - Sueiyuan hattını takib eden 89 uncu Çin fırkası- Japonlar Çinlilere ait bir rıhtımı zaptettiler Çinlilerin taarruza hazırlandıkları Şanghaydan bir görünüş Londra, 19 (Hususi) — Tokyoda çıkmakta olan japon gazeteleri, umumi muhasematın henüz başlamış olduğunu yazmaktadırlar. Şimdi Nankin'de toplanmış olan 800.000 kişi ile takviye edilmiş bulunan 150 bin Çin askeri Şanghaydaki japon mevzilerine taarruza hazırlanmak- nın, mevcudundan üçte ikisini kaybet- miş olduğu halde gerilediğini bildir- mektedirler, Japon tebaasının tahliyesi işi Fuşovdaki japon konsolosu bu şe- hirde olup sayısı 2350 yi bulan japon tebaasına, memlekete dönmeği tavsiye etmiştir. Kantonda da japon aleyhtarlı- ğı arttığından konsolsla japon tebaası buradan ayrılıp Hongkonga gitmiştir. İngilterenin Çin ve Japonyaya bir teklifi İngiltere Çin ve japon hükümetleri- ne bir nota vererek bunlari ımtiyıı_zlı bölgelerdeki askerlerini çekmeğe ve bu- ralarda askeri harekât yapmaktan ka- çınmağa davet etmiştir. Buna mukabil Fransa ve Almanya ile birlikte, japon- lar da dahil olduğu halde bütün yaban- cr menfaatlerini ve insanların hayatını korumağı tekeffül edeceğini bildirmiş- tir. Fransız hükümeti bu teklifi kabul etmiştir. Fakat ne japonlar, ne de çin- liler bu teklifi kabule yanaşmamakta- dırlar. M ütareke ihtimali yok Japon elçiliğinde bir zat, 13 ağus- tostan sonra olan muharebeler dolayı- siyle Şanghay meselesinin “mahalli bir iş,, olmaktan çıktığını, onun için mü- tareke yapma teklifinin şimdi Nankin tarafından icrası lâzımgeldiğini söyle- miştir. Amerika ve çin - japon anlaşmazlığı Ticaret bakanı, Amerikanın Çin ve- ya Japonyanın işini kolaylaştıracak bir tedbir almıyacağını söylemiştir. Amerika hükümeti, tarafsız kalmak suretiyle her iki tarafla da — dostane münasebetlerini idame etmek arzusun- dadır. Çin ağır topçuları ateşe hazırlanıyor Çin dış bakanlığı, yabancı deniz makamlarına yaptığı bir tebliğde, bü- tün gemilerini imtiyaz mıntakaları ö- nünde bugün bulundukları yerlerden beş kilometre uzaklaştırmak — suretile muüuharebe mıntakasını işgal — etmekte olan Japon gemilerine karşı Çin ağır topçusu tarafından açılacak ateşe he- def olmaktan sakınılmasını istemiştir. Japonlar Nankin'i bombardıman ettiler Nankin umumi karargâhından teb. liğ edilmiştir : Nankinin 130 kilometre cenubunda. | BASIN İCMALI | MANEVRA CUMHURİYET'te B. Peyami Safa, büyük Trakya manevraları dolayısiyle, bugünkü fıkrasında, manevranın mana- sını inceliyor ve diyor ki: Manevra yalancıktan bir harb değil, nafile trajik teferruatından ayrılmış ve mücadele prensiplerine irca edilerek ea saf mahiyetini bulmuş, ciddi ve hakikâ bir karşılaşmadır. Kanlı ve ölümlü harbların dram mü- elliflerini alâkadar eden ihtiras tarafın- dan ziyade, hakiki bir erkânıharbe heye- can veren kahramanlık, teknik ve me- kanizma tarafını merak edenler için ma- nevraların muharebelerden farkı pek azalır. Biz de, gazete sayfalarında bile olsa, yiğit ordumuzun manevralarına bir lo- cada değil, bir erkânıharb çadırında imi- şiz gibi halis bir asker tecessüsile ba- kalım. ARAB BİRLİĞİ TARAFTARLARI TAN'da B. Ömer Rıza Doğrul, Tür- kiyenin, genişleme- siyaseti takib et- tiğine dair bazı Londra gazetelerinde görülen muhabir yazılarına cevab veri- yor ve şöyle diyor: Bize kalırsa bu çeşit neşriyat, bir hakikati ifadeden fazla azami derecede dost olan ve bu dostluğu sağlamlıyam milletler arasına nifak saçmak için ya- pılmaktadır. Yoksa Arab Birliği cereya- nımı güdenlerin de her şeyden evel e- min olmaları icab eden bir nokta, Tür- kiyenin genişleme siyaseti takib ettiğimi söylemek, onun siyasetini ve siyasetinin hedeflerini anlamamaktan başka bir şey değildir. Türk siyasetinin ilk ve son he- defi sulh içinde yaşıyarak türk milleti- nin azami teali ve refahını temin etmek- tir. Hatay meselesi ise Türkiyenin ge- nişleme siyaseti takib ettiğini değik memleket haricinde kalmış bir türk ek- seriyetini hür yaşatmak hedefini takih ettiğini bütün dünyaya ispat etmiş bu- lunuyor. Bi Arab Birliği siyasetini takib edem- lere gelince bunlar ister hayal peşinde koşan ve milli enerjiyi israf eden kimse- lerden, ister samimi idealistlerden — ol- sunlar, her şeyden evvel Türkiye hak- kındaki düşüncelerini — doğrulturlarsa çok isabet ederler. Zaten biz onlardan dahi böyle şeyler düşünmediklerine ina- nıyor ve bu çeşit neşriyatın bulanık su- da av avlamak eseri olduğunu kabul e- diyoruz. AKDENİZDE BELİREN HAVA KORSANLARI a Haber'de B. Şekip Gündüz, Milliye- ti meçhul bir tahtelbahrin “Cindad de Cadiz” isimli ispanyol gemisini batırma- sı münasebetiyle yazdığı bir makalede KA A cavi CLER SAĞ yı lunmaktadır: “Asiler hükümetçilere Sovyetlerden yardım gittiğini vehmedegeldikleri için Çanakkale civarında pusu kurmuşlar ve hükümetçilere aid bir geminin Çanakka- leden çıktığını gördüler mi hemen üze- rine saldırmağa karar vermişlerdir.,, Eğer bu mâna hakikate uyuyorsa o bu d gemi pusu kurdukları yerlere çok uzak - olmıyan üsleri olduğuna veya bazı yerlerden ih- tiyaçlarını temin edebildiklerine — inan- mak lâzımdır ki bu doğru ise şimdiden sonra bu nevi hâdiselerin tekerrürüne şahit olacağımızı açıkça gösterir. seleğğe Akdeniz eskiden korsanların denizi idi. Korsanlık denizlerin vebasıdır. Me- deni dünya bir zamanlar elele vermiş ve bu vebadan Akdenizi kurtarmıştı. T -| Aal ıd F' k Üz ıl P | ğı kara korsanlık karşısında da ticaret yollarının emniyeti üzerinde hassas - lan devletler harekete geçsinler de Ak- deniz bir daha vebaya tutulmasa. Bu hal Akdenizin emniyetini koru- makta menfaati olan devletler için çok düşünülecek ve hiç ihmal edilemiyecek bir manzara arzediyor. Kuangtehde iki ve Litsuda bir japon tayyaresi düşürülmüştür. Japonlar Nankin tayyare meydanı- nr neticesiz bir surette bombardıman etmişlerdir. Bombalar etrafa düşmüş- tür. Civar mahalleler sakinlerinden ö- lenler vardır. Saat 17 de japonlar Nankini tekrar bombardıman etmeye başlamışlari

Bu sayıdan diğer sayfalar: