Ulus 18 Ağustos 1937 sayfa 2 | Gaste Arşivi

18 Ağustos 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

18 Ağustos 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ULUS 18-8-1937 ——— Z wHLÜBNAN NOTLARI ve Lübnan Turizm Lübnanım — ne kadar güzel ve tanınmış köy - leri varsa bura- larda su banyo ve elektrik te- sisatları tamam, kısmen tpobleli kısmen moble- siz evler kira- Iktır. Yazan: Burhan Belge übnan, dağlar arasında şöhreti, Ledebiyıtı ve şahsiyeti olan bir dağdır. İmparatorluk, ondan istifade et- mesini bilmemiştir. Büyük anneme, bir gün, “Lübnan nedir?” diye sorunca, ba- na “orada kara donlu kara suratlı gâ- vurlar oturur!” demekle, o mıntaka hakkındaki bir satırlık halk bilgisini de nakledivermiş oldu. — İmparatorluğun, böyle güzel ve enteresan nice semtleri wardı ki, ona dair olan malümat, böyle bir satırdan ibaretti. Her parça diğeri hakkında, bir satırlık fakat zehir kadar acı bir hiciv diliyle konuşur, yahud dü- şünürdü. Kılıncı ile kıtalar fetheden kudretin dimağ nahiyesi Enderunlarda çürüye çürüye, elinde kalan son parça- ları biribirine karşı dedikoduya, düşman- lığa ve nefrete sevketmek suretiyle tut- maya çalışırdı. Lübnan, Alp'lar kadar şaşırtıcı de- ğildir. Tirol gibi yeşil kadifeden omuz atkıları yoktur. Ormanlarının — oyası o kadar sık işlenmiş değildir. Toros'ların heybeti, onda yoktur. Fakat bütün bun- lara karşılık, kendine mahsus güzellik- leri vardır. Mısır'dan Anadolu yaylası- na kadar uzanan sahil üzerinde Lübnan, tek başına bir irtifa ve başlı başma bir iklimdir. Çölün nefesi onun tepelerine erişemez. İhtiyar Sannin'in başı, ağus- tos ayında da hem karlı hem dumanlıdır. M asallardaki padişah saraylarının direklerini, Lübnan'ın sedr'leri vermiştir. Bugün dahi o ağaçların bir- kaçındaki heybetten, onlara ancak ha- üç tane çocuğu, bize hizmet ettiler. A- şağıda bir inek ve bir buzağı vardı. Ta- raçanın bir kenarına ufak bir peyke iliş- tirilmişti. Bira, gazoz ve meyva satmak için. Gaz tenekelerinin içinde sardun - yalar, ortancalar ve karanfiller yetişti- rilmişti. O evden daha fıkarasını yol üzerinde göremedik. Onu dahi turizm, sulayıp yeşertmeye muvaffak olmuştur. Fakat... Lübnan'da bir de kilise var- dır. Ve bunun serveti, nüfuzu ve politi- kası vardır. İşte, ninemin “kara donlu ve kara suratlı” dediği insanlar, asıl bun lardır. Bunlardan, Lübnan cumhuriyeti ile birlikte bir diğer yazımda bahsede ceğim. Memlekette ruam mücadelesi Ziraat bakanlığı geçen sene Trak- yada yapmış olduğu Tuam mücadele- sinin bir devamı olmak üzere bu sene Kocaeli vilâyetinde Truam mücadelesi yapacaktır. Bakanlık bütün yurd için- de mücadelenin yapılmasını temin için bir program hazırlamıştır. Zootekni mütehassısı Naki Cevad yapılacak mü- cadele etrafında incelemeler yapmak ü- zere Kocaeline gitmiştir. Ziraat bakanlığı yapılacak ruam sa- vaşı için 26 baytar ve 11 sıhiye memu- ru ayırmıştır. Vilâyet içinde 9 kazada bulunan 13340 at muayeneye tâbi tutu- lacaktır. Savaş Kocaeli mücadele ve- terineri B. Ziya idare edecek, Trakya kanların balta değirebilmiş olacağını an- larsınız. Sonra Lübnan'ın iklim hususiyeti eş- sizdir. Yazın Yübnan'ın bu tarafında Akdeniz'in kıyıları tutuşur. Öte tara - fında, çöl bir fırmın tabanı gibi kızmış- tır. Lübnan'da halbuki, çamlar gölgele- rini sermiştir; rüzgârlar eksik değildir; pınarlardan buz gibi sular akmaktadır. Marifet 1.000 ve 1.500 metreye tırman- Maktadır. Eskiden bunu Beyrut - Şam treni yapardı. Ancak dört beş saatte, sizi Aley yahud Sofer'e bırakabilirdi. Bugün Lübnan'ın her tarafına asfalt kuşaklar çekilmiştir. Üç çeyrek saatte, yaz sıcağından kurtularak serin bir otel avlusuna yahud kahve taraçasına ka- vuşmak kabildir. Lübnan'ın ne kadar güzel ve tanın- mış köyleri varsa, buralarda bugün, su, banyo ve elektrik tesisatları tamam, kıs- men mobilyalı kısmen de mobilyasız evler ve odalar, kiralıktır. Önümde Lübnan'da ev yahud oda kiralamak is- tiyenlere mahsus bir progpekt duruyor. Buna göre 4.800 ev, kiralıktır. Fiatları da yanı başlarında yazılıdır. Bir mev- simlik kira, bizim paramızla 20 lira ile 350 lira arasındadır. vlerin değilse bile, köylerin hep- sinde telefon vardır. Lübnan'ın suları yahud arkeolojik servetleri bakı- mından gezilecek ne gibi yerleri varsa, bıraktığımız bir müstakil sancak ile bir kaç kazamızda, turizm işi bu kadar esas- Büyük ve orta oteller bu 4800 evlik prospektten hariçtir. Beyrut, Trablus Şam, Zahle gibi şehirler, keza. Lübnan'ın her tarafında asfalt cad- deler yahud birinci sınıf şoseler yapıl- mış olduğu için, otomobili olanlar, üç dört hafta içinde, onun her noktasını do- laşabiliyorlar. Akşamları eğlenmek iste- diler mi, gene üç çeyrek saatte Beyrut'a iniyorlar. Beyrut'da her türlü eğlence, ucuz fiat, temiz servis ve Avrupat kon- for dahil olmak şartiyle mevcuddur. Lübnanlı, güzel bir insandır. Büyük annemin dediği gibi “kara donlu ve ka- va suratlı” değildir. Çocuk iken ondan korkutulmuştum. Fakat bu sefer onun yol üzerindeki en fikara evinde öoturdum ve bir kahve ictim. Evin sahibi kadının ücadele müfettişi B. Şefik de teftiş yapacaktır. Komiserlik imtihanıma girenler Emniyet genel direktörlüğü 5 tem- da yapılan komiserlik imtih giren polislerimizin imtihan evrakları- nm $ k | - 1 * İ ır. Halk şarkıları Bir heyet dün tetkik gezisine çıktı Orta ve Şarki Anadoluda halk şar. kıları toplamak için bir heyet teşkil edilmiş ve heyet dün yola çıkmıştır. Heyet, Riyaseti cümhur flârmonik or- kestrası şef muavini BB. Hasan Ferid, Necil Kâzım, Ulvi Kemal, Halil Bedi, Gazi Terbiye Enstitüsü fizik asistanı Arif ve Sivas Muallim mektebi musiki muallimi Muzafferden mürekkebdir. Heyet bazan iki grup ve bazan da toplu bir halde çalışacaktır. Uğrayaca- ğı yerler Sivas, Malatya, Elâziz, Erzin- can, Erzurum, Rize, Trabzon ve diğer Karadeniz sahilleridir. Bu heyet bilhassa halk şarkıları top- layacak, mahalli Halkevleri ile beraber çalışacaktır. İcab ettikçe köylere kadar uzanacaktır. Heyet halk şarkılarını plâğa ala- caktır. Birinci sınıf hâkimliğe namzed gösterilen adliyecilerimiz Adliye bakanlığı ayırma komisyonu birinci sınıf hâkimliğe namzed gös. terilecek hâkim ve müddei umumileri tesbit etmiştir. Bunlar terfi etmek su- retiyle temyiz azâsı olabileceklerdir. Listede isimleri olmayıp da kendileri- ni terfia şayan görmekte olan hâkim ve müddei umumiler bir ay içinde ayırma komisyonunun bu tesbitine itiraz ede- bileceklerdir. Terfia lâyık görülenleri yazıyoruz: İstanbul hâkimi BB. Atıf Enan, ce- za işleri genel direktörü Haydar, Çan- kırı reisi Tahsin, İzmir ikinci hukuk reisi Bilâl, Edirne reisi İbrahim Hak- kı, İzmir hâkimi Mustafa, Muğla reisi Süleyman Mesud, adliye baş müfettişi Muharrem Rahmi ve Necmeddin, An- talya reisi Necati, İzmir hukuk reisi Hüseyin Hüsnü, Temyiz mahkemesi ra- portörlerinden İzzet Zeki, adliye baş- müfettişlerinden Sırrı, İzmir - ticaret reisi Necati, İstanbul ikinci ceza reisi Kemal, Ankara ikinci hukuk reisi Na- ili, Konya reisi Sadık, adliye başmü- fettişi hukuk işleri genel direktörü Şi- nasi, İzmir müddei umumisi Asım. Van gölünde yeni vapurlar Yeni işletme merkezinin bulunduğu yer bugün bir kaza manzarası aldı Van gölünde vapur işletmesinin ıslahı oradaki münakalâtın ihtiya- cı tatmin edecek kadar mükemmel ve muntazam bir hale konması için bir senedenberi çalışılmaktadır. Oradaki gemilerin eski ve küçük olma- sı itibariyle yeni gemilere ihtiyaç vardı. Bu ihtiyacı tatmin için ilk ham- le olarak Ekonomi bakanlığı iki gemi paptırmıştı. Bunlar İstanbulda fabrika havuzlarda inşa edilmiştir. Ankara - İstanbul yolu tamir edildi Bolu, 17 (A.A.) — Yıllardanberi bo- zukluğu ile gidiş gelişi çok sekteye uğratan Ankara - İstanbul yolunun Bo- lu vilâyeti dahilindeki Bolu dağı kıs- mı dört aylık bir çalışmadan sonra ta- mamlanmıştır. Bütün vesait yeni ta- mir edilen yol üzerinden rahatça geç- meğe başlamıştır. İzmitte elektrik İzmit, 17 (A.A.) — İzmit belediye- si kâğıt fabrikasından aldığı elektriği kendi tesisatına bağlamış ve 15 ağus- tos akşamından itibaren muvaffakıyet- Hi tecrübeler yapmıştır. 30 ağustosta açılma töreni yapılacaktır. Bolu köylerinde telefon Bolu, 17 (ALA.) — Bolu merkez kazasının 196 köyünden 188 köyü tele- fonlarla merkeze bağlanmış 8 köyün telefon tesisatı da bitmek üzere olup 1 eylül 937 de bütün köylerle merkez arasında telefon muhaberesi temin e- dilecektir. Köylüler çok memnun olup köylerine telefon çekilmesinde istical ve birbirleriyle müsabaka etmektedir- ler. Halkevi avcılarına ilân Ankara Halkevi — Başkanlığından: Evimizin spor şubesi avcılar kolu her sene olduğu gibi bu sene de ağustosun yirmi dokuzuncu pazar günü av başla- ma bayramını Nenek koruluğunda kut- layacaktır. Halkevi spor şubesi avcılar koluna kayıtlı her avcının malümat al- mak üzere her gün saat 17 den on do- kuza kadar Halkevi Sekreterliğine mü- racaatları rica olunur. Kaçak yol konserve yol Şehirler, bir yurd bünyesinin uzuvları ise, yollar da belkemiği- dir. Fakat acı ile tekrar edelim ki, Anadoluda bu belkemiğinin çok yerde mevcud olmadığını görürüz. O zaman düz ovalar, yalçın dağlar, bu kemiksiz vücudlariyie, b miıyan Anadolu yollarını gözünün önüne getirince kendi kendine hay- ret ediyor: — Bu yol yazısı nasıl bu kadar çabuk yol buldu da yurdun en u. zak taraflarına kadar bu kadar sü- ratle gidebildi? * Hayat sigortası hanelerde bir merdivenin muhtelif basamakları içinde kıvrılabilen ke- miksiz, daha doğrusu — mafsalları çok oynak “yılan adamlara” ben- zer. Çünkü şose, kaldırım ve parke yerini, sanki namütenahiliğe doğru uzanan yumuşak, kıvrak, büklüm büklüm keçi yollarına bırakmıştır. Bazen şöse vardır. Fakat bu şo- se o kadar sert, o kadar kambur ve o kadar iğri büğrüdür ki, çok ke-e sel yatağını andırır. Fakat bumur yanına, kaçak, rahat, toprak bir yol yaslanmıştır. Cenubta bu yollara “kaçak yol,, derler, Şosenin ismi de “konserve yol,, dur. Çünkü nasıl sebze olma- dığı için könserve yenirse, kışın da kaçak yol su içinde bulunduğu za- man bu könserve yol kullanılır. ll Arkadaşımız Burhan Belge “yol,, diye bir yazı yazmış, ve Anadoluda “yol,, suzluktan acı bir dille bah- setmişti. Şimdi eli taşra g leri geliyor. Hemen hepsi bu yazıyı ay- nen almışlar en mutena yerlerine koymuşlardır. İnsan ucu bucağrı sanki belli ol- Con Smit isminde bir ingiliz Avus. turalyaya giderken karısı lehinde 15.000 ingiliz liralık bir bayat sigor- tası yaptırmıştır. Yani eğer kendisi bir kazaya kurban gidecek olursa, gi. gorta kumpanyası bu parayı karısına verecekti. Yolda gemi bir kazaya uğradı ve battı. Kimse kurtulamadığı haber verildi. Fakat Con Smit bir tahta parçasma tutunmuş oradan ge- çen bir başka vapur tarafından alm. mıştı. İngiliz bu vapurla Sidneye gel- di ve oradan kain biraderine şu tel. grafı çekti: Hayattayım, Fakat karıma birden- bire söylemeyin.,, Normandi süvarisi. Normandi transatlantiği kendi — ve- korunu kırdı. Kazandığı mavi - kordela gittikçe uzunlaşıyor. Fransaya büyük şe. ref kazandıran dünyanın en büyük va - purunun süvarisi Torö artık tekaüd ol- mak üzeredir. Kendisine sormuşlar: — Tekaüd olduğunuz zaman ne ya- pacaksınız? Suvari gülerek şu cevabı vermiş: — Her iyi bahriyeli gibi, yüzme öğ- reneceğim!. Almanyada çalışan kadınlar Doktor Frank isminde bir alman feministi, Almanyada çalışan kadın- ların mikdarımı hesab etmiştir. Bu he- saba göre Almanyada 12 milyon ka- dın iş sahibidir. Bu, genel nüfusun beşte biridir. Almanyada 7.000 ka- dın avukat, 6.200 kadın dişçi, 53 ka- dın baytar vardır. Halbuki Fransa- da ancak bir tek kadın baytar mev- cuddur. Büyük endüstride çalışan kadınların mikdarı ise 8.000 e baliğ olmaktadır. ll Bu fabrika havuzlarda yalnız türk mühendis ve işçisi çalışmak- tadırlar. Gemiler İstanbul şanti- yesinde yapıldı, kuruldu. Sonra tamamen söküldü ve her parça numaralanarak trenle Diyarbeki- re oradan kamyonlarla Vana ka- dar sevkedildi. Gemiler orada tekrar kurularak 6. 8. 937 tarihinde Bitlis ve Van vilâ. yetinden ve kazalardan gelen halkın coşgun tezahürleri arasında kızaktan göle indirildi. Bu suretle Van gölünde elektirik, kalorifer ve her türlü kon- foru haiz modern gemilerle seyrise- fer imkânı temin edilmiştir. İkinci ge- mi de bir aya kadar indirilecektir. Bu- nun da adı “Bitlis,, olacaktır. Göle indirilen bu gemiler en çok 13 mil ve 10 mil daimi servis süratine maliktir. Geminin birinci mevki kama- raları, lüks yataklı vagonlar sistemin. dedir. Salonlar gayet zarif döşenmiş- tir. O havalinin şiddetli soğuk yap- ması itibarile her sınıf yolucu kamara. ları kaloriferletrmükemmel teshin edil- mektedir. Gemilerin güvertesi de müteaddid kamyon ve otomobil nakledecek bir şe- kilde yapılmıştır. Bu gemilerden biri Van gölünün garb cenubu sahilindeki yeni- tesis edilen işletme merkezinin bulun- duğu Tug iskelesinden kalkarak gölün cenub sahilindeki Reşadiye ve — Yavaş iskelelerine uğrıyarak Vana ve oradan da gölün şimal sahilini takiben Erciş, Adilcevaz, Ahlat iskelelerine uğrayıp gene Tuga dönmek suretiyle sefer yap- maktadır. Diğer gemi ise Tug iskelesin- den başlıyarak evvelâ şimal sahilini ta- kiben Vana ve oradan da cenub sahili- ni takiben Vana gelmek suretiyle sefe- rine devam etmektedir. Vesaiti nakliyede yapılan bu yeni - liklerden maada yeni tesis edilen işlet- me merkezlerinde bir çok umran eserle- ri vücüde getirilmiştir. Bir sene evvel hâli bir araziden ibaret olan bugünkü işletme merkezinin yeri bugün âdeta kü- çük bir kaza merkezi halini almıştır. Bu- rada demir çatılı kârgir muazzam bir fabrika, güzel bir otel binası, işletmenin çalışma bürolarını havi bir bina ve ay - rıca memurların ikametine mahsus beş bina, yer altındaki benzin ve mazot tank- ları vardır. Büyük bir iskele yapılmış ve birçok depo ve garajın da yapılmasına devam edilmektedir. Bu suretle vücude getirilen işletme merkezi daha şimdiden büyük rağbet görmüştür. Bitlis halkı hafta tatillerini geçirmek için otobüsler- le buraya gelmektedirler. Bitlis ile Tug arasında muntazam otobüs seferleri ya- pılmaktadır. Aynı seferler Vanın İskele köyü ile Van şehri arasında geçen se - denberi devam etmektedir. Buna mukabil çalışan ç an- nelerin mikdarı çok azdır. Vasati o- larak alman kadınları ancak 25 yaşı- na kadar çalışmaktadırlar. Saadetin beş şartı Evl ve boş lel meşgul olan yabancı bir hâkim, bir genç kızlar mektebinde mükâfat da- ğıtma töreninde bulunmuş ve tören | S M .. iyle İzmit'den Dumlupınara bir heyet gidiyor İzmit, 17 (A.A.) — 30 ağustos za- fer bayramında Kocaeli vilâyetini tem- silen Dumlupınara 3 kişilik bir heyet gidecektir. Bu heyet meçhul asker â- vilâyet bir çelenk ko. bid bittikten sonra genç k a hay mesud olmak için şu beş nasihati ver- miştir. 1 — Evlenmeden evel iyice düşü- -— ** Al ve y tar $ | - nızı hesaba katınız! 2 — Fikir hürriyeti isteyiniz ve masraf listelerinizi birleştiriniz. 3 — Mütekabil samimiyet prensi- pini kurunuz. 4 — Alış veriş yapmayı ve yemek pişirmesini biliniz. 5 — Maddi konforun kâfi olmadı- ğını, iyi bir izdivaçta biraz ideal ve şiür de bulunduğunu hatırlayınız. Mesud olmak için bu beş madde- yi adamakıllı ezberlemek mi ve tat- bik etmek mi lâzım?.. Va seccsa erecen HAVA Gölgede 35 derece Dün şehrimizde hava açık ve rüz- gârlı geçmiştir. En yüksek sıcaklık gölgede 35, güneşte 61 dereceye kadar çıkmıştır. Meteoroloji İşleri Genel di. rektörlüğünden verilea malfima'a göre dün Trakya ve Şarki Anadoluda hava bulutlu diğer yerlerde açık geçmiştir. Dün en düşük 1sr Kayseride 9, en yük- sek ısı da İzmir ve Adanada 32, Edir- nede 34, Eskişehirde 35, Balıkesirde 36, Diyarbekirde 37 derece olarak kayde- dilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: