Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
7 VULUS —— 13-6-1937 ( Başı 6. ıncı sayfada a reterimizin dediği gibi türk ulusunu bir vasıfla ifade etmek lâzım gelirse, çiftçidir, deriz. Çünkü elimizdeki ista- tistiklere bakarasak nüfusumuzun umu- munu ele alırsak bunudn yüzde 80 i köy. lerde oturuyor, köylerde tamamen çift- çidir. arkadaşlar. Bir ulus ki heyeti umumiyesinin ©, 80 i çiftçi demektir. Hulâsa esas iş çiftçi işi demektir. Atatürk bugün bu sahada önderlik ederek türk ulusunun ©4 85 ini teşkil eden köylerin kalkınma- sr işinde hepimize nümwne ve misal o- larak kendisine yaraşan büyüklükle bu- gün heyetimize, meclisimize gelen mek- tublar bu işe ne kadar büyük ehemiyet verdiğini bir daha tebarüz ettirmiştir. Büyük vazifemiz Arkadaşlar, dünya uluslarına karşı 10 uncu yıldönümünde söyledikleri bü- yük nutkunda Atatürk; türk ulusu, sen tarih ve ırk itibariyle her ulusun fev- kinde bir ulussun, sen her ulusun fev- kinde mevkiini tutmak için ilerle de- miştir. Bütün milletler arasında en ile- ri mevkii tutmak için 95 80 i teşkil e- den köylerin kalkınması işi ile büyü. ğümüz başta olduğu halde hepimizin bütün feragatle çalışmağı bir kere da. ha üzerimize alryoruz. Dünya nazarın. da bu müsabakayı kazanmak için vazi- fenin ne kadar ehemiyetli ve kudsi ol- duğunu hepimiz takdir ederiz. Bu sene umumit kalkınma ve su işinde aldığımız tedbirlerle bu işe ne kadar ehemiyet verdiğimizi gerek hükümet, gerek mec- lis; büyük Atatürk'ten aldığımız ilham- la bu işi ne kadar benimsediğimizi Çi- kardığımız kanunlarımızla da teyid et- miş bulunuyoruz. Arkadaşlar; Atatürk köy kalkmma işine nümune olarak çiftliklerini bü- tün tesisatiyle bu kalkınma idaresinin emrine, hükümetin emrine bırakarak, bu verimli işe önderlik ediyor. Esa- sen her işte kendilerini önder görmeğe alıştığımız için Atatürkün bu büyük hediyesi karşısında kendilerine karşı * bir daha minnet ve sadakati izhara bü- yük bir vesile bulmuş olacağız. Atatürke tekrar minent Arkadaşlar; gerek köylerimizin ge- rek şehirlerimizin başladığı işlerde mu- vaffak olmaları için çalışmalarında bi- ze daima feyiz kaynağı, ışık metnbar olan büyük Atatürk'ü bu kürsüden bir daha hürmet ve minnetle anar ve tazim. lerimi arzeylerim. Türk milletine en büyük mükâfat Nakiye Elgün (Erzurum) — Arka. daşlar, Atamızın bu büyük ve dünya hazinelerinden kıymetli hediyesine na- il olan türk milletinin vekilleri sıfatı ile, izin verin ilk önce sizi tebrik ede- yim"' ondan sonra sözüme baslıyayım. Ne mutlu türk milletine ki kendisini kurtaran, yaşatan yürüten bu Atası 0- na sevgisini kendi varmı vermekle te- barüz ettirmek istiyor. Türk milleti için bundan büyük mükâfat, bundan büyük, bundan değerli ne tasavvur e& dilebilir? Atatürk'ümüz bizim semamı- za doğduğu gündenberi her manevi Sa- hada bize nur, feyiz, ışık verdi. Şimdi maddi sahad- da varını türk milletine hediye etmekle onun refahmı, onun köylüsünün kalkınmas nı emel edindi- ğini ve onu sevdiğini tebarüz ettirmek istiyor. Ne mutlu türk miltetine ki bu- na mazhar olmuştur. Arkadaşlar, bu yüce kürsüden bu sevgiye mazhar olan milletin bir veki- li sıfatiyle o Ulu Atam'a hitab ederek diyorum ki çok yaşa ve senin sevgine lâyık olan dünya hazinelerinden daha değerli bir armağan olan türk milleti- nin vekili, sana afiyet dilerken diyo- rum ki çok yaşa Atatürk ve senin ide- allerin uğrunda bütün türk milleti on- ların tahakkuküu için bütün kabiliyetini vermeye ve senin İçin ölmeğe hazırdır. (Alkışlar). Ferd yok, cemiyet VaT Ruşeni Barkın (Samsun) — S_aym arkadaşlar benden evvel söz söyliyen kıymetli hatibler ve bilhassa büyük hükümet şefimiz İsmet İnönünün bü- yük sözlerinden sonra söz söylemek çok güçtür. Fakat bu büyük işde pel nim sezdiğim bir iki noktayı söylemek- ten de kendimi alamıyorum. Atatürk, kim bilir, belki de doğdu - ğu gündenberi! belki de kendisinin he- nüz kendisini anlamadığı daki beri, yarattığı, yaptığı, serdiği ortaya at- tığı iyiliklerin haddi hesabı nedir, onü bilmiyorum ve kendisinin de bunu kav - rıyacağına ben inanmıyorum. Batarken, bir millet nasıl kurtulur? Bunu yalnız türk milletine değil bütün geri kalan milletlere, “Böyle kurtulur!,, dedi, Kim- senin zaferi idrak edemediği, anlıyama- dığı dakikalarda, zafer böyle kazanılır,, dedi. Tarihi biraz karıştırırsak, osmanlı ta- rihinin hattâ çok büyük diye kaydettiği devlet şahsiyetleri, yani padişahların içinde en değerlileri dahi kendi servet - leri için titremişler; bunların servet top- lamak için kelle kestiklerini çok iyi bili- yoruz. Servetlerini saklamak için hususi hazineler dahi yapmışlardır. Hazinci hassalar çok büyük, çok geniş sahalarda çalışmışlardır. Hazinei hassaların enka- zı hâlâ eski imparatorluğun toprakların- da duruyor - ve onları varislerine, liya- katsiz, meziyetsiz varislerine maledebil- mek için bugün beynelmilel avukatlar bile uğraşıyor. Atatürk varlık, hayat, kurtuluş inkı- lâbcısı, fakat aynı zamanda bugün yap- tığı bu işle de diğer yeni bir inkılâbcı ol duğunu da bize gösteriyor. Ferd yok ce- miyet var bu düsturü eskidenberi işi - tiyoruz. Fakat bu nereye kadar daya- nır ve nasıl yaşar bu düstur. Onu da bügün bize öğretti. Atatürk bize şunları söyliyor- Çocuk- lar böyle çalışın, çorak topraklarda bu su- retle varlık yaratın ,böyle müesseseler kurun, inkişaf ettirin, yurdda, milletini- ze böyle derseler verin. Ancak milletini- ze böyle hayırlı olursunuz. Bence Atatürk her vakit, her şeyde bütün zekâsını, irfanını, karakterini, ru- hunu, yaratıcılığını her şeyini, bu mille- te, bu toprağa hediye etmiştir. Birçok defalar ğazetelerde okuyoruz. Birçok milyonerler Rokfeller, şunlar, bunlar hayırlı işler yapmış servetlerinin bir kıs mını bu işlere vermiştir. Fakat ben öy- le bir Rokfeller tanımıyorum ki yaşar - ken dahi bütün varlığını, bütün serveti- ni çıkarsın, milletine versin. Bize Ata - türk çalışın, yükselin, ve haklı olarak, meşru olarak dahi kazandığınız her şe- yi milletinize ciro etmeyi bilin ve bunu öğrenin, ancak böyle yaşayacaksınız ve ancak böyle layemut Türkiye ebediye' ve bütün milletlerin fevkinde yaşayacak- tır. (Bravo sesleri, alkışlar). Türk milleti bir haznedir Berc Türker (Afyonkarahisar) — Sa yın arkadaşlar, bendenizin hatipliğim yoktur, Müsaade buyurun, Atatürk ismi- ni işttiğim Zzaman kalbim — muhabbet, sevda ve perestişle dolar. Atatürk ismi burada yadedildi. Bendenizi af buyuru- nuz. Burada ona karşı olan hürmeti heyeti âliyeniz muvacehesinde yadede- — yim. Atatürk bu memleketi, bu milleti kurtardı. Ve bunu yaptıktan sonra türk milletinin bir hazine olduğunu bilirdi. Türk milletinin hazine olduğu eski de - virlerde unutulmuştu. O devirlerin diri- janları bu türk milletini, gayet meziyet- Ni ve necib olan türk milletini uyutmuş- tu. İşte Atatürkün büyük eseri bu mil - leti uykusundan uyandırmak oldu. Bu milleti kurtardıktan sonra kendisi bü - yük bir rehber oldu, çiftlikler yaptı, ti- caret gösterdi, rehber oldu. Bugün bize yaptığı, memlekete yaptığı hediye bü- yüklüğün büyüklüğüdür. Kendi ulvi kal- binin, kendi ulvi maksadının eseridir. Binaenaleyh bundan dolayı bütün millet namma bendeniz de haddim olmıyarak teşekkür ve tazimlerimi ar deyi Sonra Atatürkün mukaddes namı baş- ka bir şey daha yaptı: Ecnebi tesirleri altında kalan bir takim çirkin şeyler var- dı bunların hepsini muhabbet ve vah - dete kavuşturdu. Bugün ekalliyetler ba- gırıyorlar, ne mutlu bize ki türküz, di- yorlar. Bendeniz de bunlara iştirak edi - yorum. Sonra bir takım ecnebiler; sizi yeminle temin ederim; ne mutlu size ki türksünüz, diyorlar, bizim memlekette böyle nizam, intizam ve muhabbet bula- mıyoruz. Allah bu milleti yaşatsın, Ata- türkü yaşatsın, büyük devlet adamımız İsmet İnönünü yaşatsın. (Bravo sesleri, sürekli alkışlar). Büyük bir haslet Durak Sakarya (Gümüşhane) — ÂAr- kadaşlar, burada hitabetimden değil he- yecanımdan bahsed dan duramadım, bu kürsüye çıkıp bir iki söz söylemek istedim. Bu fazla he- yecanımdan söyliyeceğim sözlerin bir kısmını da unutursam, insicam ve mü- nasebeti kaybedersem kusuruma kalma- yın. Arkadaşlar, Atatürkü hepimiz ve bü- tün dünya bilir ki yüksek bir şahsiyet olarak yaratılmıştır. Dünyada insanlar iki şeye haristir: birincisi para, ikinci- si de mansıb, rütbe ve memuriyet, Ata- Yalnız bugün vermemiştir. Atatürk, milli mücadeleye atıldığı gün ünifor- $ H yorum, 1€y masını da vermiştir. Bilhassa bunu ha- tırlatmak isterim. İşte Atatürkte her- kesin fevkinde olan büyük bir haslet vardır. O ne paraya, ne rütbeye itibar eder, bir şahsiyet değildir. Onun yalnız bir ideal ve mefküresi vardır. Türk mil- letini yaşamtak ve yükseltmek. Atatürk bize yalnız rütbesini ve servetini ver- medi, daha çok şeyler verdi. Bize yıkıl- maz, kırılmaz sönmez şuleli istiklâli de verdi. Atatürk, memleketin her ta- rafına refah, servet, kültür verdi. Medeni olan türk milletini tekâmü- le doğru yürüttü ve bugün de yürüt- mektedir. Atatürkün vasıflarını benim nâçiz ağzımın bu kürsüden tavsif etmesine imkân yoktur. Arkadaşlar; Atatürkün vasıflarını söylemekle bitirmeğe imkân — yoktur. Yalnız şunu söyliyeyim ki tarihte gör- düğümüz büyük dâhiler, büyük kuman- danlar Atatürkün o yüksek dehâsına karşı boyun eğmelidir. Hattâ İskender- ler, Dâralar bile Atatürke karşı boyun eğmek mecburiyetindedirler. Çünkü A- tatürkün milletine karşı yaptığı feda - kârlığı tarihteki büyük adamların hiç biri yapmamıştır. Sonra arkadaşlar, İsmet İnönü gibi kudretli ve kuvvetli bir arkadaşa nail olduğundan dolayı Atatürkü de bu hu- susta bendeniz tebrik ederim. İsmet İ- nönü on senedenberi hükümetin başın- da bulunarak hükümetin bütün şuaba- tında yapmış olduğu ileri hareketler hiç kimsenin gözünden kaçmamıştır, Ve kaçmamaktadır. Bu kürsüden o Büyük İnsana bütün millet namına hürmetlerimi takdim et- mekle kesbi şeref eylerim. (Alkışlar). Tarihi bir gün yaşıyoruz Muhittin Baha Pars (Ordu) — ÂAziz arkadaşlar, bugün tarihi günlerimizden birini yaşıyoruz. Fakat fevkalâde gün-, lerimizden biri. Atatürk için bu memlekete malını vermek gayet basit bir şeydir. Çünkü Atatürk bu memlekete kendisini kal- betmiş ve millet içinde kendisini kay- betmiş ve milleti kendisinde toplamış bir şahsiyeti âliyedir. Atatürkün ver- diği şeyleri saymakla bitiremeyiz. Bu verdiği şey manâsı, mahiyeti, delâleti itibariyle o kadar büyüktür. Çünkü şim- diye kadar hiçbir büyüğün yapmadığı- nı gene Atatürk yapmış oluyor. Atatürk bize ne vermedi. Burada konuşmak hak- kını veren o değil mi? Gözlerimize bu ateşi veren o değil bir bayrak, en yüksek bir bayrak veren o değil mi? Malını vermiş; Atatürk İ- çin malmı vermek gayet basit bir şey. Fakat dediğim gibi, mahiyeti itibariy- le çok büyük, köşede bucakta — kalmış zekâları çıkararak memlekete bir kül- tür istikameti veren Atatürk, göze gö- rünmez kabiliyetleri çıkararak memle- ketin namütenahi kudret ve kabiliyetle- rini yetiştirmeğe sebeb olan A bize nihayet kendisinden sonra bu mil- letin işlerine vazıyed edecek, kendisiy- le beraber çalışan ve millet işlerinde kendisinden sonra gelerek kendi işle. rini tevdi eden, kendisinden sonra ge- len mevkie İsmet İnönünü getiren Â- adeti için, onların müstakbel refahları için lâzım olan şeyleri düşünmekle meşgul. Ona şöyle hitab ederek sözüme nihayet vereceğim. Gez, dolaş her yerde, her kalbe nurunu saç! Gez, dolaş milletinin bahtını aç . ufkunu aç. (Alkışlar). Yaşar Özey'in sözleri — Bir ziraat- Yaşar Özey (Manisa) çi sıfatiyle bir iki cümle ile bu büyük eseri arzetmek istiyorum. Dışardan gelen ve görenlerin, sa- lâhiyettar mütehassısların hayret ve takdirlerle tabiatla mücadelenin bir timsali saydıkları ve ziraatimizdeki ye- niliklere yol açan ve Büyük Önderimi- zin ziraat sahasındaki dehasının tecel. lisi olan bu eserleri ve bu defa da gös. terdikleri yüksek feragatleri önünde eğiliyorum. (Alkışlar). Fevkalbeşer Türk'e saygı Benal Arıman (İzmir) — Arkadaşlar, şimdi hep beraber haber aldık ki Ata - türk çiftliklerini hazineye verdi. Ben bu haberi duyunca, hissettiğim sevinçten limeleri bulamıyorum. Arkadaşlar, zaten Atatürk her şeyi- ni, kalbini, ruhunu, düşüncesini, rahatı- nı, gecesini, gündüzünü, her şeyini her şeyini, bu millete hasretmiş, vermiştir. Memleketin terakkisi, milletin kal - kınması için kıymetli varlıklarını hasre- den bu büyük, bu fevkalbeşer büyük tür- ke bu kürsüden sarsılmaz inan ve sevgi- lerimi, bitmez, tükenmez teşekkür ve saygılarımla sunarım. (Alkışlar). Çorak yrelerde zengin vahalar Cemal Hüsnü Taray (Bolu) — Arka- daşlar, çorak yerlerde zengin vahalar yapan Atatürk bunları bugün milletine hediye etti. Esasen kendinin maddı ma- nevihangiıemtivııdırkimilkuhe - diye edilmemiş olsun. 'Taksim edilen bir milletten bütün dünyanım hürmet etti- ği bir varlık vücuda getiren dâhi, mille- te, tâ kendisini tanıdığımız gündenberi feda etmiş değil midir? Çorak addedilen bir memleketten dünyanın hürmet etti- ği bir millet yaparak dünya tarihine he- diye eden büyük Atatürk bugün de ge - ne o memleketin muayyen bir sahasında çoraklardan yaptığı feyizli yerleri de millete hediye ediyor. Hiç şüphesiz bun- larla kendisine hâs olan büyük dersleri bir defa daha tekrar etmekte, çorak yer- lerden milletin kudreti ile neler yapılabi- leceğini ve türk köylüsünün bu toprak- lardaki haklarının ne suretle yerine gele- . Fakat müsa- bileceğini ade buyurunuz da bunlardan daha mü - him ve inkılâb tarihimizde hakikaten bir dönüm noktası teşkil etmekte olan bir noktayı da tebarüz ettireyim. Bu vaziyetle Atatürk milleti kurtar- mak hususunda yaptığı mücadeleye işti- rak etmek şerefini kazanmış türk inkı- lâbaılarına, türk inkılâb tarihi önündeki yeni vazifelerine kati bir işaret daha yap mışlardır. İnkılâbeların en ilerisinde, en ileri hareketlerin daima başında ve istikbalin hiç teayyün etmemiş en gizli icablarını bilen en kati ve vazıh surette sezip de milletini haberdar eden ve mil- letin vazifesini işaret eden Büyük Ata - türkün bu yeni işareti ümid ediyorum ki, türk inkılâbcıları tarafından, inkılâb tatürk değil mi? Onun bu lekete karşı namütenahi işleri arasında mille- te yaşatmı.k kuvvetini, kabiliyetini, İti. madı nefsi veren O değil mi? Ve bir Atatürk mektebi yaparak herkese ma- tarihini, milliyetini anlatan, li- sanını veren, yeni bir lisan vücuda ge- tirerek, yani lisanın kendi mahiyetini bahşeden, türk milletini tarihte ve li- sanda şahsiyet sahibi yapan o değil mi- dir? Heyecanım ve bu büyük müjdeye birdenbire muhatap olmaktan mütevel- lit tahassüsüm, söylemek istediklerimi söylememe müsaade etmiyor. Daha dün gazetede okudum. Bizim memlekette ilk defa olarak bir bayan fen doktoru olmuş. Bu da Atatürk'ün mektebinden çıkan bir kız. Şimdiye kadar, daha 15 sene evel kapısından dışarı çıkamıyan kızlarımız, bütün dünya içinde, bütün avrupalr kadınlar arasında ilk defa ola- rak müsellâh tayyarecilik yapmak kud- retini haiz oldu. Atatürk kızı Sabiha Gökçen de Atatürk mektebinden yeti- şen bir harika değil midir? Nihayet, nesli ve gelecek nesli, bugün. kü kudretli ve yarının ölmez hüküme- ti, Atatürk'ün verdiği bir hükümet de- ğil midir? i O, biz durdukça, millet durdukça dursun, O, şimdi Karadeniz- de, milletinin onların derd- lerini dinliyerek, onların refahı ve Bâa. zisini, tarihi önünde ve yetişen inkılâber türk gençliğine vazifelerini tamamen tebarüz ettirmiş olacaktır. Büyük Atatürkün bü- tün bu ileri hamlelerile bizim başımızda bulunması en büyük hazinedir. Ve bize hediye ettikleri büyük hazine de her va- kit kendi varlıklarıdır. (Sürekli alkışlar). Halil Menteşenin sözleri Halil Menteşe (İzmir) — Arkadaş - lar; Atatürke yakışan bu yeni ve büyük feragat, vatanperverliğin, bu ulüvvü ce- nab misalinin önünde mephut ve müte - heyyiç bulunuyorum. Onun için fazla söz söylemeğe haleti ruhiyem müteham- mil değildir. Esasen bu büyük misalin manâ ve mefhumunu her cepheden bü- yük Başvekil kendilerine mahsus selâ - set ve kudretle ifade etmiş bulunuyor * lar. Ben böyle şefe nail olduğundan do - layı milletimi bir kere daha bu kürsüden tebrik eder ve yüksek şahsiyetlerine kar- şı bipayan minnet tazimlerimi bir kere laha sunarım ve bununla mübahi olu - rum. (Alkışlar) Bahti köylü l İsmail Memed Uğur (Sıvas) — Biz köylüler bahtiyar bir nesliz. Çünkü A: tatürkün kurduğu büyük cumhuriyet bizim üzerimize güneş gibi doğmuştur. Atatürk bizi zalim ellerden kurtarmış- mültezimlerden kurtarmıştır. Sapanımı bırakıp, kapısını kilitleyip çoluk çocu- ğunu aç bırakarak 8-10 sene askerliğe gitmekten kurtarmıştır. Bugün türk köylüsü yetimlikten, gariplikten, sahib- sizlikten kurtuldu. Çünkü Atatürkü- müz vardır. | Şunu da arzedeyim. Türk milletii nin göz bebeği İsmet İnönü türk köylü- sü binmeğe eşek, at bulamazken sen ki bizi şimendifere bindirdin. (Bravo ya- şa sesleri). Şunu da sevinçle söylemek isterim ki, bu varlığın karşısında biz daha ne isteriz?' Bize büyüklerimizin varlığı kâfidir. (Alkışlar). Kamutay Atatürke minnet dolu samimi hislerini ve derin teşekkürlerini bildirmeye karar verdi Hatiplerin konuşmalarından sonra reis şu takriri okuttu: YÜKSEK REİSLİĞE 1 — Büyük kurtarıcımız Ata- türk, memleketin zirai kalkınma- sına bir yardım olmak üzere yıl- lardan beri bizzat uğraşarak yetiş- tirdikleri çiftlikleri ve içinde bu- lunan fabrika, hayvanat, alât ve sairenin kâffesini hükümetin zira- atın inkişaf ve tekâmülü uğrunda- ki tedbirlerinin muvaffakiyetini kolaylaştiırma gayesile devlete ih- da buyurduklarını şu anda öğren- miş l_:!ulımuyoruz ve Atatürkün çok yüksek manâ ihtiva eden bu ıugufları_nm Kamutayda uyandır- dığı derin heyecanı birlikte yaşı- yoruz. 4— Kamutayın minnetle dolu samimi hislerinin ve derin teşek- kürlerinin Ulu. Halâskârımıza ar- nızı Yüksek riyasetten rica ediyo- yoruz. Kü.uhya Çorum Naşid Uluğ - 'Dr. Mustafa Cantekin Antalya Kütahya Dr. Cemal Tunca — Muhlis Erkmen Ankara “ " Çanakkale — Tokad Mümtaz Ökmen Şükrü Yaşın S. Genca Diyarbekir Giresun Kâzım Sevüktekin M. Akkaya Seyhan Erzurum Damar Arıkoğlu Şükrü Koçak Çanakkale Bolu Z. Gevher Etili Şükrü Güleş Gümüşane Huriye Öniz Şevket Öndersev Gaziantep Remzi Güres Kastamonu Şerif İlden Bolu Cemal Hüsnü Taray Reye konan takrir sürekli alkışlar a- rasında kabul edildi. Başkan “Riyasetin Meclisi âlinin şükranlarını Atatürke arzedeceğini,, bildirdi. ÇERBİ Kamutay Mmuindeü diğer pro- jeleri de görüşerek kabul etmiştir. Ka - mutay pazartesi günü toplanacaktır. Fon Noyrat'ın Budapeştedeki temasları Budapeşte, 12 (A.A.) — Bu akşam B. Kanya tarafından B. Fon Noyrat şerefine verilen ziyafette samimi nutuk lar teati edilmiştir. B. Kanya ezçümle demiştir ki: «0 Harbden sonra geçen ilk sene. lerde iki memleket dış politika sahasın- da daima tehdidlere maruz kalmıştır. Bugün ufukta' güneşin tekar parlama. ya başlaması, milletlerimizin tarihi va. zifelerine yaşamak haklarına ve adalet prensiblerine olan imanlarını muhafaza etmiş Biz müşterek dostlarımız İtalya ve Avus. turya ile iş birliğine dayanıyoruz. Orta Avrupanm ve memleketleri. mizin muslihane inkişafı için çalışmak. ta devam edeceğiz. B. Fon Noyrat, Alman - Macar dos. luğunun sağlamlaşmasında B. Kanyanın şahsi hissesini kaydettikten sonra cz cümle demiştir ki: “— Alman milletine ve hükümeti. nin, dost macar milletinin mücadele ve gayretlerini bütün sempatileriyle takib ettiğimden emin olunuz, aramızda ve dostlarımız arasındaki itimad verici işbirliği gayesi kati müşalemet olan bir istihale, istikametinde orta Avrupa böl. gesinin inkişafı için bir zamandır. çe inda ol ı say Ş aei Git Ü b üllei d VZ