araya toplamıştır: Fölkişer Beobahter gazetesine Ce nevre'den yazılıyor Danzig halkının büyük çoğunluğu nasyonal sosyalist hareketine uyduğu tarihtenberi, yani üç yıldanberidir ki, nasyonal sosyalist hükümet memurları, Cenevre birliğinin komiseri ile hoş ge- ginmek için ellerinden geleni yaptılar. Hattâ, mesuliyeti müdrik danziglil — kaygılanarak, kendisini ikaz et Milletler Cemiyeti mutemedine, tut- tuğü yolun yanlış olduğu her ve: söylendi. Nasyonal sosya halkım menfaatlerini gözetmeği üzer ne almış olan komiserle mesai teşrikir de bulunmayı dürmadan ileri” sürdü. Fakat bütün bu teşebbüsler akim kaldı. Münasebetlerin normal bir şekle sokul- anası için yapılan müracaatlar dinlenil- medi. “Halbul Danzig'deki muhalefet kli- “Milletler Cemiyetinin komiseri seve seve dinledi. Bu komiser, nasyonal sos- yalistlerin hiç münakaşa götürmez ço- Bunluğu ile vazifesini kolayca başara- cak yerde muhaleeftle elele vererek, onunla durluk kurdu ve gene bu muha- lefete hiç bir zaman haketmediği - bir ehemiyet verdi. Danzigi'n nasyonal sosyalist hükü- meti, bütün bunlara rağmen bekledi durdu ve Milletler Cemiyeti komiseri: insafa geleceği umudunu - besledi. Maalesef hepsi beyhude idi. Ancak, ap- açık olarak arkasınr komisere dayamış ” olan muhalefet klikinin kanlr tethiş kar “teketlerine geçmek cesaretini gösterdi- ğini son haftanın kargaşalıkları da is- Pat edince, hükümet artık susamazdı. İşlerin bu suretle inkişafındaki teh- likeyi anlatmak ve artık esasir bir de- Hişiklik yapılması lüzrmgeldiğini ispat 'etmek senato reisinin geriye atamıya- “cağı bir vazife olmuştu. Greiser'in nutku, - bugünkü vaziye- tin bu halde muhafazası, Danzigdeki “ politik durumu daha ziyade kötü bir gekle sokmaktan başka bir şeye yaramı. yacağın? göstermiştir. Danzig halkının, #on yıllardaki hâdiseler dolayısiyle gö- zü açılmıştır. Bu halk, Milletler Cemi- yeti komiserinin, Danzig'in kendisin- den beklediği tarzda vazifesini kavra- mmadığını, kendisinin sulbun zamini de- #il, Danzig'in canma kıyan muhalefetin bir kristalisasyonu halini almış oldu. Bunu, son haftalarda arkadaşlarını kay- betmek süretiyle öğrenmiştir. Bundan dolayıdır ki, Danzig halkı, Milletler Cemiyeti ile olan münasebetinin yeni bir nizama sokulması için kati bir istek ve azim taşımaktadır. Senato reisi Grciser iki tane sarih teklifi ileri sürmüştür. Birinci teklifte, bugünkü komiser Lester'in yerine baş- halden sonra cevab verece; aları Danzig'in milletlerarası ehemiyeti ka birinin getirilmesi imkânı verilmek- tedir. Bu böyle olmakla beraber, böy- de bir değişikliğin, üç yıldanberi bu serbest şehir halkının Milletler Cemi- yeti elçisine karşı beslediği itimadsız lığt gideremiyeceği de besbellidir. Bunun için, ikinci teklifte, yüksek komiser makamının istikbalde büsbü. *tün kaldırılması Milletler Cemiyetinin komiserlik vazifelerini senato reisinin üzerine alması ileri sürülmüştür. Noye Zürher Saytung - gazetesine Berlinden bildiritiyor: Danzig meselesinin Milletler Cer yeti konseyinde - görüşülmesinin Al manyadaki akisleri, Almanyanın, Grei #er'in hareketiyle aynı fikirde olduğu: 'nu göstermektedir. Bütün bu hareketin dedir. “Layprig” kruvazörünün Danzig'i ziyareti münasebetiyle çıkan hâdisele rin mesuliyetini, Rayhş harb bakanlığı ile deniz idaresi üzerine almaktadır. Parti ileri gelenlerinden Forster'in, anlaşmazlığın - patlamasına — sebebiyet veren makalesi Sancak Almanyadaki parti makamlarının tasvibiyle - intişar edebilirdi. Forster son defa Berlini zi- yaretinde Hitler tarafından kabul edil- miştir. Öyle anlaşılıyor ki, bu münase- betle Cenevre'de söylenecek — sözlerin ana hatları da tesbit edilmiştir. Milletler Cemiyeti komiserinin mu- hafaza edilip edilmemesi hakkında re- ye müracaat — için Greiser tarafından ileri sürülen plân, Almanyanın, son üç yıl içinde plebisitlerini daima dış po- İitikaya tahsip etmeşini hatırlatmakta- dir. Danzig'de ne kadar muhalefet par- varsa, hepsi, rey sahiblerine, flo rin'in kıymeti düşürüldüğü gündenbe- politika hakkında kanaatlerini ız- har etmek fırsatını vermek için, mecli- #in feshini istemektedirler. - Nasyonal sosyalist hükümeti küvvetle bu teşebbüse karşı koymaktadır. Hü kümet, Milletler Cemiyeti ile olan mü- nasebet şekli hakkında plebisite müra- caat etmek peşindedir. Tekmil Berlin gazeteleri, Greiser'- in nutkunu birinci sayfada neşrettikle- ti halde, Milletler Cemiyeti konseyin- deki müzakerenin cereyanını gayet ka- palr geçmekte ve vaziyeti olduğu gibi göstermemektedirler. Danzig senato reisi günün kahrama- nt olmuştur. Aynı zamanda - Milletler Cemiyeti komiseri Lester'e - dolu gibi hücum yağdırılmaktadır. Berliner Börsen Saytung - gazet, Lester'i â ni açmağa uğraştığını, ipucu Berlin'- günkü, her iki Danzig meselesinin iç yüzü Bir taraftan Montrö boğazlar konferansı, diğer taraftan Cenevre'de edeceği ortaya çıkan Danzig meseleleri konuşmaları — devam plânda yer alan siyasi hâdiseler arasına girmiş- tir. İngiliz suallerine henüz cevab vermiyen Almanya'nın Danz ig işini kendi arzusuna göre ve hattâ olimpiyadlardan sonra bir harbın başlıyacağı şa; anlatmaktadır. Bu yazılar, türlü — görüşleri — bir hükümetin anlaşma sna bir türlü kat- Janamadığını söyliyecek kadar ileri varmaktadır. Aynı gazete, Lester'in gü- nün birinde Danzig halkının gazabına kurban gideceğini, bugüne kadar haklı olan infiali, sırf Danzig hükümeti koruyuculuğu — sayesinde - tatmadığını iylemektedir. Danzig buhranı VE ingiliz gazeteleri Son posta ile gelen ingilizce gaze- teler, Danzig meselesi ile uğraşıyor- dar. Buralarda gördüğümüz makaleler, tabil, o gazetenin takib ettiği mesleğe göre bir takım fikir ve mütalcalar ihvi va ediyor. Deyli Herald ne diyor? 6 temmuz 936 tarihli Deyli Herald gazetesi “Danzig'de buhran” başlığı al- tında yazdığı bir başmakalede diyor ki “Almanyanın uşağı olan bütün gaze- teler, Milletler Cemiyetinin Danzig'de- ki yüksek komiserini geri çekmesini istiyorlar. Bu süretle B. Hitler'in bundan son- Taki enternasyonal macerasının ne ola- cağı anlaşılmaktadır. Şimdiki hedefi Danziğ serbest şehridir ve taarruz ha- zırlanmıştır. Bu yılın bitmesinden önce Milletler Cemiyeti, ya Danzig'deki otoritesini artıracak, yahut oradaki komiseri kerek, muahedelerle tekid edilen mec- büriyetlerini birakarak Danzig - şehri. 'nin üçüncü Rayh'a katılmasını sessiz, sadasız karşılıyacaktır, Büyük harbtan sonra Lehistan, Vis- tül havzasında kendisi için en elverişli deniz mahreci olan Danzig'in kendisine i istemişti, Fakat müttefik- der, Danzig ahalisi eskidenberi alman olduğu için bu ilhaka razı olmamışlardı. Bunun üzerine bir muvazaa yapılı Danzig'in dış sıyasası ile gümrük işleri Lehistana verildi. İç idaresi için Mil- letler. Cemiyetinin garantisi altında demokratik bir hükümet kuruldu. Ana kanunu yapıldı ve bunun - değiştirile- bilmesi için Danzig senatosunun - üçte iki ekseriyeti şart koşuldu. Bu vaziyette Milletler Cemiyetinin oynadığı rol almanları öfkelendirmek- te ve Bay Lester bir pürüz telakki edil- mekte Fakat neye? Onun orada bulunma- S Naziliğin Danzig'e uzamasına orada- ki partileri ezmesine mani olmaktadır. Onun orada bulunması yüzünden nazi- der şehirde üçte iki ekseriyeti ele geçi- tememişlerdir. Danzig'deki nazilerin şefi bunu ta- mamiyle açığa vurmuş, “eğer Milletler Cemiyeti bulunmasaydı, nazi partisi baskın çıkar başka partiler kal- demiştir. Bu tehlikeli vaziyetten alınacak bir ortada mazdı.” takım açık dersler vardır. Evvela alman hükümetinin verdiği herhangi güvenilemiyeceği, sonra on iki ay önce Danzig ana kanu: 'nuna hürmet edileceği hakkındaki vai- de itimad edilemiyeceği meydana çık- mıştır. Sonra Musolini'nin tecrübesi, her ta- Milletler Cemiyeti ya vaziyeti kuvvetlendirmeli, yahut büsbütün tahtından inip çekil- melidir. rafa yapılmıştır. Buna karşı Gene aynı tarihli Deyli Meyl gaze- tesi de aynr mevru üzerinde ve “bizi alâkadar etmez” başlığı altında şu ma- kaleyi yazıyor: Danzig meselesi de Cenevreden fır- Jıyarak Avrupanın başına derd olacak gibi görünüyor. Bu serbest şehir mese- lesinin sert sözlere ve hiddetli tavurla- ra sebeb oluşu, birinci hâdise değildir. Muhakkak olan şudur ki bu şehir, Mile letler Cemiyetinin vasiliği altma ko- nuldu konulalı orada bir rahatsızlık ve sükünetsizlik eksik olmamıştır Büyük Britanyanın Danzig ile hiç bir alâkası yoktur. Bu memleketin o u- zak Baltık şehriyle hiç bi mıyacağı gibi İngiliz milleti de onun istikbali hakkında tamamiyle lakayttır. Eğer naziler burasını Almanya adına kazanacak olurlarsa burada kimse aldı Ne yazık ki, Bü letler Cemiyeti yüzünden birçok ihtilaflara karışmak — zorunda kalmıştır. lgisi ola Bu hususta tahkikat yapacak olan üçler komitesine ingiliz seçilmiş bulunuyor. Danzig'deki Milletler Cemiyeti yük- sek komiseri, B. Lester, başındakilerin İngiltere ile bütün alâkalarını kesmek iştedikleri İrlanda serbest hükümetir Dublin'in birleşik bir mümessili de vatandaşlarından birisidir. 'en büyük arrusu Belfast'ı Trlahda içerisinde görmek olduğu hak de bir İrlanda vatandası, Danzig'in al- manların eline geçmesine bütün kuv: vetiyle karşı duruyor. Herhalde bu a- damı Dublin'e göndermek daha muva- fik olacaktır. Bay Devalera tar rından birisinin Danzig'de hat'em yetinde bulunması kadar tuhat vir şev yoktur. Danzig serbest şebri, Avrupada Mi detler Cemiyetinin yaratmış olduğu bir barut deposudur. hakkındı — bir Deyli “Danzig gerginlüi makale yazan 6 temmuz tarihli Telegraf gazetesi de diyor ki Ahalisinden yüzde 96 sı alman ol Danzig şehrinde yapılan alman propa- gandası, üçte iki bir ekseriyet teminin- den aciz kalmıştır. Bu ekseriyet, elde edilebilseydi, o zaman hükümet şekli- 'nin değiştirilmesi bahse mevzu olabi. Tecekti. p Bütün bu vaziyet, lin üzerinden giden Milletler Cemiyetinde yapt enevreye Ber- Bay Greiser'in hareket- 12 TEMMUZ 1936 PAZAR lere bir mazeret olmazsa da bu hareket- deri izah edebilir. Bu hareket karşısında bütün vekarı- 'nı muhafaza eden Milletler Cemiyeti asamblesi, vaziyeti yerinde tetkik et- mek üzere bir komite seçmiş ve Grei ser'in bütün hücumlarına hedef olan Lester'e de eski itimadını muhafaza et- tiğini bildirmiştir. Bütün bu alınan tedbirler, ne olursa olsun, Almanyanın Versay rinde yeni değişiklikler yapmak fikrin- de olduğunu örtemez. hükümle- Danzig'in almanların eline geçmesi Leh deniz mahrecini almanların keyfi- 'ne bırakması demek olur. Esasen bu sebebledir ki Lehler Gdinya'da bir liman tesis etmişlerdir. ikinci Eğer Bay Greiser'in söyledi sözler mahalli gazeteler tarafından is- tismar edilirseve Greiser'in bütün al- man hissiyatına tercüman olduğu hakkın da söylediği ise, ora yüksek komiserin mevkii güçleşecektir. söz doğru Eğer vaziyet bu değilse, alman hüs kümeti, bu hareketlerle Milletler Ce- miyetinin hücuma uğradığı kanaatini izale edebilir. Yok, böyle değilse, Bay Hitler'in sulh için çalıştığı yolunda söylediği sözlere inananların umudlarr adamakılIr kırılacaktır. Kısa Dış Haberler Kahire — Başbakanın müdahalesi ne ticesinde geçen pazar günündenberi grev halinde bulunan İskenderiye tram- vayları işçileri bu sabah işe başlamış- dardır. Reval — Estonya İtalyaya karşı tat- bik etmekte olduğu zecri tedbirlerin 15 temmuzdan tübaren kaldırılmasını ka- rarlaştırmıştır. Varşova — Hariciye nazırı B. Bek 'üç gün kalmak üzere Danzig'e gitmiş- Londra — Parlâmento yaz tatili i- çin bu ayın 31 inde toplantılara niha- yet verecektir. Londra — Portsmut deniz üssü ku- mandanı amiral Kelly büyük amirallığa terfi etmiş ve mezkr üssü bahri kuman- danlığına amiral Fisher tayin olunmuşe Morkova — Mogolistan halk cumu- riyetinin 15 inci yıl dönümü dolayısiy- de, Molotof ve Kalinin Mongol cumuri- yeti başkanı Doclsom'a, ve bakanlar ku: rulu başkanı Amor'a telgraflar yollıya- rek, Mogolistan ile Sovyet Rusya arasın daki dostça münasebetleri kaydetmiş ve bu münas-betlerin Mogolistan cumuri- yetinin ba: Uzak şarkta ini söylemişlerdir. Belgrad — Daviv kupası için yapı- Jan tenis maçının finali von Cramin - Al- manya - Palada - Yugoslavya - yı 6/2, 8/6, 6/2, 6/4 yenmiştir. Almanya sıfı- ra karşı bir muvaffakiyetle başta gel- mektedir. Yapılacak daha 4 maç vardır. Helsingfors — Hükümet, İtalyaya karşı tatbik edilmekte olan zecri ted- birleri bu ayın 15 inden itibaren kaldır. mağa karar vermiştir. 'ENGEL K Yazan: Rudyard KİPLİNG Akela sordı liyecek? Cevab çıkmadı. Eğer bir dö ana kurt hazırlandı. Bu aralık si sade edilen koyu renl lirdi. Dedi ki: insan yavrusu hakkında söz Nurettin ARTAM — Bu yavru hakkında kim söz söyliye- Cek? Serbest kimseler arasında kim söz söy- çıkacak olursa, son döğüşü kendi yapacağını bilen meclisine girmesine mi i, daima uyuklarmış hissini veren ihtiyar ayı Balu, arka ayakları üzerinde doğruldu. Balu, yavru kurtlara Cengel yasasını öğretir ve yalnız fındık, ce- ağaç kökü ve bal yediği için her tararfta diği gibi gezip tozmasına müsaade edi- — İnsan yavrusu... insan yavrusu? Ben iyeceğim. — Bir insan yavrusundan hiç bir zarar gelmez, /" Ben güzel konuşamam; fakat hakikati söy- Tiyorum. O da sürü ile beraber gezip dolaş- sın ve ötekilerinin arasına ders veririm. . Akela — Balu söyliyeceği başka kim konuşacak? Siyah bir gölge, dairenin içine girdi. Bu imsiyah bir Pars'ı yalnız üstündeki yerine yer yer su damlamış ipekli bir kumaşı andırıyordu. herkes tanırdı; onun için önlemediler. Çünkü ©, Tabaki kadar kurnaz, yabani bir bufalo kadar cessur, yaralı bir fil kadar pervsızdı. Fakat sesi, ağaçtan damlıyan bal kadar tat- İr, derisi, tüyden daha yumuşaktı. — Akela ve serbest kimseler, diye söze girişti, bu toplantıda bulunmağa — hakkım yok; fakat Cengel yasası bir öldürme hâdi. Baghira adlı, mürekkeb gibi siyahtı; pars benekleri, muyum? katışsın. Ben ona söyledi, dedi, ken- disi genç yavrularımızın hocasıdır. Balu'dan der. Yasa bu ücreti kimin vereceği vermiyeceğini söylemez. Doğru söylemiyor Daima aç olan genç kurtlar: — İyi, iyi, dediler, Baghira'yı dinleyiniz. Yasa budur. — Benim konuşmağa hakkım olmadığını iğim için müsadeni: Yirmi ses birden: — Konuş, konuş! diye bağırdı. — Çıplak bir yavruyu öldürmek ayıbtır. Kaldı ki o büyüdüğü zaman size çok iyi av- lar bulabilir. Balu kendi adına onun sözlerine yeni öldürülmüş, semiz bir boğa ilâve ediyorum. Yirmi mil uzktadır. Eğer kabul ederseniz, insan yavrusu için bu- forum. Size bu güç mü geliyor? Bir takım sesler oldu ve bunların arasın- da şunlar duyuldu: — Fakat bu yavru, ölür; güneş derisini kavurur. Çıplak bir kur- bağadan bize ne zarar gelecek? Sürü ile be- raber gezip tozsun. Baghira, boğa nerede? . Rengi aghira'yı nu tekli kabul edilsin.” durüyor ve Yavru bir ücret verilerek Gene Akela'nın deri — Hey kurtlar, iyi bakmız, iyi bakınız! Moveli, hâlâ, çark taşlarına dalmış, oynayıp — sir irer birer gelip yüzüne bakan kurtlara bakmıyordu bile. Nihayet hepsi yeni/ öl bulmak için tepeden aşağıya indiler. Yalnız satın almabilir. Akela, Baghira, Balu ve Movgli'nin kendi kurtları orada kaldı. rica ediyorum. yledi. Ben Movgli kendisine verilmediği için fena öfkelenen Şir Han, hâl: içinde kükreyip duruyordu. Baghira: — Kükre bakalım, dedi, bu çıplak yavru, seni başka bir makamdan bağırtacak. Yoksa, insanlar haklında bir şey bilmemiş olayım. Akela: — Aferin, dedi, pek akıllıdırlar. Vakti gelince bunun bize yardımı dokunur. gecenin karanlığı gün gelecek insanlar ve yavruları — Gerçekten ihtiyaç zamanında yardımı kış yağmurlarında sesi duyuldu: ülmüş boğayı ti. dokunur. Çünkü hiç kimse, kendisinin, sonu- ma kadar, sürüye elebaşılık edeceğini ümid edemez. Akela hiz bir şey söylemedi. O da bütün sürülerin elebaşları gibi kendi: vetini aybettiğini, zayıfladığını düşünüyor- du. Bir gün gelecekti ki öteki kurtlar kendi ini öldürecekler, yerine bir başkasını geçi receklerdi. Yeni gelen de sırası gelince dürüleceği zamana kadar elebaşılık edecek- de kuv-