30 AĞUSTOS 1935 CUMA .Yoz - suyasal, Avrupa kültürü albuki., Bedri Tahir Şaman'ın “fransız ve alman,, diye ikiye ayırdığı ve başkalarının da daha bir çok ulus adları yazarak çok daha fazla par- çalara ayırabilecekleri bir kültür yoktur. Meğer ki bütün bu bahis- leri geçen kültürlere kaynak ola- cak ayrı ayrı medeniyetler mev - cud ola.. Sistemli bir götüş, Avrupa ve avrupalılar için an-ak bır tek me deniyet ve bir tek kültür kabul e- der. Çünkü Roma'nın batışından, modern Britanya dünya impara - torluğunun kurtuluşuna lıdır,.Av- rupanın tuttuğu positif bilgiler, teknik ilerlemeler ve filozotik va- rışlat yolu, bir tanedir. Bunu ister medeniyet ve kül « tür diye kendi içinden ikiye böle- rek makine ve tekniği bir tıı_ılı ve bütün fikir ve ar dünyasını öte« ki tarafa ayıralım ister medeniyet ve kültür sözlerinden birini gelişi güzel seçerek bir tek tarihiğ hadi- se olarak ele alalım, gerçek ojıgı. bir tek Avrupa — medeniyetinin mevcud olduğudur. Şu var ki, bu medeniyete ayrı ayrı uluslar hem ayrı AyTI ta- rihlerde hem de ayrı şart- Tara uyarak katılmışlardır. Bu me. deniyet dünyasının içinde bugün Türkiyeyi de buluyoruz. Fakat bu katılma, Almanya yahut Ma - caristanınkine göre şüphe yok ki çok daha geç olmuş ve büsbütün başka şartlar içinde yapılmıştır. Bunun gibi, fransız ve alman kültürleri derken, — anlaşılması ve anlatılması gerekli olan nok- ta, bu kültürlerin ikisinin de ay- m kaynaktan hız aldıklarıdır. Kaynak seçmekte — arbitrer “olı mağa izin vardır. Kimi “rö- nesans,, der, kimi “kapitalizm, der, kimi “Romanın — batışı,, der. Fakat bundan ayrılındı ve “Ren kavgası,, , yahut “Cermenlik . l2- ünlik kavgası,, , yahut “protes - tanlık - katoliklik kavgası,, diye uydurma mihverler seçilerek Av- rupa kültürünün — aydınlatılması bu mihverlerin etrafında çevrilir- $&, o zaman adama, hiç olmazsa “Anglo . saksonlar,, ile “stavlar,, sorarlar: “Ya biz? ya bizim payı - imız yok mu? Biz şimdi — iransız #ültürünün mü yoksa alman kül- türünün mü etkisi altında kalıyo - tuz?,, Düşünmel ki, yeryüzünde ca - valısı ve çimiisine kadar her çeşit İnsan var. Ortada da, Avrupada kaynağını bulmuş bir medeniyet var ki, istihalelerini yaparak de « vam edecektir. Çünkü evrensel bir medeniyettir. Nasıl olur da bunun monopolunu sadece alman ve fran- sız zekâlarına havale ederiz? Bu iki ulusun fikir verimliliklerini kaplıyan devre, Avrupa medeni - yetini geriye ve ileriye doğru sı- nirlıyacak olan büyük tarih dev- resinin içinde bir fasıl bile değil « dir. Fakat şunu da söyliyelim ki, bunu Şaman'ın da ileri sürdüğü yoktur. Yalnız Saar işini fransız - alman kültür boğuşması bakımın- dan aydınlatmak arzusu, is ne bazı , sözler — söyletmiştir ki, (rneselâ, ingiliz kültürü diye al - man ve fransız kültürlerinin yanı başlarında yer alacak bir kültürün mevcud olmadığını söylemesi gi « bi) bu sözlerin kapısı bu dediği - miz İddialara açılır. Biz de biliriz ki, almanlara ya- hut fransızlara kalırsa, — kültürü onlardan birisi getirmiştir. V2 Avrupanın herhangi bir kahve kö- şesinde bir aydın ele geçirsek ve sorsak iki kültürden birine doğ- ru yattığını görürüz. Fakat bu, hiç bir şoy ilade etmez. Çünkü Herdev . Lessing rahlesinden ön- ce, Almanyanın kendisi, Gogol - Puşkin - Dostoyevski'den önce de Rusyanın kendisi şiddetli olarak. yabancı kültürlerden meded um - makta idi, Sonra kültür'ün o dar amlamına w ULUS İÇ HABERLER Orgeneral Kâzım Urlay | Göynük ormanları ispekter oldu Jandarma Genel Komutanı Or- general Kâzım Orlay'ın ordu is- pekterliğine atandığına dair Sü Bakanlığı tezkeresi İç Bakanlığa gelmiş ve orgenerala bildirilmiş- tir. B. M. Necdet Deniz Geçenlerde Karadeniz iskele- lerinde bir inceleme gezisine çı- kan İstanbul deniz tecim direktö- rü B. Müfit Necdet Deniz, Bakan. lık tarafından Ankaraya çağırıl- mıştı. Karadenizde gördüklerini buradaki ilgili orunlara bildiren direktör, direktifler almıştır. Bu akşam İstanbula dönecektir. İç Bakanlığı türe danış- manı İstanbula gitti İç bakanlığı türe danışmanı B, Ekrem, Bakanın çağırısı üzerine dünkü trenle İstanbula gitmiştir. Rekor ş;apacak bir romen uçağı Adana, 29 (A.A.) — Dün sa bah İstanbuldan kalkan dokuz si- lindirli ve tek kanatlı Graiaı mar. kalı ve Kapiten Popisteanın güde- minde bir romen uçağı saat 13.20 de şehrimiz uçak alama inerek benzin almış ve saat 14.30 da Filis- tine doğru uçmuştur. Uçak yarm saat 7-8 de şehrimizden geçerek İstar.bul yolu ile Romanyaya dö necektir. Bu uçuştan hedef bir re. ko. sınacıdır. ! Sağlık direktörleri arasında değişiklik Balıkesir sağlık ve sosyal yar. dım direktörü B. Yunus Nadi Mardine; Gaziantep direktörü B. Faik Balıkesire; Bakırköy hükü- met dokotru B. Nafiz Gaziantep direktörlüğüne atanmışlardır. Bir sağışman işten çıkarıldı Konya sulama idaresi Ayniyat sağışmanı B. Halil bakanlık tara- fından ödevinden çıkarılmıştır. Arsıulusal seyrisefer işaretleri Uluslar sösyetesi taşıt ve tran- sit komisyonuna bağir “yollarda seyir ve sefer sürel komitesi,, nin hazırladığı bir proje bazı sorular-” la birlikte Dış Bakanlık yoluyla Bayındırlık Bakanlığına ve ora- dan da İç Bakanlığa gelmiştir. Şehirler içinde seyir ve sefer hak. kındaki işaretleri gösteren bıı pro- je incelendikten sonra komiteye cevabı yazılacaktır. Ankara otobüsleri Uray sağışman yardımcısı B. Cemil Sovyet Rusya'dan gelecek otobüslerin vapurdan çıkarılmı;ı ve Ankaraya gönderilmesi işlerin- de çalışmak üzere İstanbula gön- derilmisti. B. Cemil öteygün seh. rimize dönmüştür. Bu defa Rus- yadan 21 otobüs, benzin taşımak için 4 tanklı kamyon, 4 kamyonet ve 13 sandık otobüs gereçi gelmiş- tir. —e —a inanan pek kalmamıştır. İyice bir propaganda bakanlığının teşkilat şemasına göz atmak, kültür ala - nının ne kadar genişlemiş olduğu. nu anlamağa yeter, Böyle olunca, napoliten bir şarkıyı yahut Grig'in buzlu İskandinavya'dan aşağılara saldığı ses çağlayanım - yahut İ. S.'in tanınmış — elebaşılarından Laürence'in kaleme aldığı yüksek döğerde yazıları ne yapıyoruz? ira anpg;:mı: 34 saattenberi yanıyor! Bolu, 29 (A.A.) — Göynük il- çesinde 27. 8. 935 de saat 12 de başlıyan ve 3 saatlik bir alanı yak- tıktan sonra bugün saat 18 de Göynük kasabasına yaklaşan ve güller atarak kasabayı tehdit ve halkı korkutan yangm rüzgârm yolunu değiştirmesi ve kasaba ve köy halkının candan çalışma!ari - ile kasabanın tamamen cenubuna geçmiş ve kasabadan uzaklamış ise de orman icinde ve dokuz ki lometre alanımda yangın «!ddatle ilerlemektedir. Yanem 34 santtir devam etmektedir. Gövnük - ilçe - bavı yarcın verine vetismis or enÜs muavini ile birlik- te söndürme tedbirleri almakta - dir. Yanemin hu wece söndürüle- ceği wmnd edilm ektadir. Mudurnu ilçesinin - Sepetçiler köyü çevresinde sekiz saattir or man yanmaktadır. 200 işçi gön - derilmiştir. Pamuklarımız iyi satılryor Adana, 29 (A.A.) — Havalar son günlerde sıcak gitmeye baş- ladı. Poyraz esmediği için pamuk ve kozalaıcarz geç açmaktadır. Mısır pamuğu toplaması ve fabri- kalarda çekilmesi hararetle yürü- yor. Satışlar iyidir. Mısır pamuk. larımızın kilosu dün 43 ve 43.75 kuruüş arasındadır. Buğday 3-17, &25 kuruştan satılmıştır. Ankara Avcılar bayramı Ankaramızım en eski kulüble- rinden biri olan Ankara Avcrlar kulübü ile Ankara Gücü avcılar kolu bu yıl avcılar bayramını be - raberce kutlulayacaklardır. Her yıl av gününün açılmasına araç olan bu bayram bu yıl neşe ve se- vinçle beklenmektedir. Bayram 1 eylül pazar günü kutlanacaktır. Ankaranın iki yüz celli avcısı . nı bir araya topliyacak olan bay « ram yeri bu yıl Kayaşta seçilmiş Pu şehrimidn ileri gelenleri de çağırılı bulunduğu avcılar bayra: mınım tören programını yazıyo - ruz: A 1 — Bayrama gidilmek için top- lantı yeri Ankara Avcılar kulü büdür. 2 — Toplantı saat 7 dedir. 3 — Tam sekize on beş daki- ka tala kulüpten avcr nizamında hateket edilerek Atatürk heykeli- nin önüne gelinecek — ve burada Ankara Gücü avcılar kolu ile bir Teşilerek tam saat 8de heykele biri Avcılar Kulübü ve diteri de Ankara Gücü avcılar kolu tarafın: dan iki çelerik konulacaktır. 4 — Her iki kulüb birer bayrak veriştikten sonra 3 de(ş (yaşa) ve 3 delfa da (rastgele) diye bağırı lazak ve düzgün bir alayla dura ga gidile, ektir. 5 — Hareket saatı bayraklarla süslenecek olan 8,46 trenidir. 6 — Kayaştaki tören saat 13 dedir. Dileyen bu zamana kadar avlanacaklar ve saat 1230 da tö- ren yerinde bulunacaklardır. e K.yı.u_n dönüş saat ve aracı 18,5 trenidir.. 9 — Avcılar Ceheci durağında inecekler ve Hamamönü ve Sa - manpazarı ve ÂAvcılar kulübü ö . nünden geçerek Atatürk heykelis nin önüne gelecekler ve 3 defa (yaşa) diye bağırıldıktan sonra el sıkısarak ayrılacaklardır. Bayramın sevincini beraberce tatmak için avcılarımız kendi ku- lühlerinin koruyucu Üvelerini de Wmı..—dır. Tarım Bakanımızla beraber gidecekler Ege bölgesi Tarım İspekteri B. Nadir Bakanlığın çağırısı üze- rine dün şehrimize gelmiştir. B. Nadir, Yüksek Tarım Enstitüsü Ekonomi şefi B. Şevket Raşit ile birlikte Tarım Bakanımızın dün haber verdiğimiz doğu illerindeki gezisine katılacaklardır. İstanbul urayının parası İstanbul urayının gümrük res- minden yüzde 10 hissesi olup uray bankasında bulunan paranın 30 bin lirası dün İç Bakanlığınca İs- tanbula gönderilmiştir. İstanbul İlbay yardımcılığı İstanbul ilbay yardımcılığına İç bakanlığı mahalli idareler di- vektörlüğü yardımcısı B. Hilda! nin atanması için hazırlanan ka. ramname Cumur Başkanlığına su- nulmuştur. Üç ilin büdcesi Urfa, Çorum, Bolu illeri özel yönetgeler büdceleri onaylanmış ve İç bakanlığı tarafından yerle- rine gönderilmiştir. Isparta hattı ilerliyor İsparta, 29 (A.A.) — Atyon - Antalya hattının şube kolu olan İsparta.Bözönü demiryolunun ya- pı işi günden güne ilerlemektedi:. Gerek İsparta ve gerekse Bözö- nündeki durak binaları yapılarının bıtirilmesine çalışılmaktadır. Bu kısım hattın 29 birinci teşrinde ta- mamlanacağı ve cumuriyet bayra- mında büyük törenle açılacağı ve İşlemeye başlıyacağı umulmakta dır, Uray tarafından yeni satın &- tnan sahada durak caddesi açıl- "n.ş ve düzeltilmesi işine başlan- miştir, Bir işçide kalp para bulundu Adana, 29 (A.A.) — Dün şeh. rimiz fabrikalarından birinde çalı şan bir yurttaşta bir kalp lira bu- Tunmüş, bu gümüş liramın nereden ve ne suretle bu yurttaşa yeçtiği incelenimeye başlanmıştır. Beş kişiyi ısıran kurt Adana, 29 (A.A.) — Butdan bir ay kadar önce Erzinde bes ki- & vi ve elli sığırı bir kurt ısırmış. tır, Hayvanlardan 27 sinin öldüğü Aduyulunca beş kişi hemen tedavi altına alınmıştır. İlk plânörumüz Türk - işçilerinin yaptığı ilk plânör Kayseri'den şehrimize ge- tirilmiştir. Ayrıca Türkkuşu için Sovyet Rusyadan ısmarlanan plâ nörler ve parasiitler de gelmiştir. Egelilerin eğlencesi 9 eylül İzmir kurtuluşunu küt- lamak için gehrimizdeki izmirli gençler tarafından 8 eylülde Bo. monti bira parkında eğlenti yap- maya karar vermiş ve hazırlıklara şimdiden başlamışlardır. Yapıla- cak bu müsamere Ekonomi Baka nımız B. Celâ! Bayarın koruması altında olacaktır. Çağırılar hal- ka parasız verilecek ve ayrıca mü. samerede, şehrimizde 29 - birinci teşrinde çıkarmağa karar verdik- leri “Ege bütünü,, dergisi hakkın- da da konuşmalar yapılacaktır. Müsamerede İzmirin türklü zey- bek oyunları oynanacak, şarkılsu sövlenecek ve dans edilecektir. Bu iş için Cankaya kulübü önayak ol- yruRtar SAYIFA * Düşünüşler Kaynağa dönüş üziğimiz gibi edebiyatımız V1 için de, bugün, tek Yyükseliş imkânının kendimizi buluşta ol . duğuna inananlardanım. —Bunun için de bir çare vardır: Kaynağa dönmek. Kaynağa dönmek üzere gözle rimizi geciye çevirdiğimiz zaman karşımıza iki yol çıkar: Enderun sanatı, halk sanatı. Biri bizi aslı bizden olmıyan, kopya ve yapmacık bir geçmişe götürür. Aramızda nicelerimirin hedeflerini — kaybederek bu yola düşmelerine kurban gittiklerini ve kuvvetli istidadlarını da beraber sürüyüp götürdüklerini — gördük; oraya asla dönmiyeceğiz. Bizi benliğimize, ulusumuzun ruhuna kavuşturacak ana yol ha - kikatte tektir. Aydınlığa açılmış gözlerin bu hususta yanılmasına imkân var mıdır? Edebiyatta nasıl teknik bütün medeni dünya için tek ve birgey- s$e, ruh ve gök de, öylece, her u - lus için özel ve aytıdır. Kendi w Tusunun ruhuna etişememiş olan edebiyatlar, — elleriyle boşlukları yoklıyarak ilerliyen körlere ben . zerler, gözleri, ancak kendi içleri- ne çevrildiği gün hayata açıla - caktır. Beni bu konu üzerindeki dü - şüncelerimi yeniden — tazelemeğe ve bu satırları yazmaya sevkeden sebeb, Varlık'ın 52 inci sayısın - daki iki şiirdir; Biri Ahmed Kut- si'nin, öteki Cahid Srtkr'nın. Ahmed Kutsi, hiç şüphesiz, halk edebiyatımızı en iyi bilen ve bu sahada en fazla uğraşmış olan genç şairimizdir. — Onun, ancak dostlarına dağıtmak maksadiyle bastırdığı için layık olduğu kadar dikkati çekmemiş olan — “şiirler,, kitabı, tâ Yunüs Emre'denberi, kutsal bir emanet gibi elden ele ak- tarılarak günlerimize kadar gelen ulusal duyuşun modern teknik po- tasında eritilmesinden meydana çıkmış yeni türk edebiyatının en güzel örneklerinden birdir. Varlık': ın son sayısındaki “Uyan Emine,, başlığını taşıyan şiiriyse, hiç şüp. he ve tereddüde imkân bırakraı - yacak kadar bol mikdarda halk şilrinin renk ve çeşnisini taşıyor. Uyan Eminem, uyan, şakısın sesin Bu beş kelime bizi, yaşadığı - mız âlemden ayırarak, bir şeker parçası gibi yurd bardağının için de eritmeye yetiyor. Cahid Sitkı'nin şimdiye kadar yazdığı şiirlerin en güzeli olan “Ölüm,, de ise, asırlar aşarak, Yu- nüs Emre'nin derin iç âlemini bu- luyoruz. Ne vefasız geçmişten hayır var; Ne gelecekler imdada koşar, Çoktandır tekneyi aldı sular; Çoktandır ümitler sende ölüm. Ulusal şiir adına — yaptıkları hamleyle “Ayşe, Fatıma edebiya . tından bıktık!,, tarzında şikâyet - Teri üstlerine çekmiş olanların su- çu halk edebiyatını, ruhunu kavra- maksızın, sadece taklid etmiş ol- malarıydı. Yukardaki mısralarda pastişi değil, hattâ tesiri bile aramak bey- hudedir. Onun için sözlerimi tek. zib maksadiyle Yunüs'ün divanı- n karıştırmaya — kalkışmayınız. Burada ancak bir anlayış ve haz - mediş mevzuubahs olabilir. Aslına ne gün dönecek bu ten? *Taş, toprak, çiçek, su veya maden Ruha ebediyeti vadeden Efsanevi yalan nerde ölüm? İşte, batı taklidinden büsbü tüı_ı_ uzaklaşmış, yüzde yüz türk ve orijinal mısralar. Şiirde, her sey - den önce önemli olan şey edadır. ve yukardaki krtada hir. tarit edil mesi imkânsız olan. kendi edamı- zi buluyor ve hir yaboncı ses kar- şısında olmak hissini duymuyoruz. Derginin aynı sayısındaki Ka- racaoğlan,'ın beş süirinde de daha tekniksiz, daha ilkel. fekat bu av gi pütüzsüz türk edasım avnı teğ zetle tatmıyor muyuz? — — Vocnr MAF ea K İ dddi * AĞ lll DNĞ