SSYIZAA d k mmuz (Başı'i. ci sayıfada) düzelitiler ve 14 temmuz sabahı, Paris imdiye Akadar kişilik bir gölen başkanlık ederken, Pa: risin öbür ucunda, Bastiy'in yıkıları üzerinde ,hajk -coşkunca eğleniyor, üzer- | lerinde “burada dams edilir,, cümlesi ya- zili ölan levhalar kazşısında keyfini, umudlarını belirtiyordu. V191 de yapılarn ana kanuyila “devri- min anısını yurddaşların yüreklerinde saklamak için ulusâl bayramlar,, yapıl- anası kararlaştırıldı. Burilardan biri de bu 14 tem- muz günü idi. Fakat o yil, bayram sö- nük geçti. İşleri çok Glan ulusal kurul çalışmasına devam ederek “bayrama o runtak göndermedi. Kıralın lacası boş- tu, çünkü o, üç hafta önce, Varen'e ikaçınıştı. Son kıralcılarlalilk cumuriyet- giler, anlaşmazlık halinde idiler. 1793 te, Bastiy'in slımdiğı tarih yeri- me, kırallığın devrildiği tatih >olan 10 “ğustosta bayram yapılması kararlaştı- aıldı we Bastiy'de - toplanan halk, Şan 45 Mars'a kadar geçid alayı yaptı. Bundan sonra 14 temmnuzu, konvan: “âyon toplanarak kutladı. Halk bu bey- rama girmedi. 1296 da bayzam — yapılmadı. Tuhaf bir gey mlarak Direktuar, birkaç gün sonra hem Bastiy'in, hem de Robespi- yer'in düşmesini kutladı. *1797 de Direktuar üyeleri arasında bayramı kutlayıp kutlamamak bakımın- «dan anlaşmazlık çıktı. /Rakat (Barra dü- #sünü dirletabildi ve Lükstembucg sara- ganın avlusunda retmiğ bir-tören şaapıl- d 14 temmuzun onumncu yıldönümü par- dak olarak kutlandı. Direktuar, sanki yakında olup bitecekleri biliyormuş gi- *Bi, halka hürriyetine €! dokundurmak- tansa, sumuriyetin yıkıları altında öl- menin daha iyi olacağını söylüyor ve “ #özterimi şöyle bitiriyosdu: “Cumudi- yet kurtarılıcaktır!.. Direktuvar, Konsüle ve birinci im- paratofluk çağlarında 14 temmuz unu- *tuldu. İkinci cumuriyet, yarıda kalan bay- Tamlerr yeniden kutlamağa hazırlanı- yordu. Fakat'haziranda karışiktıklar çı- 'kacağa benzediği için Kavenyak, herke- si ürkütmeğe ve halkm toplanacağı yer- lere 30000 asker göndereceğini söyle- wmeğe'batladı. Onun için bayramdan vaz geçildi. Böylece, İkindi cumuriyet bi- Wincimin anısını saygı ile bile anamadı. 'Üçüncü cumuriyet ancak Ta8D de | parlamento İle senatonun isteği üzerine M temmuzun ulusal bayram olmasını ö4 oya karşı 173 oyla kararlaştırdı ve V, temmuz I88D de ulusal bayram resmiğ aolarak kutlanıldı. Üçüncü cumuriyetin 14 temmuz bay- samları hep biribirlerine benzer. Fakat 1890 we 1900 de olduğu gibi, tehlikeli saatlerde hemen cumuriyetin korunma- 81 için yapılan bir tören şeklini alırlar- dr. Büyük harb srrasında, 14 temmuz bayramları, sembolik gösteriler yapıl- masına sebeb oldu. Marseyyez'i yazıp besteliyen — Ruje dö Lil'in — kemikleri 1918 de Şuazi Lörumdan Envalid'e ta: şındı. .. Türlü partilerin kargaşalık çıkarmak istemelerime karşın, fransız ulusunun bu yıl da, büyük bayramım, kendisine Özgü olan ağır başlılıkla, barış ve hay- sallık icinde kırttlıyacağını umalım evlerin yapılmasında Ankara yapıcılık okulasını bu yı! bitiren ustaları kullanacaktır. Bu işliçin Zirdeki yıkık'evlerin ker> teleri Fsenkent'e tasmmaktadır. İngiltere - Fransa - İtalya Aşağıdaki yazılardan birtincisi, ikinci kâiunda Romada yapılan anlaşma tle temeli atı- lan iransız - italyan yakınlaşmasının, Londra deniz anlaşması karşısında laştığını ve İtalyanın, fransız tezine nasıl katıştığımı, ikincisi âse bu dürum karşısında dağilterenin tek başına havekete geçecek kuvvette olmadığını anlatmaktadır.Sir Samüel Hor'un dünkü sayımızda weşrettiğimiz söylevi de, bu ikinci yazıdaki tasınların doğrülu- ğunu ve İngilterenin sonucun, Fransa ve İtalyaya yaklaşmak #orunda kaldığını gösterir. Fransız - italyan anlaşması İtalya'nın doğu Afrikasındaki ya- yılma plânma — karşı Üngilterenin ta- kındığı ayrışık tavır ve Pransanm baş- dangıçta aldığı dursuz durüm, İtalya- yı taktik ölarâk Almanyaya yaklaştır- mış, fakat — işlerin iç yüzünü — bilenler bu yaklaşmanmım werimsiz alacağımı da- ha önceden kestizmişlerdi. Zaten Al- man — İngiliz deniz anlaşması yaptlır yapılmaz durum aydınlaşmıştı. Fran- sa, Halyan — Habeş meselesinde İtal- yayı tutmağa, İtalya ive 'Fransa İle bir dayanışmanın değerini tarırmağa bakla- . Elen'in Paris ve Roma gezimi; bir tepicti olarak — İtalya ile Fransanın daha sıkı dlgi kurmasını -hızlaştırdı. İşte bugünkü Tİtalya dış sıpasasının da özü bu suretle Fransa ile kurulan döstlük oldu. Bu durum, İtalyanın Al- manyaya karşı yöney kurması demek olmamakla beraber, Berlin ve Londraya karşı sakntlı bir uza demektir. Eden'in Roma geziminden sonrâki dürümün gerçek anlamı göz önünde tutulunca Britanyanın — takındığı tav- tın verdiği sonucun Alımanyadan yana olduğu görülür. İtalya, Britanya — Almanya donanma arilaşmasından ön- «c, fransızlarm güvenlik tezintlen gün- derce yolluk bir azakiıieta da bulumu- yordu. Dış sryasasında eşitlik isteği en ön plânda duruyordu; paktlara gelin- ce, yalnız Tuna ,paktına yakın bir ilgi gösterdi; doğu paktmna hiç yaklaşmma Ar: Avrupa'barışının bizge güvenlik al- tına alınması meselesinde —de, Rarisin istediği gibi paktların hep birden — ve aynı zamanda yapılmasını Roma hiç bir suretlekabul etmedi. Eden'in şaşılacak derecetle menfiğ olan Roma gezininden sonra, İtalya, Avrupadaki durumunu eşaslı bir suret- te gözden geçindi; kesin bir aydmlığa w#arabilmek için, yalnız dayenikh olan durumların kalması güvensiz we taktik olan durumların ise ortadan — kaldıril- ması lâzım geliyordu. İngiliz — Al- maan donantna enlaşması yapilınca İtâl- ya sryasasında da kesin bir adım atıldı. Her ne kadar eşitlik tezi kökünden yı- kılamıyor weya yikılması — istenmiyor idise de, ingilizlerin almanlarla yapmış oldukları anlaşmayı — bildirmeleri üze- tine, Roma cevab verirken, bu tez, pakt- Tarım — karşılıkdı bağlı oldukları esasile birleştirildi. Fa- kat, paktların karşılıklr olarak biribir- j Terine bağlı olmaları, bunlarn aynı za- | manda yapilmaları şartına bağlı bulunu- yordu ki, bu da gene birge güvenlik meselesinde Fransızların ileri sürdükle- Ti tez demek oluyor. Bu süretle İtalya her bakımdan fransız gözüşüne göze hareket etmiş ve fransızların Avrupa Glerak — biribirlerine | Tekhâtii a dedklir sıyasasının pratiği içine girmiş bulun- du. Bu duürümün sonucunda İtalya ve fransız diş sayasalarımın — denkleşmesi de bir hakikat oldu Musolini ile Eden'in Romada ilk karşılaşmalarından sonra — fransız bü- yllk elçisi Şambrön'ün gazetelere, İtal- yan — Fransız dayanışmasının bugün kü kadar hiç bir zaman sağlam olmağı gı söylemekte hakkı vardı İngiltere apaçik olarak Almanyaya | yaklaşıyor; buna karşı bir ağırlık ol- mak üzere de tabiutile bir. Fransız — Ttalyan bağlaşıklığı yaptlınıştır. Paris ile Roma arasmdaki — bağlanmanın en belli başli gösterilerinden biri de fran- sız genel kurmay başkanı —Gamilen'in Roma'ya gelmesidir. Musölini *Gamlen'i kabül etti; İtalya genel kurmay başkanı da Gam- Jen ile uzun Tuzadıya görüştü. Habet alındığına göre, bu görüşmelerde her- hangi sıyasal bir ühtimale karşı fransız we İtalyan ordularının sıkı bir surette €l birliğile çalışmaları vmeselesi göz Bnünde tutulmuştur. Bu silel dayanış- manın İlk gösterilerinden hiri de İtal: yanların Bozen ile Medine arasındla 500:000 kişi ile yapacakları yaz manev- raları olacaktır. Noye Zürher Saytung İngiltere tek başına harekete geçemiyecek Geçen cumartesi günü uçağında bir * fırtıma tehlikesi geçirdikten sonra ye- Te inen Bay “Musolini Salermo da bir söylev söylemliş ve bunda Ttalyan hü- * Kümetine ve ulusuna girişmiş olduğu | işten şaşmayacağını, ergesine bayik ©- * Tarak ermeğe çalışacağım bildirmiştir. 'Bu Yöylevden anlaşıldığına göre 'Bay 'Musolini Habeşistan Üzerinde bir ege- menlik 'kurmak ve bunu yeritmek ka- rarnı vermiştir. Bu yölda kendisinin ne derecelere - kadar ileri gideceği belli değildir. İtal- ya, yalnız kendi sömürgesi Eritre ve Somali'ye komşu olan basık ve alçak toprakları koruması altına almakla ka- Tacak & Hükmü altına sokacak kadar ileri gide- cek mi, burası şimdilik bilinmiyor. Şurası bayıktır ki bütün yapılacak | işler, hazcanacak harcalar enine boyu- na ve uzun uzadıya hesablanmış ve va- Tilacak amç kendileri için belli olmuş- 'tur. Onun için artık yabancı diplomatlar tarafından bu işe arsımak, yahut bir kotarma yolu bulup önergelemek asığ- | tız sayılabilir. Şimdiye kadar bu işe bir Ççare bul- mak için bir takım * girgilerde bulun- vmuş alan ingilir hükümetinin bu kı- navları kınanmalıdır; fakat bundan , yoksa Adisabâba'yı da İtalya | maz, nasıl sağlam- sonra böyle girgilerin tekrarlanmasın- da bir başarı umudu kalmadığı da gün , gibi ortadadır. Fakat bu, bugünkü durumdan hep si de ayıı devletlerle sikıdan sikıya değeti elden brrakmak gerekir demek Üeğildir. Bumnların elinde 'bu Felâketi hiç ol- mazsa, buclanürrmük imkân ve Yırsatı vardır veonlarım birge olarak yapacak: larıretki, sonucu, az çok, değiştirebilir. Ldkin bugün, Bay Musolini dölu dizgin yürümek kararını vermiş bulun- maktadır. Onun için en evgin mesele, | uluslar sosyetesinin en önemli üyele- rinden birisi olan bir ulusla çatışma 10l- masının önüne geçmektir. Uluslar sosyetesinin genel sekre- “teri bugün Londraya geliyor. Bu göre- tin İlk ergesi, yeni ingiliz kabinesi ba- kanlarile görüşüp tanışmaktır. Pakat her halde Bay Avenol dış bakanından | başka bütün bakarları da görüp Tİtat- , yan — Habeş anlaşmazlığı mesclesini görüşecek, bu işe ne gibi bir çare bu- lunacağı 'halikında akil danışacaktır. Paris'teki ingiliz büyük elçisi son | günlerde sık sık fransız diş bakanlığı- ma göretler yapmış, Bay Titülesko'nun buradaki değetleri burada eyi duyuşlar | bırakmıştır. Bu sırada, bu güç günlerde Ulu- lar sosyetesi me yapacak, ne - tedbirler alacaktır. Şurasını da unutmamak ge- Yektir 'ki bizim heyecanları — taşkın v- Tarilarımızm Gediklerinin tersine ola- Tük, üluslar sosyetesi, 'bir savaş kurulu Geğil, bir barış kuruludur. Kuruluşundaki erge herhangi bir Harbın çevresini büyütmekten, geniş- Tetmekten bu sosyeteyi alikoyar. Eğer onun bütün üyeleri köllektif ve Birge solarak düşünür ve davranırlarsa o za- | mman çatışmaların önüne geçilebilir ki uluslar sosyetesinin ülküsü budur. (Bugünkü durumda Framsanm oy- madığı *ol ve gördüğü ödev pek önem- didir. Şurasımı saklamağa, artik, Tüzum yoktur ki İngilterenin Paristen almış | olduğu cevablar umud verici olmaktan pek uzaktır; menfiğdir. Geçen mayıs ayında meselesi uluslar sosyetesi konseyine sunulduğu zaman, Fransanın oradaki oruntakları bu alanda sosyete prensip- lerinden ayrılmamak gerektiğini wav- gamışlardı. Bu konu üzerinde birçok | sözler söylemiş-olan Bay Laval, bugün herhalde, bu dediklerini yeritmekte pek fasla güçlüklere uğruyor. Bay Laval, yalnız, Paris aytarımı- zın bildirdiğine göre, Fransa dle İtal. ya arasında çoktanberi gecikmiş olan we Afrikaya ilişkin bir taprak anlaş- | masımı — sonuğlandırmıştır. ki het iki ulhusun biribiri ile olan ilgileri bu an- ayrı üzülmekte olan igili Habeşistan | ——— ——— 14 TEMMUZ 1935 PAZAR | Bibliyografya Bilecik Malk Türküleri BBR. İbrahim Tatık Çakmak ve Hü- sarnettin Şemsi, Bilecik halk türküle. rini toplayarâk metin ve motalarımı bir kitap halimde bastırmışkardır. Halkçı költütümüzü yükseltmek i- çin folklara, htlk etlebiyat we müziği- ne dörmüş olduğumuz bu devirde,folk- tor yolumda bütün çalışmalar akkışlan- maya değer. Büyük emek — istiyen bu eserlerinden dolayı sahiblerini kutlar ve eseri okurlarımıza tavsiye ederiz. Bitecik Hulkevi 'basımevinde — ba- silmışter. Platı 8O kuruştur. İçinile 33 türYKÜ ve nota vardır. Cemiyetin Asilları Engels'in “Cemiyetin asilleri,, âsim- li eseri Bay Muhiğdin tarafından türkçeye Ççevrilerek “Dün ve 'yarın, gerisinin 20 İnci sayısı olarak neşredil- miştir. 280 mayıfdlık bu kî&b KO0 kü- ruş fiatla satılmaktadır. Uludağ Bursa Halkevinin üç ayda bir çı- karmakta olduğu Uludağ isimli esevin temmuz tarilili $ Ündü sayısı çıkmış- tır. Bu sayıda şu yazılar vardır: Tahsin Uygur (Dağ), A U, Elöve (Divanı Lügatüttürk'teki halk giirle- ci), İzhbak Refet ( Kaızılayın aydını), M. Turgud Kayunluağlu —(Abideler), Kâmil Kepecloğlu (Türklerde spor), "M. Nedim (Âtatürk), Müze direktörü 'Mahmud (Müze), Nazmmn "Yücelt (Ana, baba ve çocuk), diltarih komitesi (Çe kirgenin tarikçesi), (Nazım Wücel (Eti- ler nasıl yaşazlardı), Enver Bohnan Şa- palya (Mimer Sinan nerelidir?), N. R. Karatey — (Kâtibi). Haydar — Tulun (Avrupa rönesansında — Türk tefek- Kürünün relü), Kümil — Kepecioğlu (Muradiye — türbeleri), Agâh Kepe- gresoğlu Çişek kelimesi etrafında ufak ir araştırma), Fahri Karmesmen (Bur. sa kestanesi), Haydar Tolun (Konsere yvatuvar öğretmenleri Bursada). Özel bir kapa kiçinde 48 sayıfalık derginin tanesi 25 kuruğtur. ——RAAc2y»———— daşma üzerine daha düzgün gideceği umulmaktadır. İki devletin Avusturya ile olan il- gileri ve oradaki asığları biribirinin hemen benzeridir ve Fransa genel kur« 'may başkamınım son “Roma göretinde 'her halde İtalya Afrika ile uğraşırken eğer Almanya tarafından Avusturyayı kendisine katmak ergesiyle bir hare- ket yapılacak olursa ne yapılacağının plânları görüşülmüştür. Fransa ile İtalyanın, bir habeş me- selesi çıktığı — sırada İngiltetenin ta- 'kımdığı durumun dostça — olmadığını, çünkü 'Büyük 'Britanyanın —Avusturya jşlerine arsmmaması hakkında bir de- Yatlan Yarla fikir bildirdiğini ileri sür- mmek istediği görülüyor. İngiltere şuna kanığdır ki Avustur. ya halkının büyük bir kısını bugün Al- matnya İle herhangi bir federasyon şeklinde birleşmeye yanat bulunmak- tadırlar; yahut da günün birinde yanat olacaklardır. Hlabeşistan meselesi ise bütün bü- tüneyerdır. Bu mesele bugün evgin bir meseledir. Habesistan uluslar — sosyetesinden yardım dilemiş ve Vaşingtondan —da Kelloğ paktının bozulmamasını — iste- miştir. Asıl mesele, uluslar — sosyetesinin bir harekete geçin geçmiyeceğindedir. Amerika, hükümeti, pek tabiiğ n'a- Tak böyle işlere araımaktan — çekinece. Kini bildirmiştir. Şimdi ortada yeter kadar belli o1- mayan bir şey varsı o da Pransanın uluslar sosyetesi prensiplerine göz Yu- macak ikadar İtalya ile anlaşmış ölup Aklr başında olan hiç bir kimse de Tngilterenin bu işte tek başına hareke- te geçeceğini düşünemez. İngilterenin ana aryasası, kollektif olarak hep birden bir felâketin önüne geçmeğe çahısmdktır. Bir ulusun herhangi bir çatısmadla tek başına harekete geçip felâket çev. vesini genisletmesi hem doğru değil- dir; hem de uhtelat sözyetesi prensin lerine ve kuruluştaki — ergelerinr uy- Teyms » Lendra