Gülmek.. Bazı insanlar vardırki ağla- Yacağı yerlerde gülerler. Bu gibiler behemahal avuntu- /Tarım bu halde bulurl: Yine bazı insanlar — var- dirki hem güler hemde ağ larlar. Halbuki gülmek her fgi ani bir hlssin doğur. Uğu neşe, rubi tat Bicıklıyan duygudür. lerin birden bire harekete Reİmesi bir anda gam ve Yelslerin — sönmesile — hasıl dlurki. Yine bazı kimseler bunu itiyat haline getirmiş Tevgi, kaba tabiri ile çalım line koymuşlardır. Gülmek. . Üç kısımdır. nlar her zaman için biz Tmsanlara yaraşır rühu iste Mediği halete gömer, hir- lerde yer bulur. ve diğer âlplerde aksi tesir yapma- Makla. Terbiye üzerinde de Aksi haller meydana getir a.. | — Tebessöüm 2 — Gülüş 3 — İçli gülüş Tebessüm: Gerek — ferdi, Rerek cemi bayatın başında Belirki bizde buna - güler Yüzlü olmak denir.. Ekse- 'iya.. Tecrübe görmüş bü- Yükler.. Güler yüzlü olanlar 'endilerini sevdirenlerdir Sümlesini sırasını — buldukca Tarfetmekten geri kalmazlar Tebessümde yanaklar ha- gerilir, gözler cana ya n bir bakışa — gömülür Bında çizgi belirmez, du klar hafif açılır, fakat işler görünmez. Bu yaşa- Mak tarzlerinda en sevilen löş, ve ruhlara kendini len en kavi gülüştür. 2 Gülüşler.. Herhangi bir #üldürücü — vakamın zu- h"“" meydana gelirki, ek lerle sinir- & Ya tiyatro, meddah, ve l *sa cemi hayatta . ku- *n allevi, veya buna mü. .;ııl meclislerde — zuhur H.::, ve şataraban adını ne mâl etmiş kimsele- K Yapmış oldukları.. taklit k âllerden doğarki kısa d, an içindir. Bunda da Meği ihtiyaç — bilerek.. İn görünmemesine ve ğ:hlıılıılı gülmemeğe. ıı—"“ hissin ana hattı olma- *Olmadıkca... Toşkınlık S*Ydana gelirki gülüş.. Kuv Bir kanun Teklifi Budapeşte, 12 (Radyo) Naibin salâhiyetlerinin geniş- letilmesi hakkındaki kanun meclise verilmiştir. Peşte, 12 (A.A.) — Ma- caristanda hükümet naibinin salâhiyetinin — genişletilmesi hakkındaki lâyiha mubalefet partisi tarafından — şiddetle tenkit edilmektedir Hiristiyan partisi bu pro jeyi kabul etmemeğe karar vermiştir. ihtiyar kolkhozcular vergi- den muaf Sovyetler — Birliği hükü- metinin verdiğ bir karar mucibince, bu senenin Tem muzundan itibaren GÜ ya şını doldurmuş olan kolkhoz- cular, her türlü nakdi ver: gilerden muaf tutulacaktır vetini — kaybetmiş — yerine aksi tesirler yapan başka bir his, ve duygu meydana gelmiş olur. © cemiyet ve- ya meclisin unsurları üze- rinde başkalıklar hasıl etti ği gibi akbinde acılığıda meydana vurur. İçli gülüş: Bu gülüş gü lüşlerin en olduğu ka dar en tatlısida odurki.. Ya hırs ve — dimağın mahsu- lüdür. Veyahutta muzdarip anların — karşısında birden bire zuhur eden neşe ve gö rüşün hatta duyuşun mah- sulüdür. Bu güölüş. Hayat üzerin de büyük roller oynarki.. E<seriya . Görmüş gecirmiş.. Cemiyetten doğacak — tatlı ve acı hislerin bher - türlü yollarını benimsemişler üze rinde yer bulur, o kalpler üzerinde müecssir — olduğu kadar hiç bir ka'pde mües- sir. değildir. Bunlardan gayri tabil ve daha yarapır — gülüşlerde mevcut ise de bazı insanlar gendilerine süs ve vermek için şurada burada umam! yerlerde kendilikle riden ahlâk ve duygu'ara uzak kalan gülüş yaratır| ki. Bu gülüşler düşüncesiz lığin doğurduğu — hislerden başka bir şey değildir. Mehmet All Kayman tavur ö TÜRKDİLİ | Rokfeller Arzın en zengin adamı da nihayet açlık neticesinden yakasını kurtaramadı? O ka- dar gayret boşa çıktı ve Ro kfeller de kara topraklara gömüldü ! Rokfellerin şimdi nazarı dikkatı calip veya çok yav an bir sürü macera ve men- kıbelerinden bahsedilmekte- dir. Rokfeller bir gün golfde dostu Vil Rojeyi yenmiş; Roje: Beni yendiğiniz - için çok memnunum, Çünkü son mağlübiyetiniz, petrol fiatle tereffü icap ettirmiştir. Cihanın pa halı petrol kendi mağlübiyetimi tercih enerim! Demiştir. rinde iki çent bir almasına, ben Dünyanın en zengin ada Rokfeller — yekünu 5.000.000 sterlini bulan bü- tün servetini bir vasiyetna- me ile kız torunu “Margret dö Gövas,a terketmiştir Bu servetin gelirini, bütün hayatınca bu kız alacaktır. Öldüğü zaman servet onun çocaklarına gidecek, buna imkân bulunmadığı takdirde Rokfeller Tıbbi araştırmalar enstitüsüne devredilecektir. Margret dö Gövas, meş hur ruhiyatçı profesör Stron 1927 senesin de İspanyol artstokratı Mar- ki dö Gövaı ile — evlenmiş ve “markiz, lâkabını almış- tı İki çocukları vardır. gün kızıdır Rokfellerin bir zamanlar, 200 000.000 - sterlinlik — bir ediliyordu. Son zamanlarda on milyonlarca — lira hayır müesseselerine vermiş — ve mühim bir meblağ da ço cuklarına dağıtmıştı Demiryolu Nakliyatı Sovyetler — Birliği yollarında, geçen 1936 e nesinde, vasati olarak gün- de 86.160 vagon yükletil- miş ve bir sene içinde bu yollar üzerinde 484.200 000 | Ota eşya nakledilmiştir. servet sahibi olduğu tasavvur demir | Elektrikle koyun kırkma 1935 Senesinden — beri, elektrik, Sovyetler birliğin: de koyun kırkmasında isti- mal olunmaktadır. 1936 mevsiminde, mem lekette takriben — 400,000 koyun elektrik makinelerile kırkılmıştır Elektrikle kırkma, hoz ve kolkhozlarda, işçili ği mühim surette azaltmak- ta, kırkıma mahsulönü fazla laştırmakta ve bundan bap ka koyunların — kırkılırken sovk- yaralanmaları de ziyadesiyle dır. Moskova Lenin müzesi Moskovada Lenın merkez müzesinin açılışından beri tam bir sene geçmiştir Bu bir senelik müddet es nasında bu müze, 1,200,000 kişi tarafından ziyaret olun- muştur azaltmakta- Müzenin kolksiyonları, gün geçtikçe daha ziyade zengin- l leşmektedir. Müzede halen teşhir edilen eşyanın mik- I darı, 5,000 dir. Müze idare si, son zamanlarda, 500 ye ni eşyaya daha sahip olmuş tur. Bunlardan 509 — kadarı Lenin in Stalin ile birlikte | yazdığı veya imzalandığı ve | sikalardan terekküp etmek | tedir. Yeni eşya arasında | 100 tane kadar da fotoğraf vardır. Muhtelif zamanlarda rea samların «D'apres yaptıkları Lenin tablolarının natureb hemen hemen hepsi müze- dedir. Desenlerin de aynen hemen hepsi müzede bulun- maktadır. Müzede hakkında diğer memleket lerde “yapilimiş- olan artistik eserler de mevcuttur. Müze, hayattaki Lenini göstermekte olan bir vesika filmi de irae eylemektedir. Lenin TÜRKDİLİ | | Pazartesinden başka her | gün çıkar. Siyasal gazete.. | N Yıllığı: 800 Kuruş — | Altı Aylığı:400 | Sayısı: 3 | Günü geçmiş sayılar 25 | || kuruştur ADRES: İW BALIKESİR TÜRKDİLİ 'a ;ORKDILİNIN MİLLİ ROMANI No: 9 ün, birkaç dakika ön “'ılılııımııdı, en içli dıuhu' gibi çağlıyan sesleri © Ben bu kadar tatlı ı,'.:::ir viyolensel, ne bir Ötken, & “E ne de“Senfonik, ?ln“'.d. dinlemedim desem n içiç İsten a.. Gazala, göaza- n gelen bu haykırış. Va Azifesini yapmış, sına Tuy, —lllı"ıkıyıllc başar- Yi k vrimin bu yönden en 'q. Sesldir.. Gazata, ga- 'hk.: KG,İD':I. köy yavru he istiyor . mi — Hayır. Zaten te © köylü. Ne tren yolcularından ve ne de yaşıyan bizlerden asla ekmek istememiştir. Bilâkis © bize ekmek veriyor. Ver- di.. Verecek.. Daha doğrusu köylü kendine kadar çalışsa biz aç kalırız... Yine bu ço cuklar mavi, yeşil boncuk da istemiyorlar... İstedikleri.. Gazete, mek- tep, okumak,. Haberdar ol mak - Bu istek ne bir jandarma tehdidi. ne bir kamunbay tezkeresi, ne de bir. para cezatıdır.. — Hiçbiri değil.. YAZAN: Halil Bedi Fırat Doğrudan doğruya kendin- den ve içten doğma bir is- tek ki.. İşte inkılâbın tarla ve toprak insanları üzerinde şaheser sanatı. — Bu sözlerinle bana acı bir hakikatı hatırlattın Fik ret.. Geçenlerde yeni çıkan bir gazetenin — matbaasına gitmiştik . Baktım taşlıkta bir yığın gazete.. — Görsen okadar çok ki.. Birkaç ton var.. İstanbulda satılmıyan nusi rmış.. Bir tüccara yok bahasına kilo ile satılıyor- muş.. Onları hükümet satın alip köylere dağıtsa ya Bu fikrin fena değil amma, herşeyi de hükümet- ten beklemek günahtır yav rum. Fakat üzülme, bunu da yaparlar.. Netekim yapı- * yorlar — Yapsınlar ya, devlatler — bir propağanda | nazırlığı için bilmem bu ka- | dar tahsisat koyuyorlarmış — Onların kendilerini ta- nıtmağa ihtiyacı var... Bizim propağandamız tarihten ev veldir ve bir kelimedir. Tek becelidir. Türk.... Ve tam insan bu adı taşıyandır . Ne güzel söylüyorsun | Fikret | Her Türk tarihini anar, Kendisini yadederken - kül- | türüne, istidadına kendine | göre bir hatiptir ve bir mil |W şülrdir. Zehra. Dedi ve suüstu. Genç kadın derin bir iç çekişten sonra başını pen çereye — dayıyarak seyre daldı Başka | ortalığı | ihtimallerini | | î Tren iki tarafı ağaçlarla süslü küçük bir ovaya girl- -SAYFA: 3 Cumhuriyet Müd- deilumumiliğinden: Balıkesir cezaevi için | Temmuz 937 tarihinden 30 teşrinisani 937 tarihine kadar alınacak beş aylık ve (48960) adet ekmeğin 12 Haziran 937 tarihinden tibaren on beş gün müddetle açık eksiltmeye konulmuş olduğundan ek meği vermeğe istekli olanlar şeraiti öğrenmek baş Yurmaları ve yüzde yedi gün ceza evi müdürlüğüne için her buçuğu nisbetinde mal sandığına yatıracakları (352) lira 151) kuruşu havi teminatı muvakkate makbuzlarile ihale günü olan 28 Haziran 937 tarihine müsadif pazartesi gü- nü saat 14 de Müddelumumilik dairesinde toplanacak ko- misyonda hazır bulunmaları ilân olunur. 214 4—1 Balıkesir Askeri Satın Alma Komisyonundan: Kor Merkez Birliklerinin ihtiyacı için 420 ton ve Kep- sütteki kıla için 75 ton odun açık eksiltme suretile 29 - Haziran 937 tarihinde 75 ton saat |1 de 420 ton saat 15 de ihale edilecektir. 420 tonun muhammen bedeli 4200 lira muvakkat teminatı 315 liradır 75 tonun muhammeo bedeli 750 lira muvakkat teminatı 56 lira 25 kuruştur. İs teklilerin şartnamesini görmek üzere her gün ve adı ge çea — gün ve saatte de teminat makbuzlarile — Kolordu Satın Alma Komisyonu Başkan'ığına müracaatları 4 ı 215 T. S. K. Balıkesir Bölge Başkanlığından: Yıkılmağa meyletttiği Belediye Fen heyetince tesbit edildiğinden kaimen müzaytdeye konan Bölge bifasının iki katlı kısmına 11-6 1937 günü verilen fiat haddi lâyık gö rülmediğinden müzayide bir hafta müddetle uzatılmıştır. İhale evvolki şartlar içinde (18 Haziran 1937) cuma günü Elmastan daha seri “Karpov, fiziko şimik en- stilüsü, küçük küçük kris taller halinde karbür dö bor elde etmek Üzere orijinal bir metod vücude getirmiş- tir. Bu metodla imal olu- nan kristaller, sertlik itiba riyle, elmastan katiyen ge kalmamaktadır. bir çok müesseselerde tec- ri Bunlar, | rübe edilmiş ve şimdiye ka- dar elmas kullanılan birçok muvaffakiyetle is UÜmâl olunmuştur. Enstitü laboratuvarı, halen yerlerde bu kristaller üzerinde daha gentiş tetkiklerde bulunmak- tadır. Bu mesal neticesinde 100 mm, kutrunda parçalar elde edilmiştir. Bu parçalar, tecrübeler esnasında bazan elması da çizmiş yani Tel- O sırada yataklı bulun yordu.. vağon yolcularının dukları kompartman kori dorundan - iki kişi arka balkonda Karşılıklı siğaralarını içiyor. ve yavaş yavaş konuşuyor lardı: Sen — ne dersen de, Azizim, Benim — bu işe bir. türlü aklım ermiyor — Benim de düşüncele rim bu merkerzde — O kadar şakin ve müs terih seyahat — ediyorlar ki gören bunları mut'aka bal geçerek durdular ayı gezisine çıkmış sanır . Hele bayan pek neşeli.. Biraz evel köy çocuklarına gazete dağılırken pençere- den gördüm. O kadar şen, o kadar saf ve masum bir yüzü vardı ki... O çehreyi kendi karımda bile görme- dim.. Eğer mesele hakikatse her ikisi de şayanı tebrik artist demektir. Bu derece itidali muhafaza ederek renk vermemek ... Bu kadar mu- | *aat (18) de Halkevinde Bölge Heyetinde yapılacaktır. 2-1 Manisa Hüddaiumu- miliğinden: Salihli mahkemesinde 10 İralık maaşı aslili zabıt kâ- tipliği açılmıştır. Talip olan- lar memurin kanununun 4 üncü maddesindeki evsafı haiz olmak üzeren üfus cü- zdanı, askerlik vesikası, mek- tep şahadetnamesi ve sıh hat raporu hüsnühal mazbatası ve vesikal res- miyelereri varsa istidalarile Meanisa Adliye Encümenine müracaat etmeleri ve 17 Haziran . 937 perşembe gü: saat 10 da encümende kılınacak müsabaka imtihabında İsbatı vücut ey- lemeleri ilân olunur ve nÜü icra mastan daha sert tecelli et- miştir. vaffakıyetli rolü doğrusu ne Mertaeğert ne de — Moris | yapabilir... İmkânı yok azi- zim mutlaka bir yanlışlıktır. Birdenbire kati karar vermek de doğru değil.. Ben bu meslekte tam — on dört senedir. bulunuyorum.. Öyle tubaf — vakalarla karşılaştım ki, an'latsam hayret edersin, Buna benzer bir vakaya da beş altı yıl önce Paris eks presinde şahit oldum. Yine böyle bir tevkife memur edil- miştim, onlar da bir çifttiler. Fakat tahlil — edemediğim, not veremediğim iki karek - ter Hele Gittikleri yer de belli. meslekleri. Beni en çok düşündü ren de oya.. İnsan bu mes: lekte bir adamın böyle bü yük bir suçu işlemesine akıl erdiremiyor — Bizim çocuğun Sakar ya İisesindeyken öğretmeni idi. SÜRÜYOR —