| | Mesele!.. ç Anlatacağım — şey, İstan. ün kara — günlerine ait Ati bir hatıra amma, mevzu- | AMa taalluku olması itibarile | Yazmak mecburiyetinde ka- l : İşgal senelerinde birgün, | =—-— ne gibi bir iş içln Ydarpaşadan Salacığa gi- 'ordum. Karaca Ahmete Yaklağırken, dört kişinin om. | iği eski bir tabutla ka gtum; Fakir cenazesi ol- belli idi, c'ııuıl taşıyanlar, üstü __ perişan, zavallı insan- . Ho.'llnn arkasından, gene kıyafeti pek düzgün .—uı Abtiyarca bir İmam *endi geliyordu. k._ bu cemaate yaklaşır » arkamda rap, rap ayak iötleri peyda oldu. Döndüm :hl—. bir İngiliz müfrezesi n 60 kadar asker, silâh 'Ni omuzlamışlar, geliyorlar| ı'.ltı çekildim : Geçtiler. Tam bu sıra da, zede onların hizasına x h:' © zaman, — sert bir —..ldı verildi, askerler dur- ğ *Gene bir kumanda v-- ı*- Sola döndüler. Üçüncü Va kumanda ile selâm dur! “Aziyetine geçtiler. bu - ı 4, o dört fakir insanın izladığı ölü de onların n geçmeğe başlamış Bu hiç beklemediğimiz : eseri karşısında; '&' aat de, imamda ben —;._'Onı kalmıştık. Hâttâ __% efendinin hayreti o g M ileri gitmiştiki gayri- . ç Yürt: — Aleykümselâm... Efendi| X larım diyip duruyordu. $ geçli. — Askerler, :: Tap, rap yollarına de- Ş ettiler. 4 yazımdan - İngilizleri —“lı ek isted ğim manası w'“ıııııı Bir hakikatten bahsetmek Ş M Onlar, bu hareket L"I samimi veyabut ga bi Samimi olabilirler, bu Mesele. Fakat, ne olur a n Olsun şu güzel harekette h—ı bir insana yakışan bir| "H"l göze çarpıyor. İ *çenlerde, | böyl: Za , “gene yle k:..'u'klur €enazenin omuz O, (** geçirildiğini gördüm. yi beş kisiden başka, hiç ııı_ bu zavallı adamcığa ola, hürmet ve —q::ıuhılnl göstermek Şa H hissetmedi. —l'..::.ılnllı çıkarmak şöyle| irte Enselerini döndüler, tüp F oralı olmadan gü ü- —,“ıı rak yürüyüp git- y î ,"o::ı:.;:unı.ı. medeni. | M. Gözalan AEE. e ,!ğll Şahadetname - 1330 Ders yılında Dğüre Rüştiyesinden aldı —i'l'nlmemi kaybet Sİni çıkartacağım ttkisinin hükmü yoktur. hh Mir Rihtim — merke- n ::'d. Gümrük muha — Za memuru Biğadıçlı o İbrahim wx—' TÜRKB'Lİ kHa“rp Nedir'Ve Nasıl Patlak Verir?.. YAZAN: Gelecek harpten - kaçın- | mağa imkân yoktur; çünkü onun esaslı sebebi — felsefi bir mahiyettir İki rakip de vle!, biribirini tebditle, kar: şilikli — silâhlanmakla, nazik jJestlerle veyahut silâhlanı yor gibi görünmekle oyalar ve harpten alıkoyabilir. Fa kat biribirine muarız ruh taşıyan iki zümre biribirine karşı duracak — olurlarsa © zaman gerginlik arada bir şerare çıkmadan yatışamaz. Bu defa, hak ile kuvvet karşı karşı bulunuyor Geç miş devirlerde yapılmış olan din harplerinin yüzlerce ra alist sebepleri vardı. Kendi hanedanlarının bekası ve yeni yeni eyaletlerin — sınır. ları içine alınması için harp açan krallar, bu hareketle. rine manevi birer — sebep bulmak da lâzım geliyordu. Bugün ise ordulara karşı ordular değil, kadını, çolu. ğu, çocuğu ile milletlere ka rpı milletler seferber edil - mekte ve liderler, eskisin den daha çabuk ortaya ko- nacak maksad ve formülle re ihtiyaç göstermektedirler. Bunlar, yığının taassubuna tahrik etmekte, bu suretle kendi şahsi ihtiraslarıdı giz. lemektedirler. Evelce Almanyada “ana vatan, kelimesi milleti har- ba hazırlamak için kâfi ge- lürdi; daha sonraları Gross macht (büyük devlet) keli mesi kullanılmağa başlandı. Eskiden bir milletten bah- setmek harbı. haklı göster meğe kâfi gelirken bugün bütün dünya ırklarına üstün- lük davası güdülmektedir. Bu maksad uğrunda en modern teknik ve - teçhizat kullanılıyor. Binlerce hayatı kurtarmak gibi insani bir maksada hizmet edebilecek olan radyolar, bir cinayet vasıtası halini almaktadır. Güttükleri saldırganlık si yasetine bahane bulmak is tiyen devletler, üç sebep ileriye sürmektedirler: 1 — Hammaddeye, 2 Fazlalaşan nüfusları yerleşti recek yere ihtiyaçları oldu- ğunu; 3 Memleketleri dışında bulunan kendi ırkla rından azınlıkları koruya- caklarını söylüyorlar. Bu hususta ileri sürülen bütün deli'ler muğalataiıdır. Zira bu hükümleri veren mütehassısların bepsi iyi bir vicdanla hareket etmemek tedirler. Sömürgelerde bulunan e- rvet kaynaklarından fayda lanmanın - biricik yolu har- betmek değildir. Son yirmi sene içinde yapılan teknik keşifler sayesinde şimdiye kadar görülmemiş bir ölçü de gelişmiş vesüratlenmiş olan | dünya ticareti, eşya müba delesi için gösterilen arzu, © kadar artmış a kadar i'er lemiştir ki bugün her iste- yen, her istediği hammad- deyi çabucak - elde edebilir ve yapılmış mallarını gemi ye yükliyerek istediği me safeye kadar gönderebilir Bir orta çağzihniyeti ol 'ı'ıılııı)hıııün göründüğü EMİLLUDVİG kadar, hiç bir zaman manâ. sız görünmemiştir. Elektirik ve tayyare dünyayı o kadar küçültmüştür ki bütün dün” yayı doloşmak için herhangi bir söze bir kaç saniye, her hangi bir şahsa birkaç gün kâfi gelmektedir. Bu suretle tabil servet kaynakları elde etmek şeklinde ifade edilen harp sebeplerinden — birisi ortadan kalkmıştır. Bir. memlektin — fethe dilmesi, « » t (i k, © memlekette bulunan pet- rol ve demir gibi bir takım | zengin maddelerden ancak tatihin istifadesi manasına gelmekten çıkmıştır. Fatıh bu maddeleri fatıhe ucuza da mal edemez Meselâ İs- viçre, bugün, — İngilterenin kendi sömürgelerinden aldı- iı pamuk kadar pamuk alır. Sulh — devam ettiği müddetçe, ticaret dü nyası, hakikatte, bir Millet | ler Cemiyeti halindedir. Her hangi bir ürün — ve yahut her hangi bir yapılmış ma- dde, bir tek miliete ait ol maktan çıkmıştır. Bundan başka hiç bir sö: mürge, sahibine muhtaç ol duğu hammaddelerden üç: ten fazlasımı kâfi miklarda temin edememektedir. Bunun gibi, tıbbi keşifler. le yeni makineler de ya'nız onu bulanlara hâs olmaktan çıkmışlır; çünkü gayet kolay faş edilmektedir ve taklidci lerin mehareti artmıştır. Sömürgelerden — birçoğu, üretimlerin daha pahalıya mal omaktadır Ön sene ev ı vel, Alman vatandaşlarına, sömürge İsteyip iİstemedik- | hakında sualler sorulmuştur. | Almanların çoğunluğu men- | fi cevap verdiler. O sıralar. da bir İngiliz devlet adamt bana şu sözleri söylemişti: Almanlar, sömürge'e- rimizden birisini bizden ala cak olurlarsa memnun olu vuz. Son zamanlarda bir Por: tekiz memuru da eğer Por: tekiz sömürgeleri — sotılığa çıkarılacak olursa bundan çok #sevineceğini söylemişti. Bununla beraber, hiç bir memleket sömürgelerini pr esliji bozulacağı — korkusu ile satılığa çıkaramaz, Pre- stij, işte bir. kelime ki bu gönkü dünyanın başına be JA olmuştur. Hitler, Bismark ananesine uygun olarak Mein Kampf (Mücadelem) isimli — eserin: de sömürge bahsini sükütla geçiştirdiği halde bugünkü Almanya prestiji uğrunda yeni bir sömürge davasına kalkmıştır. İtalyanlar Habeş- istamın kendilerine daha ne zamana kadar masraf kapısı olduğunu öğrendikleri zaman apışacaklardır. Saldırgan milletler tara fından harp bahanesi o'arak ortaya atılan ikinci sebebe, nüfus fazlalığı sebebine de pek inanmak caiz değildir. İngiltere ile Belçikada nüfus. İtalya ve Almanyadakinden daha kesiftir. Bunların hiç birisisin sömürge'eri bu ke safet meselesini - halledeme- miştir. Bir iki sene içinde ya- dışardan |- | ki soydaş azınlıklı 1 Balıkesir asliye hukuk Hakimliğinden: l Balıkesirin İzmirler mahal. | lesinden kayıtlı ve Sahnisar mahallesinin Balakan soka- ğında Kurulu oğlu Hasan evinde oturan Mehmet kızı Ayşe tarafından — İzmirler mahallesinden olup oturduğu yer belli olmiyan kocası | Rüstem oğlu Hüseyin aley- | hine açtığı davanın yapılan ! tetkikatı neticesinde merhum ı | | | Hüseyin on iki senelik ko- cası olup iki sene evel bıra: karak gitmiş ve kendisini bir daha arayıp sormamış | ve bakmamış olduğundan kanunu medeninin 132 ci maddesine tevfikan bir ay zarfında karısı yanına gel mesi — ve yahot — karı- sını yanınâ almasına 13 Mart l 937 tarihinde Balıkesir ax liye bukuk mahkemesince karar verilmiş olmakla tel> liğat makamına kaim olmak üzere ilân olunur rım milyon İtalyanın H_ıbe.l. standa yerleşeceğini - bu memleketi gezip gördü ğüm için bundan - şüpheli yim ya — kabulde etsek ge- riye kalan 42,000,000 İtal- yan ne olacaklır? Diktatör ler, bir taraftan fazla nüfu- su İçin yeni topraklar ister ken, bir taraftan da dört çocuk sahibi olan ailelere nüfus kesafetini arttırdıkları İçin ceza vereceklerine prim vermektedirler. Bu fazla nü- fus yetiştirmek arzusu istik bal için daba fazla asker bulmak arzusundan başka | bir şekilde tefsir edilemez Saldırgan milletlerin üÜçüncü harp vesilesi olarak | gösterdikleri hudud -dışında ması da ilk ikisi nâsIZ Ve — esassızdir. Eğer Almanyanın hududu - Nilin yukarısında bulunan ve orada kendi anadili ile konuşan azınlıklar Afr!ka yerlilerinin yaptığı gibi papirüsten ku lâbelerde otursalardı, o za- map, belki, buna bir. harp vesilesi diye bakabilirdik. Halbuki Avtupa — memle- ketlerinde yaşıyan azınlıklar © memlekete sahip olduğu söylenen milletler kadar asa- yişten, tahsil ve terbiyeden ve — sihi tedbirlerden fay. dalanmaktadır. Bugünkü günde Avrupanın yirmi dört sınırı arasındaki biricik fark, yiyecek farkıdır. Dil mese lesine gelince bu da - esaslı bir. iddia değildir. Alman muhacimlerininin bugün bir dil yerine iki dile sahip ol maları bir zarar mıdır? Bütün ameli — ihtiyaçlar ve ekonomik — meselelerin harp vesilesi olarak göste rilmesi kadar abes — bir iş yoktur. Öte taraftan mem- leket içindeki — çekişme ve ihtilâflar da harba yol aça- maz. Birkaç Ayvrupa mem leketini tehdit eden ihtilâl bile bütün Ayrupanın har- be girmesine sebep olamaz. Harbın kökü, — hisler ve heyecanlar ülkesindedir. Bugün harbe sebep olabile cek bir mesele, iktidar ve Ludreti artırmak hevesinden Neri gelmektedir ki bu da eskimiş bir lâkırdıdır. Cürrent Histöy Dergisinden | | ÇA E Ru Milli müdafaa bütçesi 22 milyar. 400 milyon rubledir Moskovadan Fransızca L' latranslgeant gazetesine bil- diriliyor: Sövyetler Birliğinin 1937 bütçesinin en esaslı ciheti milli müdafaa measrafının son derece artmasıdır. 1936 da 14,800 000 ruble olan harp bütçesi bu sene 20,100,000 rubleye çıkarı! mıştır. Bundan başka, yeni | ihdas olunan harp sanayil komiserliğine de 2,300,000 rüble tahsis o'unuyor ki, milli müdafaaya ayrılan pa ra, bu süretle, - 22,400,000 ruble ediyor. Milli müdafaa bütçesi bö ylece yüzde 5Ü0 bir yükseliş gösteriyor, halbuki umumi bütçe fazlalığı geçen seneye nazaran ancak yüzde 25 tir. Geçen 97,200,000 ruble idiı, bu şene 78,800,000. .» Kızıl ordü. bütçesinin bu artışı Soövyet silâh ve askeri sanayiinin inkişafın dan ileri geliyor Memleketin dahili vaziye ü, bazı halk tabakasının memnuniyetsizliği, komünist partisini kemiren dabili mü- cadeleler karşısında hükü- meti, uzun sürecek bir mu- harebeye girişemez. Onun için, Sovyet askeri şefleri plâolarımı kısta bir muharebe için hazırlıyorlar ve böylelikle, şüphesiz ki, herhangi — bir lar hep birarada kullanıla rak, daha ilk günlerde, ka- ti netice almağı düşünüyor- lar. Balıkesir Ticaret ve Sanayi odasından: Balıkesir vilâyetinin Paşa- köyünde oturan Türkiye Cu mhuriyeti tabaasından olup aynı köyde (75) numaralı dükkânı ikametgâhı ticari | ittihaz ederek 928 yılından- beri bakkallık — ticaretile iş- tigal ettiğini beyan eden Os: man oğlu Ahmet Küâşifin unvanı ticareti bu kerre (Osman oğlu Ahmet Kâşif Kılınç) olarak tesçil edildiği gibi bu unvanın imza şekli de Türkçe el yazısile (A | Kılınç) olarak ticaret kanu muharebede, | en mütekâmil fenni vasmta- ! | şhur gazeteci | rak Alman syanın : Amerikadaki aşist Faaliyeti Morcow Daily News ga zetesinin Nevyork muhabiri yazıyor: Amerikadaki faşlst ajan- larının faaliyeti gittikçe ar- tan bir korku uyandırmak- tadır Amerikan meclisinin mu. hacerel komisyonu reisi say- lav Dikenstelin, son bir defa bir nutuk söyliyerek, Alman- ya, Amerikadaki faşist Taa- liyetine nihayet vermediği takdirde, bu — memleketle Amerikanın diplomatik mü nasebet'e katedilmesini ileri #ürmüştür, Dikenstein, — Amerikada 100 den ziyade Faşist ajanı bulunduğunu söylemiştir. Diğer taraftan “Sunday Worker,, isimli gazetede me- John Spivak bir sıra makaleler yaza- ve — Japon ajanlarının, Kaliforni- yada Amerikan deniz üsle rinde casusluk etmekte ol- duklarını ve bunların birbir. lerile dalmi temasta bulun: duklarını ortaya koymuştur. Spivak, Los Angelesteki Ja- pon konsolosunun, Kalifor- niya limaplarına gelen her Almau vupuruna çıktığı ve faşist kaptanlarla istişarede bulunduğu yazıyor. Yine ayni muharrir, 1936 senesinin Eylül ayında, Ka - hiforaiya İlmanında ansızın bir Japon mektep gemisinin belirdiğini Segnirberger isim - l ve bahri kısımlarda - fo- graf çekmekle meşgul Alman ajanıbı alıp götür- müştü. Muharrir Spivak, Okyanus sahilinde casusluk yapmakla iham ettiği birçok diğer faşist ağanlarının daha ismini vermektedir. Dolayısile bu şekilden bi- lâmum mayi mahrukatla iş liyen motörler, otomobiller otobüsler, kamyonlar, aeke- ri vasıtalar istifade edecek ve Türkiyede elan — petrol lâmba yakan on m'lyondan fazla halk ucuz petrola ka. vuşacaklır nunun 42 inci göre Balıkesir Ticaret ve Sanayi odasınca 908 sicil sayısına kayt edildiği ilân olunur. liân numarası: 168 maddesine Balıkesir Tapu Sicil Muhafızlığından: Mevkil Cins ve nevi Mahallesi Hududu Karayer — Bağ yeri Kasaplar Gün doğusu Kara- man köylü molla Nam Fenerci Ahmet gön batısı Kuyusu ve köyü Hudut ve bulunduğu yer yukarıda bağı sinde 4 madeni lira bedel mukabilinde Bostanların Kadir kız! Doktor Faik: Poyrazı Osman ça- vuş kıblesi Hacı Ka- dir bağları: yazılı 32Ö şene- ve Hüseyin karısı Fatmadan haricen satın almak suretile Kasaplar mahallesinden Aziz oğlu bahçıvan Ramazanın senetsiz olarak — tasarrufunda olduğundan bahsile namına tescil edilmesi istenildiğinden tahkikat yapmak için 4-4 937 pazar günü mahalline memur gönderilecektir. Bu yer hak- kında bundan başka tasarruf veya sair bir şuretle hak iddiasında bulunanlar varsa bu günler içinde yazı ile Vilâ. yet Tapu Sıcil memura müraca; Muhafızlığına veyahut mahalline gelecek atları ilân olunur, B3 Ü M SO HSÜD