Karakolların Ayşesi.. Vaka olmuştur. Fakat $- | vasıta ile kendi mmtakası di değil ha.. Eski zaman- » Cümhuriyetten çok ev Yüşu anlattı ben de olduğu Bibi yazdım: İşte başlıyorum: “Bilmem ne boğazının yü- ksekçe bir yerinde karakol bekliyen jandarma neferleri. Uzaktan gelen bir kamyon- n homurtusuna kulak ka Barttılar, İçlerinden biri, b0- Ypunu ileri uzatarak gittik- : Yaklaşan kamyona bak- Kim ola Mehmet . — Boş çuval yüklü bir h.ıynı._ toförün yanında &dam bir de kadın var. Kamyon, daha! fazla ya: dınca neferler bepsi bir Ağızdan haykırdılar: — Yürük Ayşe.. — Vay anam, nereye gi- diyor acaba? — Hele biryol Yıill durduralım , Yüıodnlır. haykırdılar, ğırdılar, yumruklarını sal- lar fakat kamyon dur- TMadan geçti. şu kam M. GÖZALAN haricine çıkarmak lözımdı Başefendi derhal silâh ba- Vel.. Bana bir jandarma ça- | şına emrini verdi. Karago: lan döri neferi tek sıra ni zamında kapının önüne sı ralandılar. meşin kamçıyı konçlarına yukarı gezindi, sonra nefer lere dönerek: — Şimdi biraz sonra ge- lecek kamyonda kim var biliyor musınız! Diye sordu Neferler hep birden ce vap verdiler, Hayır başefendi İçlerinden düşünüyorlardı Sakın — vilâyet veyahut ka zabın — jandarma — kuman danı filan olmasın. Hu dü şünce ile, üstlerine başları na göz gezdirdiler, kopuk düğmelerin, yamaya ihtiyaç | gösteren deliklerin yerlerini hesapladılar. Bir ikisi birer parmak uzamış — sakallarını ellerile sıvazladı Baş çavuş tekrar #öze ba şladı: Kim geliyor. biliyor- musunuz? Yörük Ayşe geli- Çovuş elindeki çizmelerinin vurarak aşağı büyük bir tesir uyandırdı. ce, lâtin alfabesinin Türki yeye giriş'ndenberi senelik bir zaman zarfında, muhtevalarının ka: litesi kadar baskıları da mü kemmel olan bunca taz eserler neşretmeğe kit bulunmuş olduğuna ina TÜRKDİLİ Elişleri mevkiine geldiğindenberi olan bu kadar az zaman za rfında Türkiyenin kitapçılık ta bu derece terakkiler el. de etmiş olmasına karşı ha yran'ığımızı, hayretimizi iti raf etmeliyiz. “Parnassos, sergisinde Arap — harfleri'e basılmış olan son iki kitap görülmektedir; bunlar, şüp- hesiz ki, eski — Türkiye ile yeni Türkiye arasındak!i te- zadı. göstermek — için oraya konulmuştur. Bu eski kitap- İar ananeyi temsil etmekte- dirler, halbuki ötekiler ink lâp Türkiyesinin — kudretli hayatını gösteriyorlar. Um- umiyetle sergilere görmek için değil de kendilerini gö- stermek için — giden MmüÜziç insanların — bulunmadıkları bir saatte, kitapları itina ile tetkik ettim. Ve söylemeli. yim ki bu tetkik bende çok Kalite ve baskı —| Gözlerimle görmeden ön on iki | fasılası müm. va- Kemal Atatürkün iktidar  Sergisi.. Avrupada henöz bir iki yıl | önce icad edi'iniş bulunuyor 3 Sergide gazeteler | Serginin enteresan olan bir diğer şubesi de gazete lere ayrılmış — olanıdır. Bu şabe iki kısımdan — yani iki kutubtan - mürekkeptir. Ve Arap harflerile ilk çıkmış olan gazetelerin yanında bu gön İâtin barflerile çıkanla rı ihtiva etmektedir. Kırm- ızi manşetlerine varıncıya kadar bizimkilerden hiç fa rklı olmuyan bugünkü gaze teler hakkında bir şey söy liyecek değilim. Fakat bu sergi hakkındaki bu acele ve natamam tetkiki bitirm eden önce eski gazeteler ha kkında bir iki söz #öylemek istiyorum. Türk gazeteciliği pek eski değildir. Bu sene ancak yü- züncü yılınıtamamlıyor Çü nkü İstanbulda — ilk çıkmış olan gazete 1836 da intişar etmiştir. Bu gazete muhte- lf dillerle ayrı ayrı yazılı yordu. Bunun daha ziyade, zamanın istibdad hüküme- | tine tâbi, resmi bir gazete olduğunu tahmin ediyorum. Gazetenin Fransızcs adı Mo- | niteor Örientaldir, ve Türk: çe, Arabca, Fransızca, Ru Fransızca Paris Soir ga zetesinden; Sovyetler Birliğinde Zin evyev, ve Radek davaları görüldü. Sevyet hükümeti bunlara *Troçkicilerin — sul: kast hareketleri, diyor. Dı- ğer taraftan, yeniden tev kifler yapıldığı haber veri liyor Bu suretle devlet maki nesinin çazklarını kaplıyan rin “büyük temizleme, ameliyesine henüz yeni ba #lanıldığı anlatılmak isteniyor. Demek ki Troçki, inkı- lâptan çekilmiş — ve sakin yaşamağa başlamış olan gi zliden gizliye çalışıyormuş? Bu suale cevap vermek zordur. Fakat, şu muhakkak - ki, Lenin bu sivri sakallı arka. daşı her zamankinden daha çoh fikirleri işgal ediyor Leon Darideviç - Doğuyor Troçki, asıl isimli Leon | Davidoviç Bronstein, 1874 ' senesinin 26 Teşrinievvelinde Rusyanın cenubundaki bir köyde doğmuştur. Çocukluğu tarlarda, kırlarda geçmiştir Evleri, yanıbaşındaki hay- vanların nefes aldıgı duyu- lan küçük bir kulübe (di. Bir odanın içinde, dört çocuk itışip kakışırlar, bağrışırlardı Troçki 14 yaşında köyd eki bir sınıflı mektebi bıra kıyor ve Odessadeki liseye SAYFA; 3 .. ———-————— Atina Türk Resim Ve Troçcki Kimdir? etmektedir Bir müddet sonra gene mahküm ediliyğr. Ozaman, evli iki çocuk babası olduğu halde her veyi birakarak Rusyadan kaçıyor; Viyana - dan, Zürihten, Paristen geçe rek Londraya geliyor. 1902 — senesinde, Troçki Londraya ayak bastığı za- man lık işi, Londrada bulu- nmakta olan Leninle Bgörüş- mek oldu. 1903 de Rusya sosyalist partisinin kongresi toplanı. yor. Burada Rus sosyalistle rlikiye ayrılıyorlar: Çocuk- lar (bolşevikler) azlıklar me- nşevikler Troçki bu iki gr- uptan hiç birini tercih etm- iyor. Troçki bir müddet sonra Londradan Münihe geliyor ve orada ikinci karıstle be- raber yerleşiyor. Fa - kat, burada da çok kalamı yor; Petesburga gidiyor: Troçki — 1905 ihtilâlinde büyük bir rol Oynıyor. Gene tevkif olunuyor ve Sibiryaya nefyediliyor Fa- kat, Troçki Sibiryaya gider gitmez kaçıyor; tekrar ya- bancı memleketlere gidiyor. İsveç, Fransa, — İspanya, Amerika, Küba nihayet tek rar Peçersburg: İhtilâlden — sonra Troçki evvelâ — Petrograd sevyeti reisi sonra hariciye nazırı amaklığım — kabil değildir. mca ve Ermenice olarak beş | er dursaydi . İşte o za gidıyor. Bu onun, evinden yor.. Man meşele değişecekti Yolcusu bir şoför, bir ya Yürük Ayşe mıi? Vay canına.. *Parnasios, da bir getirilmiş olan bütün kitap araya | dilde beş ayrı yaprak hali nde çıkıyordu. Sergide Ru- ve baba yurdundan ilk ayr- ılışıdır. daha sonra harbiye nazırı olarak görülüyor e he d günel Ayçadan İaakliryon''Yen HRETSE” | Pa ANAARÜ * YOPtrktAr Haa ea ain Fık;ı 1923 de Lenin bil 4etolan kamyon, gideceği vml karakteristiklerinden ba- |, dir. Çünkü. serginin çok na yüne dönmüyor. 1895 de ”:;. :I“Jol: baştı nı."' iz #natlik yolu aradan dört | daha Yürük ERR N zılarını kaydetmekle iktifa | zik organizatörü — Selim | Nikolaya gidiyer. Orada | S C_'ı fik ’Se tün geçtiği halde he- | nü görmüş değillerdi - Ya edeceğim. Beni hayrete dü | Gerçekin söylediğine göre, | daha fazla kendini okuma:- Bugün “İnkılâbın ı_""' bir türlü bitirememişti. | Inız ismini biliyorlardı - Bu; Rumca nüshadan bir tane | ga veriyor ve Marksla En- | Yahudisi, adı verilen Troç- şürmüş olan eski Yunan mü umumiyetle kinin yıldızı dönüyor: Ken 'çok defalar lâstiği patla | !7 yaşında kadar güzel, çok elliflerinden v bulnak tabil' “olamamıştır. | golsio sserlarini — yanından » Civataları gevşemiş, di- | güzel bir Yürük .ıl:ııı ld: eski Yunanıstana ait felsefi | Kendisi, Atinada buna sa hiç ayırmaz oluyo :;:ı:ıh:r'b::.kü :':':'.::ı": Dölyeli firenleri bozulmuş Ka O, “: m| Sserlerden tercümelerin mi- | hip olan birinden bir numa. | — Rakat kitaplarla iktifa et. .ııılı, or. t ** yol kenarlarında tam | filân belli değildi Onun kim kdarıdır. Muhtasar bir ansi | ra satın almak niyetinde ol- | riyor, iş sahasına da — geç yor, duğunu ilâve etti. Az sonra Diyojen ismile bir mizah 1827 de ise Stalin Troç- kiyi komünist patrtisinden olduğunu öğrenmek, şimdi k istiyor İlk ihti âl ha- ye kadar kimsenin aklından mek fetiy reketlerine başlıyor. Etrafın - gün dört gece tamir klopedik İügatin mükemmel kten bütün aksamı sö bir tabı ile — muhtelif ilim, kal, eçmemişti i- | gazetesi çıkmıştır. Bu gaze dıği işçilere fstikbalden| KOĞUYOr vo keüdirine yaşa- 'ıy:’k'::ı.ııdl:l:ııl.::ı.ı :: 7 Hiç kimse, onun güzel "ı":' ':'.z'::mîî: ':: Çrığ? tenin başlığında fıçısı içinde d;:::_';.;:', ':::_ı.',:.b..n;' mak için, Moskovadan 4000 ğ ni e e Bi * ahaf değil mi?.. Şimdi | yüzünü, — ufak — karmızı | "i Ce 7 Usüne ÜGi p LEr ça ee Verük V l işçileri birliği,, | Kilometre uzakta küçük bir * o eski külüstür kam | dudaklarını, uzun — kirpik Haa T ELaSRAL SYA measer İskender görü'mektedir. Pek bl kariR yer gösteriyor. Pa değilmiş gibi tozu dü — | lerinin altında eriyen baygın udıi'ıi mahsullerdir. Türk | Peseriksizce mlmlenmlıbol- î ı d a Fakat 1929 da G P. U: k zlerini gördükten sonra erinden | &9 diğer gazeteler de - bize İİİ l 'ıu,.I- ona — memleketten çıkma atarak gözden kay- | gö müclltflerinin — eser Abdü âzizin Pariste impara b bolmuştu. nüfus tezkeresine bakmayı, başka Skakespenre, Anato: | L L D Tlatın. | Bu hareketten dolayı ilk | emri veriyor. Bu. tarihten Neferler daha uzün za- | mahalle veya köy ilmuha le France, Gögol — Goethe, € go defa olarak hapse düşüyor | yonradır ki Troçki çantası paratoriçe Öjeni tarafından h ı dü, Paral İN ESamı ; kabulünü göstermektedirler. ünmemişti.. ve Odessa hapishanesinde günlerini yazmakla geçiri elinde, yanında karısı ve bir Yumruklarını boşluklara I kâtibi ile beraber Avrupa - ban Tolstoy gıbi Avrupa müelli- doğru salladılar. Sonra iç- flerinin ve Andre Maurols | r vi ualar ::'ı '€en birl telefona koş: Yürük —Ayşe hakikaten LK yan YÜK NB llerin ?:'âı:ı 't.ııı::emlı;.:."m y neni —dkdlile aöit Gd * İlerideki karakolu bul: güzeldi. Belinden aşağı uza şaheserlerinden pekçok ter- .. h Burada — onun — rahatını | şehirden şehire dolaşmak- du; nan kumral saçları, al al, cümeler vardır. Meşhur 1671 'lhllll IIİI â bozan kimse yoktur. yalnız | tadır. Troçki şimdi de yeni ka , Bötefendi. - Şimdi bir | yanakları, """": ::'“;Jf 1672 seyahatini Türkçe an? | — Umumi intiba şudur. ki, | bir gardiyan vardır ki oldu | dünyada bulunuyor. "—ıoııı. Yürük Ayşe geli- | kalçalarile birço| ? b latmış olan maruf Türk se- | bu sergi edebiyatla meşgul | kça serbest bir adamdiır. Bu | eee * Malümun olsun . kanlılarının canını - yakmış | yyahı Evliya Çelebinin ese | olan herkes için bir sürpriz adamın ismi Troçkidi. İşte | [" ':ı' ”ı" 'm— Yürük Ayşe mi — geli | bir dişi idi. K rini hayranlıkla seyrettim. | o'muştur. Çünkü büyük bir | Leon Dauldoviç, belki bir z zlneei iüm ğ İşte o geliyordu Yunan tarihçileri için de çok | devlet şefinin demir iradesi | /»tikam hissile, kendisine vesare Ve Sehribde u;_'"fendıyı bir — telâştır Kanoı. Ayşe geliyor. hal. Yağdi mintakası dahiline Ürük Ayşenin gemesi de Mek, köylerde cinayetin, Tazlığın bin dürlü vukuatın :"İ.'lıııı demekti. Eğer ya 1 yolda kamyondan ınerde Sivar köylerden birine sıvı artık seyreylesen gü- mhü"üyü. Gene köy deli lıı.ı.ı.,. birbirini bıçaklıya * Rene anbarlarda zahi- Teler eksilecek, gene ihtiyar lerin beşibiryerde'eri Yü- Ayşenin yo'una harca- Tacaktı. | Ortalık kararmak üzerey Bu mızir. mahlüku ya k'l'—lılı ktc>yi karakolda Reçirterek, erlesi günü ilk | Neferlerin göz'eri, karan: lıkta — fosforlanan gözü gibi parlıyordu. Baş çavuş tekrar söylemi: ye başladı: Bu hınzırı. yakalıya cağız, bu gece burada ka lacak; yarın sabah “erken den hududumuzun haricine- atacağız anlaşıldı mı? Haydi im herkes yolu gözle Neferler, karakolun önü- ndeki çardağın altına — sıra: lanarak you gözlemiye ba: şladılar. Biraz sonra kam | yon görzüktü, Tozu dumana katarak geliyordu., Mavze rini kapan yola fırladı Ta bi bu vaziyet karşısında kamyon durdu - SONU VAR alâkalanmıya bu eser orjinal metinle ilk defa olarak tab ve neşredi lmiştir. Çakal | | için Almanya ve | şüyor, bususile ki litografya değer olan Son zamanlarda Türkiye de toplanmış olan tarih ve dil kongrelerinin da lüks bir tabı halinde ne- zabıtaları Türk — maarif aydınlatmak Fransada ve ter şredilmiştir. mensuplarını tatbik edilen tahsil biye sistemleri de monog'a filer halinde basıl'mıştır. Çok güzel kapak arile mektep kıtapları enteresandır, keza 1836 da İstanbulda yapılmış olan Litografik baskılar. Bu baskıların — n ükemmeliyeti karşısında insan hayrete dü vesadık iş arkadaşları tara fından Türkiyede pek kısa | bir zaman fasılasında başa rılmış olan bir. harikayı bi- ze göstermişlir. Yeni Türki yenin tarakkilerini hiç bir şey bize bugünkü Türkiye nin belâgatli bir aynasını teşkil eden bu sergiden daha büyük bir sadakatle anla- tamazdı. Kayıp Mühür M Uçala — yazılı tatbik mühürümü bir ay evvel kay. bettim Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü ilân olunur Havranda Hamambaşı mahallesinde Dereobalı Mehmet Uçala olmadığı bu gardiyanın ismini alm aştir Bir müddet sonra Cenev- rede Troçkinin imzalı küçük bir kitap çıkıyor. Odesa hapis- hanesindeki mahküm, yaz- dıklarını bir vasıta ile gizlice Cenevreye göndermeğe mu vaffak olmuş ve orada baş tırmıştı. Sibirya. Nefi, İhtilâl 1900 de Troçki Sibiryaya geliyor. Şimalde uzak — bir arazi Lena nehri kenarında bir iki kulübe Burada Troçki şimdi gaze teciliğe başlamıştır. “Şark Mecmuası, na muntazam yazı yazmakta ve mahalli sosyalist teşekküllere iştirak en eski şeker nümünesi var. dir. Bu nümünenin 1200 senenlik olduğu iddia — edil. mektedir. Milâdın 710748 senele rinde bu şebir Japonyanın en büyük kimya şehri, bil hassa !lâç asnayli merkezi idi. Birçok ilâçlar ve müs tahzarat arasınaa şeker de “ tabil ilaç olmak Gzeredir - yapılmakta imiş Ozamanın ilâç nümuneleri mevcud ve bu arada da şeker kimya tarihi alâkadarlarına Böste- rilmekte imiş Amma, bu şekerin meselâ '29—30 se nelik bir şeker Bümunesi olmadığını nasıl isbat, edi yorlar, doğrusu an'ıyamıyo- ruz.