4 Şubat 1937 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3

4 Şubat 1937 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-Asri Adam- Büyük Hikâye “Cemil'Sena, — hâtıraları- Bin yağmuru içinde: Bu es- iki mektep arkadaşına har- ret sevinçleri yerine, hatırı sayılır bir küfür savurdu: / — Tüh! Allah kahretsin! | Yüreğime indirecektin! be Ne var öyle gırtlağıma sa rilacak?. Az kalsın cadde üstünde karmanyola edili yorum zannederek: Haykı: racaklım. O biri, cesaretli bir. pip> ginlikle arkadaşının koluna | girdi! — Çok değişmişim değil mi Sena. — Değişmek mi? Sen ade- ta bir canavar olmuşsun ya- hu! Nedir bu göbek Bu en- se bu şıklık. Miras mi din? — Kaynanan mı dü? Nedir? “Avukat Hicran, kahka halarının gürültüsünde bir kav daha tutuşturdu: ye öl- — Çıldırdın mı Senacığım? Şanı işte. Ölünciye kadar müekkil. lerinin arkasında: Para! di- ye koşan yarım papuçlu bir avukat olup kalacak değil- dim ya. “Cemil Sena,, arkadaşının dev omuzları üstündeki irl Ve mesut başına şaşkın bir hayretle bakıyordu! O, ade- ta alamut bir banger gibi Beyinmişli . Parmakla Tının üstünde parıldıyan yü Zükleri ve pilastronun ya- kasına kat kat dökü'len en- tesile onda yalınız, hayatı kolay kazanan insanlarda hissedilir bir gurur vardı. Nazıl olmuştu? nasıl olm Uştu da? “Avokat Hicran, Pek fazla keskin olmıyan zekâsına rağmen hayatı bö Yle uysal ve yumuşak huy İu bir binek atı gibi atına almıştı? “Cemil Sena, hayretinin Uyandırdığı hayal içinde: On tene evyelki o düşük, o şar tan ve koltuğunun altında FAntası, Adliye koridorlarile, mü- *sseselerin “büro, İarı ara sında — kapı kapı dolaşan “Avukat Hicran, 1 görüyor" du! Şimdi salamut bir banget Kibi geyinmiş bu hayat ad- amı, o, düşük kıyafetli Av Ukat hioran mi idi?.. *Cemil Sena, son ihtim: ali dudaklarının arasından bir duman gibi karşısında kine püskürdü! — Peki o halde dedi, © halde seksenlik bir mily ©ner - kocakarile Değil mi?. “Avukat Hicran, yanla- Tından rüzgür gibi çekip ge Çen bir otomobilin zigosun dan muhafaza için arkada- Hinı kolundan toutup kaldırı- Min Üstüne çekli: — Milyoner bir kocakarı ile izdivaç n? Senin dedi- Gin şey romanlarla, gazete- lerin garaip — sütunlarında bulunur Senacığım Allah her insana böyle bir evlendin! | son senelerde, | receğim geldi ki. Aanlatamam | ellerile ÖLÜM İhsan Edip saadeti müyesser kılar mı? Benim hayatım, senin ih tirmallerinin — düşünüşlerinin dışarısında bir. hikâyedir! Bir hıkâye ki: Her hangi bir romancının serseri hayal da- gılışlarından — doğmamıştır.. Doğrudan doğruya hayata uyan, hayattan alınan ve edebiyatın düzgününü pod rasını yemiyen bir şey — Bir şey ki; enfesi.. Nasıl bir bi rehaneye gidelim mi Sena? Şöyle — bir. iki.. — Ahi Senacığım ahi Öyle gö-. sivillerin Madrillen çıkma sını — emretmiş — olmasına rağmen bir takun sivil halk hâlâ şehirde kalmakta, mt lislerden ayrılmamalıtadır lar. Bütün bu facialt gün- lerde Madridde — bulunmuş olan Deyli Telgraf muhu biri — Henry VV Bückley, gazelesinde — İspanyol baş şehrinde sivillerin bülün o bombardıman ve hava - hü: cumları arasında nasıl ya- şadıklarını — şu - salırlarla anlatmakladır: Madridde yapılmakta - ol- an muharebelerin sonunda bir “meçhul yapılması tasavvuru vardır. Havacılığın terakkisi, ha- rbın muayyen — bir sahaya inhisar etmesi kaldesini or- tadan kaldırdı. Onun için Madrid hem topçu, hem de tayare ateşine açık bu'un maktadır. Üç ay müddetle şehir, topa tutulmuş ve bo mbalanmıştır. Bununla bera ber, mikdarları bir mılyonu bulan sivil halkın — hayatı hayret edilecek derecede no rmale yakın geçmektedir Hukuka giderken. hatırlar sın değil mi? Akşam üstleri “Anjel, in evinde geçlidi | ğimiz saatleri. Ne âlemdi | değil mi? Onlar ha. Neydi? o günler . Kahkahalarla gülüyor. iri *Sena, bin — sirtini akortsuz bir davul gibi. öt türüyordu — SONU VAR Dün'yadalii Elmas Ticareti.. Elmaslar gittikçe daha pa Ev kadınları — satın al alış veriş etmekte, dükkân- blleymekin dehe çok . |A Uni biyer m AERU SI Düme | L NİN O GA Pai dönya elmaslarını “Elmas kooperasyonu, adı verilme: kte olan muazzam bir fırma satmaktadır. Dünya buhranı senelerin” de bu kooperasyonun traş rada perde” üzerinde — Joan Crawford ile Eddie Cantoru gör.bilir, İsterseniz Rus pr opaganda filimlerini — seyre debilirsiniz. Çocuklar mek- tebe gitmekte, göneş'i hav ':’"""'":"u_'_""':" B m"y::; alarda halk gezintiye çıkm zim para: aktadır. 500 bin lirayı bulmuştu Berrak Türüe ölün”ve 1934 yılında bu yekün <| milyon 500 bin iUraya yük- seldi 1935 de — satışlar 38.750.000 lirayı buldu. 1936 2000 ayak irtifaında — bulu nan Madıid şehri Avrupa merkez şehirler: içinde hava höcumlarına en müsaid bir sivil âbidesi, acak bir şey bulabilirlerse— | | edilecek bir satışları ise 50,000,000, lira- ya varmıştır ki bu, gerçek ten şaşılacak bir lezayütlür Ve dünya refahı için dikkat manzaradır. Elmas kooperasyonu şim- di elmas için Hollanda, bel- çika ve Amerika kesicileri nden bundan birkaç sene evel aldıkları paranın dört mislini alabilmektedir. Elm- asın vasati fiatı, dânya bu: | hranınaanberi yüzde 60 ni- sbetinde yükselmiştir; duha da yükselecektir. Büyük kıtada elmaslar, | yani on krat ve daha - yuü- karı onlar şimdiye kadar görülmemiş derecede yüksek fiat getirmektedir Şimdi dünya elmaslarının en büyük müşterisi Ameri kalı'ardır Fransızlar ikinci sırada gelmekte, — İngiliz er şimdiye ka dar almamış olduk'arı mik tarlarda, mübaya <tta bulun iseler de diğer iki müşteriye nisbetle henüz ge ridedirler Almanyada elmas eksik- makta | bir tek günde liği vardır. Çünkü Alman hükü neti ancak kati ihtiyaç olan maddeler için dığarıya para çıkmasına izin verme ktedir Elmas Almanyada hede*tir. Havası berrak- ol makla beraber bu kış me- veiminde biraz sis yapmış tır Bir takım binalar, bilhas sa, Amerika yapılarını and- mran 1Ö katlı telefon mer kezi yirmi, otuz mil - uzak tan görünür. Bu bina, Lon- drada geçenlerde yanan Kr istal Palastan daha ziyade ozaktan gelecek tayarecile ketten dışarıya çıkaramıya cağı için. böyle bir işe giriş miyor. Denildiğine göre eğ er bir tüccar Almanyaya bir milyon lira değerinde el mas götürecek olursa, bunu hem de bü yük bir bolaylıkla şatabilir Fakat parasını almak mese lesi ayrı bir Iş Demektedir. Bulunan bü yük taşların sayısı gün geç tkçe azalmaktadır. 1910 ile 1930 arasındaki yirmi sene zarfında Jagger sfontein elmas ocıklarından beher ton maden filizi başı na randıman yüzde SÜ nis betinde düşmüştür. E mas bakımından en ta lili olanlar İspanyol zengin | leri idı; şimdi bunların mü: cevherleri Paris ve Londra satan tacir, parayı memle | piyasalarına Aökülmektedir. BEKLİYEN BİR MİLYON İNSAN -Madridde Bir An Yoktur ki, Bir Tayare Hı- rıltısı Veya Bir Bomba Gürültüsü İşitilmesin.. * İspanya hükümeti, bütün , ve kılavuzluk vazifesini gö dırlar. Sinemalar açıktır. Bu | tür Madridde halk, ziyadesi yle, bir yere birikmiş bir haldedirler Sekiz, on — katlı binalarda otuzar, kırkar ap artıman vardır. Şehirin- uf ak bir- sahası — üzerinde 30,00) bina toplanmıştır Vasati alarak bir evde 33 kişi oturmaktadır. Onun için dünyanın en kötü pilotu bi le Madridde herhangi bir binaya bomba isabet ettire- bilir. Bir tayare zabili, Londra daki açık sahanın ehemmiyet lü derecede büyük olduğunu bana söylemişti. Bunun'a be: raber eğer mukayeseye de vam edecek olursak; Lond ranın sisli havası, tayarele re karşı bir nmevi peçe teş kil etmektedir. Bununla beraber Madrid üzerine ' yapılan en büyük hava hücumunda ancak 32 tayare bulunmuşlur. ki bu künkü harp ölçüsünde bunu küçük bir hücum - saymak lâzamgelir. —Ayrıca - zehirli gaz da kullanılmış değildir. Hava hücumunu halka ha: ber vermek tertibatı da ar tık terkedilmiş gibidir. Çü nkü asilerin bulunduğu yer: lerde uçan tayareler Madri- din üzerine o kadar çabuk gelebilmektedirler ki yan ilk bombanın halk sığınaklara kaçmakla ve — motosikletli — polislerin sokaklarda dolaşarak halkı tehlikeden haberdar etmesi ne vakit ve lözüm — kalma- maktadır. Sonra Madriddeki tayare topları az olduğu v çoğu modern olmadığı için düşman tayareleri oldukça alçaktan — uçabilmektedirler Takip tayareleri de btom- ba tayarelerini, hemen hav - alanıp muharebeye hazırla- nan bhükümet tayarelerine karşı himaye etmektedir. Birçak evlerin sığınaklar- ında yatakhaneler yapılmış, bu süretle halkın patlı sesi ile emniyet içinde uyuyabilme eri temin | edilmiştir Bir. dostumun — oturduğu bir evde böyle bir sığınak yatakhanesi vardır. Ev sah ibi yalnız bunu yapmakla kalmamış dıvarların bir. ye rine bir takım İşaretler, ya- ni başına kazmalar, kürek ler koydurmuştur. Bu tedbir gu maksadla alınmıştır. Eg er eve yukardan bir isabet vaki olur da çöküntü baş larsa dıvarın bu işaretli no ktası yıkılacak oradan biti şik binanın sığınak kısmına geçilecektir. Böyle sığınaklarda başlıca tehlike, bombanın asansör deliğine isabet etmesile baş gösterebilir. Birkaç defa bö yle isabet vaki olmuşve or ada bulunan imsanlar zarar görmüşlerse de bunun müs tesna bir vaka o'duğunu ka bul etmek lâzımdır. Böyle sığınaklarda ha kın fazla kalabalık olması, bü tün emniyet tedbirlerinin al immasına mani olmaktadır. Şeh'rin garp ve cenup ta rafları 6 kadar bomba'lanın ıştır ki halk arasında bu bö'gede oturmak arzusunu gösterenler ziyadesiyle nza Imıştır. Buralarda 4000, 5000 ev boşaltılmış ve buralarda oturanlar, “daha emniyetli, bölgelere taşınmışlardır. Aşağı yukarı 150000 kişi | böylece eski evlerini bırakıp | başka yerlere tapınmışlar- dır. Benim oturduğum mah allede normal olarak - 70 ki- şinin oturması İâzım - gelen evlerde 320 kişi oturmakta idi. Altı odalı bir apartıma nda tam: 29 kişi oturmakta- dır. Hükümetin verdiği bir emre göre her evde bir kor | mite teşekkül - etmiştir. Polis veyahut resmi me- | murlar, yersiz. kalan - halkı evlere dağıtmaktadırlar. On- dan sonra ev komiteleri bu mların ne suretle - yerleştiri leceklerini - kararlaştırır. Bu müitecileri kabul etmiyenler *rejim düşmanı, sayılmak- tadır. Ben, bu yolda hare: ket eden kimseye tesadüf etmedim. Bu yüzden bir takım ga l rip vaziyetler hasıl olmak - tadır. Son günlerde,;bundan | önceki mevsimlerde Biyariç: l deki hayatın şaşaalı yıldız | larından birisi olan bir ko- | ntesin eline iki tramvay vatmanı ailesinin misafir ol duğunu gördüm. Kontes mi:- safirlerine gayet çabuk alı şmış. onlarla dost - olmuştu İspanyol halkının misafirpe rverliği ve kanı sıcaklığı bu türlü vaziyetlere alışmaları- na imkân vermiştir. Madriddeki ev kadınları birer kahraman olmu, r. Şehirde yiyecek bilhassa te dır. Pirinç ve portakal gibi şeyler güçlük çekmeden bu- lunabiliyor. Fakat öteki yi- mal olmaktadır. En fazla bomba, öğleden sonra saat üçle beş arasında atılmaktadır. Madridin en iş- lek caddesi ve'rmağazalarının bulunduğu semt olan Gram , Via-bu bombardımanlardan ziyadesiyle zarar görmüşler: dir. Burada -büyük mağaza- lardan birisinin üzerinde şu ilânı görürsünüz: “Saat üç- le beş arasında arka kapı dan giriniz!, Bunun sebebi şudur: Mağazanın esas kapı- 1 cenuba, yani bombaların gelmesi ihtimali olan tarafa doğrudur. Arka kapısı ise şimale doğru olduğundan da- ha emniyetli sayılmaktadır. Yüksek Telefon binasında çalışmakta olan 50U kız fev- kalâde cesaretlidirler. Bu bi- naya birçok defalar isabet vaki olduğu halde bunlar iş başından ayrılmamışlardır ve telefon servisi her zaman mevcut olan tehlikelere ra ğmen intizam içinde devam etmektedir. GCran Viada bulunan bir otele otuz. defa isabet vu- kua gelmiştir. Bunlardan bi- risi asansör tertibatını tah rip etmiştir. Bir tanesi de çamaşırhaneye ve vantilâtör merkezine düşmüştür. Üçün- cüsü, otel memurlarının gir- dikleri methale isabet ede. rek orada novlosunu, yani yavuklusunu beklemekte ol an zavailı bir garsonu öldü- rmüştür. Bütün bunlara rağ- men oötelde hayat devam etmekte, kahve, bar ve bi- rahane daitma dolu bulunm- akta, garsonlar hizmet için bir o tarafa, bir bu tarafa koşmakta,; “Bu insanlar soğuk ve aç Madridde ne için kalıyorlar? ı( Yol açıktır. Valansiyaya gi den yol serbesttir. Hükümet » her türlü kolaylığı göste riyor. Fakat halk, evlerinden ayrılmıyorlar. Eğer kadın gidecek olursa o zaman yi- yip içme işleri kocanımüze rinde kalacaktır. Halbuki onun da kuyruklara — girip beklemeğe vakti ve işi müsaid değildir. Bir sigorta şirketinin mü: dür muavininin karısı bana şu sözleri söyledi: Kocam gidemez: gide” cek olursa işini kaybeder. Ben de o beraber olmadıkça gidemem. İki çocuğumuz da burada kalmalıdır. Çünkü ben biz öldükten sonra, ye- tim olarak yaşamalarını is: temiyorum. Çetin, fakat tipik bir ka naat. Bu addamın yazıhane yecek meddelerini ele geçi- rebilmek için güçlük çekil mekte ve mağazaların önü- nde küyrük teşkil edip be- klemek lâzım gelmektedir. Gülleler ve bombalar pat- hyadursun, eğer evdekiler aç ise ev kadını, büyük bir cesaretle kuyruktan ayrılın akta orada durmaktadır. Aleler bu hususta strate- jiye uygun hareket ediyor- | lar Meselâ hizmetçi bir ku | yruğa; ana başka bir. kuy | ruğa, çocuklar: daha - başka bir kuyruğa giriyorlar. Hat tâ eğer vakti müsallt ise, ba- ba da utanmayı sıkılmayı bırakarak sıraya girer Tayyareci er bu kuyruklar | üzerine bomba savurduğu ve l yahut bunların arasına bom- ba düştüğü zaman çok in. | sine da birkaç defa bomba san ölmektedir. | isabet etmiştir Bu suretle Madridde ilk —— İşte Madrit, kendi küçük | hava hücumu - yapıldığı za | âleminde böyle acaip ve fe. man bir botaba ile çoğu:ka- | ci bir hayat yaşamaktadır din ve kız olmak. üzere 60 Kahvelör; gece yarmmndân kişi ölmüş ve yahut yarala -— sonra saat “iki yeslsmtalişem Damıştir. Bu kuyrük'arın teş: | saat sekizde ldgenlnakite'dür , kil edileceği ve dükkâncının — Eskiden aristokratların gezin- ı reyağı, et ve şeker pek az- | ( satışı hazır olacağı — saatler | ti yeri olan Kastellana cad tayin edilmiştir desinde - şimdi hizmetçiler Bambalar, her ne kadar | kadehi 10 ıınllmıuhymlııî hoşa gider şeyler değilse de | Bir duükanın sarayı şimdi üumumiyetle, pek az hayata (VLütfen sayfayı çeviriniz)

Bu sayıdan diğer sayfalar: