j | a y ğ I_ d'lıinı Bgötüreceğim.- , Söz | unda oldukları bildiriliyor Finans Kanunlarında değişiklik. Üzerinde yapılacak deği: şiklikler hakkında gazetele- rde türlü haberler — çıkan fınans kanunlarının alacağı duruma ve yapılan incele. aa lakekakrkekalekelelelekeleleleke dlya - Habeş savaşı baş- lamak üzere mi? Şu İtalyan-Habeş mesele A, hakikaten Arap saçına | dü, İ Hir gün gazetelerde Mus: solininin açılmış ağzı, ateş meler etrafında yetkili çeven aldığımız haberlere göre yapılacak değişkliklerin lerden Püsküren gözleri ve dünya- | esasları lamamen” saptan- ;: lîmydın okuyan yunaru. | Mışlır. ile yeni bir resmini gö L . 4 Tüyor ÇeüM tarafında e | Düğisiklerin esası nedir - Ben Habeşistana me | Finans Bakanlığı yürür K lüğe olan vergi kanunların- okuyoruz. .. da yapılacak — değişikler- Ertesi günü, binlerce İtal- yeritil de, bu kanunların Yan $ p #encinin Habaşistan yo> sırasında göslerdikleri me durumdan esinlenerek, mü * derhal şu hükmü veri : nn kel eften yana ilâve'er veyn A Bikec — tüna < ködaz değişiklikleri esas — olarak İ.., Hüti dlskz z ! Göesi, almıştır.. Bakanlık bunları $ ibtimalleri Şiğneyin bir. yandan kendi etüd bü- | Amızda | elindeki barp roları araciyle — yaparken — Bayrağı ile dolaşan bu dü — öle yandan — da. getirdiği " emiz, yeni bir haber “Yabancı — uzmanlara yurd içinde yaptırdığı ince'eme F dereisetAAeeR ee ARARLALELREAR İ:ı Yabancı gazetelerde gördüklerimiz. | Habeş - İtalya Dava- sında İnğiltere.. “Walya Büyük Berit nya İmparatorluğunu müdelee et- $ Zerine can veriyor: - İtalya, sulh . istiyor... — Gözel; alâ .. ) .â z!:ly.ı su'h istivormuş | 'lıılıdıımıı istek de bu .î Aptığı işlerde, hep sulhü ““Min için miş .. Tank ve tayareleri top | lüşü de, İfinmiş... | — Lâkin, bu sürmüyor. "'İıyı,' Yine Yeni İ | . — Uluslar “Sürlün beşistanla — bir Mılı. —'ihlıçlxr . | “lmiz... o!lı ya, İtalya kim, !a beyistan kim?.. - Haydi yeniden harp hazır İ lârı.. Ne güzel Hıbeımın yolu İtalyanın Yistleri ile dolu. Bu sefer, İagiltere işe ka Yor: İlı— İtalya hücum ederse | “abeşistanın yarısı benim- Sir, 2 Yine bir duruşuma... N Sabırımız tükendi artık.. 'tva kıt bitecek bunlar.. —Ğ İk_âze.- Yarasalar “ç"mı. ince Doöğlas biyi Arinı burarak gülüyordu: *i Yoo, o kadar çabuk il! Xı_:—ık.,. fena halde - sinir “diyordu —— Yanındaki kimdiı? N Sizi alâkadar ';l" ©'mazını?. Bana karşı bune kız D Emik Beni alâkadar eden b *"'lrîın başka bir şey ko “Uğumu sanmıyorum. Yanımdakinden Be> L ae Bana şunü. O delik- A ni İlham tanıdimda... Sözünün tesirini görmek Yotmuş gibi onun yüzü ten, bizim de candan M kılyınm. bugüne kadar tüfekleri, ihtiyarı ve gen- ile Habeşistan yoluna dö- | sülhü yaşatmak n sevincimizde : bir Mussolinin — Ü söylevi veya bir manav- kurumunda, ola- B Mam Habeşistanı biz idare Çünkü, o bize fikir — Mehmet Tuüğrül — tema halindedirler. eden &rden konuşsanız. daba * gezileriyle saplamıştır. Ha zarlanan projeler bütün im- kânlardan faydalanarak mükelleflere en çok kolay lıkları gösterecek formülle- ri taşıyacaktır. — Bakanlık bu yeğritimleri ve değişke- leri top'ıyan projeleri, Ka mulüuyın bu devresinde çıka.- rmak için hazırlamakla uğ- raşmaktadır. Sayım vergisinin indirl- Mesİ Köylümüzü en çok ilgile- mdiren ve memleket serve tinin en verimli bir koalu olan hayvancılığımızın ge lişimi bakımından çok öne- mli bir ro ü olan sayım ve rgisinin üzerinde — inceden inceye uğraşılmaktadır. Verginin imkân - nisbetinde için — kanun olarak araş ucuzlatılması üzerinde özel tırmalar yapılmıştır. Uzmanlar ince'emelerini bitirdiklerinden bütün kanu Unlar üzerinde gerekli gör- | dükleri, değişiklikleri, ılâve “leri bi diren raporlarını ha zırlamaktadır!'ar, | Bu raporl'ar — için vari : dat — genel — direktörlüğü etüd bürolar şefliği gibi vergilerle doğrudan do | ğruya ilgili orunlarımızla da YAZAN: M. N. ne bakıyordu. Sonra, yum- ruğunu salladı: — Kendisine sizden bah setmemi İstemişsiniz?. Belkis, sakin görünmek | istiyordu. Buna rağmen ya: pamıyordu. » Vahsettirmemek elini- zdedir. Belkis, kendini Tutamayıp sormuştu: Nasıl? Hah. Şöyle biraz yo - | la gel canım. a | Gayet kolay. Yolduğunuz papallerden birazını da - bi- zim cüzdana.. Ben sinemaya gidelim | | diyorum, Beyoğlunda güzel | miyacek ve kendi evlâtlarının kanı bahasınaonun bü- yümesine yardım etmiyecektir.,, “Affari Esteri, gazetesine göre, İngiltere israr ile uluslar sosyetesi Fikrini müdafaa et mekten geri dürmüyor. ve istiyor ki her ne bahasına olursa olsun İtalya bu işte İngiltere gibi düşünsün ve İnxi terenin aynı vaziyette muhakkak surette hareket etmiyeceği bir tarzda hare ket etsin Bu durumu mü dafaa için Londra mehafi- li İngiliz efkârı umumiyesi nin bütün büyük çaptaki- va sıtalarını 'toplamış ve diğer memleketler efkârı umumi yesini de kendi düşüncesine temayül ettirmek için elin- den geleni yapmakta bulun Müştur. Fakat İngiltere — için ne büyük bir süprizdir ki İtal ya bundan çekinmekte — ve teslim olmamaktadır. — İtal ya vaziyetini hiç bazmadan yoluna devam etmaktedir ve işin sonunda kendi sözlerile bağlanmış olarak müşkil va- ziyette kalan yine İngiltere dir. İtalya İngiltereyi bu gi- bi kötü durumdan kurtar- müağa daima hazırdır ve bu nun için de İngiltereye di- yorki: Şu ulüslar sosyetesi nin meşhur statüsüne eyice bir bakınız Orada sizi gir diğiniz — çıkmazdan — çıka- rabilecek ne kadar çok Hal- ler vardır. Bir az arzu et- seniz sıkınltı çekeceğiniz ye gâne mese'e bunların ara- sından birini seçmektir. İtalyanın şartlarına gelin- ce bu şartlar şunlardır: Habeşistan denize çıkmı- yacaktır Ekonomik imtiyaz. lara bir hudut çizilmiyecek: tir. Uluslar sosyetesinin ve yahut bunun üyelerinden bi rinin garantisi verilmiyecek üÜr. Genel veya — kolektif manda mevzuubahs olmi yacaktır. Çünkü böyle bir şey hakikatta fiiliyatta bu- lunacak bir İngiliz manda- | na filinder var, Belkis, İlhanın bir. geve zelik ettiği sandığı, dut yap rağı yeşil gözlerine bakıyor du. — Beyoğ'unda güzel filimler var madem ki, çıka - lim.. Tramvay . Yollar. Bey- oğlu.. Ilık bir. sonbahar günü.. Beyoğlu sinemalar caddesi, Tahta bir oluk — halinde bir Insan — kalabalığı akı yor. Çeşit çeşit, biçim biçim insan tiplerinin kaynaştığı bir cadde.. * Tramvaydan indiler. Her sinemanın önünce dura du” ra, bütün sinemaları dolaş tılar. İlhan: Hepsi güzel hangisine girelim? — Bilmem? . — “Türk; de cennet pe risi oynıyor Çok güzelmiş. sını gizlemekten başka bir ; işe yaramaz. | İtalya, İngilterenin mua hedelerden istihraç oluna- cak haklarımı tanımaktadır. Fakat genel savaşta bir ke re yaptığı gibi artık bun- dan sonra İtalya Büyük Bi ritanya imparatorluğunu mü dafaa etmiyecek ve kendi evlâtlarının kanı bahasına onu büyümesine yardım €- demiyecektir. Zanediyoruz ki bu sözlerimiz oldukça a - çıktır ve daha ziyade iza hata hacet yoktur. Mamafıh | eğer fazla izahat isteniyor sa istenildiği kadar vermiye dalma hazırız: İşte en esaslılarını sayıyo- ruz: Habeş ordusunun seferber edilmesi, Süveyş kanalının kapatılacağı tahdidi İngiliz İ filosu tarafından. Akdeniz deki durumun kontrolu, Ha - beşistana hem hudut müs temlekelerindeki garnizon larım kuvvetlendirilmesi. Dün- yadaki bütün anlı İtalyan unsurların hareket — getiril mesi İtalyaya karşı Habe- şistanı müdafaa etmezse Fransayı, » İmanyaya karşı müdafaa etmiyeceği tarzın daki tehdidi ve saire., Paris Üçler - konteransı Uluslar Sosyetesi konse yinin 3 ağustos 1935 toplan lısı esnasında Cenvrede bu hanan İngiliz, Fransız — ve İtalyan delegeleri, konsey kararlarından bariç olarak Habeşistan hakkında - 1916 üçler muahedesini — imzala miş olan devletler - sıfati'e Habeş işinin hallini kolayla- ştırmak maksadiyle, arala- | rında husüsi — toplantılar yapmıya karar vermişler: di Bu karar özerine, İngilte re adına Eden, Fransa adına Laval, İtalya — adı- Aloiziden — terekküp * -- Peki oraya gidelim. Yürüdüler, Gişeden, tırn- akları manikörlü Rum kuza nin iki bileti yandan uzattı.. Merdivenler Beyoğlu — sinemalarında, madmazeller vardır; yer gö- sterirler ve bu yer gösterm- eden sonra kucağınıza o si nemanın küçük mini mini mecmuasını — birakiverirler. Yanımızda bir. kadım- bulu. nursa. kucağınıza bırakılan şeyi almağa mecbursunuz dur Cennel perisi, uzak — bir adada geçen içli bir gönül hikâyesidir. Belkis, — vakit vakit kendini İlhanla - bir, bu dekor içinde vehmeltti. Elele, baş başa seyretti- ler, Bütün filimi baştan ba- VA g Belkise filim çok 'dokun İçini çeke du. Ve ağladı H gada e < BAYFA 3 Şarbaylıktan: . Blikesirlilere: Soysal ve kültürel inkılâbımızın başarılması yönünde Atatürkün işaret ve emrine uyularak yurdun her yönünde başlıyan yenilik 've bu arada kıyafet devrimi bütün hızla yürüyor, Bu kaynaktan ilhamını alan Şar kurulu bu yönde ka- racını vererek sayın hemşeri'ere bir mühlet-de bırakmıştı. Bugün bu bir aylık mühlet sona erdi. Artık kanunun buyruğu başlıyor. Yurdsever ve devrimci halkımızın çok hössaş hareket ederek takibata mahal bırakmamalarını Uray — halkımız:- dan rica eder. BALIKESİR ASKERİ SATINALMA KOMiSYONU iLÂNLARI.. ——— Balıkesir garnizonunda kılaat ihtiyacı için 400.000 ki | do yulaf 1 Teşrin 935 salı günü saat 16 da ihalesi yapıl: mak üzere kapalı zarfla eksi'tmeye konmuştur. Yulafın tahmin bedeli 18000 lira olup muvakkat teminat miktarı 1350 lira olup ihale ko'ordu satınalma komisyonunda ya- pılacaktır. İstiyenler şartnameyi satınalma komisyonunda Rgörebilirler. İsteklilerin muayyen olan gün ve saatten bir saat eveline kadar teklif mektupları ile kolordu - satınal: ma komisyonuna müracaatları eden — konferans, Pariste 15 ağustos 1935 tarihinde fakat hiç — bir neliceye — varamadan — (8 ağusltosla dağılmıştır. — Bu suretle her bakımdan duru toplanmış, mun genel olarak incelenme- si ve ihtlâfların fazlalaşma - sının önüne geçilebilmesi Ulüslar Losyetesi konseyine ve bu konseyin 4 eylül to- plantısına kalmıştı. Pariste çarpışan — tezler Paris üçler konferansı es- nasında bütün konüğmalar gizli olarak geçmiş ve yegâ- ne vesika olarak son gün, üç devlet arasında bir anla- şma imkânı müşahede ve kaydeden bir tebliğ neşre dilmiştir. Mamlih, Paris ko- nferansında birbirine zıt iki esaslı fikrin çarpışlığı an- Jaşılmıştır. Bu fikirlerden birisi, İngi İterenin — müdafan fikirdir. ki, — Habeşistanın istiklâlini müdafaa etmekte ve Uluslar Sosyetesi üyesi sıfatiyle bu memleketin pa kt tarafından kendişine ve rilen bütün — garantilerden ve hak'lardan istifade etme- kte devamını istemektedir. İkinci esaslı fikir, İlul,vııı;n'. bütün Habeş | —i ee eee görüşüdür ki, vakit, o hâlâ ağlıyordu. Göz yaşları, gözlerinden — öyle setsiz öyle sıcak bir iç tür küsü halinde boşanıyordu ki.. Sinemadan çıktılar. İlhan antrede esmer, bir de'ikanlı ile selâmlaştı. Pelkisin için: de çok ince bir şey koptu. Ayrıldılar. Belkis, bir - vakil abide etrafında dolaştı. Canı sıkı- hıyordu. Bu ne kötö rastlak! Diye söyleniyordu — kerdi kendine, İlhanın — se lâmlaştığı delikanlı Belkisin | ne olduğunu biliyordu O delikanlı bir vakitler Belkisin fena balde onurunu hırpalamıştı. “Bir. kaldırım kadınında onur nedir, dem- eyiniz, belki bizden daha çok alıngan olur bu kadınlar Onur ve İlhan. Kafasının zisiade ayrı iki L AA ettiği' (4 — L— 92) imparatorluğu üzerinde bir nevi manda yahut himaye talebetmektedir. Bu iki esaklı fikir ortasın. da bir uzlaşma zemini bulu- nmaya uğraşılmış — ise de onda da muvaffak olunma- miştir. Ba uzlaşdırma - tek- liflerine göre, İtalyaya veril. mesi ve buna mukabil Habe- şistan için denize mahreç itası gibi neticeler verecek tarzda sınırlarda bazı tadi'ât yapı: lacak, Eritre ve — Somali müstemlekeleri için İtalyaya teminal verilecek ve kendi- sine aymı zamanda Habeşi - standa geniş ekonomik me- nfaatler temin — o'unacaktı, Bu tekliflerde manda veya hut himaye kelimesi kulla - nılmış ise de Habeşistanın bir nevi vesayet altına alı- nması mevzuubahis olmuş ve perensip itibariyle üç de vlete kollektif olarak verile. cek bu vesayetin hakikatta yalnız İtalya tarafından ic- rası derpiş edilmişti. - İtalya, bu teklifleri kabul etmemiş ve arzularının tam olarak yerine getirilmesinde şiddetle israr eylemiştir. Bu- nun Üzerine üçler konferan- sı da hiç bir şeye muvaffak olmadan ve hiç bir adım ileri atamadan dağılmıştır. dolduruyordu. Birinin ağır basması lâzım gelecekti. Bir kefede kalbi, bir kefede on uru vardı. Bir vakitler fena halde izzetinefsini hırpalıyan deli- kanlıyı bu'up yalvarsa, İlh- ana bir şey söylememesi için — İzzetnefesini kendi kendine çekememiş olacaktı, yalvarmasa? Of, çıldıracaktı Başı, zonkluyordu. Kula- klarında bir çan uğultusu .. - Bayan Emine. Silkindi, çevirdi başım: - Niçin peşim sıra geldiniz Söyliyeceklerim var Çabık söyleyiniz Bu antrede İlhanın selâ- mlaştığı kimdi. — O, o kadar çabuk de- gil..