: 3 İlletde' “?lu';.” 16 Mayıs 1935 " Sayısında yaz yor: Haa Üssolinini dün İtulyan 9Sünda,arsulusal meha. M Yadasile tofsire uğra. Bu bi Re_ri kalmıyacak | | R'M' Sövlev — vermiştir. Betinin Söylev, Roma hükü. L,“ Yalniz İt lyan - Ha. ” n “Smamazlığına karşı- G , STzamanda Avrupa. tü Ş::*! dürumuna nazaran Di sarahatle tayin R İt etmaktedir. Soma- | Mti havalisinde çıkan | OSuzluklar — neticesinde | | " Habeşistan arasında B anlaşama- y,"; Bgelen Mnllı-lan kalkmış ol- a » UZaktır. Hattâ Ro- j ı'l' Adisabuba arasında M '?' gelmiş olan ihtilâf İq:“'liün merlebe dostça İ... Mek hususunda Conev- i ı..k';"'llen karar uğrunda İ b n gayretlere rağmen Döina Ümet urasındaki — va- ““. Kittikçe gerginleştiği Yor. Her iki taraf muh- İ dlan tehlikeleri al- L O meşgüldür. — Gerçi "' Ve Habeşlerin müm- ou“ku kadar — nahoş 4 * il:.l:l-lk bulunmalarına sk Üzere diğer ba | 'ç:b"lero de bı;vurul- np Alümdür. — Bununa Ju Habeş hükümetinin Mk" tğemenliğe sahip l' n OK keraler de başla- | Yruk olarak — kendi afina iş gören — bazı şeflerer dsima söz emek vaziyetinde ;! N da malümdür. Faşist bti İtalyon ön karok- Üvvetlendirmek — ve ıiıh imale karşı la Som 4 ıüq:"l miktarda — adam %“ :Gk ihtiyacını duydu. N'.( U tedbir İtalyanın or- İh inloşmımnılığı barış lik © bir uzlaşma vo ha- Tarı yöncemile hal. *W ay, "'lnıışııııyıım—ğ.nı ifar fakat İtalyan k.ta- : kviyesi — keyliyeti ü)ır“'b' da bir tehdit n . do telâkki edilme- i Beri kalmad ği muhak- s. o"ı'lğu gibi bu tak Arşıda diğor askeri ı.__'“ Mükabele ed Idiği | aç Tükabil de — yine Tin büsbütün kuş .'.r:“lkik davrındıkları | Cede muhakkuktir. — | Senatoda verdiği Frunsız ve İrgiliz Dy. inin Roma nezdin. çu n bir teşebbüs K Yabancı matbuatta Yüyeti katj surotte iştir. Bunla de kalmı- *l:“)ıhü' yopmak teb- N:" İliraz etmiş, şim. hiç böyle bir şa- ıfnldığını söyle. diki İtalyan Fran- ı'İllısebı.-llı—ı'iniıı ukarok bu teşe. | aa Tüstakbalde de ;ıı- | " İl: Mühtemel — olma. | K , V6 etmiştir. Bu do. Mi ' son iki — devlet p. “öziyetin gerkin: | SSi takdirde ica İma — vazifasini Ol.ı,. kurüum Ulusl- saçı ümu olduğu ayet Mussolininin Diyevi. mevzuu olursa, yine ilk Ce- nevre toplantısında olacakt ır ki bu takdirde bütün anl aşamamazlıkları ve iş karış- tarıcıları Amillerin oldukça ortadan kalkması temin ad. n söylevi- nde bilhassa dikkati tutacak olan bir yer vardır ki o da İtalyan hükümct başkarının İtalya Afrikada uzun boylu bir savaşa girişip — daldığı takdirde bu devletin Avrup adaki durumunun no olacu- ği hakkında her - taraftan belirip kaygı ve endişeleri gidermiye çalıştığı yerdir. Filhakika İtalya kontinan- tal sıyasada öşle bir mevki tutmaktadır ki, bu. devletin faaliyet vasıtalarının uğrıya- eoğı her hangi bir zoafın, genel bakımdan ciddi neti esler doğurmamasına imkân yokur. Bir Hubeş - İal yan ihtilâfının her hulde önüne geçilsceği ümit edil- mektedir. Zıra bilful ve bil- hukuk bütün esbab hem Hab ışiştamın istiklâlinj — ko- ruyan, hem de İtalyan ya. yılmasının meşra monfaatle rini kollıyan adalete uygun bir nizamnameye dayanmak. tadır. Fakat — Almanyanın heybetli yeniden silâhlan- musin'n ve diğer taraftan orta Avrupunın kati sürette teşkilâtlanması — zarüretinin doğurduğu, fevkalâde nozık siyasal — vozile — karşısında ortaya çıkıp Düce'nin da cevap — verdiği — endişelerin baş göstermesi de tabiidir. B. Mussolini messleyi çok açık bir. samimiyetle mev- zubahs etmiştir; ve Avrupa- ya — vakaa uuluîıılınclerğ muhtemel olan #ni ve esef verici hâüdiselerin ihtimaline dajr olarak İtal. yanın, esasen — ihtiyat sın'fı 1912 s.nıfından manda 1911, 1943 ve 1914 sınıflarını si- lâh altında bulunduracığını Senato nezdinde teyit etmek isted ğini söyliyerek: Emni- yetimizi temin — için 800 ilâ 9V0 bin asker mevcudunun kâfı olduğunu zannederim» demiştir. Ihbarın — yapıldığı niyeto | göre anlamak gerektir. Af rika vadisınde uzayıp git- mek süretile İtalyanın kon. tinandaki sıyasasını aylarca köstekliyecek olan kargaşa- lıkların ihtimaline sevinerek bu kargaşalıklordan Avrupa nizamını bozmak için istifa- de etmeyi tasarl. yanlar ken- dilerini boş bayallere kap: tırmış oluyorlar, Düçe, ital- yanın kara emniyetinin her 'şeyin ferkiade olduğunu ve bu emniyetin İtalyan yayıl masının ve dünyada parla: masının n jilk ve eh esas şart - olduğunu ko: layca anlıyacak kadar mü- debbir — bir — siyasa ada- midir. B. Mussolini bütün Senetonun müşterek alkışla- ti arasında elde etmiye mu- vaffak olduğu deniz kara ve hava kuvvetlerine daya. nan İtalyanın alacağı iatik - ametin küçük — voya büyük bütün Avrupa — devletlerile birlikte açık müspet ve gö. | TÜRKDİLİ Kültür Teşkilâtında AT&kca kar- şılıklar tesbit edildi Kamutay kültür encümeni | maarif teşkilâtı lâhiyesi üze- rindeki yeni Türkçe sözleri yerleştirme işiyle uğraşmak tadır. Encümen, «Msarif Şü rasıy niın aeKültür danışı» terbiye heyetiv nin «Kültür kurulus ateftiş «espekiörlük | aTalim va nin kurula» tedrisat umum mü- dürlüklerinin heyatin ilk öğretim genel direktör- lükle» «mesleki tedrisat» n «Ertik ve — teknik — okul larır «Hususi mekteplernin *Özel okullar. aBeden terbi. yesi» nin «Belen eğitimi ve izcilik» «N »şriyatnın «Yanım» «Asarıâtika be müzeler» in «Ontukler ve müzsler» «Kü- tüphaneler»in «Kitap saray- lar» «Hususli kalemsin «Üz- el büro. «Mektep müzeleri» nin «Okul müzeleri» — eSisil müdürlüğüy nün «Arşyo di- roktörlüğü» olmusını karar- laştırınıştır. ———MM—M—M—M———MLMİ:E———. sıyasasını devam — ettirmek olacağım ve bu — müşterek shonk ve tevazün olmadık- ça acunun başı boş — İarak akıntıya kapılacağını beyan etmiştir ve «en itimomları uğrunda yapma- ktan — çekinmediğimiz — ve askeriğ cihazımız kimseyi taklit etmekte olmayıp an- cak barşı temin eylemekte- dir » demiştir. Hulâsa İtal, ya barışın tehlikeye düştüğü anda barişı müessir sürette müdufaa etmek için kuvvetli olmak istiyor — ve — Mare. şal Lyouteyin tedvin ettiği usul mucibince görek Avrupa gerekse Afri. kada olmak şartile kuvvatini ancak istimal <tmiye mee bur olmamak için, göster mektedir, Barışın ve genel emniyetin kuvvetlenmesi uğrunda İtal- ya jile beraber karşılıklı bir itimad — besliyerek — çalışan Fransa ise, İtalyan halkının kontinandaki - vaziyetini ta- mamen emniyet altına almak amacile Mussolini hükümeti toralından — gösterilen gay- retten asla alınamaz ve gü- cenemez. Fransiız Akdeniz filosunan — Napoliyi ziyareti Alpların öteki tarafından Ge neral Denain — il» tayüreci- lorim ze gösterilccek hüsnü kabul ve devletin propogan. da teşkilâtı kâtibi ve Mus solininin damadı. Kont Ga- leazz0 Ciano di Cortella- 20 taralından — yarın İtal- yan Pariste temsiline firsat veren ve i | devlet — arosında — küttürel ve artistik beraber çalışma- nn büyük bir tezahürü olan teşhiri münasebetiyle Düçe'nin — gösterdiği vanlı alüka: İşte büta bunlar, medeniyet ve modeni kılmak vazifelerini aynı şuurla du- şup Avrupadaki sulh - ve sükünu tam bir boraberlik- le korumak hususunda aynı kati kararı vermiş olan iki memleket halkının arasında- ki dosluğan kiymetli alâ- metleridir. b sanatının | | jesinde frangın durumu müdebbir | | ları ağırlatarak frangin de. | ekonomi ve «yüksek, ota, | Fransız Bütcesi açık verdi. Fransa da arstulusal bir durluk paktından bahsediyor Paris, 29(A,A.) — Hükü- metin parlâmentodan iste- diği yetki hakkındaki kanu- nu gerektiren sobopler pro- ile bütce durum larından paranın düşürülmesine karşı tedbir- lardon ve arsıulusal — bir durlük paktından bahsolun: maktadır 1 — Fransadan altın çıkışı frank tehlikoye düşecektir. Sığlam paralara Holanda ve İsviçra paralarına hucum etmiş olan arsıulusul spe- de franga saldırmışlardır. Bunun etki Teri içerde, devlet sehimle- rinde ve hazno honolarının ölemesinde kendisini külâsyon şimdi gös termiştir. 2 Devam eden bulurana karışın ekonomi — alanında | korku — için bir sebep yoktur. Ekonomi- de kalkırma vardır ve - iş. sizlik azalmaktadır 3 — Âsıl tehlike bütce | | açığındadır. Bu, genel borç. ğerden düşürülmesi ihtima- line dayanan spekülâsyon için iyi bir hava yaratmak ta ve para için bir lıhlik'e olmaktadır. Genel borçlar bütceye 3 milyar frank yüklemektedir ki dev. her yıl let bunu daha fazla artıra Bütce açığına karşı alınacak tedbirler altin çıkı- şına karşı tedbirlerle birlik- te yürümelidir. 4 Hükümet frangın de- gerden düşürülmesine karşı- maz ndır. Her hadgi bir devalu- asiyon, ancak genel borçları o da kısa bir hafifletebilir. ulusu fakirleştirir — ve butce açığının kapg - tılmasına da yardım etmez 5 — Hükümet paraların durluğu için arasıulusal bir andleşma yepmaya ve gene arastulusal tecimin genişil- mesi için işbirliğine hazırdır Bu yolda harcanacak gay retler bugün öncekinden al- verişli bir — alanbulacaktır. Purlâmento vereceği kararla feang:; krediyi ve ekonomik çalışmayı tutmak istediğini gösterirse halkı aydınlatmış ve hakikiğ düurumu — ona ol- duğu gibi göstermiş olur. , Paris, 29(AA) —B, Jer- maa Marten — parlâmentoda Fransadan son altın çıkışla. rını anlatmış ve hele - ötey gün ç kan altının bir milyar yüz milyon frangı bulmuş olduğunu söyliyerek demiş. ür ki: - Gölirler ile saypala- rın denkleştirilmesi gerektir. Frangın bugün değerinde totulması için kabinede tam bir görüş bir'iği vardır » B. Blum, hükümeti istedi- ği yatkiye karşın bulunmuş- tul zaman için, Fakat değerden | şimdiki | devam ederse | Ba yazı amcamlarda ge- çirecektim, Beni bir bitikla «moktupoçağırdıkları zaman kızmış: Eh o sönük köyde ne ya- pilir ki? Demiştim. Annem de beni zorla göndermek - isti yordu. — Çocuğum diyordu bu- uğramadın sana - kırılmiş- | tır. — Eyi amma anne! Bon orada ne yapacağım sanki”.. Yengem sağ olsaydı.. -- ALA! evlâdım... Sus yeni yengen melek gibi ka- dın. Bir. gör helı; demiş. tis Amcamlara gitmiyeli dört büyük sene olmuştu. — İlk yongem beni çok severdi. Onun Ülvan — isminde ben yaşta bir kızı vardı. Küçük- tenberi sovişirdik. Onun si yah gözleri çok hoşuma gi- derdi. Düşündüm Kimbilir dedim şimdi ne kadar ser pilmiş, güzelleşmiştir. OÖnuü görmek isteği jçimde kıvılcımlandı. Bu istek beni oraya « ..» köyüne kadar gölürdü. Uzun bir at yolculuğun. dan sonra, beni daha yolda karşılayıp azarlardı: Demek — dedi — seni sin?. Ya amcacığım dedim biröz işlerim vurdı da — Üyleya! Üyle ya, diye sitem etti, Sın çapkınlıkla- Drimı birakıpta bir sönük kimsesiz köye mi gelecek- sin. Kimbilir. nasıl olduda gelebildin? Ne ise ne ise hele yüzünü görebildik. Ma- şallah epi boy almışsın. larının çevrelediği evlerinin önünde durduk. Amcam — beni tutup içeriye ilti. - Gel dedi seni yengene göstereyim, Büyük avluyu geçtikten sonra küçük oda kapısının eşiğinden' eğilerek geçtik. Gözlerim etrafını araştırı- yordu. Köşede bir karaoltı gördüm. Kalbim heyocanla çarpmağa başlad:. Yoksa ©o mu Ülvan ni? Amcam: -- Kızım önnen nerede? diye seslendi.. Ve dör! senedir işitmedi- | ğim tatlı bir ses: Şimdi gelir bey babal diye cevap verdi. Ülvan uz- kolumdan | akta bir köşede meşguldü. | Babası: Gel Ülvan; bak kim geldi diye onu çağırdı. Kısa ürkek adımlarla yanıma ka- dar sokuldu ve yeni alıştığı utangaç tavrile: — Hoş geldin Sacit, dedi. Ona bakıyorüm, — gözlerini yere indirmiş, topuğile top- rağı deşiyordu. Bileri titre- yor, kızaran göl yanakları- na hafif bir pembelik karı. şıyordu. Biraz — gonra yen- gem de geldi. Beni görünce sanki kırk yıllık ahbabımı. şım gibi: -Uo0'. Hoş geldin yav- rüum dedi. Sıkılma çacuğum ev kondi evin. Yerin başı- | ablan | mızin üstünde, Seni bana çok öğdü. Tam baba- sının evlâdı. — dedi. Babası | gibi kan.. — | nca sene oldu amcanlara | çağırtmasak hiç gelmiyecek- Yüksek ve sık çam ağaç- | *« İ Haziran — ——— — — — ——— —— — — Ne çena, aman — yarabbi! Ben seni dinlemeğe gelme. dim ki: Biraz daha ilerledim. Eli- ni öptüm. Beni okşadı Son- ra dudaklarını alnımda saç- larımda gezdirerek: Göldiğine ne ayi ettin de- di. Başımı ona doğru kal- dırdım, Yeşil gözlerinin çıl. gıncasına gülümsiyen bakiş- larile karşılaştım. Oh' ne de güzel bir kadın!. Annemin dediği gibi gönlü de temizse amcam — turnayı gözünden yürmüş demektir. Biraz hoş beşten sonra, amcam çıktı, yangem de kom. şuda işi olduğunu söyliye- rek gitti. Ülvanla başbaşa kuüldık, Ona bakıyorum., Ya- vüş yavaş uzaklaşıyor; sü- ratle yanına gittim: —Ülven, dedim. Dört sene seni ne kadar değiştirmiş bilsen. Çok çok güzelleş- mişsin. Elimi uzattım, — evelâ bir az çekindi. Sonra titreyen elini avacuma bıraktı. Elini kaldırdım. Sarı bir. halka.. Bir yüzük gördüm. Damek Ülvan nışanlı hat. Dudük- larını aradım, Yavaşca: — Yapma ağabey, diye mırıldandı. Elleri — titriyor, nefesi tıkanıyordu. — Neden dedim. Ülvan, neden beni unuttun mu? — Yapma Sacit mışanlı- yım.. — Ne olursa olsun Ülvan nışanlısın fukat kalbini ça- lan yok ya! O benim olduk. tan sanra.. Başını eğdi. Uzun siyah saçları yüzünü örttü. Ve birden hıçkırarak uzaklaştı. ee Göce öyle yıldızlı. gök parlak. Sivri sinekler dur- m ıdan vizildiyordu. Yattığım minderden başımı kaldırdım. Saate bukıyorum. Daha on bile değil. Of bu ne sıcak- hk.... Etrafıma bakıyorum. Yöngem gili uzak bir kö- şedeler, Ülvan yanı başında. Ay ışığı saçlarında gezerek dudaklarını — yalıyor. - İnce örtü göksünü açık bırakmış Oh! Titredim işte, işte ara- mızla hiç.. Hiç kimseler yok. Bir udımlık yer.. Kal- küm, Açık duran poe! i sürmeledim. Perdeleri indir- dim... İçerisi biraz — karardı Titriyerek ona yaklaşıyorum. Siyah saçlırını okşadım. So- nra, Sonra dayanamadım. Dudaklarını aralık duran ağ- zıma — yapıştırdım. Emdim, emdim. , Ülvan — hızla — doğruldu. Evela — beni tanıyamadı... Gözlerini oğdu ve beni elile itti başımı öne iğdim. Üna gözlerimle yol. vardım, — Ellerini avucuma aldım. Ona gittikçe sokul- dum. Birdenbire beni ken- disine dağru çekti.. Yakıcı, bal dudaklarını yüzümde do- laştırırarak beni sıktı, sıktı Ona sarıldım Kemiklerimiz birbirine geçecek derecede sarılıyorduk. — ON Sacit diye inledi. Onu daha ziyade sıktım. Başımı beyaz göğsünde din- lendirdim. Biraz sonra be- ni itti: M İ h