KĞ p N. 26 . ::'“""yıı — Gözbebeği Ku kurs mr Köıl kuı'" * kusur |T.Kö | Kuy, — küvet (T.Kö.) Vei inbatiye— Bitelge "nek: Kuvvej inbatiyesi pek feyizdar a0 garp yilâyetleri — Bitelgesi pek Kuğür olan batı illeri, Kİ;-;" Müuharrika (Bak: Hareket) isletge Küf, k zabit — Erbaş Köğç Mek— Sövmek baz — Söven ği Kül:t_-v Yük, ağırlık Küi Ö, bütün, hepsi kül (Pr.) ..uf* Tümal, külliğ . Ki Lyı(:: Tümlük, külliyet (Fr.) Totalite Küny, c Üz, kök künüğ Ki "’"—* Soyadı, künye Kü —Küre (T kö.) Le tout K:':.;’;:or kürecik, yuavarcık, küreyce | fti Kürsü (T Kö) ' — posa, tortu küspo dek: 1 — Dılkuşa— Gönülaçan lq' - Kişverküşa — Ülkeaçan Kı” — Açım, köşat Kü 8— Açıklık, ferahlık — Kü '— Kısa W Si Yığın, kütle b Kitabsaray (Fr |Bibliothegve nek: Beyazid kütühhaneji umumisi — Küi üztt genel kitabsarayı Phane — Kitablık fev oşyası)| .:I:İ: Yeni basılan bu eseri her kü- 'anede bulabilirainiz — Yeni basılan Kü Seri her kitabevinde bulabilirsiniz 'âne Jevrde ayrılan kışım) — Kitap Ü ü'* İîlııı ıııunı’ı ğ z PE " Hlay, hane — Hastayurdu “pç S hane — Em ht gel Taşp ) —S z.(Sonek), 2 — dış Çönek) J' ':vı.ı_'. Yiu— Gelişi güzel, kim olurıı._ ne 2::"_*: Lüslettayin bir yere koyunuz — i"' Büzel bir yere koyunuz N oli 'ı'uıyin biriniugonderiniz a.. Ürsa Bakur Ü, — En az, en azdan, hiç olmaz ,_'::k: Lâakal üç kişi olmalı ki bu işi y _İ_lılı_vim,_ En az üç kişi olmalı ki Lanap Bi yapabileyim. h.._ı'“ (Bak: Şübhesiz| ah ı_'“ Orunsuz, yersiz. ü '— Dışahlâksal l'k'.: Lâahlâki bir hareket — D.şah- lqhı"l bir haröket "4,.. — Dişdinsel Wt e Ör Kim Besbelli Kalız, ölmez. - : Layemut bir estr, — Kalız |öl- li,:::! ÜN oy::u ir & alız (öl K Yokolmaz u Ür. B Muhabbet lâyüfna bir. hazine- Yenkar, *vgi yokolmaz bir haznedir. | Ardı llıı» Anı' vernıckıı' 'n,' aralıksız, K, ta .'.m:l'ıkaqılmednn. bidüziye, boyun. h) yetza — Bölünmez | Sayılmaz, sayısız Var., Bir cümle içinde lâyuad hatası l4 Vur. ir cümle içinde sayısız yanlışı ah 0:':.; v"!ıılmıı düha LK'“dlni lâyuhti — addetmekten Silmaz “ök hata olamaz - Kendini ya. 4 laşla M'. ::Ğ'“İlın daha- büyük yamıl. ŞAT eş,ıîc'killıok, dayanılmaz B Ürn :H_'K“l_llı.ıorulmal n S Çüç ” kimse lâyüsel olduğunu jl- | t Llu*"' z), ıd'lğl!lııı ileri süremez, | x 3*aa Biymiş b | (Yakutça) hx N ç üıı:._uı_;' Tödi e j h'l:::d"m“— kaldırılma $ 0:.“: B'Kgıldırmık “it:. ı;ıl Şoktan lâğvettiler — Bu aç " ik e taldırdılar. birini gönderiniz * ı“i:“.“' “Mezlliç kimso sorulmaz (s0 | itadilik (Sabık — karşılığı) 2.- | Blm : ' AÇ AA Osmanlıcadan Türkçeye Karşılıklar kılavuzu Liyika- Ek Lühikai mütekaddime --Ünek Lâhikai müteehhire — Sonek Lâhik olmak —Ulanmak, yetmek Lâhima — Etçil Lâhn — Ağız |Muzik terimij. lahin Lâhd — Koyak, lahit Lemha— Kıpma, lahza Lükayd — Aldırışsız, kayıts z Örnek: Lükayd bir adam — bir adam Lükin — Ararak, yalnız, fakat Ürnek; Dediğinize peki, lâkin — benim söylediklerimi de yabana atmamalısın- iz —Dediğinize peki, ancak (yalnız|) be. nim söylediklerimi de yaban atmama- lısınız, Lâl (Epkem)— Ebsom | Lal—al ı Lamise—Dokunam Lüne— Yuva | Lüânet— İlenç | | Aldırışsız Örnek: Kötülere lânet olsun - Kötülere ilenç olsun. Lâtif— Hoş, gşçten ' Lâtife — Şaka Örnek: Hiç Tâtife kuldurmaz — Hiç şa- ı ka kaldırmaz. Ldubali — Saygısız, genlibenli Lâyık — Yaraşık, yaraşır, değilmi, layık (T Kö.) a : Liyeknt (Bak: Ehliyet) — Yararlık, değim, Örnek: Çok liyahat gösterdi — Çok ya. ralı gösterdi. Leb — Dudak Lebaleb — Ağızağıza, silme Örnek; Bardak, lebaleb dolu — Bardak ağızağıza dolu. Ledettahkik — Gorçinlendikte Lşffetmek — Dürmek, sarmak Leh — Yana Örnek: Ben onun lehindeyim — ondan yanayım Lahdar — Yanat Örnek: Onun birtek lahdarı yoktur — Onun bir tek yanatı yoktur. Lehinde söylemek — Eyiliğine söylemek Lahte olmak — Yana ölmak Lehçe — Diyelek, lehçe (T.Kö.)| Lehib— - Alev » Lejm — Alçak Lem'a —Şevle, parıltı Lemcan etmok - Parıldamak Ürnek: Nasiyesinde zekâ lemean etme- ktedir--Alnında zekâ parıldamaktadır. Lemsetmok — Dokunmak, ellemek Lenk--Aksak, topal Lerze, Lertiş—'Titreme titreyiş Levazım: — Geriç yaral Örnek: Levazımı natamam — bir ordu... Görçi eksik bir ordu. Levand — Boaysan, lovent Örcnek: Levend bir delikanlı — Baysan bir delikanlı, Levhas- 1-Yazı, 2. yaprak, 3. tabhelâ Levmetmek .. Kınamak Örnek: Üldükton sonra düşmanları onu levmetmediler — Üldükten sanra düşmünları onu - kınamadılar. Lavn --Renk Levs--Pislik Leyli — Yatılı Leyyin — Yumuşak e Ürnek: Lezzetini aolmadan bitti— Tadı. nt almadan bitti. Lider— Önder Örnek: Atatük, Türk milletinin siyasi ve içtimaf bütün işlerinde lideridir — Atatürk, Türk ulusunun siyasal ve 80. ysal bütün işlerinde Özderidir. Lifafe — Sargı Liste — Çizelge Örnek: Sön çıkan listede ismi yoktur Son çıkan çizelgede adı yoktur. Liva— Bayrak, sancak Liva (Süel terim) — Tuğay Liva kumandanı — Tuğkomutan Liva kumandanı (mirliya) — Tuğgeneral Liva kumandanı (miralay) -- Tuğbay Lihye— Sakal Lisan (zeban)— Dil, lisan (T.Kö.) Lugaz — Bilmece, lugaz Lütf — Kayra Ben Lütf — Kayrı — Örnek; Onun çok | TÜRKDLI Lütfetmek — Kayramak Lüab Oyun, eğlence Lüb — Öz, lüp (T. Kö,) — (Fr.) Pulpe Örnek: Lübbü dimaği — Beyin özü— Pulpe ceribrale Lücve — Ragin deniz Lüknet —Kekeleme Lüzucet — Yapışıklık, yapışkanlık Lüzucetli — Yapışkan, ağdalı Ürnek: Lüzucetli bir madde — Yapışkan (ağdalı) bir madde Lüzum — Lüzam (T. Kö) M Ma (bak:âb) — Su- (Fr, Eau — Mai cari — Akarsu—(Fr.) Eau courante Mai rakit -Durgun su Maa- İle, bile (Fr.) Avec («Maa-»ilo başlıyan sözlar biraz aşağıdadır.)| Maabir — Köprüler Maaıla — Başka Maalesef, maattcossül— Yazık —ki, esefle Örnek: 1 — Maatteessüf dediğinizi yap- amadım — Yazık ki dediğinizi yapama. dıta. 2 Maalesef söyliyeceğim ki arzunuz yerine getirilememiştir — Esefle söyli- yeceğim ki arzunuz yerine getirileme- miştir. Maali — Yücelikler Maaliftihar —Kıvançla, onur bilerek, övü. nçle Maalkerahe—İstmiyerek Maalmemnuniye—Seve,seve istiye Maarif —1 -—Kültür, 2—Bilimler Örnek: 1— Maarif Vekâleti — Kültür Bakanlığı. 2 - Maarifin bir memlekette terakkisi — Bilimlerin bir ülkede ileri gitmesi. Maaş—Aylık — (Fr.) Appointemen Maaziyadetin — Artığıyle, çok çok, den da. ha çok Örnek: İstediğiini maaziyadetin verdi— İstediğini çok çok verdi. Mabât—Arka, öte, sonra — (Fr.) Suite Mabadı var — Arkası var, sonragı var Mâber - Geçit Mabeny— Ara, oralık Örnek: Mabeynimizdeki dostluğa gü- venerek — Aramızdaki dostluğa gü- ihar — övünek Atatörk, Türk tarihinin mabi- hiliftihar.dır -- Atatürk, Türk tarihinin Övüneğidir. Mabud— 1— Tapacak (En genel anlamında) 2 — Yaradan (Halik anlamına) — (Fr.) Createur 3— Tanrı (Allah anlamına) — (Fr.) Dieu 4— Ogan (Kadiri mutlak anlamına) — (Fr,) Le Tout pulssant 5 — idi (Rab anlamına) 6 — Kuday (Huda anlamına) 7 — Çalap Mabud — Allah (müslümanlık mabudu)— (Fr ) Allah Mabud — Yahuva (Yahudilik mabudu) — (Fr.) Jehova Mabud— Çesatir mabudu anlamına) — İlâh — (FE.) Dieu Örnek: Mara, mitolojide harp ilâhının adıdır — Mars; mitolojide harp tansı- nn adıdır. Mabude — Tanriçe-— (Fr.) Deesse Örnek: Venüs, hüsün ilâhesidir güzellik tanriçesidir. Mabud (sanem)— Put, idol — (Fr.) Idole Ulühiyet — Tunrılık — (Fr,) Divinjte İlâhi— Tanrısal— (Fr.) Diviu Ürnek: İlâhi bir hüsün, — Tanrısal bir güzellik — - Mülhid — Tanrısız — (Fr.) Athe Hlhad— Tanrısızlık — (Fr.) Atheisme Telih ötmek— Tanrısamak — (Fr.) Deifier Örnek; Eski insanlar ahcar ve eşcarı telih ederler — Eski insanlar taşları ve , .Ağaçları tanrısarlardı Telih — Tanrılaştırma — |Fr.| Apotheose Macera, sorgüzeşt —Serüven — (Fr.) Aven- tura Örnek: Maceralı bir hayat geçirdi — Serüvenli bir hayat geçirdi. Madame — Oldukça Örnek: Madamelhayat — Hayatta ol- dukça Dod Venüs < 28 Nisan ye başku türlü söz verdin? - Böyle ya- pacaktın da, niya başka türlü söz verdin. Madde— Madde (T Kö.)— (Fr.) Matiere, ar- ticle Maddi — Maddiğ — (Fr.) Materiel Madelet (Bak: adalet) | Müden— Meğden Mader, valide —Anne, ana | Madrub (mazrub)— Döğülmüş, damgalan- mış Madud — Sayılı Madum — Yok Madun — Ast Mafevk —Üst Mafsal —Oynak, oynak yeri Mafilbal — Gönüldeki Mafizzamir — Kalkteki Mafüv — Bağışlı, bağışlanmış Muğara —.Kovuk, mağara - Mağbun — Aldanık Mağbut - İmrence Örnek: Rüfekasının mağbutu oldu — Arkadaşlarının imrencesi oldu. Mağdur, mazlum — — Haksızlığa uğrayan kıyıt Mağfiret etmek — Yarlığsmak Mağlüb — Yenik, yenilen — (Fr.) vaincu =uğlübiyct'—: Yenilme yenilim (Fr.) Defsite Mağımum — Kapanık, sıkıntı, ü e B l:ğ—(dr) Triıl'e,,. ıonbr:'nıl ai Örnek: | — Mağmum hava— Kapanık (sıkıntılı) hava 2 — Mağmum insan ihsan. Mağrib— Batı Mağruk (Bak:gark) — Batmış, boğulmuş, batık — (Fr ) N&ufrage, noye Meağrür — Guürürlü (Bak: gurur) Mağrur olmak — Garurlanmak Mağsub — Kapık (Bak: gasb) Örnek: Mali mağeub— Kapık mal Mıfıguç— Karışık — (Fr) Melange, falsifi Örnek: Mağsuş yağ — Karışık yağ Mağz— Bayin Mah — Ay İ Mahabet .. Aybarlık Örnek: Ordumuzun mahabeti düşmanı yıldırdı — Ordumuzun aybarlığı düş- manı yıldırdı Mahal — Yer Mahalle — Uram Mahalli, mevzii— Yersel (Fr.) Local Ürnek: Mahalli âdetler — Yersel törüler Mahalli tahaffaz — Korunak Maharet — Becerik, üzel - |Fr.) Adrasse, habileje Örnek: Rİ işlerinde çok mahareti var — EL işlerinde çok beceriği (uzelliği) var. Mahasin— Güzellikler, gökçelikler Mahbes (Bak. hapishane| Hakaevi Mahbub, muhbube— Sevgili, yavuklu Mahbus (Bak: hapis) —Kapsık Örnek: Mahbosten iki — mahmus firar etti— Hapsevinden iki kapsık — kaçtı. Maheub (bak:hicap) — Utangaç — (Fr.) Timide Mahcub öotmek — Utandırmak— (Fr.) Con- fondre Mahcubiyet —Sıkılganlık, utangaçlık — (Fr.) Timidite Mahcub olmak - Utanmak Mardud--Buçlu, sayıb, dar - (Fr.) Limite Örnekler: | — Verdiği mahdud bir iki kitabı bir hazina mi sanmış?— Verdiği sayılı bir iki kitabı bir hazine mi sanmış? 2—Bu tarlanın sağ — tarafı bir çay ile mahduttar — Bu tarlanın sağ yanı bir çayla sevrilmiştir. (sınırlıdır|. 3 — Mahdut bir saha içinde — Dar (bu- çlu) bir alan içinde. Mahdudülfikir— Darkafalı — |Fr.) Borne Mahdum — Uğul Mahfaza— Kütu, saklak, kab Mahfi (Bak: hafi)— Gizli Mahfil —1-Derge, 2--Klub, 3 — |Bak: muhit) Mahfuz — Saklı Mabir— Becerikli, uz, uzzelli — bile, adrojt Örnek: Mahir bir doğramacı — Üzelli bir doğramacı. Gamli füzgün) sınırlı çevrilmiş (Fr.) Ha. Mahiyet —Nelik, içyüz Örnek: | Örnek: Mahiye