11 BİRİNCİTEŞRİN ..0 Fenebi matbuat Büyük Millet Meclisi 24 Taştinevalde Toplanıyor. Büyük Millet Meclisi bua ayın 24 dünde — toplantıya çağırılmıştır. İstanbulda bu- lunan Meclis reisi Kâzım Pa- şa Hazretleri 17 teşrinevelde Ankaraya dönecektir Meclisin bu sene imutattan evel toplanması harici mes- | selelere ait bazı müstacel | müzakeresi lüzumile alâka- dar görülmektedir. Ölçüler nizamnamesi Ülçüler — nizamnamesinin 173 üncü maddesinin deği- ştirilmesi hakkında bir ni zamname hazırlanmıştır. Bu- na göre mağaza, dükkân ve bu ticarethanelerin elle rindeki ölçü, tartı ve âlet- | lerinin belediye uyar memu rlukları tarafından - senelik | muayeneleri yapılarak da- | nıgalııııcık ve bu damğa jşaretleri umumi ayar mü- fettişlerinin — ilk muayene | damğası yerine gocecek' ve ancak 1934 senesi birinci | toşrinjn otuzunu kadar kul Janılabilecektir Ana vatana hicret, Memleketimize Bülgaristan | Türklerinden — yeniden dört | yüz doksan beş muhacir ge İmiştir. Bu kardaşlerimiz Trakyanın muhtelif yörlerin. de iskân edileceklerdir. Türkiye ile — Macaristan arasında —doğru seler. Bir Macar şirketi — asri motörlü bir gemi yaptırmış ve bu gemi ile Türkiye ve arasında aktar- Macaristan masız ve doğrudan doğruya bir servis ihtas ötmeğe ka- | rar vermiştir ııBıııhp_r.ın adını taşıyan bu. gemi ilk defa olurak tam hamüle ile 12 teşrinevelde Jstanbula gelecek — ve oradan Beyrut, Hayfa ve İlskenderiyeye 8- decektir. Fansada intihabat Fransada umumi meclı_s intihabatı yapılmıştır. !nıı- habat meclislerin h»ri_ıb;mle hiç bir mühim değişiklik yapmamış, her fırka mevki- ini oldukça muhafaza etmi- T M. Titulesko * Sabık Romanya Hariceye Nazırı M. Titulesko Büktreşe dönmüştür. Sabık Nazır B.iş. vekil ile görüşmüş. )xrıl tarafından kabul ı—ılılmg;hr. Kendisinin yeniden "ı'ını:ı’.: Nazırlığına getirilmesi mev- zuubahistir. ZL $ p - Doktor | Memdüh Ahmet — £| Doğum ve çocuk bakımevi | | ÇOCUK “lnıhıhklrın mülehassıst Muayenehanesini postah- | 486 eivarında Znıfıon s0- | koğına naklatmiştir. d ” 6 y ö | atlar Habeşistanda | zibi demektir. | İtalya Ve Habeşistan | Habaşistan İtalya hakkinda te- cavüzkârane emaller deslemiyor. Roma muhabirimiz bild- iriyor: Gazeteler, Habeşistan maslahatgüzarının, Habeşis- tan hükümetinin hiç bir za- | man İtalyaya karşı tecavüz. | kârane emeller - beslemediği hakkındaki kati beyanatını neşretmektedirler. Bu beya. nata bir beyanname ile mu kabele eden İtalya hükümeti İtalyanın Habeşistan hükü- | metine karşı yalnız dostane | emeller beslediğini bildirmiş. tir. İtalya hükümeti iki me mleket arasındaki siyasi ve iKGNAL ( vasiyetin ; şakişili | için Habeşistanla en dosta- ğ ne münasebetlerde” bulunm. | ak arzusundadır. Bu beyan- : vahim | hâdiseler zuhur edeceği ha- kkındaki — rivayetlerin tek. Bu rivayet- ler arasında nekeri mahiyet- | te tedbirlere tevessül olund. | uğuna dair sözler do vardır. Ne olursa olsun, İtalyo, u- zuu zamanlardanberi Habeş- istan şüratle silâhlanmak- | tadir. Malüm olduğu üzere Habeşistan, ordusunu Japon- yadan, molzeme satın ulmak suretile teşhis etmiş — ve bir Belçika askeri heyeti mari- fetilo Avrupalıca, — talim ve terbiye etmekte — bulunmu ştur. Mevcut dostluk muahede- sine rağımen İtalyanın topr ak iddialarından korkulmusı yüzünden Habeşistanda, dai- | ma İtalyaya — karşı nk!ııiçıi kuvvetli bir husumet vardır. AMtalyanın, başlıca — emeli | | Habeşistan ile Someli ve Er- itro arasındaki ;ktısadi mün- | nsebetleri — sıkılaştırmaktır. İtalya matbuntı dofaatla İtal- yanın, Habeşistan karşısında beslediği iktisadi — emelleri izah etmiş ve fakat Habeşis- tanın, Japonya emtiasına ka- rşi — müsait davranmasını di elemle kaydetmiştir. İtalyan başvekilinin nutku ve Fransa İtalyan Başvekili M. Mus- solininin Mıilânolu işçilere hi- | taben söylediği nutuk Fra- nsada mühim akisler yap. mıştır. Jornal göazetesi Dü çenin muahodelerin — tadili meselelesini kapalı geçtiğini kaydediyor ve diyor kiz a— Bir Fransız - İtalyan anlaşmasının en eyi amılleri, bu pek arzulanan anlaşmanın şartlarını apaçık ortaya ko- acak olanlardır. Bu şurtla. rdan biri Yugoslavya ile İt Jaşmalarıdır. Zıra alyanın uZ ., bilinmelidir. ki, Frunsa, k'fı' isi eni dostlar — temin disine y D edecektir. diy*, dostlarını feda edemez.» Makedonya Komitesi Havas Ajansının Sofyadan bildirdiğine göre, evalce fe. shedilen mali Makedonya ko mitesi bu dofa Bulgar hükü | inatinin iznile yeniden teşkil etmiştir. DolarVe «ll Giornale d, İtalia» den: Cihan gazeteleri para ha- | kkında mühim haberler neş- | retmektedir. Altın blokuna | mensup olan devletlar, iktıs- adi teşriki mesnide bulunae- | aklardır. Diğer taraftan dahi İngiltere ve Birleşik Ameri- | ka davletleri dolar ve aterli- nin iştiraklerine dair mühim hazırlık yapmaktadırlar. Al- tın blokuna mensup olan de- | vletler arasında sıkı bir teş- riki mesainin mevcudiyetini tabil görüyoruz. Bu teşriki messiyi birkaç defada tem. evni etmiştik. Lâkin tecrübe- | ler gösterdiki alâkadar devl- etler, bu mesele hakkındıa, uyuşamıyorlardı. Güzelede Lausannin, — bir yazısına göre altın blokuna dahil olan devletler bu me sele — kakkında uyuşmuşlar ve aralarında huşsusi anlaşm- alar bile yapınışlardır. Halb uki mesole söylendiği gibi yapmışlardır. Halbuki mesele söylendiği gibi değildir. 24 ve 25 Eylülde İtalya, Fransız Bolçika, Holanda ve İsveçre | devletlerinin — mümeesilleri Cenevrede, umumi — vaziyeti tetkik etmişler ve müstakar pura siyasetine sadık kalac aklarına dair karar vermişl- erdir. Esas itibarile para iş- tikrarı hakkındaki karar Lo- ndrada, 3 Temmuz 1034 tar- ihinde ittihaz edilmişti. Bu karar sayesinde — müstukar para — siyasetini takip eden devletler, alişverişlerini | daha ziyade tovsj | edeceklerine kani olmuşlar- dır. Halihazırda para mese lesi şu vaziyettedir: Teşrinievel ayını ortasında | Brükselde toplanan — pa blokuna dahil devletlerin mü- messilleri teşkilâtı yapacak. lar ve umumi vaziyeti tetk ik «deceklerdir İagiltere ve birleşik Ame. rika devletleri, dolar ve st- erlin politikası ile cihan um um ticaretinde kargaşalıklar İ çıkarınışlardır. — Bu endişeli | vaziyeti izale etmek için al. | tın blokuna mensup olan bi lümum devletler Brükselde | lâzım gelen tedbirleri ve ka- rarları ittihaz edeceklerdir. Cihan iktısadi buhranının vehameti — dolar — ve sterlin macerslarından doöğmuştur. Biz, Anglosakson - milletl- erinin cihan ticaretinde vü- eüde getirdikleri endişeli va- ziyeti bertaraf ve bu millet- lerin cihan ticaretinde kaz- andıkları kudret ve tesiri | tadil etmeği bir vazife sayı- yoruz. | '—_ Süreyya Türk filim yıldızlarından Melek Muhlis Saba- hattin hanım ve Ferdi Tayfur beyin iştirakile İkinci temsil bugün: Mahfel sinemasında Karım Namusludur Orkesira Mühlis S- bahattin beyin idaresinde Yalnız iki temsil: Fırsatı kaçırmayınız? ı etmekte idi. Aynı sterling İngiltere ve Birleşik Ame: | rika dahi diğer devletlerin | kendilerine karşı — aldıkları vaziyet karşısında mütoya- kkızane davranmok — mecbu. riyetindedirler — Bu - suretle bu iki devlet, diğer devlet- lere bir alaşmıya meyyaldir. ler. Altın esası üzerine para kıymetinin tesbiti ile bir an. laşma husulünü mümkün gö- rüyoruz, İngiltere ile Birleşik Ame- rika dövletlerinin — iktısadi | politikalarını, kendi parala- rının kiymetinin düşmesine | sebep olmuştur. — İngiltere hükümeti, geçen senedenbe - ri sterlin istikrarını arzu | zamanda Bileşik Amerikadandaki aynı prensiplerin tatbikini istedi, İşte cihandaki para drahmı, sterlin ile dolar arasında bulunan rekabetten ileri gel mektedir. Hor iki devlet ayrı ayrı paralarının Stbbilizesini ist. emiyorlar. Çünkü bir devlet parasını stabilize ederse, di- kerinin ticari bir oyun yap- masını mümkün görüyor, Bu- ndan anlaşılıyor ki meselen in anahtarı Vaşingtonda bu- lunmaktadır. İL teşrinin alt- ısına kadar bu mesole hak. kında hiç bir karar alınamı- yacaktır. Çünkü Birleşik Am- erikanın Riyaseticümhur in- tihabatı 6 teşrinde olacaktır. Birleşik Amerikâa ancak int- ihabattan sonra kati kararı- ni verecektir. Bugün birleşik Amerika- da iki temayül — mevcuttur. Bunlar da enflâsyon ve pa- ra istikrorı temayülüdür. Birleşik Amerikada para- nın ademi istikrarı, İngilter- Deden fazla korkunç neticeler | vermiştir. Ottava toplantımı. | nda verilen kararlar sayesi. nde, İngilterenin ticarf vazi- yeti inkişaf etmektedir. Bu- na müukabil birleşik Amori- kanın ticareti durmuştur. Bu memlekette işsizlerin adedi gündon güne çoğalmaktadır. Sterlin ile dolar arasında- ki rekabet ve mütekabil mü. badele serbestisi, her iki ta- rafta gargaşalığı mucip ve iki memleket ticaretinin ati- si için daimi bir tehlike ol. uyor, Vetice itibarjle her iki de vlet müşkül bir vaziyette bulunmaktadır. Para politik- ası müthiş bir buhran için. dedir. İktisadi ve beynelmi- lel hâüdiseler dikkat nazarla- rımızı celbetmektedir. Öpereti « TÖRK DİLİ » nin hikâyesi Can arkadaşı. ( Evelki nüshadan mabat ) Bu suali soran çok müte- essir görünen Nazmi — idi. Eğer o sepeti — doldurursa pazarda satacak. Bir çiçek bila kalmıyacağını çok eyi biliyordu Gümüş kopçalarını amasını düne kadar çok istiyordu. Değirmenci tebessüm ederek: — Tabil değil mi ya. dedi. Biliyorsun — ki ben sana kocaman el arabası ve- riyorum. Senin bana vereceğin birkaç çiçek çok değil zen- nederim. Bel ki yanılıycrum. Fakat arkadaşlık hortürlü andadır. Suphinin sepetini kaptı. — BSevimli ve çok arkadaşım dedi. Değil eyi bir sepet çiçeok sana bahçenin bütün çicekleri feda olsun. Yeter ki senin arzularını ye- rine getirmiş olayım. Senin arzuların — tekrar — almak istediğim gümüş kopçaları- ndan çok daha kıymetlidir. Bahçeye koştu. Sepeti en eyi çiçeklerle doldurdu. De- girmenci sepeti koluna, taht- ayı omuzuna aldı. — Allaha 1smarladık diy- erek yoluna koyuldu. Teakr- ar kazmasına sarılan bahçı- yan: —Güle güle diye seslendi. B arabasının sevinci Dile işine başladı, Ertegi gün erkenden kalkarak balkonun karşısına hanımelleri - diki. yordu. Arkadaşının sesini işitirek işi bıraktı. Sokağa — koştü. Değirmencinin arkasında bir koca çuval yüklü olarak kü çük Nazmiye seslendi. — Küçük Nazmi, sırtımd- aki çuvalı çorşıya kadar götürürsün değil mi? Nozmi af diledi: -- Alfet, bugün çok işle- rim var. Sarmaşıklar dikile- cek, çiçekler sulanacak, çi- çekler kırpılacak. — Lükin böyle reddetmen hiç te arkadaşlığa sığmaz. Ben el arabamı veriyorum. — Evet arkadaşım. Böyle söyle, bunu hiç kabul ede- mem. Üleceğimi bilsem ar- kadaşlığımı bozmam. Küçük Nazmi çuvalı sırtlıyarak yo: la koyuldu. Yollar çok toz- lu, havada çok sıcaktı. Naz. mi yolun yarısına gelme - mişti ki çok yoruldu. Arka- daşlık.. Yoluna devam — etti, Nıhayet çarşıya zorla gele- bilmişti. Uzun zaman yağlı müşteri bekledi. Geç sata- bildiğinden eve de geç dö- nüyordu. Yollar korkulu idi, Soyulmaktan — korkuyordu. Bu yüzden koşuyordu. Ken- di kendine «çok yoruldum» diyordu. Fakat eyi arkadaşı- mı yine kırmadığımdan çok memnunum Bunu düşünmek | benim yorğunluğumu giderir. Hem — döğirmenci arabasını — verecek. bana el Ertesi sabah değirmenci onun parasını almak için er. kenden geldi. Zavallı Nozmi çok yorgun olduğundan yar tağından kalkamamıştı. — Ne kadar tembel diye seslendi. El arabasını düşünerek - eakisinden daha çok çalışman lâüzımken hâlâ «Oscar Vilde den: künahların en büyüğüdür. Arkadaşlarımdan hiçbirisinin bir gün olsun boş durmasını . istemem. Arkadaşım olmak dolayısile söylüyorum, Sakın aklına birşey getirme, Eğer hayrete düştüğümü söylemezsem arkadaşlığın ne kiymeti kalır, Her kos insa- nın yüzüne karşı eyi şeyler sö- yler.Fakat hakiki arkadaş en fena şeyleri söyler, Lükin gücendirmek arzusile de- gil. Eğer bunu dinleyen eyi bir arkadaşsa sevinir. hata- nı görürsün. Küçük Nazmj — gözlerini oğuşturdu. Elbisesini, giydi. — Geç kaldığıma çok üzü- İdüm, lâkin dün çok yorul. muştum, Elimi kıpırtaducak halim yok. Küçük Nazmi işine baş- larken, değermenci: —BSenden damımı yapma- yı rica ederim, Küçük Nazmi ise bahçe- sinde çalışmasını çok istiyo- rdu. Çünkü iki gündenberi çiçekler susuz. Fakat deği- mencinin urzusunu da redde stemozdi... İşim ol- duğunu söylersem banim için «fena arkadaş» diye düşü. nürsün.. n Sesinden anlaşılıyordu. Çok otanıyor. ve titriyordu, Değirmenci çok tabil ola- rak: — Tabii değil mi dedi, sa- na el arabamı vereceğim, lâkin bir gün olsun gelip benim damımı tamir etmi- yecek misin? — Zannederim bir gün İazla değildir. Eğor istemıyorsan ben yaparım. — Hayır, hayır, yaparım dedi. Büyük — Suphinin değir- menine giderek işe başladı. Geç vakit bitirdi. Değirme- nei geldi, damın bittiğin gö- rünce sevindi: — Tamir — ettin. — Evine gidip rahat et. Sabaha ka. dar eyice dinlen. Yarın ko. yunları otlatmağa götürürs. en momnun olurum. Küçük Nazmi sesini çıka- rmadı. Ertesi sabah değirm- encinin koyunlarını dağa gö. türdü. Akşam gelince yorg- unluktan sandalyesinde uy- uya kaldı. — Gözlerini açtığı zaman şafak sökmüştü. — Bugün bahçemde çalı. şacağım dedi. Çiçekler yine buruştu. — Lükin her gün bir mani çıkıyordu. Hiç bir gün bahçesinde kendi başı- na çalışmıyor. Her gün de- Kirmencinin işini yapıyordu. Bir göce ocağının karşış- inda otürürken kapısının gi- ddetle çalındığını duydü, Çok korkunç karanlık vardı. Rü- zgür bütün şiddetile esiyor- du, Evelce rüzgârin oğultu- sundun kapının vurulduğunu duymamıştı. Kapı çok şiddetli vurulu- nca kalkıp bakmağa — gitti. Kapıyı açtı. Karşısında - elinde fenerle değirmenci duruyordu. Küç- ük Nazminin gözlerine ba- kıyordu. — BSevgili Nazmi dedi. Oğlum mordivenden — düşe - "il kendini — incil Ig:.k- tora götürdüm. Aksine dok- tor da çok uzakta oturuyor, Yer de çok fena, Benim sen yatıyorsun. Boş durmak | yerime sen göçsen daha eyi