Can odile erittik tutsaklık /*| zincirini.. Yüz binlerce yıkımdan saymadık hiç birini: Ne ip dedik, ne aleş sağnıağı dedik; İstiklâlin uğrunda kan borcunu ödedik... Tam on iki yıl önce Gündüzümüz geceydi.. Ömrümüz bir işkence- Gibi sürüp giderdi... Gönülleri kaplıyan ölüm yüzlü kederdil.. Önümüz bir uçurumdu, yönümüz de kapkara; Bir «kurtuluş güneşi» işle doğdu o sıra: Bu işik denizinden, Türkün secde edilen mucizeler izinden «Büyük kazançn küzneki (**) yayılırken göklere Bugünlere ermiştik kurbanlar vere vere... Ey tarihler sevgilisi, ey Balıkesir Sen hiç bir gün olmadın eli bağlı bir esir. İlk atımından (**J tulup son kutlu güne Eresiye şan verdin bu milletlik düğüne.. Bugün hürsün,can evinden kopsun sevinç alkışın Dünyalara baş eğdirir aslanca bakışın... 5 Eylül 934 Balıkesir: Aygören İbrahim Şevki ( Tutsaklık: Esaret () Küznek: Aksi ziya ışık vurması (>**) Millt harekâtta ilk kurşunu atan Balıkesirdir. Bir avuç atlıyla. *Gönenin kurtuluşu münasebetile- Bir avuç atliyle Gönani aldık Çarşamba gecesi seher - vaktinde, Bir avuç atliyle içeri daldık Başbuğumuz emri neydi yağız atında şose — yolunu bir tek aradan debboy kolunu, birdir. yoradan Sen efe sıki tüt Geçmesin yabancı Sen efe unutma Bu akşam bizimle ee İlk silâh ilk hedef Gönen deyin, Kurtuluş aşkile koştuk ileri, Arkadan Nuri — efe |") bize orince, Ölmek var dönmek yok diyordu geri, Bu sesi düyuünca atlar şahlandı, Efeler çılğınca atıldı koştu, Her yiğit kalbinde bir alev yandı, Memleket kavğa için yürekten coştu, Salih Vecdi VO geceki harekâtı idâre eden altı parmak Nüri efe bulgaristanda tütün —monopolu Bulgırııtnndı münteşir — Biz, birçok büyük bor- «Yeni günv gazetesi, Bulga- | çları kargılamağa da — para ristandaki tütün — monopolu bulacağız hakkında şu malümatı veri- — Zürram — monopoldan yor: memnun olduğu görülüyor. Maliye nazırı 6. Petro Eminimki, — memnun Todorof, tütün — monopolu | Siacaklardır. Bunun iktısadi hakkında atideki beyanatta bulaunmuştur: Gazeteciler — Tütün mo- | nopolu işi ne oldu? Nazır — Devletin fabı kacı olması meselesi teti olunuyor. Tütün satın alınacaktır. — Para nereden bulacak- sınız? fabrikaları | nilem y Yurdun piya ciheti de vardır. Dövlet yal. nız — fabrikacı — olmiyacak ayni zamanda tütün alıcısıda; ri- | olacağından bunun — tütün kik | piyasesı üzerine eyi tesiri ır. Hükümetin harici tütün ihracatına da karışaca ğına dair henüz bir şey de- gosu. Jalkesir idman yurdu diyasetinden: Altı Eylülde keşidesi mukarrer bulunan eşya vnngosı;ııun çekilmesi 21 Eylül Cuma gününe tehir edildiği ilân olunur. Şehir Sineması 6 EYLÜL Kurtuluş bayramı münasebetile gündüz matinası SAAT 2,30 da eli TÜRKDİLİ Radyo İle Uzaktan liz gastelerine beyanatı Fethi bey, bu yaz mevsi- minde büyük — Britanyada bulünan en mühim — sanayi mıntakalarını ziyaret etmiş- tir. Bu ziyaretten sonra İngiliz gazetesinin — muha- birleri Sefir beyin — İngiliz sanayii hakkındaki ihtisas- larını öğrenmek istemişler ve Fethi bey — kendilerine şü cevabi. vermiştir: İngilterenin en — meşhur sanayi mıntakalarını ziyaret ve iyi jntibalar hâsıl ettim Bu hususta en ziyada pazarı dikkatimi — celbeden | jiki şey vardır: 1 — İngilizler, Amerikanın Virginia tütünlerini kulla- nıyorlar. 2 — İngiliz hanımları ha- hlara fazla meraklıdırlar. Beni en ziyade memnun bırakan mesele şudür ki, Türk tütünlerinin kullanılm ası ve İzmir — halılarının jstimaline dair tavsiyelerde bulundum. Bu tavsiyeleri- min müspet semereler - ver- diğini görüyorum. Fethi bey Gazi Hazretlerinin en — sami- mi arkadaşlarındondır. Ken- disj vaktile Türkiyenin Baş. vekili idi. lusgarp muharebesinde erkânıharp reisi sıfatile bu- lunmuş ve Bulgaristan sefi- rliğinde epeyce zaman kal mıştır. — aaaaüma nnn — — Romanyada bir mecburiyet Roma, 4(AA.) — Resmi gazete tarafından derhal tat- bik edilmek üzere neşre- dilen bir kararname muci- bince Alman ithalâtı kıymeti ne olursa olsun millf kam- biyo enstitüsünden — satın alınacak Alman — markı ile ödenecektir. — Başka türlü tediye memnudür. Rus filosu Varşova, 4 (A.A.) — Bir Sovyet deniz - filosu Gedin- ya limanına geldi. Eylâl 6 ya kadar kalacak ve <a bitlari iki gün için Varşova- ya gelecoktir. ZEİSİKON Fotoüraf Makinaları Londra sefirimizin - İngi- I Türkiyenin Londra sefiri | Fethi bey Trab. | *Dünyada birinciliği ka- zanan — « ZEİSİKON » fotoğraf makinelerinin 934 otomatik modelle- rini makine, sehpa ve çantanlarını «ŞAH MEH MET MAHDUMU HÜ - SEYİN AVNİ ticaret - hanesinde arayınız. Gö rüşülebilecek mi? Berlin radyo sergisinde hayre- te şayan yenilikler teşhir edildi Berlin; ( 1934 Berlin — ra- dyo sergisi ) pek — parlak olmuş ve çok büyük muvaf fakıyetler kazanmıştır. Ser- gi her gün on binlerce ziyaretçi ile dolmuş ve bu keyfiyet Dr. Goebbelsin ara- dyo Almanyada halkın gün- delik manevi gıdasıdır» sö- zünün nekadar yerinde ol- duğunu göstermiştir. Alman- yada radyo — abonelerinin miktarı 5,360.000 — olduğu ve 1933 radyo mamulâtının 180 milyon mark kıymetinde olup bir sene eveline na- zaran yüzde 40 arttığı dü- şünülürse, memleketin siyasi, iktısadf ve terbiyevi işlerin. de radyonun ne mühim bir rol oynadığı kolayca anla- şılabilir. Almanyada radyo- yu bu mevkie çıkaran Dr. Goebbols olmuştur. Dr. Gosb. bels birçok uğraşmalardan sonra bu zaferi — kazanmış ve son sene zarfında herke sin satın alabileceği kadar ucuz ve kullanabileceği ka- dar basit ahizeler yapılma- sını dü temin ederek rad- yoyu lüks bir eşya olmak- tan kurtarmış; onu en tabii bir ev eşyası haline getir- miştir. 1934 radyo sergisinin asıl eat noktasını teşkil — eden şey uzaktaki birşeyi hem dinleten ve hem de gösteren radyo cihazlarıdır. İşte bü- tün balk asıl bunları görm- eğe koşuyor ve her kes asıl bu cihazların etrafında top- lanıp dürüyor. Muntazam zamanlarda (radyo ile görüş- me ületleri mürsileleri) tara- fından neşredilen — tanılmış bazı filimler ahizeler tarafı- ndan alınarak halka göste- riliyor ve dinletiliyor. Ahiz. elerden birisi — (Saison in Kaira halka— kairede teb. dili hava mevsimi) filmini alıyor; Meşhur muhteri (Ma- nfred von Ardennejnin kur- duğu ahize (Der Störenfri- ed) filmini gösteriyor; üçün - cü bir abhize İtalyan tenoru (Lauri Volpi) nin (Das Lied der Sonne — güneş — şarkı) filmini, Almanya posta ida- resinin ahizesi (F. P. | ant- wortet nich— F. P. | cevap vermiyor) filmini; (Fernsoh- A. G.) nin ahizesi de bir es- kimo filmini gösteriyor. Bü- tün bu ahizelerde — sesler çok temiz ve resimler mü kemmeldir. Hele eskimo filmi çok rağbet görüyor ve sskimoların şarkıları Albers Fritseh ve Lauri — Volpinin tapunu birden adeta bastı- rıyordu. Ahizelerin kendilerine ge- lince bu şayanı hayret ahize. lor bildiğimiz radyo ahize - lerinin böyükçeleri — kadar olup sesleri gayet temizdir. Resimleri ( yani sahneleri gösteren resimleri ) bazıları 15 bazıları ise 20 — santim konorlı bir murabba büyük. lüğünde olarak — teressüm ediyorlar. Fakat şurasını da ilâve edelim ki tam manasi- le telsiz olarak resim alıp gösteren yegüne alet (Manf. red v h'lım) nin ahi- zesidir. Çünkü sergi binasın- dan çok uzakta — bulunan umumi radyo mürsilesinin gönderdiği filimleri alıp gös- teren yegâne ahize onunki- sidir. Bu alet hakikaten çok uzak bulunan mürsileye ne kablo vene de başka bir sürette — merbüt — olmadığı resim ve ses — mevcelerini tum manasile havadan ala- bilmektedir. Ahizenin değirmi adesesi üstünde dört köşe — olarak terossüm eden sahna ve şa- bısların büyüklüğü sinema perdesindekinden çok küçük olmakla beraber öyice te- frik edilecek kadar temiz ve vazıhtır. O kadar ki aktö. rlerin yüzlerindeki — mana tebeddülleri bile pek bariz olarak ıeçilıbili;oı... Bugün bütün bu nmevi ahizelerde istimal edilmekte olan(katod şuaatı borusujnun — uzaktan görme işlerinde — istimalini en evel keşfetmiş olan ve daha (1931) senesindeki se. rgide bü nevi ahizeler teş- hir eden (von Ardenne); ra- dyo ile uzaktan görme ahi- zelerinin bir iki seneye kad. ar herkesin satın alabileceği şekilde tekemmül etmiş ola- cağını söylüyor. Halihazırda resimlerin adese üzerinde teressümünü ayaretmek old. ukça karışık bazı redbirlere muhtaçtır. Fakat aletin nasıl işlediğine ait bilümum fizi- ki hâdiseler şimdidun tama- mile izah edilmiş olup ahize- nia yeniden keşfe muhtaç hiç bir sırrı bulunmamakta. dır. Binasnaleyh — bir iki söne zarfında ahizelerin her hangi bir insan tarafından istimal edilebilecek şekilde basitleştirilmesi kolaydır. Diğer ahizelerden Alman posta idaresinin teşhir etmekte| olduğu ahize ( Witzleben ) radyo mürsilesinin gönder- mekte olduğu resimleri al- mağa çalışmış ise de pek okadar muvaffak olamamış tır. Hususi şirketler tarafın- dan teşhir edilmekte — olan ahizelerse —aletten — ancak birçok metre ötedeki mür- silenin gönderdiği mevceleri almakta idiler. Yani ahizeder birkaç metre ötedeki mür- sile çevrilmekte olan — bir filmi alıyor, elektrik mev- celerine tahvil ederek ha- vaya neşrediyor, — ve öte kenarda duran ahize bu meveeleri yine ziyaya tah- vil ederek — resim — şekline gösteriyordu. Fakat — seyirciler bu tertibatı anlıyamamıştır. Aletin alelade bir sinema makinesi olduğunu ve çev- rilen — bir. filimin — perde yerine küçük bir — adese üzerine terossüm ettirildi- ğini zannetmişlerdir. Hal- buki ahize ile — mürsileyi aynı oda — içerisine koymak. tan yegâne maksat, uzak bir mürsile ile — ahize arasına lüzüumsuz — bazı mevceler sokabilen elektrik- le müteharrik fabrika — mo- törleri ve sair elektrik elet- lerinin havaya neşretmekte oldukları mevcelerin yapabi- leceği karışıklı lan kürt- ulmaktı. Çünkü bütün Jbu istimal — edilmekte W F Bayfa: 3 olan ve (7-8) M. boy unda — bulunan ultrakisa mevceler; havuai tebeddüller. id ve şimşeklerin neşrettik- leri mevcelerden mütecesir olmakta iseler de, elektrik- le müteharrik bazı motör- lerin havaya noşrettikleri bazı mevcelere karşı pek hassas bulunmaktadırlar. İş. te bu gibi tesirlerden ku- rtulmak için mürsile ile ah- izeyi aynı salon — içerisinde koymayı münasip bulunanlar bu - tortibatın seyirciler tar- afından alelâde bir sinoma te- rtibatı - olarak telâkki edil- eceğini — düşünememişlerdir. Halbuki alelâde bir sinema makinelerinin prensibi dön- en bir filmi kuvvetli bir ziya şuavile projektion ettirmek- tir ki bu prensip sergideki aletler katiyen istimal edil- memiştir. Orada dönen bir filmin resimleri mürsile tar- afından Tradyo mevcolerine tahvil edilerek havaya neşr- edilmiş ve ahize bu meve- eleri havadan alarak tekrar resme tahvil etmiştir. Hakikatin böyle olduğunu ispat edecek müteaddit hâ. disat vardır. Meselâ — alelâde bir sinemada film çevrilirken de resimler perde üzerinde görünmeğe başlar, Halbuki burada mürsile — işlemeğe başlar; — ahize de işlemeğe başlar, ve — ahize işlemeğe başladıktan ancak birkaç dakika sonra radyoda oldu- ğu gibi alet kâfi miktar ısınmağa başlayınca resim- ler görünür. Bundan başka halkın yanlış bir fikre dü- şebileceğini daha evelden tahmin etmiş olan bir şirke- tin aldığı tertibat da hakikati ispat oder. Bu şirket kend- isine tahsis edilen hücrenin bir köşesine bir tek mürsile, diğer köşelerine ise mütea- ddit ahizeler koymuş ve bir tek mürsilenin göndermekte olduğu filim radyoda oldu - ğü gibi bir buçuk ahizelerin aynı zamanda alabilecekleri- ni göstermiştir. Bu —esnada hadis olan küçük bir tesa- düf de hakikatın daha eyi anlaşılmasına sebep olmuşt- ur. Abizelerden birisinin tu- lümevç — burğusu eyi ayar edilmediğinden resimler ötekilerdeki kadar temiz olmıyordu. Bunu seyi- roilerin oradaki memura sö- ylemeleri üzerine, — memur tülümevç burğusunu çevire- rok ayar etti ve resimler de- rhal daha temiz görünmeğe başladı. Bütün bu tafsilâttan anla. şılır ki dünya yepyeni bir jeadın tekâmül devresi önü- nde bulunuyor ve icat ileri- de pek çok - işlere yarayabi- lecek mahiyettedir. Bu yeni keşfıyat sayesinde çok sür- meden; uzaktaki dostları mı- zin sesini işittiğimiz zaman duyduğumuz seyincin yanı- nda onların canlı resimlerini görmek saadetini de duyacağız. Bundan başka sinema, opera ve tiyatro gibi sanat eser- — lerini görmek için — yalnız ahisemizin başına — oturup tulü mevç burğusunu ayar etmek kâfi gelecek ve bu gibi eserleri görmek — için katlandığmız — zahmetlere hacet kalmıyacak... — Fakat aceba bu icat — karşısında sinema salonları ne olacak? ve sinemacılar ne yapacak- tır? İşte halli güç bir sual