n —aaaaLDoCe TÜRKDİLİ 30 ağustos zafer bayramı tazahüratı. (Üat tarafı birinci sayfada) | didiklemeğe başladılar. Mert- | liğe karşı gösterilen bu de- | rece kahpelik ve hürmetsiz. likler karşısında yaralı as- | lan biraz kımıldamak iste yince bu defa da, bugüne kadar ulüvvücenabı yüzünden başında gerdirmek lı'ılhşndu hulunduğu nankör hajnler aslanın bu yaralı anında bütün çakal tiynetlerini gös- tererek didikliyen sırtlanlar sürüsüne katıldılar. İşte efen diler bu mühteşem - yaralı aslanın bu ıstıraplı anında Türkün Mustafa Komal adlı bir. iredesi, bir varlığı bir elinde âAbı hayat diğer elinde eksir merhemile beliregeldi Onun elile hayat suyu içen ve yarasına eksir merhemi sürülen aslan dirildi ve işte bu andan itibaren — istiklâl mücadelesi — denilen cidal başladı. Ve Türk benliğinin insan şekline girip aramıza jnen altın saçlı çocuğu ya- aslanın önüne düştü. | Onun ihtimam ve nüvozişi ve onun verdiği ruh sayods- inde — aslan, yaralarından akan kanın acısına bakmıya- ralı kişehirlerde, Saka- ryalarda harikalar yaratlı ve en sonundu yol gösterici- sinin dediği oldu, düşman ve hainlerin vatanın harimi ismetinde boğulacağı eşr- ef saat geldi. İşte efendiler Mustafa Kemalin içirmiş ol- | duğu Abıhayatla — sürmüş olduğu eksir merhemi her gün gösterdiği ihtimam sayesinde ancak — üç sene sonra genç, dinç, gürbüz bir hale gelen aslan kükre- di kılavuzunun kuartarıcı işa- reti üzerina, 1338 senesj ağ- ustosunun yirmi altıncı gü- nü düşmanın üzerine atıldı. | Dâhi va çelik bir iradenin em-. salini görmediği bir meharetle idare edilen aslanlar kütle- günlük bir & avleti 30 ağustos — günü yanı 12 | sene evel — bugün düşman : ordularını anadolunun önün da yok etmek kâfi geldi. | O günün #sabahi hedef ola- | rak Akdenizi ulan ordu do- | kuz gibi akıllara — şaş- | kınlık verecek kadar az bir | zamanda ada — varmak gibi bir mucize de gösterdi. Yok olan düşman sürülerile | bersber onun yardakçıları hainler de tarumar - oldular, İşte bugün 30 ağustos ta- | rihin mislini görmediği © büyük zaferin yıldönümü- | nü kutluluyoruz. Bütün dü- nyayı hayratler içinde bıra. kan ve herkese parmak 1s- | ırtan bugünü — katlularken ©o günü yaratan o günün harp sulh ve olan ve sinin beş jilâhı © nün de medeniyet kahramanı biricik buyük Kemalimizin hu- zurunda minnet ve şükran ile eğilelim. Bizim bugün- kü rahat ve huzurumuz için seve sove kanlarını o gün bugün de | dökmüş olan ve ! ruhları sevinç içinde başla- rımızın üstünde uçarak — bü ı bayrama iştirak atmekta ı"?' | lunan şehitlerimizi dakdis edelim, i Bfendiler, bu büyük günü- | müzde şunu da söylemeden | sözümü kesersenı kadernaş:- naslık etmiş olurum. Hepimiz | oDun | ük Türk zof, | de bir | temadiyen top, tüfek 'ren kan çağlayanları bütün miliet bir vücut — gibi çalışmış ve herkes fedakârlı- kta yekdiğerile yarış etmişt- ir. Bu meyanda ilk kurşunu atarak hain düşmanı ilk kar- | şılıyan ve bu eğurda ilk şe. hidi veren, mukavemet etme kte millete ilk örneği göste- ren de Balıkesir — olmuştur. mıyarak kaçana son kurşunu yeliştirmek te Balıkesire na nip olmuştur. O halde istik- JâAl harbine zaman itibarile en uzun iştirak etmek ve bu suretle en büyük şerofi kaz- anmak Balıkesirlilere müyes. ser olmuştur dersok tam do gruyu söylemiş oluruz. Yaşasın Büyük Türk Mi- bağrından var — olsun Gazisi, bütün bolluk | ve asaadet içinde geçsin istik- lâl harbinin en uzun — ve çetin yolcuları Balıkesirliler eti ve onun doğan ordusu, biricik ömürleriniz varlık, Yalnız bu bahtiyarlıkla da ka! | Mülazım Salim beyin hitabesi| Ünlü yurtdaşlarım; 30 Ağustos şereline, büy n bağrımız- da halelendirdiği şeref ve | gürür tacı ilebu meydanda toplanmış bulunuyoruz. Bundan 12 yıl evel — bu memleket üzerine doğan nu- | rlu zafer ve istiklâl güneşi- nin yıldönümünü tesit için bizim — gibi ayaı azamet ve heyecan hisseden büyük Türk milleti, zaman zaman ülkeden ülkeye akın akın dalgalanan ecdadının aynı azamet ve gururun bütün Türkiyede toplanmış bulun- | nuyor. 30 Ağustos zaferi bangi bir milletin kazandığı bir zaferin çok duha üstün- şercif ve iman — kay- ' ve her | nağıdır. 30 Ağustosu — yalnız bir zafer, sadece bir kuruş ve bir kurtarış timsali olmakt- an ziyade dajma tabjatın gi dişine faik ateş ve heyec membadır. Türk ülkesi üç sene mü ateş leri ve kızıl alevler — içinde kaldıktan sonra millet - top- raklarına ve dünyanın — on büyük zafor — dastanını yazan bu sevgili vatanın zincirlerini koparmış, ufuk- larının, bulutsuz ve yeni bir sabah ile aydınlandığını 30 ağustos günü görmüştü. Yanan köylerin, yükselen kızıllıkları arkasından doğ- an bu eşsiz. zafer — güneşi karşısında bütün — düşman dünyası 30 ağustos günü yüz üstü kapanmıştı. uğuldıyan ordumurdan ölüm bile ürkmüş ve düşman işi- tilmemiş kaçışla 30 Ağrustos günü denize sürülmüştü. Bu mesüt ve — müharek gün için hep biribirimizi te- brik edelim. Bunlan 14 15 yıl evelki Türkiyeye bakua. cak olursak memleketimizin | hazin manzarasını O acıklı günleri yaşadık. Ve acısını — kalple- rimizde duyduk. Türklük parça parça olmuş ve bunun elino geçmiş, hudutlarımızı sağdan soldan Avrupalılar sarınış, Şarkta coşan Erma- niler bir hükümet kurmuşg- lar, topraklara akın hazırlı- gında, Cenupta Adanada F ansızlar birleşmiş, Ermenil- eri himayesine almış, a— ya görürüz hepimiz her bir parçası şunun | Mücizeler timsali M. -Kemal Unlık meydan — mubarebesile İtaly- | Türk ordusu cihan tarihinde l dar ilerlemişler. Karadeniz kenarında Avrupalıların mü- zaheretile — yerli — Rumlar Türk köylüsünü — kılıçtan geçirmeğe hazırlanıyorlar. Bütün bunlar yetişmiyor- muş gibi bir de zehirli baş türedi Oda tahtını kurtarmak, sarayda hoyatının idamesini temin etmek için mamleke- ti ve bizleri hiç düşünme- | den ecnebilerin himayesine | giren san Osmanlı padişahı idi. Avrupalılar kendilerine ga- lip süsü vermişlerdi. Yunra- h bizim en eski düşmanımı- zdı. Şarkta coşan Ermeniler ise bizim asi birer tebaamız idi.Türk milleti bunlarla her vesile jle yıllarca, asırlarca uğraşmış, fakat asıl bağrın- beslediği bu pedişahın memleketin zaif gün- lerinde, en zajf zamanları- nda üzerine yürüyenlerle bir olacağını hiç — düşünmemiş ve zan bile etmemişti. Sağ- h, sollu ölüm ve ihanet çem beri içinde durmak,kurtulmak, sonra bir istiklâli kurtamak.. İşte 30 ağustosun hulâsası.. Düşman günün birinde can da en alıcı yerimizi işgal etti. Mu- stafa Komal Hazretleri, düş- manların arzusile iş gören, idaresiz saraylıların bu iş gale ram olduğunu görün- ce Anadolunun yakın bağrı- nda, koca bir kütlenin hay- kırışı ile « ben varım!'» diye bağırdı. Bu sges dört taraltan sarılmış, ezilmiş Türklere, Türk millerine yeni bir hayat, bambaşka bir varlık vordi millf heyocanın başına gç- ti Evet memleket işgal edil. miş, millet küçüğünden bü- yüğüne kadar hep, aç ve | çıplak — bırakılmıştı. - Fakat onun bağrından fışkıran hü- eriyet aşkı söndürülememiş, | damarlearında dolaşan kan- | daki, Viyanada at oynatan asalet öldürülememişti. Tariho karışan bu uğure- uz istilâya o zaman memle- ket kayğgusile bağrı yanık vatan ovlâtları karşı durm us, fakirler, kadınlar, anal- ar bile cepheye koşmoştu. Düşman İzmirden içeriye yürümeğe başlamıştı. Türk vatanımda Türkü — boğmak istiyen bu orduya karşı bi- | dayette basit teşeküllü, fakat | yılmaz, sökülmez cepheler kuruldu. Fakat Anadolu bu candan nefesini ukamağa | uğraşan bir takım hainler de türedi. Bunlar da kendi yatanlarının kendilerine ka- stodenlerle bir olmuşlardı. Yer yer birkaç muharabe. N düşman ordusu milletin den sonra Sakaryaya kadar geldi.. Ür ada az fakat biribirinin ima- nina bağlı Türk ordusu mi- li kavğanın ve askerliğin baş aserini yarattı. Cep e«i biten süngüsile, - sü olmıyan dipçiğile, dipçiği sırılan yumruğile döğüşüy- ordu, Düşman dayanamadı ve Afyon gerilerine kadar sürüldü. Orada 1338 senesi ağustosunda dört gün süren kanlı kavğalardan sonra 30 ağustos günü başkumanda. | yaprağı | verip | metçikler için mesut geçire. bir zafer kazandı. Bir mem- leket kurtarıldı ve bir istik lâl kazanıldı. Ey Türk unutma! ve eyi hatırında tüt k; — bugünkü aziz Türk cümhuriyeti ciha- nın mislini görmediği bir hamlenin ve milli mücadel enin şaheseridir hakların, kurtarılan memle ketin ne çetin ve ne büyük Kazanılen | ferağetlerle elde - edildiğini bildiğimiz içindir ki varlığ- imizı ona siper etmeğe — ant içiyorur. İnsaniyet ve ebediyete kadar muazzep ede- cek olan caniyane düşman zulüm ve focayii karşısında biz Türkler sırf namus ve is- tiklâlimizi kurtarmak için si- lâhlara sarılmak mecburiye ti karşısında kaldık. — Millf harekât ve — mücadelolerin gayesi sırf namus ve istikl- âlimizi kurtarmaktı. İşte bu- ndan 12 yıl evel bu * büyük gayeye ulaşılınış, Türklük kurtarılmış, hür, kuvvetli, genç Türk devletinin temel- leri kurulmuştur. Bize bu büyük günleri gönlümüzün bütün hoz ve gurürile anmak fırsatını ba hşeden cihana yepyeni ve alelmşümul bir tarih yaratan Ula Gazi Hazretlerini hürm- etle selâmlarım,. Bu meyanda, milletinin iz- tiklâli uğrunda, zufer yolun- da, karada, denizde, havada canlarını feda eden şehitler- imizin ruhlarını — hürmetle taziz ederim. Yaşasın, hayatımız değil, her — varlığın, — güzelliğin mesut hür yaşayışın halikı olan Ulu Gazi... Yaşa- sin hür doğmuş, bür yaşıyan Türk milleti, bu milletin kahraman ordusu, Kâzım beyin nutku Muhterem — hanımefendiler beyofendiler; Buğün tari- hin yaldızlı sayfaları arası. nda parlıyan — kızil — bir okuyoruz Bu gün Sakarya — kıylarında, İnönü moydanlarında yetişen al gülleri — kokluyoruz. Yine bugün — mukaddes iki bayramı birden kutluluyoruz Bağrı yanık anneler, baba lar, yetim kalmış yavrular.. çünkü bu medeniyeti ve gam çekmeyin günü, düşmünin — son sistem ölüm makinelerine karşı göğüslerile, yılmak bilme- yen çelik jiradelorile kah. ramanca — çarpışan, — canını kanını döken Meh- lim, onları anahım .. Kardeşler; Zalerden zafere koşan bu ordunun — nesi vardı. biliyor musunuz! — Yalmız — (Vatan aşkı)... O düşman — askerij gibi tolün — aşkına — doğil, vatan aşkına saçtı.. Cunava- rea saldıran düşmonlar bir ülkü için — değil, bir aşk için değil Anadolumuzun yeşil zümrüt bağlarını, saf ve berrak irmaklarını — bir hırsız. gibi çalmak, — görül medik mezalimi — yapmak için bu diyara koştular.. Fakat bu diyarda — kim var, kimin malı diye düşü- nmediler, koştular moc- nuncasına koştular, kendiler- zN DK ini bekliyon felâketten ha- berleri olmıyarak ilerlediler, | dü Oyaktılar, yıktıl. Belediye | intihabatı. (Üst tarafı ikinci sahifede) maktır: Zaten Balıkesir vilâ. yetinin muhterem — halkının ekseerisi firkadan ve firka- scühkâr kıymetli vatendaşlardır. miza — levi Umuyoruz ki itina ile seçe fırka — nomzetleri teveccüh itti- ceğimiz halkın fakını kazanacaklardır. ve Teşrinievlin ilk günlerinde yapılacak belediye intıhabatı- nı idare ötmek üzere bugün mahallât mümessillerinin hu- şlan kurayı mütcakıp bir encümen teş ekkül edecektir. On zattan mürekkep olacak olan encü- men derhal vazifeye başlıy- acaklır, Bütün şehirlerimizde hai- kın tam alâkasını — top- Lıyacak olan — intihabın şehrimizde de — büyük ve milli vazilelerin — ilasında gösterilen alâka ve ve ha- asasiyetle bitirilmesi için her zür'le çekilecek türlü tepbirler düşünülmek- tedir. Her yerde olduğu gibi burada da jatihap günlerine tekaddüm günlerde halk kü kurulacak isteyen vatandaşlar bu kür- sülerde — belediye hap mevzularında söz söyle yecekler kanun — çevresinde istekler yapacaklardır. İntihabın bir günde bitdiri- eden eri ve inti- |lmezi meselesi henüz hallolu- nmuş olmamakla boraber bir-| kaç gün devam edilmek zaru- reti hasıl olduğu — takdirde intibap günlerinin halkımızın siyasi rüştüne yaraşacak se viçler içinde bayram — gibi geçirilmesi mukarror bulun- makladır ar,» Ve fakat bir gün mor dağlar ağarırken bir güneş in çıktığını (Otuz Ağustos) güneşinin yükseldiğini görd üler silâhlarını bırakıp kaçtılar. Gür bir ses, kalpten gel- en bir emir (Ordular ilk hedbhfiniz. Akdeniz — dedi. Dağlar yarıldı, ovalar yürü. ordu ilerledi... Bu ordu karada muzaff- eren yürürken ikinci bir ordu da havada ilerliyordu. İşte bu göklerde ordunun — ismijne natlar) diyoruz... Uçan bu orduya da bulutlar yol verdi, onlar da — bir | kasırgadan farksız —dumanlı kavada ezdiler... Yerde Za- fer, gökte Zafer, her yerde Zafer bizimdi. . Mühterem — Balıkesirliler; | Bu zaferden sonra büyük ve yürüyen lik ka. Bayfa: 3 Mecmualar: Mülkiye Mülkiyo Talebe mektebi cemiyeti tara « Mülki- yesmın 41 inci soyısı zengin münderecat ile çıkmıştır. Bu sayıda Prafesor Muataf Şe- kip bayin (Dil), Mehmet Ali Şevki beyin (Mahir aile ne rede?) Dr. Kilisli Rifat be yin(Milletlerin ihtiyarlığı ve ölümü ), Daçent Sadi beyin (İçtimi darvitizm),Hasan Şük- rü beyin ( Amorikan hukuk telâkkisi) başlıklı yazılar ile diğor kıymetli - yozılar bu- Tunmaktadır. Tavsiye edoriz Gürbüz Türk — çocuğu. Himayeietfal cemiyeti tarfından Ankarada çıkarıl makta olan (Gürbüz Türk Çocuğu) nun 92 inci sayısı intişar etmiştir. İçinde ( Ço- cuk), (Facialar ve Tahliller) ve (Cinsi terbiye) adlı ya zılar vardır. Bu ajle mec muasını herkes okumalıdır. Yeni Adam « Yeni Adam » — otuzuncu sayısından itibaren perşem be günleri çıkmıya — başla mıştır. (Yeni Adam) n sayısı kıymetli yazılarla do fından — çıkarılan son hudur. Herkese tavsiye ede riz . bir savaşa girdik. Bu sav- birçok müuvaffak — olamadıkları savaşıda biz bitirdik .. Şimdi biz de semalarımı- zda, bütün devletlerde old- uğu gibi çelik — kanatlara yer verdik, onda da muvafi- ak olduk. Bu — muvaffakıye- et ki bamiyetli köylüleri- mizin ve aziz — halkımızın hakikatte pek büyük - olan yardımlarile — vücüde geldi. Şimdi Balıkesirin ufukla tiını — şenlendirecek dört tayaresi vardır... Bu hava kartallarının bi- ribirini — ula — Kolardumuz hediyo etmiş üçü de Balıke- sir halkının unutulmaz yardımlarile satın alınmışdır Yakında bu çelik kanatlar- n arasına bir. kardeş daha sokacağız.. Aziz hemşeriler,.. Tayareye ver, yardım et milletlerin bu yine zaferle vaş, bu —unutulmaz.. Bugün vereceğim — para gelen mermiye siper olacaktır. bunu unüt- bu müşfik kuceğa atıl, gel aza yazıl... Var olsun Türkiye Cüm- huriyeti... Yaşasın bizi zaferden za- fore koşturanlar... yarın sana ma de sun iki yüzlü adam Mutlaka Görünüz! GA — KNN Pek Yakında SÜREYYA OPERETİ ŞEHİR SİNEMASINDA Balıkesir Evkaf Müdürlüğünden 4 Yeşilli caddosinde Evkafa ait 160 ların cephe tamiri yirmi gün rılmiştir. Talip olanların yevmi ihalesi 161 no.li dükkân- müddetle münakasaya çıka- olan 20- 9- 934 porşembe günü saat 15 da 16 buçuk İjra teminat akçası ile birlikte müracaatları ilân olunur.