—— Sahife ; 2 —— Nafıa Wekilinin lünan Nafıa V dün N: Cebesory, men, hazıı ilerlerm rem İstanbu görülerek memnun olmaktadır. Halkım hizmetine çalışan Ha vağgarzı gibi senebi sermay ketlerin çalışı yız. Esasen ecnebi sermayeli ketleri millileştirmek gayemiz. dir. ŞEHİR xı.uu.ıy.u'ı İstanbul şehri dahilin hizmetlerine Dakil vasıtalarının mümkün ol- duğu kadar iyi bir halde bulun. durulmasına dikkat eti Bu arada birçok oluyor. Buna da malzemeyi har meoburiyetidir. Elektri ve tramvay arabalarına dek malzemelerin tabrikaları. mızda imalini te için teşe' büslerde bulunuyoruz. Bunları memleket dahilinde yapmak yo- hu üzerindeyiz. ELEKTRİK MESELESİ İstanbı iyi bir ha şehre yakın membalardan isti. fade çarelerine başvurduk. Bu memba başında Karaağa : it Mmadenler en zi seber en - getirimek osisatı nit ye. Nafıa Vekili, diğer tenlas ederek şunları tir: evzulara lemis. memleketii tatbi «— Geçen sene mühtelif köşeler beyanatı Hıugı zı Şirketlerini millileştirmek istiyoruz Nakliyat malzemesinin "memleket dahilinde temini İçin uğraşıyoruz © İstanbulun elektriği için civardaki liny ı( damarlarından ııtlfıdu | | Kendi vasıta | programını Pilkk edeceğiz & Yol programına azimle devum ediyoruz © yol programına bu m ederek yıl sonu. na kadar bunları ikmal etmek gayemizdir. Üç senedenberi 400 kilometrelik yol yaptık. bir 400 kilometrelik yolun ta- mamlanması için gereken faali- ete devam etmekteyiz. Bunlar. aşka yeni bir yol progra- dır ve bunun da ta nmıştır. Yol yapar. başladığımız sene de dev bul 1542 sonuna kadar İs da iki yi Jardar, sanca - Geyve - G hhan üzerinden geçmektedir. Trakyada inşasına emiştir. Bu v. tır. Yol z garptan maktadır. LİMANLARIMIZIN Limanlarımız çoğalmıştır birer I1 iskelele denebil vücude r armızla, en yapmak nizin geceli limi ühendi z mevzuu ler ün. düz Pek bir ü mesa yakını üsşbet ümit hususta varılacağını oruz. a Vlk Karadeniz Ete cağız. SULAMA İŞLERİ Sulamı er köşaf etmekti zin sene in- dür. Memleketimi. ki 1 gelecek sulamıy Şimdiden Kony ıs ve Mersin arasile mü ha beşi | Küçük Mendereş ve Gedizin ba. ulamaktayız. Ge İy kısımlarını ecek yıl Çukurovanın da sulan. aşarılmış olacaktır.» Montreux zaferinin yıldönümü anıldı Bu münasebetle yurdun her tarafındaki Halkevlerinde merasim yapıldı Montreax dün yece Halkevlerinde törenle lanmıştır. Bo arada Emi derdimizcir (Birinel sakifeden devam) detçe mahsulün maliyetile fi. yatı arasında akıllara durgun. İuk verici fark, dehşet veri bir pahalılık halinde devam eder. Bunun «küçük ıslahatçı tedbirlerle» hallini ümit ede. bilmek için ip' ampirik zihniyeti, ilim zihniyetinin ye- rine koymak lâzımdır. Fakat bu yeni bir şey mi?. Biz asırlardanberi bu ampirizm içindeyiz. İlim görüşüne iti. matsızlığımız bütün inhitat çağımızı kaplar. Son üç Türk Asrına «küçük ıslahatçı ted. birler devri» adını vermekte hiç hatâ yoktur. Ne yaptıksa, işin kolayına gitmek zarile, güdük ve yarım yapmışızdır. İşin kolayı bu olmadığını an. lamakta zorluk çekiyoruz ve zannediyoruz. ki- «İlmi» ve «ameli» birbirinin düşmanı. dır. Çünkü biz ilim denince, hâlâ, skolüstik itiyatlarımızla «külâhın sireti mi, şureti mi?» müzakaşalarını anlıyoruz. Ka a değiştirmek ne zor şey T işti şeymiş, | kevinde yapılan bir. halk Külk törende kalabalık hazır bulunmüş ve H Reisi Dr. Yavuz Abadan. söylediği bir natukla Buğazlurın du- ramünü taribi, Dukaki bakımlardan Ye izah ettikten sonra sözle- ğmanın nuru kmiye, eanın kap ederse kanın) vermiye, fakat yenmiye harzırdır. Aziz aşlarım. Montreux, bu bakikatlerin bütün Hale, gözleri dalma önünde, titrek biz sesle: — Evet, diye nurıldandı. Yarabbl! Öyle bir rüya hali gçin- deydi ki yaşadığı garip anlara-İnan- mişor, tHipki rüyada olduğu gibi pek çok şeyler söylemek — İslediği balde muvaffak alamıyordu. Adam onün bir şey söylemesini bekledi. Hale ascak şunları İlüve edebil- di : — Çok... Şimdi... Helecan içinde- yim... Benim bayatta bu... İlk tec. Tübem... Sıkılıyorgm çok, beyefe Derin nefesler ajarak, blr şyey is- tiyormuş gibi, etrafıma bakındı. /Adam ona doğru eğilerek — Bir kahve, bir gazot, bir şey İkinci | A'A A'A S Tarımızdan nefis bir minyatür G wzı. Sana! tlar Akademizinin yildönümü münase- vi ü — göremiyecek ginmliden acıyorum. Zira bu #ergiyi gezememiş, uzun uzadıya tet- kik edememiş olanlar, bir benai Türkün odasını Hattâ kal kadar her rede düyana: yacıma ve sevkine üyEün imllli ve moderm bir sanatın, bir Türk ekolü bBükim — olmıya doğru — gilliğini aalacakta güçlük çekecekler ve çok gecikocek- lerdir. Yazık ki; bizdı |derece mükemmel e yarım yar bir şokllda olsun yazj e an- vek mümkün di Akademini rektörü Burhan kiymetli jral giyi gesdim. Yarın tekr kere daha görmek niye Ki bir dir, O hak gürmemiş ol mazeret otunları rak bugünün ilk def, b gidip, bir a. Bel öçüncü ziyaret de mukadder. 1 barada, bu sergiyi hele uraklarda bulun yocek olan- İlara, umumi söbep Ve esinin izahimdan başka ne vere- lattıklarını kisacs kaydet- mek. İstiyorum, Düyük kapıdan girer gizmez. bu beti gü ünde bir lüh- za durarak 935 te 219 talebösi olan Akademinin b sana 619 meveodu aldağunu anlıyorur. Sonra ikide bi de uzun uzun dürarak, Burhao T rak'ı dinliyorum: — Bu serginin en mühlm ki sergiler gihi yalnız res' sergisi olmayışıdır. diyor işle ilk adımlarda bile bu belli olu- yor. Biz burada yaşıyan sa: lermek istiyocuz. Şiestiye kadar biz- de heykel yoktu denebilir. Bir büst de heykel tayılırdı. Hayatımıza gir- miş az)l beykeli burada görüyoruz. mkli enmlar da öyledir. Bisde va. kıâ renkli cam eskiden de yok dağil- di. Fukat sön zamarlarda unutulmuş İgibiyel Ölmüş renkli enm da artık bayata girmelidir. Datma buyata in- İntıbak eğmek mecburiyetinde olan natları diriltmek Iâzımdır. , Yeni | yapacağımız büyük yapılarda bunn Vda pekâlâ kullanabiliriz. Mobiiya d öyle değ'i mi? Bundan zevkimlze uyar, Piçin — Gözel Sanallar Akad müdaha'esi İstenmelidir. / Bakl insanlıkça, bütün medeniyet hüreetl beyneimilel a kiymeti halz bir vetikadır.> Bundan sonra — Eminönü İ müzik kolu, güzel bir könser vermiş- tir. ÜSKÜDAR HALKEVİNDE Montrenx mükavelenamesinin a yildönümü — Üsküdar Halkevi dından küylerde kutlanmış Reis Reşad Kaynar'ın başi r kaflle Sika müste SER VER BEDİ içmek ister misinli - Knbllso... Biraz su. — Derbal, Zile basiş ve emir verdi. Haleye döndür Üzülmeyiniz. dedi. beni bir ir hâmi telökki ediniz. Ra- hat olurunuz. Çantanızı koyar mi- snıt şuraya Tötfen.. Sonra Hale teşekkür etti. koltukta biraz| Hüssasiyotliniz de dşikâr. daha yerleşti. vardı. Meni Alnında ter daminla- ni çıkardı. yüzünü zildi ve çantasın; şdamın gösterdiği yere koydu. Kendini topi — Beyefendi. dedi, k: şacakim. Bo böyök vazifenin düştüğünü himediyorum, Refikanızı hiç tanımadığım balde “ona şimdi. erg haylı| mücsşeseye karşı gittikçe artan rağ- h -|nu | | | —— TASVİRİ EFKÂR Seramik talebesinin yaptığı gü- zel bir vazo Serginin tezyini san'atlar kıs. mında teşhir edilen bu enfes lev. hadaki yazı merhum üstad Kü- mil Akdik'in, tezhip meşhur tuğ- rakeş İsmail Hakkının ve çerçe. ve san'atkâr Vasılındı “Kandemir- Atia İki cephesi | on vardır; intıbak. Eski mimari: tü geki bileiliğim vam ektiremeyin. öUymak — mecbüriye sanatlar bayalın deki gara tablâları, mineler. duvar tezyinatı.. hül örde kullanılan yer türlü eşya. üzımdır. Aynı zaman. bir sanattır. Mem! üretemek için ipti da bu. ketimizde bur malzer vardır. Y larıme bonu bügünkü — hayata tatbik etmeleri, ve aanazi erbabı bu işi ele almalurı iktisa eder. Ru. gün biz. bu sahada da, mütevazı olaa, bari örnekler veriyaruz. Diğer taraftan Akademi, — yalnız yaşıyan değli, fakat eodad yadlılırı. dedeler armazanı bolmaması, uraulup gilmemesi için Tâzimzelen teşebbüsleri ihmal etme- dir, Birkaç sene zarfında tezhibe, minyatürcülüğe vermiş ol. ümüz ebemmiyet sayesinde br n bu gübenin elllden farla talebesi vardır. Bu gençler bu dedeler yadl. gâr sanalın sirrina Camamlle va. kıftırlar. Artık bü sanatlara ait tekniğin kaybolmas — tehlikesl kal- Yaptığı gi h aki arap yı cikle beslediği büyük rağbeti gö yoruz. Bu rağbet döleyisile bupi pek çok siparişler almaktayız. Hat. tâ. vüktinde yetiştirllemiyocaki içi bu siparişlerden bir kasmı kabul 6d İememektedir. — Bu rağbet. , gârı sanatlara kar Hayır.... Güze şübesine ka her n)z ecdad. yadi- sanatların ker gösteriler ulüks he e Terahür etmektedi imış. ola ka- 'ay evvel va heykel sengle pendiktatı'sonta Uyakta bulünan bir| t nühendis. bu sergi hakkında gazete- bir mekale olsun — göremedi zatın almak jetediki İki tabi en . Böyük bir... Merhamutle ka- şik Vir.. Bağlılık dayuyorum Tam b cevah; bekliyermüş gibl adam derin bir wefes alara: Sim çok teşekkür eder 1 | bana o kadar büyük bir İmdat koş- taruyorsumuz Ki elinizl Üpmek is hun. Rida edlerim. bana çok büyük ümitler ve- riyorsanaz. Tahıninimin ve ta rumun — feskindesiniz. — Her — hali: emniyet telkin ediyor. Aldanmadığı. ma çok. pok çok eminim. Hususi ba- hiçbir gey sormüyuca . İf Güğükar beeb Tabil tahsiliniz — Yöüksek senle kitap, gazeto... Şüphesiz. Refikamın mektupların da ya- ovna | zabilirsiniz. — Şüpbesiz. — Bir « Onun — hatıraarını aanatın da kay-| ünasebetiyle Güzel San'atlar Akademisinin varatlıgı huyuk eser li sönatküre | Va AYA D Birçok tenkiflere uğrayan resım | kısnımda teşhir edilen tablolar. dan biri ayırdıkı yüz elli liray) buna gönder. Miş ve kendisin istemişti, Düş n sene evvi iki tablo seçmemi | nünüz, bundan sekiz iyle hhdiselere teşa- tek İmikân) var miydi? Bu m, öle taraftan da resim ve bey übesinde görülen büyük terak. kinin netleesidir. Muhtelif sanat halarında yenl hir needir. deği tü yeni istilatların bilo Hifi nadirdir. Balbuki sında Meşrutiyeti * İbrahim — vesllirden. başlangı erden Ve D grapun kendi € üye bir miğlar. Bu grop, soa beş, allı zarfında, yepyeti bir bamle olduğu mu açıkça göstermektedir. Keza hey- kel sanatındu da ayni teklim msil edon Çal Cümbur: unlardan iler) kaltesı seneki mezunlarım'tadan Hüs, tekâmül. hakik mahiyettedir tam: ye di Nununla aü ĞÜN abaş anloduz.| gelirmek ve bir Türk ekolü te- aneyi ayne rar ekmek niyetinde tek- Bakiyi bir va- | meydana cik- SOnra Vereceği eser h t yıkının. topra minin damgasinı taşiyacak ve &e mülli olacaktır., Banat sabu; tmek göyle bir sanatkârın kendi kendisini Tar etmesi bile büyük bir aaaftır. ök (Durmiyalım düşeriz) sözü en ba vadide doğru olun bir hakika: Resim şubesinde... dedim. umu- miyelle denen ve yağlı boyaların he- f oldağu tler hakkında ne derşiniz? — Reslm şubeslade, Löapold Levy ptdagojik bir sergi yapımak istedi. Talebelerin. — Akademiye — girerken mürabaka çin çizdikleri eserleri ta hir etti. Onların yan! başıma biz se- ve sonfa ve tıklarını ai min pek ar zamanda ulaş mülün safbaların) gönterii y ki serzi günü Akade binden fazla davetlinin ziyaret asında bu bustsiyet — farkedllgime- miş ve eserler birlirine karıştırıl- mıştır. Unutmayınız ki bundan üç sene evvel açıları sergide şhir ederek pek çak meodhi be. bu seneki yüksek kısı besi olarak eser teşkir etmek: Bugün tereddütsür İdeia edebi talebelerimi Akadoml: Bu desen- leri dünyanın ner Tsa olsun teşkir edebilir ve her yerde ha lik toplıyace; yazmak zevki vardır. “Rakidanberi, Can sikintisi var şimdi. tabli — Onları da gazarım. Hep sevdi. Üüm geyler. Hale suyu da İçliklen souza çok terahlamıştı. Adam sordür - İsi lütfen? Hale, Benim Jamim da Namfk. Na zaman başlıyabilirsirM? Ne zaman münasipse - Bizlim için bugünde! lem tezi yok, -Fakat bazı Ürmek istersiniz. değil m bu snat- şeyler manetçiye — Öyleyse gimdi. gidelim, ööle tatf'i başladı. « bilirsinie. Hay bay. Mebrureye canlı bir e götüreceğim. Ne kadâr sevi becek, çünkü o da sirin - zesinladi adığı, tabayyül du uu hissedecek. Bilhasta o, ne| kadar bassas, ne k gidelim, Zaten | İzek sustu. kardeş ol- b yüzünden Tahtakalede hiç yoktan bir çocuk ağır yaralandı Dün sabah Tahtak yüzünden bit cinayet ç yaşlarında Hüseyin Benç, bıçakla vur retle yaralanın dur: — Hüseyin Kantarc l nında çalış minde ber &lan Hüs kendisi için tedarik elmeyi dü. şünmüş ve Aliy a den aktadır. Di karne yin Arkada b Ldı ünun bir tane de üzerine Ali de hiç isti. fini bozmadan Hüseyini bir ara. liğa çekmiş: - Karne mi istiyorsun? Al k cebinden Çi. ikbir b hden ağır surı dönen kati Mütcakıp kaçı raftan yeti tularak pol , Meşhur İranlı faizcinin mahkemede müdafaası “Faizcilik ve istifcilik benim mesleğimdir. Müdafaamı avukatıma Bırakıyorum ,, gön evvel Beyoğlunda & apartımanında araşt yapılmış ve mühim mikta; unnamesiz ve keçak olarak K benim mesleğimdir> Beylerheyl halkının Şirketi Hayriyeden bir. isteği Beylerdayinde « vaci «Reylerbeyinden İstanbula her abah suak &08 vapara Bunu takip eden ikinci 4 ÇETEr Bu 811 vapurunun vaktinde geldiği gi den berkes İstanbula muvanalat sasti şüpkeli olan bu vapuru itimat edememekle, 8.08 va; rite çok erken olarak İstanbula Rmek mecbüriyetinde kalmak- dır. Acaba bu 8.ti v 840 da ve 938 vapurunu 910 da Beylerbeyinden geçir mek kabil değii müdir? Şirket Hayriye, bu imkânı bukluğu takdirde Beylerbeyinde ve di. Her tekelelerde oturan halkin I: K uran bir obu- izdan gu moktubu aldık şok gükranın) kazanacaklır.i Desem, edebiyatta Humanice denen | şay demektir. Bu kültüre sahip olan| bir neslin geri gitmesine İmkün Çocuklarımız hiçbir. müze gör- halde, kültür terbiyosi da sanası o kadar İyi anlamış- ve * zdır ki müzelerde- Kt klüâsiklerin seviyesine yükselmie. lerdir. Desenlerdekl bazi vücutla: terasüpsüz ve çirkin görünüyorlar- 1 Jüra gidi biz. meblâğ için lARMA akşama kadar çoruk Tig Önünde detmiya razı olan mo. dellerin dir. Değorl! diraktör Burhan Toprak, | doğru değil mi? der gibi gülümslye- güzel olumayışlarından- 1 aydinlatan bu fas, sonra, gimdi. verilecek yeni hükümleri bekliyarım. KANDEMİR Şofüre söyl Haleye döndü ve sorü — Bmsnetçinin mıf kâğıdı yanınızda n? kız çantasından kâğidı çıka- ik Beye verdi. O da Kütib: dedi binince n ikl çanta Te bö. küçük paketleri Haleyo gös- Otamobile ayak ocunda d yök ve tereteki tamam mi? Hale görlerile &; — Tamam, dedi. Otamabi Namik Bey meraki fahmin etmiş gi Mebruze yazı için Ba gilme, ber yer — karanlık. (Devamı var) - 22 TEMMUZ ——— Almanların Rostotf'a hücumu Aı..xuxı_u: ile müttefikleri Rumeo, Macar ve İtulyan kuvvetleri, dünkü Alman tebli. ldiği veçhile Ras. tof üzerine şarklan, garplan ve şimalden hücuma başlamışlar- dır. Şimdiden Şimali Kafkasya kezi muaxzam bel ük Himan, alevler i Bu Ş Rus kuüvvetle: şebir aholisi için Kafkasyaya doğru ric'nte imkân kalmamıştır. Kafkasyanın Şimali Rusya Moskova ile irtibatı garptan ar- tık tamamile kesilmiş ve şark. tan da irtibatı kesilmek üzere. dir. Çünkü Don nehrinin İdil (yâni Volga) nehrine doğru yap- tığı dirsek istikametinde taar. ruz yapmakta olan Alman, Ru- men, Macar, İtalyan ve Slo. ven kuvvetleri, iki nebri bi rine bağlıyan büyük kanala doğ. ru yaklaşmaktadır Dün bu kuvvetler, kanalın İdil tarafındaki ağzında bulunan Sta Hngrad şehrinden seksen kilo. metre uzakta bulunuyorlardı- alingradın sukutu, Kafkasya- yı Rusyaya bağlıyan son demir. yolu ile nehir yolunu da kesmiş r, Bundan sonra Kafkas. ya ile Rusya arasındaki muvasa. İn Hazer Denizine münhasır ka. lacaktır. Lâkin bu yol, âdeta mahsur bir halde kalacağından Kafkas. yanın — müdafaasını takviyeye hizmet edemiyecektir. Nasıl ki müubasara altında bulunan Le- ningrad mıntakasına âdeta bir şimalindeki |deniz alan Lüdoga gölü üzerin. den şimdiye kadar kâfl derece. -| de yardım edilememiştir. Kafkusyanın Bakâ, Derbend ve Anji (şimdiki adile Mahaç Kale) limanlarından karşıya ve kurşıdan da buralara sevkiyat, Hazer Denizinin öteki sahilinde. yalnız Kızılsu (rusçası Kras. navobisk) limanı vasıtasile ya- ir. Bu Hnan, hütün Tür. tanı Hazer Denizine bağlı yün tek demiryolunun münte hasıdır. Bu uzun hat, Taşkeni. İte Orenburg demiryolu ile bir. leşmektedir. Bu iki hat, gayet dolaşık ve uzun olduklan başka Kliyatı ancak mahalfi ihi lara kâfi gelmektedir. Rostofa her ta hüçcüm ve Stalin le bir hücuma uğraması ihtima. li, bütün Kafkasyanın mukadde. ratı üzerinde müessir olacaktır. Mnlı'ıı'ıı- n Feyzi 'l(l(ıAY iş mükeltefiyetine tabi kamyonların toplantı günü ! Vilâyeti Seferberlik tutulan 177942 di lân olunur. Mektep kllıplarl Kâğıt birlikleri, elinde me cut kâğıtlardan 100 bin tonu yı niden mektep kitaplarının tab'ı için Maarif Vekâleti emrine ve. rilmiştir. Evvelce verilen mik. tarla Maarif Vekâleti emrine , Ki. ıh:u if kasa aS için 4 yakında bir mü Fılura ile sebze ve meyve satışı Dünden itibaren, Belediy rile Hâlde kabzımalların venlikleri fatarslara bakarak tebze ve meyma Doğru insan, namuslu insan hakkını vazifesile ölçen insandır. LA CORDAİRE Hayatta çalışmadan yaşamak, kendisine, hiçbir emek ve gayrek sarfetmeden İntikal eden bir » de bütün ömrünce rar Fat yaşamak saadetine nall olan Jasanlar azdır. Bütün bayat bo- ea herkes çalışarak kazanın yaşamak — mecbariyetindedir. Kazancını ve hakkını yaptığı iş- le ölçen ve abcak lüyık olduğu mebâğı alan ve bununla — iktifa eden İnsan döğrü ve namusludur. Arz bir gayret veyahut da verim- siz bir mesal sürlederek çok pa- ra kuzunmak İstiyen ve buna ken disini Tâyık görenler hiçhir. za- mah mamusluluk ve doğruluk ld- diasinda bulunamazlar,