| Arkadaşımız Trabzonda 22_ Trabzonluyu iyi tanıyor musunuz ? Trabzonun tarihi tam 3500 seneliktir 17inci asırda nüfusu 90 bini bulmuştu. gki dügmanlıa: Yahu, reisiniz içerken size dene oluyor? demişler Fahreddin Kerim, Yeşilaycıların dünkü kongresinde bunlara cevap verdi Yeşilaycılar senelik kongreleri- ni dün Eminönü Halkevinde yap- ;ıı.lııdı F;hıın-"l(ınnı :— Yard ı mcı gençlerden bazısı söz - :—zı.ıa.ı..ı—..qnı_.... : YAZAN: Eski Ordu Kumandanlarından General ı 3 Emekli Ali İhsan SÂBİS Maginot hattı Fransızların harpten kaç- malarına ve sırtüstü yatıp uyumalarına sebep olmuştur. mal olunursa, bu çeşit fenalıklar kazılan çukurları muhafaza etmek | ekseriya zaruri neticeleri teşkil e- mucize denilecek güç işlerdendi. |derler. Fransanın müdafaası sa - Bunun için ekseriya muvaffak e- | dece Maginot hattı ile temin olu- lamıyorlardı. — Ekserisi Umumi |namazdı. Bunu icabında müdafaa Harpte cephede bulunmuş olan|edecek kuvvetler lâzımdı. Bunla- İngiliz gazete muhabirleri, bu te-|ra dayanarak düşman ordularına Bu suları harice boşaltmak ve h da geceyi gündüze — Kurak bir saha- katarak, kılı kırk yararak, iğne ile küya kazar Trabzon — tarihini yazmakta olan Mahenut Yanbaydan, #lbetta bana, buldaklarını anlatmas: ni istiyemezdim. Çünkü bu, evvelü onun hakkı idi, sonra da benim werr- zemm değildi! Böyle koruşmıya başladık — İstanbul. Ankara, büyük şehirlerin kdlabahön aramınc Trabaonluyu tanıyabilir. misiniz? Hemen hemin evet yetle donuk beyaz yüzlü, Zunlu, s! yanaklı, ablak çehi çevik yoktur: Ya çok güzeld kint — Biraz daha Trab geder yetsiniz? nludan bah- geriklidir. hayal bilmez, mudidi dü- günür. Aşk; onun kalhinde nadiren yer bulur. Kadını daha ziyada yol - daş, yardımcı, kafadar olurak 3 Kadın da, hir yuva kurmak, gelik gocuk sakibi olmak için varır. Trabsanlu çok mütekiddir. — Başka? Trabzonlunun — en sinİrlendiği Yey; İsraftir. Kadım da, erkeği de hesabını bilir. Ba memlekette barç- dü, pek azdır. Herkes ayağını yör- ganına göre uzatır. Bu sebepten &v lerde de güze görünür bir inticam vardır. Esasen kadın; ber şeyden ev- vel evini düşünür, evine bağlıdır. Bötün İş kudımdadır. Erkek - farn muhal - müsrifse, eşi onu yola geti- ir. Evde hükim olan da kadındır. Çarşıdan pazardan alış veriş eden de odur. Trabaonlu kadın gezmiyo düşkün değildir. Sincma mincma e. Çocuklarının üstlerini başları a kendisi dokur, biçer, diker, reçel, Şörup, türgü yapur, bamsi salamu j yası kurar, yemağini pişirir, ber işi- Hİ görür. — Hiülâ öyle mi? — Moalesef yenizi biraz m' Ur... Süsü, gezip eğlenmeyt sev başladılar, fakat bunlar buzün yüt- de onu geçmazler. | Münevver muhatabıma sordum: — Trataon kaç yaşındadır? — Üç bin beş yüz... dedi. Trabzon Yazan: Kandemik - çapula giyermiş.. Daha sonra meş K hur Trabaon peş- tamalları, bavlu - gimdi? . Şümdi, Trabzon kabuğuna sinmiye, kapanmıya —meebur aldu. Bir yandan -ahval dölayısile - tran- İsit yolunun durgunluğu, öbür taraf- n Erzürüum demiryolu Trabaanla- a tekrar gürbet yollarına düşür - oyu tepu bir ve yağ.... Ve tasavvur adiniz. n ca Tevkalâde İç Tındığın urada nibayet yizmi beş ku diği lehlebi meyse, Trabzanda Üsç fandık ta adü | Fakat şunu di ar diniz kiş fındığın bu ki düğü bü memlekette —- dedikterine güre- (fındikçı) yokmaş!... Tekrar Bay Mahmul Yanbaya dön- düm — Trabaanlunun düşkünlükleri? İşi gücüdür, dedi. Burada bat bir düşkönlük aramak beyhude- dür. Trabaonlu, hattâ boğazına bile Yazla düşkün değildir. Yalız hamsi gıkmadığı zamanlar üzülür. Buranın inciri de pek bel h kınız. teşvinisaaldeyiz, sokaklar incir dolu... Bu isele bolluğu yüzünden bizim evlerde tatlı yapmak — Üdeti yoktar. İncirin pek mefis reçeli de Yardır... Sonra nar, mandarina, por |takal, erik, elma, turunç, bele gül Hele göl!... Her mevsimde gül bu- rsunuz burada, künunusanide bi- ğ — BSevda memlek: — Yok, yok... Biraz evvel de de- dim ya, Trahsonlu aşka meşka ku: lak asmaz... Başka yerde gülü gö tünce sevdaya döşenler — bulunuyua da, Trabaonlu gölü görünce toplar, Alâ şarup yapar ondan.. ve gül gurübü bizde hemen hemen yerini totmuştur. Göl kokuları ve böYbül sezleri de, HaAF şarupları ve Larune vecel- denle beslenerek, sevda denon yaların gönül kapılarını - kapıyarak — - hele fındığını, yağını ditediği gibi #attığı ve hamsisi de bol olduzu zamsalar yubat ve huzur içinde yaşıvan Trab zonlunun başka hiçbir endişesi, kay- gesu yok ma? Hani © günler?... Baksanma şe Samısuna... Hele İstanbuldu yüzüne Xirmsenin — içmiyelim, günkü içinde &- İkol var.. demişlerdir. Kongrenin |esasını teşkil eden bu mevzu üze- İrinde birçok genç. söz söylemek arzusunu izhar etmiş, bu meyanda Roir Fahrettie Kerim demiştir kiz — l aha dddi küpünün başma sarhoş olmak için köteri besdek tardak içeük der * mektir. Bazı kimseler: <Y isiniz içerken size de ne oluyor?> demişler. «Ben, şahaf kontrolden değil, viedanımdan muazzep ola- yrak bundan çekinirim. Azadan bazısı da içkinin fenalığı üzerinde düşündüklerini söylemişler, tam bir Şikir beraberliği içinde kon - greye nihayet verilmişti. | Gece için alınan tedbirler Işıkların söndürülmesi — dolayıslle Emniyet Müdürlüğü yenl tedbirler almış ve bilbassa mahalle bakçileri- gündüzleri hiçbir işle meşgul olmu- yacaklar ve geceleri ise ikişer ikişer mıntakalarını mütemadiyen dolaşa - caklardır. Üniversite Rektö- irünün konferansı Hokük İlimkerini Yayma Kurumu- nün Ankarada vernmekte olduğu kon- fozaasların. birinelsini açmak üzere, dün sebah şehrimize dönmeştür. Ankara Halkevinde hir çok profesörlerle kalabalik dinleyi - cilerin bulumduğu konferansında Rek Boğuzlür mestlesi ve Ankara mu düzine teman etmiştir. Konferans. büyük alâka uyandırmıştır. F S Temenniler. Bir dilek BİR KARİİMİZ YAZIYOR: «18/11/940 tarihli Tasvirin buş makalesinde gıda maddeleri fiyat- (Şarındaki terefföden şikâyet edü- mekte ve ekmek — narhinin otuz para indirilmesi için Valinin te- me vaaileler — verilmiştir. — Bekçiler| SAati polisler | 55 yedek polis dünden |itibaren derslere başladılar Harp vukuunda polise yazdım için (yetiştirilmesi kararlaştırılan — yedek vinde — derelere > başlanışlardır. 15 günlük derslerden sonra devam « - denlere birer polis elbisesile tabanca İve diğer Jevazum — teval edilecekti (Banlar bir berp vüküunda © giyerek polis teşkilktinda vazife « Tacaklardır. Dün sabah derse başlıyanlar 55 kişidir. Eminönü merkezi baş komt- n ilk derei vermiştir. Saatler 60 dakika geri alınacak Ankara, 24 — Işıkların gurup za- manında söndürülmedi yüzünden hal- kın müşkülâta martz kalınaması ve bilhanna memurlarır hava kararma- evlerine — varımış almaları için Hususi otomobiller Çarşamba gününden itibaren hu - 1 etomobillerle, mütürlü hususl deniz vasılaları seferden menedile - ceklerdir. Yise © günden İtibaren takallere de lek, çift numaralara gö- re biret gün münavebe ile — işleme müsaadezi verflocektir. Gizli mezbaha Dün Fatih Çarşambada gizli bir ha cürmümeşhut halinde ya- kalanımştır. Evin mu:fağında kesilmiş 3 koyan 25 kilo parça et kıyma makineleçi, parça eh gengeller Yesaine Bulun » müştar Ayrıca mutlağın yanındaki ahır- da da henüz kesilmemiş 68 keyun bulurnmuştur. Yapılan tahkikatta burasın: işle ten Halilin ayni işden sabıkalı ol - duğu onlaşılmıştır. | | — Bir kocanın iki karısı arasında kanlı kavga | Patihbte oturan Cuma isminde bi- rinin Naciye ve Döndü adlarında Wi karisi vardır. Bir urada aturan bu kadınlar dün kavga etmişler ve | | polisler dün sabah Eminönü Halko- | ç; sisalı tenkit ediyorlardı; biri dedi ki: Çingiliz cephesinin tahkimatı Allaha kalmıştır. Bugünkü tanr- ruz, silâh ve âletleri yirmi beş se- me evvelkine nisbetle muhakkak '©on misli daha mücssir ve kuvvet- lidir. Halbuki burada vücude ge- | müdafaa tesisatı. Umumt Harbe nisbetle on müsli daha za- yıftır. dakat manttecssüf — askeri sansür, bu namuskür ve hakikati ören gazetecileri, vaziyetin ber- batlığını, İngiliz efkâr umumiye- sinin nazarına koymaklan mene- diyordu.» | İşte bugün, harpten sonra, bu Fransız edip ve muharririnin yaz- dığı şu yazılardan, harbin iptida- Jendaki Maginot hattının ve bu - n sol cenahi olan Monimedy ile sahil arasındaki arazınin müdafaa tertibatının ne halde bulundukları anlaşılmaktadı Maginot, sihirli bir kölime ol » muştu. Her şeye deva telâkki © - İunan Maginot tahkimet manzu - “İmesinin 1934 senesinden sonra, ne gibi telükkilere yol açacağını bilseydi. zavalh müteveffa Har- biye Nazırı Maginot bu tahkımatı yaptırmazdı. Kim bilir, ruhu ne kada uzap çindedir. Bu tahkimata sarfedilmiş olan yüz milyarı mütecaviz frank, zim pararaızla takriben sekiz mil- yar İiza tutar. İnşaatı ön seneden fazla sürmüş olan bu tahkimatı Franszlar, barp etmek için mi? Yoksa harpten — kaçmak için mi| inşa ettiler? Şüphe yok ki ük ön- | ce hâkim fikir: Ordularının adet- ge noksanını telâfiye imkân ka - | zanmmak için bu tahkimattan ica- bina göre islilade idi; lakat son- raları. bilbassa Harbiye Nazırı | leri yalnız işbaşında düşünerek yaptırırsa, eaaslar dik- katli tanzım edilmiş bir plün veya proje içinde tesbil edilmemiş ise, işe, Fransa Harbiye Nezaretinin ve Genel Kurmayının erkânı nü- düz ötmemiş ve Göyle bir: vetan meselemni benimsememiş olurlar- -İ|bep ve hikmetleri bu fikirde top- karşı manevra yapacak kadar kuvvetli seyyar ordulara lüzum vardı. Mesele sadece Almanyaya karşı müdelan ile bitmiyordu. Fransanın harp edecek diğer hu- dutları ve bu hudutlar ötesinde başka düşmanları da — vardı. Bir yandan hattına himmet ve gayret sarledilirken, diğer ta- raftan buna dayanarak — sağu ve sola koşacak seyyar ordunun her türlü asri ihtiyaçları da, ayni za- manda beraber temin edilmeliy- di. Meselâ gaycr kuvvetli deniz üsleri, tersaneleri yapıp — bunları| en küvvetli ve asri tahkimatla, müdafsa tertibatı ile temin etti miz halde, asıl iş görecek donan- mayı ihmal edersek, bu tahkima- tın ve kuvvetli deniz üslerinin hiç bit faydası olamaz. Dananma mağlüp olunca bütün bu üsler de düşmün eline geçer, Bunun içii Maginot tahkimatı, — arkasında yan gelip uyumak için yapılma muştir. Kaleler veya tahkimat manzu- meleri, ancak — kuvvet noksanını telâfi için, seyyar orduya bu tah- kimala dayanarak başka istika , metlerde manevra kabiliyeti ver- mek için kullanılıma, faydalı 0 - larlar, Bütün icat ve istimalin se- lanır. Düşmanın istilâ yolları, arruz istikame'leri bu tahkimata tesadüf ederse, © zaman önlar düşmanın yolunu muvakkat bir zaraan için seddedebilirler. Eğer düşman, muksadına, hedefine bu tahkimata uğramakazın varabi - lirse, tahkimatın hiçbir faydası ve ehemmiyeti kalmaz. Faki urulde, bir şehir etrafında | yücek bir tahkimat dairesile, bi Maginot öldükten sonra bu esas / mülrez tabyalar hatlarile vucud—;vı siyasi yardım İkikir, unutuldu. Böyle mühim iş- | getirilen kaleler, buzünkü hava hay a ölün adam |bombardımanları karşısında eski yüz kadar tayyareci, &hemmiyetle kaybetmişlerdir. Hava hücumlarına karşı en mü- essir çare, yine hava kuvvetleri - | dir. Sade yerden yapılan ateş ile| tayyareleri imha etmek pek güç- tür. Bugüne kadar vâki olan tı rübeler, taarruz eden düşman tay- gok debdebeli günler geçirmiştir. 1T BCi azırda müfusa doöksan bini bul - Maştu. Hattâ geçen umumi harbin #oü zamanlarında burada yetmiş bin vardı. — Bunlar nasıl geçinirlerdi? — Ooh... O zamanlar Trabtonda © kadar çok İş vardı ki. Mesejl; ke- ten bezi, bürümçük... Bundan kırk, miryoluna da kavuştoktan sonra bütün etrafa —meydan ökuyan Samasuna! Na elücak?.. Yarın mekteplerde «Karadlnizdeki en büyük limanımız heneiskdir?» diye sorulduğu zemut; çocuklar düşünmeden: eSamsundurl> mü diyecekler?.. İşte Trabsonlunun keyfini kaçı - ran bir ihtimal... Bir de Trabaonlu sevmesini bil - mez derler.. Bümez mi?.. Kima demiş? Her gü- mülde bir aralan yatar. Trabaonlu da her geyden evvel Karadenizi se- | ver, © zümrüt gibi kıyıda, coşkun ücdlik... — Trabaonlunun yüzde onu |larımızdan — hiçbirinin, kendisinden unla geçinirmiş... Günüşhaneden | (büyük) sayılmasına tahammül ede- kutan, Bayburd, — Erzurum... Tauas | mer... Vana kadar bep Trabzon mamulâtı KANDEMİR İktısadi buhran Devlet alacakları vergisi Ankara, (Hususf) — Bazı devlet Ankara, (Hususl) — Husus! ka - | tlacaklarının tahsil sureti hakkında lına göre karanç vergitinden muaf | S0N neşrelanan kanunan tatbik yek- ü gösterir bir izahname haszırlan- | şu öpüşen irili ufaklı liman- || |Naciye Döndüyü —kalın bir odunla haşından ağır küretle yaralumıştır. | Yaralı hastaneye kaldırılımış. suçlu ü şebbüsünden babsolunmaktadır. Gönltük aile ihtiyacını temine uğraşan bir baba smfatile ve bu Mmevzun münasebeti dölayısile gu €iheti hatırlatmak İsterim: | Poliste: Azılı sarhoş Dün Küçükpazarda oturan Nured- din isminde biri pek fazla sarhoş ol duğu halde guna buna takılırken za- bila tarafından yakalanmıştır. Sar. hoş genç, bu müdahaleye kızarak sustalıyı çekmiş ve bu süretle 2a- Oıtağa hakaret eteiştir. Sustalı e - Tinde olduğu halde yere yıkılan sar- hoş bıçağın karnına girmesine sehep olmuştar. Derhal Cerrahpaşa haz- taneslne kaldırlar yaralının yarası dikilmiş ve dün Asliye Birinci Cera- da yapılan duruşma netleosinde bir ay hapsine ve derhal tevkifine ka - | rar verlimiştir. *4r Tahtakale Tamburacı banında oturan Derviş düm xon derece sar - baş bir vaziyette evine — iritmiştir. Kapıyı açan arkadaşı Alinin kendi- ::lıl_—ltrn—ıdııvır— Vali Dektor Bay Lütfi Kırdar, Vilâyet makamını işgal ettiği günden itibaren bu mesele ile İş- tignle başladığını © zaman gaze. Müteakıp neşgi: yattan da merbahada çok ciddi aslahat ve esaslı tadilât ve teş- kilât yaptıklarımı öğrenmiştik. Bu değerli himmet ve gayretin İ D oldağumuzu pek samini şükranla beyan etmek is terim. Bütün gda maddeleri fi - yatlarındakl — ihtikâr — derecesine varan tereffüe rağmen bugün ko- yun etinin kilosu (50) kuruşa ka- dar satılmaktadır. ki, tabil ahval ve şartlar içinde geçen senelerin fiyatlarına nazaran pahalı değil- sa, Hetce daima böyle olur. Dü- | yarelerinden düşüzülmüş olanla - günen ve yaptıran adam ölünce, | tın ancak yüzde onunun yerden © likir de söner; iş buşka türlü şe- | yapılan ateşle düşürüldüklerini ve kil ve mahiyet alır, İşte Muçinot | yüzde doksanının avcı tayyareleri tahkimatı da ayni âkıbele uğra - tarafından yapıla' hava muhare- mıştır. Bu tahkimatı, Almanların - besinde imha olunduklarını göz - kat'iyen — gecemiyeceklerine dair | termektedir. Kapalı kalelerin ha- yanlış bir kanasi hasıl olmuş. bu 'va küvvetleri mahdut olacağın - fikirden, askerlik aleyhtarı olan dan, bu kalelerin düşman hava ve milli müdafaaya para sarfedil- | taarruzlarına karşı müdafaaları da mesini istemiyen komünistler ve | zayıftır. Bununla beraber, yalnız sosyalstler de öderek seyyar | bava taarruzlarile bir kalenin ve- ordunun muvalfakıyetli harp et -| ya bir şehrin sukulu ve zaptı mesi için lâzmgelen hazırlıklara | mümkün değildir. 1939 senesi ve masraflara mümanaata başla- | eylülünde Varşovanın müdafaası mışlar ve Amiyane tabirile, Fran- / buna güzel bir misaldir. Almanlar siz ekseriyetinin sertüstü yatıp u - | tayyare hücumlarile bu şehzi kah- yumasına sebep olmuşlardır. Bu |ramanca müdafaa edenleri tahli- tetkik ve tahtilim başı ile sönü bir- | yeye mecbur edemediler. Tayyare leştirilir. ve ortası hazledilirse, | hücumlarını bir kara ordusunun (Maginot hattı. Franszların harp | taarruzlı ü ten kecmalarına ve sırtüstü yatıp | tet gördüler. uyumalarına sebep — olmüştür) !!ırıdıdı Rote;dam kalesi içeriden. hükmü cıkanlır. beşinci kol mensuplarının yardı - Bugünkü neticeye göre, bu tah- | mile. Alman hava kuvvetleri ve kımata sarfedilmiş olan para, 80- | paraşütçüleri tarafından zaptolun- | Tİ' Hin karançlarından kesilecek İktısa- buhran vergisinin her hissedara lan kürdan değil, kârın beyeli | Höamiyesi üzerinden — hesaplaracak | Hacanç vergisinin beşte biri nisbe -| r. İzahnamae yakında Dofterdar ve Malmüdürlüklerine gönderilecek - tir. Tasviri Efkâr dir. Ninaenaleyk, Valimiz çapra- Şik et mozelesinde — göstekdikleri kudretli alâkayı ekmek kakkında da ihaal ederlerse daha kolaylık- üzerine kızan sarbaş odu- 1 gibi Aliyi başından — ve yerlerinden — yaralamıştır. Adliyeye teslim edilen Dersişin Bi- kağa atılmış bir paradır. Halbuki paranın yarısı, ayni tahkimata tedricen sarledilseydi, diğer ya - | ni ile de tahkimata muvazi ola - rak seyyar erduümün taarruz kabi- d ee GDERAN A, Bir sahtekârlık Üniversite Pen Fakültesinde senes Terdenberi — yapıldığı. anlaşılan bir, kinde alınması — Maliye Vekâletince kararlaştırılmıştır. —— — Nüshası (5) Kuruştar. | Askerlerimize kış hediyesi I Abone Şeraiti IT'":_'_" :":" Her gün yüzlerce kâşi Halkevleri-| gezüan” A A Be müracaat ederek askerlerimiz tçin a glik hediyeler teslinı etmektedir « Âlt aylık . Şehrimlade düne kadar 18 bin Üo eylık Şarçadan fazla hediye toplanmışlır. Bir aylık — Sen pek çabuk olup billriyorsun, anne! Bir kere Seyfinin İstar bula ne vakit gelebileceği belli değil. © Şu dakikada öldü mü, kaldı mı; #nu bile bilmiyoruz. Kondini toplıyacak, iyt olacak, öyle Sonra çalışıcak vaziyette değli; bu krz da bu halile çalışamaz. İkisi de Bakıtmıya muhtaç. Klm bakacak bunlara? Sunla o kadar yorulmana rası Anmemi de bir döşünce aldı. — Ne yapalım? diyordu, bu kadını sokağa tt atalım? Gidip kendini » Sonra bunu Seyfi duyarsa bütün günab birim üstümüze kalır. —— Tabil... Ben Seyfiye vaziyeti haber vermiye mecburum. — İşte öyle... Sen gider gitmez onu görümün. Ona göce bir çara — O zamana kadar Şefkat buzada mı kalam? v Ne yapalım, oğlum! Sokağa atamayıt ya... — Pekkli... Şefkata de ber şeyi anlatalım mıt —— Şimdi dağil... Akşam alda... Sonra yine bütün gece uyumaz. Ya- irin sabak anlatırır. Ba gece o, bir güzel uyusun, aklı başına gelein. Ü. — Pekilâ... Bak... Günah bünden gitti... Senin aklınla hareket « Beciğim. düş la muvaffak olucakları şüpbesiz- dir. Gıda maddeleri — kaymetlerinde vahidi kıyasi olan hbalkın (ki ha. ati ve esazlı İhtiyacı bu süretle temin olunduğu takdirde diğer g- da tönddelerinin de kendiliklerin- den makul fiyat & desekleri tobildir.a rinel Sulh Cezada muha ki moticede 95 Tira pars cezasi ma, 2 gün de hapsine karar veril - talgüir. —» * Dün Bakirköyünd- yüklü bir kamyondun etomobil lâstiği çalan 14 yaşında Baha yakalanazak adli- yeye teslim edilmiş, gizli cereyan & den duruşmazında 3 ay hazme mah- M edilerek tevkif edilmİştir. Bünük milli rı 20 n : lÜüleş! Gece eğlenmek için sokağa çıktım ve geç geldim. Sabahleyin de geç kalkmıştım. Anmemi yemek odasında yalnız buldum. Şefkatin Vezneci- lerdeki eve ve çarşıya gittiğin, neredoysa geleceğini — dedi, gelir gelmez ona meseleyi ç, olmaz mu? — Dün gece uyumuş mu? — Uyumuş. Çök tyi iti. Rengi yerine gelmiş. Baktım da güzel kız için, Dabha nenin nesi öğrenemedim. Pakat halinde bir kibarlık — Pektlâ... Gelsin de meseleyi anlatalım. Şefkat elinde paketlerle geldi, fakat yemek edasına girmedi, çar- çıktı. Epey bekledik. Aşağıya inmesi için Geldi. Dinlendiklen, uykusunu aldıktan sonra hakikaten güzelleşmiy- t Gülümsediğini ilk defa görüyordüm. Buna çok memmun oldum: 1 — Ha göyle! dedim, yüzün biras gükün! Bu dünyada fazla koeder sahtekârlik — meydana - çıkarılmıştır. liyeti, her türlü teknik ihtiyaçları | Bu şebeke talebelerden para slarak ikmal edilseydi. tabil daha mu - İmtihan evraklarım saklı” oldukları vafık oluz ve Maginot zihniyeti | Yerlerden almakta ve yanlışları dü- diye vanlış bir zihniyet hüsulüne “":;k:;" ”:'"':kı:'" ";'ı"*"' key| meydan verilmemiş bulunurdu. —| Haktadır. Bu veköde düri senedma. eri bir çek talebelerin smaf geçtiği Herhangi bir devlet adamı bir | e lmıştır. Zabiti iş yapmıyo kalkınca, devletin di- | Harari eanemiyede * iş memiyetle Ber ihtiyaçları unutulur veya ih 4 idaresi maktadı şıma oturunuz bakalım. Seninle görüşeceğimiz şeyler var. Üçümüz de yemek masasının etrafına oturduk. - Nasil, dedim, bugün iyisiniz ya? — İyiyim, teşekkür ederim. — BSize işem çok sevineceğinla, bem de biraz üzüleceğiniz bir haber van Ne söyliyeceğimi tahmine çalıştı, muvaffak — olamayınca, —hayret içinde, söylediğimi tekrarladı: — Hem sevineceğim, hem de üzülecetim bir haber... - Evet. Uzatmıyalım. Boünu sana söylemek için Gâzabının düzelme- SİYASI VAZIYE Avrupada ve Asyadaki faaliyetler A y ee ea kür etirminti En mübim aeti ların arasında fagiltorenin batliCt İharp sanayü merkelzeri Covenlif ile Birminghamda büyük yapılıyor. İngilizler de, lerinden çok uzaktaki nn Hamburg gibi merkesleii? bava akınları yapıyorlar. Son yük akın dün Berline yapılmıtt ikinci mübim bareket, GöNE sukutu ile nihayete eren Yupül İtalyan askeri harekâtınm bi safbasıdır. İngiliz bava ” İtalyanın cenebundaki ve Aı'._ vutluk sahillerindeki lman YE ĞÇ lere mütomadiyen bücum Yunanlılara mükim a göstermişlerdir. Şu kadar vüf İagilizler, Almanyonun müdabiğ tinap etmektedirler. İ 5 ldıkça, Almanlı rudan doğruya İngiltereye yapıyor. y tarikile Amerikadan gelef larile tngiltereye ait şimali BO »uMuharrem Feyzi, ir ve ayni zamanda 2268 men evi inşa edilmiştir. V Rumanya ve Bulgaristandat raen gelmesi beklenmi k'_ gN Üa ni ee ni B remnın' LVaeiznlariıı Şerhi | Kanım feda etmek, : moara bulanmaktan lüdır. — CH. WAGNER Telâkkiler ne kadar deği değişsin, manevi kıymetlerit şasında dnsan oğlunun ( ne kadar artarsa artsın, güü yer ki, geref ve haysiyet btf meelin tzerine yüksetiyor... Bi Bini bekliyordum. Korktu: — Çok mu ilzüleceğim? Bir felâket haberi mi? — Ne münasedet! İnsan felâket baberine sevinir mi? Çok sevine- ceksiniz, diyarum. — Fakat... Niçin üzüleceğim? — Bulki de çok özülmesinir. Sinirlerinize hâkim olur da biras düşünürteniz tabii bulursunuz. Başını bana döğrü uzattı ve yalvardı: — Çabak söyleyiniz, kuzum. — Pekâlâ. Ben sizi gördüğüm gecenin ertesi günü Hastaneye git- tim ve... Seyfiyi gördüm. Şefkat hiçbir gey anlamamış gili, dönmuş gibi yüzüme bakıyordu. Sanra kakeledi: hafızamızda yaşıyan tarib felert dünün kahramanlık sanayllle. fakat geref ve haysiyet P ’ı:rı::ı.ı'ı“ - Ç gün kmm a| muzmabil olur, İstiklâl fabrikamız yoktu, topumut S l tu, tüfeğimiz yoktu. Yalnız ÜÜi —