Askerlerimize kış hediyesi Kayseri, 10 (ALA.) — Askerlerimize kıalık cek MÜSTAKİL YEVMİ GAZETE SW | Önüser Türk Milleti Ebedi Şefin mukaddes huzurunda iğildi dün gece hkü ihtifalin 'de k. orayA yerleşmesini temin gden müsteit İngilit biyaset - çisi TeaafChamberlain'in oğlu olup Birmingbam (İngiltere) da İnönü Atatürkün | Sabık İnçiti Baş. kabrini ziyaret etti ”: /eit y kil Neville Chamberlain — dün gece b ölmüştür. — Ölümü n — olmuştur. Jikinci — yaldönümü —münasebetile | tanbulda Çemberlitaş sineması Chamberlain'in hal tercümesi * |dün her tarafta ihtifal merasimleri'hasılatı Kızılaya ait olmak Üzere, â Ebedi Şefin ebediyete intikali/ söylerkcer alınmış her ferde nasip olan /saati olan dökuzu Beş geçe bütüni yı len değildir. Ancak ci- tir, Eminönü Halkevinde Bütün eğlence yetleri ve sine Her tarafta olduğu gibi dün sa- öldü Landra, 10 (ALA.) —- Bski Başve- Ebedi Şef Atatürkün ölümünün | Melek ve y sinemalarile İe- Chamberlain 71 yaşındaydı. —*.iıı'ı idir. Bu fuikı"'”'ı"""" Atatürkün onuncu —yal nutkunu li mileler ü memleket beş dakika süküt etmiş- filmleri göstermişle, y girine, kendilerine hizmet blğiek 'g_':hıhç. (karşı kalplerinde 'malar kapanımıs, herkex Türklü- bah Eminönü Halkevinde de bü- | —1200:07 ye kadar Şurk! Hind ada: KH—l hlmı!.ı minnet hisle- (zün bu büyük - kafibinin — yasını| yük bir ihtifal yapılmış, Vali ve|larında vazlle almıe, 1911 de Bir- lör ve bilhassa bu İtutmuştur. — Yalnız. Böyoğlunda TÜsemi sakile ! (Devamı sayfa Ö, sötun 4 de) de) Decibane iftihar duyarlar. İki sene evvel idrak etmiş © ve derin acı- yâd ederken mçütmleketin arzettiği man- kadar ulvi idi. Resmi ma- lan, resmi teşekküllerden bütün millet, büyük küçük, her fert derin teessü- Sdavi kabul etmez yarası- x' ile doya doya göster- Bia, (Tasajansına göre Molotov'un Berlin | seyahati | o, Y Florina e VOl rice * Ostrovo ğ v İMoBiKlistatçK DA F, rdâa © g < muş GY gitile #*$Kesriye 3 "'mi $ Y e R a DAT AŞ e Olin : Ş *Olimpos y , GAĞ gı * Ş*&ığx* DN ea ü ği Bnada, kenakee| OU e | . Burasının « li için bir rehber o- güne yol şebekesinin markeri Muharebe YUNAN TAARRUZU Arnavutluktaki İtal Iyan | kuvvetlerine yeni — baş Meclisi Reisi ve Herici; Tni Tzi ”_,_:_:,“'" | — kumandan getirildi Atina, 10 (ALA.) olduğu yolda hiç şaş- bilmiyen adım- Onun feyz ve mimeti-| Nçıv—ı gibi Türk vatanı- | Yayılması idi. O, bu Heyi, her türlü askeri xa |* bildiriy ? türlü şahsi ikballerin | | Almat h tutmaktaydı. Zaten | midir, ki gençliğe 80 esir ta- küvvetleri lan dile harekete geç - lar, Sahra toplarını faaliyete geçir. lisk velsi Mmeden evvel / İtalyanların — yanaşık ve Herietye Kamiseri Molotof, şaksi nizarada İerlemelerine müsaade et- tomas teslisile iki memleket arasınıda / mişler ve düşmam ağır zayinta bir tir Vine ea w General Ubolda Soddü, A sat, Mustolininin bizzat işgal ettiği Horbiye Nasırlığında Müzteşar sıfa- tile kendisinin harp işleri muavini dulunuyordu. mek üzere yakında Berline hareket| tiklerini bildirmişlardir. edecektir. Atinada beyan edildiğine göre, Yekife 4, sütun 4 de) (Devamı 'sayfa 3, ektum 7 de) (Devoma sahife #, sütun 5 de) 'vitede yapılan ihtifal merasiminden bir İntıda... Taksim Cümhurıyet âbiderine konan çelenklerdan bazısı .. — Vali, Parti Başkanı, Vilâyı Chamberlain ?" j ) gnan ellmize B0 Telefon : 20520 Telg. Tasviriefkâr d 7İ yaşırda ölen İngiliz Başvekili N, Chamberlain Yunan - İtalyan çarpışmolarının, etrafır da cereyan ettiği Göriçe şehri Arnavatluğan ye- utu Yanan hududundaki İtalyan kuvvet- | lerini dapşesiz Bırakacaktır. Harita, Göriçe yol şebekesini ve civarını göstermektedir. Tebligler YUNAN TEBLIĞIİ Bazı mevziit musademelerde aldık Yunan or- danlığının — dün, 4 vephumiz aB cenâ mayruz p destane münasebetler çerçevesi İçe -| ratmışlardır. Birçok esir alınmıştır. e - Tisinde yapılmakta olasn fikir testis | — İlalyanlar, 15 Yunan tayyaresine Yi duktabi _':“'ğ’;" Car ea H alyan tebliği «ini idame ettirmek ve derinleştir -| mukahil 8 İtalyan tayyaresi zayi et. TOTdANAĞINA tayin / edilmiştir. Roma, 10 (ALA.) — 158 numa- izin parlak bir 4, vütun 5 de) numaralı| Pazartesi (l Ikinciteşrin 1940 Şımarık mütearrızları, bir gün gelir, hâdisat mutlak tokatlar. “Süzme Söz, | (Şerhi Tasi sahifemizde) ndik sakali et ve Parti erkânile gençlik, Ebedi Şefin heyheline giderlerkan... Edirne ovasını Rir hafta- ağmür ev- ddetlenmiş, durma - üştar. Yağış hlk Edirne, 10 (Husu devam ediyor Edirne ovasını xü hasmıştir. Me riç, Tunca ve Arda nehirleri bu müd det-içinde £5 metra yükselmiştir, hanoden aldığım malümata göre, e- ker yağmur bu hızla devi 49 saat zarfında nehirlerin t 6 metrayi bula Şiddetli zelzele oldu - Bu sabah zelzele olmuz, na, 10 (Husı e şiddetli bi '_ l Bakışlar Atatürke dair, onun — ya nında - bulunanların ağzından dinlediğim hikâyelerden pek çoğunun sahnesi, bir sofradır. Ben de Atatürkü bu sofranın başında tanıdım. Etrafına yazı, fikir, Parti ve devlet adamları- ni taplıyan bu sofra bir akâde- mi, a dağılan milli heyecan ve inkılâp enerji- lerinin bir santralı, bu sofra bir bu sofra A- n vic- bu sofra vatı ve kafa seviyole: yan bir imtihan masas ediliyordu. 'a sofranın başın- «Spor nedir?», tarihçiye «Tarih nedir2», Ru- hiyatçıya «Ruh nedir?», ede- biyatçıya «Edebiyat nedir?> diye sorardı. Bundan maksadı. besbelli ki, hem bir fikir soh: betinin kapısını açmak, hem de karsıtındakinin ilimden ve ah- l lüktan bini layin etmiye müÜsait met uçları yak: maktı. Fakat aldığı cevaplar, | bazan, Atatürk nisbetinde bir adama değil, berhangi bir fa- niye bile, riyakâr muhatabını hemen tabkir etmek ihtiyacını verecek kadar âdi bir meddah karakterini ifşa. eder mal te, tiksindirici bir haysiyetsizli- ğin ifadesinden başka birşey | değildi | — Meselâ karşımızda oturan bi ir gece, bu sofrada, iüm ada- — Fert nedir, cemiyet ne- dir? Lütfen söyler misiniz? Bu ilim adamı, vatandaş sı- fatile benim bile yüzür su bastı Zelzele şiddetle hissedildi Rumanyada zelzele faciası Bötün bineler küsera uğradı; S00 ölü, bir çok yaralı var Bükreş, 10 (ALA.) — Stefanl afansının basasi mahabiri bildi- riyor: Bu göce giddetli bir selzele muş ve mühim hasara vermiştir. Ölü ve y Cariton sarayı — yıkılmıştar. — 500 (Devamı sahife $, sütun 7 de) Atatürk'ün sofrası Peyami SAFA tan bir fikir hayasızlığı içinde #u cevabi verdi — Sizin gibi bir dehânin hu zurunda fikrimi söylemiye te- eddüp ederim! Bu cevabı alan Atatürkün yüzünde, mürailiğin bu çırıl- çıplak ve iğrenç tecellisine kar- g, keskin bir nefret buru; nun toplanıp dağıldığını gör- düm. O amada kendimi kay- bötmek bahtiyarlığına nail ol- saydım avazım çıktığı kadaf bağıracaktım: «Behey düzene baz ilim adamı, behey şaklae ban! fikrini söylemen tatürkün dehasından ne ek: adamları, mütalcaları istendiği zaman da senin gibi susar, hat- tâ kendi ihtitas şubelerine ait ile, yaran- sına havale edip çıkarsa, © memlekette üniveri bunta, sana var)» Atatürk, bilâkia, bir fikir haysiyetinin ve ilmi konuşma iffetinin me olması lüzımgeldi- ğini' bu şaklabana göstermek istiyormuş gibi münakaşayı de- i, kendisine yaptığı- detli itir; süki metle dinledi ve ayrılırken de bize liyakatimizin çok fevkinde iltifatlarda bulundu. O gece anladım ki, Atatürk- le muhiti arasındaki mü eye, m bana ne lüzum samimi tarihinı haları aydihlatmıya yarıyan çe-