Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
e g » ye karar veren müttefiklerin, Alman- NEŞETERE Kai ( SŞ ÇN / ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 1400 Kr, 4 Sene 2800 Kr, 760 " 6Ay 1500 ” 40p' 05 a.. 00 © 166 " t Fi 800 * Adres değiştirmek (25) kuruştur, Akdenizdeki Son Deniz - Hava Harbi Yazan: M, ANTEN Cebellunktın kalkan büyük bir İngiliz kafilesinin, büyük düş- man kuv riyle dört gün mücadeli ettikten sonra pek az kayıpla Maltaya varması geçen haftanın en mühim as- keri hadisesini teşkil etmektedir. Bu muharebe hakkında Mihver kaynakları,?> her zaman olduğu gibi, gayet mübalâ. galı kayıp rakamları vermişlerdir. En son İngiliz tebliğine göre kafile Per- şembe günü salimen Maltaya varmış; Maftalrlar tarafından hararetle alkış- lanmıştır ve bu muharebede İngilizler Eagle tayyare gemisiyle Manchester kruvazörünü kaybetmişler, Mihvercile- rin ise 2 denizaltısı batmış, iki kruva. zörü hasara uğramıştır. İngiliz kay- nakları, Mihvercilerin tecrit edilmiş bir vaziyetteki Maltaya hiç bir kafile« nin gidemiyeceği hakkındaki iddaları- na rağmen kafilenin Maltaya varma. sının büyük bir muvaffakıyet teşkil et. tiğini ve böyle geniş ve tehlikeli bir hareketin tabiatiyle kayıpsız yapıla- mıyacağını söylemektedirler, Bu kafile Cebelitarık ile Malta ara- sında bulunduğu sıralara İngiliz deniz küvvetleri Rodos adasına karşı, hiçbir kayıp vermeksizin muvaffakıyetli bir taarruzda bulunmuşlardır. Bu taarru. zun, İtalyan donanmasının mühim bir kısmını oraya çekerek kafileye karşı tazyiki hafifletmek maksadiyle yapıl. dığı zannedilmektedir. Bu kafilenin Maltaya takviye kuv. vetleri, harp malzemesi, petrol, yiye cek maddeleri ve av tayyaresi götür. dük'teri tebliğlerden anlaşılmaktadı Londra radyosuna göre Malta şimdiki halde bir müdafaa üssü olarak takviye edilmektedir, Fakat yakında Mihverci- lere karşı bir taarruz üssü olarak kul- lanrlacaktır. Bu adadan Sicilyaya karşı ancak 15 dakikalık bir hava mesafesi olduğu göz Öönüne getirilecek olursa bu üssün ehemmyeti kolaylıkla anla- glir; Z gü e ÜĞ Malta'nın Onemi Hatırlardadır ki, Almanlar, Mısır ta. atruzuna başlamadan evvel ve buna başlıyabilmek için Maltaya karşı haf- talarca devamlı ve-şiddetli hava ia Meşhur tayyare yaratıcısı ve hava sevkülceyşi bakımın. dan salâhiyetli bir şahsiyet olan Binbaşı Seversky şimdi Amerikada bulunmaktadır. Son harpte Seversky Rus deniz tayyareciliğinin birincilerinden idi. 1918 de Şimali Amerikas ya hicret etti; dokuz sene son« ra Amerikan tebealığına geçti ve Amerika hava kısmında ih- tiyat zabiti olarak £ i harp gemileri elden çıkan bu ülkeleri tekrar fethedecek mi? Bu suale de menfi cevap vereceğiz, Düşman bir kere hazı noktalarda ha- vai kudretini tesis ettikten sonra ce nubi Pasifik adetleri ne olursa olsun bizim gemilerimize memnu bir mın. taka demektir, Düşmanın “bahri kuvvetlerinin tah. ribine,, rağmen bizim mükemmel fi- Tayyare Akınları | Elde Etmek Mümkün Harp, gittikçe enteresan safhalar yaklaşmaktadır. Mihver orduları bir taraftan Sovyet Rusyaya ağır dar- beler indirmeğe, diğer taraftan Japonlarla el ele vermeğe çalışmakta. dır. Fakat demokrat devletler de mihverin kat'i neticeye doğru ilerleme. sine imkân bırakmadan kendilerini nihai zafere götürecek yolu intihap etmek ve bu yolda bütün kaynakları seferber ederek çalışmak için ha. rekete geçmiş buunmaktadır. Müttefikler nihat muvaffakıyeti vasıta ile elde edebileceklerdir? Birçok mütehassıslar bu suale tereddüt. SÜZ şu cevabı veriyorlar: “Tayyare ile”” Bu vadide çok geniş ölçüde has zırlık yapmakta olan müttefiklerin hava akınlariyle Almanyaya yapa. bilecekleri zarar ve elde edecekleri müsbet netice hakkında Vilyam B. Ziff tarafından yazılan mühim bir yazıyı vermiştik. Bugün de t h l hakkındaki etüdünü veriyoruz: 2-Japonyayı Kalbinden Vurmalı e arzetmekte ve neticeye doğm,_ hangi cumartesi günkü sayrmızda dan Seversky'nin Jayonya lün bizi —muvaffakıyete götürmesi mümkündür, Zira düşman bizim ih- malimize rağmen bu yeni silâhı kâfi derecede istismar etmemiştir. Uzak şarkta Japon tayyaresinin erişemi. yeceği mevziler mevcut oldukça ah- tapotun sülüklerine karşı vaziyet a- labiliriz. Bu gün kumanda heyetimiz tara. hndı_n takip edilen hareket berri ve bahri teçhizat programımızla bir fhenktedir. Programda mevcut harp gemileri ancak 1948 senesinde de- nize inebileceklerdir. O halde Ame- lomuz dü dan uzak bir fedi durmiya mecburdur. Bn mesafe berri di tayyare kazi ına istinat eden binbaşılık rütbesi verildi. Se. versky harp tayyareciliğine bombardıman nişangâhları, ilk talim âletleri gibi birçok icad- lar yapmaştır. Binbaşı üstelik, yeni savaş tayyarelerinin fa. aliyet hududunu genişletecek surette mesai sarfeylemiştir. Seversky, Japonyanın bombar. dımanı hakkında şu mütalta. da bulunmaktadır: x * Bahri şeflerimizden biri, harp ge- © milerimizin tezyidi için kon: greden fevkalâde tahsisat istediği za. ruzları yapmışlardı. Bundan maksat| man bu adayı İta'yadan Libyaya takviye kuvvetleri ve harp malzemesi taşıyan gemilere karşı bir taarruz üssü olamı- yacak bir hale getirmekti. Almanlar bu şiddetli hava taarruzlariyle Malta. nın müdafaasını kırmıya muvaffak o- bütün bahri kuvvetlerini mahvetmek suretiyle Amerikaya denizler hâkimi. yetini elde ettirmek için,, olduğunu söylemişti, Bu ve bunun gibi teklif- lerin teşrit heyet, matbuat ve efkâ. rı umümiye tarafından itiraz edil- r plânl bir. kıs. kabulü l '."şeydir: mmı tahakkuk ettirmişler ve bu su-| Bununla beraber tayyaremizin vazi- retle İtalyadan Libyaya kâfi mikdar,| yetindi l olan i bir bilmişl adamın da bu program zama. da takviye kuvvetleri geçir ve bünun neticesi olarak Mısır ta. arruzunu yapabilmişlerdi. Fakat El Alemeyn'de durdurulan Rommel yeni bir hamle ile. Mısırı işgal etmekten ibaret olan taarruz plânını tahakkuk ettirmek, bunun için de yeni kuvvetler ve harp malzemesi almak zorundadır. 'Tobruk ve Mersa Matruh ellerine düş- tüğü günendenberi de Rommele İtalya. dan, Yunanistandan takviye kuvvetleri eskisinden daha kolaylıkla ve daha çok gelmektedir. Mihver nakliye gemileri- nin takip ettikleri yollardan en aşağı sekiz yüz bin kilometre unk_n bulu. N nr geçmiş bir strateji kanaatinin te- zahürü gibi görünür, Bahri mütehassısın vaadini lüzum. suzluğunu ölçmek için ortaya yine nikbin bir fikir koyalım: Farzedelim ki harikulâde bir mu. cize eseri olarak bütün düşman bah. ri kuvvetleri bir anda mahvolmuş. tur. Ve o zaman kendi kendimize bu mucizenin bize —deniz hakimiyetini werip vermiyeceğini soralım, Acaba harp filolarımızı Mikada. nun limanlarını, denizaltı üslerini, sahil tahkimatını topa tutmak ıçin Japon gönderebilir miyiz? nan Mısır -tayyare kalkan İngiliz ve Amerikan tayyareleri rakliyata mani olmak hususunda mü- etsir bir rol oynıryamamaktadırlar, İşte bu vaziyet İngilizleri Maltanın müdafaasını kuvvetlendirmiye ve hattâ onu bir taarruz üssü haline getirmek için tedbirler almrya sevketmiştir. U- zun mesafeli bombardıman tayyarele *i Maltadan kalkacak av tayyarelerinin himayesi altında Sicilya ile Libya a. rasında sefer eden Mihver nakliye Vür Bu suale cevap menfi şekildedir, Bu yolda faaliyete girişecek bir A. miral bütün harbin devamınca bir yere kapatılmalıdır. 4 Japonya hava kuvvetine malik ol 'duğu müddetçe biz böyle bir mace. raya atılamayız. Eğer bu mucize Filipin, Malezya, Japon tayyarelerinin — erişebileceği mıntakadan uzak olmalıdır, Hava kuvveti bahri kuvvetten üstündür: en bu sütunlarda bizim askeri şeflerimizi tenkit edecek deği. Him, Fakat yeni bir takım realiteleri anlamıyan, hava hâkimliğinin karada, denizde bütün harekâtın muvaffakı. yetini temin edecek ilk şart oldu- Junu takdir edemiyen mesuliyetlere karşı onları muhafaza etmek iste. rim, Bununla satıh kuvvetlerinin ehem- miyetli faaliyetni inkâr etmiş olmu. zin orduyu ve donanmayı tamamen ilga/ etmesi Tâzım geldiğini ileri sür- müyoruz. Fakat tayyareciliğin mah- dut bir sahada brrakılmasına itiraz ediyoruz, Madem ki bugün harbin kat'i âmili hava küdreti olmuştur; zafer bizim demektir, Amerika tayyare memleketidir. Bu. nun için bir çok tabii kaynaklara maliktir; binlerce mütehassıslar ye- tiştirmiştir. Şimdiye kadar biz Ja- ponya ile “Filipin” de, Holanda Hin. distanımda harbettik. Bu bizden 7000 ve 12,000 mil uzaklıkta bir sahadır; iaşe meselesi ona göre güçleşir, Hal. buki Japonlar Alaskadan 3000, ÂAleu. tien adalarından 2000 mil uzaktadır. lar, Vaziyeti tâyikiyle anlamak için Ja- ponyayı Pasifikte bir ahtapot gibi t ur etmeli, Bu ah vücu. dü Japon ıdılınndıdır.fxollırı. &. yakları Çine, Malezyaya, Honlanda Hindistanma, — Filipinlere, Guam'a, Wake'ye ve Avustralyaya doğru u- zanıyor, Tam kalbe vurmalı! * o halde ahtapotun bütün kolunu , ayağını düşürmek için © müthiş hayvanmm yüreğine vurma. hyız, Halbuki bunu düşünmediğimiz için slmdlıy: kadar yalnız uzanan a. Holanda indi y sonra dahi tahakkuk etse Amerika zası ile ştik, Belki pahalıya mal olacak bu usu- rika filosu ancak 1945 te faaliyete geçecektir. Bizim erkânı harbiyemiz, kaybet. tikl_crl araziyi kilometre kilometre geri alacaklardır. O halde general- lerimize ve amirallerimize muhasa- matı idare etmek için ihtiyaçları o. lan bütün silâhları vereceğiz, Fakat yeni silâhlar yapılmasını hiç bir za- man geri bırakmamalıyız. Eğer ta- bil silâhlara tahsis edilen iptidat mad delerden biri tayyareciliğin menfaa. tine olarak tahsis edilse pek az za- man zarfında lâzım gelen alât ve ÇEĞİPİN Hapishane EHİRDEN RÖPORTAJLAR , Saint Euphemie'nin Mâbedi Aranıyor Arsasında Euphemie'nin ikilsem mr, yıkıl. masın mı? Di. ye uzun uzadıya mü. nakaşa mevzuu olduk- tan sonra sadece hissi Hafriyata Başlıyan Almanlar, Saint YAZAN : SAİD KESLER İ Mozolesini Buldular bu mozoleye getiril. miş, Mozolenin ve mabedin duvarları Saint b 'i Yazan: ULUNAY 'Hltrrıt" ı meraklı vakalar, men. kabeler; garibsler dolu olan “Evliya Çelebi” bazan öyle akıl al. — | maz; havsalaya sığmaz gibi görünen — seyler anlatır ki; inanılmıyacağından kendisi de korkar; vakanın yalan ol. — madığını sağlamlamak için “hem vak — | lahi; hem billâhi!” diye yeminler & —| der. Halbuki bügün öyle hadiseler gö rüyoruz ki sergüzeşt sahibinin anlat, tıkları bunların yanında hiç kalır. Me — selâ her gün bir kere ölüp sonra di rilen adam! K Bu hadise “Evliya Çelebi" nin yaşa. dığı devirde olsaydı seyahatnamesinda — buna temas e,den kısme inanmıyan bir — hayatını tasvir &- bir kararla kazmala. rup yıktırılan eski hapishane arsası üzerinde bir — haftadanberi hafriyata başlanılmış bulunuyor, Asıl yıkılıp — yıkılmamak — bahsine mevzu teşkil eden İbrahim paşa sara- yından başka Bizans harabelerini de ihtiva eden bu arsa üzerindeki şimdiki hafriyatı Alman âsârı atika enstitüsü yaptırmaktadır. ve bu işe arkeoloğ Dr, Schneider'i memur etmiştir. Haf. riyata müzeler idaresi namına da mi. mar Sedat Çetintaş nezaret etmekte. dir, Kazı, şimdiden iyi neticeler vermiş bulunmaktadır. Tarihin şimdiye kadar yerini tesbit edemediği altıncı asra ait bir mozole meydana çıkarılmış gibi- dir. Bu eserin zemin katının ihtiva et. tiği bütün nakışlar ve resimler de bü. tün tazeliği ile durmaktadır, * * Bıııün yapılmakta — olan hafriyata ve bu hafriyatın şimdiden ver. miye başladığı neticeden bahse başla- madan evvel hazin bir müşahedemi nakletmek isterim: İbrahim paşa sarayı Türk mimarisi- nin öğünebileceği eserlerden birisidir, İçindeki yaşayış, ihtişam, tertip edilen düğünler ve — eğlentilerle en renkli mevzuumuzu teşkil eden bu sarayın yıkıldıktan sonra mezardan fırlamış ve dişleri dökülmemiş bir kafa tası gibi sırgıp kalan harabesini biraz da ıçim sızlayarak seyrederken arsanın Binbirdirek meydanı tarafındaki kıs. mında bir oyuk, bu oyuğun içinde de oynıyan üç beş çocuk görmüştüm. Bu çocuklar oyuğun bir tarafımı ihatala- yan bir duvarın üzerindeki sulu boya edevatı yapar, bizi kı yoldan zafere doğru sevkeecek olan teşki. Jâtı meydana getirmiş oluruz, Tayyarelerimizi yeni stratejiye uyduralım: inde çivilerle tahribat ya- pıyorlar, bir resmin gözlerini oyuyor. lar, Rumca olduğunu tahmin ettiğim yazılar üzerinde şekiller çiziyorlar, ba- zı yerlerini kazıyorlar, bazı yerlerini sıvıyorlar, hülâsa oynayıp duruyorlar ve durmadan o resimleri tahrip edip (ğrun bir sahada & bir tayyare filosu meydana geti. rerek Japonyayı kalbinden vurmak arzusunu Il'erl. sürmekliğim bütün e tercü tayı olmaklığım demektir. Yeni tayyarelerimizle Alaskadan ve Aleutiyen adalarmdan geçerek taar- ruza başlarız, Bu suretle doğrudan doğruya Ja- kilden şekle sok dı. Arkeoloğ olmadığım için ben o za. man bu resme hiç bir kıymet verme, miştim. Bunu alelâde ve yeni zaman- lara ait bir nakış sanryordum, Bu sa- nışımda da yerden göğe kadar haklı idim. Çünkü: 1 — Ötedenberi eski hapishanede hristiyan mahkümlar için bir kilise bu. lunduğunu işitiyor ve hapishaneye gi- pon adalarına taarruz | den fii. le çıkar, Bunun için bizim Glcen - Martin, Douglas B-19 tipinde bir yük. sek bombardıman tayyareleri yavpılu malı. Bu makineler 8000 mil sahada çalışırlar Japonya ise Alaskadan an. cak 3000 mil mesafededir. Bu suretle hazırlanacak Af'mıdı istediği gibi üsetinde © rip d için bu kilisenin vars lığına da inanıryordum, Gördüğüm res. mi bu kiliseve ait haravenin duvarın- daki alelâde, tarih, sanat ve eskilik kiymeti olmıyan bir nakış sanmıştım, 2 — Hapi arsası başta müzel, müdürü Aziz Okan ve Maarif Vekâ- teti üzkaolı dan ArİF baksateğ Japon sınai halde müteh bir heyet di Çabilir ve bombalarını attıktan son- | tetkik edilmiş, bu oyuk ve bu resim de 5 bardı- | Eörülüp incelenmişti. Eğer tarih, sa. ra yine Alaskaya €T, man tayyareleri Alaskadan kalktik- ları zamman avcı tayyareleri de Aleu. tHen dan hareket edecekti pat ve eskilik kıymeti bulunsaydı mu- den resimlerle süs. lenmiş, Fakat bu mozolenin ve ma- bedin nerede bulunduğu belli değil- mil; nazarla . Tatlı dilli seyyah — ' vakayı göyle yazar: SİR| “Tlaklık İle Nemçe' diyârma söler Te | düğümüzde yol uğrağı olan Boda ve P. nâm kasabada bir seyyad — manzurumuz ; lur ki M cerem her şeb ölüb, her ;uı kabl ez nım';ı—-ş:txıı yine hayâta av- et d i Ş. İşte benim, 1939 da hapish ar. sasında çocuklar tarafından tahrip e- dilirken gördüğüm resimler bu mozo. lenin duvarındaki resimlermiş ve AL- man âsârr atika enstitüsü bu resim- ler delâletiyle mozolenin yerini bul. muş, hafriyata başlamış, * * Hafrîyıt iyi —netice vermektedir. Mozolenin kubbe kısmı müstes. na alt katı pek bâkir bir şekilde ve resimler, rengi bile solmamış bir hak de meydana çıkmaktadır. Bu binanın alt katının böyle iyi bir halde kalma. sının sebebi de binanın içinin olduğu gibi toprakla doldurulmuş ol: di de işbu aciybeyi Melek Ahmed Paşa &. fendimize arz : LN ider- mü? hakka tesli ilen emânet merhus — malmidir ki, bir verilüb, bir alina?! vi Buyurdular, nâçür süküt üdük; emma ve lükin işbu ga - ei düğüme hem valiâhi; hem billâhi!” Ğ Üğ Derdi ve ne kadar tepinse de Bak. | sız değildi, p. Buna dair — te'grafların verdikleri ı malümat çok eksiktir. Böyle fastlalı — bir ölüm hadisesinde herkesi alâkalan. — dıran daha neler vardır! Meselâ bu a. dam hayat treninin son merhalesi o ölüm varmak ve orat ileri gelmektedir. 'Tahmin edildiğine göre bu mozole. nin kubbe kısmı bir zelzele neticesin. de çökmüş, bilâhare Osmanlılar bu enkazı olduğu gibi bırakarak üzerine Mehterhane -musiki kışlası. binasını inşa etmişlerdir. Hafriyatta binanın üzerini örten ve Osmanlı tuğlaları i. le işlenmiş olan zemin de meydana çık. mış ve bu zeminin altının pek güzel muhafaza edildiği — görülmüştür. Bu zemin henüz açılmamıştır. Şimdi kaldırılan kısım bu zeminin üzerine iki metre kadar imlâ yapıldık. tan ve Mehterhane de yıkıldıktan son- ra yapılan binanın temelleri bulunan kesımdır, Enkaz arasında nargile par- çaları, sırlır toprak fincanlar, şamdan. lar filân da çıktığına göre buranın Yeniçeriler devrinde kahvehane olacrak bullanıldığı vtahmin edilmektedir. B)ıılıdın _ıonrıLda üzerine yıkılan b anlaşılmaktadır, Mozole meyana çıkarıldıktan son. ra mabet aranacaktır. Saint Euphemie namına inşa edilen tekrar geri dönmek gibi kimseye nasip — olmamış bir imityaza maliktir. Bu bahtiyar kişiye perdenin arkasında ne — elduğu soru'maz mı? Onun şahadeti — ortaya ilim âleminde bütün felsefe na. zariyelerini altüst edecek bir vaziyet — çıkarabilir, « fi Sonra oraya gitmiş, kimlerle görüş- müş? Ne görüşmüş? Oradakiler hal lerinden memnun mu? Bizim hakkı. mızda ne düşünüyorlar? Bunların hep. si merak edilecek sua'ler. Bu adamın böyle hergün ahret seferi yaptığına göre bundan acaba maddi bir İstifar (de temin edilemez mi? — Meselâ bir “ahret postası,, yapmak, bu suretle eşe dosta mektüp göndermek bazı mü- him meseleler hakkında sual sorm anket yapmak gibi faydalı işler edilebilir, " Bu suretle balıkçının evinin önüne bir lâvha asılır: "Ahret postası her ak. — şam saat yedide kalkıyor, mektupl: rınızı, paketlerinizi ona göre hazırlar yınız.,, Mirasçılarına servetlerinin yer lerini söylemiyerek ölenlerin hal rinden komisyon almak suretiyle ba. Aksaraylı Mehmet Paşsa kızı ve eş- bak bahriye ve tıbbiye mektepleri ve Bahriye Nazırı merhum Amiral Hüseyin —Hfüisnü Paşanin refikalart Ayşe Melek Hanim irtihal etmiş ve Merkezefendideki makberesine defne- mabedin henüz nerede bulunduğu anla-|lıkçının az — zaman zarfında büy n » afek bu inabedii ada Üma da şürüe Yo e! de yeri bulunacağı umulmaktadır. Bütün bu ihtimaller adamcağızın ö- —— bür dünyada göreceği vaziyetin şek. line tabidir, Eğer “Ahret postası,, Os- ÖL Ü M . » rasınr buradan rahat bulursa -ki Jâr Bahriye muhakemat dairesi reisi | diki halde bulmamasına bir sebep savvür etmiyorum. karısına: — Yook! Der, Bütün hayatıı didindim, uğraştım, bir de öldül sonra postacılıkla kendimi harap demem, Ben canımı sakakta b drm, Biraz vücudümü dinlendi: dilmiştir. Allah rahmet 'eyliye, Artık beni beklemeyin! LOKMAN pahaya çıktığı za- hafaza altına alınır, hiç ol: oyuk e böyle alâ halihi Avcıların faaliyet — sahaları daha dardır, Fakat avcı tayyaresi dediğim zaman adam akıllı mücehhez hakiki döğüş tayyaresi demek istiyorum, Hücum için kâfi derecede üslerimiz vardır: iki tip tayyarenin İ rüzgâra, yağmura, çamura, hele ço- luk çocuğun tahribatına maruz bıra. kılmazdı. Halbuki bugün öğreniyorum ki Al- man Üsürr atika enstitüsünü burada hafriyat yapmıya ve tarihin yerini tes- bit edemediği mozoleyi bulmıya sevk eden şey sadece bu bizim kıymet ve bize mütevazin bir taarruz küvveti temin edecektir. Bu suretle A (Devamı Sa, 4, Sü. 1 de) purlarına çok — müessir taar bulunabilirler. Bu suretle Rommel'in Mısrra karşı yapacağı yeni hamle i- çin muhtaç olduğu yardımı almasına, kısmen olsun, mani olabilirler, Ayni zamanda Maltaya, orta şarka gelecek kafilelerin daha muvaffakıyetli bir su. rette himayesini mümkün kılabilirler, Malta daha ziyade — takviye edildiği takdirde, bu tedafüi rolünden başka, cenubi İtalyanın hava ve deniz üsleri. ne ve sanayi merkezlerine karşı yapı. lacak taarruzlarla mühim bir tecavüzi rol oynamıya da namzettir. Salomon Harbi Geçen haftanın ikinci mühim askeri hadisesi, dokuz gündenberi devam e- Salamon adaları harbidir. , Bir numaralı düşmanın Almanya ol- Guğunu ve harbin mukadderatının Av. rupada tanyyün edeceğini kabu! eden ve uzak şarkta müdafaada kalarak her geyden evvel Almanyayı mağlüp etmek Höadiyle 4: A T eninik i Yaya karşı ikinci cepheyi hâlâ açma- dıkları halde Pasifikte geniş ölçüde | bir taarruz hareketinde bulunmaları. fın, bir takım sebepleri olması icap Müttefiklerin Salomon taarruzu ıstralyayı daha ziyade emniyet Japonyayı Sibiryaya ve saldırmaktan menetmek ip etmiş olmaları muh bütün bu hareketler, lübiyeti için derhal a- D K AHASI E O TAARRUZ PURUE, 17 —0 Vecırm Ka ASA SŞ K kınl a ikinci cephenin ye. vurmak İçin y tayyare ; dörüvorsunuz Bu haritada, Mihver devletlerinin kuvvetli rükünlerinden biri olan Japonyayt doğrudan doğruya — kalbinden gayeye varmak için hangi üs ve yollardan — istifade edilebileceğini ehemmiyet v diğimiz resim imiş, Geleüm bizim böylece kıymet ve ehemmiyet vermeden görüp ge. çiverdiğimiz resmin ve bu resim delâ- letiyle meydana çıkarılan eserin mahi. yetine: , Meydana çıkarılan eser Saint Eu. de lesii Saint Euphemli dördüncü asır başında şimdi adı Ka- dıköy olan Kalkedonyaya gelerek hris. pi başla. mış, Devrinin en güzel en cazip ve en iyi kalpli kadını vasfını taşıyan Eu- phemie propagandasında bir hayli de muvaffak olmuş, Fakat bu muvaffakı- yet ©o zaman hristiyanlığın aleyhtarı lan $ iddeti 0 dirmiş, Saint Euphemie'yi yakalatmış, Öe'le D ticedi de par- sonra o şekilde parçalamışlar ki diş.. lerini bile teker teker sökmüşler Aradan yıllar, hattâ asırlar geçmiş, hristiyanlık muvaffak olmuş ve İstan. bulda Saint Euphemle namına bir mo- zole bir de mabet tesis edilmiş. Saint Euphemie'nin parçaları da .nasıl, ne Yiyecek gşeylerin di ların her vakit üdet edindikleri mikdarlardan daha az ye. meleri zaruridir. Bundan dolayı, öyle darda, Bözti yemekten açlık a £ kalk. miya meçbur olurlar, Açlık düygüsu vücudün ihtiyacını gerçekten temin et. miş olmıya alâmet sayıldığından, her vakitki âdetten daha az yiyince vücu- dün bundan mütessir olacağını zanne- denler de çoktur. Vâkrâ, vücudün âdetini değiştirme. ye mecbur olmasından dolayı hiç mü. teessir olmaması kabil değildir.. Fa- kat vücudümüz, — bizim zannettiğimiz kadar, şuursuz değildir. Biz, vücudü. müze lüzumundan fazla yediğimiz va- kit vücut sürfiyatını arttırarak bir müddet, şişmanlamaya karşı kendini müdafaa ettiği gibi, 1 YS n n di Hekimin Öğülleri İNSAN DOYASIYA YİYEMEZSE... verecek bir şey olsaydı, hayatın bir kıymeti olmazdı... Bir Alman profesörü, geçen sefe büyük harpte, talebesine her gün n tattan pek az yemek yedirerek u boylu ve pek önemli bir tecrübe mıştr,.. Böyle uzun müddet pek az yen talebe, daha önceki gibi ta devam etmişler, yalnız soğuk valarda daha çabuk üşüdüklerini li etmişler, bir de yüreklerinin sı yavaşlamıştı... Yüreğin daha az ması, vücudün — sarfiyatını azali daha ziyade tasarrufla yaşadığına de« lildir, Soğuğa karşı mukavemet, ço kalori sarfettirdiğinden az yemek yi«s yen talebenin çok üşümeleri de vü dün lüzumunda tasarruf etmeyi yemiye mecbur olduğ di de, sarfiyatımı kısarak zayıflığa karşı da bir müdde: kendini müdafaa eder, İnsanın vücüdüne ait kalori hesap. ları cansız makinelere — göre yapıl. mıştır, Halbaki canlı bir cisim cansız bir makine gibi değildir. Makine İş- lerinde beygir kuvveti hesabı meşhur. dur, Fakat canlı bir beygir, yokuştan çıkarken sırasına göre kırbacı yiyin. ce, bir kaç beygir dar küvvetli olur. Onun gibi insan da doyasıya yiye. mediği zamanlarda, kendini hemen bı- rakıvermez, Hayat, muhitin ve zama- nım her türlü değişmelerine karşı ça. re buülacak kadar şuurlu bir kuvvet tir, Canlr bir cisim, cansız bir makine rede bulunmuş belli değil. toplanarak gibi, aldığı kömür nisbetinde kuvvet PROF ZAÂATİ d da h Carsıkanı AZA K Bahçesinde SUNGUR'un Bugüne kadar büyük heyecanlarla takip ettiğiniz 3 büyük programın en şayanı hayret numarlarından mürekkep 4 üncü SON VEDA PROGRAMI Son 2 gün münasebetiyle hermlımzüAüımıhıIk seansları, - , ESÖR cek şeylerin pahaya çıktığı zam da elbise ve mahrukat meselesi önemlidir.,, İnsan vücudünü soğul muhafaza edebilirse az yemekle' de geçinebilir.., halidir. Onlar zayıflamak için lerini isteye isteye azalttıkları halde yine pek güçlükle ve pek çok uzun bir müddette zayıflıyabilirler O yanların vücudü, kendilerinin Zat tiklerinden daha akıllıdır.., Şu kadar ki vücudün az yemeğe $ı kendini muhafaza etmek kudı de bir derecesi vardır. Az yemeğe : pek de uzun sürerse, o zi vücudün müukavemeti kalmaz, O çİN, yiyecek şeyleri pahaya çrl Tn yaptıkları tecrübede pek de Harbiyede, Belvü bahçesinde 21, YUMURCAN Vadvil —« 3 — nerdı