2 AĞUSTOS 1940 | TAN ABONE BEDELi iye Esnebi 1 sene s Ay 3Ay tay se » karası posta ittihadına olmıyan memleketler için bedeli müddet sirasiyle JA, 9, 3,5 liradır. Abone bes 4 Peşindir. Adres değiştirmek rant. Cevap için mektup- 10 kuruşluk pul fâvesi 2800 Kr. “ww 800 e Ml İNİŞ | ğimiz Etler Mirasımız: Bundan bir sene evvel, | İstanbulun maruf bir semtinde bm en beş gün, eşek eti yemişti. ilerde anlaşıldığını gire, şehrin inde salan bfruk etlerin Yine çoğalmış. Ve Bçlediye, kây- İitlara birer tömim göndererek, da kusapları konirol etmeleri- SİS. İhtimal, şu anda satilan bo- arasında, eşek, beygir eti de ki, ün, bu öne kadar Belediyenin bu İM, nasl kontrol ettiğini öğrenmek vretle anladık ki, düne kadar, Du işin kontrelöne resmen #dilmiş yalnız bir tek vatandaş Ve bu vatandaş da Karaağaç nda oturmaktaymış. Mevcut S0 tatbikatına ne derece chem- verildiğini anlamak için, bundan Yİ bir mizet bulunamaz #enifiz. east dahilinde, düne kadar kasap- İk Hanbunutara bozuk et yedirmele- Rabi mi? im. bu derece başıboş bira- © vatandaşların bize bozuk m etinden dnha berbat ve eler yedirmediklerine şükret- Mtzndiri e 1 ve Boğaz: eti Hayriye; halkm (Boğaziçine , ini arttırmak maksadile, &- İM, “len her gayreti gösteriyor. Bo- ).*V yaptıracakların mslzemesini Ra, Arayı taahhüt ediyor. Boğazda İk, piijlar acıyor. Teneşzühler Mi, “yar. Ve halkım plâjlara gidebii- Vöüz biletler çıkarıyor. Hulâsa, t e baylar: takdir olunan bir alıyor. Bunun semeresini * bulunduğu da aşikdırdır. Çün- iç Yüzün, Sölacsk”plâjma gidip dl, Ve orada banyo yapabilmek (33) Mel olmaktadır. Ve bunun içindir halkın en fazla rağbetine maz- N eğlence yerlerinden birisi de Dlâjıdır, Boğazın diğer mesirele- plâjlarına gösterilen İL 1 daha ax değildir. Dize, bu yıl, Boğaziçinin diğer İş.” fozia rağbet görmesinde, Şir» İFenin aldığı tedbirlerle birtik- k” Mürssaselerin almadıkları ted- Se mühim rolü vardır. Ve halkı “ave sürükleyen #nde oradnki nisbi değil, diğer taraflardaki kor- İ Kaza Bundan da anlaşi- İk, * 4, züşmi müesseselerin, mev- *tüikimiz Şirketi örnek edinme- İt. Acaba, mesel Floryaya gide İh ira da, ayni kolaylık gösterilen Ve Florya da, halkın zevkine da- İş Püsrafln varabileceği bir mahal soXtlamaz mı? Bugünkü gidişle, Sirketi Hayriyoden siyade, Diniz İsli Devlet Demiryolları #aya Sir. Fakat bizce, Boğazın dirilişi, Eş akın başka semtlerden meb Ürün kalması pahasına olmama” ri #İ| Küçük Memleket Haberleri VE — Ali Sinan İsminde 50 yaş- ta, Sİ mak kenarındaki tarlasın- İN zannediliyor. AŞAMA — Havaların farla sesk A, 9 zıtma vakaları çoğalmış, ki- artmıştır. Çok rağbet gören Kileri kalmadığı gibi eczsneler Mi, (edarik edemez olmuşlardır. A- ih dikkatini çekeriz. MA — Havaların gayri müsait Teğmen tütün eksperleri Ber- k * Türanlede bu yıl iüinün mahsu- pK metis olacağını söylemişlerdir. > Mehmet Kapısız isminde genç : İr yeni bir dolma kalem imal Boyu 17, kalınlığı 8 sanitimdir. inde fişek almakta, 70-80 i ni atmaktadır. Kalemde ay- ve putla tertibatı da vardır. y — Osmaniye mahallesinde Yaşlarında Necmiye Genç, de- yyrken boğulmuştur. K AAKSARAYI — Aksaray genç” e ç e Sağl mem arm Metnin neşretmeğe karar ver- Mecnun Ağustar içinde çikacak Vİ NLi — Kütahya Gençler Bir. Pivarlı Gençler Yurdu takımları Neticede 'Tav- yi İlmi 72 1 galip gelmiştir. MAMAM — Yukarı soğuksu Faaliyet İdeslinden £ Kuvvet Alan Sistem ı iliyoruz ki, terbiye sistemleri cemiyellere görr | değismiştir. Sütün cemiyetlere uygun mükem- va ve ideal bir terbiye sistemi yok» ur, Hayatın mânası ve kiyrneti, insanın Kayattaki rolü, mukadderatı meselesi — gayri kabili içtinap bir surette — terbiye sistemleri üzerinde müessir olmuşlardır. Bu İrsonin, mukadderetı meselesi, muhtelif cemiyetlerde, muhtelif şe- killerde | halledilmiştir. Ctinkü, $u felsefi fikirlerin kuvvet aldığı zemin, yani cemiyetlerin iktisadi bünyeleri daimi istikale halindedirler. Medeniyetleri ve içtimal teşekkül Ieri, tenevvülerine rağmen başlıca öç büyük temayüle, üç esaslı hayt ide âline bsğlıyabilirle: li, fikir idenli, his ider Cemiyetlerde, ekseriya ayni zaman- da yöğiyan bu Kenllerden biri hâkim rolü oynamıştır. Buna göre, cemiyet- Jeri ve terbiye sistemlerini adlândir- rank mümkün olabilir. Bu idesller, cemiyetlerde — Adetleri ve snaneleri tanzim etmişler, ahlâki kıymetleri tayin eylemişler, terbiyeye istikamet vermişlerdir. Bu Wealler bazan felsefi sistemler- de ifade edilmişlerdir; fakat, bu fikri #ormülleştiren #iziömler bulunmadığı zalhanlar dahi yine müessiriyetlerini muhafaza etmişlerdir. Bugün, içinde yaşadığımız buhranlı devrede, beşer tarihinin bu en mâ- him dönüm noktasında, bu idenller- den kuvvet alan cemiyet ve terbi- yapmak ve bundan, bugünün cemiye- ti için bir netice çıkarmak faydalı olur kanaatindeyim. v günkü yazımda, fanliyet idea- Dinden küvvel âlan terkiye sis- temini mevzuu bahsedeceğim, Bu üç idesiden fhtimal en biriz 0- lanı, en evvel kendini göstereni, f ilyet ideniidir. Bütün beşer tarihi, kibelerile doludur. 'Tubiat kuvvetlerine gittikçe daha hikim” bir vaziyete gelen insanlar, bataklıkları kurutmuşlar, kuruk sa- baları sulamışlar, gayri sıhhi olan a- Taziyi oturulmsk hale getirmişler, yollar yapmışlar, kizlar keştetmişler, denize ve havaya hiklim olmuşlardır. Bu sahsdu insanların yaptıkları iş- erin büyüklüğü ve ehemmiyeti inkâr edilemez. Binaenaleyh İnsan, pek hakli olarak, faaliyeti hayatın baki- ki gayesi olarek düşünebilir. Yüksek ve mükemmel adar faaliyet adami, iş adamıdır. Beşeriyetin önünde yü- Küyen milletler, faal ve müteşebbis milletlerdir. Göyel tabildir kiç böyle bir telkinin ve idealin hâkim olduğu cemiyetler- de terbiyenin gayesi, gençlere faali- yete has olan maddi ve'menevi va- sıfları kazandırmaktır. Bu vanfisr nelerdir? Evvelâ, bütün cemliyetlerde idare edenler ve edilenler, güzide münev- Yer zümre ve kütle diye, İki sınıfın mevcut olduğunu hatırlstalimi, Böyle bir ideslin hâkim oluğu ce- miyetlerde göridelerde bulunması (- cap eden bedeni ve Fühl veriler şun- lardır: Kuvvet, teşebbüs, cesmret, irade, teşkilât ve idare kabiliyeti; snalleğ- miş cemiyetlerde bu vasıflara ilâye- ten, yüksek teksix İhtisası, Kütlede bulunması izlenen vanf- İse isa, bedeni kuvvet ve teknik maheretie beraber İtaattir. #asliyet men- öyle cemiyeilerde itamt, mevcut nizama hürmet, en esaslı uhlâ- ki fasileitir. Cemiyetin bütün kuvvet ve küdreti, sıkı bir dişiplin üzerine İstinat etmektedir. Yeniliklerden mü- teneffir ve muha'ezaklir ölen bu €e- miyatlerde, çok sıkı bir silsilei mera- üp vardır. İlme #hemmiyet vermemek, serbest tefekküre mâni olmak, bu mahiyette. xi cemiyetlerin fârik vasıflarından bi- sidir, Bu cemiyetlerde malümata ancak, #enliyeti kolaylaştırın bir vasıta ol- mak ötibarile kıymet verilmektedir. Tatbiki ülmler, sırf ilimlerden daha fazla yer slmaktadır. En büyük ve korkunç düşman, teknikşi zeka'dır. Tahsil bilhassa ameli ve intifeldir. Mekteplerde umumi külüüre ehem- miyet verilmez; ihtisas çok erken başlar. Esas gaye, faaliyetin verimini ç0- Baltmaktır. Böyle bir cemiyetin formülü haya» tn kir. Kuvvetli hir disiplin üzerine isti nat öden eski Roma meteniyeti buna misal olarak gösterilebilir. Bugünkü, Almanya tamamen, Ame- rika Birleşik devletleri bir bakımdan ve kismen, bu mahiyetteki cemiyet” lere yaklaşmaktadırlar. Şüphesiz bu idealin kendine has Yazan; mmm SADRETTİN Celâl ANTEL kuvvetli tarafları vardır. Fekat Oo, bizzat bu kuvvet içinde zaaf tohum» larını taşımakla ve üretmektedir 1 — İlmi sadece faaliyet İşin bir vasıta olarak kullermak ve spekülü- tit Giri faaliyete ehemmiyet verme- mek, bizzat ilmin faydasını, mücasi- riyetini tahdit etmektir. -Filhakika, ilimlerin tarihi, uzun zamanlar Rey- ti Müsmir kaldıkları halde gül hirinde çok ehemmiyetli smeli tatbi- kata müncer olan nazariyelerle dölü dur. 2 - Tefekkür ışığı İle aydınlarimı yan ve İdare edilmiyen faaliyet, pek 4z zamany sonra insamı evvelâ hareki, sonrs dimsği otametizme — götürür. Şüphesiz, bir miktar otamatizme ih- Uyacımız vardır. Paket bu olasfa” tizm, zekâ ve tefekkürle aydınlanma dızı ve tadil edilmediği takdirde, in- sani bülün yeniliklere ve terakkilere karsı koyar, yerinde sardırır. İnsa- m, değişen vaziyet ve şartlara göre faaliyet şekillerini ayarlamak iktida- rından, ve birnetice nömütenahi İn- kişaf imkânlarından mahrum bırakır, TAN 3 — Bu faaliyet idenlinin, manevi Bikımden çürüklüğü de Aşikârdır, Pilhakika, fasliyet üzerine kurul. muş bir cemiyette disiplin, tedibi mahiyotte, yani ceza korkusundan ve maddi mükâfat cazibesinden kuvvet #lan mihaniki bir disiplindir. 3 faaliyetin, kuvvetin hâkimi yeti üzerine müesses bir içli- mal nizemu tehdit eden en büyük teh- like ve zaahı buradadır. Gayel lasildir ki, böyle bir cemi- Telin, müşterek faaliyet neticesi elde edilen maheuller çok gayri iüssvi bir surette tevzi edilmektedir. En büyük hisse, arslan pâyu hâkim ve snrdei & teşkil öden mahdut zülmrenindir. Büyük kütle, ilnat ve inzibat “hissi İle, ve ayni zamanda serbest tetekkür ve tenkit kabiliyet- sizliğinden dolayı, ne de olsa kendine kuvvetli bir camlaya mensup olmak menfaatini temin: eden - bir nizamın müsavatsızlığına tevekkül ile Tazı ol- maktadır. Yakat unutmamaldır ki, bu tevek- &ül, nisbi ve şarta bağlı bir tevekkill- dür. Bunun, şuurlu fedakârlık ve fe- ragat hislerle alâkası yoktur. Burun içindir kli, küleye yapılan vaatler yerine getirilmediği, — asgeri ihtiyacları tatmin edilmediği zaman, ba tevekkülün, ilani ve ihkiyadın ye- Tipe isyan hâkim olmaktadır. Tarih, bu gibi variyetleri pek çok kaydetmektedir. Yazan: Sevim SERTEL Çocukların Kurtardığı Haik - bütün büküm sürdüğü, kısmen Akdeniz sahille, rinin her türlü tehlikeye maruz oldukları bugünlerde kazaların ve ölümün önüne geçmek İçin hükümetler her ne kadar bir çok tedbirler alıyorlarsa da bumlüt da yi. ne kâfi gelmemektedir. Geçen gün İngil. terede tamamen £ tesadüflere bağlı şöyle bir hâdise olmuştur: İngilteredeki kömür havzalarından bi, riyle sahil arasmdaki tren battmda bir tren son süratle ilerlemektedir. Birden. bire trendeki imdat çanı çalmır, Halk 2. rasında bir heyecan, bir çığlık bir kosuş, madır başlar. Şimendifer hemen durduru.. Tur, Mer taraf araştıılmıya haşlanır, Nİ, bayet mesele anlaşılır. On ve on iki ya, sındaki iki kardeş ; trenin “koridorunda koşmağa oynamaktadırlar. Trenin sütatle döndüğü bir dönemette çocuk muvarene. sini kaybetmiş ve düşerken eli oradaki bir çengele takrimıştır. O da var kuvve. tyle ona sarılmıştır, İşte bu sırada imdat çanı çalınmıştır. Böylelikle ortada hiç bir gey olmadığı anlaşılımca balk teskin olünur; çocukla, rm sonra cezalandırılmak üzere isimleri ve milelerinin adresleri alınır. Tem artık tren hareket etmek üzere iken ilerden milt hiş bir gürültü duyulur, Bu şiddetli bir si Düşman tayrareleri trenin ge, ıprülerden birine ayarlı bir bom, “9 isabet ettirmişlerdir. Fakat çocukların dikkatsizliği yüzünden durdurulan . teen tam on beş dakika gecikmiştir.. Yoksa bomba patladığı dak'ka hesaba göre tre, nin tam köprünün Üzerinde olması İcap ediyordu. yiddetiyle arbin TA a e | GÖNÜLLÜ HEMŞİRELER ARASINDA | 47 Hastaların Hizmetinde Geçen Ilk Haftalar.. Kin oktor, tam saat dokuzda gel. di, Stajyerler de onu takip ediyorlardı. Bayan Asumanın c- linde, ufak bir not defterile, için- de tansiyon âleti bulunan kutu verdı. Ö, ker karyola önünde du. ran doktora, orada yatan hastanın ahvali umumiyesişhakkında İza- hat veriyordu. Kendisini dinledik- ten sonrü, hastayı muayene eden doktorun sözlerini de, ulak defte. rine yazıyordu. Hastalarm muayeneleri tamam- lanınca, Bayan Asuman bana: “— Buyurun, dedi, şimdi sizin- le beraber, şu cetvelleri tanzim & delim!?,, Bahsettiği cetveller, hastaların gündelik gıda ve ilâç cetvelleriy. di. Bayan Asuman, bir taraftan, biraz evvel aldığı notlara bakarak cetvellere işaretler koyuyor, bir taraftan da bana izahat yetiştiri- yordu. Onu bir müddet dikkatle dinleyince, bü basit vazifeyi kav. ramakta zorluk çekmedim. Hat. tâ son cetvellerden birkaç tanesi ni de, Bayan Asumanm muraka. besi altında kendim tanzim ettim. Bu iş te tamamlanınca, Bayan A. suman, insanın çalışma arzusunu kamçılıyan yumuşak ve teşvikkâr a “— Bravo... Dedi: Şimdi, tale- ren birisile, cetvelleri ecza- haneye götürüp teslim edeceksi. niz, Ondan sonra, enjeksiyonlara, lavmanlara, serom İiziolojiklere başlıyacağız!,, azırlanacak olan ilâçları, bi- lâhare almak üzere cetvel leri eczahsneye bıraktık. Koğuşa döndüğümüz (zaman, Bayan Asuman, küçücük lâbora. tuarmda, küçük defterine baka baka, ampulleri (o hazırlamakla meşguldü. Bana: “— Şimdi, dedi, mektepte iken limon üzerinde yaptığınız tecrü- beleri, burada doğrudan doğruya cilt üzerinde tatbik edeceksiniz. Tabii, hangi noktalara riayet ede. ceğinizi biliyorsunuz?,, Hastalarını elime emanet et. meden evvel, çok samimi ve ta- bil bir titizlik gösteren müşfik hemşirenin endişelerini gidermek Yazan: Neyyire Işık anneyim. Üstelik te, bir doktor haremi, ve bir anne olmanın tee. "rübelerile girdiğim kurslardan İs. tifade otmek için, âzami dikkati gösterdim. Bu itibarla bana emni- yet edebilirsiniz!,, Bir asker kızı olan, ve Ameri. kan Köollejini bitirdikten sonra, Amerikada hastabakıcılık tahsili. ni de tamamlıyan Bayan Asuman, yüzüme, parlak gözlerinde derhal okunan samimi bir memnuniyet le baktı. İngiliz lisanını, kendi di. li kodar kolaylıkla konuşan bu yüksek kültürlü Türk kızinin en cana yakın taraflarından birisi de mesleğine o karşı beslediği âşikâr ve içten sevgiydi: Her hastanın ü- zerine, şımarik yavrusunu Ok$i- yan yufka yürekli bir ana şefkati. le eğiliyordu. Ve onun derin şef- ketinde, yanındakilere derhal si. rayet eden sihirli bir hassa var gibiydi: imiz enjeksiyonlarımı, | lavmanlarını, serom bl lojiklerini birlikte yaptık. Bu iş te tamamlanınca 0: “— Şimdi de, dedi, hastaların yemeklerini ve ilâçlarımı tev2i 8. deceğiz. Ondan sonra, yemeği bu- rada, bizimle beraber yiyeceksi- niz. Yemekten sonra iki, üç sâat istirahat edeceğiz. Ve yine buraya gelerek, hastaların azşam derece. lerini alıp, nabızlarını, teneffüsle- rini tesbit edeceğiz. Akşam temiz. liği de yapıldıktan sonra, paydos! Gidip, bol bol dinlenebilirsiniz!,, O, bunları söylerken, erkek ha- demeler, küçük el afabalarile, bi. zim koğuştaki hastaların yemek- lerini getirmişlerdi. ki büyük masa ürerine muz bu yemekleri, sabahki cetvel. lere göre, sahiplerine taşıyorduk. Ağır hastalara yardım ediyor, bazilarına kendimiz yediriyotduk. İçlerinde, bir bardak suyu, kehdi kendilerine içemiyecek kadar mâ- calsiz olan hastalar da vardı, Harareti olan hastalar da, biz. den mütemadiyen su, İlmonata, istiyorlardı. Verdiğimiz Itmonataları, ayran- ları içenlerin kuru dudakları, içs ten bir dua ile titriyor ve gözleri, yürekten bir şükranla parlıyordu. Bi bu işleri bitirdikten sonra, Bayan Asumanla birlikte, yemek salonuna. indik. Etrafları neşeli doktorlar, hemşi- relerle çevrili masalarla dolu bir salonda, bir Kollej talebesi kadar çocuklaşmış gibiydim. Istırap çe ken insanlara hizmet etmek, ru- ha masum, ve derin bir haz veri. yordu. Hepimiz, çocuklarını yedi- rıp, içirip uyulmuş birer aha ha leti ruhiyesi içindeydik. Diyebilirim ki, hiçbir şey, insa- na, vicdan ferahlığı kadar geniş bir iştah veremez. Bu iştah, âde- ta yenilen yemeklerin lezzetini değiştiriyor. Birkaç saat sonra, hastanenin başka bir kısmında işe başlamak Üzere yemeğimi yerken, bir bar- dak soğuk ayranla mesut olan ma sum ve mustarip hastalarm du- daklarında titriyen içten duaları anıyor, ve gönlümde, hayrat sahi- bi bir müminin sevaptan duydu. ğu ilâhi zevki buluyordum. Bafrada Bir Tarla Yüzünden Cinayet Bafra, (TAN) — Gazibeyli kö- yünde bir boğuşma olmuş, Şevket adında biri arkadaşı Hâmidi 4 kur. şunla yere sermiş ve öldürmüştür. Vaka şöyle olmuştur: Hâmidin atı Şevketin tütün tarlasına gir. miş, bundan muğbor olan Şevket, köy halkı önünde Hâmide çatmış- tır. Köylüler kavgacıları ayırmak için birbirlerine girmişler, hırsını yenemiyen Şevket, bir fırsatını bu. lap tabancası ile ateş etmiştir. Çi. kaa kurşun da Himide isabet ede- Tek derhal ölümüne sebebiyet ver. Suçlu, saklandığı samanlıkta ya. kalanarak adliyeye teslim edilmiş- tir, : ALİ ei Bir Katil Suçlusu İdama Mahküm Oldu Diyarbakır, (TAN) — Bundan Üç sene evvel arkadaşını bıçakla öldüren Dâvo'nun muhakemesi şeh- rimiz ağır ceza mahkemesinde nsk zan görülmüştür. Mahkeme, evvel. ce verdiği idam kararında bu de- fn da vsrar etmiştir. 24 Saat Yüzünden Şimdi İngilterede ewvslee eeratandırıl ması kararlaştırılan bu iki kardeşi bu ka, dar insanın hayatların kurtardıkları için tebrik edip duruyorlar, * 24 Saat Yüzünde, a. —— B' arp ecnebi diyarlarda bulunan bir Şek kimseleri gafil avlamıztır. Tahsilde bulunan talebeler, iş pesinde koşan tüccarlar, keder için seyahat eden kadınlar, hepsi gayet fena vaziyetlerde yü, kalatmışlardır. Bu arada Almanyalı Ag, nes Noelirin başına şöyle bir felâket gel, miştir; Agnes Almanyada yaşıyan genç bir kâ, dındır. İlki senelik evlidir. Kendi annesi ye allesi ike Amötikada yaşamaktadırlar, Bunları çöktanberi görmiyen Agnes niha, yel kocâsmın ssrariyle geçen ilkbaharda Amerikaya ailesini görmiye gider. Fakât Agnesin aklı daima Almanyada, kocasm, dadır. O Amerikada iken harp çıkar ve yollar kapanır. Agnes hemen Almanyaya dön, mek için çok uğraşırsa ân ancak geçen ây tayyarede kendisine yer ayırtınıya mü. vaffak olur. Ailesinin bütün rsrarma rağ, men yola çıkar, Beri tarafta kocasmı as, kere almışlardır. Ağnes tayyare İle'hare, ket edeceği gün eline şöyle bir telgraf gelir: “Bir hafta İsimle eve geliyorüm, Azmes hesaplar. Benim tayyarem 36 ematte Lizbona varır, Dört gün de oradan Almanyaya, etti beş bucuk çün. Demek ki kocanıla bana başbaşa geçirilecek 86 saat kalıyor. Ve Agnes sevinçle tayyareye biner, Gtigelelim yolda tajyarenin bir motörü bozulur, Azör adilarında iki gün beklemiye mecbur olurlar. Böylece yolda iki gün oyalanan Axmes Almanyaya kocasının tekrar alayma dön, düğü günün gecesi varır. O gece yorgun ve mahzun yatağına #erilir. Ertesi gün öğ, Tene kâdar uyar, Öğlenden sonraki güre, telerde gözüne ilişen şey, kocasmın bü. yük boy bir resmidir. Cepheye yeni dö. nen tayyareci Hanri Noeli dün gece bir baskm esnasında tam beş düşman tayya, resi düşürmüş, fakat sonunda kendini de yanarak dlişmüştür. Şimdi Agnesin içi yanmaktadır. 48 sa. atlik bir gecikme yüzünden köcasini son bir defa görmiye muvaffak olamamıştır. e K. ÖĞÜTLER Ariritisma Hastalıkları Artritisma, hekimlikte eski, pek eski bir tâbirdir. Asırlardanberi sürer gelir. Nasil meydana çıktığı iyice bilmedi. dinden, bazı devirlerde hekimler o tâbir. den bıkarlar, unutmak isterler; Fakat o kendini unutturmaz, kendisini görmek istemiyenlerle; eğleniyormuş gibi ber yerde meydana çıkar ve nihayet hekim. ler o tâbiri gene kullanmıya mebaro. Turlar, Artritisma bit ek hastalıkları" biri. birlerine bağlıyan münasebet demektir. İsterseniz, buna biribirlerile münasebeti bilirsiniz. İnsanda artritisma istidadı bu, İunnes o Hastalıklardan birine, bazıları da bir kaçına birden, tutulur, Fakat da, ima artritirma hastalıklarına... Cit üzerinde, bu mevsimde çokta ka, şınma, çkzema, cildin bazı yerlerde kendi kendine şişmesi, saçlarda cok ve yağlı kepek hâsıl olması ve bunus #eti, cesinde saçların dökülmesi Hazım cihazında, mide bozukluğu, barsak iltihapları ve bilhassa | saneilisi, karm içinde uzuvların yerlerinden düş. mesi, Teneffüs cihazmda. kuru nerle. İsnas, morlu boğaz hastalığı, astma hastalığı, müzmin bronşit, ak ciğerlerin siyeiesi Sinirler cümlesinde, en le yarım baş ağrısı, sinir nir zayıflığı, Yürekte ve damarlarda. yürek eaenıntı ları, tansiyon hastalığı; damarların sert, İeşmeni ve anjin. Varisler Mafsallarda, rümatizmaların her tür, Mönü ve, bereket versin, sirndi pek madir görülen n'kris hastatıği Karaciğerde ve hormen çıkaran gul, delerde kifayetsizlik, kam sancar böY, reklerde, gene kum sancıları, Bütün vücutta, şişmanlık, şeker hasta, hağı.. Ne kaldı, diyeceksiniz. Koskoca verem hastalığı kalır, Artritisma hasta'rirlarıma istidadı bulunanlar &3 verem hastalığın» totulabilirler. Fatat verem havtatığı tarda ilerlemer. Tedavisi pek bolây ol, duktan başka kendi kendine derdoğe bile çok görülür... Onun için, bir vakit insanları vetemliler ve artrtismalılar diye iki sınıfa ayırrrlardı. Sidi veremin ilerlemesine İstider ve verem? urdar, maya istidat diye ayırıyorlar, Bu artritişma hastalıklarının bir karakteri en ziyade şehirlerde görül, mesiğir minin