20 Temmuz 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

20 Temmuz 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mtihadına yan mmenlekotler için müddet su 8. 0 3.5 Liradır. kanla e: pesinde. Adres değiştirmek TUŞ, Cevuz içi Mektüpe N “ N © kürğlie çal diüvesi Mrindur. kl Tİ j're Değer areke eki derdiği ve Ölrendiğimize gün Hava Kurumunun vi. Beşrimi istediği bir Böre, cemiyete in ke takdirle karşıla, çin e'biz vaziteğir. Kava NR, bu hareketin VE diğer vatandaytarı, 5 2 z ie - i ş hama İn AŞ Gün evvelki yazı, mana yapı #ütlerde, Türk Ha, tebari üremünen ehe, #tirmek gayretini göz. de temenni ederiz ki, ince duy. ş yüsrlu bir işticaile KÜRKÜ tenhakığın. aliye tarağı ürk 2 ndan Zapdaz ha. Hik gencini eri tarafında İlecek biç vi tarafmdan da nima giavyare iri Zenginle. ler bekliyor. ><“ Genelerimizi de at Kurum, ;, deliler arasında, İrtki geye kaaları ile, tayı! eüniz Hatemi ge mm . enaz, t bakmadan ye Manevi, sıktır, dan Yat ve İstirahat vv te. Bahru, anla, & Kanahtnı ge, > İşimi gec imâdderi diyar “E kormsünan e hele sinat gekihmiye mmech, var Avan güz a İOS görüle okul Bülüler, er ln mak ba, fr İnel yandan hş anda İren, amm müeyyide, zi mid ei mâni olâçak SOPüzciy Sİenmek birim sanlinin. ceva i elimizden Sayfi, bi eetene 7. 7ErİNİN Göbeğinde diy, bir türüğ ay SAMİ izin ve. A bi hayret ve ii amğ ik. il Tİ hatı ha Erkamahak gain de. Ga mir al Ey | Yeni Taarruz Arifesinde J İngilizler Almanlarla Bu Defalrlandadamı! pi ÇA : a Çarpışacaklar “Faik Sabri DURAN, Yeni teçhiz edilen İrlanda askerlerinden bir grup - Sağda, İrlanda Başvekili De Valera v Ai s.s. PARİSTEKİ htiyar dayım gençliğinde uğ- i radığı büyük: bir felâket yüzünden, uzun seneler memleket haricinde” kalmıştı. o Dayım gibi memleketinin her taşmi, toprağım : ayrı seven bir adamın bu u. zun gurbet hayatına nasıl tahuin- mül edebildiğine şaşardık. Bir gün kendisine: — Dayıcığım, dedim, Sen kenar mâhallesinden, kibar muhitine ka- dar İstanbulun her tarafin ayrı seviyorsun. Bazan Anadoluya seyahatler yapiyorsun. Di zamân memleketin en köyünü anlatırken, gözlerin yaş rıyor. Bu kadar derin bir imuhab. betle sevdiğin vatanından seneler- ce hariçte nasıl kalabildin? Bu gurbete hasıl tahammül edebiidin? Nustl dayandım? Deyım birdenbire, ıstırabı lermiş bir basta ni k üzerine koydu. Bir ra parraaklarını beyez © dolaştırdı. liğini muha- faza eder gözlerini sâyeliyen kırçıl kaşlarını çattı. taze. binin n. dedi, Keşke bu ydın. Dünyada vatan firkate benzemez. İr- san a n, babasınm, hattâ pek sevdiği evlâdının hasretine, hattâ ölümüne katlanıyor da, memleke. Ünderi uzakta kalmıya dayanımı. yor Bunun sebebi nedir? çok Tektiğim için, ekseriya bu böğ- lanışi tahlil etmek isterdim ve an- ladin ki, mesele yalnız ruha ait bir bağlılıktan ibaret deği o Akıl, açım ayrılığı hiç Bu âciyi o firkati düşünüyor, fakat hisse- den, ıstırap çeken yalız marevi- yat değil; bütün âsap, hattâ insa. Kın kemikleri, messmatı bile, yoksulluktan büyük bir acı de ayrı| HEMŞERİM Destanı ömrümü okur, dinlerim İçimde oralı bir bülbül vardır. beytin! okurken, Müharremde $i hezenlik edenler gibi göğsür“ döğdüm. Hele: “ Müştakım o güzel mavi denize Annesine düşkün bir yetim kadar Benim öksüz ruhum yeise bürünür Saifetinde ancak vatan görünür Gözümde ütriyen bir damla yaşın. mısralarında hüngür büngür ağla. dim, Ss cak bir yaz günü idi. Gayet meyuslum, Nereye gideceği- mi bilmeden, evden çıktım. Etual meydanım geçerek, yavaş yavaş Bulony ormanına giden geniş cad. İ deye doğruldum. Yaya kaldırımın takip ediyor, yanımdan geçen ara- balara görmeden sm. Bir. denbire tatlı bir rüzgâr, şifa vezi bir nefes gibi bütün hüviy sardı .Bu havada bir vatan <okusu, bir aşinalık duydum. Bu rüzgür, billârlaşmış hava serpintileri üstüme dökülüyor; mesamalıma fuz ediyor, ciğerlerimi dolduruyor. du. Bir anda beynimi dolduran si. yah fikirler boşaldı. Kalbimde bir hafiflik hissettim. Oracıkta bir si- raya oturdum; geniş geniş nefes #lmıya basladım; biraz daha kendi. me geldim. Bu hayat havasını ba. na üfliyen âmilin ne olduğunu an- j lamak için başımı kaldırdım; Eflâke ser çekmiş bir çınar! Yek laştım, üzerinde bir tabelâda şu kelimeler yazılı idi: (Anadolu çi. narı), Tabelâdaki tarihten, yüz se. helik olduğu anlaşıkyordu. Yerini seven bir Türk gibi yerleşmiş, til. bu v. remesini bilen bir Türk gibi dal, budak salmış, iri, kuvvetli gövdesi, geniş, sağlam dallarile sanki beni, yor. Aklima geldikçe. vücudümün A İngiltereyi istilâ- ya hazırlandıkları şu gün- lerde, İrlandanın vaziyeti çok me. raklı bir şekil almiş bulunuyor. İngiltere Krallığının bir parçası olan Şimali İrlanda, Almanya ile harp halinde olduğu halde, Conu- bi İrlanda Serbest Hükümeti bi. taraflığını muhafaza ediyor, hattâ Almanyanm Dublin'de bir mü. messili bulunuyor ve memleket mazi propagandasına tamamile a çıktır. İrlanda Başvekili De Vale. ra, adanın elbirliği ile müdafaası teklifini reddetti ve: “İrlandayı is. tilâya kalkışacak devlet ister İn- gilereye karsı taarruzunda bu a. dayı basamak yapmak isteyecek Almanya olsun, ister böyle bir ta. siruzu iflâsa mahküm etmiye Ça- ışacak İngiltere olsun, bizden ay- ni mukavemeti görecektir, dedi. Do Valera bununla da kalmıyor ve, “eğer Almanlar müşterek düşmanımız ise, memleketin yü. dufaasını temin için evvelâ birli. Bimizi kuralım. Nedir bu Şimali İrlanda? Orası da İrlanda ve aha- Visi İrlandalı değil mi? Adanın bir kısmı bitaraf, öbür tarafı muha. rip, müdafaa hakimından bundan anormal bir vaziyet olur mu? diyerek, Şimali İrlandanm Centi- bi İrlanda ile birleştirilmesi tek. lifini tekrar ortaya atıyor. İngiltere için çok sıkıntılı. olan bugünlerde, işte İrlandadan yük- selen sada budur. “ BD relaşi arasında en inatçı olanı De Valera'dır; asrler. İşte yüzlercesi arasından seçilmiş bir misal: İlk ihtilâl sefelerinde De Valera İrlandanın Epnis şeh- rinin bir meydanında halka, bir hiabede bulunuyormuş, autkun yarı yerinde İngiliz polisleri onu tevkif etmişler, bir sene hapisha. nede kalmış, fakat serbest bıraktı. İınca De Valera'nın İlk işi, Ennis'e dönmek ve ayni meydanda halkı başına toplıyarak ve: “Sözümüzü kestikleri yerden başlıyorum. di- yerek, yarıda kalmış olan nutku. hu bitirmek olmuş. De Valera, İrlandanın istiklâlini kazânmak İ. çin senelerce silâh elinde, İngiliz- lerle dövüştü, nihayet iş müzake. re safhasına dökülerek, İngilizler. le sülaşmak istenildiği vakit, mem leketin tam ve hakiki istiklülini elde etmek için en çok ısrar eden de o oldu, Londraya giden mu- rahhaslar: , İhtilâleilerden Gritfith ile Collins İrlandanın muhtariye. G esası İngilizlere kabul ettir. mişlerdi. Yalnız İrlandayı Britan- ya İmparatorluğu camiasina bağ- lıyacak , bir ipek kordelâ buluna. Saktı, İriandada iş başında “bulu- ranlar, İngiltere Kralma sadakat Yemini edeceklerdi, Murahhaslar bunu büyük bir mesela saymamış. lar ve anlaşmayı imzalsmışlardı. Fakat çok formalist olan ve kü. çük bir virgülden bile bin mâna çikarmak itiyadinı bırakmıyan De Valera, bu eski riyaziye mualli- ml, “böyle şey olmaz, diyordu Kavga yeniden büyümüş, iktldi ciler. tekrar. silâha . sarılmışlardı; Fakat bu sefer İrlandalılar arala. rında döğüşmiye ( başlamışlardı. Senelerce süren bu cidaller, nihs- yet İrlanda Serbest Cümkuriyeti- ne 1937 de yeni bir yasa temin © diyordu. Krula sadakat yemini kaldırılmış, umumi velinin büküm ve nüfuzu kalmamış, memleketin müdafaasında (İngiltere tacnın bâkimiyeti esası tanınmuıkla bera- ber İrlandayı temsil hakkı bir Devlet Reisine verilmişti: İlan. dalılar ihtiyar bir ediplerini: Dr. Douglas Hyd', İrlenda Devlet Reisi olarak seçtiler, fakat bütün kuvvet yine Başvekil De Valora. nın elinde kalıyordu. Diğer cihet- ten, yeni yasa bütün İrlanlaya şâmil olacaktı, Serbest İrlanda 8. danın Şimal kısmmı, Ulsteri de kendi hudutlar: içinde görmek is. tiyordu. De Valera, bu birlik te- © min edilmedikçe, İngiltere ile mü. cadeleye hihayel söyler, durur. Ss on senelerde İrlanda iktisat bakımından da hürriyetini ele geçirmiye çalışıyordu. Filha. kika İrlanda, siyasi bakımdan ser- best bir hükümet şekline girmiş olmakla beraber iktisaden İngilio. renin nüfuzu altında bulunuyor. du. Yalnız bir çiftçi memleketi 0- lan İrlanda, mahsullerini İngilte. reye satmıya mecburdu, İnsy'tere bunları başka yerlerden kolayca tedarik ettiği müddetçe, İrlanda müyaredatına karşı kuvvetli güm rük resmi koymak suretile İrlen. dayı yola getirmek istemişti, De Valera, bunun üzerine, İrlahdanın ekonomik hayatımda büyük doği- şiklikler yapmıya kalkışmış, İngil. tereden ilhalâtı azaltmak, yeni yeni sanayi ku » memleketin ihtiyaçlarmı dahilden temin et. mek istemişti. Son dört, beş seye iktisat harbi için İrlandada büyük masraflar edilmişti. Bu mücade- leden hangi tarafım galip çıkacağı vermiyccuğini bilinmiyordu. Geçen sene yezm ” sonlarına doğru İrlanda liinanla. rının müdafaası teşkilâtım İngi. lizlerden devir alırken, De Vule- ta: “Bu memleketin İngiltereye karşı hücum için bir üs haline getirilmesine müsaade etmiyece- giz, diyerdu, Fakat harp 'zühur ettikten sonra, bu büyük sözünü nasi tutabileceğini (o bilemiyen Başvekil, hemen müdafas kuvvet. lerini arttırmıya teşebbüs etmişti, Meclisten alinan 5 bucuk miyon İngiliz, liralık tahsisat ile hava kuvvetlerinin ve hava hücumuna karşı müdafaa tertibatının ve ss- hil müdafaşsmm teminine çalışı. mışti, Aylarca uğraştıktan sonra, İrlanda tam teçhizatlı 30.000 kişi. lik bir ordu bazırlıyabilmişti. İr- lendanın bu genç gönüllü ordusu, 12 senedenberi metodları va-te- kilğtı sik sik değiştirilen, tecrübe. ve küli derevede manevra gör- miş pek bir kuvvettir. çoğu istiklâl mü. cadelelerinde ve Gerilla harplerin- de çok yararlık göstermişler, Bununla beraber, İrlanda ordüt hür harp meydanlarında ir doğ: ri olacak mı, burası belli değil. dir, | Üz in için İrlanda bir bahçe kapısı sayilir. Ör ka- piyı sıkica kapıyarak, bu deliği açık bırakmak her balde İngilte. renin işine gelmez. Hususile bu harpte Almanyanın hep sıkadan dolaşarak daha rahat muvaffakı. yetler elde ettiği görüldü: Polan- | Yaya tasrruz başlamadan evvel, Almanlar, Slovakyayı işgal etti. ler ve Majino hattı arkasında mi). yonlarca, Fransız askeri bekliye- dursun, Fransayı Holanda ve Bel, çika yolu ile arkadan vurdular.| Bu cihetle; İngiltereye karşı yapa. | cukları bir harekcite, İrlandanın! mühim bir yer #lması ihtimali çok kuvvetlidir. Bu harekete İrlanda- hlsr zahir olurler mi, olmazlar mi, burasini zaman gösterecektir. Diğer cihetten İngiltere, bu arka kapıyı bir an evvel iyice kilitle. yip sürmelemek istemiyecek mi?. | Bu düşünceler gözönüne getirilir. | ce; İrlanda nazırlarından Sesn| Lemass'ın birkaç gün evvel yap tiği: “Biz bitaraflığımızı ilân et tik amma bu, bizi bir hücuma uğ. ratmaktan kurtaramıyacak gâliba, çünkü; artık tam harp ramfaka- sında bulunuyoruz. Yapılabilecek bir istilâya karşı koymıya Bo ka- dar çalışsak, bunu bir ikinci İsti. lâ takip edecek, nihayet bi topraklarımız, kati neticeye varı- Imcya kadar, önümüzdeki mey- dan muharebelerine sahne teşkil cdecek,. tarzındaki beyanatında, bir hakikat kokusu s#ezmemek mümkün olmuyor. Afyon Halkevinin Köy Gezintisi Afyon, (TAN) — Halkoyi tara. fından çobanlar ve Şuhut nabiye. lerine bir köy gezisi tertip edil miştir. Bu gezintide köylüler ten. Vir edilmiş, hastalar muayeneden geçirilmiş ve İâçlar tevzi olun. muştur. Halkevi mensuplarının köylülerle yaptıkları hasbihaller çök faydalı olmuştur. her zerresi ayrı ayrı sızlıyor. B dır. Binalar, âbideler, fa mi bir sergi gibi teşhir olunur Ben diki gibi ihtiyar da değildim. Bu saydığım eğlencelerden istifade c- desek bir vaşta idim. Avunabildim mi? Ne gezer. lar kapısında iri çitlenbik ağacının altındaki kahve aklımdan çıkmadı. Mükemmel giyinmiş kadınları sey- tederken, Eyübün türbe bahç de snkiz çiğniyerek, an takunyalı mahalle kızlarını düşündüm. Operada "“Tanhavzeri, seyrederken, kemani Memduhun saz takımını andım. Keklen'i alkışlarken, Kel Hassnı unulamadım. Bütün © mujteşeni binaların arasında kendimi daima yabancı, dsima yoksul, dalma ye- tim gördüm. Sen nehrinin köprülerini geçer- ken gözüm, beyaz gömlekli tahsil memurlarını aradı. Ve bu hastalık yavaş yavaş bütün benliğimi surdı. Artık anladım ki, (Daüssla) de- dizleri vatan ayrılığı illetile eni ko. nu hastayım. Bunu berkes hisse- demez. Çünkü başka memleketle. re, meselâ Parise gelenler gezer. ler, görürler ve.. Sözüme dikkat et, istedikleri zaman dönerler. He- le bir dönemesinler; o vakit görü. rüz. Ben, daha memleketten ayri). madığım zamanlar, bu ületi bil mezdim. Ekseriya İstanbula len asketlerde olurmuş. Teda de ancak onları sılaya göndermekle mümkün olabilirmi Mehmetçik. lerin hakları varmış. Zaten en gü- zel şeyleri biz, yine onlardan yalım, o hale geldim ki, memleketin süt mevisi seması, ye- şil sahilleri, İlmonata gibi rüzgüri, aklımdan çıkmaz oldu. Oturduğum aparlmanın duvarlarını memleks- te ait kartpostallarla o doldurdum; tablo yerine yazı levhaları astım. Ekşili paça, mantı, semizotu, ebe. güm gibi yemekler oaradım. Frenklerin ismini bile bilmesiikleri bu iki sebzeden cbegümeciyi oan. cak eczahanede bulabiliim. Bu bastatığımı bilen dostlarım, elleri- he Şarka sit me geçerse, bana ta- şıdılar. Bu suretle aparıumanım, Çadırcılar çarşısından o beter oldu. Hamam nalımından, çedik nabucu- na, abdest ibriğinden şimsir kuşığa kadar her şey mevcüllu. Benim gi. bi vatan cüda bir şairin eserinde: Mi en, uzun seneler Pariste kal- dim. Bu şehre bütün dünya. da (Nur şehri) derler. Makine me. deniyetinin en mükemmeli orada- zevkler, sa» r, atlar, arabalar, kadınlar, ti- yatrolar, eğlenceler; ilim, irfan vel- hasıl her şey, bu kocu şehirde dal. Parise geldiğim zaman, şim. Şanzelize kahvele. rinde otururken, Beyazıtım Sahaf. bu bedbaht vatandaşını himaye e- idiyor * gibiydi -anamadım. Hasretine kavuşen bir gerip gibi, bağırdım: - Merhaba! Heroşorim! Yeşil yapraklar dile gelecekmiş | gib: titreştiler. Tekrar tahta sira. nın üzerine oturdum ve hemşerim. le uzun uzun dertleştim. Orada kaç suat kalmıştım, bilmiyorum. Eve döndüğüm zaman, ruhumdaki ağırlıktan eser kalmamıştı, Ondan sonra, ne vakit gurtet hastal baslasa; hemen azametli hemşeri- min kollarına koşardım. O, beni te. selli ederdi. Etrafımda yarattığı memleket havasile ruhuma telkin. ler yapar, o zaman gözümün önün- de her şey silinir; kendimi beyaz çakılları yaliyarak akan, bir çay kenarında çayırlığa uzanmış gibi görür; sürü kösemenlerinin uzak- tan akseden çan seslerini işitirdim. Pek yeise kapıldığım zamanlar, hal dili ile bana: — Sabret. Hayatta her şey gelir, gecer Bu çilenin de sonu vardır. Tesellisinde bulunur, evime be, ni ümit ile gönderirdi. Nimet memlekete dönebilmek imkânı hasıl oldu. Hazırlan» dım ve hareket edeceğim gün, hem. şerime vedaa gittim. Sakin bir gün dü, Geniş gölgesinde biraz olur. dum. Yapraklarından tasfiye edile- rek, geçer ve bana vatanının ku- Kusundan müjdeler getiren şefkat havasını son defa olarak bir doha teneffüs ettim: — Artık ayrılıyoruz. hemeşrim! m Tanrıya emanet ol Hafif bir hışıltı oldu. Kuvağıma döne döne bir yaprak düştü, AL dım, cüzdanıma koydum: içimi çe- kerek, gurbet arkadaşımdan ayı). dum. Eve döndüğüm zaman. her 78- man okuduğum şiir mecmuası mas semin üstünde duruyordu. Gelişi güzel açtım. Beni senelere teselli eden hemşerim, sanki büyük şairin ağzından bana şunları söylüyordu: Sevk ile eğlenip siz gülüştükce ie yâderlim. . Sira düktükçe « Beni de yâdedin. . Sıra düştükçe > Hatırı hoş olsun eski yoldaşın. ULUNAY Diyarbakırda Yeni Bir Çocuk Bahçesi Diyarbakır, (TAN) — Çocuk bahçesi inşas: için hususi muha- sebe bütçesine (1000 lira tahsisat konulmuştur. o Çocuk Esirgeme Kurumu da kendi bütçesinden masrafa iştirak edecektir. Çocuk sarayı için şehr'n İşlek bir enddesinde müsait bir bina kiralanmıştır. Yakında açılacak. Si , İl EE e a

Bu sayıdan diğer sayfalar: