29 Haziran 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

29 Haziran 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

29.6.9460 29 HAZİRAN 1940 TAN BONE BtmeLi # sne (o 2000 Ke, " say 109 m 3Ay öy » LE s0 letlereresi posta ittihsdme il olmuyan memleketler için bone bedeli müddet sırasiyle 16, * 3,5 brnadir. Abone bö- anlatan, Mehmet admda bir va. âklâyı Merdan laştar: lendisi, bundan bir yıl evvel, inburüunda, çimento fabri. da çalışıyormuş. Bir gün, İ: belediyesinden çağırılmış. Sen, demişler, daha yük. bir gündelikle bizim beledi. İkarajında calışır mısın?,, ehmet Merdan cevap vermiş Elbette çalışırım: Fakat, Zeytinburnu fabrikasının » ve gözde bir işçisi oradaki mevkiim r: Biz de, günün bi. beni açıkta bırakmıyacağı. temin ederseniz, gelirim!,, u sözlere muhatap olan zat, met Merdana şifahi teminat iş, Mehmet Merdan da ka- formaliteler ahkâmının lü. m kıldığı muameleleri 3 , eski vazifesinden ayrılıp isine baslamış, İhkat, aradan dokuz ay ge. Fatih belediye gazajına iyan hu vatandaşın işe baş. “ndan kısa bir müddet son. Mehmet Merdana: vazlfene nihayet verini de, iltimaslı olduğu edilen diğer vatandaşa ver. r. hmet Merdan, bu haksizli. otesto edince, en aksi ce. ve eni İsna müamele ile aşmış. Lâzım gelen maka. ikâyetie bulunmuş. Şikâye. huhatap olan makam alüka nee, Mehmet Merdi i alan isciyi imtihana tâbi Jar, o Mehmet Merdanin a göre, bu imtihanı, bir daş yapmış, ve raporu. tesir altında kalarak, iki, işçinin geli vermiş, di Mehmet Merdan; İla kalmış değilim. Çok şü. derhal ve daha iyi bir işe ştim. Fakat anlamak istiyo. Bâna bu baksızlıkları ya. » bu sözleri, derin bir tees. dinledik. Mehmet Merdan. derdini bir defa da valiye um söyledik, On beş gündür, Lütfi Kır. görüşmeğe — çalışıyorum: maalesef, kendisi son gün. çok meşgul: Arzuma mu. olarmyorum!,, dedi, eminiz ki, vaziyeti öğren. takdirde, Lütfi Kırdar, bu ya aç Silim di iz de öğrenebilir miyiz: 1 — İş kanunu, hiçbir su. uyan bir vatandaşın açığa İmasmı hoş görür mü? — Bir işçiye, işinden çıka. N on beş gün evvel bil. ık zarmreti yok mudur? Bütün © gayretlerimize , İltirens ve tavsiyeyi ni, kaldıramıyoruz? Tek kişi tarafından yapıl. rip İmti. nizama husast müessesede de hoş miyecek olan bu kabil ay. , resmi bir dairede bazı köylerinde mahsı veren çekirgeler türediğin- bunların imhasına başlan- ilehurgaz, (Hususi) — Kal TAN Muharrir, Bu Yazıda Olgunluk İmtihanında Hâkim Olan Esasları Tebarüz Ettiriyor ve Bu Seneki Tatbik Şekli Hakkında Temennilerde Bulunuyor Olgunluk İmtihanında Hâkim Olan Esaslar B u sene meriyele giren ye. ni imtihan talimamame. sine göre yapılan olgunluk im. tiharları dün bitmiştir. Bina enaleyh, bu talimatnamenin kıy meti hakkmda şimdiden leh va aleyhte hükümler vermek mantıksız olur. Esasen, bu im. than talimatnamesinin kıyme. tini, e talimatnameye göre imti. Kana tâbi tutulan talebenin muvâflekıyet derecesile ölçmek doğru olmaz, Muvaffakıyetsizlik bir netice- dir ki, sebepleri muhteliftir, Muvaffakıyetsizliğin en mü. him sebebi, şüphesiz, tedsiatın iyi yapılmamasıdır. Fakat, mükemmel bir tali. matnamenin ruhuna sadık ka- İınmıyarak acemice tertip edi- len sua'ler de bu muvaffakiyet. sizlikte Amil olabilirler. Tebarüz ettirilmesi lâzım ge. len diğer bir nokta da, randman mefhumudur. Sırf kemmi bir mefhum olarak tasâvvur ediler randmanın bu işle alâkası pek azdır. İstenen, mümkün olduğu kadar çok talebenin - ne şekilde olursa olsun - imtihanla mu. vaffak olması değildir; belki, muayyen bilgilere hakkile sahip olan ve fikri bir olgunluk se. viyesine gelmiş bulunan talebe. nin mümkün olduğu kadar çok miktarda muvaffakıyetidir. Şüphesizdir ki, - her şeyde olduğu gibi - İmtihan talimat. nsmesinden alınacak netice, o nun İy! veye fena tatbik edildi ğine göre değişecektir. YAZAN. Sadrettin Celâl Antel u yazımda, pedagoji © şaslarma çok aygun bul, duğum bu talimatnameye göre olgunluk imtihanında hâkim 6. las esasları tebarüz ettirdikten sonra, bu seneki tatbik şekli hakkında baz; şahsi milâhaza- Jar ve temennilerde bulunaca. Yeni olgunluk sistemi ile es- kisi arasında, ikincisinin lehine olarek, esaslı farklar vardır. * Eski sisteme göre : Edebiyat kolu olgunluk im. tihanı: (Türkçe konpozisyon, e iyat; tarih . coğrafya; felse. fe ve içtimaiyat) Fen kolu olgunluk imtihanı (Türkçe konpozisyon; matema. izik - kimya, tabilye) ders. n yapılıyordu. Yeni talimatnameye göre İse vaziyet şudur: İki kol için de müşterek elan türkçe konpoz'syondan başka: Edebiyat kolu için: (Edebi. yal; felsefe veya tarih; tabilye veya matematik). « Fen kolu için: (Matematik; fizik, veya tabliye; felsefe veya tarih). Görülüyor ki, buradaki esas. Mi fark, fen kolunda, edebi ve felgeti kültür derslerine, edebi. yat kolunda da ilmi kültür dere İerine ait yoklamalarm bulun ması keyfiyetidir. Yeni talimatnameyi hazirlı. yan komisyon, tam bir kültürün ayni zamanda edebi, felsefi ve ilmi olduğunu düşünerek buna karar vermiştir. İkinci fark ta, edebiyat kolu için esas olan edebiyat, fen ko. İm için esas olan matematikten başka, yoklamaya dahil olan di. Şor derslerde namzetlere seçme hakkının verilmesidir. Bir taraftan zekâlar, fikri tip- ler arasındaki tenevvü, diğer ci. hetter, olgunluğu kazanan genç lerin fakültelerin muhtelif su. belerine girmeleri, böyle bir kombinezon yapılmasına sik olmuştur. Filhakika, zekâlar arasında kemmiyet bakımından olduğu kadar keyfiyet bakımından da esaslı farklar vardır. Bazı ze. kâlar harici müşahedeye daha elverişli, diğerleri, adetler ora- siradaki münasebetleri kavramı. ya daha kabiliyetli, diğerleri ise mücerret mefhumlar âleminde felsefi spekülâsyonlar yapmıya dana müstaittirler, Diğer cihetten, fen kolundan olgunluğu geçiren gençler, fakültesinin matematik, fizi kimya, bioloji şubelerinden bi. rini tercih etmektedirler. Bu sebeplerden dolayıdır ki, olgunluk o imtihanlarında, bu muhtelif tipteki zekâlara kendi- lerini göstermek imkânı veril. miştir. 71940 Harbinde Havacılık Pike Bombardıman Niçin Tercih Ediliyor? ombardıman tayyareci- liği, kara ordularının kozaracığı kâr olunmaz yardımlarda bulu. nan bir silâhtır. Topçu tabiye hedefleri döverken, bombardı. mancilar çok gerilere kadar w- zanır, ateş sahasmı uzaklardan yakınlara getipmiş olur. Bu, da. ha ziyade mevzi harbinin çer. şevesi içindeki rolüdür. Bom. bardıman tayyareciliği ise, tam müânasile bareket harbinin ele avuca sığmaz ateş kudretidir. Zırhlı vasıtalar peşinde yıldı rım harbi yapılırken topçunun mevzilere girerek ateş açma. 8 zaman isler, fnda da piyade ilerlemiş olur. İkinci mevzi intihabı ateşi ke. ger.. Halbuki tayyare seridir, kara krtalarının hareketine gö” re heran bombasile müdaha. leler yapabilir. Cepheden cep. he gerilerine kadar bütün sa. halarda hareket serbestliği var- dır. Bu avantaj bombardıman usullerinin değiştirilmesinde ve isubetli atışlar yapacak pike bornbardımanlarının tatbikinde ön ayak olmuştur. Pike bombardıman, düz uçuş. Tu bombardıman usulünden mü essirdir. Aradaki farkı kavraya, bilmek için şunu söyliyelim ki, bombardıman irtilaj azaldıkça isabet ihtimali de fazlalaşır. Yer müdafaa vasıtaların oto. imatik mukabelesi (okarşısmda düz uşuş yaparak nişan almak, bomba düşme zamanımı hesap etmek, isabet ihtimalini kom trol etmek ve ondan sonra bom. basini sallamak yani hedef üze. rine bırakmak oldukça güçtür ve hayli zaman ister.. Bütün bu işlerin yapılışından başka rüz- * gür istikametinin de bilinmesi #aferlere im $ gas Yazan: A. AHISKAL zaruridir. Yerde esen rüzgârın istikametini tayin etmek kolay- dır. Bacalardan çıkan dumanla. rm hareket İstikameti, ağaç dal. larının yatış, deniz sathınm buruşması bize bir fikir vere. hilir. Fakat bundan evvel bil memiz lâzım gelen, tayyarei. zin uçtuğu irtifadaki rüzgâr is- tikametidir, İşte bunu kestir. mek ve hesaplamak bombardı- mancıları oyalar. Eğer tayyare rüzgâr yatağına girmemiş olur. sa, atılışta bomba tayyareden a, iacağı ilk hızla ve atalerle ileri doğru bir yol üzerinde gider. ken, rüzgârın esiş istikametine de uyarak, yana doğru mahre- kini kaydırır. Bu hal isabet noktasından 28. rarımıza olur, Şöyle bir topar. larsak görürüz ki, normal u. çuşta yapılan bombardunaniar» da, uygun irtifa seçmek, rüzgâr yalajğında uçmak, nişan ve he. Sapların ikmali bakımından 23. mana ihtiyaç hissetmek ve bun. ların dışında isabetli bir afiş ya- pamamak pike bombardıman vu. sulünün tercih edilmesini icap ettirmiştir. ike bombardımanda ise, “uçuş irtifa ne olursa ol. Sun isabet ihtimali yüzdesi f7. ladır, Çünkü teyyare dikine he- del üzerine saplanır gibi inecek ve muayyen bir irtifaa gelince bombasını bırakarak kaçacak. tır. Evvelemirde bombardıman dedir. Rüzgâr istikametinin sa- dece yerde olanını bir kaç ba. sit işareti gözetlemekle bulrcuk ımkânı vardır. Bombalazı pilot istediği zamanda salabileceği 1. çin ikinel bir şahsın bombardı- mancının emri ve tesiri altında değildir. Nişan alma çok kolay. dır. Tayyareyi hedef üzerine dikmek hemen hemen kâfidir. Bu fayec*lar arasında en kıy. metli olanı havaya karşı müda- faa bataryalarırın ateşinden ka- çınmış olmaktır. Üç bin veya dört bin metre irtifada düz u- çan bir tayyareye karşı atışa hazırlanmış bir bataryanın, bir- denbire pike ile dikilecek tay. yare Üzerine ateşini çevirmesi güçtür. Normal zamanda altı yüz kilometre sürat yapan tay- yare, dalışı #rrasında sekiz yüz, dokuz yüz kilometre hız alır, bulunduğu irtifadan bombasını salacağı irtifaa bir kaç saniye zarfında iner ve bu hızla tayya- renin düzelip uzaklaşması çok seri olur. Önceden pike bombar dımanı yapacak © tavyarelere karşı yer müdafaasmı hazırla. mış olmak lâzımdır. Bu takdir. de Müdafaa vasıtaları İkiye bö- lünmüş olur ve dolayıslle yük- sek irtifalardan vazife yaban fi- Iclarla pikede bombardıman ye" pan grupların emniyeti arlar. Netice olarak diyebiliriz ki, bambardımandaki isabet sıhha. $i, kolaylığı, yer müdafaalarma karşı emniyeti ve baskın şeklin. deki müessir atışı, pike bombar- drmancılığının kısa zamanda in. kişafına ve diğer bombardıman metodlarına üstün tutulmasma âmil olmuştur. Yeni dünyada filizlenen bu usul eski dünyaya geçerek yayılmış ve gördüğü iş. lerle tutunarak terakki etmiye başlamıştır. a dre talimatnamenin diğer mühim bir noklusi da 85 inc maddesinde ifade edil. miştir: (lmtihana giren bütün nam. zetlerin başarılarını tekdir © derken, müsavi ve müşterek bir ölçü temin etmek maksadile vekillik, mümkün olduğu nis. bette verilen soruların kati ce. vaplarını veya bunun esas hat. larım not baremi ile birlikte, İmtihan komisyonlarına gönde- rir, Komisyonlar, imtihan kâğıt. larına, bu esaslara göre not tak. dir ederler, Bundan başka, veri. len cevaplarda namzedin edin- diği esas malümatla beraher, kavrayış kahiliyeti, olgunluk ilmi zihniyet ve fikri istiklâl derecesi de gözönünde tutulma. hdr.) İsabetli imtihan sualleri ter. tbinin çok güç bir iş olduğunu alâkadarlar geyet iyi bilirler. Bu seneki olgunluk suallermin, pedagojik esaslara uygunluğu bakımından kıymetleri hakkın. da henüz bir şey söyliyecek ve- ziyetie değiliz. Diğer cihetten, imtihan kâğıtlarını tetkik cden muallimlerin, yukarda kaydet. tiğlmiz maddenin ruhuna ne de. receye kadar uygun olarak net takdir ettiklerini de bilmiyoruz. | Şimdiki halde bildiğimiz şey, vekâletin, sua'lerin not barem. lerini gönderdiği halde bunlarm kati cevaplarını veya esas hat- larını yollamamış olmasıdır. Fikrimce, bu, yeni imtihan talmatnamesinin en ehemmi. yetli noktalarından birini ih. mai etmektir. Olgunluk imtihanlarının ya- zı: olması, memleketin muhte ME şehirlerindeki lise mezunls tını ayni sualler karşısında bw. lundurması ve sözlü İmtihan, larda ekseriya hâkim bir rol oy- nayan fesadüfü ortadan kaldır. ması dolay:sile çok isabetlidir. Fakat verilen notların nam.! setlerin hakiki kıymetlerine te. kabül edebilmesi için, covapla- rın da, ayni takdir malik olan muallimler tarafın dan tetkik edilmesi icap etmek. tedir. Aksi takdirde, yani tetkik işinde muallimlerin biri. birlerinden çok başka olan şeh #i takdirleri hâkim olacak olur. $a, İstenen netice elde edilemi. yecektir, İdea! şekil, memleketin muh- #el'f şehirlerinde olgunluk imti- hanına giren namzetlerin imti. han kâğıtlarını bir veya bir kaç merkezde toplıyarak burada ve. kâlet tarafından tayin ve mu. ayyen direktiflere göre hareket eden en kabiliyetli lise mua'lim eri, üniversite profesör ve do. çenileri ve maarif mü işle rinden mürekkep heyetler tara» fından tetkik ettirmektir. Bu ideal şekil tahakkuk edin: ciye kadar, hiç olmazsa, teli rastnamede tasrih edildiği veç. Mila, imtihan komisyonlarına, imtihan kâğıtlarının tetkikinde | ve rot takdirinde müştereken | riayet etmiye mecbur oldukleri direktifler gönderilmesi İizm. dir. ikrimce, bu İmtihan (şi- nin mümkün olduğu ka. dar rasyonel bir şekilde tanzı. mi için Vekâlette bir Daimi im. tihan hürosu'nun teşekkülü za- rurdir. Bu büronun vazıfe: muailimlerinin ve tişlerin, vekâletten | gönderilen imtihan susileri hakkımdaki mü taldal ve nokta ar ni teplameki onlardan imtiher sualleri nümüneleri istemek; muayyen zamanlarda, en kabi. Hyetli ve tecrübeli tise muallim. lerini, üniversite profesör ve doçentlerini, müfettişleri toplı- yarak bü sualleri tetkik ve ten. kit haddesinden geçirtmek ve onlara muhtelif dersler için çok miktarda tip sualler tertip ettir. mek; bu suallere verilecek ce. vapların tetkikinde nazarı dik- kate alınması icap eden esasla. Ü Gi a # Yazan: Sevim SERTEL Yavrularını Unutan Ana İle Baba Ppg'ierenin sık sık tayyare hücumlarına uğradığı şu günlerde orada kâk gayet acıklı, kâh gayet enteresan ve bazan da gayet komik va) ır olmaktadır. Bunlardan bir tanesini size şöyle canlandıracağım; İngilterenin gayet küçük bir kasabası; saat gece sekiz suların- | dadır, Etrafta fazla bir sükünet hüküm sürmektedir. Winston s0. ki ın ortalarına isabet eden kiki kutlı bir evde O'hara isminde genç bir amele ile karisi oturmaktadırlar. Şu esnada O'hara kütüphane. oturmuş, sinde büyük ciltli bir kariştırmaktadır. a yemek pişirmek iç aylık çocukları üst kattaki Yü odasında beşi. ğinde uyumaktadır. Düt. Düt,, Dan.. Dan.. Zır!” Bu ansızın verilen alârm işare- sidir Etrafta bir koşuşma, bir gü. rültü kopar. Elektrikler söndü. rülür. Şimdi bütün halk zifiri ka. ranlıkta, mahallenin sığınağına doğru koşmaktadır. Can soluğu ile kendisini sığı. nağa atan O'hara'nın karısı he. men gözleriyle kocasını ve çocu- ğunu arar. Kocası tam o esmada içeri girer, o da karısın: aramak- tadır. Göz göze gelirler. Kadın bir çığlık atar: > Aman O'hura, çocuk nere. de? Yalnız mı geldii — Kurum Scarlet neler söylü. yorsun, çocuk seninle değil miy- di? — Ne münasebet. Ben mutfak. la yemek pişiriyordum, O yukar- da seninle beraberdi. Sen getirir. sin diye ben doğru buraya koş- tum. — Ben yukarda değildim ki kütüphanedeydim ove çocuğu mutfakta senin yanında sanıyor. dum. Vaziyeti anlıyan karı koca şimdi çılgın gibidirler. O'hara & ve gitmek üzere kapıya doğru pe tem bu esnada siğinağın civarına bir bomba düşer, Dışarı çıkmak imkânsızdır. Giden di diri yanmıya mahkümdur. Bu genç karı kocanın matemis ne sığınaktakiler de iştirak e& mektedir. Şimdi herkes duvar. daki herltanın etrafına toplan mış, otomatik olarak bomba dü. şen ve yangın olan yerieri ren bü hususi tertibat üzerinde! kâdisenin cereyanı seyrediyor. Jar. — Ayr. N Bütün sığınak halkının bira, ğızdan kopardığı bu çığlık se, bepsiz değildir. O'bara'larım ma allesine de bomba isabet etmiş. tir ve onların evi de yananları! dahildir, Artık sığınak h umumi bir matem vardır. Ço ğun anasiyle babası hüngür hi gür ağlamsktadır. j Tekrar Dir.. Dir. Düt, Düt. Tehlikenin kalmadığını bile ren bu işaretler üzerine halk s0. kağa fırlar ve bir matem . halinde yıkılan evlere doğru gis derler... O'hara'nın evinin ©! 2 önünde dururlar, Kimseden çıkmamaktadır. Yavaş yavaş kazın arasında yavrunun cesed ni aramıya başlarlar. Herkes b biçarenin vücudünü olsun bula. bilmek için bocalamaktadir. Palepat,. Patopat.. 9 Bu arkadan gelen acaip bir m sesidir. Herkes o tarafa dö. ner.. Bu gelen, şimdiye kadar hel kesin unuttuğu O'hara'larm dört yaşındaki köpeği Bones'lir. Yas vaş ve vakur adımlarla onlara doğru gelen köpek ağzında bir şeyler taşımaktadır. Bonas'in hibinin önünde yere bırı yi. mali, O'hara'nın Nİ yavrusu dur. Şimdi Vinston malfallesi halk yikilmiş evlerinin üzerinde O'9a ra'ların kurtulan çocuğu için büş yapmaktadırlar. Bones'i © muzdan omuza taşımakta, oi — yıp, sevmektedirler. LOKMAN HEKİMİN ÖĞÜTLERİ Akraba Aras Soya çeken hastalıkları bura da okurken bunlardan hir çoğu. bu un sebepleri arasında akrahu arasında evlenmenin sik sık tek. rarlandığına elbette dikkat et mişsinizdir... Bu zamanda hekim lerin hepsi bu işte fikirlerini birleştirmişlerdir. Bir soyun bo- zulmasına en büyük sebeplerden biri akraba arasında evlenmek. tir, Völul, bu fikir hayat ilminin insandan başka sahalarında göz rülen neticelerin aksine gibi zannedilir, Meselâ at nesli, Jah etmek istiyenler, her türlü hayvan yetiştirenler İyi bir ne. tice alahilmek için hayvanları, hattâ kardeşleri çiftle, iyi döl alırlar. 1. insan harası kurarak oydan erkeklerle ka. düşünen hekimler de çıkmıstı.. Halbuki bu işte insanları hay vanlarla kıyas etmek yanlış hir yoldur. Bir kere hayvan yetişti. venlerin ayni soydan hayvanları çiftleştirdikleri vakit hâsıl olan fena neticeleri kimse bilmez Veraset kuvveti hem iyi hnsen hi geçirir. Ayni soydan hayvanla. rın dölleri arasında fena hassa k olanları hayvan yetiştirenler haber vermezler, yalnız iyi has- Tı ve not baremlerini mek; bir kelime ile, notlarımı. enfüsi İmtih 3i ifadeleri olmaktan kurtara rak, namzetlerin hakiki bilgile. | rile beraber fikri istiklâllerini | ve olgunluk derecelerini ifade | eden işaretler haline getirmenin İ çarelerini araştırmaktır. Pedagoji esaslarına uygun'u. ğuna kani bulunduğum İmtihan talimatnamesinin, ruhuna uy- gun bir surette tatbik edilebil- mesi için, Maarif Vekâletinden bunu rice etmekteyim. İ salim olanları bu rin vya | ında Evlenme salılarını bildirirler. Fena hassa, lı olanları satarlar, keserler, lari hiç kimse bilmez, İnsanlarda da böyle oi iy mı soydan ana İle babanin | cukları arasında, tabii sağl bakımından, pek iyileri de | kar, pek fenaları da... Fakat İn sanlar hastalıklı doğunca satıl max, kesilemez. Aile arasında, cemiyet içinde aliller çoğalı Daha mühim tarafı, insanlı In hayvanlar arasında sin cümlesi farkıdır. İnsanın hayadı bir çok eihetlerden ha; hayatı gibi işler. Fakat sini cümlesi bakımından, izaha rum olmıyacak kadar, ük fark vardır. Ayni soydan hay vanların dölünde bir sinir zukluğu olunca bunun pek varılmaz, halbuki neslinde pek mühim, pek açıkl olur: Meselâ dilsizlik, aptal İnsan soy hastalık en acıklıları sinirler cümlesi zerinde çıkan hastalıklardır. Daha sonra, insan neslini b mya en büyük sebeplerden, kol iptilâsı, frengi hasi hayvanlarda yoktur, Bir insi da bunlardan biri bulu a neslinden gelen çocukların h hirinde onların birer küçük te e iri bulunabilir, ayrı ayrı kal, dıkları kadar o küçük tesir! ehemmiyeti olmaz. Fakat ayni nesilden iki kişi biribiriyle ev. lenince onların çocuklarında olan tesir büyür, döri büyük bir soy soyları arasında hastalıktan, İnsan türlü olsaydı 6 a rabayı biribiriyle evlendirer insan cinsini de —vilewt ? bakımından— ıslah etmek ir kn olurda. Buna imkân olamadıfından. hiç olmazsa soy hastalıklar büvütmemek ve devam eti mek için akraba arasında ey! mekten çekinmek lâzımdır. raha arasında evlenmenin «oy hastalıkları bakımından en te likelisi de, şüphesiz kardeş ç cuklarını birleştirmektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: