DA Şa mmm ii e GR İm İİ EİN Ah A ÖĞRETMEN Yazan: O Henry —Çeviren: Cevat Şalir Ge: bir kadındı. O, dişarlık yere bir ay evvel hoca ta. Yin edilmişti. Köyümsü bir yerdi. ni muhtarı Mister George, ay. zamanda da aranın bakkalı idi, Şehirden gelirken ötomobilini iç- ile doldurur, getirirdi. Köyde, ün ve gecenin her saatinde de oşlara rast gelinirdi. Kadm, A almak için, köy kıyısından Elip, yamaca doğru yürümüştü. tarlanın ortasında boylu bo. Yunca serili bir rhoş mudur, , yahut Giri midir, diye hayli merak etti, Mis Edith, “aman bana ne!, diye adı. ye ağın © yamacı hakikaten görü. k karlar güzeldi. Onun için Mektep çocuklarını kır gezintisine #kârmak lâzım gelince: bütün y Murcakları peşine takıp, yamaç Yolumu tutmuştu. Orada birkaş €vvel yere serili olarak gör. ğü adamı yine gördü. Fakat bu ue adam, sapasağlam, Iki ayağı zerinde yürüyordu. dez Edith, çocuklarile beraber Ü çiçekleri topladı. Bir aralık iamâca Misis Thurston da g Misis Edith ona: Bu köyde çak sarhoş var!,, İRİ Öteki de ir p, deri ne çekti oL hiç ayık dönmez. Ama, ne de “ erkektir. İçerler mi, içerler. yel belâ; içki değil şu şırfıntı vrah'tır, Bütün erkekleri baştan Pettiyor.. Evi yanı başımızdadır. #hcereyi aralayıp seyrediyorum. Km evi, rr koyum gibi işlik Yor, dedi, EM Bir kaç gündenberi Mis Edith, görihaneye girerken masanın ü- İneide İlden, yabani bakla, ge- ik çiçeklerinden yapılmış bir eti masanın üzerinde görürdü. şaşılacak * bir şey yoktu. RE Bu demeti kim getirdi?,, di- big orduğu zaman, çocukların hiç- tin, "ben getirdim., diye itiraf et- miğgd. Bir gün bütün sınıfı bir iy ipmedir tuttu. Bayağı okul di- ni İSİ, altüst oldu. Adamın biri. lap icereden bakmış olduğu an- ie Mis Edith, zeptu raptı ber- *deni, cürmümeşhut Üzerine ya, almak için yelken, kürek di- Bi fırladı. Tam köşede on, on iğ, Ein evvel dağda rast gelmiş 4 genç erkekle yüz yüze gel. Herif, ulanarak önüne bakı. giydim hiç te çirkin değildi. Ben- Ayunral, gözü çakırdı. Mis E. day,» öfkesi hemen diniverdi. A- kaş paylamasna paylamadı, fa. tiğe iltifat tn etmedi. Burnunu rar, kereke sınıfa döndü. Masa. vi Üzerindeki çiçek demetinin laa en geldiğini ve mânasını an. Küp Eüldü. Onun güldüğünü gö- iy > Şocuklar da yallah makara- salverdiler, Umumi ve mesut Sülüş gürültüsü koptu. Miş günü ırmaktan kova ile dye kem, kova çocuğun elinden Kina Mis Edith, kovayı kapınca; bi, ,< Yolunu tuttu. Fakat yolunu kele kesti, Yine o gençer- doldu, kızın elinden kovayı alıp, Urdu. Mektebe getirdi. Yüzü YE, yine güldü. Hattâ Svg zardı. Bütün çocuklar da tülay kuslar gibi, eiyil cıvıl te , ET Ve herkes mesut oldu. İş- m sonradır ki, her gün, akay Kapısında esrarengiz dir a ir fh. MN Peyda ru, getirdiği bi dada Şok geçmeden Mis E- kon, Enç erkekle tanıştı. Hattâ Yar, eu. Mis Edith, çocukları kır. Kaş #türürken, o da beraber ge. Bazan da çocukları götürme. irlerdi. Ve o zaman yalnız o. İarak hava alırlardı. bitmek üzereyken Mis ka yere tayin ettiler. Gitmesine birkaç gün kalmıştı Akşamdı. Issız dershaneye otur. muş, düşünceye dalmıştı. Kendisi- ne yol görünmüştü. Halbuki kö. ye gönül bağlamıştı. Zihni, böyle acı, tatlı düşünceler arasında gi. dip gelirken, kapı çalındı. Kızın yüreği hopladı. Giriniz!, diye seslendi, mi Diek'i bekli. ın tâ kendisi idi. Sırtındaki el- bisede çeşit çeşit, göz alıcı renk. ler vardı. Fakat kadın sıkılıyor, utanıyor, ezilip, büzülüyordu. Mis Edith, babası bilinmiyen talebesinin kim olduğunu No. rah'ın yüzüne bakınca tanıdı. K, larını çattı, Böyle bir kadınla ya» kınlıktan iğrendiği için elini, ete- ğini topladı. Kadın farkına vardı, Ve dershanenin en uzaktaki bir sırasının üzerine ilişti. Kadının sesi kısıktı: “— Bugünlerde köyden ayrıla. cağınızı duydum. Dayanamadım. Oğlum Sama, öğretmiş olduğu şeyler için “— Sam vermen yurauğu” yiktir., *.— Teşekkür ederim Mis. Çok #eçekkür ederim. Bunu söylerken gözleri parlıyor ve allıkların altında bile, yüzünün kızardığı farkediliyordu, Sevincin. den ne yaptığını bilmiyerek, otur. duğu siradan kalkıp Mis Edith'e yanaştı: “— Bilseniz ne iyi bir çocuktur. Anasıyım. Fakat az ananın bu kadar iyi evlâdı olur. Vâklâ ben fena bir şeyim amma şunu demek istiyorum. Yavrum sizin tarafınız- dan öğretilmekle dünyanm en iyi bir oğlandır. muameleye yürekli, en merhamtli bir öğret. | menine nail U.,, Mis Edith'in gözleri hayretle a. çıldı, Fakat cevap vermedi. “.— Bilirim benim gibi bir kadı. nın teşekkürleri size lâyık değil dir. Bunu hiç anlamaz olur mu. yum? Kendim için değil oğlan için teşekkür ederim. Benim bura. ya gündüz gelmekliğim bile doğru değil, Fakat çocuğun dünyada ben. den başka imseciği yok. Ben o tatlı yavruya lâyık ana mıyım ya? Onu şehir mektebine gönderecek- tim. Fakat hem küçüktü. Hem bu. rada da mektep açtılar. Dünya gö züyle biraz daha fazla görmek için onu burada alıkoydum. Bilseniz #i. zi ne kadar seviyor. Hep gelir gelir sizi arar. Ne tatlı şeyler söyler. Ah ben beceremiyorum. Yavrum ge- Hp kendi yalvaraydı ona “hayır, diyemezdiniz. Size gönül bağlama. sın da kime bağlasın? Çocuğun bu. gün değilse yarın beni büsbütün u. nutması lâzım. Ben size diz Üstün. de yalvarırım. Pamuk yavrumu a. ınız. Beraber götürünüz, benden uzaklaştırınız. Kadın Mis Edith'in önünde diz cükmüştü, Mis Edith'in ellerini el. lerine almıştı. Gözleri yaşla dol. muştu, Tiril tiril titriyordu. “— Biraz möcevheratım var, E. vimi de dün sattım. Çünkü evlâdı. mu alacağınız yüreğime doğdu. Ba. ne yardım ediniz ki aklından büs. bütün silineyim. Onunla ne diler seniz onu Yapınız. Zaten siz iyilik. ten başka ne yapabilirsiniz? Çocu. ğumu alacaksınız değil mi? Onu kendiniz gibi masum, kendiniz gi. bi melek, temiz, yapacaksınız. Ha- yır! Hayır! — Siz hayır diyemez. $iniz. Varım yoğum $izin olsun. Kurbanınız olayım. Büyüdüğü za. man ona babasının ismini söyliye. ceksiniz, değil mi? Kimseye söyle- medim. Dick'tir. Elinizi neye çeki. yorsunuz. Konuşun! Söyleyin! Yav. Bir Universiteli kabir başında nutuk söylüyor. Hâmit İhtifali Türk Münevverleri Mezar Başında Şairin Hatırasını Tebcil Ettiler Büyük şair Abdülhak Hâmidin ü. günel ölüm yıldönümü münasebeti. ledün Asri mezarlıktaki merkadinde bir ihtifal tertip edildi. İhtifalde An. karadan sırf bu münasebetle gelen Maarif Vekili Hasan Âli Yücel, Vali ve Belediye Reisi Lütfi Kırdar, Par, ti Müfettişi Fikret Sılay, Üniversite Rektörü, Emniyet Müdürü, Profesör. ler, Doçentler, Edebiyat müuallimle. ri, Fakülteler talebelerile lise telebe. leri hazır bulundular, Hâmide, Maarif Vekâletinin him. metile güzel bir kabir yaptırılmıştı. Kabrin baş tarafında bir âbide gibi yükselen münhani şeklinde bir mer. mer duvar üzerine heykeliraş Sabi. hanın yaptığı Hâmidin bir tunç başı bulmuyor ve yine bu duvar üzerin. de Hâmidin doğum ve ölüm yılları 0. lan 1852 - 1937 tarihleri ile, büyük eseri olan Makber'den şu beyit ya. “Şu taş cebinime benzer ki ayni makberdir, Dışı sükün ile zâhir, derünu mah. serdir. Maarif Vekilinin Hıtabesi sullifakanat 35 ge Maarit Vekilinin Yücel, yaşlı gözlerile söylediği hita- besine şöyle başladı: * — Bütün hayatı, devam eden b gençlik ve ölümsüz bir bahar olan Dâhi Şair, ihtiyar dost ve büyük in- san Abdülhak Hâmidi, aramızdan ay. rılmasının üçüncü yılında ve ebedi karargahında hep beraber ziyarete geldik. Ağaran başını telmih ederek, kendini “Karlar altında nevbaharım ben” diye tasvir ederken; bilmiyo. rum, düşünmüş mü idi ki, bir gün bu yumuşak beyazlıklar, mermerleşse. ler bile, onun fâni varlığınm arka. sında daima taze, her zaman İçin solmaktan ve bozulmaktan münez- zeh, zinde bir hatıra kalacaktır.” “— Batıni hayatı kadar dışına ve suretine itinalı olan Abdülhak Hâmi- de, mermerden de olsa, ölümünden sonra bir libas lâzımdır. Türk halkı gibi Cümhuriyet Hükümeti de, şah. sını ve sanatını her zaman derin hür. met ve dikkatle tebeil ettiği büyük şairi, bu dış ihtimamında inkıtaa uğ- ratmadı. Bu beyaz medfen, Abdül hak Hâmide son mesken veya zerre. lerinin yayıldığı toprağın üstüne se- rilmiş bir kefendir. Bu ebedi karar- gâh, ona küçük bir mezar, fakat bi. zim için büyük ve aziz bir ziyaret. gâh olacaktır. Çünkü o, Türk edebi. yatının tarihi akışı içinde muazzâm bir çağlayan ve sonra genişliyerek süzülüp akan bir ummandır. Bu um. manın dalgnlarında mermerleşmiş köpüklerin sükünuna dalan bakışla. rrmız, bu iki mısrada onun seksen yıllık ömrünün bütün tercemei hali. ni okuyacaktır: “Şu taş cebinime benzer ki ayni Belediye Reisi Lütfi Kırdar, Şebir Meclisi namına Refik Ahmet Seven. gil, Üniversite namına Doçent Ali Ni, hat ve Edebiyat Fakültesi talebesin. den bir genç sirasile hitabeler irad İettiler. Ve bu arada Hâmide, güzel bir kabir yaptırdığından dolayı Mas. rif Vekiline teşekkür ettiler. Saat 15.20 da ihtifal merasimi bit. t ve herkes dağılırken Hâmidin son refikasr Kontes Lüsyen geldi ve ih. tifali tertip edenlere teşekkür etti, Dil İmtihanını Kazanan İstanbul Memurları Ankara, 13 (Tan Muhabirinden)— İstanbuldd dil imtihanına girip de muvaffak olan memurlar şunlardır: İngilizcede muvaffak olanlar: Me. ike Mehmet Sati, Ferruh Erge, Salâhaddin Boylu, Cenap Derviş, Derviş Manizade, Celâl Kent, Lütfi Bayar, Mediha Boruan, İsmet Alta. ner, Vahit Turhal. . Almancadan muvaffak — olanlar; Vedat Ergene, Reşat Nalbant oğlu, Elekrik ri Ülküner, Baki Belimer, Lütfi Ba. yar, İsmet Sumay, Şükrü N Nazım Terzioğlu, Rauf Usman, Y isuf Akman, Bülent Bektaş, Niyazi Güvener, Ali Eminbay, Fahri Beki. roğlu, . İtalyancadan muvaffak olanlar: Akif Ergünay, Halit Ünal, Muvaf. fak Siral, Ekrem Erkmen, Hadi Bil gör, Nüzhet Balkut, Adil Arkan, Avni Aton, Mübarek Gürol, Reşat Ersü, Bedia Miran, İhsan Yakıt, Şa. di Abaç, Lâmia Miran, Kemsi Akdur. * Fransızcadan kazananlar şunlar. dir: Tayyibe Işık, Talha Balki, Turgut Madenci, Nâmık Kemal Gençyol, Ne. cati Aktaş, Ahmet Hikmet Hikmel, Kemal Atlan, Reşat Oyer, Eşref San- der, Alp Erk, Necmi Atakan, Şeref Verid, ii Özdoğan, Leylâ Demi. ren, İzzet Öğüz, İbrahim Borak, Ke. mal Akdur, Hayri Keresteci, Muh- tar Yikit, HlM Pamir, Orhan Men. gü, Firuzan Karesaki oğlu, Bedri Karasaki oğlu, Vedat Günyol, Tah. sin Sindiren, Necdet Cebeli, Fahret- tin Ulaş, Veyseli Midil, Aziz Balkan. k, Ali Kenan Güney, Reşat Aksan, Güzin Bilen Sedat Gülyol, Müze, avuşoğlu, Mithat Gülener, Fa. zıl Külçer, Fikri Anday, Nail Mot kil, Turgut Özkurt, Nezahat Dağ, Mehmet Ali Güney, Atıf Yar, Firu. zan Çetin, Remzi Tüney, Muhittin Hergüner, Saffet Süvari, Süreyya U- lu, Melih Koçer, Sedat Arar, All Nizami Ataçma, Mahmut Beliğ, Veh. bi Belde, Ahmet Göre, Ekrem Ça. : makberdir, | par, Kâmiran Görgün, Münir Şahin- Dışı sükün ile zâhir, derünu mah- | baş, Fikret Süzer, Âdil İşbay. Vakur gerdi, Müteakıp Nutuklar Vekilin nutkundan sonra Vali ve ” |Sağmen, İlhan Kotango, Bülent Bek. taş, Muallâ Berkmen, Fahri Bekiroğ. lu, Fikret Narker, Cenap Derviş. rumu alacaksmız, onu benden racaksınız, değil mi? Yüzüni benden çeviriyorsunuz. Biliyorum! Biliyorum! Benim gibi kirli bir ka- dın bakışınıza lâyık değildir. Ey ilâhım kalkıyor. Gidiyorum.,, Mis Edibt beti benzi kül olmuş irkiliyordu. Öteki hıçkıra hıçkıra, yerde sürüklene sürüklene geliyor eteklerine kapanıyordu. * — Belki düşünecek, sonra ce. vap vereceksiniz. Ben şurada kapı dışarısında bir köpek gibi bekle. rim. Fakat Allah için bana hayır demeyin. Görüyorum. Masum zünüzden evet diyeceğinizi anlıyo- rum. Rüyalarımda eürdüğüm te. miz, serin yüzler gibi bir yüzünüz var, Oğlumu benden kurtaracak. sınız değil mi,, diye yalvarıyordu. Mis Edith: «.- Evet çocuğu beraberimde a. lacağım, Karar verdim, yarın hiç | mi hiç kimseyi görmeden şafakla- yın buradan ayrılacağım.,, dedi, İki kadın kapıya doğru yürüdü. ler. Norah yine Mis Edith'in ayak. larına düşesi geldi. Fakat Mis E. dith kollarını açmıştı. Ve allık rimelli kadını bağrına bastı. Boğa- nna gelen hıçkırığı güçbelâ zap. tedebildi ve: “.- Allaharsmarladık. Çocuğu getirin emi?., Dedi. | Bundan sonra saha: SPOR: G. Macar Takımı Bugü Yunku maçtan Macaristan liginin ikincisi K den sonra gelmiş ve istasyona İ: rahatle Taksim Stadında bi yapmış ve 6 — 1 gibi büyük bi Maç, Taksim stadında 3 — 4 bir seyirci önünde yapıldı. Oyun saat! geldiği zaman takımlar: hakem Ah. met Âdemin idaresinde şu şekilde di zildiler: 4 Macarlar: Gergo - Ratkoy, Ona. din - Lugoşi, Zalsi, Odry . Kaloçay, Deri, Alaykar, Molnar, Kinçeş. Galatasaray: Osman . Faruk, Ad nan - Musa, Enver, Bedii - Salâhad. din, Sâlim, Gündüz, Boduri, fim. Oyuna evvelâ Galatasarayın mile başlandı. Bir iki skından sonra Macarların çok yorgun olduğunu an- yan Galatasaraylılar o kücumlarını sıklaştırdılar. Birinci gol Sekizinci dakikada sağdan yapılan bir Galatasaray hücumunda Salâhat. #inin şütünü çelen Macar kaleci topu Sarafime biraktı. O da bir şütle ilk İ Galatasaray golünü yapti. Bu golden sonra harekete geçen Macarlar oyu. nu süratlendirdiler. Macarların golü 21 inci dakikada Galatasaray ka. lesine inen Macar hücumlarından bi. rinde seğ açığın güzelce ortaladığı topu santrfor bir kafa vuruşile göle çevirdi ve takımı berabere yaptı. Fakat bu gol Macarları bir türlü düzeltemedi. Ve yine Galatasaray oyunda hâkimdi. Galatasarayın ikinci golü 30 üncü dakikâda yeniden fazlala. şan Galatasaray hücumlarından b ribde Gündüz şahsi bir gayretle to- pu sürerek Sarafime verdi, o da bir şütle Macar kalesine ikinci Galata. saray golünü attı. Galip vaziyete giren Galatasaraylılar galibiyeti ka. çırmamak için devrenin sonuna kadar canlı bir oyun gösterdiler. Ve birinci devre 2. İ Galatasaray lehine bitti, İkinci devre İkinci devrede oyuna Macarlar başladılar. Birbirini takip eden Ma- çar hücumları semere vermedi. Bir Macar hücumunda çok sıkı bir şütü Osman güçlükle kurtarabildi. Bu tazyik Galatasaray: tedafüi bir oyun oynamak mecburiyetinde bıraktı. Fakat bu çok uzun sürmedi, Salim. le Salâhattin yer değiştiler. Salâhat. tin içe, Salim açığa almdı. Bu deği. şiklik derhal tesirini gösterdi. 24 üncü dakikada bir Galatasaray hücumunda Gündüz üçüncü Galata. saray golünü kaydetti. ğ İki dakika sonra Macar müdafaa. sının kasdi bir hareketi penaltı ile cezalandırıldı. Boduri bunu göle çe- virerek dördüncü golü de kaydetti. yürüyemiyecek vaziyete gelen Macarlar karşısında o- yun tamamile Galatasarayın hâki. miyeti altına girdi. 31 inci dakikada Gündüzden bir kafa pası alan Salâhaddin sıkı bir şütle beşinci ve bunu mütcakıp Sax rafim altıncı golleri de yaptılar ve maç ta bu suretle 6 - 1 Galatasarü- yın galibiyeti ile neticelendi Bugünkü maç Üç günlük üçüncü mevki tren yol. culuğundan sonra Galatasarayla kar- Şılaşan ve sarı kırmızılıların güzel o. Yunu önünde 6 - 1 mağlüp olan Ma- carlar bugün Fener stadında, Fener. bahçe ile oynayacaklardır. Maçın futhal aianlığınca Kadıkövünde ya- Sara. cu Saraya Macar | Takımını Yendi Fener Stadyomunda Fenerbahçe Takımı İle Karşılaşacak neyecantı Dir an. işpeşt takımı İstanbula dün öğle- indikten sonra iki saatlik bir isti- rinci maçını Galtasaraya karşı r farkla mağlüp olmuştur. / Macar takımının en iyi oyuncularından ikisi HAF ve FOR pılmasına karar verilmesi geek Tak, sim stadının duvarlarının yıkılması dolayısile, inzibatın temin edileme, mek tehlikesi, gerekse masrafı kar, şılanmadığı takdirde Fenerbâhçelile, rin stad hissesi almaktan vazgaçme- Jerini vaadetmiş olmalarından ileri gelmiştir. Fenerliler, takımlarına Niyazi ve Tarıkı almak suretile sahaya yeni bir kadro ile çıkacaklardır. Tan Kupası Maçları Mektepliler arasındaki TAN kupa- $ı maçlarına dün Şeref stadında de. vam edilmiştir. Dünkü maçların en mühimmi kir. mızı küme şampiyonunu tayin ede- cek olan Haydarpaşa » Boğaziçi ma- çı idi, İki bin seyirciden fozla bir kalabalık tarafından seyredilen bu maçlarda günün ilk karşılaşmasını Galatasaray ile İstiklâl yaptılar. O. İ yun Galatasarayın hâkimiyeti altın. da oynandıktan sonra 3 — 1 Gala. tasarayın galibiyetile bitti. İkinci karşılaşmayı Vefa - Sanar mektebi takımları yaptılar. Vefalılsr birinci devrede yaptıkları bir golle maçtan galip çıktılar. Son maçı hakem Şazi Tezcanm 1. daresinde Boğaziçi « Haydarpaşa ll. #seleri yaptı. İki takım da sahaya şu kadrolarla çıkmışlardı: Boğaziçi: Halil, Rahmi, İsmet, E nis, Osman, Necdet, Sabri, Blustafa, Tesit, Niyazi, Nusret. Haydarpaşa: Sabri, Sadettin, Ya. kup, Tarık, Orhan, Kemal, Suat, İb. rahim, Hayri, Ferdat, Halit, Oyun çok süratli başladı. İki taraf ta bütün enerjilerini sarfederek ne. tice almak için uğraşıyorlardı. Fakat Iki tarafın bu gayreti boşa çıktı ve birinci devre sıfır sıfıra bitti, İkinci devreye iki takım da hızla başladılar. Bu sürat Boğaziçinin de. ha çok işini kolaylaştırdı. Ve beşin. ci dakikada Tesit takımın birinci #0. lünü yaptı. Bu golün akabinde pe. İnaltıdan bir gol kazanan Haydârpa. İ şallar beraberliğe yükse! Bu beraberlik Boğaziçiyi kamçı d: ve bilhassa Niyazi ile. Mustafa. nın gayreti oy'una hâkim olmıya mu. vaffak oldular, Bu sırada Mustafa ikinci, İsmet ü. çüncü gölleri yapa: takımların 3 - 1 vaziyete getirdiler ve maç biraz sonra bu şekilde Boğaziçi lisesinin galibiyeti ile bitti ve kırmızı küme. nin şampiyonu da belli oldu. KAYIP; Beşiktaş nüfus memurlu- undan aldığım nüfus kâğıdımı ka; bettim. Yenisini alacağımdan eskisi. nin hükmü yoktur. Ahmet oğlu Mustafa Can