Tarihi Tefrika: No. İ9 Yazan: ULUNAY Mağlüp Vezir Artık Partiyi Kaybetmişti Şaver, Adilin teklifini Ümmülfati- ime anlattığı zaman, kadın: — Süleymeana emir ver, derhel Nesnası als kencelerle öldürsün, Bunu meğe gelmez. Zira kurnaz ti kit kazanmak istiyor. Elçte eli vardır. , — Halileyi ne yapayım? i — Evvelce konuştuğumuz gibi ha- Feket edeceksin. Saraya gidip gelin. beye kadar Nesnas ile emin olmadı ğin adamları temas ettirme, Şaver adamlarından en emniyet. Misini çağırdı: a — Nesnaz ile ben gelinciye kadar kimseyi görüştürmiyeceksin, Yanım. dar ayrılmıyacaksın. Emirlerimin hi. Yâfında hareket edersen vay başına gelene! dedi. Ve atına binerek #sra- ya gitti, Azid, Adilin mağlâbiyetini öğren. mişti, Şaver'in zannettiği gibi vezirin affını istemedi. Bilâkis yakalanma. sından dolayı memnuniyet gösterdi. Halife, zevkinden başka bir şey dü. şünmediği için bundan sonra kendini artık iki vezirin, eğlencesini bozan rekabetlerinden kurtulmuş görüyor- du. Şaver'i, muvaffakıyetinden dola- Yı tebrik etti, Daha o söylemeden: — Bu âsi herifi herkese ibret çiz. cak bir tarzda cezalandıracaksın, di. yordu. Şaver, kendisi mağlüp olup hasmı gelebe çalsa halifenin onada ayni geri söyliyeceğini pek güzel biliyor- ri : Siyaset Meydanı N dil Bin Zerik'i meydana geti rebilmek için muhafızlar top- anan kalabalığı güçlükle yararıx yol açabildiler. Mağlüp vezir, artık iktir. i, va. Mutlaka ha. partiyi kaybettiğini anlamıştı. Mey-| 'danda o kadar halk vardı ki, idam sahasını daraltmaması için muha- fızlardan başka iki sıra asker daha gelbedildi. Yerde varulan cesetler yatıyorlardı. Cellât kelleleri çuvala koyuyordu. Kanlı kafalar donuk çam parçalarını andıran gözler ve renksiz dudaklarının arasındaa sızan kanlar. la iğrenç olduğu kadar korkunç bir manzara arzediyordu. Sıcak toprak hemen kanı emmiş, yalnız yerde pıh. tali izler kalmıştı. Cellâdın yardımcıları derhal mak. Yullerin cesetlerini hir kenara sürük- ediler. İki kütük yuvarladılar, üze- rine aym ve bu kava masanın üst ia bir örtü yay. dalar. > “ Adıl Bin Zerik, gellaciye kadar ha. rırlık bitmişti, Vezir işkence masa- gın gördüğü zaman hes şeyin bittiği. anladı, pi Şaver'in konağındanberi yanında bulunan muhafız bölüğü kumandam.. na heyecandan titriyen bir sesle ser. ln: > « — Şever bir şey demedi mi? Zabit cevap vermedi. Selinan A- ilin büründüğü paçavraları yrtar gibi bir hüşunetle çıkardı. Çırçıplak soydu. Kuşağından sallanan kayış. larla kolları ile bereber vücudünü #1. karak bağladı. Adilin alnından 4ofuk ter damla. ları koyu sarı bir renk alan yüzün- den akıyor, seyrek sakalından süzü- len habbecik halinde kemikli göğsü- ns doğru yayılıyordu. Sıtma buhra- yunı andıran bir titreyişle; — Selman! dedi. > Kıskaçlarını hazırlayan, ufak bı çaklarını sıralıyan cellât başını çe. wirdi. Adil tekrar: — Selman! dedi, Sam söyliyece. im var. Yanına sokulan cellâda yavaş sesle mırıldandı: — Beni işkencesiz öldürürsen sana bin dirhem verirler. * Selman, cevap vermedi, Adil tek. Kar etti: — İki bin. Muhafız obölüğünün kumandanı bağırıyordu. — Yallah Selman! Çebuk ol? Cellât, veziri, meşin örtünün Üze- Tine uzattı; kayışlarla masaya bağla. © diklen sonra Adilin çenelerini ayır. Tuti dedi, Bir elle Adil'n dil ni çekerek lemekle. ei nili 2. meydanda en ağır İş.) andıran boğuk bir 535 yükseldi, Halk tepiniyor, bağırtılar vezirin iniltisini örtüyordu. Selman kıskacı yavaş yavaş büktü j ve çekti, Adilin damarları kopan di. li kanlar içinde ağzından sarkmış. (ie yardımcıları, bayılan mahkümun üzerine bir kova Su boşalttılar. Selman cellât yamak. larının, vezirin kanlı ağzına bir a- vüç tuz bastırdı. Adıl, sıska göğsü ile geniş geniş nefesler alıyordu. Hazırladıkları incu kesilmiş kamış- ları birer birer mahkümuün el ve a. yak tırnaklarının aralarına sokuldu. Bu ve üzerine sirke döküldüğü za- man öyle bir çığlık koptu ki, ahali den bir çoğu bilâihtiyar kulaklarını tıkadılar. Ondan sonra bacak kemik. leri biribirine aralık olarak mıhlan- mış Iki odun arasına sokularak kalem lerlerinden kırıldı. Her işkenceden #onra bayılan veziri ayıltıyorlardı. Adilde gözlerden başka yaşayın bir şey kalmamıştı. Selman şimdi a. yaklarından başlıyarak, derisini yüz. miye başlamıştı. Adilin artık sesi çıkmıyordu. Kan kaybederek çabuk ölmemesi lâzımdı. Patlıyan damarları iplerle boğdular, Vezirin gözlerini kapamaması için yamaklardan biri şöz kapaklarını kes ti. Kenarlarında kirpikler sallanan bu deri parçalarını halka doğru fır. lettı, Kan ve kemik yığınından başka bir şey kalmıyan vezisin derisini cek lt yirmi dakikada yüzmüştü. aver bir atlının perçiminden tutup konağına getirdiği ra- kibinin kellesiae baktığı zaman da. yanamadı. Bir gözü patlamış, burun yerinde kanlı bir çukur açılmış, ince sinirlerle donan şişkin dili kan pıhtı- Jarile kırmızı boyanan sakalına ru sarkmış, bu kafanın bir zamanlar Mısırı titreten, kendisin? uykuleri haram eden Adil Bin Zerik'in kellesi olduğuna bin tane şahit Jâzımdı. Kafayı yere biraktılar, Yaklaştı, iğrenir gibi ayağı ile dokunarak: — Ya İbn Zerik! dedi. Sana gale- be çalmasaydım ayni âkıbete ben uğrayacaktım! (Devamı var) ——— Balkan Devletleri (Başı 1 incide) Yunanlstana garanti vermekle Bal. kanlarda sulhü korumak istedikleri. ni isbat etmişlerdir. Binaenaleyh on- lardan bir tehlike gelmez. Diğer ci. hetten Balkanlardan istediği kadar iptidai maddeler temin edebildiği müddetçe harbi Balkanlara teşmil et. mek ve burada yeni bir çephe vücü- de getirmek Almanyanın menfaatle. rine mugayirdir. Sovyetler Birliğinin Pinlanda seferinden sonra yeni sergü zeştlere atılacağı sureti umumiyede zannedilmemektedir. Nihayet Balkan- lar Polonyaya ve Finlandaya benze. mezler, Balkan memleketlerine Fran. sızlar ve İngilizler yardım edebilir. ler. Bu mülâhaza Türk efkârı umu. e gi göre, her şeyden ziyade Pal ki ğı e karşı korumağa kâ. Balkan meselesi karşısında İtalya ve Sovyetler Kopenhagta çıkan Politiken gaza. tesinin Roma muhabiri yazıyor: Bugünkü şartlar içinde İtalyanm Sovyetlerle bağlanmakta hiçbir men- faati yoktur. İtalyanın Balkanlardaki menafii mevzuubahistir. Rus, AL man » İtalyan garantisi yerine İtalya daha ziyade Almanyanın, Rusyanın ve İtalyanın ayrı ayrı garati vermesi. ni tercih etmektedir. Pek kati olma. makla beraber eğer bu proje tahek- kuk ederse, Berlin ve Roma Balkan. ların garp kısmını ve Berlin ile Mos. kova da şark kısmını garanti edecek- lerdir. İtalyanın battı hareketini değiştir. mesi için Almanyanın da hiç değilse Balkanların şark kısmı hususunda. kl siyasetini değiştirmesi lâzımdır. Esasen Rusyanın Romanyaya gs- kıskaç ilo sıkıştırdı. İn- |ranti vermek istiyeceğinden şüphe e- srasmda feryadı İdilmektedir. Köy Kalkınması VeKöy Enstitüleri (Başı 1 inemle) Zsten yolu olmıyan, İstihsalâtını an- cak kendisi istihlâk eden köyler git. gide sefalete düştüler. Pazarla irti- batı olmıyan köy tipleri ne ileri tek- nik, ne de mektep davasında bir &- dım ileri atabilir. Onun için sadece babadan görme usuller kâfidir. Mek tep bu nevi köy için bir ihtiyaç te. lâkki edilmez. Yarı otarşik köy, ken- di istihsalâtı ile geçinir, fazlasını pa. zara götürür satar, Bu köy tipi pazar için çalışan köy haline girebilir. Şim. di bizim köyleri bu bakımdan müta. lâa edelim, Cümhuriyet devrinin, bır. zat İnönünün ebedi şahsiyetinin dam. gasını taşıyan yol ve demiryol politi. kasının tahakkuk etmiş olması köy- lerimizde otarşik olanların bünyesin: de dahi tahavvüller vücude getirdi Bunlar ya tamamen pazar için çalı. şan köy, yahut yarı orterşik bir hale girdiler. | İstihsalâtın çoğaltılması bakkında hükümetin aldığı tedbirler ise, bu içtimat tekâmülü hızlandır. maktadır. Köydeki mektep hasretini, İleri teknik hasretini ifade eden mad. di âmil budur. Me bünyesinde fleri tekniğe ve binnetice mekte- be gösterilen alâkayı bunun için plâ- tonik bir iddin alarak kabul etmiyo. ruz, Bilâkis bunu memleketin bin. yevi bir ihtiyacı sayıyoruz. Memle- ketin ihtiyaçlarını mikyaslamakta çok hassas davranan hükümet, Bü. yük harp badirelerine rağmen Maa. rif Vekâleti bütçesine diğer vekkilet. ler bütçesinden yüzde on derecesinde tenkihat yaparken, bir milyon dürt yüz bin lirayı bu işin başarılması i- çin ilâve , Hissetlilen ihtiyaç budur. Fakat buna mukabil memle. kette okuma yazma nisbet şu şekil. dedir: 1935 nüfus sayımı İstatistiklerine göre, sayımın yapıldığı tarihte Tür. kiye nüfusunun ancak yüzde 23.3 kı. darı okuyup yazmak biliyordu. Merslekette bulunan erkek nüfus. tan yüzde 75/7 si, kadın nüfustan yüzde 91.8 i okumak yazmak bilme. mektedir. Nüfusu on binden fazla olan yer. lerde okuma yazma bilmiyeriler, nü- fusun yüzde 89.3 ünü teşkil elinekte. dir. İlk tahsil çağında bulunan çocuk. lardan şehir ve kasabalarda. yüzde “oğ-|30 i; köylerde ise ancak yüzde 26 mekteplere gidebilmektedir. Memle. ketin İş hayatına iştirsk edenlerin yüzde 81 1 çiftçi, yüzde 4 ü tscir ve nakliyatçı, yüzde 5 i memurdur. Bir miktar serbest meslek sahipleri var- dir. Şu halde bizim için mektep me. selesinin başlangıç noktası köyü fet. hetmek olacaktır, Türkiyede kırk bin köy vardır, Bu kırk bin köye süratle şehir muallim mektöplerinden hoca göndermek im- kânı yoktur. Bu iş: bu usulle ancak bir asırde falan hallolunabilir. Hal- buki, Millet Meelisinin tetkik ettiği köy enstitüleri kanunu köye en ucuz, en pratik yoldan girmeyi gaye edin. miştir. Bir defa ilk hamlede iki bin köy çocuğunu köy enstitülerine köy ho- cası olarak yetiştirmek üzere alabile. ceğiz. Bu başlı başına bir kazançtır. Bu suretle 2000 köylü münevver elde edeceğiz. Diğer taraftan bu enstitüler tekniğe süsayan medeniyet vasıtala- rına hasret çeken köyde medeni va. sıtaların kullanılması için bir stölye vazifesi görecektir. Köye giden hoca, toprak sahibi olacak, mektep ayni za. manda köyün maddi kalkınmasında hakiki bir rehber rolü oynayacaktır. Maarif Vekâletinin köy çocuklarını en kısa yoldan okutmak, medeniyete Intıbak ettirmek, köyü topyekün ye. ni bir hayata sevketmek için tuttuğu yol hakikaten şükranla karşılanacak bir hâdisedir. Komedi Fransez Artistlerinin Gezintisi Komedi Pransez artistlerinden bir kısım, dün bedestenle çarşıyı gez mişler ve bazı mlibaysatta bulun. muşlardır. Diğer bir grup da Büyük- dereye kadar otomobille bir gezinti İla m öğle.yemeğini orada yemiş. lr, : Mari Bel ile iki arkadaşı bir yere çıkmamışlar, senns vaktine kadar o- telde kalarak istirahat etmişlerdir. Mari Bel, saat 1530 de gazetecileri kabul ederek kendilerile bir hasbi. halde bul , bilhassa "Türkiyeye geldikten sonra hakkında gösterilen slâka ve misafirperverliğe minnettar Bugün, misafir artistler şerefine Fransız başkonsolosu Binet tarafın- dan Parkotelde bir öğle ziyafeti ve, grilecektir, - TAN Hava Ordumuza Iltihak| Molotofun Eden Gençler Eskişehire Sevkedildi!; Ankara, 30 (A.A.) — Türk Hava Kurumu Gedikli Hazırlan- mâ yuvasının ilk devresini bitiren gençler Eskişehir Askeri Ha- va Okuluna iltihak eylemek üzere bugün öğle trenile Eskişehi- re gitmişler ve kalabalık bir halk kütlesi tarafından uğurlan- mışlardır. Gençler, kurumdan © ayrılırken Türk Hava kurumu başkam Erzu. rum mebusu Şükrü Koçak kerdile rile şu konuşmayı yapmıştır: Arkadaşlar, Türk Hava kurumundaki vazife. nizi bitirdiniz. Hava ordusuna iltihak ediyorsunuz. o Burada çalıştığınız müddet zarfındaki mesainizden ve gidişinizden çok memnunuz. Hava o- kulunda ve hava ordusunda da ayni muvaflakıyeti göstereceğinize emi. nim, Sizden ayrılırken, evlâtlarından sy rılan bir babanın ıstırap ve toossü. rünü duymaktayım, Fakat şeref ve kahramanlıkla dolu istikbaliniz! dü. şünerek teselli ve iftihar duyuyoruz. Hoya ordusundaki iyi çalışmalarınızı takip ettikçe bu iftiharımız artacak- tr. Geçen gün, memleketin büyük as. keri Mareşal, sizinle konuştu. Hasbi. bal etti. Kiymetli hitabesini dinle. mek şerefine pall oldunuz. Genelkuş- may başkanı, sizden büyük hizmetler beklediğini söyledi. Onun ümitlerini tahakkuk ettireceğinize hiç şüphemiz yoktur, Sizden ayrılırken, eski bir havacı olmak sıfetile ricalarım şudur! Kahra man bir havacı olabilmek için İyi bir sıhhat, sağlam bir dimağ, dürüst, yıl maz, hassas ve uyanık bir karakter mutlaka lâzımdır. Bu vasıflara dai. ma malik olmıya çalışmalısınız. ve ordusuna İtihak ettikten ilk yuvalarını unutmıyan kuş. lar gibi “gedikli yuvamı, nı da arasıra hatırlayınız ve fırsat buldukça gelip görünüz. Sizi uğurlarken, gerek öğretmen. lerinizin, gerekse genel direktörünü. zün talim ve terbiyeniz için göster. Jikleri gayrete teşekkür ederim. Yolunuz açık olsun arküdaşlar.., Avrupa Yeni Hareket Arifesinde Bulunuyor General Veygand Fransaya Gitti (Beşi 1 incide) raflar Almanyanın tedhişinden kork- tukları için, ona yardım etmktedir. ler. Bu yardım, tecavüz siyasetine yapılıyor. ve tecavliz siyasetine hiz. met ediyor.,, Mister Churchill, İskandinavyanın vaziyetinden de bahsetmiş ve İngil. terenin bunlara hürmet gösterdiğini, karşılaştıkları müşkülleri takdir et- tiğini söylemekle | beraber, bitaraf devletlerin o mütecavire karşı tesli. miyetkâr bir siyaset göstermelerinin tasvip olunamıyacağım ilâve etmiş- tir. - Bitarafların Almanlardan ne çek. tiklerini anlatan Mister Churchill, İngiliz refakat sistemini kabul eden bitarafların yüzde bir zayiata uğra- dıklarımı fakat refakat sistemi hari- cinde hareket eden bitaraf gemiler. den yüz ellisinin Almanlar tarafın. dan batırıldığını anlatmış ve “kor- sanlığın kalkmasındanberi bunun bir &şi görülmemiştir., demiştir. Harbin genişlemesi Churehill, daha sonra harbin ge. nişlemesi mevzuuna tomas 'ederek demiştir ki: “Müttefikler, harbin hiçbir istika. mette genişlemesine taraftar değil. dirler. Çünkü maksat, nazi tecavüzü. nü bertaraf etmektir. Bizim İşimiz Hitlerle ve Hiflerizmledir. Kati dar- belerimizi bunlara indirmeiz istiyo. KUZ Mister Çurçil daha sonra Garp cep. hesinden bahsederek şunları söyle. Biştir: “Garp cephesinde sükünet hü- küm sürüyor. Fakat bir milyon nazist ber dakika harekete müheyya bir haldedir ve Lüksenburg, Belçika ve Holandanın bitaraflığını çiğnemek &. çin emir beklemektedir. Biz bu tehdide katşı hazırız ve ba tehdidi azami süratle ve katiyetle bertaraf etmek istiyoruz.,, Mühim hareketler arifesinde Alâkadar mâhsfilde Mister Çurçi. lin nutku çok yakında vuku bulacak mühim hareketlerin başlangıcı telâk- ki edilmektedir. Çünkü Mister Çur. çilin bu nutku müttefiklerin harbi canlandırmak ve azami enerji (le idare etmek için karar verdikleri bir sırada söylenmiştir. İngilterede olduğu gibi, Fransa da topyekün bir harp yapmıya hazırdır. Maksat maceraya girişmek ve tehli. keye atılmak değil, fakat harbi aza- mi süratle yürütmek ve kati hedele doğru tam bir istikamet almaktır. Fransadaki içlima İngiltere ile Fransa arasında ber husus gibi bu hususta da tam müfa. bakat bulunduğunu anlatan en birin. cl emara Fransadâ bugün harp ka- binesinin toplanmasıdır. Bu toplantı. ya General Gamelir; ile Amirsl Dar. Jen İştirak etmiştir. Bundan başka, bugün Daladie: de, İskajarakta Harp Olacak (Başı 1 incide) Iiyetlerinde bulunuyorlar, Bugün de İngilizler öç Alman tayyaresi düşür. müşlerdir. Bu sure $İe İngilizler tarafından harbin başındanberi dü. şürülen düşman tayyarelerinin yekü. nu 133 e varmıştır. Şimal denizinde keşif yapan AL man tayyareleri bir gemi kafilesi rastlamıslar ve gerek gemilerin, ge. rek sahilin şiddetli topçu ateşi alim. da kafileye taarruz etmişlerdir. Ka. fileye refakat eden bir kruvazöre müteaddit bombalar Isabât etmiş ve ticaret vapurlarından biri de batmış. tır. Diğer müteaddit bomba taarruz. larının ne netice verdiği görüş kebi. Uyetinin fenalığı yüzünden rsüşahe. de edilememiştir. Alman tayyarele. rinden biri dönmemiştir. e Alman kaynaklarınm verdikleri bu haberler Londra makamatı tara. fından reddolunmaktadır. Diğer taraftan Alman tayyareleri. nin Norveç üzerinde uçtuğu bildiri. liyor. Bir Heinkel tayyaresi Oslo ü. zerinde uçmuş ise de süratle kaç. mıştır. Norveçin bir Alman tabtel. bahirini tevkif etmesi hâdisesine © hemmiyet veriliyor, Karada iki gündenberi opçu faali. yeti şiddetlenmektedir. * Harbin başımdanberi 204 bin toni. lâtoluk Norveç vapuru batmıştır. Şiddetli Karayel! Birkaç gündenberi ılık bir bahar havası hüküm sürerken dün sabah başlıyan kuvvetli bir şimal rüzgâr ile, hava, “birdenbire soğumuştur. Son günlerde 21.6 santiyrada kadar yükselen sühunet, dün birdenbire 6,5 santigrada kadar düşmüştür. Akşama doğru sağnak halinde yağ- mur yağmıya başlamıştır. Meteorolo- ji istasyonundan alınan o malümata göre, Marmara ve Karadenizde kuv- vetli bir karayel fırtınası hüküm sür- mektedir. Göringin Yeni Bir Emri Londra, 30 (Hususi) — Berlinden alınan haberlere göre Mareşal Göring hükümete teslimi istenen madenleri teslim etmiyenler hakkında idam ce. zasının İnfaz edileceğini buğün tâ. mim etmiştir. General Gamelin, Amirs! Darlan, Ge- neral Corç vesair askeri rüesayı ka. bul etmiştir. Bugün ansızın vuku bulan bir hâ, dise, General Veygandın Başvekil Reynaud ile görüşmesidir. Yahn Şarktaki müttefikler orduları baş- kumandanı General Veygandın Pa. rise geldiğinden bir kimsenin haberi yoktu, Onun akşamleyin Şanzelizede görünmesi herkesi hayrete düşürdü. Generalin her halde mühim bir iş için Parlse geldiği anlaşılıyor. 313.940 ——— Nutkunun Akisleri (Başı 1 incide) meselede de her iki memleketin tam bir itilâfa vardıklarını bildir. mektedir. Taymise göre Times netice olarsk İngilterenin Sovyetler Birliğinden Almanyaya giden eşyayı kendine çekmek mak. sadile Sovyetlerle ticari müzakere. lere devam etmeğe taraftar olduğunu. 'azmaktadır. Bilaraf memleketlerde Nutkun bitaraf memleketlez üze rinde bıraktığı akisler şu şekilde hu. lâsa edilebilir; Nationale Tidende ismindeki Da. nimarka gazetesi, bu nutku şöyle tel. his etmektedir: Molotof Besarabya- da harp olmıyacağını vaadediyor. Sovyetler Birliğinin Almanya ile mu. tabık kaldığını söylüyor ve Japonya. yı tehdit ettikten sonra müttefiklere bir ihtarda bulunuyor. Holandada iyi haber alan mahfil. lerde bu nutkun her şeyden evvel Rusyanın bu harpte bitaraflığımı te- yit ve şimal memleketleri arasında bir ittifaka aleyhtar olduğunu bildir. mek guyesini takip ettiği söylenmek. tedir. Bundan maada Türkiyeye ve İskandinav memleketlerine yapılan ihtarlar tobarüz ettirilmekte ve Rus. ya ile müttefikler arasındaki müna- sebetlerin fenalaştığı kanaati izhar eğilmektedir. MübadilBonosu Sahtekârlığı (Başı 1 incıde) çin bunların iptal edilmiş bulunduğu anlaşılmış ve gösterilen bonoların taklit olduğu neticesine varılmışur. Bunun üzerine derhal zabıtaya ha ber verilmiş ve bazı adamlar yakala- narsk ifadelerine müracaat edilmiş ve bunlardan ikisi de nezaret altına alınmıştır. Bundan sonra yapılan tahkikat ne. ticesinde, Zeynel, bu bonoları İstan. bulda üçüncü noterde bir başka şa histan martın 26 ıncı günü ciro su- retile aldığını söylemiştir. Bunun ü- ine | zerine, Ankaradan İstanbul müddei. umumiliğine gönderilen talimst ile tahkikata başlanmıştır, İlk olarak 80. terden defterler alınarak tetkik olun- muş ve ciro muamelesi esnasındaki şahitlerin de sahte ve müstear isim. lerle muameleye iştirak ettikleri an. laşılmıştar, Sahte bonolerm 100 bin liradan fazla kıymette olarak basıldığı anla. şılmaktadır. Bunlar çok büyük ma baretle taklit olunmuştur. Sahte bonolar iki kısımdır: Bir kısmı, henüz ödenip Iptal edilmemiş bonolardır. Bir kısmı da iptal edilip kasaya saklanmiş olan ve tedavüle çıkmaması lâzım * gelen bonolardar mürekkeptir, Bönoların taklit evsafı şunlardır: Bonoların kenar ve zemin çizgileli aslına yakın bir şekilde klişe ile ba. sumuştır. Aslına nazaran boyası biraz karışık ve bozuktur, Reakleri dana" açıktır. Maliye Vekili Abdülhalik imzası asıllarında el ile yazılmış olduğu halde taklitlerinde klişe ile basılmıştır. Bu taklitlerin yapılması oldukça teknik malümata ihtiyaç gös termektedir. Bunlarin İstanbulda ya. pıldıkları anlaşılmış ve bu noktadan da tahkikata geçilmiştir. Şimdiye kadar ödenen bütün bo nolar sıkı bir tetkikten geçirilmekte, dir. Son hidisede Zeynels bonoları satanların ayni taklit bonolarla daha evvel Zirant Bunkasının İstanbul ve Ankara gişelerinden bir hayli para çeklimiş olduğu anlaşılmaktadır. Bir yandan da İskân Umum Mü. dürlüğü cephesinden tahkikat açıl 4.000 ira istirdat edildi Ankara, 30 (Tan Muhabirinden) — Ziraat Bankasındaki bono sahtekâr'ı. ğı dolayısile tahkikata devam edili. yor. Hile ile bankadan para çeken eş» hastan bugün 4000 lira geri alınmış. tır. . Türkiye - Suriye (Başı, 1 incide, cilerine ve bilhassa birinci daire u. “mum müdürü Feriğun Cemal Ergine teşekkür etmiştir, Merasime şanipanya içilerek nihg- yet verilmiştir. Türk « Suriye muahedesini Imzals- mak üzere tayyare ile Ankaraya gel. miş olan Suriye fevkalâde komiseri Puaux ve msiyeti havaların fonalığı yüzünden yarın sabah Toros ekspre. sile Adanaya hareket edecek ve ora- | dan tavvare ile Suriveve gidecektir