ez 16-8- 16 Ağustos 939 ASONE BEDELİ Türkiye Eenebi 1400 Kr 1 Sene 21800 Kr. mw” 6 ay sc w—ç 3 Ay . * a.” 1 Ay 0.” m mmm mal Milletlerarası posta Yuhadına datil olmıyan memleketler için sbone bedeli müddet sırasiyle 30, 16. 9, 3.5 liradır. Abone bedeli peşi Adres değiştirmek 25 Ku Cevap için mektuplara 10 kuruşluk pul İlâvesi lâzımdı Telâşa Lüzum Yok | bsr Üzerinde yapılacak ha va hücumu tecrübeleri karşi» sında halka pasif korunma tedbir- lerini öğretme teşebbüsü şehrimizde lüzumsuz bir telâşa sebebiyet ver- miştir, Halbuki bu telâşa lüzum yoktur. Çünkü “bu tecrübeleri bütün mem- leketler yapmaktadır. Halkın kendi- sini koruma tedbirlerini bilmesine ihtiyaç vardır. Yarınki harplerin en büyük silâ. hı tayyaredir, Hava kuvvetlerinin en büyük vazifesi de cephe arkasın. daki halk arasında panik mak“ tır, Böyle olduğu içindir ki, bütün memleketler bir hava hürumu ihti- maline karşı pasif korunma tedbir. leri olmuşlar ve sık sık talimler ya- parak bunu halka öğretmişlerdir. Bu talimleri en çok yapan mem- leketler Almanya, İtalya, Fransa ve İngilteredir. Biz, bu tecrübelere ye- ni başladık, Bu tecrübeler bir tehli- ke işareti değil, bir emniyet tedbiri. dir. Türkiye âni bir harp tehlikesi kar. şısında değildir. Mele İstanbul bir hava hücumuna maruz bulunma: maktadır. Dün de izah ettiğimiz veç- hile, zaten İstanbul gerek tayyare hücumuna, gerek zehirli gaz taarru- zuna katiyen müsait olmıyan bir şe. Birdir. Mega sre TARİ edilemez. Fakat yarın hâlkın bir paniğe uğ- ramaması için, bugünden almacak tedbirleri bilmenin faydası vardır. Ve bu hafta yapılacak tecrübe, bu maksatla yapılmaktadır. Bu işte halka düşen vazife telâş göstermek değil, gösterilecek tedbir. leri öğrenmek ve hükümetin teseb- büsüne yardım etmektir, * Dilde İrtica Bir okuyucum yazıyor: “Yeni çıkan gündelik gazeteler. den birinin başmakalelerinde yeni neslin anlamasına imkân olmıyan bir takım kelimelere ve terkipleçe tesadüf ediyoruz. Bir misal olmak &. zere, bir makalede gözüme ilişen kelime ve terkiplerden bazılarını sıralıyorum: “Derecei kusvasına, ikbal ve ila, pişi tetkike, lâzımı gayrimülariki, | bakasına, hârisi, meaii ahlikiye, mahlükatın, eşrefi, hasail, hassal id- rakin, zihayat, kat'a, sernâme, veciz veNbeliğ, “lâyemut, kuvvei kâhiresi, hatifane, © sebbarlar, ilim, zikudret, men'i nefis, bürhan, kelâmın...., “İnsan bunları okuyunca kendini her hangi bir soltanın karşısında gö- | rüyor.,, “Bu kelime ve terkipler, dilden çıkalı hayli zaman oldu. nan bir gazetenin başmakalesinde bu derece irticaa cevaz yoktur. Biz ma ziyi hortlatmak istemiyoruz... Okuyucumuzun — telâşına lüzum yoktur, Çünkü okuyucumun bu dili anlamasına imkân yoktur. Anlama. yınca da, o makaleleri ve © gzeleyi okumağa devam edemez. Bu irlica hareketine verilecek en iyi cevap, sadece onu okumamaktır ve bu ceza onu yola getirmeğe kâfidir. —— ————— Kahirede Ziraat Kongresi Toplanıyor Mısırda beynelmilel on dokuzun-|| cu ?iraat kongresi açılacaktır. Kon-) | gre Kahirede ve 941 senesinin şubs-| | tında toplanacaktır, Kongreye hükü-| | metimiz de resmen davet edilecek-İİİ tir. Halk dili || ile konuşmak mecburiyetinde bulu» | | İtalyanların mütemadiyen asker ve cephane yığdıkları 12 adadan Rodos adasının umumi görünüşü 12 Adayı Nasıl Aldık? Ve Nasıl Kaybettik? u dalar, tanzimat hareketile başlıyan vilâyet teşkilâtına kadar Kapudanıderya paşaların hüsları, yani geçim kaynakları ara. sındaydı. Vilâyet teşkilâtı sırasın. da “Cezayir Bahrisefit vilâyeti” adile büyük bir valilik kuruldu, Biga sancağı ile Menteş» saneağı- na bağlı Mis kazası bu vilâyet hu. dutları içine alındı ve Çanakkale merkez yapıldı. Biganın, Menteşe- den bir parçanın adalarin birleşti- rilmesi ve adaların karada bir merkeze bağlanması da gösterir ki Ege deniindeki irili ufaklı adalar Anadolu eczasından sayilmiş ve dalma e yolda muamele görmüştür. Adalar hhikı da kısmen Türk ve kısmen gayri Türk oldukları halde on altıncı, on yedinci asırlarda tam bir Türk bağlılığile Anavata- na sadık kalmışlar ve ancak 1765 senesinde bir Rus donanmasının Akdenize gelmesile başlıyan müf. Yün çikmıya” başlamışlardır. Eu. Dunis beraber Eğe adaları 1912 yi- ına kadar Türk hâkimiyeti altında kaldı ve bunlardan bir aralık - 1694 . de Venediklilerin eline ge- çen Sakız adasının geri alınması da çok sürmedi. ge adalarına haris ayağını sokan İlk düşman İtalyan. lardır. Fakat bu giriş mert bir ha. reket suretinde vukua gelmedi. Köpeksiz köyde körlerin söpüsiz dolaşmalarinı andıracak bir şekil- de cereyan etti. Şöyle ki: İtalya devleti bilhassa Fransanın sske- ri müzaheretile - kurulduktan son. Ta müstemleke siyaseti takip etme- ğe başlamıştı. İngiltersnin Misir. da, Fransanın Tunusta, Cezayirde ve Fasta yerleşmesi onunda garp Trablusuna göz dikmesini İntaç etti, Fakat o, hiçbir büyük devlet. ten yardım görmediği ve Afrikada komşulaşacağı devletlerle uyuş- madan Trablusgerba saldırmaktar. Bu A Türkler, hangi ulustur?. a Yazan: Kia M. Turhan TAN da çekindiği için tasarladığı taar- ruzu yapamıyordu. o Habeşistana sevkettiği istilâ ordularının mağ. Jüp ve kepaze olması üzerine bu haris göz büsbütün kararmış ve Trablusgarba girmek her İtalyan için bir ülkü halini almıştı. İkinci Abdülhamit, muhtelif si- yesi cereyanlardan istifade ederek İtalyanların Trablusgarba saldır. malarına engel oldu. Fakat İngil- tere - Almanya rekabetinden er. geç bir harp çıkacağı anlaşılınca ve İngilizler müttefikleri bulunan Fransızlar, rakibi siyasi o manzu- menin bir rüknünü teşkil eden İ- talyayı kendilerine celbetmek için cemile göstermek yolunu tutunca Ttablusgarbın talihi değişti. Çün- talyanları müselles ittifaktan a. yırmak maksadile nasıl hülüs ça- kıyorlarsa onun müttefikleri bu- lunan Almanya ile Avustunya-Ma- caristan da bu öynak ve sözünden dönmeğe müştak müttefiki kendi saflarında tutabilmek ( endişesile i şeyi yapıyorlardı, onu « baş. kalarının sırtından - memnun ot- meğe sayapyorlardı. şte makyavelik siyasette gerçekten üstad olan Baş- vekil Ciyovani Ciyuliti, Hariciye Nazırı San Cülyano ve Harbiye Nazırı General Pavl Spingardi bu vaziyetten istifade ettiler, sadrâ- zam İbrahim Hakkı para idare sindeki kabinenin Trablusgarp. taki askerden birçoğunu - yerleri- ne yenileri gönderilmeden - terhis etmiş bulunmasını da gözönünde tuttular, 1811 senesi ilkteşrini ba- #ında Afrikanın o güzel toprak- Yarına asker çıkardılar. — Türkiyeyi alacağız... Şarkısını yazan İtalyan Şairlerine— Sordunuz mu, Türkiye neresidir, nerdedir? Bunu öğrendiniz mi?. Gözünüz, gizmenizden çok uzak illerdedir. ilir misiniz o yer, bir toprak mı, deniz mi?. İtalyan şairleri, dinleyiniz öyleyse, Öyle bir topraktır ki Anadolu illeri: Onun bir kayasına yabancı parmak değse, Ta... Havaya saçılır kemiğinin külleri! Sizin o, Vezüv'ünüz, nasıl Milât'tan önce Ateş lâvlar püskürüp yakmışsa Pompei'yi Bizim de yüreğimiz, yabancı el değince, Dünyayı yakar, durur. bunu biliniz iyi! Öyle bir denizdir ki o Türkiye toprağı, . İçine dalanları girdaplarında boğar! Efesinin andırır göğsü, koca bir dağı, Bozkurlısının gözü, yıldırımları koğar! Bilir misiniz, kimdir, Türk denilen bu ulus, Bilir misiniz, kimin; göz diktiniz yurduna! Siz bizi, dedenizin dedesine sortnuz: Söz atmayın Asyanın yırtıcı bozkurduna! İtalya donanması, Osmanlı do. nanmasile kıyas kabul etmez de- recede kuvvetli idi. Gasıplar da denizdeki bu üstünlüğe güvenerek Garp Trablusuna ordularını dök- imeğe teşebbüs etmişlerdi. Anava- tanla Garp Trablusu arasında ka- radan rabita yoktu, bu sebeple denizde de İtalyanların hâkim ol- ması hasebile oraya asker yolla. mak imkânsızdı. Fakat Türk ru- hunda ezeldenberi yanan mukad- des gurur vefTürk göğsünde tit- reyen asil viirek bu imkânsızlığa rağmen İtalyanların namert hars- k tahammül edemedi, başta r ve Mustafa Kemal gibi er- kânıharpler olmak üzere birçok zabitler Mısır ve Tünüs yollarile A e müdafaa cepheleri kuruldu, kaçak suretile silâh tedarik olunarak. İs. lâm ahali harbe teşvik edilerek İ- talyanların ileri hatcketi durdu- ruldu. Çövulitiler, San Cülyanolar böyle bir mukavemeti ha- tırlarına bile getirmiyorlardı. İtal- yan milleti ise hükümetlerinden verilen söze, gazetelerle yapılan propagandalara inanarak, Garp Trablusunun tek nefer feda edil. meden ele geçeceğine ve bu sefe. rin bir tenezzühten ibaret olduğu- na kanaat besliyorlardı. Bir avuç Türk zabitinin - her türlü imkân- sızlıkları yenerek - koca koca İtal- yan ordularını sahillere mıhlama- ları bütün İtalyan o yüreklerinde korku ve hükümete karşı emhiyet- sizlik uyandırmıştı. İtalya kabinesi bu vaziyette Os- manh hükümetini tazyik etmek, telâşa düşürmek ve sulhe mecbur (9) Evvelce İtalyan mekteplerinde çocuklara öğretilen şarkıları yözmuştık. Şalr M, Faruk, Bu haberden mülsem olarak bu #lief yazmış ve kitap halinde neşretmiştir. © ni sıkıştırmaktan ibaretti. Fakat okunmayın! 6 Bu ulus, bir zamanlar o güzel Roma'nızın Önünde at koşturan Attilâ neslindendir.. Bu ulus, Venedikte kanına bin bir kızın, Türk tohumu aşlayan, Türk tohumu ekendir! Hele karıştır. biraz, ananın anasının Gönlünde hangi arslan Yeniçeri yatıyor! Venedik sularının, Sicilya adasının Rüzgârı dinlesene, bak, neler anlatıyor! Attilânın biz öyle oğluyuz ki, bir zaman, “Roma,, nıza akmışız.. yeniden akarız da! Bize karşı koyanın, dinlemeden hiç aman, Canlarını yakmışız.. yeniden yalarız da! Kaç Andrea Dorya'nın - Gemiler batırarak - Mezarını kazmışız.. yeniden kazarız da! Deniz tarihimize zaferden altın yaprak, Altın sayfa yazmışız... Yeniden yazarız da? Fakat artık bunların birini istemeyiz, Bize yeter bu vatan, bu su, bu gökkubbeler.. Göz dikmeyin bu yurda, istemeyin bunu siz, Arslanlar arslanına dokunmayın kahpeler! birakmak istedi, donanmasını kul- lanarak müdafaasız adalara ve şehirlere saldırdı. 1912 senesi mar- tında tatbik olunmıya başlanan bu plânda Çanakkslenin zorlan- ması, om iki adanın zaptı, Suriye sahillerinin bombardıman edilme. si gibi işler vardı. Çanakkale bü- tün İtalyan donanmasını istihfaf ile karşıladı ve kolaylıkla yüzgeri etti. Berut bombardımanı birkaç çürük Osmanlı gemisinin batma- sından başka bir netice vermedi. Halbuki oralara taarruzdan mak- sat, Suriye üzerinde emeller besli- yen Fransızları telâşlandırmaktan ve o vasıta ile İstanbul hükümeti- bu tabiyeden de müsbet bir netice çıkmadı. Bunun üzerine on iki a. İmiştir. Suriyede Taşnak Kongresi Toplanıyor Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel rmeni Taşnak komitesi Suri E yede gizli bir kongre akdedi- yor, Bu kongrenin dışarıya sızan ha. vi 150,000 kişiden ibaret ermeni ekal. liyetine Suriyede bir vatan kurmak, bundan hayalini tahakkuk ettirmektir. İtal- yan menibalardan göre, bu kongreye dünyanın her ta- rafından tanınmış Zi gibi, âyan âzalığı ve mebusluk etmiş er. islere göre, gayesi, Suriyedeki sonra büyük Ermenistan sızan haberlere ermeniler geldi- Türkiyede de uzun zaman meniler de iştirak etmişlerdir. Taşnak komitesi, Osmanlı İmpara- torluğu zamanında hariç memle. ketlerden aldığı para ile, Türkiyede daimi bir ihtilâl nüvesi olmuş, er- menilere bir vatan yapmak şöyle dursun, daimi surette ermenileri bu ütopi peşinde felâketlere sürükle Bugün de Suriyede İtalyan parasile kurulan bu teşkilât, Arap ekseriyeti içinde küçük bir ekalliyet olduğu halde, bu liderlerin siyasi hırslarına kurban ediliyor. İtalyan- ların Suriyede Türklere, İngilizlere karşı açtığı propagandada ermenile- ri bir âlet olarak kullanmak, bu e- kalliyete istiklâl vaadiyle Suriyede huzürsuzluk çıkarmak, İtalyanın bu. gün takip ettiği bozgun siyasetinin esasıdır, Suriyede ermeniler rahat ve hu- İzur içinde yaşamıyorlarsa, müstakil vatanları olan ermeni eilmhuriyetine iltlen edebilirler. Fakat 150,000 ki- şilik bir kafilenin; ancak küçük bir kasaba kurmağa elverişli bir #kalli- yetin Suriye hudutlarında müsikil daya asker çıkarıldı. Ja arı e edi- | ni verdikleri, on iki a- da dedikleri adalar manzumesi hâ- kikatte ok Üc tanedi? ve şünlar- dire Rodus, İstanköy, - Kelimnes, Leros; Nisyros, Telos, Syme, Khal- ke, Astypahila, Karpatos, Kasos Patmos, Lipsos!.. Bunların bir kis. mı pek küçüktü ve hiçbiri müs- tahkem değildi. Buna rağmen İtal- yanlar top kullandılar, süngü kul- Tandılar, adaları işgal ettiler, hattâ Vali Suphi Beyi de esir alıp mem- leketlerine götürdüler. İtthat ve Terakki Cemiyeti ve hükümeti bu pek elemli ziyaa da göğüs gerdi, Trablusgarptaki mü- dafaayı kuvvetlendirmekten geri kalmadı. Çünkü harbin sıklet mer. kezi oradaydı ve İtalyanların Trablusgarp sahillerinden içeri sokulmamaları halinde adalar me- selesinin Türk haklarına göre hal- li gayet kolaydı. Fakat 17-10-912de Ealkan devletlerile Osmanlı imparatorlu- ğu arasında harp başlayınca Trab. lusgarp dâvası ikinci derecede kaldı. Zira Balkanlı devletler im- parstorluğun temelini vikmek iş- vatan kurmak hayoli, zavallı ğ halk sürüsünü İtalyanlar hesubina heder etmekten başka bir «ev değil Taşnak liderleri bu ütopi peşin. de senelerdenböri ermenilere ya; tıklar zwlmtn sonu gelmiyeceğini. mantıkla ölçseler bile, bu vesile ile elde edecekleri büyük paralar rı bü işe sevketmeğe kâfidir. F; Suriyedeki ermenilerin, — tarihfeki | hâdiselerden ders alarak, mnhal bir. hayal yolunda, Fransızlara, İngiliz. lere, Türklere kafa tutmalarının Türklerle Arapların arasım açtı İtalyan emellerine âlet olmalarının. bir einnet olduğunu hesap etmeleri Hizımdır. Ermeniler için, bilhassa böyle küçük ekalliyetler için, içinde beraber yaşadıkları milletlerle anla. şarak, halkın umumi refah ve huzu. runu müşterek menfnatlerde arama” ları tarihin ermenilere verdiği ders tir. Bu ders kâfi gelmemişse, mezi niyet şahadetnamesi almak için, ta rihin seyrini beklemeleri icap eder —————— tiyorlardı. Bu yüzden ve o harbin başlıyacağı anlaşılır. anlaşılmaz yapılan teşebbüsler neticesinde İ- talyanlarla Ouchy muahedesi im- Zalandı (18 - 10 - 912). Bu mus- hedenin bir maddesi, on iki adayı “çmanet olarak,, İtalya hükümeti elinde bırakıyordu. O uchy o muahedesinde Türk murahhasları Nabi ve Fahret- tin Beylerdi, İtalyan murahhas- lıklarını da Bertolini, Fozizato ve Volpi yapmışlardı. Türk murah- haslarının müzakere sırasında on iki adayı İtalyanlara emanet bi.” rakmalarında zaruret vardı, Çün- kü Balkanlılara karşı da Osmanlı vi bahriyesi deniz hâkimiyetini ka- zanacak. vaziyette değildi ve bu İs dir, takdirde adaların İtalyanlardan başkalarına “intikal etmesi tabit görünüyordu. di Fakat İtalyanlar emanete iha- net ettiler, Umumi Harpte mütte- fikleri Almanlarla Avusturyalıla- rı yüzüstü bırakıp İngiltere.Fran. sa-Rusya cephesine İltihak eder. 30/5/939 ken bu adaların kendilerine bağış» lanmasını şart koştular, harp $0- nunda Alman » Avusturya - Os- manlı - Bulgar cephesi mağlâp ©- lunca şartlarını sağlamlaştırdılar ve Lozan muahedesinin on beşinci maddesinde emellerini tahakkuk ettirdiler, ğ Her seyin aslına ricat edeceğini.