yararmı araman « Kuduz tedavi müessesesinin © bugün içinde çalıştığı bina NASIL YAPILIR? G Ülleri aşılamak zamanı gel Miştir. Geçen haftadan itiba. güllerinizi, menekşe SÜLÜ dediğimiz sarılan Şark gülle. Sey Ağilamağa başlayınız. Aşılana- Küllerin hazırlanması için ya- Dadak temizlik işlerini bitirmeli- an Bu temizlik işi basittir. Ya » »İ dediğimiz ormanlardan topla- Jarak dikilmiş veya tohumdan eki- kele Yetiştirilmiş güllerin gövde - m 7 den veya köklerinden sür. » Olan filiz ve yaprakları bir ça- Silan Öplerinden kesmeli ve kesi- — Yerde yeniden sürecek göz bi- de alıdır, Bu suretle fidanm yal İAŞ dediğimiz ve tepe kısmın- H İahmış olan daletkları birakı- * Sayet taç kısmı çok dallr ise bu in 4 — 5 tanesi bırakılarak *eri diplerinden kesilir. Bira- cak dallar odunlaşmamış, yeşil İ bulunmalı ve çok kalm ok mi çar Kalmlığı kurşun kale « «e heç lığını geçmemelidir. Böyle- na birer aşı Vürulabilir. arm ve filizlerin üzerinde Yan Yeşil, kanatlı ve kanatsız, z renkli böceklerin, bit ve baş imiz pilseronların bir. gün sıra ile temizlenmesi 14 dir. Püseronlar fidanm kuvve. m azaltırlar ve dallarm crlız kal in sebep olurlar. Yabani fidan Ylece hazırladıktan sonra acak dalları uçlarından bir Bün evvelden toprağa doğru tay vik kmnapla uçlarından ya an ağac gövdesine bağla- Pür Böylece bağalnmış dallar iliş olacaklarından fidanm ün dediğimiz Nusgu fidanm Sağ ind yavaş yavaş dolaşa- Rdan aşılanncak aşı gözünü ie Ye aşı daha kolay tutar, Bağı Pılduktan 7 - 8 gün sonra e anmış olan dalları çözmeli ve Yerinden itibaren dalm ucuna olan kısmın yarısmı buda - a kesmelidir. Tekrar bir hafta kalan kısmın aşı yerine ka- iu Parçası kesilir ve ucunda Mag, ” 2 yaprak bırakılır. Bu Önder İçinde köklerden ve göv- #irecek dalcıklar ve yap- A? diplerinden kesilmelidir. İlerde baş nevi aşı tatbik 0- İunür. Fakat memleketi - Bevigi er kolayı ve en. iyi " dg, Bunun biri durgungöz aşi- ai sürgüngöz aşısıdır. Dur- Stay, FE Ağustostan Birin. eğim kadar yapmalıdır. Bu aşı, iy üstortan Eylüle kadar ha- kendi yo) ve rutubetli geçerse 'endine sürgünaşı halini a. Siçek — gözü büyümeğe ve hattâ ba hang rmeğe bile başlar. Fakat mn gr 9 Yeri zayıf kalabilir. çİn şayet aşı sürmeğe ve çi- in rRek için koncalaşmaya Arsa koncayı koparıp aşım "vetlendiritmesine çalışılır. Dur. o Sie çöasmda, aşt bahara kadar erde durgun hir halde ka- Aşı gözünü böyle çıkarınız vi ii Yerleştirilmiş ve sazla bağlanmış göz aşısı Aşı gözüne kabuk yerleştirilmesi lir. Fakat tutmuş ise yeşil, kırmı- xımtrak bir göz şeklinde görünür. Eğer tutmamış ise kurumaya baş- lar, Kurumaya başlıyan göz tır- nakla dokanılırsa yerinden oynar. Tutmuş olursa yerinden oynamadı. ğı gibi yeni aşılanmış gibi tazeliği |! muhafaza eder. Yarma, kalem ve- ya dal, yapıştırma aşıları kartlaş- mış fidanların gençleştirilmesi için yapılmaktadır. Bu aşıların mevsi- mi şubat ve mart aylarıdır. Yabani fidanların budanan kalınca kökle - Tİ Üzerine de kök aşısı yapılmakta ise de kök üzerine aşılanmış olan güller, memleketimizin iklim ve toprağında uzun zaman yaşayama- dıkları gibi birkaç sene içinde cins- lerini bozarlar. Durgungöz aşısı ile sürgüngöz aşısı, ayni tarzda yapr- İrr. Yalnız mevsimleri başka bâş- kadır. Sürgüngöz aşısı Mayıstan Haziran ortasına kadar yapılmalı- dır. Sürgün göz aşısı: aşıyı yapmak için bir se- ne evvelki, yani bir sene yaşamış dallar üzerinde aşı kalemi almak kaldedir. Bunun icin gayet keskin bir aşı çakısı, bir makas ve biraz da rafya sazı lâzımdır. Ça. kımın bir ucu düz bir kâşık şeklin. de olmalıdır. Rafya yerine yün i Aşı gözü çıka, lacak d makasla kestik. ten sonra, çakı ile her gözün üst ve altından birer santimetre kadar u. zunluğunda derince birer çizgi ya. pılır. Bunun için dalı sol ele ve çakıyı sağ ele ala. rak bu çizgileri tıktan sönra aptıktan Sonra, çakı ii üst taraftaki çizgi. den alt tarafa doğru ve kalıp halin. de çıkarılmak üzere gözü çıkar; lıdır, Çıkarılacak gözün altında ce bir tabaka odun kısmı da bera- ber çıkar. Bu odun kıs » ucuyle yerli y malıdır. Bu suretle gözün altında yalnız kendi özü kalır ki aşılanacak ağaca hemen aşılamak İçin göz ha- zırlanmış demektir. Şayet 4$1 gözü alındıktan sonra aşi bir vaziyet hâsil olursa aşı gözleri. içine bırakıp nemli tutmak mdır, Bu suretle bir iki saat gecikmenin zararı olmaz. Göz aşısı yapılmasına karar verilince ağaç Üzerinde aşı yerini hazirlamak lâ. zımgelir. Bunun için gene aşi ça- kısı ile ağacım Üzerindeki diken ve tüyleri kesip badehu T harfi şek - linde derince, fakat yalnız kab yaracak surette bir çizgi çizi çakının sap ucu ile ağacm Çizi kabuğu açılır ve buraya hazırlan miş olan aşi göz rleştirilir. Çi- zilen kabuk kısı cek surette gözün iki tarafında. göz Üzerine doğru yerleştir hayet rafya ile üst ye altından sarı. larak bağlanır. Aşı gözünü ters koymamalıdır. Bu aşı ağacm dalla- rı üzerinde yapıldığı gibi yeşil renk- 4 olmak şartile ana gövde üzerin- de dahi yapılabilir. Ancak gövde Üzerine daha ziyade a O Rakı Fabrikası Birtm — Çakırdemireller kö; den Yılık Hasan karısı Cemile, civer- daki orman içinde küçük bir rski imalâtanesi kurmuş, fakat mesele hükümet tarafından haber almarak 55 kilo rakı, 50 kilo salamura, kazan dn da yakalanmıştır. Kastamonuda "Doğrusöz, Kastomonuda “Doğrusöz, ismin- de yeni bir gazete çıkmıya başlamış- tir. Refikimizi tebrik eder, uzun ömür İn dileriz, Sıvasta Sıhhi Tayinler Srvas, (TAN) — Üç yıldanberi Sr vas Nümune Hastanesi Başhekimliği nİ ve kuduz tedavi mtlessesesi müdür lüğünü yapan Doktor Celâl Yarkinoz terfian İzmir memleket hastanesi de- biliye mütehassıslığına, göz mütehas | sıst Doktor İbrahim Manisaya, Suşeh | doktoru Feruzan da Srvas memle- |&et hastanesi dahiliye asistanlığını | *avin olunmuşlardır. Milâsta Spor Hareketleri Milâs (TAN) — Birkaç yf ev vel bölge şampiyonluğunu kazanan Milâsta, sporu yeniden canlandırmak için Halkevinin gayretler sarfettiği görülmektedir, Geçen gün buraya gelen Muğla ta” Jkumı 2.1 mağlüp vaziyette iken, Muğlalılarm hakeme itirazları Üzeri- ne maç yarıda bırakılmıştır. Milâslı sporcular, her pazar günü ekzersiz yapmıya başlamışlardır. bodur gilller | | ve saire müsadere olunmuştur. K&- UDU Aşıyı İlk Tec- | rübe Eden Doktorla Görüştük B araştırmaları, bundan tam elli yıl evvel kuduz hasta- lığına karşı, aşı yapılmasiyle başlıyor. Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti, bu vesile ile 5 Hazi- rana rastlıyan önümüzdeki cu- martesi günü, ilmi bir toplantı yaparak, bakteriyoloji araştır- malarının 50 nci yıldönümünü kutlıyacaktır. Kuduz hastala- rma, şifa veren aşı üzerinde ilk faaliyet nasıl başladı? Pas. törün bu mühim keşfi ku- duza yakalanan Türk vatan- daşları üzerinde birinci defa muvaffakıyetle tatbik edenler kimlerdir?.. Bunları ben de, herkes gibi merak ettim. Istanbul kuduz hastanesinin baş- hekimi, kıymetli doktorumuz Zekai Muammer Tunçman'la bu mevzu Ü- zerinde konuşurken bir aralık s0- dum; — Kendilerine ilk defa kuduz Aşısı yapılanlar kimler oldu? Zekâl 'Tunçman, mesleğinin me- raklı bir noktasına temas eden bu sualimi cevapsız bırakmadı: — Bunlar, Jozef Meyster ve ço- ban Jobi isminde iki bahtiyar in « sandı, diye söze başladı. Ve ilâve etti; — Keşfettiği kuduz aşısını mu- vaffakıyetli surette tatbik edebile- cek insan vücudu aramakta oldu Zu sırada bu iki çocuk, (Pasteur) Ün karşısına çıktılar, İkisi de, kuduz olduğundan şüp- he edilmiyen köpekler tarafından ırılmışlardı. Pasteur, aşısını kendileri üzerin. de tatbik etti. Kuduza yakalanmış çacuklarm muhakkak bir ölümden kurtulmaları, bütün fen âleminin dikkat gözlerini büyük âlimin keş- fi ilzerine çekmişti, Hekimlik âleminde, yeni bir in « kılâp dsha başlıyordu. Pastetr'iin lâboratuarma, dinyanın dört yanın dan kuduz hastaları akm etmiye başladılar, Lâboratuar, bu miraca. atlerin hepsine yetisemiyecek ka- dar küçük, vasıtaları dâ henüz ip- tidaf idi, Franse hükümeti, insanlığa bu kadar büyük hizmet eden bir va - tandaşı himaye etmek İüzumunu hissetti. Avrupanm her tarafında. BİZDE İLK Z AŞISI Yazan: Salâhaddin Güngör Müessesenin ilk kuruluşunda çalıştığı binanın bugünkü hali Doktor Zekâi Muammer Tuçman Pasteur müessesesini, büyük bir enstitü haline getirmek arzuları u- ne defterleri açılarak ta yardımlara başlan» asteur'ün yeni keşfine, Os- manlı hükümeti de kaytsız davranamamıştı, doktor Zoeros Pa- ganm reisliği altında bir heyet, Pasteur milessesesinde tetkikat yapmiya memur edildi. Zoeros Paşa Osmanlı hükümeti namma Pâs- teur'e (1000) altın liralık bir yar. dımda bulunmş ve murassa bir Mecidi nişanın: hediye olarak gö - türmüştü. Bu nişan, Pasteur'ün öl. düğü odada, hâlâ durur.Zoeros Pa- şa, Paşteur müessesesini gezip do- laştı, kuduz hastalığına karşı bulu- nan aşınm tatbikatını ve neticele- rini gözile görerek Istanbula dön- dü. Bu tarihten, tam iki sene son - ra, yani 1887 de bizde de kuduz a- şısmı hazırlamak üzere bir libora- tuar acılmasına müsaade edildi. Bu lâboratuar, eski Tıbbıye mek- tebinin bulunduğu Demirkapıda as- kerf kimyahane karşısında bir pa- viyonda açılmıştı, Lâboratuar mü- dürlüğüne Zoeros Paşa tayin edil- di, Doktor Sadi Bey isminde bir zat ta kendisine yardımcı olarak veril- di, Zaeros Paşa çekildikten sonra, “Daülkelp,, tedavihanesi müdürlü. güne, Fransanın meşhur kuduz mü tehassısılarından Profestir Meri ge- tirilmişti, oktor Zekâi Tunçman'ın bir hasbıhal sırasında bana verdiği bu izahatın şüphe yok ki kıymeti büyüktü. Fakat, kuduz aşısınm ellinci tat. bik yıldönümünde bu aşıyı, mem. leketimizde ilk defa tecrübe eden bir hekimle görüşebilmenin zevki başka idi. Böylelikle, yarım asır €vvelki kuduz tedavisine dair baza malümat edinmek kabil olabilecek» ti. Ölümü üzrinden uzun yıllar geş- tiği için doktor (Zoeros) dan hâ- yır yoktu. Yalnız muavinliğini ya» pan zat, heniz yaşıyordu. Emekli binbaşı Doktor Ahmet Sadi! Fatih ile Aksaray arasında bir hayli mahalleyi enine boyuna do laştıktan sonra, emektar doktorun evini bulabildim. Bana kapıyı açan, Ahmet Sadinin kendisi idi. Bugün tam 70 yaşma giren, sevimli dok- tor, hiç nazlanmadan ,tatir bir dil ve güler bir yüzle, 80 yıl evvele te- mas eden hatıralarını anlatmıya başladı: — Beni, mektepten çıkar çık « maz, Dalilkelp tedavihanesine ta yin ettiler. Müessese, daha yeni &- çılmıştı. Muallimimiz Zoeros Paşa nın muavini sıfatile yanında sene» lerce çalıştım. Bizde İlk kuduz ağ smı tatbik eden Zoeros Paşadır, fakat aşıyı en evvel kime tatbik ete ti, bilemiyorum. Zosros Paşa, Paristeki Pasteur mülessesesinden iki tane tavşan ge- tirmişti, Bu tavşanların ikisi de bü» rada kudurdular. Tedevihane için- de bir yer ayırarak, bunların be- yinlerini açtık. Aldığımız parçaları, hazırlanan et suyunda hallederek, elde edilen hulâsayı, kuduz olm yan tavşanlara aşıladık. Yedi gün geçince, bu tavşanlar da kudurdu. | lar. Sonra, bunların beyin kısımları. © na yakın basalelerinden alınan par- i çalarla ilk aşı istihsal edildi. O zamanlar, kuduran tavşanlar © murdariliklerini postas kostik'li şi. © şeler içine koyarak hararetleri sa. (| bit odalarda muhafaza ederdik. © Mudarilikler (Okuruyunca, parça (Arkası 10 ancuda) | i