4 Valide Hanı Cinayeti Davasında Dün Şahitler Dinlendi Dün, Ağırceza mahkemesinde bir cinayet davasına (başlandı. Suçlusu Nedime isminde bir kadındı. Nedime, dört ay evvel Vali. de Hanında birinci kemerde 1 numarada oturan dostu İrfanı öl. dürmüştü. N Dünkü celsede şahitler dinlendi. Hanm ayni katında 37 numa- ralı odada oturan Hamide isminde bir genç kız bildiklerini şöyle anlattı; , “— Ben o zaman Nedimenin e. vinde hizmetçi idim. Hâdiseden bir gün evvel Nedime Irfandan borç verdiği 38 lirayı istedi. İrfan, “Şim- di param yok, bayrama kadar öde- rim.,, deği. Nedime ısrar etti ve ak- gama kadar parasmı istediğini söy- Jeyince Irfan : — Haydi şuradan kart karı... İş te param yok. İstersen mahkemeye dava et, cevabmı verdi. Ve kavga böylece bitti, Ertesi günü saat 6.5 ta Irfan eve geldi. Çay istedi. Şeker #l. mam içinbana sekiz kuruş verdi. Ben şeker aldım ve komşumuz Hüse- yinden de sıcak su istemeye gittim. Bu sırada Nedime ile Bayram hafta evvel dövmüştüm. Bayramla beraber söz birliği yapmışlar, şimdi aleyhimde söylüyorlar. Bundan sonra Kumkapı Nişanca- #mda Çeşme sokağında 11 numaralı evde oturün Zeynep dinlendi. Nedi- menin, elinde bıçakla Irfanın odasına girdiğini, omuzlarından tutarak dr- garıya çıkardığını, hemen orada İr. fanm yere yuvarlandığını söyledi. Suçlu, Zeynebin de şahadetini ka- bul etmedi.. “Onun odası çok uzak- tır. Beni göremezdi bile., Irfan kendi kendini öldürdü.,, dedi, Bundan sonra Vecihe adlı bir şahit çağırıldı. Vecihe Irfanm kardeşi ol- , |duğumu ve vâris srfatile de mahke- dışarıdan geldiler. Nedimenin üstün- meye İatida İni Miğledi ve Ke de hizmet önlüğü vardı. Önlüğünün v cebinde de biçağın sapı görünüyordu, €si davacı yerine geçirildi. Nedime. Nedime külfrediyor ve: “Bugün frfa (212 dükkân komşularmdan Hüseyin, i vuracağım” diyordu. Ben kendisi- berber Mehmet Tevfik ve Salâhattin z " de şahit olarak dinlendiler. Bunlar ne yalvardım: âdi ln — Nedime ablacığım; dedim, yap- yorlardr. e ma günahtır. Şahitlerden Bayram geçen celse - ) O, bir erkek gibi bana sövdü © —Çekil oradan kaltak, Bugün burnuma kan kokuyor, kan... Igeriye daldı. Bayram hâdisenin #omundan korktu ve oradan sıvıştı. “ Nedim içeriye girdi. Hemen İrfanın yanma sokuldu ve dindeki bıçağı göğsüne saplayıp çıkardı. Ben içeri |di ve okundu. Gelmiyen bazı gahitle- “ye çorabımı giymek için * gitmiştim. İrin çağırılması için muhakeme telik Bu #ırada dışarıda küt diye Irfanm (edildi. yere yıkıldığmı duydum. Fakat Ne- Yaralı K ati - e te a m e v e an Hastanede Öldü istiyordu. Ben mavi bir ibrikle ken- Hamal Malatyalı Yusuf tarafmdan 'disine gu getirdim ve karakola koş- “tum, Nedime Irfanm bâşma su dökü yaralanan sirkeci hamallar kâtibi Sa. lih oğlu Hasan, kaldırıldığı Csrrah- yordu, "Otomatik kadın mı, bu?,, ndan sonra suçlu ayağa kalktı: paşa hastanesinde dün ölmüştür. Ta- bibi adif Enver Karan cesedi mua- de şahadetini sakladığı için mahke- mede tevkif edilmiş ve müddelumu- miliğe verilmişti. Asliye Üçüncü ce- za mahkemesi, Bayramı muhakeme etmiş ve Bayram eski şahadetine döndüğü için 44 böraet kararı almış. tr. Dün ağır cezaya bu karar da gel- , Z , — Bay Reis, sorunuz dedi. Bu ka. Mahkermnelerde DOSTUNU VURUP ÖLDÜREN KADIN Sustalı mı? arayburnundaki pa- çavra (deposunda, paçavracı Selimi öldür- mekten suçlu, Abdullah- la Sergisin muhakemele- rine Ağırceza mahkeme sinde devam edilmek- tedir. Mahkeme, her | iki suçlunun üzerlerinde çe kan bir kama ile bir sus- talıyı Tabibi adil Enver Karana göndermiş ve ci- nayetin bunlardan hangisi ile işlendiğini sormuştur. Enver Karan, daha evvel de bu davada şahit olarak dinlenmiştir. Gülizarın Muhakemesi Hemşerisi Kâzımı kurşunla öldü- ren Erzincanlı Gülizarın muhakeme sine dün Ağır ceza mahkemesinde bakıldı. Adliye binasmın üst kat ko. | ridorları saat yarımdan itibaren me- raklı dinleyicilerle dolmuştu, Mah * keme; açılır açılmaz salona müthiş bir dinleyici hücuma oldu. Polis, jan- darma ve mülbaşirler kapıları kapa- yarak tertibat almak mecburiyetin . de kaldılar, Mahkeme geçen celsede Kâzrm ta- rafından Erzincanda öldürüler Ha - san Alinin Gülizarın kardeşi olüp ol. madığını Erzincandan soraya ka < rar vermişti. Dün, Erzincan.mahke. mesi Başkâtipliğinden gelen cevap okundu. Bunda, Gülizar Hasan Ali- nin anası gibi gösteriliyordu. Ha'bu- | ki, Gülizar kardeşi olduğunda ısrar etti, Mahkeme Erzincanda tekrar ge- niş malümatla beraber nüfus kâğıtlar rınm getirilmesine karar verdi ve duruşmayı 28 Haziran saat ona talik etti, Bir Kadın Tevkif Edildi Yedinci istintak hâkimi, dün, Oha» TAN SERGİSİNE herkes için elverişli 'NATTA'nm seyahat programları SERBEST SEYAHATLERİMİZ (Sergi müddetince büglinden iti- baren her cuma İstanbulda va- purla hareket.) GİDİŞ: Atina, Brindişi, Roma, Milâno, Lozan, PARİS DÖNÜŞ: Marsilya, Montekarlo, Nis, Kan, Genova, Roma, Brindi. xi - İSTANBUL PARİSTEKİ OTELLER DAHİLDİR. KAFİLE Seyahatlerimi (1 Temmuz İstanbuldan hareket) 14 Temmuz şenliklerinde bulu - nacak bu grupun pasaportları ya pdmağa başlanmıştır, Acele ka- yıd olunuz. Milâno ve Belgradda ikamet, EKİ Salı 1/6/1937 Bugünkü ş Öğle neşriyatı: 12,30 Plâkla Türk musikisi 1250 Havadis 13,00 Muhtelif plâk neşriya- t1 14 Sön Akşam Neşriyat : , 18,30 Konferanâ: Beyoğlu Halke - vinden naklen İsmail Hami Daniş - mendi tarafından (Sümer dilile Türk dili arasındaki münasebet) 19,30 Kon ferans: Eminönü Halkevi sosyal yar- dım şubesi namma (Doktor Orhan Tahsin: Çocuk bakımı) 20 Belma ve arkadaşları tarafından Türk musiki- si ve halk şarkıları 20,30 Ömer Rıza tarafından Arapça söylev 20,45 Ce - mal Kâmil ve arkadaşları tarafımdan Türk musikisi ve halk şarkıları (Saat Ayarı) 21,15 Radyo fonik dram (Tos- kü) 22,15 Ajans ve borsa yi ertesi günün programı 2230 a e Opera ve operet parçaları 23 Günün program özü SENFONİK KONSERLER 21 Varşova: Senfoni (Oginski, Mi- Wöcker, Leusehner.) 22 Bükreş: Sen- fonik konser, (Mozart: Harpa - flüt ve flüt refakatile). 22,30; Paris P. 23 Temmuz İstanbuldan hareket edecek ikinci seyahatimizde yer kalmamıştır. 30 Temmiz İstanbuldan hareket: Atina, Brindizi, Venedik, vapur ile, Venedikte kamet ve Lidoyu 1.6.7 BiRİÇ MESELESİ A107 p İki taraf ta tehlikeli mmtaksd# (S) kâğıt yapar ve 2 kozsuzla müz” yedeyi açar. (N) 3 kozsuz der. pik (R) si ile oyuna başlar. Bu el 78” sil oynanmalı? 2 * Bu meselenin halli 7 Haziran 8 yımızda çikaraktır. T.T.: Senfoni (Saint - Sans, Stra- vinsky, Rosenthal) HAFİF KONSERLER 11,30: Holanda kısa dalgası: Filips lâboratuarlarından eğlenceli musiki. 13.10 Bükreş: Jülea orkestrası. 14,15: kısa dalgası: Konser. 15: keza. 15.15: Holanda kısa dalgası: Klâsik v8 romantik Alman musikisi, 15.25: Prag kısı dalgası; Halk konseri (Verdi, Ceykovski, Mussogoki). 17,10 va, Prag: Hafif musiki, 13 Bük reş* Plâk konseri. 19 Moskova: Plâk musikisi, 19,15 Varşova: Mikey Mou- 86 şarkılarından (pâk). 19,30 Mos kova; Diğer şehirlerden nakiller, 19. 30 Peşte: Çigan musikisi. 20.30 Ho- landa kısa dalgası (P, C, J.): Pilips Jâboratuarlarından eğlenceli musiki 21.10: Kolonya: Halk musikisi, 21,40 Roma: Karışık konser. 2165 Bel - grad: Opera artisti Richler orkestra- ie şarkı söylüyor. 22 Lâypaig: zimle şarkı söyleyiniz, gü Paris P, T. T.: Eğlenceli yarım saat. gezme, Paris, Londra, Plymouth, Manhattan transatlantiği ile iki gecelik sürpriz seyahati, Ham - burg, Berlin, Bükreş ve avdet. Bu üçüncü seyahat için mahdut bu- lunan kamaralarınızı derhal ka- patmız, NATLA Seyahat acentaar; Beyoğlu, Tele- fon 44914 - Telgraf NATTA - m İSTANBUL (Askeri işleri Yedek Subayları Davet 1 — Beyoğlu Askerlik Şubesinde kayıtlı bütün yedek subay ve Askeri 542 varam . 10843 > . RDi y. 34 RV w 783 * 4083 v v6 * avz * 015 Koz kör. (8) oynar ve bütün Je$* leri yapar. 1 — (8) trefi (5) isini oynan CW) (D) i kor, (N) (9) lu ile kese” (E) trefl (8) lüsünü verir. 2 — (N) karo (3) lisünü oypsf” (E) (V), (8) (D) ve Cw) (5) Hv rir, 3 — (5) karo (A) sroynar. (W (6) Ir, (N) (4) Mi ve (E) (R) verir. 4 — (8) trefi (7) lisini oynar.( 22.05 Prag kısa dalgası: Mozart'ın memurların 1076 sayılı kanunun 9 m mad aki 22,40: | uncu maddesi mucibince 30 / Hazi- ğ ..23 Varşova: / ml am rma te: Plâk konseri, 23,30 Kolonya: İn z 5 ye giz eğlenceleri. pılmasına başlanılmıştır. 2 — Alâkadarların Pazartesi, Satı; Çarşimba, Perşembe günleri sabah- Baar 5,30 den #adt (17) ye Kadar nü- fus cüzdanları veya her sene şubede yaptıkları yoklama kayıt ve numara larile askeri hizmet vesikalarını ve Sıhhi subaylarm diploma ve İhtisas vesikalarını ve ahvali sıhhiye rapor- larını birlikte getirmeleri » 3 Başka şube mıntıkalarında bulu - nanlar bulundukları öskerlik şubesi- ne; memleket haricinde bulunanlar mahalli Türk sefaret ve konsolosluk. larına yukarıda yazılı vesikalaria kıları (Sesli kuartet). 17.20: Varşo-| müracaat ederek bu müracaatlerini va; Şarkı, kore, Siz10 Bükreş: Man |her zaman tevsik edebilmesi ve şube- herame şarkılarda (80 A İyi vaktinde haberdar etmelidirler. ran piyano). 21 Paris P.'T.'T.: Fran. siz şppkıları, 21.30: Peşte kısa dalga- | türkçe ve rumca neşriyat. vans: Ostali'nin “Mirella' reti 22 Roma” Mascaşni'nin operası, 22,30: Nis: OÖperslan nakil. ODA MUSİKİSİ 18 Varşova: Salon triyosu. 21.40: Prag kısa dalgası: Kuartet (Şarkılı). 2208: Mi ve kuarteti, 2 Lâ : Keman, viyola ve gitar ile öz bire, 23,20: Viyana: çiz kuarteti (Şarkılı Viyana musikisi). 23.30 Prag: Yayli sazlar küarteti (Elindemith). RESİTALLER 15 Prag kısa dalgası: Çek halk tvefi (R) sini kor, (N) koz (7) Tisi le keser. (E) trefl (8) lisini verir. 5 — (N) koz (2) Hsini oynar. koz (4) lüsü, (S) koz (6) bet koz (8) Weil, 6 — (S) koz (10)mlusunu oyDaf- Pe eş a 8) kor (8) iz m 7 — (8) karo (2) lisini oynar. di (7) (N) (8) ve ÇE) pik (10) İs 8 — (N) karo (10) lusunu OyR#” (E) pik (D) ni ve yahut trefl he (8) trefl veya pik (9) tusunt (W) karo (9) Tusunu verir. Bu © atılacak kâğrtlara göre (S) yö pik ve yahut bir pik ve bir trefl par, raseraza HALKEVLERİNDE Etibba Odasında Toplantı Tüberküloz eemiyetinden: Tüberküloz Cemiyeti mutad #9“ otomatik miymiş? Hem çay ve almaya gidiyor, hem bana su geti- Bir aralık, softalar büyük kapının iç tarafma toplandılar, Dışarıdan gelen bir molla, arkadaşlarına pefes nefese birşeyler anlatıyordu, Söz arasında, bir kaçı, iki hocanın bulunduğu tarafa baktılar. Önce kendilerine alt bir mübahasedir, diye aldırmıyan mü- derris, bu hareket üzerine merak etti. © — Molla! Gel buraya! Diye ortaya seslendi. Mollafar bir an tereddüt etti- ler, Ve pek kısa bir mlzakereden sonra, dışarıdan gelen softayı ileri sürdüler.. Bu, zayıf, esmer yüzlü, kanburu bel tarafmdan © gikmiş bir gençti. Yamalı postallarmı hemen oracık- ta çıkararak, yalmayak ve paytak paytak müderri- © sin karşisma geldi. Rengi kaçmış saltasınm önünü kavuşturup durdu. Müderris Hâfız : ! — Ne 0? dedi. Oraya toplanmışsınız, ne konuşu- yorsunuz ? > Mollu buşmu eğerek yere baktır — Şey.. Hani ya.. Şey odu da., — Ne oldu? — Şey, efendim sana söyliyeyim. Hani, meselâ ki Andı efendi şey oldu. Ben geçerken... ” — Kadr efendi, sen geçerken şey; bunlardan mâna çıkmaz molla! — Haniya ki efendim sana söyliyeyim, Kasaplarla niza vâki olmuş. -— Kadı efendi mi? Molla başını birkaç defa aşağı yukarı sallıyarak tasdik etti. Şimdi Hacı da söze karıştı. Müderrise £ — Bırak, dedi. Ne olmuşsa anlatım, Söyle bana mnolla, sıkılma! © — — Yani efendime söyliyeyim. Sözüm meclisten di- © garı, kasaplar, kadı efendiyi darp edeyazlardı. — Ettiler mi? Molla gene kafasını salladı. Biraz açılmıştı, artık tafsilât veriyordu. Mollanm sözü bitince iki hoca göz © göze geldiler. Tkisinin de bakışlarında mânasız bir hayret vardı. Mollayı savddar, Iki hoca iyi kötü başka bir hare- yene ederek gömülmesine izin ver - miştir, Müddehimumllik, katil hak -/ri fuhşa teşvik ettiği iddiasile tevkif nes kızı Anjel adlı bir kadmı gençle sr: Piyano refakatile Macar şarkıla- tetmiştir. iya DANS MUSİKİSİ i 21,55: Peşte kına dalgası. 23, | Kolonya, 24: Lâypzig: 24,15 Milâno, toplantısı 2 / 6 / 937 Çarşam nü saat 18,30 da Btibba Odası 5 nunda yapacaktır. —No.22— ket göstermemeleri, softalarm topladıkları yerden dağılmalarına sebep oldu. Hacı Efendi, marpucu nar- gilenin koluna takarak doğruldu : — Garip şey, dedi. İşte bu olmadı. Deli Osman doğ- ru hareket etmedi. — Adı da üstünde Hacı Pfendi. — Kadı da ondan aşağı kalmaz ama, ne olsa gene bir kadı bu! — Düinizin hayli istiğfarmnı mucip oldu. Aftahüğ- lem, bu vaka memlekette gene bir hayli kiylükele 'bâis olacak, Hacı, ayağa kalktı : — Ben hükümete kadar varayım. Bakayım. Kadı durmıyacak, bu, âşikâr, Ötede Deli Osman da işin ka pilik bacalık olduğunu görünce o da azecak. İkisi de İşimize gelmez. Teskini tarafeyn üzerimize vaciptir. — Dainize de bir hizmet terettüp” ediyorsa hazi- rn, — Sen Deli Osmana var, Ayranmı yatıştırmağa gayret et. Ben de hükümete. Şayet kadı orada değil- se arar sörar bulurum. Tkisi de ağır ağır medreseden çıktılar, Medresenin parmaklık kapısı kapanınca haberi getiren mollanm sümsüklüğü birdenbire gitti, softalar avluya üşüştü- ler, Haberci molla şimdi kadının taklidini yapıyor, 0- Bu bitirir bitirmez Deli Osman gibi, eline medresenin süpürge sapını alarak koşuyor ve bütün softalar gül- mekten katılıyordu. Iki hoca çarşının köşesinde - biraz sonra Debbağ- lar kâhyasınm orada birleşmeğe kârâr vererek « ay- rıldiar. Kuzu Hakkı, Kurt Fetvası Müderris Hüfiz, Deli Osmanın dükkâsına doğru yürüdü. Yaklaştığı zaman dükkânda iki kasapla iç dört esmaf gördü; — Selâmı aleyküm ağalar, Oturanlar ayağa kalktılar : — Ve aleyküm selâm Gaffar Efendi Hoca! Temizce bir gaz sandığı ikram ettiler: — Buyur, otur. Deli Osman seş Şıkarmıyordu. Yalnız tabakasmı milderrise uzattı. Müderris: in — Hayrola Osman Ağa? dedi. Işittim de geldim. Canım Ağa! Mesele nasf oldu? Deli Osman omuzlarını kaldırarak : — Bssbayağı oldu hocam, — Olmalı miyd:? — Doğru emme, o da aramalı 7 Mübarek, dalaşa çanak tutuyor, ayın — Filhakika kadı efendinin bazı mertabe çoşkun- lukları da var, yok değil, Demem o demek olmayıp mavakam şanı memlekete uygun olmadığı cihetinde- dir. — Şanı memlekete ne olmuş ki? — Canım Osmân Bir kadı bu, makamı muaf Yâsı tensip edip gönderilmiş, Böyl Deli Osman yavaş yavaş sinirlenmeğe başladı. CF garasmı sik sik çekerek dinliyor ve diğerleri lâfa ka” rışmiyordu. Müderris bir İki yutkunduktan sonra sözüne de * vam etti: — Böyle bir vaka baisi eseftir. Bahusus Kadı fendi şimdi işi uzatacak, Makamatı âliyeye mürmdasf etmesi muhtemeldir. Bittabi bir kasapla bir kadı * rasında fark var, Deli Osman sigarasmı ağızlığından çekip atu doğruldu. Gözleri parlıyordu. Yeni baştan fitil al#” cağını hisseden bir iki kişi hemen söze karıştılar: — Bir şey ki olmuş. Olduktan sonra ne denir? Kazaya riza gerek. Bu kadarı olunca alt tarafı die Müderris bü sözleri kendisini tasdik zannederek daha ileri gitti: — Ne olursa olsun, kadmın bir şeyi olsa bile, Kİ“ bahat yine Osman Ağada, Deli Osman İskemlesi üzerinde dimdik oldu ve KS kin bir sesle: — Hoca! dedi, Benim abukatlığımı edeceksen 999 müderrissin, hem daha mahkemeden çalırmadıi8” Yok.. kadıya yardakçılık etmek istiyorsan bana 9 gelirsin? Osulanm arkasında duran diğer bir kasap, müde” rise, birkaç defa susması için işaret etti, Müderris © yalı bile olmadı. Hacı Zeynullahın tavsiyesini unut” rak, Deli Osmana lâf yetiştirmiye kalkıştı: — Ben ne senin, hâşü sözüm meclisten dışarı. * bukatımım, ne de abukatlığı kabul ederim! — Öyle ise kadının hınk diyicisi misin? — O da değil, ne dibeğinde kahvem var, ne be al dibeğime ortak.. Hakkı söylemek ehli ulüm İG” vaciptir, farzdır. Ben de hakkı söylüyorum. (Arkası var)