mz 4 Sıvasda talebe yurdu açılacak Halkevi yurdun bir an evvel açılmasına çalışıyor Sivas, (Tan) — Şehrimiz Halkevi mütemadi bir faaliyet içinde her sa» hada çalışmakta ve büyük işler ba- sarmaktadır. Bu sefer de, memleket gençliği için çok hayırlı bir işe daha elkoymuş bulunuyor. Bu da lise ve orta okul tahsili için hariçten yurdu- muza gelecekleri barındıracak bir ta-| lebe yurdu açmak işi ile esaslı bir sü- rette uğraşmaya başlamasıdır. Sivas, Orta Anadolu yaylasınm tam göbe - ğinde yer alan bir şehir olduğu için lisemize, Amasya, Tokat, çevresin « den, ders yılı içinde akın, akm talebe gelmektedir. Bunların da hali vakti yerinde olanlar yatılı olarak kayde diliyor, diğerleri de geçinme şartları müsait olmadığı için tahsillerine de- vam etmek imkânlarından uzaklaşmış bir halde bulunuyorlar, Bü eksikliği yakından gören ve anlayan Halkevi- miz ilbaylık makamına bu husustaki dileğini bildirmiş Ye şehir İçinden, müsait bir çatı İstemiştir. Vilâyet, kültür yayımında büyük bir önayak- lık yapan, Halkevinin dileğini mem- nuniyetle karşılamış ve talebe yurdu, tahsis edilmek üzere “Ülkü” okulu yanında bulunan binayı bu hayırlı işe ayırdığını bildirmiştir. Haber aldı | gıma göre, yurd bü yıl ders yılından tibaren çalışmaya başlayacaktır. MEMLEKETTE “TAN, | İncir mahsulü Piyasanın açılması için hazırlıklar ilerledi İzmir, (Hususi müuhabirimizdei) — Bü sene incir mahsulü çok nefis- tir. Son haftalarda devam eden sıcak lar mahsulün kisa bir zamanda ke- İmale gelmesine sebep olmuştur. A- İmişten hususi bir katarla İzmire 3500 İçuval kadar incir getirileceği haber alınmıştır. Yaptığımız tahkikata göre şimdi- torba alivre satış yapılmıştır. Geçen sene de bu tarihe kadar alivre olâ- rak yapılan incir satışı yine bu mik- tarda idi, Bir torbada 12 kilo incir olduğuna göre 3600 ton incir şimdi- den satılmış demektir. Üzüm üzerinden yapılan alivre sa- tış miktarı da iki milyon kutuyu bul- muştur. Bu ay sonuna kadar gelecek mü- him siparişlerle alivre üzüm satışla- rinm geçen seneki miktarı bulacağı tahmin edilmektedir. Üzüm kurumu- nün geçen sene piyasadan satın aldı- ğı üzümlerden 18 bin çuval üzüm ku- rumun, son defa Avrupanm muhte Hf yerlerinde yaptığı satış teşkilâtı- na gönderilmektedir. izmitte imar faaliyeti * İzmit, (Tan) — Mimar Yansen tarafından imar plânı çizilen İzmitte geçen sene İçinde binden fazla yeni ve modern evler yapılmıştır. Plânm üçüncü kısmı da gelmiştir. Izmirde deniz yarışları yapıldı İzmir, 10 (Tan) — Bu hafta İncir- elti koyunda İzmir deniz birincilikle- ri müsabakalarma başlanmıştır. Mü- sabakalarda hakem heyetine İzmir 1i- manında bulunan donanmamızın Ami rali riyaset etmiştir. Koşular, büyük alâka ile karşılanmıştır. Müsabaka - ları seyretmeğe gelen halk ta pek çok tu. Yavuzun muzika takımı da yarış yerinde bulunmuş, güzel havalar çal mıştır. 100 metre, 200 metre, şarpi yarışları, kurbağalama, ve diğer yü- rışlara pek çok genç iştirak etmiştir. İlk haftaki müsabaka, seçme müsa - bakasıdır. ve iki hafta daha devam Yukarıda; İzmir yüzme yarışlarına iştirak edenler. Aşağıda solda: Yarış- larda atlamalar. Aşağıda sağda; Şarpi yarışından bir enstantane edecek, ondan sonra İzmir deniz bi - rincileri anlaşılacaktır. İnciraltında yüzme müsabakalarmı seyre gidenler Gok güzel bir gün geçirmişlerdir. İzmit İdman yurdu - Altınordu maçı Izmit Tâman İzmit İdman/mit takımı kazanmıştır. Maç umumi. it, 11 (Tan) — | Yurdu aporcuları yetle heyecansız ve isteksizdi. İ5 da ie ği İyin 16 amda Nazilli, Aydın ve Ode-| ye kadar inelr mahsulünden 300 bin| İzmir Fuvarı tamamlanıyor Yüzlerce amele geceli gündüzlü çalışıyorlar İzmir, (Tan) — Kültür Parkta Fu- var hazıtlıkları mühim bir safhaya İ girmiştir. Elektrik tesisatı tamam- lanmış olduğundan Fuvar sahasına elektrik şirketince cereyan verilmiş” tir. Büy” elektrik lâmbalarının ziya 41 altında yüzlerce amele geceleri de çalışarak inşaatı bitirmek için gayret göstermektedirler. Dalmt pavyoniyle İnhisarlar, Sovyet Rusya, Yunan vı vilâyetler pavyonlarının inşaatı sür atle ilerlemektedir. Fuvar sahasında İ yükselmeye başlıyan muhtelif pav - yonlar ve bir taraftan inşa edilmek: te olan yollar, sahanım manzarasını ismamen değiştirmiştir. Yakmda fv İ var sahası bütün cazibesiyle meyda- İna çıkacaktır. İ Ekspozanlardan çoğu pevyonların İdekorasyonuna başlamışlardır. Fu ar sahasında görülmemiş bir faali yet devam etmektedir. Mısır devlet pavyonu inşasına da bugünlerde başlanacaktır. Fuvar ko mitesi başkanlığına gelen bir telgraf tn Fuvar İçin bir Mısır heyetinin Ar. kadya vapurile gelmekte olduğu bil İdirilmiştir. Fuvar komitesi (o başkanlığından | Başbakan İsmet İnönüne, genel kur İmay başkanı Mareşal Fevzi Çakma ğa ve bütün vekillere birer mektup gönderilerek fuvarın 1 Eylülde açıla- cağı ve kendilerinin bu törene huzur İile şeref vermeleri rica edilmiştir. Ayrica mebuslarımıza da birer dave tiye gönderilmişti: Küçük kardeşini tabancayla vurdu Bu işi uyuyan yavruyu uyandırmak için yapmış! İzmit, (Tan) — Akyazınn Kara böcek köyünde 6 yaşında Hasan ad- irbir “ocuk, 1,5 yaşındaki kardeşi Vehbiyi, vurarak öldürmüştür. Veri- len malümata göre, babasının taban- casmi oynamak maksadı ile alan kü- çük Hasan, bir müddet evirip, çevi- rip eğlenmiş ve sonra uykuda bülü- İnan kardeşini uyandırmak İstemiş, gocuk uyanmayınca tabancayı bir bü İçuk yaşındaki kardeşinin alnına da- İyayarak ateş etmiştir. Çocuk derhal imüştür, Dikkatsizlik yüzünden hâsil olan bu kanlı vak' a dolayısile zabıta tah- kikata başlamıştır. Zührevi ve cilt hastalıkları mütehassısı| or. Hayri Öner Oğleden sonra Beyoğlu o Ağacımi karşmmnida 135 No, Tel 43586 #7 Göz Heikmi : Dr. Şükrü Ertan ! Cağaloğlu Nuruosmaniye cad. No. 30 (Cağaloğlu eczanesi bitişiği). Tel, 22568 —— —— Istanbul 3 üncü Jera Memurluğun dan: Beyoğlu Dolapdere Yenişehir cad desinde 20 No. da mukim iken hâ - len ikametgâhı meçhul Despina Ta- hidiromideüya: 4-3-1934 tarihli bir kıt'a senede müsteniden zimmeti » nizde Abdurrahman Meleğin alaca- ği olan 587 lira 50 kuruşun maafaiz ve masrafla tahsili hakkında takip talebinde bulunarak tarafınıza teb- liği muktezi ödeme emrinin mahalli ikametinizin meçhul olması hasebile 30 gün müddetle ilânen tebliğine ka rar verilmiş olduğundan mezkör müddet içinde 36/1243 dosya No. su nu hâmilen itiraz etmeniz lâzımdır. İtiraz etmiyerek borcu kabul ettiği- niz surette mallarınız ve kazancınız hakkında daireye mal beyanı verme- yi veya borcu ödemeniz mecburidir aksi surette hakkınızda icra ve iflâs kanununun 76 ve 337 nci mâddeleri hükmüne tevfikan kanuni muâmele yapılacağı ödeme emri tebliği ina - kamma kaim olmak üzere ilânen (24922) TAN Mektep meselesi Gecikmiş bir talep Nedim imzasile: « Haydarpaşada bulunan Anadolu - Bağdat demiryollarının hareket şa - kirtliği mektebine bu sene talebe ali- nacak mıdır?. Cevap: Bu sualinizde geç kaldınız. Eahsettiğiniz mektebe talebe kayıt ve kabulü müddeti geçmiş ve hattâ 30 Temmuzda talipler arasında müs sabaka imtihanı bile yapılmıştır. Bürhaniyede Kadir imzasile: Ortamektebin son sınıfında ikmale kaldım. Bu yil askeri İiselere girmek imkânı yoksa diğer mekteplerin han gİsine girmeğe imkân varsa bildiri - niz, Cevap: Ortamektebin son srnıfı- da ikmale kaldığınız için askeri lise lere giremezsiniz. Orta mehteşten «yi ve pek iyi derecede mesun olu su- nız İstanbuldaki Ticaret lisesinin ih <ori sınıfına kaydedilebilirsiniz. Mi hakkak Teyli olarak tahsile devam el mek istiyorsanız Bursa Ziraut Mek- tebine girebilirsiniz. Bu mektep hal- kındaki fazla tajsilâk adresinize gi'n derdiğimiz mektupta bulacaksınız. Muallim mektebine girmek hususun - daki fikirlerinizi de muvafık görüyo- Tuz, Olimpiyatlarda kadınlar Mecburi cinsiyet mua- yenesi yapılmasını istiyorlar İngiltere ve diğer birkaç memle- kette şiddetli, heyecanlı bir cereyan başgöstermiştir: Eğer bundan sonra Olimpiyatlarda kadınlara ait müsaba kalara karışmak isteyenler tibbi bir muayeneden geçmezse bu memleket- lerin kadınları bundan sonra olimpi- yatlara iştirak etmiyeceklerdir. İddin şudur: Erkekler veya tama- mile kadın olmayanlar #yef kadınlara sit müsabakalara karışmakta ve ha- kiki kdınların hakkını yemektedirler. Bunun için Olimpiyatlardaki kadın müsabakalarma karışacak her kadın sesmen doktor muayenesinden geçe rek kadın olduğuna dair bir vesika almalı ve ancak bü suretle kadm ol- duğu tahakkuk edenler kadm müsa- bakalarına karışabilmelidir. Sigara kâğıdı kaçak- çılığı davası Dokuzuncu ihtisâs mahkemesi, ge- çenlerde Valde Hanındaki odasında sigara kâğıdı şeklinde kullanılmaya müsait 41 kilo resim kopye kâğıdı bulunan İki İranlınm muhakemesini dün intaç etmiştir. İsmail ve Settar isminde olan bu İranlıların odasında bulunan kâğıtlardan ancak 5,800 ki- losunun memnu neviden olduğu ve 0- nun da siğara kâğıdı olarak kullanı- lamıy'şenk kadar boruk bulunduğu gö rüldüğünden maznunların beraetine karar verilmiştir. İnhisarlar Vekilinin şeh- rimizdeki meşguliyeti İnbisarlar Vekili Rana Tarhan dün İnhisarlar Umum Müdürlüğüne gel - miş ve geç vakte kadar meşgul ol- muştür. Müdürü umum! Mithat, refa katinde fabrikalar müdürü Saim ol - duğu halde, tevsii için bir proje ha- zrlanan Paşabahçe fabrikasını gez migtir. Esperanto kongresi Evvelki gün 28 inci beynelmilel Es peranto kongresi Viyanada Başvekil muavini tarafından açılmıştır. Türki vedeki Esperanto mektebi kapanmış olduğundan dolayı, memleketimiz ta- rafından bu kongreye murahhas gön- derilmemiştir. Atina Elçimiz şehrimize geldi Birkaç gün evvel Yunan Başvekili Metaksas ile görüşmüş olan Atina el- çimiz Ruşen Eşref, dün akşam “Kul- rinale” vapuru ile şehrimize gelmiş- tir, Aldığımız malümata göre, Yuna- nlstandaki son değişikliklerden sonra şimdi tam bir normal vaziyet hüküm iMektep müşkülü; No. 12 Fakat gazete bunun da kolayını bul- du: Yalana Raşelin saçlarını, gözle- rini taktı ve yalan bu çehreyle o ka- dar güzeldi ki, okuyanlar sari saçlı, lâcivert gözlü yalana bayıldılar. En ciddi bir gazete bu yalana tenezzül | etmedi; yalnır bir nevi edebiyat yaptı: “Dün gece şehrimizde tüyleri ür- perten müthiş bir cinayet olmuştur. Sabahın slaca karanlığında (halbu- ki cinayet gece yarısı olmuştu) şeh- rimiz Osmanlı Musevi tüccarların- dan Moiz Dö Navara Efendinin (Halbuki Moiz mütarekedenberi Os- manlı değil, Italyan tabiiyetindeydi) Harbiyedeki evinin önünden geçen polisler dört el silâh duymuşlardır. | (Halbuki bir tek silâh atılmıştı; ei- nayeti polisler sokaktan geçerken duymamışlardı; evin ahçıbaşısı ka- İ rakola haber vermişti. Moizin kona- ğı kale gibi kalındı. İçinde sahra to- İpu atılsa duyulmazdı)”. Bu ciddi gâzetenin buraya kadar İve bundan sonra yazdığı şeyler, 4 defa atılan silâh gibi ancak İf bir İ taksim dört doğruydu. O gün Serkidoryanda (o poker için dört kişi yoktu; eski ataşenaval Na- şidin içi sıkılıyordu; Hariciye mümey İ yizi Burhana, Raşelin evindeki cina, yeti anlatmağa başladı. Fakat Üvey kardeşi Cevadı haksız göstermek için vak'ayı, fazla değiştiriyor, gazeteler- İden daha çok yalan söylüynrdu. Halbuki vak'anm doğrusu şudur: Cinayetten üç hafta evvel Raşelin evinde akşani yemeğini be- raber yerlerken, uşak Ahmedin aya» ğı seccadeye takılıyor; elinden gü- müş yemek tabağı düşüyor, istridye kabuğunda pişirilmiş istakozlar par- kelere yuvarlanıyor. Cevat, genrin- den birçok gülüyor; uşak Ahmet kı- darıyor,.Gevada dik dik bakıyor. Ce- vat, bu gözlerin. edepsialiğine kıza” | rak: “Na bakıyorsun öyle? Eşşek!" diye haykırıyor; ve kalkıp uşak Ah- medin geniş yanağına bir büyük to- kat indiriyor; Hiçbir kısmı havada | kalmıyan bir tokat... Uşak Ahmedin gözleri doluyor; Raşele, sonra yere bakıyor; sonra bir şey söylemeden odadan çıkıyor. Fakat bu tokat, bir kaç aydanberi atılacak olan bir to- kattı: Yere düşen yemek tabağı ve- sileydi: Uşak Ahmet Raşeli büyük bir aşkla seviyordu; ancak, uşaklı- ğın verdiği biçarelikle bu aşkı ken- dinden bile gizlemek istiyor, Raşele bakarken bu aşk gözlerinden taşma» sın diye hemen önüne eğiliyor, Ce vadı gördükçe sararmamak İçin onu görmemeye çalışıyordu. Fakat yemeklerde, gözleri hep Raşelle Ce- vadın yüzlerinde, tavırlarında kalı yordu. Cevatla Raşel akşam ye meklerinde sarhoş olup ta sofrada öpüşlirlerken ahmaklaşan uşak Ah- medin alık gözlerine Alfret Cevat her akşam fena kıziyordu. O kadar kızıyordu ki bu tokat, bu akşama kadar nasil geciktiğine kendi de hayret etmiş, niçin bu kadar sab- rettiğini Raşele sormuştu. Raşel de Cevada Üzülmemesini yalvarmış, O- nu bebek gibi okşamiış, sonra öperek biraz haksız bulmuş, sonra başını| Cevadın göğsüne sokarak uşak Ah-| mede biraz acımıştı. Ertesi gün uşak Ahmet sandığı hazırlamıştı, gidecekti. Raşel bırakmamıştı. Uşak Ahmedi okşamiş, tatlı gözlerle yak varmıştı, Cebine bir demet te para koymuştu; uşak bu parayı almak istemeyince, bu para cebine üç defa sotla itilmişti. Dayak yediği için aldığı bu bahşiş, * uşak Ahmedi ez- mişti: Bu para onun cebinde “Ceva- | dın tokadı" ydı. Uşaklığın, aşkın, dayağın, bahşişin verdiği toyluk içinde usak Ahmet gölgeleşmişti. Düşünceliydi. Daha dayak gecesinden bu cinayete gebe kalmıştı, Fakat bahşiş, doğacak ceninin şişirdiği karma ihen yum. ruktu. Paranın verildiği anda cina- 12.8-086 - AE Yazan: MİTHAT CEMAL Karanlık odaya açık kapıdan giren müselles karanlıktaki tabancalı adam uşak Ahmetti met Alfret Cevadı Râşelin koynun- da vurmuştu: Gerdanından kâmây- la! Cevadın karyoladan fırlayıp dü- şen ölüsünü de uzaktan attığı 'bir el silâhla sol omuzundan yârslamış- ti. Raşel karyoladan yarı beline *ka- dar fırlamış, kendisine de ateş et- mesin diye tabancalı adamı merha- mete getirmek için deli deli gülmüş- tü. Kadının güldüğünü görünce uşak Ahmet bir katilin bir dakikada başlayıp biten kibrile: — Verdiğin paranın bir parçasile bu tabancayı, bu bıçağı aldım, Ka- lanı da burada... Bununla da cena» zeyi kaldır! Demiş, cebinden bir demet para çıkarmış, Raşele fırlatmıştı. Raşel bakmıştı: Karanlıkoda ya kapıdan giren müsel les aydınlıktaki (Otabancali adara uşak Ahmetti; ve bunu görünce ka- dının korkusu birdenbire azalmış, karyoladan Inmiş, çıplak ayaklerile Cevadın - sicak kanında yürürken kanla tarihleşen, sahneleşen bu be- yaz, güzel ayaklara uşak Ahmet yü- #Ukoyun kapanmış, hüngür hüngür ağlıyarak onları öpmlş, başinı yer- den Raşele doğru kaldırarak, yil- zünde Cevadın kanı, bebeksiz, beyaz gözlerle kadma bakmıştı. Raşelin bir gün sonra Cevattan vakitsiz bir çocuğu oldu: Yedi ay- lik bir çocuk. Hasta olamıyordu Kâtip Salih bir türlü anlıyamı yordu: Bu Adnan Bey deli mi, va- tem mi? Vakıâ hekimler de “yerem" diyorlar; han kahvecisi de.. Fakat kâtip Salih Adnan Beyin deli oldu- una daha çok kani. Kâtip neysö ne... Fakat Adnan da verem olduğu- nu görmüyordu. Ayakta duracak hali olmadığı günler bile hasta de- | gitar Yarram ora KO Hele gündüz yatağa girmektön!.. Bu, ölmeye başlamak demekti; bu, yü- rüyen, koşan, oturan insanlardan ayrılmaktı. Hekimlere de bir zaman- danberi — yani verem olduğu 2a- mandanberi — müthiş düşmandı. Zaten hastalık, hekim bakacağı için korkunçtu. Zeten “bizim memleket te hekimler cahil" di. Ya mühenr- disler, ya avukatlar, muharrirler, musilimler? Yook, onlar değildi; yalnız hekimler!. Çünkü Adnans stasın!” diyorlardı; hem de “Veremsin!” demek istiyerek!... Hal buki Adnan, halsizliğinin sebebini biliyordu: Edir.ede çocukken sıtm$ olmamış mıydı 0? El sene sonra dâ hüksetmez miydi sıtma? İşte Ad“ nan onun için sarıydı; onun İçin ate” şi vardı. 7 yaşındaki malarya Ad“ nanda bu yaşında yine başlamıştı Cıgarayı bırakmadığı için de öksürü” yordu. Süheylâ — Doğru söylüyorsun; ben de bi liyorum Adnan, hiçbir şeyin yok. Fakat ihtiyat fena mı? Bir de AKİ Muhtarı çağırsak. Adnan: — A Süheylâ, kinin reçeteyle alk. nır mı? sıtma!. Iâcı â8 malüm! Senin Akil Muhtarın da hi” zikse bunu söyliyecek. Kinin için mi hekim getirteceğiz? Hergün ayni rica, ayni inad” Adnanm İki elmacık kemiği tergö” ayni saatlerde kirmizi... Yüzünüğ kemikleri hergün daha ziyade... OY” leyken Adnan birtürlü verem ol&” mıyor, Süheylâ ile birlikte, onun parasiyle İsviçi gitmeye hiç hacet görmüyordu. Ok” sürdüğü zaman hep “cigarayı bır#” kacak” tı. Bu karar, cevaptı: HeP Süheylânın durgun gözlerine cevsP Tek müşteri gelmiyen yazıhen. ne hergün koşarak gidiyordu. Içi” de bir düzüne dava varmış gibi eski garetelerle şişen çantası da hel koltuğunda... Evde kalırsa Sübey” nin onu sahiden hasta sanacağındı” ; korkuyordu. . İstanbulun en yet cenin gibi düşecekti. Ancak uşak Ahmet bu cenini damarlarında, kanımda yine günlerce besliyordü. Nihayet cenin olgun hale gelmişti: Artık cinayetin gözleri, burnu vardı. Ve cinayet uşak Ahmede benziyen yüzle doğacaktı, UşakAhmet bunu, çocuğu dünyaya gele cek bir kadın gibi be'f'iyordu. Ka- nında, damarındaki çocuk büyüdük- ge uşak Ahmet zayıflıyor, çirkinleşi- fan avukatı olsaydı evden bu kadi” erken çıkacak, işinden bu kadar dönecekti. Fakat Kader — Kurun Başmuharrifi , n sım Us tarafından Volterden dili 76 terellme edilen “Kader,, ismi Kitap intişar etmiştir. Fiat 15 KE. ruştur, okuyucularımıza tavsiy? # SU rOrauno A wv Fg SU Za #9 IF SES 4 SS SLEIŞ İİ,