7 Ağustos 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

7 Ağustos 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

REK PRA vu TAN Bir çeki kuvet - Bir dirhem teknik Pehlivanlarımıza bağladığımız ümitler boşamı çıkıyor? Çobanla Mustafanın harcanması doğrumu idi ? Serbest güreşte bunun böyle ol-| mesi esasen obeklenebilirdi. Çünkü serbest güreşe biz Berlin seyahati havadisinin çıktığı günlerde başla” “alıştık. İki ihtimal vardı; ya serbest güreş zannedildiği kadar güç bir şey değildi. Yahut bizde serbest güreş; bilen olmadığından bu işin güclüğü- | ne çalıştırılmış gampiyonlarımızdı. Onların serbestte olimpiyat minde rine çıkacaklarını kat'i olarak bilmi- yorduk. Esasen alafranga güreş ta- kımımızın ağır ve yarıağır sikletle- rini Çobanla Mustafa dolduracaklar- dı. Zannederim gene de öyledir. Böyleyse, olimpiyat seçmeleri gibi nü kavrıyamıyorduk. Güreş idarecci-| bir haftada birkaç güreş tutulacak lerinin çok emin beyanatlarına baka | rak “Serbest güreşi yoktan var et tk. serlevhasile bir yazı yazmıştım. Kim umardı ki, güreş antrenörümüz | de serbestten çakmıyormuş. Sonra-| dan öğrendiğime göre, meğer bizim Finlandiyalı antrenör Greko Romen) güreşi için getirilmiş bir hoca imiş... Pederasyondakiler arasında da ser - beste yeni başlamış insanları öyle i- ki ay içinde dünya (birinciliklerine| çıkmaları ihtimali o kalmış mıdır?) yeiştiriyerecek “mucize sahibi kimse| yoktu. Buna rağmen İdarecilerimizin te-| ininatları o kadar kat'i idi ki, gayrı! ihtiyari kapıldık. Gene Berlinden ge- len telefonlardan sezdiğimiye göre, bi- zim çocuklar ilk kazandıkları galibi. yetleri sırf Allahın verdiği kuvvetle elde etmişler ve güreş teknik ve me- haret taraflarına fazlaca dayandığı zamanlar aksamışlardır. “Buna dün futbol yazımda işaret| ettiğim gibi alaylıltk derler. Bir tek- nik heyetit bilgisizliğine ve kısa| görüşüne büindan büyük delil ola. maz. Her milletin senelerce uğraşıp | başaramadığı bir ihtisası bizim iki ayda kavrıyacağımız gafletine düş-' mek anlamamazlığm baş işaretidir. Ne oldu o Taksim meydanmdaki zin- | cirleme gallbiyetlerimize? Alman takımımı, Finlandiya takı-| mını serbestte de patır kütür hakla” dığımıza bakarak bu işi de şaşılacak bir müddette başardığımıza inanmış- trk. Bu meselede de İki ihtimal var; ya gelen Almanlarla Finlandiyalılar o milletlerin güreş derecelerini gös- terecek küdrette değildiler. Yahut seyahate çıkmış bir takımın katlan- dığı bazı şartlar içinde serbest gü- reşi ekserisi bilmediği halde misafir. lik hatırı için birer de serbest güreş yapıp yenildiler. Ne yazık ki, o gali- biyetlerle güreş şubesine temin olu- nan büyük propaganda son mağlü- biyetlerl# tamamen aksine dönerek| beslediğimiz yüksek ümitleri birden- bire düşürdü. Çobanla Mustafanın serbestte harcandığı korkumuz neden geliyor? Çobanla büyük Mustafa burada #enelerdenberi Gfeko romen güreşi- Gece müsabakalardan evvel grekoromen - de bizi temsil edecek insanları tama- i miyle öğrenmedikleri serbestte tec- rübe için yormağı neyle anlatabili- riz? Acemi olduklarından iki misli kuvvet sarfederek rakiplerine karşı koymak mechuriyetinde- kalan Ço- İbaniz Büyük Mustafanın bundan sonraki Grekoromen müsabakaları - ina rakipleri gibi “taze kuvvetlerle Böyle çok. tehlikeli bir tecrübeye iki tarzda güreşte minder kurdu olmuş profesyoneller dahi girişmeğe cesaret edemezler. Netekim büyük Mustafanm son güreşte beli incinmiş gibi ağrı ile bi- yıldığı bildirildi. Doktor o muayene- sinde de o arızanm asâbi bir şey ol- duğu görülmüş. Böyle asabi buhran- lar büyük gayretler esnasında gelen, başımdan büyük yüke tahammül et- mek enerjisinin fazla (osarfından meydana çıkan arızslardır. Böyle â- rızalara uğrıyan şampiyonlarm. ek - serisi müsabekaya küserler. O dahili. sadme galibiyeti temin eden iç alevi söndürür,» Amerika “entrenğrlorin dediği “gibi; böyle atletler. uzunca istirahet “vermeden müsabakalara zorlamak içlerindeki alevin bir daha tutuşmamasını intaç eder, Şu vaziyetlere bakılırsa, bizim en güvendiğimiz iki güreşçimiz, oyun » larmm adedini bile tamamiyle ezber- liyemeğikleri serbestte denendikle « rinden asıl yetiştikleri o şube olan Greko Romene porsumuş olarak çı- karılacaklardır. Hemayarı olmadığı için Greko Romene girmesine ısrar edileceğini tahmin ettiğim Büyük Mustafa ise, ihtimal güreşçiliğinin yarısmı Berlin minderlerinde terke - dip dönecektir. Bir Büyük Mustafa kolay kolay bulunur mu Haydi Çoban için “geçkindi,, diye- rek onu bu olimpiyatta harcamak tarafma güreş şerefimiz namma gi- debilirdik. Fakat Mustafa daha ge- lecek olimpiyada kadar bize lâzım o- lan bir güreşçi idi. Eğer bizim şampiyonlar acemisi oldukları serbesi güreşte iki misli kuvvet sarfına mecbur kaldıkları Yarısı | halde Greko Romende: üçüncülük, -İ dördüncülük gibi dereceler alırsa, onların serbestte harcandıklarna da ha ziyade içim yanacaktır. Şu bale bakârak verilecek hüküm budur: Olimpiyat güreş mindörlerine peh- livanlarımızın vücutlarında birer çe- İ kuvvetleri idare edecek birer dirhem bilgi götüremedik Bir çeki kuvvetin bir dirbemlik teknikle iyi “ kullanılmasına imkân olamamasından tabii bir şey var mi- dır? Eşref de Küçüksu kupası — Küçüksu kupası tertip heyetinden: 9/8/9386 Pazar günü Anadolubisa- rı alanmda yapılacak kupa maçları, 1 — Anadoluhisarı — Feneryılmaz genç takımları saat 14.15 Hakem Tahsin. 2 — İstanbulspor — Feneryılmaz A takımları saat 15.45 Hakem Nuri Bosut 3.— Anadoluhisarı — Doğanspor Akm. Erdekte yollar Yeniden iki büyük cadde açıldı Erdek, (Hussul muhabirimiz Yazı- yor) — Bölediiye ehli iki büyük esd- | de üğrüikter. “Chüdetcr devi biri emtea ye önünden: sahile kadar, diğeri; pa zar meydanr nihayetinden İsmetpaşa mahallesine kadar olan arazi üzerin- de açılmıştır. Bu yeni caddelerin tes- İviyek türabiyesi #kmal edilmiştir. Şim İdi, belediyenin önündeki caddenin kaldırımları dösenmiye — başlamış- tir, Sonbaharda caddelerin kenarla- rma çmar ve akasya fidanları dikile- cektir. Bundan başka hükümet kopa- Zının önüne de muntazam bir kaldı yım döşenmiştir. Kazanın en mübrem ihtiyaer olan iyi su bir an evvel kasa- baya getirildikten sonra umumi yol- ların da islâhına başlanacaktır. Mısır ve kapitülasyonlar Londra; 6 (Tan) — İngiltere ile Mısır arasında kapitülâsyonların kal- dırılmasına dair yapılan müzakerat henüz bitmemiştir. Bu hususta İngi- liz murahbasları tarafından Londra hükümetinden istenen bazı talimatın cevabı gelmemiştir. Londraya gide - cek olan Mısır heyeti de bundan do- layı hareketini tehir etmiştir. — Hangi yarm... Sabah oldu... Bu- gün, deyin! Bütün başlar, pencerelere dönmlüş- tü: ki kuvvetigötürdük. Fakat bu büyük| A. takımı saat 17.30 Hakem Adnan| Berlin, 6 — Sirıkla atlama final: Birinci: Meadows, 4 m. 35, Olimpi. yat birincisi, İkinci ve üçüncü: Nişi - da ve Oe, her ikisi de 4. m. 25. Gülle ve ağırlık kaldırma; Orta siklet kategorisi: tır. kaldırmıştır. Ücüncü: Vagner (Alman) dan ikinci addedilmiştir. olunmuştur. Futböl: vusturya 3 - 1. ile Mesiri yenmiştir. Kadmlar arasında flöre finali; | 6 defa” muvaffek olmuştur. İkinci: Bayan Mayer defa muvaffak olmuştur. Üğüncü: Bayan Prfeis (Avustur - İya)5 defa muvaffak olmuştur. 5 defa muvaffak olmuştur. Hokey: Hokey maçında Hindistan ekipi 4 - O Macar ekipini yenmiştir. Gülle ve'halter: Ağır siklet: Birinci: Joseph Manger develope: 132,5, Arraşe: 132,5, Epole: 155, ye- kün: 410 kilo, Modern pentathlon: İlk dört müsabaka neticesinde, ilk üç birincinin vaziyeti şudur; Birinci : Teğmen Handrik (Alman) 19,5 puan. İkinci: Teğmen Thofelt (İsveç), 23 puan, Üçüncü; Teğmen.Leonard (Ameri En 27 em, - Kotra yarışlarının Tkinei gin neti. celeri; Monotipler: Birinci: Hollanda, İkinci: İngiltere, Üçüncü : Polonya. Dördüncü: Almanya. Sekiz metrelik seri; Birinci: Norveç, Ikinci: Almanya, Üçüncü: İsveç. Star seri Birinci: İsveç, İkinci Hollanda. Üçüncü: İngiltere. Dördüncü: Almanya, Altı metrelik seri: Birinci Norveç. İkinci: İngiltere, Üçüncü: İsviçre. Gülle ve halter: Ağır siklet; Birinci: Joseph Manger Alman, olifpiyat: birincisi, develope: 1325, kilo, ni omuzuna koydu: — Biz de senin kadar müteessiriz, Fofocuğum... Ne çare”. Birinci: Tünt (Mısır), cam'an 387,5 kilo kaldırmak “suretiyle yeni bir olimpiyat dünya rekoru tesis etmiş Ve olimpiyat birinciliğini kazanmış - İkinci: İsmayr (Alman), 352,5 kile bu da 302,5 kilo cem etmiş ise de İsmayr siklet itibarile daha hafif “olduğun - Bu müsabaka dün akşam Hitlerin huzurunda, Doyçland salonunda icra Polonya 3 - 0 ile Mavaristanı, A - Birinci: Bayan Elek (Çekoslovak) | (Alman), 5 Dördüncü: Bayan Hâss (Alman), arra$6: 122.5, epole 155, yekün 410! Seni, bura» Berlin Olimpiyatlarında birçok Olimpiyat teki ii kırıldı Arjantin takımı, Meksika takmır- nr 5 - 15 sayı İle mağlup etmiştir. Hoke; Hollânda takmir, İsviçre takımını 4 - 1 mağlüp etmiştir. Haftaymde Vaziyet 2 - 1 idi, Futbol: İüp etmiştir. Haftaymde vaziyet 0 - Didi. Peru, Fenlandiya takımını 7 - 3 mağlüp etmiştir, Haftaymde vaziyet 3-1idi, Üç adım uzun atlama: Birinci: Tajima - Japon - 18 met. re, olimpiyat sampiyonu. İkinci; Harada - Japon « 15.58 met- re, Üçüncü: Metcalfe - Avustralya - 15.50 metre, Dördüncü: Voellner Almanya — 15,27 metre, Beşinci; metre. Hokeyi Alman takımı, Danimarka takımı. hı 6 - O mağlüp etmiştir. Haitaymde vâziyet 2 - O Hâr, Hendbol: Avusturya, Romanyayı 18 -3 mağ- lüp etmiştir. Haftaymde vaziyet 5 - Tidi. Cirit sima: Birinci: Stosek . Alman - olimpi- yat şampiyonu, Tİ melre R0. İkinci: Nikannen - Fenlahdiya - 70 metre TT. Üçüncü: Toivonen - Fenlandiya - 70 metre 70. 1500 metro finali: Birinci: ya rekoru, İkinci: Cunningham (Ame talyan), 3492.10. 110 metro mânlalı? lir may lag sf» 11210 Üçüncü” Pollard 14.410. 80 metro mânlalı, kadınlar: Birinci: Valla (İtalyan), İkinci: Steuer (Almanya), Üçüncü: Taylor (Kanada), her üçü de 11 saniye 7-10, da bitirmişlerdir. Tabanca atışı: Birinci: Van Oyen Olimpiyat şampiyonu. İkinci: Hax (Almanya), Üçüncü: Ullman (İsveç). Flöre, erkekler: Birinci: Gaudini (İtalyan), olim - Piyat şampiyonu, 7 galibiyet. İkinci: Gardere (Fransiz), 6 gali. biyet, Üçüncü: Bocehino (İtalyan), 4 ga- libiyet, Dördüncü: Kâzmer (Almanya), Beşinci: Gusragna (İtalyan), Altıncı: Raymond (Belçiks). Hendbol: Almanya, sıfıra karşı 23 puvanla İ Macaristana gatip gelmiştir . Avusturyalı Leban, Cross Cauntry İ maçmı kazanmıştır. Bu maç modern (Almanya), — Sen, burada kal.. .Fofoyu idare et. İngiltere, Çin takımmı 2 - 0 mağ-| Ochima - Japon - 15.07| 23 Lovelock (Yeni Zelânda),| olimpiyat şampiyonu, 3,47.8-10 dün-| rika), 3.48.4-10, Üçüncü: Beccaji (İ-| 1-8-986 see EE Bugünkü Program Kahire 20: El Akkat kusrteti, 2045; Olimpiyii haberleri. 21: Kuran. 21,55: Suad Zeki © kımı, 22,30: El Akkad kuarteti, 23,05: S8 | a Zek talermı. age ryan seye edel” adi: piyes ; limpiyat haberleri; ZA Dinleyicilerin istedikleri parçi ser; 22: Yabancı dilerle neşriyat. Bükreş 1830 < 15: Pik ve haberler; 1930: kı 19.5 devamı; 20.40: Rossini'nin Çi” ösimli operası plâk ile; 23,45: Alm Pc. haberler, Varşova 20: Pranz Lisrt'in eserlerinden ko : Oda musikisi; 2: Berlin olimpiyat berleri; 23.35: Depn mesikisi 20: D plâkları, Prag 2120: Yeni Orkestra Plük; 23,45 Budapeşte 19,30: Piyano okonseri . ke 20,30: Plük; 21: Haberler ve olimpi; dan nakli; 21,30: Piyano - keman 32: Karışık neşriyat; 23: Haberler GÇigan musikisi, Belgrat 21: Zagrepten nakil; sa plâk ile; Olimpiyat haberleri; İ usça haberler, Berlin GllMüi pentathlon müsabakesma dahildir. Kiel, 6 (A.A.) — Olimpiyat yarışları: 8 metroluk yelkenli tekneler: Birinci: İsveç, İkinci Norveç, Üçüncü: Fenlândiya, Dördü Beşinci: İngiltere, Alımı: İkna 6 metroluk tekneler: Birinci; İtelya, ikinci: Arjantili güncü Fenlândiya, dördüncü; İst Beşinci: Norveç, Altmcı: İngilti Yole: Birinci: Felemenk, ikinci: İ re, Üçüncü: Almanya, dördüncülği 4, beşinci: Fransa, altıncı: | Beynelmilel Stars: ğ Birinci: Almanya, ikinci: İngifij re, üçüncü: İsveç, dördüncü: menk, beşinci: İtalya ı, Altmcr: kiye. Olimpiyatların beşinci günü, Bİ spor hinerlerinin gösteri : sile teşkil etmiştir. ği Tajima - Japon, 16 metro sıçffiği suretiyle üç adım atlama olif rekorunu kırmıştır. Lovelotke (Yeni Zelânda) metro yarışı 3,17,8-10 dakikadf © muştur. d Towna (Amerika), mfntalı 3 ronün finalini 141.10 saniyedf muş ve yeni bir dünya rekorü © | etmiştir # tutmuştu: — Çok mersi, Celi. WE vaziyetimizi anlatırsın. Eğe, da bırakamayız... Bir kere, onu aklın dan çıkar, Bizimle beraber gelecek - sin... Yollarda avunur, açılırsm... Sa- Odada, Fofo, İda, Sun'ullah, Bi -| gin evvel olsaydı, vaziyeti, © 1âl, Celil Mahir kalmışlardı. re idare ederdik... Pek ani © Celil Mahir, düşünceliydi: min aklma gelirdi ki... — Sahi, sabah oldu... t YE: Kİ van ri kelamı No. 7 — Bazı neşeli adamlar vardır; ne keyifli keyifli güler... Tek adamım ke- yifli gülüşü, tekmil sâl'i coşturur, güldürtür, Safaeddin Mehdi, meze dolu ağzi- nı açarak, bağırdı: — Islıklanmağı unutuyorsunuz? Bilâl, işaret parmağının ikinci bo- Fumunu, oturduğu iskemlenin tahta- sma vuruyordu. — Ben, hiç ıslıklanmadım! Sun'ullah gülüyordu: — Celil Mahirin, ıslıklandığını bi- liyorum. Celil Mahir, kaşlarını çatarak yan yan baktı: — Senin bildiğin, Şehzadebaşın- dz orkestranm grev yaptığı gündür. Kapanır kapanmaz para diye tut - turdular. Gişeden bâsılatı almamış - tık; geceki temsilden de biraz takın- tı kalmıştı; parayı vermezseniz, biz de çulmayız! dediler. Benim de ka - perdeyi açtık, milzikleri ağzımızla söy liyerek oynamaya başladık, Halk, bu nu, önce, bir numara sandı; ama son ra, kızdı, ıslıklar, bağırmalar, bank- ları vurmalar, gürültünün çeşidi, ti- yatroyu kapladı. Bilâl, kadehini dolduruyordu: — Islık ıslıktır... Sebebiyet vermi- yecektiniz! Celil Mahir, sinirli sinirli söylen - di: — Sanki, sizin hiç başınıza gelme - di, değil mi? Ve lâkırdıyı değiştirmek istiyen bir tavırla Sun'ullaha dönerek sordu: — Peki, şimdi ne yapacaksınız? Odadakiler, biribirlerine bakıştı lar: — Neyi, ne yapacağız? — Özdemirin cenazesini mi? — Ailesinin haberi var. Yarm, ti - yatrodan kaldırılacak. Pencere kenarmda dalgm dalgm opunu sepetledim. İkinci oturan, İdanm sesi duyuldu: — Evlerimize gidip hazırlanalım. — Evet, evet, vapur vakti yaklaşı- yor. Celil Mahir, fırsatı kaçırmadı: — Nasıl, eönazede bulunmıyacak mısmız? Sun'ullah, gözlerini içini çekti: — Maalesef bulunamıyacağız. Celil Mahirin kalbi iğnelenmişti; fakat hiç renk vermedi: — Demek, Özdemirsiz, turneye çı- kacaksmız! Fofo, yorgun bir sesle: — Benim gideceğim, biraz şüphe - 1, dedi, Bilâl, telâşla ayağa kalkmıştı: — Yoo... İşte bu olmaz... Oyun bo- zanlık, derler, buna... Ne yapalım, ö- lenle ölünmez ki. Bizim de içimiz kan ağlıyor... Ama, elimizden ne ge- vir? Sun'ullah, sue! der gibi Bilâle ka- şile işaret etti; Fofoya yaklaştı, eli- Kapamıyarak na, Oyna! Diye ısrar edecek miyiz, olmaz... Biz, vaziyeti idare ederiz. acı acı güldü: lenen lâflardır. Bir kere yola çıkalım, ağızlar değişir... Beni, bırakın... arkanızdan gelirim. züyordu: İırsan ne olacak? rı ayrı fışıldıyordu: merak etmeyin.. Ben, fosuz, ne iş yapabiliriz. sanıyorsun? Hayır.. Senin iyiliğin i - çin.. Anlamıyor musun? Burada, yalnız başma ne yaparsın; dünyada Fofo, inanmıyan bir baş sallayışla — Bunlar, hep şimdi, burada söy- - Ben, Sun'ullah, gözucile Celil Mahiri sü — Seni, burada bırakamayız... Ka- Odadakiler, birer birer kalkıyor » lardı; Sun'ullah, sofaya çıkmıştı; gi denlerin ellerini sıkarken, hepsine ay - Rıhtımda «buluşuruz. Siz, hiç Fofoyu kandırırrım, * Özdemir de' yok. Fo- 'BİLAK, elile işaret ederek yanma ça — Bir iki gün tehir edemiyor mu- sunuz? Sun'ullah, başmı geriye ittiz — Kabil değil... Dekorları, aksesu- Yarları vapura yükledik... Ahmet, üç gün evvel, Adanaya gitti, tiyatroyu tuttu... Dünya kadar masraf ettik... ra girdik... Yola çıkmamız, bir gün geriye vurursa, iş bozulur. Ele güne karşı, ayıp; ama, zora dağlar dayan maz. Celil Mahir, onları iyice karar ver» miş görünce, sözü uzatmanın bog ol- duğunu anlamıştı: — Sizin bileceğiniz bir şey... Ba - na, söz düşmez... Madem ki, mecbur- suhuz, gideeksiniz... Ayağa kalktı: — Vapura gelmek isterdim ama, bir iki sant uyuyacağım.. Sonra Ka- dıköyüne geçeceğim... Sizin nâmini- za, cenazede ben bulunurum. Sun'ullah, Celil Mahirin ellerini Masrafı bir yana bırak, angajmanla. | ”” Fofo, sessiz sessiz Mahir, Fofonun elini sıktı: — Sabır, Fofocuğum.. Başka, elimizden ne gelir? Celil Mahir, sokağa çıktığ” parlak bir sabah güneşi gözleri Se Temiye çıkıyorlar... Bİ” onu, yari Özdemirin ölümü, ez vaş sarmaya başlıyordu. — Dağ gibi delikanlı, ti... Ne nankör nemleki, BER Tür, tabloları kalır... Muharri” kasında eserlerini bırakır” ber san'at, her meslek a ten sonra, kendisinden, yor... Halbuki, aktörlerin, va hatıralarından başka bir Mağ İmıyor... Bu hatıra da, peki yor ki.. Onu, seyredenler. ari tanıyanlar, yaşadığı mid ara

Bu sayıdan diğer sayfalar: