No. 105 TAN FAYDALI (uygar! ABRAK HASAN İ ———— BİLGİLER | —— Gözyaşı da söz gibi karşısında birinin bulunmasını ister Yalvarıyordu: Sürpühi paranm kim- den geldiğini söylemiyecekti. Sürpk- hi göğsünde, kafasmda put çıkara- Tak söylemiyeceğine yemin ediyordu. Bu yemine lüzum yoktu: Çünkü Sür- eği bu paraları Adnana getirmiyor” Ahbapsiz cenaze Geceyarısı « Oda kapısı vuruluyor. Macide admr bilmediği sakallmın | Koynunda ihtiyatla uyandı. Karyola- dan yavaş yavaş indi. Şamdanm u - Gunu idare kandilinin fitiline sürdü. Odanm azalan karanlığında çıplak a- Yaklarımın ucuyla koşarak kapmm #hahtarmı çevirdi. Hizmetçi kadın 0- danm içinde fazla akisler yapan kısık Besle: — Ölüyor! Dedi, Benih efendinin oda kapısmda, Ma. ©ida, elinde şamdan, durduğu zaman Benih efendi alt çenesi göğrüne sark- Meg kapıya bakıyordu: Ölmüştt. Macide, gözleri ölünün yüzünde, biraz düşündü. Sonra hizmetçinin ku- lağma: “Sabah beni erkenden uyan- dır!” dedi; odasma kaçtı: karyolanm Yanımda, o gece kiminle kaldığını dü- Wünerek sakallı adama baktı. Kocası- m ölüsünden üşüyen kadın yere yorganı aldı; yatakta kendi vü Sudunun ılık çukuruna sığındı. Uyku- Bu şaşmamak için ölüyü dilşünmiye- Yek hemen uyudu. Şamdanı söndürmeyi unutmuştu. lumun sarr ışığında, yorganm kena- İ #mda, ili kafatası, iki şişkin safra ke Besinin anrr ütihabiyle kabarıyor, beraber horluyorlardı. Dün gece çok içmişler, geç uyumuş Yardı;'ve Macide sabah erken uyana- Madr; ölü, Macidenin, ve başka oda» erkeklerle kadınların uyan. Masını bekledi. Tabut, telleri azalmış Püsküllü fesiyle ikindiye doğru ev - Üsn çıkabildi; Çi Mahmut cenaze. Rin ucuz olmasma dikkat etmişti. Ma- *İde merdivenin başından tabuta ba- karken kendisini ağiryacak sandr; fa- kat göz yaşı da söz gibi karşısmda bi. Mnin mulunmasmı ister; Maclde ken- İ di kendine ağlıyamazdır; mendilini Bözüne getirmeğe hazırlanırken bur- Runu kuruttu, pencereye “koştu. Ta- arkasmâa On İkiler Arap Av- Mullahm reisliği altnda yürüyor, &ç kaldırdığı cenazenin dördün» i kolunu Çilli Mahmut tutuyordu. Arap Avnullah paşa, Mitün mtihim adamlar gibi, çabuk yo- Yuldu; eve Macidenin yanma döndü. Macide, gözleri olduğu için, ne ister- , kadm haykırarak yal k güçtü: Sex saha kalkacak, mev- boynunu bükecekti, Arap, yavaş sesle: “Olur!” dedi. rapta, Ihtuflarmı küçlülterek vaade- kabadayılarm ,inceliği vardr. Ma- gözleri büsbütün Macidenin Sürpübü le Adas: Pera göndermesi için Adnanın İs- bulda oturması lâzımdı. Her odası yataklı ev ta Meacideyle yiyordu. Hü- korkmak ve polise kendi e« sıkıntısından hali harap, Iç sıkıntısı insanm ne yapacak, ne de yıkacak bir gey bulamaması de - mekse bu sıkmtı çok haklıydı; çün- kü Macidenin yapacağı gey gece baş- ilyordu; yıkacağı şey yoktu; evini yi Şarkı parçaları mırıldıyan kendi sesi- ni dinliyor, sonra boş olduğu için çok bilyük sandığı evi kendi beşma dol- durmaktan yoruluyor, O susuyordu. Sustuğu zaman yokmuş gibi, büsbi- tün yalnız kalıyordu: Kendisinin o - vaktin nasıl kabilirdi; onu öyle bir yıkmıştı kı bu|turup kalktığını seyredecek (o karlar harabenin hırpalanacak tarafı kal -| yalnız!,.. mamıştı. Ve gündüzleri betbahttı. (Arkası var! —sa ISTANBUL BELEDİYESİ İLANLARI Senelik muhammen kirası 48 lira olan Yenibahçede Kâtip Muslahiddin mahallesinin Hastâhane sokağında eski 88 yeni 114 — 112 N, İr evin müfrez kısmı (iki oda bir sofa) 937 senesi mayısı sonuna kadar kiraya verilmek üzere pazarlığa konulmur tur, i Levazım Müdürlüğünde görülür. Pazarlığa gir mek isteyenler 4 Haziran 936 perşembe günü saat "15 de Daimi Encümende bulunmalıdır. (B) (2759) Senelik muhammen Muvakkat kirası teminatı Arnavutköyünde Lütfiye mahallesinde ön sokakta 4—31 N. kev Ortaköyde 15 N. lı Cavit ağa mektebi Arnavutköyünde Lütfiye mahallesinde Küçük ayazma sokağında 29—67 N.lrev Arnavutköyünde Lütfiye mahallesinde Aralık sokakta 2—7 N.hev Beşiktaşta Sinanpaşa medresesiştin (4,7 ve10 N.lı odaları hariçdir.) Arnavutköyünde Lütfiye mahallesinin Küçük ayazma sokağında 5—7 N.irev Ortaköyde Vapor iskelesi sokağında 8 N. Ir Mecidiye mektebi iye 144 Arnavutköyünde Lütfiye mahallesinde Elçi soka ğında 27—55 N.İrev 36 2,70 Yukarda şemtleri senelik muhammen kiraları ve teminatları yazılı olan mahaller 937 veya 398—939 senesi mayısı sonuna ka dar ayrı ayrı kiraya verilmek Üzere açık artırmaya konulmuş ihale gününde giren bulunmamış olduğundan artırma 9 Haziran 936 salı gününe uzadılmıştır. Şartnamesi Levazım Müdürlüğünde görülür. İstekliler hizalarında gösterien muvakkat teminat mak buz veya mektubile beraber yukarda yazılı günde saat 15de Daimi Encümende bulunmalıdır, (İ,) (3046) Senelik muhammen kirası 300 lira olan Yeniköyde Tekke 8 kağında 14—16 N. lı 2234 metro 60 saritim murabbaıdaki arazi teslim tarihinden itibaren 937 senesi veya 938—939 mayısı 60 nuna kadar kiraya verilmek üzere pazarlığa konulmuştur. Şartna mesi Levazım Müdürlüğünde görülür, Pazarlığa girmek isteyen ler 225 kuruşluk muvakkat teminat makbuz veya mektubile bera ber 19. 6. 936 cuma günü saat 15 de Daimi Encümende bulun malıdır. (3047) (B.) 48 60 “8 3,60 4,50 3,60 4,50 240 18 5,40 10,80 72 Sahası M. Bir metro Muvakkat murabbar sünun (teminatı Ni Muhammeni İshakpaşa yangın yerinde 2i inci a yüzsüz arsa 4 Aksaray yangın yerinde Yakup ağa mahalle: Boyacı sokağında Bi adada yüzsüz arsa Cihangir yangın yerinde Havyar soka ğında 31 inci adada yüzsliz arsa Akasaray yangın yerinde Balaban ağa mahallesinde büyük Reşitpaşa sokağında 6 cı adada yüzsüz arsa 107,32 2 16,10 Yukarda sahası ve bir metrosunun muhammen kıymeti mu vakkat teminatları yazılı Oolan arsalar oalâkadarlar arasın da satılmak üzere ayrı ayrı açık artırmaya konulmuştur, Sartna meleri Levazım Müdürlüğünde görülür. İsteklileri hizalarında gösterilen muvakkat teminat makbuz veya mektubile beraber 18. 6. 936 perşembe günü saat 15 de Daimi Enciimende bulunma lıdır. (3048), (B.) 30 84,50 21,64 1,50 9,51 5 9,27 | Bugünkü Program Istanbal 18/— Oda musikisi (plâk), 19,— Haber İller, 1945 Muhtelif pliklar, 1950 Kzılay. amma konferans: Dr. Arif Hikmet tara- İtindan (Suihde Kıray). 20.— Halk rmg- sikisi (plâk), 20,30 Stüdyo orkentraları, 24,30 Son haberler, Saat 22 den sonra A- gadolu ajansınm gezetelere mahsus hava dis servisi verilecektir. BUKREŞ 18: Radyo orkestrası. 10,15: Konarin de- yamt, 20,20: Yeni plâklar. 21 (1875) askeri bande, 71 (364 m.) Piyano konseri. 21,35 Şarkılar. 22: Mandolin orkestrası, 2243: Konser BUDAPEŞTE 70: Piyano refakatiyle şarkılar. 2145: Haberler. 22.10: Çingene musikisi. 23, İm orkestrası. 23,30: Carband. MOSKOVA : Gürcü dans Edebiyat. 20: Sir: İ adlı operetin rad | dillerle neşriyat. VARŞOVA 18: Şarkılar ve hafif Ğ Mi Oda musikisi, 18, İ pinktar 22: Şöpen musikisi, 22, İ ki nakli, 23,15: Radyo salon triyomu 2348 ! Dens rmasikisi. | Sinemalar, Tiyatrolar İ | * ELBANRA (Kartallar Uçarken) ve (Son Koz) * SARAY : (Slav İhtirasları) ve (Se vimli Prenses). * SUMER: ra Kral), * YILDIZ ! (iKi Kocalı Kadim) ve (Gü- zellik Enstitüsü). * ŞIK : (Anna Krisri) ve (Roberta), * AZAK « (İstanbuldan Geçerken) (Bir Aşk Nağmesi). * MELEK : (Anna Karenin). ve (Bulunmıyan Adam) * TURK ; (Saadet) ve (Iki Gönül Bir Olunca). (Bitmemiş Senfoni) (Pa- ” * USKUDAR HALE: (Aradığım Kadın) Hastane Telefonlar Cerrahpaşa hastanesi 2160 Gureba hastanesi Yenibahçe |o—| 23017 Haseki kadmlar hastanesi 24593 Zeynep Kâmil hastanesi Üsküdar 60179 Koduz hastanesi Çapa 22143 4394) 2016 60107 42426 Sirkeci 23016 23076 Devlet Demiryolları Haydarpaşa 42145 itfaiye Telefonları latanbui İttaiyesi Kadıköy itfaiyesi Yeşilköy, Bakırköy, Büyükdere, Üsküdar itfaiyesi Beyoğlu itfaiyesi takaları icin telefon santralmdaki memara rang demek kefidir, Müracaat Yerleri Deniz yolları acentesi Telefon Akay (Kadiköy iskelesi) Çabuk Sıhhi Yardım Teşkilât Bu sumaradan wmdat otomo- bili istenir. 42362 43732 KromLimitet Şirketi Tasfiye Memurluğundan: Idare merkezi İstanbulda Eminönü civarında İş hanında bulunan Krom 'Limjtet Şirketinin tesih ve tasfiyesi- ne ve tasfiye memuru olarak benim tayinime karar verilmiş ve bu karar- name Ticaret Kenunu shkimma tev- fikan tescil edilerek sicili ticaret ga- zetesinin 28 mart 938 tarih ve 2784 numaralı nüshasile ilân edilmiştir. Tş- bu girkette alacak ve sair hukuku mevcut olanlarm ilân tarihinden 1t!- baren bir sene zarfmda tatil günlerin- den mâda hergün saat 9,30 dan 12 ye| kadar Istanbulda İş hanında 3 numa- | ralı daireye müracaat ederek alacak- larmı kayıt ve evrakı müabitelerini tevdi etmeleri Mizumu ilân olunur. Krom Limitet Şirketi Tasfiye memuru avukat iŞ Bayan Aranıyor 5 Büyük bir mücssesede çalıştı. 3 İmlmak üzere orta tahsilini bitir. | İmiş olup iş hayatıma atılmağa ha- £ İsteklilerin terelimei hallerile birlikte bir fotoğraflarını (Istan- vesli, eski ve yeni yazıları iyi hi. len 18.30 yaşlarında bir Bayan aranıyor. bul posta kutusu 84) adresine göndermeleri: 3 GA AAA GA DAA amma ml ZAYI — 46 sicil No. arabacılık eh- iyetaamemi gayi ettim. Yenisini ala- cağımdan eskisinin hükmü yoktur. Mustafa, Ne zaman birisi kucağına kaçardım. göğsüne basar azarlasa, onun Dadım beni - benim yavrum, güzel göz- lerine yazık değil mi, ağlama! Diye müştik bir ittirat ile sallar. dı — Söyle bakayım paşam, büyüyün ce bana bakacak mısın? — Evet. Bir defasında ona, asker Rızanın getirdiği taym ekmeklerinden birisi- ni alıp götürmüş: — İşte, şimdiden sana bakıyorum. Al, ekmek getirdim. demiştim. Bu sefer de dadım ağ- lamıştı. Akşam olup sular karardı mı. h men ona koşardım — Dadı, korkuyorum. — Niçin canım? — Bilmem? — Gel sana Abrak Hasanı anla» tayım Dizinin dibine büzülür, tutar, dinlerdim. O her zaman ayni hikâyeyi, döğ- ruluğuna ayni yeminleri ederek an- Vatırdı: — Eğer yalan söylüyorsam, gâ- vurun imansız olayım. — Dadı, gövurun İmanlıs mu? — Olur paşam, olur. Ha nedi- yordum. Allah beni bin bir parça et- sin ki, bu masal değil, sahi. Bak dinle: Uzak, tepeleri karla larda bir köy vardi. Bu san isminde, kız gibi bir del vardı. İnce belli, uzun saçlı, başları atkılı kızlar, su başından, ceylân gi- bi atının üstünde, Hasanm geçtiğini görünce kızarır, bozarırlar, kimisi adımmı şaşırıp başında taşıdığı tes- tiyi düşürür, kırar, kimisi dalarak suyu taşırırlardı. Hasan bunlarn hiçbirisine bakmaz geçer, köyün ni- hâyetindeki kulübeye © yaklaşımes atından iner, eğerini düzeltiyormuş gibi yapardı. O “aralık, kulübenin tek penceresini kapatan sakız gibi perde aralanır gibi olur, titrerdi — Dadı, 6 kulübede ne vardı — Ne mi vardı? Hasanm Whı kadar sevdiği bir kız vardı. — Kim imiş bu kız? Ne — Ismini de bilmiyor musun? Dadım göğüs geçirir ve: — Bilmiyorum yavrum, bilmiyo « rum, derdi, unuttum. — Ey sonra? — Sonra, o kulübede ihtiyar an- nesile oturan Kız, bir sabah kalktığı zaman, ânasmı koynunda taş gibi katı ve buz gibi soğuk buldu. Anası ölmüştü, Kız ağladı, dövündü, para Ölümün kulağı sağırdır, Sonra, kirr amcssı geldi, * götürdü. Bu adam köyün eşrafındandı amıma, kimse onu #ev- mezdi. Kızın anası bile onunla dar- gındı, yanma hiç uğramazdı. Kız da gitmezdi. Hem, amecasmm Hasan ile de arası açıktı. Bu da ayrı bir hikâye amme uzatmıyalım, * kiz, amcasının yanma gittiği gilnden sonra Hasanı göremez oldu. Hasan, evin önüne ge- lir gelmez, amcası uşaklarını gönde- rir, onu kovdururdu. Köyün içinde herkes onlara acırdı amma, ne yap- amlar! Bir gün, Hasan dayanamadı. Ne olursa olsun kızı amcasından isterim diye yolunu bekledi. Onu görünce gidip, eski hiddetini. unutarak elini öptü, Allahım emri, peygamberin kavlile kızı istedi. Tbtiyar amda: — Ne, dedi, senin gibi çulsuza ben kız mı veririm, allmallah saraya Satarım da sana vermem, defol! Bu son ümidin. de boşa çıktığını görünce, Hasan kızı kaçırmağa ka- rar verdi ve bir gece, evi bastı, za- nefesimi olur örtülü dağ” ten ons gönüllü olan kızı terkesine| aldığı gibi dağm yolunu tuttu, Am-| 9 Fikret ADİL —” seniz, ka: del nızı koparırım. Zaten onun gibi pis rub- bu uşaklar Hasanın peşine düşmüşlerdi. Adet veçhile, kızı ka- çırdıktan sonra artık her şeyin bit. tiğini zanneden Hasanı, bunlar ya» fil avladılar, bastırdılar. Bununla beraber, Hasan, onlarla, aslanlar gi- bi döğüştü, ikisini haklamadan ke di de düşmedi, zavallı kız, iki ha dudun elinde kalmıştı. Hasanı, yer» de, al kanlar içinde görünce, üstüne kapandı, ağladı, ağladı. Haydutlar- dan biri, kaba ellerile onu omzundan tutup çekti. Kız, Hasanm göğsüne saplı bıçağı, kalkarken yaradan çek- ti, doğruldu ve bir hamlede eli om- zunda duran usağın göstine sepindr. Öteki uşak bunu görünce, üzerine dişi bir kaplan gibi atılan kıza tüfe- fini çevirip ateş etmig; onu yarala- mıştı. Fakat yarası kolundandı, ha- fifti, amcasmm evine getirip onu iyi ettiler. Aradan alti ay geçmiş, kız İyileş» mişti. Amcasr onu .şimâi kendi oğ- luns varması için zorluyordu. Biçs- ve kız razı olmuştu. Hasan ölmüştü. Onun için ha amcasmın oğlu, hs bir başka birisi müsavi idi. Düğün, bü- yük bir debdebe içinde yapılmıştı. Bir gün, kız, su başından öteki kızlarla beraber dönerken, uzaktan bir atlı, tozu dumana katarak gel- mişti. Bu, Hasandı. Hasan ölme- mişti. Kız onu görünce durdu, sallandı İ ve yere düşerek bayıldı. Kızm amcası, uzaktan Hasanı görmüş. jandarmalara şöyle bir ha- ber salmıştı: “Uşaklarımdan üçünü öldüren katil Hasan geldi, yakala- yn” Hasana gelince, o, olan! biteni öğ- renmiş, — Ben artık-abrak oldum! Diyerek kızm amcasını, Oğ- lunu öldürmüş ve evine, kümesine aleş vererek ortalığı yakmıştı. — Dadı, abrak ne demek? — Anayr, babayı, sevgiyi, hayatı, her şeyi terketmek demek. Bir in- san abrak oldu mu, bir nevi eşkiya oldu demektir, önüne çıkan canlı her mahlüku öldürür. Abrak çıkan memleketlerde, bu adamı öldürmek te bir nevi sevaptır, bir ebrağı öldü- ren cennetlik olur, hükümet bunu katil saymaz. İşte Abrak Hasanm hikâyesi bu kadar, — Dadı, olmaz, daba bitmedi. kız ne olmuş? — Bilmiyorum, — Abrak Hasan? — Onu da bilmiyorum. — Kuzum söyle, canım söyle!,, Dadım kızar, kalkar: — Şimdi dudaklarmı şişiririm. Diye daima belinde bir torbada saklı tuttuğu kırmızı biberi gösterir- di. Aradan seneler geçti, bir gün da» dım öldü. O gece gözüme uyku gir- medi, Ertesi gün, bizi bir odaya ka- padılar, Dadım teneşirde yıkanacak» tı. Ne yapıp yaplım, odadan kaçıp gözetledim. Dadımm sağ kolunda bir yara gördüm ve kaçıp odaya dön - düm. Ve o zamanlar bir türlü srrrmr anlıyamadığım Abrak Hasan hikâ « yesinin sırrını şimdi anlıyorum. Fikret ADİL ViKiNG SUT MAKINALARI Yifatça ucuz hâsılatça yüksek — sağlamlıkça emalsizdir, Türklerupa iz» sr, İSTANBUL, SALATA, PEAŞEME PAZARI 8